Bilgiye ulaşmak bu çağda sadece 2 dakika hocam, yinede merak edenler vakit ayırıp öğrenirler. Yani siz şunu mu demek istiyorsunuz, Yapıldı ama neden yapıldı.
Aynen öyle. Medya bu konuyu doğru düzgün anlamadan bilmeden araştırdığı için mevzuu sadece "apronda deve kesmek" diye hatıralara kazındı. Elbette daha münasip bir şekilde halledilmesi gereken bir konu ama arkasında çok ciddi bir neden var.
1989 yılında THY ve THK arasında bir anlaşma yapılarak, Türkiye'de ilk defa ortaklık şeklinde bir "alt şirket" olarak yurtiçi uçuş yapacak olan T.H.T kuruldu; Türk hava taşımacılığı. Şirketin filosu rus yapımı An24 ile İngiliz BAE yapımı ATP tipi uçaklardan oluşuyordu. (tam sayıyı net hatırlamıyorum ama 4 An24, 5 ATP olması lazım.) 1993'de şirket birçok sebepten dolayı (işletmecilik, karsızlık, operasyon vs) kapatıldı ve ekiplerin hepsi THY'ye devredildi. THT bünyesindeki ATPler,şirket kapanmadan önce sürekli arıza verdiği için BAE'nin (sonradan Avro) RJ100 uçakları ile değiştirilecekti. Bu bağlamda kiralamacı şirket uçakların kontratları devam ettiği için RJ uçaklarını THY'ye gönderdi. THY gelen RJ uçaklarını bir müddet kullandıktan sonra benzer anlaşmalar ile diğer RJleri de kiraladı. Zaman içinde yinelenen kiralama süreçlerinde RJ 70 ve 100'ler THY'de uçmaya devam ettiler ve THY bu uçaklarda çok memnun kaldı. Lakin uçaklar 90'ların sonundan itibaren sürekli arıza çıkaran uçaklar haline geldiler. (özellikle bakım maliyetleri 4 motor olduğu için çok fazla, Allied Signal motorlarınında arıza oranı çok yüksek olduğu için mimlenmişti!) THY teknik tarafından birçok problemi çözülerek uçuşlarına devam eden RJler en sonunda kanat yakıt depolarındaki korozyon nedeniyle yerde kaldı. Bu sırada THY kiralanan uçakları imalat hatası olan korozyon nedeniyle iade etmek istedi ancak kiralayan şirket THY'den korozyon probleminin THY tarafından giderilmesini ve bu masrafları THYnin karşılamasını istedi. Korozyon sorunu çözülmesze, uçakları BAE tarfından geri alınmayacak, otomatik olarak kira devam edecek, THY uçuramadığı uçağa kira bedeli ödeyecekti, yada kontrat süresinin bitimine kadar gerekli bakımı yaparak tam gününde uçağı İngilizlere teslim ederek kurtulacaktı. THY BAE'yi, kontrat dönemi sonuna kadar uçakların bakımı yaparsa geri almaya ikna etti. Sorun şu ki süre son derece azdı (zaten BAE 'ninde amacı buydu) ve yetişmesi neredeyse imkansız görünüyordu. THY teknik çalışanları tüm riskleri göz önüne alıp, olağan üstü bir performans göstererek insan üstü bir çaba ile uçakları yetiştirdiler. Bu süre içinde de yöneticiler (THY teknik müdürlüğü) çalışan personeli " eğer bu uçakları zamanında yetiştirip kurtulursak deve keseceğiz" diye motive ettiler.. Adet olduğu üzere bir işe başlarken ve/veya bitirdiğinizde "adak" adamak denen birşey vardır. Bu bir şart değil, niyettir. Adak her ne ise fakir fukaraya dağıtılır hayır duası alınarak yapılan işin "bereketli ve sorunsuz olması" beklenir. Bir iş bittiğin de adanan adak, kazasız-dertsiz-sorusuz olarak o işin bitmiş olması vesilesi ile yapılır. DEve, nihayetinde bir adak. THYnin başına mecburiyet vesilesi ile sarılmış ve kurtulmak için uzun süre uğraşılmış 11 tane RJ'nin (yanlışsam sayıyı düzeltin) en sonunda gönderilmesi için adanmış. Tek sorun, yerinin yanlış olması. Olaya salt "deve kesen adamdan hayır gelmez, ne bu apronda deve kesmek, yok artık..." açısıyla olarak bakarsak aldanırız. Oysa arkasında, THYnin filosunda kambur haline gelmiş, ingilizler tarafından kırk dereden su getirildiği için bir türlü iade edilemeyen, yerde yatsa bile çok yüksek kiralar ödenmek zorunda kalan uçakların imkansız denilen bir sürede bakımlarının tamamlanarak THY'den gönderilmesi ve hanemize bir kazanç olarak yazdırmak var. Bildiğim kadarıyla THY bundan sonraki hiçbir kiralama işinde benzer bir hataya düşmedi, bilakis şartları kendi oluşturan bir şirket artık. RJlerin üretimi artık yok. RJX projesi rafa kalktı.
Bu konunun hikayesini anlatan yazıdan hatırımda kalanlar bunlar. Mutlaka bir yere saklamışımdır arşiv olarak ama nerede olduğunu gerçekten hatırlamıyorum. 1990 yılından kalma Alenia radar ihalesi konusunu anlatan dergiyi, THK ile yaptığım NAK6 fieldmaster uçağı ile ilgili yazışmayı sakladığıma göre o da bir yerdedir.