Türkiye Sanal Havacılık Forumu

Genel Konular => Havadan Sudan => Topic started by: ERIM FUNDA on August 02, 2004, 07:16:56

Title: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERIM FUNDA on August 02, 2004, 07:16:56

Haydi bakalım devam.


 


Temel'le Cemal bir gün kahvede otururken gazetede bir ilan görürler: "Pilot kurslari baslamistir"

Temel'le Cemal bir gün kahvede otururken gazetede bir ilan görürler:

"Pilot kurslari baslamistir"

Tabi ki bizimkilerde merakli, pilotluga köyde bagi bahçeyi satip
İstanbula giderler.

Kursa baslarlar basariyla bitirirler diplomalarini alirlar.

Aradan iki ay geçer bir uçak sirketi arar..

-"Gelin bakalim size uçak verecegiz pilotlugunuz nasil?"

-"ilk seferiniz Ispanya'ya.."

Bizimkiler süper bir kalkis güzel bir havalanis İspanyaya varirlar.

Tam inecekler

Cemal :

-"Kule, acil inis pisti bosaltin, itfaye,ambulans,doktor çagirin,zor
durumdayiz.!.."

Temel

-"Sayin yolcularimiz herkez emniyet kemerlerini baglasin bildigi
bütün dualari okusun tehlikedeyiz."
Derken uçagi zor bela,kanter içinde piste indirirler.

Temel:

-"Vay agzuna siçtugumun ispanyollari, ula bunlarin kafalari hiç
çalismayi, 15 metrelik pist mi olur. az daha olecektuk da".
Cemal:

-Ula Temel, dogru deysin. Hakketten kafalari çalismayi. 15 metrelik pist yapayler da 3 kilometre genisluk niye yapayley onu anlamadum.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERIM FUNDA on August 02, 2004, 07:19:08
Temel kendini mastürbasyona kaptırınca babası onu evlendirmiş.Bir gün temel'in evine gitmişler.Kapıyı karısı açmış.Temel'in evde olup olmadığını sormuş.Evdeymiş,merdiven altındaymış.Babası gitmiş ki ne görsüüüüüün,Temel mastürbasyon yapıyor. -Evlendun,yine mi çendi çendinemi yapaysun oni, diye sormuş babası. -Fadime'nin kolu yorulmuştu da ,demiş Temel...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERIM FUNDA on August 02, 2004, 07:25:12
İskoç gencin birisi, evlendigi günün ertesi Amerika'ya çalismaya gider. 2 sene sonra vatanindan eline bir telgraf gelir: "Karin öldü stop. Acele gel stop." iskoç atlar ilk uçaga ve memleketine döner. Haniminin basucuna gider ve baslar yakarmaya. Kiraz dudaklarina doyamadim, elma gögüslerine doyamadim derken sehvete gelir ve  ..... is buya hanimi birden canlanir. Bir kaç gün daha memleketinde kalan iskoç tekrar Amerikaya döner. Aradan bir iki yil daha geçtikten sonra, eline bir telgraf daha geçer: "Amcanin oglu öldü stop. Gelmene gerek yok stop. Bütün köy bir haftadir ugrasiyoruz stop.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ALI SUCU on August 02, 2004, 07:38:00
Bir tanede benden....

kadinin biri pahali halilar satan bi dükkana girer..

> > >ve ilk bakista çok begendigi bir iran halisina dogru

> > >yönelir.

> > >haliya daha yakindan bakmak üzere yere dogru

> > >egildiginde istemeyek

> > >sesli bir sekilde gaz kaçirinca çok utanir ve hemen

> > >kimse duydumu

> > >diye etrafina bakinir..

> > >ve arkasinda duran saticiyi görünce konuyu unutturmak

> > >için

> > >aceleyle adama

> > >-bu iran halisi kaç para ? diye sorar satici gayet

> > >piskin

> > >söyle söyler..

> > >- valla abla, haliya sadece bakmakla osurduguna göre,

> > >fiyatini

> > >duysan siçarsin.....

> > >

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on August 02, 2004, 16:01:27
Erim sizle uğraşılmaz valla nerden buldun len reloaded :))))))))

neyse devam bakalım:)

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CAN KUNGOR on August 02, 2004, 17:51:14
poasıuhasdıuhasdıuhasd ilk fıkradan sonra 15 dk ara vermek zorunda kaldım geberdım bıttım ya
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on August 09, 2004, 10:53:27
İŞTE CEM YILMAZ'DAN "İSTİKBAL"  MARŞI:



Bakma, dönmez şafak vakti yurttan kaçan o alçak

Dönmeyip Amerika'da, arlanmaksızın yaşayacak.

O benim milletimin hırsızıdır, yurdu soyacak,

Hortumladıkları benimdir, milletimindir ancak.





Çalma kurban olayım hepsini, ey hırslı çakal

Gariban halkımada bir pul, bırakacak kadar al

Olmaz sana götürdüğün paralar sonra helal

Hakkını vermezsen burdaki ortaklarının behemal





Ben ezelden beri aç yaşadım, aç yaşarım

Hangi hükümet beni kurtaracakmış? Şaşarım

Kurumuş musluk gibiyim, ne akar ne taşarım

Yırtsam da bir tarafımı, hiç görülmez başarım.





Mali Krizler, yoluna örmüşse çelikten duvar,

Benim cağız, ceğiz diyen bir hükümetim var

Bağırsın korkma, nasıl işimize burnunu sokar

Avrupa Birliği denen tek dişi kalmış canavar.





Arkadaş, Meclise namusuyla çalışanları uğratma sakın

İşe aldıracakların, olsun hep sana yakın

Gelecektir, cezanı vereceği günler Hakkın

Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın.





Yaktığın yerleri orman diyerek geçme, tanı

Çalışanı işten at, doldur kadroya yatanı

Gözleri açık yatır seni kurtaran atanı

Satılmadik o kaldı, durma satıver vatanı.





Sermaye mutlu olsun, olsa da çevre feda

Semizletin Apo'yu, mezarında dönsün Şüheda

Uydurma kanunlarla Meclisten getirin seda

Onbin Yıllık tarihe, yurdum ederken veda.





Cümlenizin bu yurdu yok etmek mi emeli?

Yediğiniz herzelere başka ne demeli?

Oyuverin altını, iyice sallansın temeli

Yurdumun ki, sonunda vatandaş kükremeli....





O zaman durur belki gözümden akan yaşım

O zaman doğrulur belim, yukarı kalkar başım

O zaman boşa gitmez yıllar süren uğraşım

HESABINI VERİP TE GİTTİĞİNİZ GÜN KARDAŞIM...





Dalgalanın sizde dolar gibi şimdi ey suçlular

Olsun artık soyguncuya vurulacak bir yular

Ebediyen, öyle yok hesapsız bir iktidar

Hakkıdır Garip yasamış vatandaşın da gülmek

Hakkıdır ezilmiş milletimin aydınlık bir İstikbal.....
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on August 09, 2004, 11:50:15
Celalettin hocam istikbal marşı süpermiş. :) Şurda bittim yani "Çalma kurban olayım hepsini, ey hırslı çakal"  
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on August 09, 2004, 21:54:25
Gülsek mi ağlasak mı ...



Topic itibarı ile "Güleriz ağlanacak halimize" diyelim geçelim ama "off" çekmektende kendimizi alıkoymayalım .
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERIM FUNDA on August 10, 2004, 09:20:32
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on August 11, 2004, 10:56:50
Askeri Efsaneler 125





Olay soğuk savaş yıllarında geçiyo. Amarikalılarla Ruslar sürekli birbirleriyle uğraşıyolar taabi. Her iki ülke de diğerini sinir etmek için en  olmadık yöntemlere başvuruyomuş. Amarikan Hükümeti, Sovyet Ordusunu psikolojik olaraktan çökertmek için bi plan yapmış. Amarika?nın en büyük lateks firmalarından biriyle anlaşılmış. Bu şirket bi Sovyet firmasına prezarvatif sipariş etmiş. Güya bunlar Amerikan ordusuna dağıtılacakmış. Hava, kara, deniz olmak üzere üç ayrı ambalajda hazırlanması istenmiş prezarvatiflerin. İşin can alıcı noktası ise boyutlarıymış. ?Rusya?da duyulunca askerlerin morali sıfır olur? denilerek şu ölçüler istenmiş: En 8, Boy 30 cm.

Sovyet firması siparişi kabul etmiş. Sovyetler işe uyanmışlar taabi, onlar da yapmışlar hinliklerini. Bi?kaç ay sonra Rusya?dan kargo uçaklarıyla gelmiş prezarvatifler. Amarikalı askeri yetkililer binbir neşeyle açmışlar sandıkları, ?Hahaha, herifler nası kompleks olmuşlardır şimdi? filan...



Ruslar bütün herşeyi istendiği gibi hazırlamışmış. Kara, hava, deniz amblemleri, prezervatiflerin ölçüleri, heeeppsi aynı. Yalnız tüm ambalajların üzerince fazladan bi not varmış. Size: Medium

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERIM FUNDA on August 11, 2004, 11:53:56
Ahmet abi nerdeydin? Laz Edition Sensin çekilmiyor.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on August 11, 2004, 13:38:01
Burayayum burayaaa...



:)



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on August 12, 2004, 06:03:40
>Amerikan Deniz Kuvvetlerine ait savas gemisi Missouri'nin gorevlileriyle,

>Newfoundland'da gorevli Kanadali yetkililer arasinda 1995 yilinda yapilan

>ve tumuyle gercek olan bu telsiz gorusmesi Amerikan Deniz Kuvvetleri

>tarafindan ayni yil aciklanmistir.



>AMERIKAN GEMISI : Carpismayi onlemek icin lutfen rotanizi 15 derece kuzeye

>cevirin, tamam.



>KANADALI YETKILILERIN YANITI : carpismayi onlemek icin biz , sizin rotanizi

>5 derece guneye cevirmenizi oneriyoruz , tamam.



>AMERIKAN GEMISI : Amerikan Deniz Kuvvetleri gemisinin komutani konusuyor,

>tekrar ediyorum , rotanizi degistirin , tamam.



>KANADALI YETKILILERIN YANITI : Hayir , biz rotamizi

degistiremeyiz.Tekrar

>ediyorum , siz rotanizi degistirin , tamam.



>AMERIKAN GEMiSI : Burasi Amerikan ucak gemisi Missouri.Adimizi duymamis

>olanlara animsatiyoruz , Amerikan Deniz Kuvvetlerinin buyuk savas gemisi

>Missouri'yiz. Lutfen sakanizdan yada inadinizdan vazgecin, derhal rotanizi

>degistirin , hem de hemen simdi , tamam.



>KANADALI YETKILILERIN YANITI : Peki USS/Missouri.Biz de size kendimizi

tanitalim: Burasi deniz feneri, tamam...





 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET YURDAOR on August 14, 2004, 13:06:38

Güzel Türkçemiz

Guzel Türkcemiz'de bazı yanlış annaşılmalara musaade edecek olayları nasıl ortadan kaldırabılırım, kaldıramazsam sen kaldırır mısın? :)

Mesela, bir kac ornek ve birkac misal vermek isterim.

Adam gasteciye gidiyo. "Usta bi Sabah ver, bir Aksam ver" diyo.
gasteci de "sana gunde bi Posta yeter" diyo.
Bu ornegi bildikten sonra ben nasil gönül rahatligi ile gaste alabilirim ki?


Sonra minibus soforu sesleniyo:
"Arkadan vermeyen kaldi mi?"
Boyle bir minibus soforu ile kavga etmeden nasil seyahat edebilirim ki?


Sonra lokantaya gidiyorsun, corba icmissin, garson geliyo:
"Arkadan ne alirsiniz?" diyo, ben de mesela diyom ki
"Sen once onumdekini kaldir, arkadan kaymak isterim"
Bu garson ile kavga etmeden yemegimi nasil yiyebilirim ki?
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on August 15, 2004, 13:04:00

Quote from: AHM967
>KANADALI YETKILILERIN YANITI : Peki USS/Missouri.Biz de size kendimizi
tanitalim: Burasi deniz feneri, tamam...


 hehehhe komik  

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on August 17, 2004, 12:07:23
Bir kizilderili kasabaya inmis alisveris yapiyormus. Yeni bir dukkan görmus, iceri girmis. Cevresine bakmis, bir suru garip ev esyasi varmis. Kocaman bir demir esya ilgisini cekmis,

   - Bu nedir ?

   - Utu

   - Ne ise yarar ?

   - Elbiselerini duzeltirsin,

   - Himm, peki kac para ?

   - 15 dolar ?

   - Ne ? 15 dolar mi, seyimi taksam kaldiririm bunu be! Bu kadarcik sey 15 dolar olur mu ?

   - Ulan o utu en az 5 kilo gelir. Sen bunu seyinle kaldir, para mara istemem.

   Kizilderili bu, sak kaldiriyor tabi. Utuyu alip eve dönuyor. Karisina olayi anlatiyor, hediyeyi veriyor. Karisi cok seviniyor bu ise. Hemen ayni aksam sokuluyor adamin yanina. Adamda tik yok. Kadin "neyse" diyor, aradan 1 hafta geciyor tik yok, 1 ay geciyor tik yok, 3 ay geciyor kadin artik dayanamiyor, geciyor adamin karsisina,

   - Bey, kasabaya gittiginden beri sana bir haller oldu?

   - Sen sus anlamazsin bu islerden...

   - Yoksa seyine birsey mi oldu?

   - Hayir hic birsey olmadi, o dukkanda buzdolabi diye bir alet daha var, simdi ona hazirlaniyorum.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: SERDAR ALSAN on August 18, 2004, 06:12:55
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on August 18, 2004, 15:27:31
Terfi etmek içün:



Devlet-i Osmani ahalide terfiyi temayuz ilim irfan ile olmaz;

Ya olacak kuvvetli iltimas,

Ya olacak madeni haz,

Ya da olacak TEN ile temas...



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on August 22, 2004, 14:27:06
puahuahaua      
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on August 24, 2004, 07:42:05
 >  Adam randevu evinin kapisini calar:

  > - Merhaba, Samantha ile gorusmek istiyorum.

  > - Bir dakika efendim.

  > Adami iceri alirlar.Bir sure sonra cok guzel bir kadin merdivenlerden

  > iner

  > - Beni aramissiniz.

  > - Evet.Geceyi  sizininle gecirmek istiyorum.

  > - Tamam ama benim tarifem biraz pahalidir. Geceligi bin dolar. - Parasi

  > onemli degil.Geceyi seninle gecirmek  istiyorum.

  > - Beraberce yukari cikarlar.Geceyi birlikte  gecirirler. >

  > >>Ertesi gun adam yine randevuevine gelir.

  > - Samantha ile gorusmek istiyorum.

  > -  Beyefendi baska kizlarimiz da var.

  > - Umurumda degil, ben Samantha ile gorusecegim.

  > Samantha gelir

  > - Yine mi sen.!

  > - Evet.Geceyi seninle  gecirmek istiyorum.

  > - Yalniz fiyatimi hatirliyorsun degil mi.? Bin dolar. > >>-Hic onemli

  > degil.Ben geceyi seninle gecirecegim.

  > Birlikte yukari  cikarlar ,o  geceyi de beraber gecirirler. >

  > >>Üçüncü gun,ayni adam, ayni randevuevi:

  > -  Merhaba, Samantha ile gorusmek istiyorum.

  > Samantha asagi iner:

  > -     Tanrim , yine mi sen .! Bak, devamli musterilere indirim falan

  > yapmiyorum.

  >  fiyatim ayni,bin dolar.

  > -     Onemli degil.ben geceyi seninle gecirmek istiyorum. > >>

  > Yine yukari  cikarlar. Islerini bitirdikten sonra: > >>-Benden bu kadar

  > hoslanman cok guzel ama

  > anlayamiyorum.Uc gece ust uste bana bin dolar

  > odedin. Nerelisin sen.?

  > - Tel Aviv'liyim.

  > - Tel Aviv mi.? Benim kizkardesim de Tel Aviv'de yasiyor. >

  > >>- "Biliyorum, sana getirmem icin bana üçbin dolar

  > verdi....

 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HASMET GUNGOR on August 27, 2004, 14:40:21
HE DİYİREM
>
> Erzurum'a bilgisayarın daha yeni yeni gelmeye başladığı zamanlara ait bir
> anıyı Erzurum Kültür Kurumu İlköğretim Okulu'ndan Mansır Tikici
> anlatıyor...
>
> Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır. Teknik servis elemanı
> bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok programının kullanımı ile ilgili
> bilgi verir ve ayrılır.
>
> Aradan bir iki saat geçer, işyerinden telefon:
>
> "Kardeşim sizin anlattığınız gibi yapirem fakat program düzgün çalışmiir."
>
> Teknik servis elemanı sorar:
>
> "Nasıl yapıyorsunuz?"
> "Senin anlattığın gibi."
> "Hata ne?"
> "Yazdığım bilgiler kaydetmeme rağmen saklanmir."
> "İşlem basamaklarını tek tek anlatın."
> "Tamam" diyor ve başlıyor anlatmaya...
>
> "Programı açirem. Malın adı bölümüne adını, adedi bölümüne adedini, birim
> fiyatını vb. yazirem. Hepsini yazdıktan sonra senin anlattığın gibi kayıt
> bölümüne basirem. Ekrana bir yazı geliir:
>
> Kaydetmek ister misiniz?
>
> E / H
>
> yazısı çıkir. Ben de diyirem Hee..."
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HASMET GUNGOR on August 27, 2004, 14:42:06

Ateist ölür ve öteki tarafta Tanri ile karsilasir...



ATEIST: merhaba abi!
TANRI: selam, tanidin mi?
ATEIST: Sey, hayir, yok... taniyamadim!
TANRI: güzelim kasma artik, biz bizeyiz...
ATEIST: birden kötü oldum da abi!
TANRI: bisey içer misin?
ATEIST: su var mi? abdest alicam da...



ya da;


ATEIST: bana sizden hiç bahsetmemislerdi...
TANRI: kitap bastik o kadar di mi ama?
ATEIST: abi valla seytana uydum...
TANRI: Niye, onun kitabi promosyonlu muydu?


 ya da;


ATEIST: sen tanriymissin...
TANRI: evet öyleyimdir...
ATEIST: ee aa oo seeyy...fakat Nietzche der kii...
TANRI: geç içerde onunla yüz yüze tartis istersen;
sicak sicak...



ya da;


ATEIST: Bi cigara yakiim; atesin var mi?
TANRI: sagdan ikinci kapi...
ATEIST: yaa bak açiklayabilirim....

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HASMET GUNGOR on August 27, 2004, 14:43:20
Üç kadin arkadas bir kaza sonucu ayni anda hayatlarini kaybedipcennete
giderler.
 Cennetin kapisinda onlari karsilayan melek;
 Bizim burada uymaniz gereken tek kural var.
. O da ördeklere dikkat edin 
sakin üstlerine basmayin" der
.Sonra kapi açilir üç kadin cennete girerler.
 Gerçekten de etrafta ördek doludur.
 Üstlerine basmamak adeta imkansizdir.
 Dikkat etmesine ragmen kadinlardan biri kazayla bir ördegin  üstüne basar.
 Hemen Cebrail belirir.
Yaninda son derece çirkin bir adam vardir.
 Kadini kolundan adama kelepçeler ve
 "Ördegin üstüne basmanin cezasiolarak
sonsuza kadar bu çirkin adama kelepçeli olarak yasayacaksin"der.
Ikinci gün kadinlardan biri yine kazayla bir ördegin üstüne basar
 ve Cebrail anindan yaninda çok çirkin bir adamla gelip
 onlari kadina ceza olarak birbirlerine kelepçeler
. Üçüncü kadinin gözü bu olaylardan çokkorkar
. Digerlerinin akibetine ugramamak
ve sonsuza kadar çirkin biradama kelepçelenip yasamamak için
her attigi adima acayip dikkat etmeyebaslar
.Aradan aylar geçer ve hiçbir ördegin üstüne basmaz.
 Derken bir gün Cebrail belirir.
Bu kez yaninda boylu poslu
inanilmaz derecede yakisiklibir adam vardir
Cebrail hiçbir sey söylemeden yakisikli adamla kadini kelepçeler
ve yinebirsey söylemeden çeker gider.
 Kadin artik mutluluktanuçmaktadir
O güne kadar gördügü en yakisikli adamla kelepçelenmistir.
Adama döner ve
Ben acaba ne yaptim da sonsuza kadar senin gibi güzel
biradamlabirlikteolmayi hak ettim" der.
 Adam surati asik bir sekilde cevap verir.
Vallahi seni bilmem ama ben az önce bir ördegin üstüne bastim"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on August 31, 2004, 12:31:40
Amerika'da zencinin biri pasaportunu kaybetmis. tamda Turkiye'ye tatile gidecegi gun. aksilik bu ya... Ucagi kaciracak, kara kara düsünürken yolda  bir pasaport bulmasin mi ?!..

Hemen almis yerden, bir bakmis ki Leonardo di Caprio'nun

pasaportu.. "Ne olursa olsun" demis ve sansini denemeye

karar vermis.  Çikarmis Leonardo'nun fotografini, kendi fotografini yapistirmis.. Uçmus Türkiye'ye. Atatürk Hava Limaninda görevli gümrük memurunun karsisina geçmis.. Kim olabilir memur.. Tabi ki Temel...  almis pasaportu eline Temel  adamin ismine bakmis :

''Leonardo di Caprio",  fotografa bakmis, bir zenci.

Adama bakmis ayni zenci... Bir kaç saskin bakistan sonra

Temel obur masaya seslenmis, "Ula Cemal, bu Titanik batmis miydi, yanmis miydi?"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERIM FUNDA on September 01, 2004, 06:56:31

DÖRDÜNCÜ MOTOR


Temel , İdris ile birlikte uçakla İstanbul'a gidiyormuş. Bir sarsinti olmus. Herkeste bir telaş Pilot konuşmuş: Bir motorda ariza var. Ama meraklanmayin, üç motorla da gidebiliriz... 15 dakika sonra bir anons daha : Bir motor daha istop etti ama telaslanmayin, iki motorla gideriz... 10 dakika sonra pilot üçüncü motorun da bozuldugunu ama tek motorla da gidebileceklerini söylemis. Temel  dayanamayip: Ula Idris  ister misun simdi törtüncü motor da pozulsun da hepten havata kalalum

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERIM FUNDA on September 01, 2004, 06:57:04
Dursun şidddetli ishal şikayetiyle Çapa Hastanesine basvurur. İşlemleri devam ederken karişan kağitlar sonucunda Dursunu psikiyatri servisine havale ederler. Aradan 15 gün geçip taburcu olma günü gelince Temel bizim Dursun'u karşilamaya gelir. - Nasil oldu, geçti mi ishal? der Dursun: - Hayir geçmedi ama artik takmayrum. 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 01, 2004, 10:02:35
Sihirli kurbağa bir gün ormanda gezerken, tavşan  kovalayan ayı ile karşılaşmış. Tavşan can derdinde,  ayı et derdinde derken sihirli kurbağa duruma el koyup  demiş ki:

- Her ikinizin de üç hakkı var. Dileyin benden ne  dilerseniz !



Ayı :

 - Bu ormandaki tüm ayılar dişi olsun ve tümü bana tutkun olsun"  demiş.

Kurbağa anında ayının isteğini yerine getirmiş

Tavşan ise:

- Bana bi kask ver demiş...

O da hemen olmuş.



Ama ayı içinden :

- Bu tavşan geri zekalı. Çuvalla para isteseydi, bin tane kask alırdı. demiş.

Kurbağa ikinci isteklerini sormuş.



Ayı (babası da ayıymış zaten)

- Yan ormandaki tüm ayılar da dişi olsun ve hepsi sadece beni arzulasın demiş.



Trilink!!!! O da tamam.



Tavşan ise:

- Ben hızlı bir motosiklet isterim. demiş



Ayı iyice şaşırmış "Bu tavşan hepten aklını yemiş olmalı !" diye düşünmüş.

Sıra gelmiş son isteklere....

Ayı:

- Bu gezegendeki tüm ayılar dişi olsun ve hepsi benim için

çıldırsın demiş.

Kurbağa bu isteği de hemen yerine getirmiş.

Tavşan önce kaskı takmış, sonra motora binip marşa basmış ve son isteğini söyleyip gaza basmış:

- Bu ayı ibne olsuuuun..



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 02, 2004, 07:03:42
Savcı, morgdaki üç cesedi incelemek üzere gelmişti.

Birinci ceset sırıtıyordu. Savcı nedenini sordu. "Milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazandı, sevincine dayanamadı, kalp krizi geçirdi ve öldü" dediler.

Ikinci ceset de sırıtıyordu. Savcı sordu;

-Bu neden sırıtıyor?

"Bunun da oğlu doğmuştu. Sevincten kalbine yenik düştü" diye açıkladılar.

Üçüncü ceset Temel'in kömür halindeki cesediydi. O da sırıtıyordu.

"Bu neden öldü?" diye sordu savcı.

"Efendim, buna yıldırım çarptı" dediler.

-Peki neden sırıtıyordu?

-Fotoğrafını çekiyorlar sanmış.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HASMET GUNGOR on September 03, 2004, 20:13:11
Bir Çift, haftasonunda balık avlayabilecekleri bir
>>göle giderler.
>> >>>>Erkek, alacakaranlıkta balığa çıkmasını, karısı
>>ise kitap okumayı
>>çok
>> >>>>severmiş.
>> >>>>
>> >>>>Bir sabah, eşi saatler süren balıktan eve dönmüş
>>ve dinlenmek için
>> >>>>uykuya
>> >>>>dalmış.
>> >>>>
>> >>>>Bayan etrafı fazla bilmemesine rağmen, tekneyle
>>açılmaya karar
>>vermiş.
>> >>>>
>> >>>>Kısa bir süre kürek çektikten sonra demirlemiş ve
>>kitabını okumaya
>> >>>>başlamış
>> >>>>
>> >>>>Kısa süre sonra Gölün bekçisi botuyla belirmiş.
>> >>>>
>> >>>>Okuyorum" - demiş ve düşünmüş: ... Bu açık değil
>>mi?
>> >>>>
>> >>>>Ama balık tutmanın yasak olduğu bölgede
>>bulunuyorsunuz."
>> >>>>
>> >>>>"Ama balık tutmuyorumki...", görüyorsunuz ya.
>> >>>>
>> >>>>"Evet ama, komple ekipmana sahipsiniz." Sizi alıp,
>>ceza kesmem
>> >>>>gerekecek.
>> >>>>
>> >>>>"Eğer böyle bir şey yaparsanız, sizi tecavüz
>>etmekten şikayet
>>ederim!",
>> >>>>diye
>> >>>>karşılık vermiş sinirlenmiş olan kadın.
>> >>>>
>> >>>>Ama size hiç dokunmadımki...!"
>> >>>>
>> >>>>Evet ama komple ekipmana sahipsiniz!"
>> >>>>
>> >>>>
>> >>>>
>> >>>>Hikayenin özeti:
>> >>>>
>> >>>>HİÇBİR ZAMAN okuyan kadınlarla tartışmaya girme
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HASMET GUNGOR on September 05, 2004, 06:12:59
polis megafonundan yükselen mizah(peh peh peh)



34 VG 0983 sagaaa çekhh
> > 34 VG 0983 sagaaa çekhh
> > Sola demedik öküzzzzzzz saga çekhh
> > ------------------------------------------------
> > Göztepe soyak site'sinin önünden
> > yürüyorum...Birden polis bir BMW'yi
> > durdurdu...Polislerden biri indi digeri de
> > icerden bakiyor, ben deyana
> > döndüm bakiyorum öyle, enteresan geldi adam
> > sarhos falandi, biraz
> > bakiyim eglenirim diye düsündüm...Içerideki
> > polis birden megafonla ;
> > " Önüne dön, önüne dön, kendi tipine bak sen
>soytari " dedi..
> >
>--------------------------------------------------------
> >
> > Mecidiyeköy'de bir sabah erken,Polis otosu
>arabanin tekine sesleniyor ;
> > Zabahinan ceza yazdirma zabahinan " (sabah ile
>demek istiyor)
> >
size=2>>---------------------------------------------- -----------------
> >
> > Söförün biri trafik sykysyk iken park yasagi olan
>yere direksiyonu
> > kirar ve durur...Polis ;
> > Beyaz uno çek kardesim park yasak....gibilerinden
>bir anons yapar...
> > Söför el kol hareketleri yardimiyla
> > Abi ekmek almaya geçiyom hemen çikacam der!...
> > Yarim saat kadar sonra elini kolunu sallaya
>sallaya çikinca polis
> > anonsu patlat?r...
> > Beyaz uno ekmek nerde lan ?
> > ---------------------------------------------
> > Polisler arabayi sürenin tipine göre hitap
> > etmesini de bilirler ;
> > Sarisin bayan saa çeker misiniz diyorum lütfen..
> > beyefendi... biyikli... bekleme yapma
> > deri ceketli.. et benli.. hade..
> > duymuyormusun lan gözlüklü zibidi
> >
>------------------------------------------------------
> > Olay Çankaya'da geçiyor...Ankarada Patates sogan
> > satan megafonlu bir
> > kamyonet,Polis anons yapIyor...
> > 06 MN 1945 ilerleeeeeee
> > Kamyonetin megafonundan cevap geliyor.....
> > OKEYYYYYY..................
> >
>--------------------------------------------------------
> > Kadikoy Kusdili'ndeki dort yol agzinda trafik
> > çok sikisik oldugu için surekli polis otosu
>bekler. Trafik polisleri
> > megafonla bagirarak trafigi idare ediyolar iste.
>Neyse bagiriyo eleman
> >
> > "34 PTS 723 lutfen saga çek"
> > O sirada ordan geçmekte olan oteki trafik otosu
> > megafonla espiri yapiyor bunlara:
> > "Lutfenini yiyim senin, bu ne kibarlik lan
>Mistafaa?.
> >
>--------------------------------------------------------
> >
> >
> > Atakoy'de bir arkadasimda sabahlamistim. Sabah
> > otobuse bincem ama mekani bilmedigim için duragi
>sorcak birilerini
> > ariyorum. Kimseler geçmiyo,
> > neyse sonunda bir polis otosu gordum. Tarif
> > ettiler duragi:
> > "Su bakkali gec ilerle, agacin ordan saga kir
> > ordan sola...
> > Tesekkür edip yurumeye basladim. Biraz
> > yürümemistim ki arkadan bir megafon:
> > "oglum agacin ordan sola kirsana lan, bak bak
> > bak dinniyomu hiç, huss alooo"
> > Duragi bulana kadar ekip otosu arkamdan bagirip
> > durdu.
> >
size=2>>---------------------------------------------- ----------------------
> >
> > Bir trafik polisi incisi daha...Bu sefer
> > Ankara'dayiz, Ziya
> > Gokalp'deki
> > ust gecitten gecmekteyiz. Altimizda,
> > Pamukbank'in önünde duran ekip
> > otosunun megafonundan cikanlar aynen soyle:
> > " ticari devam et! ms 489 devam et! ISITME
> > ENGELLI DEVAM ET!"
> > (Bilmeyenler için: isitme engelli
> > vatandaslarimizin arac
> > plakalarinda ozel bir isaret bulunmakta!)
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MUHARREM DERIN on September 05, 2004, 07:41:21
AYNI KONUNUN 3 DEGISIK VERSIYONU...



1-Kadin/Erkek

2-Kadin/Kadin

3-Erkek/Erkek



                                                                                                                        
 


1.Versiyon Kadin / Erkek:   



Bir erkegin hayati nasil

karartilir?



 



Kadin: Sacimi kestireyim mi?

Erkek: Olur.

Kadin: Ama kiyamiyorum.

Erkek: Oyleyse kestirme.

Kadin: Canim degisiklik istiyor...

Erkek: O halde kestir.

Kadin: Bana akil vermeyi birak, delilere verir gibi.

Erkek: Eger nasil hosuma gittigini bilmek istiyorsan,

sana derim ki uzun sacli. Bunu biliyorsun.

Kadin: Beni tanidiginda kisaydi..

Erkek: Ve sana tam olarak ne dedigimi hatirliyorum:

"Ne guzel olurdun uzun sacla"

Kadin: Ama herkes kesmemi söylüyor.

Erkek: Bu durumda kuafore git ve birak uyuyayim

lutfen.

Bunu senden Allah rizasi icin istiyorum.

Kadin: Peki nasil kestireyim? Kat kat mi yoksa

percemli

mi?

Erkek: Kat kat.

Kadin: Bana yakisacagini sanmiyorum, cunku sacim cok

duz.

Erkek: Birak percemli olsun.

Kadin: Cok yorucu.

Erkek: Yordugu zaman tekrar kestirirsin.

Kadin: O zaman asla uzatamam.

Erkek: Uzatmak istiyorsan kestirme guzelim.

Kadin: Bana guzelim deme!!!!!!!

Erkek:?!?!?!?!!



 



2.Versiyon    Kadin / Kadin:



1.Kadin: Ah sekerim sacini mi kestirdin?  Ne kadar

guzel

olmussun!!

2.Kadin: Ay sahi mi soyluyorsun? Ben pek emin

olamiyorum. Ay cok mu kisa oldu acaba...??

1.Kadin: Amaaan ne alakasi var. Benim yuzum bu kadar

genis olmasa ayni kesimi bende denerdim. Benim su

sacim klasik oldu artik, yeni bir modele hic cesaret

edemiyorum.

2.Kadin: Ay yapma Allah askina  nesi varmis

yuzunun....

Bak söyle suralarindan kat verdirsen, harika olur!!

Benim de boynum uzun olmasa ayni seninki gibi bir

model yaptirirdim.

1.Kadin: Ah sekerim sende bir alemsin. Keske benim de

boynum seninki gibi olsa. En azindan su cokuk

omuzlarimin dikkat cekmesini engellemis olurdum.

2.Kadin: Ayol sen ne diyorsun?.. Senin gibi omuzlari

olsun isteyen bir suru kiz var... Giydigin her sey

sana oyle yakisiyor ki.. Bir de benim su kisa

kollarima

bak. Omuzlarim seninkiler gibi olsaydi, giydigim

bluzlar

ustumde emanet gibi durur muydu? Vir vir vir,

dirdirdir...



3.Versiyon     Erkek / Erkek:



1.Adam: Sacini mi kestirdin?

2.Adam: Evet

1.Adam: Sihhatler olsun abi!..

2.Adam: Sagol...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 08, 2004, 07:18:18
Eski zamanlar.



Diyarbakır'da bir öğrenci evi emniyet gücleri tarafından basılır.



Bir sürü kitap toplanır, öğrenciler kaygılı beklemekte. Kayda değer pek birşey yok. Duvarda da Marx'in resmi.



Polislerden biri, öğrencinin birine sorar.



"Ula bu kimin resmidir?"



Çocuk korkarak içinden "Zıçtık da ne zıçtık" diye düşünür.



"Dedemin resmi" diye cevap verir.



Polis dişlerini sıkar, çocuğun ensesine bir tokat atar,



"Ula utanmisan pezevenk, bele nur yüzlü, ak sakallı bi deden var, kalkmişsan komonistlik yapisan



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on September 10, 2004, 10:01:08
Arkadaşlar epeydir ,takılamıyorum form a,kusura bakmayın,biraz yoğunum,ama bakıyorum da bayağıda özlenmişiz  

neyse ....

görüşmek üzere...



> > >> >       >> Bir rahibe Chicago uçusu için havaalanindaymis..

> Beklerken

> bir

> > >> >       >>kosede bir

> > >> >       >>makine görmüs,üzerinde

> > >> >       >> "hem kilonuzu ölçün hem geleceginizi

> > >>ögrenin"yaziyormus..rahibe

> > >> >       >> "hmm bi deneyelim"diyerek makineye para atmis,üzerine

> cikmis

> > >> >       >>veee cazurt

> > >> >       >>cuzurt makineden bir kagit cikmis.. rahibe kagida bakmis

> sunlar

> > >>  >       >>yaziyo r:

> > >> >       >> "Siz bir rahibesiniz, 80 kilosunuz ve Chicago'ya

> gidiyorsunuz"

> > >> >       >> Tabi rahibenin pek hosuna gitmis, ama sonra

> > >> >       >> "yok canim"demis "bu herkese ayni seyi söylüyodur.."

> > >> >       >> Derken rahibe bu isi iyice kafaya takmis bi daha

> tartilicam

> > >>  >       >>bakali m

> > >>  >       >>noluca k diye,gitmis para atmis tartilmis cazurt cuzurt

> veeee

> bu

> > >> >       >>sefer cikan

> > >> >       >>kagit söyleymis:

> > >> >       >> "Siz bir rahibesiniz, 80 kilosunuz,Chicago'ya

> gidiyorsunuz,ve

> > >>20

> > >>  >       >>dakika

> > >> >       >>icinde kendinizi gitar calarken bulacaksiniz"

> > >> >       >> Rahibe "al iste biliyordum"demis.."ben kiiim gitar

> calmak

> > >>  >       >>kim..a mma da

> > >>  >       >>yalan" diye gitmis yerine oturmus..

> > >> >       >> Birkac dakika sonra rahibenin yanina bir kovboy

> > >>  >       >>gelmis ,sirtindaki gitari

> > >>  >       >>rahibe nin yanina birakip

> > >> >       >> "5 dakika sonra dönücem gitarimi biraz size birakabilir

> > >>  >       >>miyim? "demis,

> > >>  >       >>gitmis ..

> > >> >       >> bizim rahibe kucagindaki gitari evirip cevirirken bir

> süre

> > >>sonra

> > >>  >       >>yavast an

> > >>  >       >>gitari n tellerini tingirdatmaya baslamis... o anda

> kafasinda

> > >>  >       >>simsek ler

> > >>  >       >>cakmis :

> > >> >       >> "Aman tanrim gercekten makinenin söyledigi gibi

> oldu..burda

> > >>  >       >>oturmu s gitar

> > >>  >       >>caliyo rum!!!"

> > >> >       >> Hemen kalkmis tekrar makineye gitmis,para

> atmis,tartilmis..ve

> > >>  >       >>cazurt

> > >> >       >>cuzurt bu sefer söyle bir kagit cikmis:

> > >> >       >> "Siz bir rahibesiniz,80 kilosunuz,Chicago'ya

> gidiyorsunuz ve

> > >>  >       >>birazd an

> > >>  >       >>herkes in icinde gaz kaciracaksiniz"

> > >> >       >> Rahibe bunu okuyunca çok kizmis: "Yoooo bu kadari da

> > >>fazla..ben

> > >>  >       >>hayati mda

> > >> >       >>asla böyle birsey yapmadim bundan sonra da yapmam!!! Bu

> sefer

> > >>atti

> > >>  >       >>tuttur amadi"

> > >> >       >> Hisimla yerine dogru yürürken birden paaaat diye ayagi

> > >>  >       >>kaymis ,popo üstü

> > >> >       >>yere oturmus ve o anda pirrrrt diye gaz kacirivermis!!!

> Rahibe

> > >> >       >>artik cilgina

> > >>  >       >>dönmüs

> > >> >       >> "Hayir..hayir buna inanamiyorum..tanrim bi kere daha

> > >>  >       >>deneme liyim!!!"

> > >> >       >> Ve kosa kosa tekrar makineye gitmis,para

> > >>atmis,tartilmis,cazurt

> > >>  >       >>cuzurt

> > >> >       >>veeee kagit gelmis:

> > >> >       >> "Siz bir rahibesiniz,80 kilosunuz,burda gitar calip gaz

> > >>  >       >>kacirm akla

> > >>  >       >>mesgul ken Chicago ucagini kacirdiniz!!!!!!!"

> > >>

>

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on September 10, 2004, 10:02:07
> > >Temel, sol kolunun üstüne güzel mi güzel pek hos bir kedicik oturtmus.

> > >Nereye gitse kedi kolunda.

> > >Arkadaslari:

> > >- Nedeysun pütün gün kedi kolinda, kediyi rahat piraksana.

> > >Temel:

> > >- Pirakmasina pirakacagum ama, kedi disi basina bir halt kelir tiye

> endiseleneyrum.

> > >Içlerinden bir tanesi Temel'e ilginç bir fikir önerir.

> > >Kedinin belirli yerlerine pamukla benzin sürmesini, böylece erkek

> kedilerin hiç bir sekilde Temel'in kedisine zarar vermeyecegini söyler.

> > >Temel de söyleneni aynen uygular.  Sonuç harika, erkek kediler degil

> yaklasmak, nerdeyse alti aylik yola kaçarlar.

> > >Günlerden bir gün Temel'in kedisi kaybolur.  Temel perisan:

> > >- La, penum kediyi körtünüz mi?

> > >Diye, diye iki, üç gün dolasir.

> > >Derken bir tanidigi:

> > >- Senin kediyi körtüm.

> > >Temel:

> > >- Nerdeydi?  Ne ediyirdi?

> > >Dost arkadas:

> > >- Asagi mahalledeydi, penzinu bitmis arkadan itiylerdi.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on September 10, 2004, 10:03:16
> > Temel'e sormuslar "metroseksuel  nedir"??

> > "Ipnenun yer altindan cidenidur" demis.

 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: UMUT GOKDENIZ on September 10, 2004, 19:40:57
LOLLOLLOL
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: UMUT GOKDENIZ on September 11, 2004, 01:41:40
Temel, evli bir arkadaşını ziyarete gider. Evin hanımı çok güzel bir içki masası hazırlamıştır. Hep birlikte yiyip, içip sohbet ederler. Kimse zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmaz. İçkinin etkisiyle, ev sahibi sızar ve horlamaya başlar. Kadın, Temel'e yaklaşır ve kulağına fısıldar:
- Haydi biraz sevişelim.
Temel sıkılarak:
- Nasıl olur? Sen benim arkadaşımın eşisin. Hem sonra ya aniden uyanırsa ?
Kadın, üstündeki son giysiyi de çıkartırken: - Yer yerinden oynasa, uyanmaz artık. Temel eğilir ve arkadaşının göğsünden bir kıl kopartır. Arkadaşının horultusunda hiçbir değişme olmaz. Bunun üzerine kadınla çılgınca sevişmeye başlar.
Kadın, bir süre sonra içli bir sesle:
- Haydi bir daha.
Temel, arkadaşının göğsünden bir kıl daha kopartır, horultu yine devam etmektedir. Bir kez daha sevişirler. Olay, sabaha kadar tam beş kez tekrarlanır. Güneşin ilk ışıkları odaya dolarken, Temel bir kıl daha koparınca, arkadaşı: - Bak dostum, bütün gece karımla seviştin. Ses çıkartmadım. Ama beni skorboard olarak kullanmaya devam edersen, canına okurum ha!

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: UMUT GOKDENIZ on September 11, 2004, 01:43:29
Temel bir grup arkadaşıyla çukur açıyormuş.Bir başka grupda gelip çukurları kapıyomuş. Adamın biri çok merak etmiş ve ne yaptıklarını sormuş.
Temel: -Bir grup daha fardu, onlarda fidan dikeydu, bucün gelmeduler, piz de pizim işler geri kalmasın diye çalişayruz
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: UMUT GOKDENIZ on September 11, 2004, 01:46:41

Temel, Dursun'a arabasının öyküsünü anlatıyordu :
-"Bir gün otostop yapıyordum ki önümde, bu arabayla, mini etekli güzel bir bayan durdu ve beni arabasına aldı. Bir süre gittikten sonra kadın arabayı kuytu bir köşeye çekti. Mini eteğini iyice yukarı çekip, dudaklarını ıslattı ve "Benden ne istersen alabilirsin" dedi, ben de arabasını aldım."
Dursun : -"iyi etmişsin Temel, zaten mini etek sana hiç yakışmazdı!."


 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: UMUT GOKDENIZ on September 11, 2004, 01:57:29

Temel, bir haftalığına gittiği memleketten, haber vermeden erken dönünce karısını evde başka bir erkekle yatakta bulur. Derhal belinde taşıdığı tabancasına davranan Temel, yatakta yakaladığı adamı alnının ortasından vurur. Tabancayı tam kendi kafasına doğrultmuşken, karısı haykırarak üzerine atlar:
- Dur Temelim, kıyma kendine!..
Temel, sinirden titreyerek haykırır:
- Sus kaltak, sira sana da gelecek!..
------------------------------------------------------------ ------------------------


Temel, New York'taki gökdelenlerden birinin 53. katında çalışırken aniden ayağı kaymış ve aşağı doğru uçmaya başlamış... 52, 51, 50, 49, 48... Katları yıldırım hızıyla geçen Temel 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2... Ve 1'inci kata geldiğinde kafasından şimşek gibi şu düşünceler geçmiş:
- Sağa çok şükür Tanrum, haburaya kadar sağ sağlim celduk... Birinci kattan düşsen de nasil olsa pişeycukler olmaz.


------------------------------------------------------------ -------------------------

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 11, 2004, 07:06:33
İki çiftçi, biri Adanalı, diğeri Kayserili, sohbet ediyorlar ve zenginliklerinden bahsederek övünüyorlarmış.

Adanalı başlamış anlatmaya,

- Bizim orada sabah güneş doğmadan biniyoruz arabaya, akşam güneş battığında halen çiftliğin öbür ucuna ulaşamıyoruz.

Kayserili bunu duyunca gülümseyerek cevap vermiş:

- Bizim de vardı öyle eski bir arabamız ama, satıp yeni modelini aldık.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: UMUT GOKDENIZ on September 12, 2004, 01:00:16

Temel Istanbul a gelmis, yürüyormus.Bu arada 5 dakikada bir top atislari duyul-
maktaymis. Merak edip sormus. "Hemserim bu top atislari neyin nesi?" diye.
Kraliçe Elizabeth in gelmesi sebebiyle top atisi yapildigi anlatilmis.
Aradan yarim saatgeçmis ve top atislari halen sürmekteymis. Temel yine
sormus bir baskasina "Bu top atislari neden?" diye. Ayni cevabi alinca
söylenmis: "Ulan, yarim saattir bir kariyi vuramadilar, be!"


---------------------------------------


Temel Nato da havaci olarak askerligini yapiyormus. Komutan askerlere
parasütle nasil atlanacagini ögretmis.
- "Uçaktan atlayinca birinci ipi çekeceksiniz. Parasüt açilmaz ise ikinci ipi
çekeceksiniz. Yine açilmadi, o zaman Meryem Ana ya dua edeceksiniz."
Temel uçaktan atlar. Birinci ipi çeker parasüt açilmaz, ikinci ipi
çeker yine açilmaz. O sırada yere yavas yavas süzülen komutaninin
yanindan geçerken sorar:
- "Komutanim, komutanim.. O karinin adi neydi ?"


-------------------------------------------------


Temel ile Dursun Amerika da yasarlarken paralari bitmis ve bir banka soymayi
kafalarina koymuslar. Gece yarisi olmus, Dursun ve Temel kapilari açip içeride
kasalari aramaya koyulmuslar. Temel bir kasa görmüş, açmislar ve içinden bir
kase muhallebi çikmis. E bu kadar ugrastik bosa gitmesin demisler ve bunu
Temel afiyetle yemis. Daha sonra bir kasa daha görmüsler ve onu da açmislar
bir kase muhallebi daha. Bunu da Dursun yemis. Tabii ikisi de sasirmis koca
bankada nasil para olmaz diye ve orayi terk etmisler.
Ertesi gün gazetelerde manset : "Dünyanin en büyük Sperm Bankasi soyuldu!..


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: UMUT GOKDENIZ on September 12, 2004, 01:03:42

Pilot Temel telsize var gücüyle bagiriyordu :
- "Ula, sag motor bozuldu. Düseyrum, düseyrum. Meydey düseyrum. Kule düseyrum."
Kule hemen cevapladi :
- "Mesaj anlasildi. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin."
Temel gayet ciddi :
-"Pilot kabini, öndeki sol koltuk, pilot kabini, öndeki sol koltuk."


------------------------------


Dursun birgün ormanda gidiyormus. Temeli bir agaca belinden bagli sekilde
bulmus. "Napiyosun Temel" demis Dursun; Temel de "Intihar ediyorum" demis.
Dursun "Benim bildigim öyle intihar edilmez; o ipi beline diil boynuna
bagliyacaksin" demis. Temel de: onu da denedim; az daha boguluyodum...


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: UMUT GOKDENIZ on September 12, 2004, 01:09:54

- Babam öldü, demis Temel.
ilyas sormus:
- Neden öldü?
- Apartmanin sekizinci katinin balkonundan düstü.
- Eyvah parçalandi mi?
- Yok, giristeki bakkalin tentesine düsünce oradan havalanip karsi
apartmana yöneldi.
- Apartmana mi çarpti, nasil oldu?
- Yok, karsi apartmanin balkonunda çamasirlar asili idi.Çamasir ipine
vurup fabrikanin bahçesine düstü.
- Orada mi öldü?
- Yok, fabrika çelik yay fabrikasi, bahçedeki yaylarin üzerine düsüp
havalandi yeniden...
- Peki sonra?
- Sonrasi ne? Baktik ki yere inmiyor, biz de vurduk onu


--------------------------------------------------


Bir Fransiz bir Ingiliz ve bir de Temel bir gemi kazasindan sonra issiz bir adaya
çikarlar. Ingiliz kumsalda bir lamba bulur. Fransiz bunun Aladdin in sihirli
lambasi olabilecegini söyler ve lambayi ovusturur. Gerçektende lambadan bir
cin çikar ve konusmaya baslar :
- Dileyin benden ne dilerseniz...
Ingiliz : Ben ailemin yanina Ingiltereye gitmek istiyorum...
der. Cin hemen istegini yerine getirir.
Sira Fransiza gelir. O da ailesinin yanina Fransaya gitmek ister. Onun istegi de
yerine gelir.
Sira Temeldedir. Temel biraz düsünür. Cin çabuk olmasini söyler. Temel etrafina
bakar ve cine dilegini söyler :
- Arkadaslarim da gitti ben bu issiz adada yalniz kaldim onun için arkadaslarimi
hemen geri getirmeni istiyorum" der...

=------------------------------------------------


Temel birgün keçinin boynuna tasma takmis gezdiriyormus. Arkadasi Dursun
yolda onu görüp :
- Ula Temel Napiysin ?...
- Ula cörmiymisin Çöpegimi cezdurayrum Dursun kardesim...
- Ula Temel bunun boynuzlari var....
- Valla ben onin özel hayatina karismayrum...


---------------------------------------------------------


Temel uzak doguya gider. 250$ verip bakinca insanlari çiplak gösteren
gözlüklerden alir. Takar bakar çiplak, çikarir bakar giyinik. Çok hosuna gider.
Ikide bir takip, çikarir.
Eve gözünde gözlük gider, bakar Fadime ve sütçü çiplak. Gözlügüçikarir bakar
çiplak. Takar bakar yine çiplak. Müthis cani sikilir ve Fadimeye der ki :
- Ula Fadime 250$ verdim gözlük aldim ama hemen bozuldu!..

------------------------------------------------------------


Temel savasta yaninda 10 arkadasiyla birlikte düsmana esir düsmüs. Ilk gün
iskence sonunda ekipten 5 tanesi bülbül gibi konusmus. Ikinci gün 3 kisi daha
dayanamamis itiraf etmis. Üçüncü gün sonunda bir tek Temel kalmis. Dördüncü
gün iskencenin dozu artmis Temel den çit yok. Besinci gün iskence iyice
agarlasmis ama Temel yine ayni. Iki hafta sonra Temel i kaldigi hücrede
izlemeye karar vermisler. Bizim Temel hem kafayi duvara vurmakta hem de
söylenmekteymis :
-Hatirla...Hatirla... Hatirlaaaa...===


========================--------------------------


Temel bara gitmis. Geçmis bir kenara oturmus, biraz sonra bara bir adam girmis
ve siska uzun boylu bir adamin kafasinin üzerine sise koymus, çekmis silahi
ates etmis sise paramparça... Ates eden adam elini kaldirmis;
- I am Pekosbill...
demis ve çikip gitmis. Daha sonra bara bir baska adam girmis ve yine o siska
adamin kafasinin üzerine konserve kutusu koymus, çekmis silahi ates etmis
kutu paramparça... Ates eden adam elini kaldirmis;
- I am Redkit...
demis ve bardan çikip gitmis...
Temel bunlari seyrettikten sonra dayanamamis, eline bir elma almis ve o siska
adamin kafasinin üzerine elmayi yerlestirmis, çekmis silahi ates etmis ve adami
tam anlinin ortasindan vurmus... Elini kaldirip;
- I am sorry...
demis ve çikip gitmis...

------------------------------------------------------------ ----


 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: SERDAR ALSAN on September 12, 2004, 13:11:01

NASIL HAMILE OLUNUR ?



Yaramaz ve bir o kadar da agzi bozuk olan Can,sürekli tirnaklarini yemekle mesgulmüs. Annesi bu huyundan vazgeçirmek için birgün ;


- Bak oglum demis ; sakin tirnaklarini yeme karnin siser.Can yine tirnaklarini yemeye devam edince, annesi canin parmaklarina lastik geçirmis, ve can tirnaklarini bir daha yememis. Anne bir gün komsusuna misafirlige gidecek ve tabii ki Can da beraberinde...Ama annesi Can'a,


- Bak oglum sakin abuk subuk konusma, yoksa seni bir daha götürmem demis Derken komsularinin kapisinin zilini çalmislar, komsulari hamile bir bayanmis. Can kadini böyle görünce ;teyze ben senin karninin neden sistigini biliyorum demis. Annesi, Can'a kizmis, Oglum çok ayip demis, tabii ki kadin da biraz utanmis ve kizarmis Oturma  salonuna geçilmis, çaylar içilirken, Can yine, teyze ben senin karninin neden sistigini biliyorum demis. Anne yine kizmis,  tabi bu birkaç kez tekrarlaninca hamile kadin dayanamamis ve de gerçek  nedenini bilmedigini düsündügü Can'a söyle bakalim benim karnim neden  sismis diye sormus. Tabii Can 'a gün dogmus,


 


- LASTIKSIZ YEDIN DEMI...?!!


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: UMUT GOKDENIZ on September 12, 2004, 14:11:08
LOLLOLLOL
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 13, 2004, 08:33:58
Adamın biri iş arıyormuş. Çalışmak istediği firma ile görüşmeye girmiş. Sorular... sınavlar... adam berbat,hiçbir işte çalışması mümkün değil. Ama TORPİLİ yüzünden bir öneri getirmeleri de şart!!!

"Marketing düşünür müsünüz?" diye sormuşlar.

"Nee?!!" demiş adam, "daha iyi birşey yok mu?!"

"Peki, satış sorumlusu olur musunuz?"

"Olmaz" demiş, "daha nitelikli birşey isterim."

"Finans işleriyle ilgilenseniz?"

"Yok daha neler, hayatta yapmam; daha iyi birşey, daha iyi birşey!!!" diye sızlanmış bu sefer.

"Peki o zaman" demişler. "size içinde hem seyahat hem seks olan bir şey önerelim."

"Hah!"diye bağırmış adam "aynen böyle birşey arıyorum. Nedir o?"

"S.ktir git."





Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: UMUT GOKDENIZ on September 13, 2004, 20:44:10
Doktor hastasina o güne degin yapilan tahlillerin sonuçlarini açiklamaktadir;
-Size bir kötü, bir de daha kötü haberim var... Önce kötü haberi vereyim. Test
sonuçlarina göre 24 saatlik ömrünüz kalmis.
Adam yikilir ve doktora dönüp :
"Hayir olamaz. Buna inanamiyorum. Fakat, fakat bundan daha kötü bir haber
olamaz ki?
Doktorun yaniti kisa olur :
-Dünden beri size ulasmaya çalisiyorum...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: UMUT GOKDENIZ on September 13, 2004, 20:46:23
Hekim sikayeti dinledikten sonra kiza dönmüs, "Soyunun" demis...
"Fakat doktor" demis kiz "hasta olan ben degilim, annem..."
Doktor anneye donmus,"Dilinizi çikarin bakayim hanimefendi...".



- Doktor beni morga mi goturuyorsunuz?..
- Evet.
- Ama ben daha olmedim ki...
- Olsun biz de daha gelmedik zaten....


Bir ustanin yanida çalisan salak bir adam varmis. Usta çiragina birsey
söyleyeceginde, salak diye hitap edermis. Çirak kendisine salak denmesinden
iyice bikmis. Sonunda çirak, ustasini mahkemeye vermis.
Hakim sormus :
- Sen bu adama niye salak diyorsun?
Usta:
- Salak da ondan...
Hakim :
- Ispat et...
Usta :
- Oglum git dükkanda ben var miyim, yok muyum ögren de gel?
çirak kosarak mahkeme salonundan ayrilmis.
Usta:
- Gördünüz mü hakim bey, çok salak, elinin altinda telefon varken kosarak
gitti!..



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: UMUT GOKDENIZ on September 13, 2004, 20:56:42
Temelin bir kedisi varmış ve hergün düzenli olarak gezmeye çıkartırmış.Birgün yolda karşılaştığı bir arkadaşı:
-Ula senun paşka işin yok midur pikmaymusun herkün bu kediyi gezdirmekten? diye sorunca Temel:
-KPende piktum ama ne yapayum ha pu kedi pakiredir istemayrum pi de yavrulasın korkayrum salamayrum! demiş. Bunun üzerine arkadaşı:
-Ula usağum ha punun kolayi fardur... Penzine pula sal oni yanuna gelmez kedi medi..
Temelin kafasına yatmış bu yöntem bir deneme yapmış bakmış gerçekten yanına kedi falan yanaşmıyor hergün sabahtan salarmış kediyi benzine bulayıp... aksam hava kararınca kedi de eve dönermiş rahat etmiş Temel, taaa ki bir akş am kedi hava kararıpta hala eve dönmeyinceye kadar...
Bir telaş bir telaş oraya bak buraya sor yok yok gitti bizim kedi diye düşünürken rastladığı mahallenin çocuğu
-ha pen kördum senun kediyi şu ileriki ranpada penzini bitmiş öbür kediler arkadan itekleyurdi
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET YURDAOR on September 22, 2004, 07:14:37
Bir kadinin uc tane kiz cocugu vardir.
 Tesadufen ucune de ayni zamanda talip cikar.
 Tek bir dugunle ucu de evlenir ve yuvadan ucuuup giderler.
Kizlarin  hepsi de farkli sehirlere gitmislerdir. Anneleri, el bebek gul
bebek  buyuttugu kizlarinin evlilik yasamlarini; ve ozellikle ask
 hayatlarini merak etmektedir. Ancak kizlari yatak olaylarini acik
acik anlatmaktan cekindikleri icin bir yontem gelistirirler.
 Kizlar annelerine, o gunku gazetede cikan gazete ilanlarina
atifta bulunarak, ask hayatlari hakkinda, e-mail yoluyla bilgi
vereceklerdir.
  Evliligin birinci haftasinda buyuk kizdan mesaj gelir. Mesajda
  "RUFFLES" yazmaktadir. Kadin merakla gazetesini alir ve ilana bakar:
  "RUFFLES. HEM EGLENCELI, HEM DE DOYURUCU"
     Kadin cok mutlu olur ve yeniden mesaj beklemeye baslar. Bir  sure
 sonra   ortanca kizindan bir e-mail gelir. Mesajda "MAXWELL COFFEE"
 yazmaktadir.  Hemen gazeteyi eline alir ve ilani bulur:
  "MAXWELL HER DAMLADA BUYUK ZEVK"
     Kadin yine cok mutlu olur ve bu kez kucuk kizindan mesaj
 beklemeye
  baslar. Uzun sure mesaj gelmez.kadin tedirgin olur, ama beklemeye
 devam   eder. En sonunda kucuk kizindan da bekledigi mesaj gelir: "TURKISH AIRLINES ".
  Kadin merak ve heyecanla gazetesini eline alir ve ilani okuduktan
 sonra   dusup bayilir:
  "TURKISH AIRLINES. HAFTADA 7 GUN, GUNDE 3 SEFER. USTELIK HER
TARAFA..
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 22, 2004, 07:33:49
 Çiftçinin biri komşu barda oturmuş deli gibi içerken arkadaşı gelmiş ve

> "Hey, bu güzel günde niye sarhoşlar gibi oturup içki içiyorsun ki?"

demiş..

> Çiftçi : Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz...

> Adam : Bu kadar kötü olan şey ne?

> Çiftçi : Bugün oturmuş bizim ineği sağıyordum.Kova tam dolmuştu ki sol

> ayağıyla bir tekme attı ve kova devrildi.

> Adam : Tamam ama buna bu kadar üzülmeye değmez...

> Çiftçi : Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz...

> Adam : Sonra ne oldu?

> Çiftçi : Bende bir ip aldım ve sol ayağını yandaki direğe bağladım...

> Adam : Sonra ?

> Çiftçi : Tekrar oturdum sağmaya devam ettim . Kova tam dolmuştu ki sağ

> ayağıyla bir tekme daha attı ve kova yine devrildi.

> Adam : Yine mi?

> Çiftçi : Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz...

> Adam : Sonra ?

> Çiftçi : Bende başka bir ip alıp sağ ayağını da yandaki direğe bağladım.

> Tekrar sağmaya başladım. Tam kova dolmuştu ki aptal inek bu kez de

> kuyruğuyla bir kova sütü devirdi.. Adam : Hmmm...

> Çiftçi : Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz...

> Adam : Sonra ne yaptın peki?

> Çiftçi : Bende başka bir ip aradım bulamayınca da kemerimle ineğin

> kuyruğunu tavana bağladım.Ve tam o sırada pantolonum düştü ve karim içeri

> girdi.... Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz

>

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on September 22, 2004, 10:51:40

fransız üniversitesinde bilmisel bir araştırma yapıloyormuş bu araştırmada insan beyninden ne kadar parça alınırsa yaşamsal faaliyetlere devam ediceği araştırılıyormuş bir rus bulunmuş ve deneye alınmış


beyninden bir kesit alınmış ve rus gagagugu demiş


bir parça alınmış gagagu demiş


bir parça alınış gagu demiş


bir parçadaha alınmış " çay elinden öteyi giderim yani yani ............"


Not: Bu mesajı bir karedenizli ve laz olarak yazıyorum!!!

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ALI SUCU on September 22, 2004, 10:55:32
Çeviremedim...Çok komik ama Türkçe'de nasıl olur bilemediğim için dokunmadanaynen copy paste'dir :)

İngilizcesi iyi olan biri lütfen...



At the immigration desk, somewhere in Europe...

- Name?

- Abu Dalah Sarafi.

- Sex?

- Four times a week.

- No, no, no... male or female?

- Male, female... sometimes camel...



 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 22, 2004, 21:53:19
Bu hikaye trakyada geçmis:

 Yasli bir amca, eseginin üzerinde karayolunda seyretmektedir.

Bunu gören trafik polisleri, amcaya takilmak isterler ve durdururlar.

Polis: Be amca, necin dakman golani? (Golan: Emniyet kemeri.)  

Amca: Dakmam be iste!

Polis: E bak gördün mu, simdi ceza keseceyik.

Amca:

Kes bakalim ne keseceysan da gidecem, acele isim var.

Polis: Peki amca, cezayi sana mi yazalim yogsam esege mi?

Amca: ???

Polis: Yani cezayi sana yazarsak bes milyon ödeycen, esege üç milyon ödeycen.

Amca: Bana kes o zaman.

Polis: Neden sana keseyon amca?

Amca:

Onun sicili temiz ossun, polis yapcez onu!

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 23, 2004, 12:36:02
Köyde adetmiş, gerdek gecesinde kız bakire ise damat pencereden bir el ateş edermiş.



Temel de bir gün evlenmiş ve geceleyin gerdeğe girmiş. Tüm köy halkı gece silah sesini beklemiş ve silah sesini duyduktan sonra rahatlamış.



Ertesi gün erkekler Temeli tebrik etmişler ve gece olunca Temel tekrar göğsü kabarık şekilde karısıyla yatağa girmiş.Bir süre sonra Temelin evinden birkaç silah sesi gelmiş.Köy halkı hemen Temelin evine girmiş ve gelini kanlar içerisinde yatakta ölü bulmuşlar. Temeli yakalayıp karısını niye vurduğunu sormuşlar. Temel yanıtlamış:



"Bakire değildi". Ahali sormuş:



"Oğlum daha dün bakire diye gerdek gecesinde silah sıkmadın mı?". Temel yanıtlamış:"



Dün gece bakireydi, bu gece değil".

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on September 29, 2004, 07:05:38
> > > > ·    Aksaray'da bir lastikçinin vitrininden :  "Vindovslu aletle

rot

> > > > balansı yapıyoruz..."

> > > >

> > > >

> > > >

> > > > ·    Gebze'de bir eczanenin camından...  "SSK gözlüğü yazılır.

> > >Tansiyona

> > > > sekere bakılır. Kurban kesilir..."

> > > >

> > > >

> > > >

> > > > · "Dostum bana bi tane Yüzüklerin Efendisinin çocuk versiyonundan

> verir

> > > > misin?" Yanımdaki adam korsan VCD'ciden Harry Potter'i

isterken...

> > > >

> > > >

> > > >

> > > >  ·           ;     "Kartuş ve kolonya doldurulur." Eskişehir'de bir

> > >dükkanın

> > > > camından...

> > > >

> > > >

> > > >

> > > >  ·           ;     "Burada adam olana, edebiyle konuşana hizmet

> verilir...

> > >"

> > > > Eminönü'nde bir  bakkalın camından...

> > > >

> > > >

> > > >

> > > >  ·           ;     İzmir'deki enteresan bir kuaförün devasa afisindeki

> gaz

> > > > verici cümle :  "Bir fön neyi değiştirmez ki !..."

> > > >

> > > >

> > > >

> > > >  ·           ;     Bir kırtasiyenin camından : "Patlayan top geldi

> !..."

> > > >

> > > >

> > > >

> > > >  ·           ;     Kocaeli Hareke'de Y.Y.B.F. karsısında kendi halinde

> bir

> > > > bakkalın camından: "Penguen Yemi bulunur !"

> > > >

> > > >

> > > >

> > > > ·    Kadıköy'de bir duvar :  "Reşat, lütfen buraya park yapma

!..."

> > > >

> > > >

> > > >

> > > > ·   Kas'ta Doğan görünümlü bir Şahin'in arka camından : "The

> Anatolian

> > > > child does not eat these feet !..."

> > > >

> > > >

> > > >

> > > > ·  "Geçmiş olsun, buraya kadar frensiz geldik !..." İşe gelmek

için

> > > > bindiğim dolmuşun şoförü, son durağa geldiğimizde sırıtarak...

> > > >

> > > > -  Yaşlı teyze : "Evladım sağda mübarek bir yerde indirir misin ?"

> > > > Minibüs  şoförü : "Az ilerde Camii var, seni orada bırakayım

> teyze..."

> > > >

> > > >

> > > >

> > > > ·     Adana'da belediye otobüsünde ön ve arka kapıda görevli 2

muavin

> > > > arasında  geçen diyalogdan:

> > > >

> > > >         Muavin 1 : "Durakta inecek var mi ?" ( yolculardan ses

> çıkmaz )

> > > >

> > > >         Muavin 2 : "Olumsuz !"

> > > >

> > > >

> > > >

> > > > · Otobüs Şoförü : "Paso lütfen !" ( ben pasoyu almak için

cüzdanıma

> > > > davrandığımda... ) Ayni Şoför : "Varsa gösterme !"

 

.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on September 29, 2004, 07:06:57
:)))))

Batsin bu dünya

>

>oh what a pity

>oh what a pity

>this kind of destiny

>oh what a pity

>everything is dark

>where is humanity

>who serves the servant

>oh what a pity

>this world should sink

>this dream should end

>shame on the one who

>makes you laugh and then cry

>unborn sufferings

>unlived worries

>a heart that longs for you

>should it be mine?

>what did i doooo faith to youuuu

>you sentenced me to meeee

>with every breath i take

>lies a thousand reproach

>my complaint is to the creator

>my complaint is to the creator

>is it you or is it me that surprise

>i doooon't know

>you gave a kind of worry

>i couldn't come to meee

>i'm at a blind alley

>i couldn't find my way

>oooof of of of of of of of.. OFFF!
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on September 29, 2004, 07:08:14


> >Türkler Tarafından İcat Edilmesi Beklenenler

-Bitmeyen piknik tüpü

> >

> >-Sigara cepli çorap

> >

> >-Topuğu basık ayakkabı

> >

> >-Köpüklü su musluğu ve şampuan konulan şofben

> >

> >-Elektrik sayacı durduracağı

> >

> >-Döner pişiren mikrodalga

> >

> >-Laf atan korna

> >

> >-Minibüs arkasından para uzatmak için şoförün yanına kadar uzanan demir

> >

> >-Güdümlü anne terliği

> >

> >-Kurban kesme makinesi

> >

> >-Basamakta durana çarpmayan otomatik kapı

> >

> >-Otobüste yan koltukta oturan kişinin gazetesini rahat bir şekilde okuma

> >imkanı veren zoom'lu gözlük

> >

> >-Düğmesine basıldığında 'du-lu-luu' sesi veren akbil taklidi anahtarlık

> >

> >-Ağza takılan ve dişlerle şişe kapağı açmayı kolaylaştıracak açacak

> >

> >-Polis kontrolünden 300 metre önce kendiliğinden takılan emniyet kemeri
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 29, 2004, 07:35:50
Erzurum'dan:



Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır.



Teknik  servis elemanı bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok

programının  kullanımı ile ilgili bilgi verir ve ayrılır. Aradan bir

iki saat geçer,  



işyerinden telefon:  "Kardeşim sizin anlattığınız gibi

yapirem fakat program düzgün çalışmiir."



 



 Teknik servis elemanı sorar:  "Nasıl yapıyorsunuz?"



 "Senin anlattığın gibi."



 "Hata ne?"

 "Yazdığım bilgiler kaydetmeme rağmen saklanmir."



 "İşlem basamaklarını tek tek anlatın."



 "Tamam" diyor ve başlıyor anlatmaya...





Programı açirem. Malın adı bölümüne adını, adedi bölümüne adedini,

birim fiyatını vb. yazirem. Hepsini yazdıktan sonra senin anlattığın gibi

kayıt bölümüne basirem.



 



Ekrana bir yazı geliir:



Kaydetmek ister misiniz?



E / H yazısı çıkiir..



 



 Ben de diyirem " Hee..."



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on October 04, 2004, 09:11:46
Eğer 2004 yılında yaşıyorsanız...

1. Mikrodalga fırına kazara şifrenizi girersiniz.



2. Yıllardır gerçek kartlarla solitaire oynamamışsınızdır.



3. 3 kişilik ailenize ulaşmak için elinizde 15 farklı telefon numarası vardır.



4. Yan masanızda oturan kişiye e-mail atarsınız.



5. Aileniz ve yakın dostlarınızla görüşememe nedeniniz e*mail adresleri olmamasıdır.



6. Uzun çalışma temposunun ardından eve gittiğinizde telefonu hala işteyken cevapladığınız gibi açıyorsunuzdur.



7. Evden bir yeri ararken, dış hatta çıkış yapmak için "9" u tuşlarsınız.



8. Aynı masada 4 senedir çalışmanıza rağmen, 3 farklı şirket için çalışmışsınızdır.



10. Şirketinizin küçülme kararını gece haberlerinden öğrenirsiniz.



11. Patronunuzun sizin yaptığınız işleri yapabilme becerisi yoktur.



12. Televizyonda izlediğiniz her reklamın altında web adresi vardır.



13. Cep telefonunuzu almadan evden çıkmak, ki 15 yıl önce hiç bir etkisi yoktu, artık sizin için bir panik nedenidir ve apar topar eve cep telefonunuzu almak için geri dönersiniz.



14. Sabah uyandığınızda kahvaltı yapmadan internete girersiniz.



15. Bu yazılanları onaylıyor ve gülüyorsunuzdur.



16. Daha kötüsü bu e-maili kimlere ilteceğiniz kafanızda hemen canlanmıştır.



17. Listede 9 numaranın olmadığını fark edemeyecek kadar meşgulsünüzdür.



18. Yukarı bakıp 9 numaranın olup olmadığını kontrol etmişsinizdir.



Ve şimdi KENDİNİZE GÜLÜYORSUNUZDUR!



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on October 08, 2004, 07:22:02
Kadının Günlüğü:

> >Bugün üç yıl bitti. Onun karşısına gelinlikle çıktığım günkü kadar

> >mutluyum. Tanrım, onu ne kadar seviyorum. Mükemmel bir erkek,

> >cazibeli,yakışıklı, anlayışlı,sevecen, her şey var. Bugün Cumartesi,

> >bıraktım arkadaşlarıyla eğlensin. En sevdiği yemek olan pastırmalı kuru

> >fasulye ile pilav yapıyorum. Pişti, demleniyor. Banyo yaptım, en sevdiği

> >kıyafeti giydim. Yemekten sonra, şöminenin karşısına bir şişe kırmızı

> >şarapla uzanacağız.. Eve geldi sonunda. Beni öpüşü biraz soğuktu, aklı

> >başka yerde sanki. Aman Tanrım, yoksa? Tüm cilvelerime rağmen, bana

> >saldırmadı.

> >Arkadaşlarıyla ne yaptığını sordum, ağzında bir şeyler geveledi. Yemekte

> >biraz keyfi yerine gelir gibi oldu, ama hala dalgın, hala uzak, hala

> >kabuğuna çekilmiş. Herhalde ÖTEKİNİ düşünüyor. Benden genç mi acaba?

> >İş yerindeki sarışın pazarlama temsilcisi olmasın? Şöminenin karşısında

> >şarabımızı yudumlarken, artık dayanamadım "neyin var?" diye sordum.

> >Gülümsedi, zoraki bir gülümseme, acı dolu, uzaklık dolu.. "Yok bir

> >şeyim"

> >diye geçiştirdi. O gürül gürül yanan aşkın bu kadar çabuk biteceğine

> >inanamıyorum, daha dün bana ebediyete kadar benimle olmak istediğini

> >söylüyordu. Bugün aramızda iletişim kopukluğu başladı bile. Belki de

> >kilo

> >alıyorum. Çok mu vır vır yapıyorum? Elini tuttum. Elimi okşadı, ama

> >eller

> >hissiz, parmak uçları soğuk...Stepe başlasam? Çocuk istesem? Yalan,

> >yalan,yalan. Kendimi kandırmaktan başka bir şey değil bunlar.

> >Bitti...Bittti...Bitti. Tanrım, ölmek istiyorum. Kendimi son kez onun

> >kollarına attım. Ağlaya ağlaya uykuya dalmışım.

> >

> >Erkeğin Günlüğü: (Aynı Gün)

> >Üf be, Fener yine berabere kaldı.... Ama, kuru fasulye güzeldi

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on October 14, 2004, 07:00:33
Rakıname



Adı düşmüş cümle dile

Neşe verir her gönüle

Beyaz peynir, kavun ile

Derde derman olur RAKI  



Birşey yoksa leblebiyle

Yarin tatlı elleriyle

İçilince edebiyle

Ömre bedel olur RAKI



Huzur verir makul dozu

Serinletir varsa buzu

Muhabbetin tadı tuzu

Sofraların şahı RAKI



Adabıyla içilirse

Dostlar iyi seçilirse

Bir de fasıl geçilirse

Şifa olur derde RAKI



Tekirdağ'in adı varsa

Anasonun tadı varsa

Çiğköfte de yanındaysa

Cana can katar RAKI



Az olursa vezir eder

Çok olursa rezil eder

Efkarlıysak bir hoş eder

Bir dost olur bize RAKI



Sofra güzel kurulursa

İçip sakin durulursa

Bol bol meze bulunursa

Ne de güzel gider RAKI



Şişedeyken suya benzer

Gizli kalmiş huya benzer

Tanrım birde sarhoş eyler

Az içenin dostu RAKI



RAKI yoksa balık hiçtir

RAKI varsa iş bitmiştir

RAKI içmek büyük iştir

Akşamcının dostu RAKI
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET YURDAOR on October 14, 2004, 08:31:43
Minik yaramaz, boynuna bi ip gecirdigi ölü kurbagayi cekistire
çekistire yolda gidiyormus.. Derken bir randevuevinin kapisina gelmis, tak
tak kapiyi vurmus, kapiyi sisko çirkin bi kadin acmis...

Çocuk avazi ciktigi kadar bagirmis: BURDAKI KIZLARDAN BIRINI ISTIYORUM...!! PARAM VAR, VE ISTEDIGIMI YAPANA KADAR BURDAN GITMIYCEM..!!"

Kadin sasirmis ama para paradir demis, minik yaramazi iceri almis...

Cocuk ordaki fistiklara bakmis, sonra kadina sormus:

"Burada bir Amber varmis, ONU ISTIYORUM...!!!"

Kadin bunun uzerine "ama olmaz ki..." demis, "bak cocuk, bence sen..."

Cocuk onu dinlemeden avaz avaz bagirmaya baslamis;

"AMBER'I ISTIYORUM AMBER'I ISTIYORUM...!!! PARASI NEYSE VERICEM...!!!"

Kadin hala saskin halde, "Iyi tamam yukari cik sagdaki ilk odaya git, bekle.." demis...

Sonra kadin Amber'i odaya gondermis... 10 dakika sonra cocuk merdivenlerden yine kurbagasini surukleye sürükleye inmis... Kadina para vermis, tam çikicakken kadin en sonunda dayanamamis seslenmis:

"Lafimi dinlemedin cocuk, niye ille de onu istedin ki? O kizda hastalik vardi..."

Cocuk cevap vermis: "Onda hastalik oldugunu biliyorum, o yuzden onu istedim... Cunku bu aksam annemle babam disarda yemege gidicekler, ben de evde dadimla uturucam... Onlar gittikten sonra dadim benle seks yapmak istiycek çünkü küçük cocuklardan hoslaniyo... Boylece burda kaptigim hastaligi ona gecirmis ulucam...  Annemle babam eve döndükleri zaman, babam dadimi evine goturucek... Orda da tabi ki her gece yaptigi gibi onu becericek, hastalik ona da gecicek... Eve dondugu zaman annemle sevisicek, böylece o anneme hastaligi geciricek... Sonra sabah babam ise gidecek, sütçü süt birakmaya gelicek,
annem de onu eve alicak ve onunla sevisicek, hastalik ona da gecicek ve çok da iyi olucak... ÇUNKU O HERIF BENIM KURBAGAMIN USTUNE BASTI ÖLDÜRDÜ!!!...."
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on October 16, 2004, 06:39:40
Adamın biri işyerindeki kantinde arkadaşıyla yemek yerken:

"sağ kolumun ağrısından ölüyorum" diye arkadaşına dert yanmış.

"Doktora gitsem iyi olacak. "

Arkadaşı da

"yahu ne lüzum var ileride, köşedeki marketin çıkışına yeni bir Bilgisayarlı cihaz koydular. Bir jeton alıyorsun kasadan, atıyorsun, yanında getirdiğin idrar örneğini açılan kapaktan içeri atıyorsun, on saniye sonra neticeyi ve tedavi icin yapman

gerekenleri öğreniyorsun"

demiş.

"Gördüğün gibi ucuz ve çabuk"

diye de eklemiş.

Adam hemen bir kaba idrarını doldurup arkadaşının dediğini yapmış ve bilgisayar hemen yazılı olarak cevap vermiş:

"Kolunuzda bir cins eklem ağrısı olan "Teniselbow" oluşmuş.

Sıcak suya koyun, ağır işlerden kaçının, iki hafta sonra düzelecektir".

Memnun biçimde eve dönen adam, bir yandan bilgisayarın dediğini uygularken bir yandan da muzurca fikirlere kapılıp bu akıllı cihazın nasıl aldatılabileceğini düşünmeye baslamış.

Ertesi gün olunca bir miktar çeşme suyuna köpeğinden alınmış bir kılı koymuş, üstüne bir şekilde elde ettiği karısının ve kızının idrar örneklerini eklemiş, tüm bu karışımın üzerine bir de masturbasyon yapıp doğru cihazın yanına varmış.

Jetonu atıp kabı makinaya vermiş, on saniye sonra cihazdan yazılı yanıt gelmiş:

"1. Çeşme suyunuz cok kireçli. Bir filtre cihazı almayı düşünün

  2. Köpeğinizde kene var. Eczaneden özel bir şampuan alıp köpeğinizi yıkayın

  3. Kızınız kokain bağımlısı. Bir psikiyatri kliniğine yatırın

  4. Karınız hamile. İkiz kızlar sizden değil. İyi bir avukat bulun.

  5. Kendinizi bu yolla tatmin etmeyi bırakmazsanız sağ kolunuz iyilesmez."

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on October 16, 2004, 06:44:16
Üç kovboy Teksas ta bir barda masaya oturmuş, kafayı    çekiyorlar... Bir sarhoş girmiş içeri.



Parmaği ile ortadakini işaret etmiş, "Senin anan" demiş,"Teksasın en çılgın seks manyağıdır"...

Masanin etrafı bir anda boşalmış ama ortadaki adam duymazdan gelmiş, içkisine devam etmiş. Sarhoş çıkmış gitmiş ancak on dakika sonra geri gelmiş. Gene aynı masanın başında dikilmiş ve,"Senin o fahişe ananı az önce becerdim, harikaydı" demiş. Etraf masalar gene bir anda boşalmış fakat bizim kovboy gene kılıını  kıpırdatmadan içmeye devam etmiş. Sarhoş çıkmış gitmiş. On dakika sonra gene gelmiş."Senin anan var ya,senin anan" diye başlarken, kovboy nihayet lafını kesmiş.. "Eve git de yat,gene zurna gibi içmişsin, baba!..""
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MUHARREM DERIN on October 19, 2004, 12:14:31
DERS: KİMYA





Element : KADIN





Sembolü : WO



Atom ağırlığı : 53,6 kg olarak kabul edilmiştir ancak 40 kg'dan 200kg 'a kadar değişik çesitleri bulunmaktadır.



Bulunduğu yerler : Gezegendeki tüm kırsal ve kentsel alanlar





Fiziksel özellikleri





1- Yüzeyi renkli film tabakasıyla kaplıdır.



2- Değişik sıcaklıklarda kaynar.



3- Bilinen bir sebep olmaksızın donar.



4- Özel ilgi gördüğünde erir.



5- Yanlış kullanımlarda ısırır.



6- İşlenmemişinden sıradan maden filizine kadar pek çok halde bulunur.



7- Doğru noktalara basınç uygulandığında ürün verir.



8- Standard ölçüleri varsa da kolay bulunmaz.



9- Çekici özelliği nedeniyle fazla yaklaşılmaması önerilir.







Kimyasal özellikleri







1- Altın, gümüş,platin ve diğer kıymetli madenlerle yakın akrabalığı vardır.



2- Büyük miktarlardaki pahalı maddeleri ve değerli taşları absorblayabilir.



3- Belli bir sebebe bağlı olmaksızın patlayabilir.



4- Sebebsiz yere çıkıp gidebilir.



5- Likitlerde çözünürlüğü yoktur fakat alkolle doyurulduğunda aktivitesi büyük oranda artar.



6- Dünyada bilinen en büyük servet indirgeyicidir.



7- Özellikle kapalı alanlarda birarada tutulmaları tehlikelidir. Çok sayıda birarada olmaları merkezi sinir sistemini etkiler.







Genel kullanım alanları







1- Genelde süs olarak.



2- Üretimde



3- Belli dozda kullanılması halinde rahatlamada büyük yardımcı özelliği vardır.



4- Çok etkili temizleyici özelliği vardır.







Testler







1- Saf numunesi doğal halde bulunabilirse rengi parlak pembeye döner.



2- Daha iyi bir numunesiyle kıyaslandığında rengi yeşile döner.



3- Kulağa zarar verdiği tesbit edilmiştir.







Potansiyel tehlikeleri







1- Tecrübesiz ellerde çok tehlikelidir.



2- Birden fazlasıyla ilgilenmek yasal olarak engellenmiştir ancak değişik mekanlarda ve birbirleriyle direkt temas etmelerini engellemek koşuluyla bu



yapılabilir.



3- Aynı mekanda, uzun süre birarada olmak, çeşitli sakıncalar oluşturmaktadır.



4- Bağımlılık yapabilir ve tedavisi yoktur.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on October 22, 2004, 21:10:51
AN ARAB WENT TO THE USA KONSULATE TO APPLY FOR A VISA.
THE CLERK IS ASKING AND THE ARAB ANSWERS:

 -NAME ?
 -ABDUL RAUF BIN SELAM.
 -SEX ?
 -5 TIMES PER WEEK.
 -NO, NO !!! MALE, OR FEMALE ?
 -MALE, FEMALE, SOMETIMES CAMEL!!!
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on October 23, 2004, 06:54:15
Temel bir gün kahveye girer. Sağ gözü mosmordur..Arkadaşları sorar:



-Hayırdır Temel ne oldu??



Temel anlatmaya başlar:



-Ulaa sinemaya gittim.. Film çok güzeldi..Biter bitmez ışıklar yandı. Herkes ayakta alkışlamaya başladı..Birde baktım önümde bir şişman bayan eteğide kıçının arasına sıkışmış..

Centilmence çekip eteği oradan çıkarttım

Kadın bir döndüü güüüümmm

Gözüm ondan böyledir...



Ertesi gün Temel yine kahveye gider bu sefer diğer gözde mosmooorr...

Tabii yine sorarlar..Simdi ne oldu??



-Temel anlatir..Hani film güzeldi yaaa..Dün İdrus ile yine aynı filme gittik.. Işıklar yandı..Herkes yine alkışlıyor.. Yine aynı kadın etek yine kıçının arasında..



-EEEEEEEEEEE?????



-Idrus centilmence eteği kıçının arasından çıkardı.

Bende olay çıkmasın diye eteği yerine iteleyince.....

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERHAN BABACAN on October 23, 2004, 14:03:33
TURK USUL BASARI FORMULU



Ise Baslamadan Once INSALLAH

Ise Baslarken BISMILLAH

Sasirirsak ALLAH ALLAH >

Kendimize Guvenirsek EVELALLAH

Azmedersek ALIMALLAH

Isten Vazgecersek EYVALLAH

Sonuna Kadar Gitmek Istersek YA ALLAH

Canimizi Sikarlarsa FESPHANALLAH

Ise Cosku ve Heyecanla Sarilinca ALLAH, ALLLAH, ALLAH

Isi Basariyla Bitirince MASALLAH

Eger Isi Basaramazsak HAY ALLAH.....



:)))

 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERHAN BABACAN on October 23, 2004, 14:04:46
"Saçını mı kestirdin?" sorusunun neden oldugu diyalog



 



"Kadın - Erkek" versiyonu :



Kadın - Saçimi kestireyim mi?

Erkek- Olur.

Kadın - Ama kiyamiyorum.

Erkek- öyleyse kestirme.

Kadın - Canim degisiklik istiyor...

Erkek- O halde kestir.

Kadın - Bana akil vermeyi birak, delilere verir gibi.

Erkek- Eger nasil hosuma gittigini bilmek istiyorsan, sana derim ki uzun saçli. Bunu biliyorsun.

Kadın - Beni tanidiginda kisaydi.

Erkek- Ve sana tam olarak ne dedigimi hatirliyorum: 'Ne güzel olurdun uzun saçla'.

Kadın - Ama herkes kesmemi söylüyor.

Erkek- Bu durumda kuaföre git ve birak uyuyayim lütfen. Bunu senden Allah rizasi için istiyorum.

Kadın - Peki nasil kestireyim? Kat kat mi yoksa peremli mi?

Erkek- Kat kat.

Kadın - Bana yakisacagini sanmiyorum, çünkü saçim çok düz.

Erkek- Birak peremli olsun.

Kadın - çok yorucu.

Erkek- Yordugu zaman tekrar kestirirsin.

Kadın - O zaman asla uzatamam.

Erkek- Uzatmak istiyorsan kestirme güzelim.

Kadın - Bana güzelim deme!!!!!!!

Erkek- ?!?!?!?!!



"Kadın - Kadın" versiyonu :

1. Kadin: Ah sekerim sacini mi kestirdin? Ne kadar guzel olmussun!!

2. Kadin: Ay sahi mi soyluyorsun? Ben pek emin olamiyorum. Ay cok mu kisa oldu acaba...??

1. Kadin: Amaaan ne alakasi var.. Benim yuzum bu kadar genis olmasa ayni kesimi ben de denerdim..

Benim su sacim klasik oldu artik, yeni bir modele hic cesaret edemiyorum.

2. Kadin: Ay yapma Allah askina nesi varmis yuzunun.... Bak sooooyle suralarindan kat verdirsen,harika olur!!

Benim de boynum uzun olmasa ayni seninki gibi bir model yaptirirdim.

1. Kadin: Ah sekerim sen de bir alemsin.. Keske benim de boynum seninki gibi olsa..

En azindan su cökük omuzlarimin dikkat cekmesini engellemis olurdum.

2. Kadin: Ayol sen ne diyosun?.. Senin omuzlarin gibi omuzlari olsun isteyen bir suru kiz var...

Giydigin hersey sana oyle yakisiyor ki.. Bir de benim su kisa kollarima bak..

Omuzlarim seninkiler gibi olsaydi, giydigim bluzlar ustumde emanet gibi durur muydu?

...virvirvir, dirdirdir...



"Erkek - Erkek" versiyonu :

1. Adam: Sacini mi kestirdin?

2. Adam: Evet

1. Adam: Sihhatler olsun abi!..

2. Adam: sagol...





Olay budur.............



 





Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HASMET GUNGOR on October 25, 2004, 08:47:02
Ava çıkmış adam, başına gelenleri anlatıyormuş :
-Ormanda ilerlerken, karşıma kocaman bir Ayı çıkmaz mı?Çifteyi doğrultacak vakit yok!..Silahı bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya.Fakat Ayı peşimde!Benden hızlı koşuyor.Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim.O kadar yaklaşmıştı.Derken Ayının ayağı kaydı, yere düştü...Fırsat bu fırsat, tabana kuvvet arayı açtım.Ama Ayı toparlandı, kalktı, bana yetişti.Yine nefesi ensemde... Pençesini uzatsa omuzumdan yakalayacak.Allahtan tam o sırada yine Ayının ayağı kaydı, yere düştü.Talih bana gülüyor!Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beşyüz metre kadar açtım.Tanrı sizi inandırsın arkadaşlar, Ayı yine bana yetişti.Yine nefesi ensemde...şansa bakın...Ayının tekrar ayağı kayıp yere düşmez mi?
Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamış :
-Sen de çok yürekliymişsin kardeşim!...Hayvan bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar sokulsa, çok ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederim.
Avcı dönüp ters ters sözünü kesene bakmış :
-Lafı karıştırma yahu!Ayı üç kez neyin üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü sanıyorsun
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HASMET GUNGOR on October 25, 2004, 08:51:18
İki Türk Fransa'ya geyik avına gitmiş. Av da av yani... Deniz uçağıyla bir krater gölüne inecekler, dağlarda avlanacaklar sonra dönecekler... Şimdi onlara katılalım...
Pilot: Beyler göle indik, size iyi avlar. Bir hafta sonra tekrar bu göle sizi almak üzere iniyorum. Ancak şunu peşin peşin söyleyeyim, adam başı bir geyik taşıma hakkınız var. Deniz uçağı daha fazlasını kaldırmıyor.
Bizimkiler: Tamam, biz zaten seri avı düşünüyor değiliz, asıl kafamız dağılsın diye buradayız.
Pilot: Harika, iyi avlar. Rastgele!



Bir hafta sonra deniz uçağı göle iner... Pilot bir bakar ki... Bizimkilerin yanında, adam başı iki geyik!
Pilot: Bravo da, adam başı tek geyik demiştik. Bu uçak, bu ağırlığı taşımaz.
Bizimkiler: Taşır taşır.
Pilot: Taşımaz.
Bizimkiler: Taşır taşır.
Pilot: Beyler bakın! Burası Avrupa Birliği, her şeyin bir kuralı var. Nizam var intizam var! Dört geyikle binerseniz bu uçak havalanamaz.
Bizimkiler: Havalanır havalanır.
Pilot: Olmaz!
Bizimkiler: Geçen yılki pilot havalandı ama...
Pilot: Havalandı mı? Dört geyikle mi? Buradan mı?
Bizimkiler: Evet tastamam öyle. Geçen yılki pilot, dört geyikle havalandı!
Pilot: Madem o pilot yaptı, ben de yaparım. Hayatımda ilk defa böyle bir şey yapıyor olacağım ama kanıma girdiniz. Hadi yükleyin geyikleri, binin, bağlayın kemerlerinizi, kalkalım.



Pilot gazı verir... Deniz uçağı göl üzerinde süratlenir... Süratlenir... Kızaklar sudan kesilir ama uçak bir türlü ağırlığı kaldırıp yükselemez.... Ve sonuçta burun üstü ormanın içine çakılır, bin parçaya ayrılır. Şans eseri kimsenin burnu kanamadan herkes kurtulur. Ormanda, yarı baygın, paramparça olmuş uçağın yanında, bizim avcılardan biri kendine gelir, kafayı kaldırır... Arkadaşı da gözlerini açmıştır...
Gözlerini açan sorar:
- Len Ahmet, neredeyiz biz?
Bizimki şöyle bir etrafa bakar...
- Hemen hemen.... Geçen yıl düştüğümüz yerin 200 metre kadar gerisinde!
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on October 25, 2004, 10:33:56
Biliyorum Laz editionda link vermiyoduk ama Bu cüzdan meselesi beni baya güldürdü  

Zion'da Çalınan Cüzdan
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on October 25, 2004, 14:14:35
Katolik mahallenin papazı, o kiliseye gelişinin 25. yıldönümü şerefine verilen bir yemeğe davetliydi. Onuruna bir konuşma yapması için kasabanın ileri gelenlerinden bir politikacı seçilmişti. Aynı zamanda bir

kongre üyesi

      olan politikacı trafik nedeniyle yemeğe geç kalmıştı. Herkes

   sıkıntıyla

      beklerken papaz bir konuşma yaparak sessizliği dağıtmak istedi.

      

      "Bildiğiniz gibi, günah çıkarırken söylenenler asla açığa

   çıkarılamaz"

      diye

      başladı papaz, "Ancak size burada duyduğum ilk itirafı anlatmak

      istiyorum.

      Tabi kim olduğu hakkında bir ipucu vermeyeceğim, ama bu kasaba

      hakkındaki

      ilk izlenimlerimi anlatmak için bahsetmek istiyorum. 25 yıl önce

   buraya

      ilk

      geldiğimde bana günah çıkarmak için gelen ilk kişi yüzünden buranın

      korkunç

      bir yer olduğunu düşünmüştüm. Bu kişi bana bir TV çaldığını, yolda

   onu

      durduran polisi öldürdüğünü, zimmetine para geçirdiğini ve

 patronunun

      karısıyla ilişkisi olduğunu itiraf etmişti. Şaşkına dönmüştüm!

 Fakat

      zaman

      geçtikçe onun buradaki en kötü insan olduğunu ve kasabanın geri

      kalanının

      son derece iyi, namuslu ve dürüst insanlardan oluştuğunu anladım ve

      burada

      kaldığım için çok mutluyum."

      Papaz konuşmasını tam bitirmişti ki, politikacı kan ter içinde

 yemeğe

      yetişti. Herkesten özür diledi ve hemen konuşmasına başladı.

      

      "Sevgili papazımızın buraya ilk geldiği günü hiç unutmam. Aslına

      bakarsanız,

      kendisine ilk kez günah çıkarmak şerefi de 25 yıl önce bana ait

      olmuştu."

 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: SERDAR ALSAN on October 27, 2004, 12:26:54
İşsiz güçsüz bir adamda kaynağı bilinmeyen çok ama çok fazla para varmış Herkes bu kadar çok parayı nerden kazandığını araştırıp duruyormuş.

En sonunda adamı karakola çağırmışlar o kadar paranın hesabını vermesi için. adam gitmiş karakola. komser hemen lafa dalmış.

-anlat bakalım bu kadar parayı nasıl kazandın. üstelik bir işin bile
yok.

-ben herkesle iddiaya girerim komserim. ve her iddiayı da kazanırım.
-olum sadece iddiaya girerek bu kadar para kazanılırmı.
- size kanıtlıyablirim komiserim.
-nası kanıtlıyacan.
-sizinle bi iddiaya girelim benim hiç iddia kaybetmiyeceğimi
anlarsınız. 100 dolarına bahse girerimki ben sol gözümü ısırırım.

komiser düşünmüş. bi insan nasıl gözünü ısırabilir diye ve sonunda
olamıyacağına karar verip iddiaya girmiş. adam bunun üzerine takma olan sol gözünü çıkarıp ısırmış. komiser hayretle onu izledikten sonra.

- tamam ama bir iddiayla sana inanacak değilim demiş.

adam peki demiş.

- 500 dolarına iddiaya girerimki. sağ gözümü de ısırırım.

komiser iki gözü de takma olsa bu adam göremez herhalde deyip bi daha girmiş iddiaya. sonra adam takma dişlerini çıkarıp sağ gözünü de ısırmış. komser yine şaşırmış ama pes etmemiş. hala inanmadım demiş.

adam tamam sizinle son bir iddiaya daha girelim üstelik bu sefer bedava demiş. komser hemen kabul etmiş.nedir iddia demiş?

-benim s*kimin uzunluğu buradaki herkesin s*klerinin toplam
uzunluğundan daha fazladır demiş. komser şöyle bi etrafına bakmış. yaklaşık on kişi var. herbirininki 15 santim olsa toplam 150 santim yapar. tamam demiş girmiş iddiaya.

adam indirmiş donunu bi bakmışlar ki küçücük bişey. komiser hani uzundu lan demiş. adam çekin komserim. çekerseniz uzar demiş.
komser adamın şeyini çekmeye başlamış. çekiyomuş çekiyomuş.
uzamıyomuş.

o sırada adam bi arkadaşına telefon etmiş.
-alooo Ali olum komserin eline verdim 100.000$'ı hazırla.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MUHARREM DERIN on October 28, 2004, 10:27:49
AZERİ AŞK ŞİİRİ



> > >



> > > Sen meni sev, men seni sevim



> > > Sen menin için yan



> > > Men seni severah yanim dutuşim



> > > Glasik eşk neyse onu yaşiyah



> > >



> > >



> > > Ya da sevme haberin olmasın



> > > Men sana sevdalanıp dolaşim



> > > Platonik eşk neyse onu yaşiyah



> > >



> > > Sevdada oturah, yiyah içah



> > > Elele olah, gan kusah



> > > Tombilik eşk neyse onu yaşiyah



> > >



> > >



> > > İstersen sevdandan kendimi kesim



> > > Saımı solumu doğriyim biçim



> > > Psikopatik eşk neyse onu yaşiyah



> > >



> > > Eyle sevah ki gara sevda olah



> > > Araplara benziyeh gapgara olah



> > > Gara eşk neyse onu yaşiyah



> > >



> > > Yalan söylemiyah, hep dogru diyah



> > > Beraber oturah beraber yiyah



> > > Realist eşk neyse onu yaşiyah



> > >



> > >



> > > Birbirimize türkü söyliyah,mizildiyah



> > > Elele tarlalarda, bostanlarda gezah



> > > Romantik eşk neyse onu yaşiyah



> > >



> > > Kediyi, gudiği sen diye sevim



> > > Sen de horozi, guliği men diye sev



> > > Sembolik eşk neyse onu yaşiyah



> > >



> > > Gel elele tutuşip kendimizi elehtriğa verah



> > > Zangir zangir titriyah, ölmiyah



> > > Elektronik eşk neyse onu yaşiyah



> > >



> > > Ahırlarda, komlarda buluşah



> > > Tezek agalahlarının dibinde oturah



> > > Otantik eşk neyse onu yaşiyah



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on October 30, 2004, 08:52:24
2004 yılında Almanya'da yapılan bir ankette sorulan

"Ülkenizde yaşayan yabancıların sayısını cok fazla buluyor musunuz?"sorusuna



verilen cevaplar:



%10 Nein



%20 Ja



%70 Hadi lan, git işine!...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: BARBAROS HAYRETTIN on October 30, 2004, 12:55:39

Bir gün bir köye Profesörler araştırma için gelirler;


O gün çok yorulurlar ve köyün muhtarı onları akşam yemeyine alır.


Mükellef bir yemekten sonra ağa yer elması ikram eder profesörlere. Profösörler bu ilgi bu hizmet altında utana sıkla ağaya şöyle derler;


"Ağam ya teşekkür ederiz bizi çok mahcup ediyorsunuz. Yer elmalarınız da çok güzel bu arada"


Ağa şöyle der;


"Ya dert ettiğiniz şeye bakın o kadar mahcup olduysanız zannedin ki tarlaya döktüm öküzler yiyor."

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on November 01, 2004, 05:50:15
Polis - Beyefendi radar uygulamamiz vardı. Hız sınırını aştınız.

Adam -Aşmadım birader.

Polis - Beyefendi radar kayıtlarını gösterebiliriz.

Adam - Ben Mustafa'nın arkadaşıyım, uğraşmayın benimle

Polis - (afallar) Mustafa mı o da kim ?

Adam - Sen Mustafayı tanımıyor musun ?

Polis - Ee şey hatırlayamadım..

Adam - Dur yanımda resmi var sana

göstereyim. (cebinden bir 10 milyonluk çıkartır ve üzerindeki Atatürk resmini gösterir)

Polis - Haa, pardon şimdi hatırladım. Tamam.

Adam -Gidebilir miyim ?

Polis - Bu Mustafa'nın başka resmi var mı

yanınızda ?

Adam - Eeeh be... Arkadaş dediysek bütün albümü yanımızda

taşımıyoruz...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: BERK BINGOL on November 01, 2004, 07:10:52
Almanya'da yapılan ankete istinaden, günün birinde Hasan isimli Almanya'da yaşayan bir çocuğa okul öğretmeni senin adın bundan sonra Hans olacak demiştir.Çocukta Hans ismini kabul etmiş.



Eve gitmiş, babasına :

"Baba ben artık Alman oldum, adım Hans'tır." demiş.

Bunu duyan baba , çocuğa şiddetli iki tokat geçirmiş.Ertesi gün çocuk okula yamuk yumuk gidince , öğretmeni çocuğa ne oldu evladım diye sormuş.Çocukta :



"Vallaha hocam , Alman olalı üç dakika oldu, Türklerle başım belayı girdi."

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on November 05, 2004, 07:18:35
:):):) mstkurt38296.2227430556
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on November 05, 2004, 10:24:15
Sabah anne, oglunun odasina girdi ve onu uyandirdi

"Haydi oglum, uyan artik... Okula geç kalacaksin..."

Oglu, yari açik gözlerle annesine bakti ve uykulu bir sesle ;

"Fakat anne, bugün okula gitmek istemiyorum" dedi.

Anne, oglunun istegine karsi çikti :

 "Okula neden gitmek istemiyormussun bakayim?" dedi.. "Iki ciddi neden söyle bana..."

 Oglu bir yandan esnerken, bir yandan da annesini yanitladi :

 "Okuldaki tüm ögretmenler benden nefret ediyorlar, biiir... Tüm ögrenciler de benden nefret ediyorlar, iki...

 Bu iki ciddi nedenim yeter mi, anne?"

Annesi oglunun nedenlerini geçerli bulmadi:

"Bunlar okula gitmemen için neden olamaz" dedi. "Simdi hemen kalk ve çabuk hazirlan..."

 Bu kez oglu iki ciddi neden göstermesini istedi annesinden:

 "Sen de bana, okula kesinlikle gitmemi gerektirecek iki ciddi neden gösterebilir misin, anne?" dedi.

Sabri tükenme noktasina gelen anne, oglunun üstündeki yorgani hizla çekti ve oglunun istedigi iki ciddi nedeni ondan sonra acikladi :

 "Birinci ciddi neden, 52 yasinda koskoca adamsin..." dedi ve söyle devam etti :

 "Ikinci ciddi neden ise, sen okulun müdürüsün, oglum..."



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on November 08, 2004, 05:53:23
Amerikada 22 nolu karayolunda, devriye görevi yapan bir otoyol polisi

 arabasindan yolu takip ederken, bir araba görmüs.

 Bu araci radarla incelemis ve minimum 50 km. ile gidilmesi gereken

 yolda  bu aracin tam 22 km./saat'le gittigini farketmis.

 Bu araba yolu tikiyormus. Ve araci durdurup sürücüyü uyarmaya karar

 vermis. Ve aracin pesinden gidip araci durdurmus, birde ne görsün.

 Araci kullanan çok yasli bir teyze.

 Ve aracin arkasindaki koltuklarda da çok korkmus 3 tane yasli teyze

daha  var.

 Polisi görünce yasli sürücü: Polis bey çok mu hizli gidiyordum? diye

 endise ile sormus.

 Polis demis ki; hanimefendi, hizli degil, aksine çok yavas gidiyorsunuz

 Ve  bütün otoyol trafigini etkiliyor! Radardan gördügüm kadariyla 22 km.

  hizla  gidiyorsunuz.

 Yasli teyze: Ama, otoyolun girisinde 22 yaziyordu ve bende bu hizla

  uymak  istedim!

 Polis: teyzecigim demis, o 22 otoyolun numarasi. Bu yolda min.50 km

  hizla  gitmelisiniz.

 Kadin tamam, bundan sonra hizlanacagim demis.

 Polis tam kendi arabasina giderken, gözü yine arkada oturan, hiç

 konusmayan ve çok korkmus 3 yasli teyzeye kaymis. Ve sormaya karar

  vermis  sürücüye.

 Teyzecigim birsey sorabilirmiyim? Bu ardada oturan kislerin nesi var?

 Çok korkmus gözüküyorlar, sanki dillerini yutmuslar gibi!

 Kadin söyle cevap vermis:

 Valla bende anlamadim, 250 nolu karayolundan çiktiktan beri böyleler.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: UMUT GOKDENIZ on November 08, 2004, 13:34:53
LOL
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on November 08, 2004, 13:39:49
Bir akıl hastanesine başhekim olarak atanan adam, göreve başladıktan sonra

hastaneyi gezmeye çıkmış. Dolaşırken, aşağı kattaki mutfaktan sesler geldiğini' duymuş. Mutfağa indiğinde ilginç bir manzarayla karşılaşmış.Dört beş deli, tebeşirle çizilmiş bir dairenin içinde sırtüstü-yüzükoyun yatmış, ha bi gayret debeleniyormuş. Biri de, sadece kuş sütunun eksik olduğu bir masada tek başına kahvaltı ediyormuş. Başhekim masadaki adama şaşkınlıkla sormuş:

- Bunlar niye bu dairenin içinde debeleniyor böyle? Masadaki istifini bozmamış:

- O daireyi ben çizdim, çizginin altından geçen benimle kahvaltıyı

paylaşır, dedim. Onlar da çizginin altından geçmeye çalışıyorlar.



Başhekim,

bu "parlak zekalı" adamı kutlayıp yakından tanımak istemiş:

- Senin adın neydi?

Adam gururla kendini tanıtmış:





- Günther Verheugen!



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on November 08, 2004, 13:40:49
biliyor muydunuz?





>-Fareler

Kusamaz.

>-Zurafalar

yüzemez.

>-Yılanlar

duyamaz.

>-Karıncalar

uyuyamaz.

>-Kirpiler suda

batmaz.

>-Kutup ayıları

solaktır.

>-Sineklerin 5 tane gözü

vardır.

>-Zurafanın ses telleri

yoktur.

>-Yunuslar bir gözlü açık

uyurlar.

>-Develerin 3 tane kaşı

vardır.

>-Bir sineğin hızı saatte 8

km.dir.

>-Zurafanın dili 35 cm.

kadardir.

>-İstakozların kanı mavi

renktedir.

>-Kelebekler ayaklarıyla tat

alırlar.

>-Fil zıplayamayan tek

memelidir.

>-Sığırların 4 tane midesi

vardır.

>-Kangurular geri-geri

yürüyemezler.

>-Kediler şeker tadını ayırt

edemezler.

>-Atlar 1 ay kadar ayakta

kalabilirler.

>-Timsahlar dilini dışarı

çıkaramazlar.

>-Zebralar beyaz üzerine siyah

çizgilidir.

>-Baykuş mavi rengi görebilen tek

kuştur.

>-2600 kadar kurbağa cinsi

var.

>-Yetişkin bir ayı at kadar hızlı

koşabilir.

>-Deniz kobrası dünyanın en zehirli

yılanıdır.

>-Bir karıncanın koku alma yeteneği en

az bir köpeğinki kadar gelişmiştir.

>-Hayvanların

en büyüğü mavi balinadır. (uzunluğu 33 m., ağırlığı

190t.)

>-Kuşlara şimşek çarpmaz. Çünkü elektrik

onların tüyünden geçemez.

>-Sadece dişi

sivrisinekler ısırır.

>-Bir devekusunun gözü

beyninden büyüktür.

>-Deve deniz suyu içebileceği

gibi bir defada 250 litre su da

içebilir.

>-Karınca kendi ağırlığının 50 katını

taşıyabilir.

>-Çekirgenin kulağı

dizindedir.

>-Yeryüzünün en sıcak yeri Afrika'da

El-Ezize bölgesidir. (Gölgede 58

derece)

>-Yeryüzünün en soğuk yeri Antarktida'da

Vostok (Rusya) bölgesidir.(-88.3 derece)

>-Uzaya

ilk defa 12.04.1961 tarihinde Yuri Gagarin

uçtu.

>-İlk defa aya 21.07.1969 tarihinde Neil

Armstrong ayak bastı.

>-Eski Roma'da şişeden

hazırlanmış kaplar altın ve gümüşden daha değerli

sayılırlardı.

>-Dünyada en eski üniversitesi 989

yılındaki Mısır'ın El-Ezher

üniversitesidir.

>-Dünyanın en genç üniversite

öğrencisi 11,5 yaşındaki Ganesh

Sittampalamdır.

>-İlk yeraltı tunel 1 km.

uzunluğunda olmuş ve bundan 4 bin yıl önce Irak'ta Fırat nehrinin altından

geçmişdir.

>-Dünyanın en tuzlu denizi Akdeniz

dir.

>-Paraguay dünyanın en yağışlı bölgesidir.

Bölgede yağmur neredeyse ara vermez.

>-Dünyada

2000 e yakın halk ve 3000 e yakın dil var.

>-Tarih

boyu yapılmış savaşların en uzunu İngiltere ile Fransa arasında olmuştur.

Bu savaş 115 sene(1338-1453) sürmüştür.

>-İnsanın

saçında 102 bine yakın, derisinde ise 20 bine yakın kıl olur. kıllar

hergün 0.35-0.40 mm. uzar.

>-İngiltereli Thomas

Korne 207 sene yaşamıştır.

>-Dünyanın en uzun

ömürlü insanı Çin'de 253 sene

yaşamıştır.(1680-1933)

>-Güneş dünyadan 330,330

kat daha büyüktür.

>-Bir köstebek sadece bir

gecede 90 m. tünel kazabilir.

>-Bir hamam böcegi

kafası koptuktan sonra açlıktan ölmeden 9 gün

yasayabilir.

>-Eski Mısırlılar taştan yapılmış

yastıklarda uyurlarmış.

>-Bir hipopotam ağzını

açarsa 120 cm boyunda bir insan onun içine rahatça

sığabilir.

>-Boğalar renk körüdür, bundan dolayı

matadorun elindeki beze saldırırlar; rengi ne olursa

olsun.

>-Ortalama bir buzdağı 20,000,000 ton

gelir.

>-Zehirli oklu kurbağada 2,200 insanı

öldürebilecek kadar zehir bulunur.

>-İnsan

vücudundaki en güçlü kas dildir.

>-Hapşırdığımız

zaman kalbimizde dahil olmak üzere bütün vücut fonksiyonlarımız bir an

için durur.

>-Gozleri açik tutarak hapsırmak

imkansızdır.

>-Kadınlar erkeklere oranla iki kat

daha fazla göz kırparlar.

>-Penguen yüzebilen ama

uçamayan tek kuştur.

>-Sadece insanlar ve yunuslar

zevk için cinsel ilişkide bulunurlar.

>-İnsan

elinde, en yavaş uzayan tırnak baş parmakta,en hızlı uzayan tırnak ise

orta parmaktadir.

>-İnsanlar 200 milyon soluk alıp

verme, 1 milyar kalp atışı, 300 milyon mide kasılması ve 20 milyar göz

kırpması kadar yaşarlar.

>-İnsanlar beyinlerinin

%10 nu kullanırlar.

>-Bir insan yedi dakika

icerisinde uykuya dalar.

>-Sıcak su soğuk sudan

daha agırdır.

>-Yetiskin bir insan günde ortalama

23.000 kez nefes alir.

>-Sarısınların esmerlere

göre daha fazla sacı vardır.

>-Soğan doğrarken

sakız ciğnemek göz yaşarmasını önler

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on November 08, 2004, 13:41:56
ZAMPARA TEMEL



       Temel çok güzel bir kadini gözüne kestirmis. Kizin pesinde ve bir taraftan

 da nasil kizi ayartirim diye düsünüyor.

       Klasik tavlama usüllerinden biri geliyor aklina ve birden kadina dönüp :

 -"Hadi bize gidelum, saga pul kolleksiyonumu cöstereyim."

       Kadin sasirir fakat bozuntuya vermez:

 -"Peki ya begenmezsem."

 -"O zaman ciyinur cidersun."

 ____________________________________________________________ __________________________

 

Temel bir kurt kopegi almis ve cok iyi egitmis.

Adi Coni'ymis. Coni Temel'in her soyledigini anliyormus. Hatta  telefona

bile bakabiliyormus. Telefon caldiginda ayagi ile handfree  tusuna dokunup

Temel'in soylediklerini cevaplayabiliyormus.

Bir gun  Temel evi aramis. Coni telefonu acmis " HAV " demis .



- "Ula Coni sen musun ? "

- "HAV "

- "Fadime evde  mi ??

- "HAV "

- "Baska kimse var mi ? "

- "HAV "

- "Ula kac kisi var ? "

- "HAV HAV

- "Ne yapiyiler ? "

- "He he he he he

- "Ula ne zamandan beri yapiyiler ? "

- "Uuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu "

 ____________________________________________________________ _________________________



Adamın biri iş gezisi için Danimarka'ya gitmiş. İşlerini hallettikten sonra

akşam barda bir kadeh içip odasına çıkmış. Tam uyumaya



hazırlanırken kapı çalınmış, karşısına dünya güzeli bir hatun çıkmış. Adam

tam yanlış odaya geldiğini söylemeye çalışırken kadın parmağını onun

dudağına



dayayarak susturmuş. - Buraya senin için geldim. Kadınla sabaha kadar

beraber olduktan sonra mutlu bir şekilde aşağı inip resepsiyona uğramış. -

Benim



borcum ne kadar ? Katip gülümseyerek cevaplamış. - Borcunuz ödendi efendim.

Buyrun, bu da bizim hediyemiz" diyerek bir zarf uzatmış. Adam zarfı

açtığında içinde 10 000 dolar para olduğunu görmüş. Yanlışlık olduğunu

söylese de hiç bir yanlışlık olmadığını söyleyerek kendisini alana kadar



uğurlamışlar. Adam Türkiye'ye geldiğinde bunu bütün arkadaşlarına anlatmış

ama kimseyi inandıramamış. Adamın anlattıklarından birinin yolu Danimarka'ya

düsünce ne olur ne olmaz diye oteli denemeye karar vermiş. Aksam gelip odaya

çıkmış. Bu sefer inanılmaz güzellikte bir kumral gelmis. Onunla sabaha kadar

beraber olmuşlar. Adam arkadaşının yaptığı gibi aşağı inerek hesabı sormuş.

Kendisine bir zarf vermişler. Adam zarfı açtığında içinde 5000 dolar görmüş.

Gülümseyerek sormuş. - Neden bana beşbin dolar? Burada kalan başka bir Türk

arkadaşıma 10 000 dolar vermissiniz. Katip biraz düşündükten sonra

hatırlamış... - Haaaa, o arkadaşınız. Ama onunki birinci kanalda

yayınlanmıştı.

 ____________________________________________________________ _________________________



Temel görücü usulüyle evlenmis.

Gerdek gecesi odaya çikmislar fakat karisi Temel'e ;

-"Kocacugum, haçan pen utanirum, sen disari çik. Pen hazir olunca seni çagiriyum"

demis. Temel disari çikmis ama merak ya anahtar deliginden baslamis karisini seyretmeye.

Kadin takma gözünü çikarmis masaya koymus, takma kolunu çikarmis masaya koymus,

takma bacagini çikarmis masaya koymus. Temel'in tepesi atmis ve assagidaki verandaya inmis.

Bir sigara yakmis ve kendi kendine:

-"Ulan salak herif!.., Haçan böyle bakmadan kari alirsan böle olur.

Ula ben ne yapacagum simdi, hay anasini satayim" derken karisi yukardan bagirmis.

-"Kocacum, kocacum!.. Ben hazirum"

Temel de assagidan bagirmis :

-"Ula at oni, purda yapacagum"

_ ____________________________________________________________ __________________________

> >   Küçük Ali okula basladigindan beri her gün ögretmeni Aysel hanima

gidip,

> >- "Örtmenim beni yanlis sinifa koydunuz, benim yerim birinci sinif

> degil, ablam üçüncü sinifta ama ben en az onun kadar akilliyim, hiç

> olmazsa beni üçüncü sinifa alin" diye sikayet edermis. Bundan sikilan

> Aysel ögretmen bir gün Ali'yi kaptigi gibi okul müdürüne çikmis ve olayi

> anlatmis. Okul müdürü:

> >-"Peki" demis, "Bu çocugu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sinifsa o

> sinifa koyalim" ve baslamis sorgulamaya,

> >- Iki kere iki?

> >- Ali hemen"Dört" demis, -"Sekiz kere dokuz?" Ali hemen -"Yetmis iki"

> demis, -"Kaç mevsim var?" Ali hemen -"Dört" demis. Bu sirada Aysel hocada

> -"Müsaade ederseniz bir kaç soruda ben sorayim" demis ve sormus: -"Söyle

> bakalim Ali, ineklerde dört tane ama bende iki tane var, bu nedir?" Ali

> hemen

> >-"Ayak" demis, Aysel hoca sormus

> >-"Peki senin pantolonunda olupta benim

> >pantolonumda olmayan sey nedir?" Ali hemen yanitlamis -"Cep".

> >Bunun üzerine Aysel hoca dönmüs müdüre,

> >-"Uçe koyalim hocam" diyecekken

> >Müdür, Aysel hocanin sözünü kesmis,

> >-"Hocam, bu çocugu üçe degil besinci sinifa koyalim, zira son iki

> suale ben dogru cevap veremedim"

 ____________________________________________________________ __________________________

 

 

> > > > > SPOR AYAKKABI

> > > > > Genç adam, son model üstü açık spor arabasını ilk defa

> > > > > deniyordu,

> >çevre

> > > > > yolunda harika bir sarışın ona otostop çekti, tabii hemen

> > > > > durdu. Sarışın;

> > > > > * "arabanıza binmeden önce birşey soylemeliyim ben hızdan çok

> >korkarım."

> > > > > Genç adam;

> > > > > * "gelin lütfen yavaş giderim."

> > > > > Yola çıkar çıkmaz, adam gazladı, sarışın;

> > > > > * " ama hızlı gidiyorsunuz, ben size söylemiştim çok

> > > > > korkarım." Genc adam;

> > > > > * "tamam yavaşlayacağım ama bluzunu çıkarırsan? " Kadın

> > > > > çaresiz

> >bluzunu

> > > > > çıkardı, birazdan genç adam yine hızlandı, sarışın;

> > > > > * "ama yine hızlı gidiyorsunuz, ben çok korkuyorum" genç adam;

> > > > > * "söz veriyorum yavaşlayacağım ama şortunu çıkarırsan?"

> > > > > Kadın korkudan şortunu da çıkardı, yolculuk boyunca genc adam

bir

> > >hızlanıp

> > > > > bir yavaşladı ve sarışın çırılçıplak kaldı. Genç adam

> > > > > dikkatini

yola

> > > > > veremeyince de yoldan çıkıp takla attılar. Sarışın arabadan

firladı,

> > >adam

> > > > da

> > > > > direksiyonla koltuk arasında kaldı. Genç adam, kadına

> > > > > seslendi;

> > > > > * "Görmüyor musun çıkamıyorum, gidip yardım cağırsana".

> > > > > Sarışın çaresiz bir şekilde;

> > > > > * "nasıl gideyim bu halde?"

> > > > > Adam kızdı;

> > > > > * "spor ayakkabını çıkar önüne bağla git."

> > > > >

> > > > > Kadın çaresiz spor ayakkabıyı beline bağladı ve başladı

> > > > > koşmaya,

> > >birazdan

> > > > > tarlada çalısan köylüleri görünce onlara doğru koştu ve;

> > > > > * "Ne olur yardım edin erkek arkadaşım sıkıştı, onu kurtarın"

> > > > > diye

> > > > yalvardı.

> > > > > Köylüler bir kadına bir de önündeki spor ayakkabıya bakıp

> > > > > çaresiz

> >bir

> > > > > şekilde cevap verdiler;

> > > > > * "Valla bi şey yapamayız bacım çok derine gaçmış."

 ____________________________________________________________ __________________________



Arkadaslari isadamini evlendirmek istiyorlar.

Sonunda uygun bir hanim bulunuyor ve isadamina haber veriliyor.

"Ben isadamiyim", diyor adam, "Numune görmeden biriyle bir ise karar veremem."

Genc kadina durumu iletiyorlar:

"Ben de is kadiniyim", diyor hos hanim, "Numune veremem  ama istedigi kadar referans gösterebilirim ....

_______________________________________________________
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MUHARREM DERIN on November 11, 2004, 13:09:20
Bilim adamları, terfi ve iyi zam alabilmenin yolunu incelemiş ve aşağıdaki denklemi bulmuşlar...

MATEMATİKSEL OLARAK NEYİ YAPMAK EN DOĞRU?????

 

MATEMATİK BİZE YARDIMCI OLSUN....

 

A B C Ç D E F G Ğ H I İ J K L M  N  O  Ö   P  R  S  Ş  T U  Ü V  Y Z

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10  11  12  13  14  15  16 17 18 19  20 21 22 23 24 25 26 27 28 29

 

Z   E   K   A

29 + 6 + 14 +1 = %50

 

Ç   A   L     I &nb sp;  Ş    M   A   K

4+ 1+ 15+   11+  23+  16+ 1+ 14 = %85

 

D   E   N   E   Y&n bsp;    İ    M  

5+ 6+ 17+  6+  28+  12+  16 = %90

 

 Y   A    L  &nb sp;A   K   A   L     I &nb sp; K

28+ 1+  15+  1+ 14+ 1+  15+  11+  14 = %100

mderin38302.469849537
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on November 22, 2004, 12:48:35
Temizlikçi bir kadın dışardan ilkokul diploması almak için sınava girer. Tabiat bilgisi soruları ve cevapları şöyle:







Soru: Mide ne iş yapar?

Cevap: Sindirim yapar, yediklerimizi öğütür.



Soru: Akciğer ne iş yapar?

Cevap: Solunum yapar, bizi yaşatır.



Soru: Kalp ne iş yapar?

Cevap: Dolaşım yapar.



Soru: Beyin ne iş yapar?

Cevap: Bizim apartmanda kapıcılık yapar...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on November 23, 2004, 05:46:42
  Bir bufalo sürüsü en yavaş bufalonun hızında hareket

eder.  

Sürü saldırıya uğradığında ilk olarak en arkadaki zayıf ve yavaş olanlar öldürülür.  

Bu doğal seleksiyon sürünün tümü için yararlıdır çünkü sürünün genel hızı ve sağlığı bu zayıf üyelerin ölümü sayesinde korunur.

 Aynı şekilde insan beyni de en yavaş beyin hücrelerinin hızında çalışır.  

Bugün bildiğimiz gibi alkolün aşırı tüketimi beyin hücrelerini öldürmektedir.  

Ancak doğal olarak en yavaş ve zayıf  beyin hücrelerine saldırmaktadır.

 Bu yolla rakının ve/veya şarabın düzenli tüketimi zayıf

beyin hücrelerini öldürerek beynin daha hızlı ve etkili bir makine olmasını sağlamaktadır.  

Normalde işte bu nedenle bir kaç kadehten sonra her zaman kendini daha zeki hissedersin.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on November 25, 2004, 07:19:05


Osman oyle sofuymuş ki her namazdan sonra 99'luk tespihle Allah'ın adını  99 kez anarmış; bir gün Bektaşi seslenmis.

-Osman'

-Efendim..

Bektasi yine:

-Osman!

-Buyur..

-Osman!

Patlamış Osman:

-Be adam, illet misin ne?..Ne söyleyeceksen söyle!..

Bektaşi:

-İmanım , ben üç kez Osman dedim,öfkelendin;sen günde 5 defa 99  kez Allah diyorsun;yukardaki kim bilir sana ne kadar kızıyordur...



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on November 26, 2004, 06:03:45
Temel bir gün kahveye girer sağ gözü mosmordur..Arkadaşları sorar;



Hayırdır Temel ne oldu??



Temel anlatmaya başlar..

Ulaa sinemaya gittim.. Film çok güzeldi..Biter bitmez ışıklar yandı herkes ayakta alkışlamaya basladı..Birde baktım önümde bir şişman bayan eteğide kıçının arasına sıkışmış..

Centilmence çekip eteği oradan çıkarttım

Kadın bir döndüü güüüümmm

Gözüm ondan böyledir...

Ertesi gün Temel yine kahveye gider bu sefer diğer gözde mosmor...

Tabii yine sorarlar..

Şimdi ne oldu??

Temel anlatır..Hani film güzeldi yaaa..Dün İdrus ile yine aynı filme gittik.. Işıklar yandı..Herkes yine alkışlıyor.. Yine aynı kadın etek yine kıçının arasında..

EEEEEEEEEEE?????

Idrus centilmence etegi kıçının arasından çıkardı...

Bende olay çıkmasın diye eteği yerine iteleyince.........

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on November 26, 2004, 08:41:02
Yolcular uçağın yanında otobüsten inmişler.. Bavullarını gösteriyorlar. Bir
bakmışlar  uçak  şirketinin  minibüsü  yanlarında  durmuş.  İçinden  kaptan
pilotla, yardımcı pilot inmişler...

Yolcular

fena  halde  şaşırmışlar.. Nasıl şaşırmasınlar.. Kaptan pilotun elinde  bir
beyaz  baston.  Kolunda üç noktalı bant.. Yardımcı pilotun elinde bir köpek
tasması..  Tasmanın ucunda bir köpek.. Sağa sola çarparak öyle ilerliyorlar
uçağa..  Günlerden  1  Nisan  değil  ama,  "Şaka  herhalde" demiş yolcular,
doluşmuşlar   uçağa..Uçak  pistte  hızla  ilerlemeye  başlamış.  Yolcuların
gözleri  camda.  Uçak hızlanmış.. Yolcular endişelenmeye başlamışlar.. Uçak
daha         &n bsp;   hızlanmış.        &n bsp;    Pistin             sonu         &n bsp; hızla
yaklaşmaya  başlamış.. Uçak iyice hızlanmış.. Bazı yolcular paniklemiş, dua
etmeye  başlamışlar.  Uçak  son  hıza  ulaşmış.  Bu  arada pistin sonuna da
ulaşmış.  10  metre sonra betonun bitip çimlerin başladığını gören yolcular
dehşet  içinde  çığlığı  basmışlar..  Tam  o  anda da kaptan pilot  lövyeyi
sonuna  kadar çekmiş.. Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş,
havalanmış.  Kaptan  pilot  arkasına  yaslanmış  derin  bir  nefes almış ve
yardımcı        &nbs p;         &nbs p;          pilota                              dönmüş:

Biliyor musun?

"Bir gün çığlık atmakta gecikecekler ve hep birlikte geberip gideceğiz!..."
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on December 01, 2004, 06:19:40
Bir gün amerikalı bilim adamları magarada yaşı 1.582.903 yaşında bir



fosil bulurlar ve bu fosili dünyanın istihbarat teşkilatlarını



denemek amaçlı kullanmaya karar verirler.   * önce japonların



istihbaratı mağaraya girer ve15 dk sonra dışarı çıkarlar ve -bu



fosilin yaşı 1.400.000 ila 1.600.000 arasında derler



**daha sonra amerikadan FBI girer ve 12 saat sonra baya bi havalı



şekilde çıkarlar. -bu fosilin yaşı 1.500.000 ila 1.600.000 derler



***daha sonra rusların istihbaratı gelir ve sırf amerikalılara inat içerde



2 gün kalırlar.daha sonra çıkarlar ve derlerki -bu fosilin yaşı yaklaşık



olarak 1.500.000 ila 1.550.000 arasında derler.



**** son olarak bizim M.İ.T girer ve aradan bir hafta geçer mağaradan ses



yok 1 ay olur ses yok 1.5ay olur ses yok,dışarıda bir



>gazeteci topluluğu beklemeye başlar tam içeri girilmesi düşünülürken



bizimkilerden biri dışarı çıkar.yaka paça



dağılmış gömleğin yarısı dışarıda... sigarası için bir ateş ister



sigarsını yakar o sırada gazeteciler heycanla sorarlar : Içeride



çalışmalar nasıl efendim fosilin yaşını bulabildinizmi? Bizimki



sigaradan bir fırt çeker ve "Fosilin yaşı tam olarak 1.582.903 " der. Bunu



duyan gazeteciler şaşkınıkla sorarlar -Nasıl becerdiniz



bunu,fosilin yaşını tam olarak tahmin ettiniz?? derler. Bizimki



sigaradan derin bir nefes çeker ve derki



- Çok zor oldu ama "KONUSTURDUK PEZEVENGİ"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on December 01, 2004, 06:20:49
Hürriyet Gazetesi'nde yer alan habere göre, kitabyn önsözünde ?u ifade dikkat çekiyor: ?Televizyon hayatymyzyn vazgeçilmezleri arasyndaki yerini çoktan aldy. Çocuklarymyz ço?u zaman ilk söyledikleri kelimeyi bizden de?il, televizyondan ö?reniyorlar. Peki televizyonda konu?anlar ne kadar dikkatli...? Y?te kitaptaki gaflardan bazylary:



Seda Sayan: Bugün çok önemli bir konu?um var, ama önce daha önemsiz biri gelecek: Safiye Soyman. bu syrada safiye soyman güle oynaya sahneye çykmaktadyr..



Hulki Cevizo?lu: Sayyn Bush isterlerse cevap haklaryny kullanmak üzere stüdyomuza konuk olarak gelebilir.



Yyldyz Tilbe: Hiç üç çocuk babasy gibi durmuyorsun...



Hakan Ural: Zaten iki çocu?um var...



Sinan Çetin: Peki karynyza "Yahu karycy?ym ben seni seviyorum, biz niye ayrylyyoruz? "adly soruyu sordunuz mu?



Candan Erçetin: Albümün Fransyzca olmasynyn nedeni, benim ?arkylary Fransyzca söylemi? olmamdandyr...



Ysmail Türüt: Ben de simetri(k) hastaly?y var. Misal evde bir ampul yansyn, yenisini takmadan uyuyamam...



Ece Erken: Boyunda çykan atadamarlardan her biri?



Tu?ba Altyntop: Ben kiralyk anne miydim? Çocuklarymy yedi yyl karnymda ta?ydym...



Yasemin Bozkurt: (Kadynyn Sesi programynda) Aman Allah'ym, yaky?ykly bir kadyn görüyorum...



Ybrahim Tatlyses: Arka kafamy nereye vurdu?umu hatyrlamyyorum...



Ça?la ?ikel: Naomi'nin yanynda 10 dakika kaldyysam, 80 dakika telefonla konu?mu?tur...



Gökhan Özen: Kadynlar benim için çok önemli, onlar benim ilhan kayna?ym!



Mahmut Tuncer: Onun ady bir balyk, onun ady balykta yüzen bir ?ey, onun ady Yunus Bülbül geliyor...



Petek Dinçöz: Ramazan bizim estetik tarihimizdir (Sanatçylaryn ramazan ayynda estetik yaptyrmalaryna yorumu).



Yeliz Ye?ilmen: Ben böceklerden çok korkuyorum. Onlaryn boynuzlary beni çok etkiliyor...



Asena: Elimde olmayaraktan dilim sürtmü? olabilir...



Ceylan: Benim kitleyicim türkü söylememi istiyor...



Özcan Deniz: Seyirciyle izledik, çok interaktif bir izleme oldu...



Hilal Cebeci: Yani ben katil de?ilim ki, katil olsam seve seve gelirdim ama bu sebebten dolayy gelmek olmady...



Nehir Erdo?an: Sette Metin Akçatepe abimiz ile çok iyi anla?tyk. (Halit Akçepe'den bahsediyor)



Ebru Günde?: Sade, sadelikten gelir. O yüzden sadeyi tercih ettim...



Emrah: Bugünkü gün, çok önemli gün...



Gizem Özdilli. Ben deniz ürünlerini severim. Mesela balyk, tavuk yerim...



Ebru Ya?ar: Türkiye'de erkek ses sanatçysy çok fazla. Zaten erkekler pek showgirl'lük yapmyyor.



Sibel Turnagöl: Zaten her zaman ya onu bana soruyorlar ya da bana onu soruyorlar.



Ybrahim Tatlyses: Lütfen sanatçynyn motorizasyonunu bozup demorize etmeyin!





Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on December 01, 2004, 06:25:53
Karadenizli Temel ile Adanali Cabbar birlikte tatile cikarlar.

Fethiye'de, Kelebekler Vadisi'nde kamp kurarlar. Tatillerinin ikinci gunun

aksami guzel bir yemek yiyip, bir sise de sarabi devirdikten sonra

uykuya dalarlar.

Birkac saat sonra Cabbar uyanir ve Temel'i de

durtukleyip uyandirir. Temel uyku sersemidir; -"Ne oldu? Ne istisun?"

"Temelcigim.

Yukariya bak ve bana ne gordugunu soyle."

Temel gokyuzune bakar ve cevap verir:

-"Ha punun icun mu uyandirdun benu?. Paktum iste.

Milyonlarca yilduz gorirum...Isil isil parliyan milyonlarca yilduz..."

Cabbar tekrar sorar:

-"Peki, bu sana neyi gosteriyor?"

Artik iyice uykusu kacan Temel biraz dusunur ve filozofca cevap verir:

-"Teolojik olarak Tanrunun kudretinu ve kendu acizligimuzu corirum.

Felsefik olarak, evrenun sonsuzlugunu ve onun karsisindaki onemsizligimuzu corirum.

Astironomik olarak galaksilerun,yilduzlarun,gezegenlerun varligini corirum.

Meteorolojik olarak pucun havanun cok guzel olacaginu corirum.

Yilduzlarun konumuna bakarak da gecenun koru ve saatin 3 oldugunu,

penu luzumsuz yere uyandirdugunu coruyorum...



Niye sordun punu pana? Ha pu sana neyi costerur?"



 

Cabbar cevaplar:

-"Ulan Hiyar!, cadirimizi calmislar..."
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on December 01, 2004, 06:27:39
IKI ESCINSEL LEVENT METRO İSTASYONUNDA EVE GITMEK UZERE METROYU BEKLERKEN CANLARI SEVISMEK ISTEMIS. ANCAK METRO BIR TURLU GELMEK BILMIYORMUS. BIRI DIGERINE



- HADI BURDA SEVISELIM DEMIS. ARKADASIDA



- BURDA ORTALIKTA OLUR MU MILLET BIZI PARCALAR.



- YOK YA BIZIM MILLET TEPKISIZDIR. BAK SIGARA ICMEK DE YASAK, YAKICAM BI TANE, SIGARA ICILMEZ TABELASININ ALTINDA ICICEM BISEY DEMIYCEKLER DEMIS VE YAKMIS BIR SIGARA. KEYIFLE SIGARASINI ICTIKTEN SONRA DA ARKADASI IKNA OLMUS VE SEVISMISLER. ERTESI GUN METRODA BIR GRUP PIKNIGE GITMEK ICIN BEKLIYORMUS ANCAK METRO BI TURLU GELMEK BILMEMIS. ICLERINDEN BIRI.



- HADI MANGALI BURDA YAKALIM



- OLMAZ BURDA MANGAL YAKILMAZ.



- YOK CANIM BISEY OLMAZ YAKALIM



- YA YAKTA GOR, DUN BURDA HERIFIN TEKI SIGARA ICTI DE, IBRETI ALEM OLSUN DIYE HERIFI SIGARA ICILMEZ TABELASININ ALTINDA .....TILER.......  





Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on December 01, 2004, 06:28:50
Kadınlardan nasıl puan toplarsınız?



Basit Görevler:



Yatağı siz yapın. +1

Yatağı yaptınız ama, yatak örtüsü üzerindeki dekoratif yastıkları koymayı

unuttunuz. 0

Kırışık çarşafların üzerine yatak örtüsünü attınız.  -1

Klozet kapağını indirmediniz.  -5

Tuvalet kağıdı bittiğinde, değiştirdiniz.  0

Tuvalet kağıdı bittiğinde, kağıt havlu kullanmaya başladınız.  -1

Kağıt havlu da bittiğinde, küçük tuvalete gitmeye başladınız.  -2

Ona parfümlü ve kanatlı ped almak için dışarı çıktınız.  +5

Ama onun yerine birayla geri döndünüz.  -5

Gece birtakım gürültüler duyup, kontrol etmeye gittiniz.  0

Gece birtakım gürültüler duyup, kontrol etmeye gittiniz ama sadece

kediymiş.

  0

Gece birtakım gürültüler duyup, kontrol etmeye gittiniz ve biri içeri

girmiş.  +5

Ona yumruk atıp patakladınız.  +10

Patakladığınız kişi babasıymış.  -10





Sosyal bir ortamda:



Tüm parti boyunca yanından ayrılmadınız.  0

Bir süre yanında kaldınız ve daha sonra bir tanıdığı görüp konuşmaya

gittiniz.  -2

Tanıdık bir bayan ise  -4

O bayan bir dansçı.  -6

O bayanin silikonları var.  -8





Doğum günü:



Onu yemeğe çıkardınız.  0

Onu yemeğe her zaman gittiğinizden farklı bir yere götürdünüz.  +1

Onu büyük ekrandan maç yayını yapılan bir yere götürdünüz.  -2

Gittiğiniz yerde limitsiz yiyin gecesi var.  -3

Gittiğiniz yerde hem maç yayını yapılıyor, hem de limitsiz ye gecesi var.

-5

Ve yüzünüz tuttuğunuz takımın renklerine boyanmış.  -10





Erkek arkadaşlarınızla gece dışarı çıktığınızda:



Bir arkadaşınızla dışarı çıktınız.  -5

Arkadaşınızın mutlu bir evliliği var.  -4

Arkadaşınız tam bir bekar.  -7

Bir Mustang'i var.  -10





Gece dışarı çıktınız:



Onu sinemaya götürdünüz.  +2

Onu, onun seveceği bir filme götürdünüz.  +4

Onu, sizin nefret ettiğiniz bir filme götürdünüz.  +6

Onu, sizin seveceğiniz bir filme götürdünüz.  -2

Filmin adı Death Cop  -2

Filmde robotlar seks yapıyorlar.  -9

Ona yalan söylediniz ve filmin yetimler hakkında bir Avrupa filmi olduğunu

söylediniz.  -15





Fiziksel görüntünüz:



Göbeğiniz farkına varılır şekilde büyüdü.  -15

Göbeğiniz farkına varılır şekilde büyüdü ve ertimek için deli gibi egzersiz

yapıyorsunuz.  +10

Göbeğiniz farkına varılır şekilde büyüdü ve bol, şalvar gibi pantalonlar

giymeye başladınız.  -20

Hawaii desenli gömlekler giyiyorsunuz. -30

"Umrumda bile değil, sen de aynısından giyiyorsun" diyorsunuz. -800



Kritik sorular:



"Şişman mı görünüyorum?" diye soruyor.  -5

Cevap verirken duraklıyorsunuz  -10

"Neren?" diye yanıtlıyorsunuz.  -35





İletişim:



Bir problem hakkında konuşmak istediğinde, dinleyip, ilgilenmiş gibi

görünüyorsunuz.  0

Bir problem hakkında konuşmak istediğinde, yarım saatten daha uzun bir süre

onu dinliyorsunuz.  +5

30 dakikadan daha uzun bir süre televizyona bakmadan onu dinliyorsunuz.

+10

Bunun nedeninin uyuyakalmış olmanız olduğunun farkına varıyor.  -20









Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on December 01, 2004, 06:30:26
Coca Cola'nin pazarlama temsilcilerinden biri

Ortadogu'daki gorevinden buyuk bir hayalkirikligiyla donmus.. bir

arkadasi ona sormus:



"Sence Araplar uzerinde niye basarili olamadiniz?"



"Beni Ortadogu'ya ilk gonderdiklerinde kendime cok guveniyordum, bir tek

sorun vardi o da arapca bilmememdi.. o yüzden onlara vermek istedigim

mesaji yanyana 3 poster halinde duzenledim..



1. posterde kizgin bir colde kumlarin ustunde surunen, susuzluktan

kavrulmus bir adam...  ikinci posterde adam yerde buldugu Coca Cola

alip iciyor.. ucuncu posterde ise adam diriliyor ayaga kalkiyor ve

capcanli oluveriyor.."

"Eee bu harika bir reklam, niye ise yaramadi?"

 "Araplarin sagdan sola dogru okuduklarini bilmiyordum ki?!"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET YURDAOR on December 05, 2004, 07:50:01

AZRAİL UÇAKTA:


Azrail gelir kaptan pilota der ki hadi vakit tamam gidiyoruz.
kaptan cevaplar "aman der olay benim icin tamam da arkada 287 kisi var, müsade et bu isi inisten sonra halledelim."
azrail cevaplar "sen neden bahsediyorsun be!!! ben onlarin hepsini arkada toplayana kadar 7 yilimi harcadım"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on December 10, 2004, 11:47:07
>>> >G> ÜZIN ABLA OLAYI ASMIS

>> > > >> >

>> > > >> > Izmir' den M.T. soruyor :

>> > > >> >

>> > > >> >Ben 38 yasinda, kimya ögretmeni bir genç

bayanim. Üç ay kadar

>>önce

>> > > >>kismetim

>> > > >> >açildi ve iyi niyetli bir gençle tanistim.

Geçen hafta da

>> > > >>nisanlandik.

>> > > >> >Mutluluktan uçuyordum ki dün laboratuarda

korkunç bir sey

>>kesfettim.

>> > > >> >Nisanlimin bana aldigi yüzügü denemek için

civaya attim ve

>>maalesef

>> > > >>yüzdü.

>> > > >> >Halbuki saf altinin özgül agirligi

civaninkinden fazla, yüzügün

>> > > >>batmasi

>> > > >> >gerekirdi. Demek bana aldigi yüzük saf

altin degil, öyleyse

>>sevgisi

>> > > >>de

>> > > >>saf

>> > > >> >olamaz. Simdi ben bu civayi nisanlimin

yemegine koyup bu isi

>> > > >>bitirmeyi

>> > > >> >düsünüyorum, ne dersiniz?

>> > > >> >

>> > > >> >Siki durun simdi, iste Güzin Abla' nin

Cevabi :

>> > > >> >Arsimet'in hayatina her yönüyle vakif

oldugunuz anlasiliyor.

>>Yalniz

>> > > >>yüzey

>> > > >> >gerilimini hesaba katmamissiniz, civanin

yüzey gerilimi

>>suyunkinden

>> > > >>çok

>> > > >> >daha fazladir, böylece kendinden agir

cisimleri de kaldirabilir,

>> > > >>çünkü

>> > > >>o

>> > > >> >cisim batarken ortaya çikartacagi yüzey

için harcamasi gereken

>> > > >>enerji,

>> > > >> >kendi potansiyel enerjisinden fazla

olabilir. Ayrica civanin saf

>> > > >>olmama

>> > > >> >ihtimali de var, o yüzden ani kararlar

vermeyin derim.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: SERHAN ERKEK on December 13, 2004, 19:32:41

-----LAZ VIRUS-----


DEAR RECEIVER,


YOU HAVE JUST RECEIVED A TURKISH LAZ VIRUS..


SINCE WE ARE NOT SO TECHNOLOGICALLY ADVANCED IN TRABZON-TURKEY, THIS IS A MANUEL VIRUS.


PLEASE DELETE ALL THE FILES ON YOUR HARDDISK YOURSELF AND SEND THIS MAIL TO EVERYONE YOU KNOW.


THANK YOU VERY MUCH FOR HELPING US.


HACKER TEMEL

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on December 15, 2004, 17:09:18
Temel İstanbul'da ilk iş Sinek Bar'a gider...

Temel İstanbul'a ilk kez gelmiş ve Bebek koyunda methedilen Sinek
Bar'ı arayıp durmuş. En sonunda Sinek Bar'ı bulmuş ve içeri girmiş.
İçkisini içerken kendi kendine düşünmüş
"Ya bu sinekli barın ne özelliği var herkes methetti hiç bir
özelliği yok".

İhtiyaçtan tuvalete gittiğinde bir de ne görsün
pisuar altındanmış ve pırıl pırıl parlıyormuş. "Demek buranın
özelliği
buymuş..." demiş.

Geri dönüp içkisini içmiş. Ertesi akşam yine gelmiş. İçkisini
bitirince tuvalete gitmiş ki altın pisuar orada yokmuş. Kızgın bir
şekilde geri dönmüş. Barmene çatmış:

- Hani buranın altın pisuarı kardeşim. Bir özelliğiniz vardı
o da yok şimdi.

Barmen kenarda duran iri yarı adama seslenmiş :

- Sadullah Abi gel; dün akşam senin saksafona işeyen adamı buldum.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on December 15, 2004, 17:10:45
Temel ve Dursun kahvenin önunde oturuyorlarmış. Bir turist gelmiş ve
Temele İngilizce yolu sormuş...

Temelde ses yok.

Turist bu defa Almanca sormuş.

Temel'de yine ses yok.

Turist bu defa Fransızca konuşmuş.

Yine ses yok.

İspanyolca, yine ses yok.

Turist kızmış, bağırıp çagırdıktan sonra
çekip gitmiş.

Bunun üzerine Dursun Temele:

- Bir lisan öğrenmemizin zamanı geldi galiba... demiş. Temel ise

Dursun'a dönerek,

- Boşver, ne gerek var? Adam dünya kadar lisan biliyor ama bi
derdini anlatabildi mi?...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on December 16, 2004, 08:14:20
Üç adam cennetin kapısında sorgu meleğinin karşısında

duruyormuş.İlk adama nasıl öldüğünü sormuş melek. Adam anlatmış:



"Uzun süredir karımın beni aldattığından şüpheleniyordum. İş  seyahatine gitme bahanesiyle evden çıktım ve 2 saat sonra haber vermeden döndüm.

Karım çıplaktı ve banyodan yeni çıktığını söyledi ama ben ona inanmadım çünkü saçları kuruydu. Hırsla evi aramaya başladım, kimse yoktu,  fakat yatak odasının

penceresinde iki el gördüm. Yarı çıplak ter içinde bir  adamdı bu.. Ellerine vurarak onu aşağı düşürdüm ama çok şanslıymış, çiçek  tarhının üzerine düştü ve ölmedi. Ben de buzdolabını üzerine attım. Adam  öldü ama ben de kalp krizi  geçirdim."

Sıra ikinci adamdaymış:

"Şortumu giymiş evimde günlük sporumu  yapıyordum. Koşu

bandını fazla hızlandırmış olmalıyım, birden şerit koptu ve beni üzerinden fırlattı, pencereden dışarı uçtum. Neyse ki alt katın penceresine tutunabildim. Ama manyağın biri beni ellerime vurarak aşağı düşürdü.

Neyse ki çiçeklerin üzerine düşüp kurtuldum ama sapık

herif bu sefer de üzerime buzdolabını attı  ve burdayım işte..."



Sıra üçüncü adamdaymış:

"Ben buzdolabının içinde çıplak bir şekilde bekliyordum, kendimi burada buldum."  

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on December 20, 2004, 10:21:41
Kulağımdan öp beni, hoşnut kalayım...

Vincent Van Gogh



Bu şekilde oturarak daha rahat oluyormuş.

Ben bugün bunu gördüm...

Sir George Alafranga



Şu bir işe yaramayan çorak adayı da hayırsız oğlum Alberto'ya bırakıyorum...

Fernando Ibiza



Lütfen yerlere çöp atmayınız!..

Newton (yerçekimini bulduktan hemen sonra)



Dün beni düşünüp düşünmediğin düşüncesi düşündürüyor beni...

Aristo



Cumaya gittim, gelicem!..

Michael Othertime (zaman makinesinin mucidi)



İtiraf etmeliyim ki, olasılık üzerine yaptığım çalışmalar, en çok barbut oynarken işime yaradı...

Jacques Monod ("Rastlantı ve Zorunluluk" yazarı, Nobel ödüllü biyolog)



Her şeyin bir sonu vardır!..

Edward Lastday (son kullanma tarihinin mucidi)



Paratonerin değerini evine yıldırım düşen bilir...

Benjamin Franklin



Ekmek parası için çalışıyoruz, n'apıcan!..

Bread Pitt (ilk Amerikan fırın işletmecisi)



Dün dündür, bugün bugündür...

Papa Julius (takvimin mucidi)



Rüyalarınız itina ile yorumlanır...

Freddy Krueger (işsiz kalınca)



Küçükken merdiven bile çıkamazdım. Yükseklik korkumu yenmek için önce atletizm takımına sonra da hava kuvvetlerine girdim. Şimdi olduğum yere bakın, harbiden çok saçma lan...

Neil Armstrong



Kimse bana aşağılık diyemez! Hiç kimse!..

Sir Fredrick Liftington (asansörün mucidi)



Yar dediğin arar, yaraları sarar...

Graham Bell



Yeterli ödenek verselerdi dik yapardık...

Bonanno Pisano (Pisa Kulesinin mimarı)



Zorla güzellik olmaz!..

Max Factor



Baltacı saygı duyduğum bir insan, düzeyli bir birlikteliğimiz var...

Rus Çariçesi Katerina



Yok öyle bir şey, hepsi montaj!..

Baltacı Mehmet Paşa

   

Vakit nakittir!..

Cyrano S. Watch (saatin mucidi)

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on December 20, 2004, 10:26:09
Gereksiz ise söndür!..

Thomas Edison



Alın bu arsayı hayırlı bir işte kullanın!..

Veli Efendi



Aydınlık bir gelecek için...

Johnny Brightness (Brightness/Contrast'ın mucidi)



İşaretlerken dışarı taşırmayınız!..

Johann Faber



Şu bizim Edison kaç wattlık ampulü buldu acaba?

James Watt



Bi tane de yedek koymak lazım...

Stephen Nelly (stepnenin mucidi)



Mobilyada kampanya, 6 taksit!..

Feng Shui



Kimsenin özel hayatı beni ilgilendirmez!..

Wilhelm Conrad Roentgen



Baba n?aber yaa!..

Vito Corleone



Ben gördüklerimi yazıyorum, bizde yalan yok...

Stephen King



Sevgili günlük... Bugün felçli kulağımı budadım. Laf aramızda çok feci karizma yaptım...

Van Gogh



Alnımın teriyle paramı kazanıyorum!..

Jonathan Sweatheart (deodorantın mucidi)



Kızlar uçalım!..

Hazerfan Ahmet Çelebi



Her şeyin bir sonu vardır!..

Edward Lastday (son kullanma tarihinin mucidi)



İtinayla anti-tez yazılır...

Karl Marx



Kızım pis pis ne sırıtıyon!?

Leonardo Da Vinci (Mona Lisa'yi cizerken)



Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur...

Michael Drug (uyuşturucunun mucidi)



Aman Tanrım!..

Şeytan (Sabah Sabah Seda Sayan'da halay çeken satanist kızları görünce)



Olm şeytan doldurur, indir şu silahı, çarparım ha!..

Brandon Lee

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on December 20, 2004, 10:27:29
Kaçak elektrik kullanırken yakalanınca..

 1) Allah Allah nasıl olur?

  2) Valla haberim yok, bizden önceki kiracı yapmıştır!..

  3) Bizde kesinlikle kaçak maçak olmaz!..

  4) Abi ben ne anlarım elektrikten?

  5) Ya görmeseniz olmaz mı?

  6) Bu seferlik işlem yapma yarın gel eğer kaçak bulursan 10 misli ceza yaz!..

  7) Kaçak kullanıyorsak neden bu kadar yüksek fatura geliyor ki?

  8) Abi al sen şu parayı bu defalık affet!..

  9) Kaç para ceza gelir?

10) Ben imza mimza atmam bu tutanağa!..

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on December 20, 2004, 10:28:40
Sevgili babacığım! Sana bu mektubu sevinçli bir haber iletmek için yazıyorum: Yazıyı buldum!..

Max Writeson (yazıyı bulan şahıs)



Ulen maymun suratlı!..

Darwin (magazin gazetecisinin evrim hakkındaki sorusu üzerine)



Hatasız kul olmaz!..

Brandon Rubberhead (silginin mucidi)



Bi susun lan, bi şey deniyoruz burda!..

Tommy DolbyCan (hoparlörün mucidi)



Lütfen bezelyelere basmayınız!..

Mendel (kilisenin bahçesine koyduğu tabelada)



Seviyorum seni; pastayı tuza banıp banıp yer gibi...

Marie Antoinette



Döncem ben sana...

Graham Bell



Fotojenik olmadığım için kendimi daha fazla mahvetmek yerine, bunun üstesinden gelmek için elimden geleni yapacağıma söz verdim...

John Adobe (Photoshop?un yaratıcısı)



Kağızmandan ısmarladım nargeleee nargeleee!..

Isaac Newton



Bu odunlardan bi şeyler yapacağım ama hadi hayırlısı...

Jonathan Woodgate



Yeni yazarlar aranıyor!..

Johannes Gutenberg (gazeteye verdiği ilan)



Her işte bir hayır vardır...

Rauf Denktaş



Hep önüne bakarsan ileriyi göremezsin, hep ileriye bakarsan

önünü göremezsin!..

Dr. İsmet Salu



Batsın bu dünya, bitsin bu rüya, ağlatıp da gülene yazıklar olsun...

Mona Lisa



Yalnızlığım hiçbir otele sığmaz!..

Othello



Saat kaç?

Romanson



Alem g.t olmuş!..

Auguste Comte (sosyolojinin isim babası)



Sol nedir? Her şeydir. Sağ nedir? Hiçbir şeydir!..

John Leftclick (sol tuşa tıklamanın mucidi)



Anlaşıldı tamam!..

John Wireless (telsizin mucidi)



Hekiiim oğluuu deeerler benim adımaaa...

Dr. Hannibal Lecter (geri geliyor!)

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on December 20, 2004, 10:32:06
En çok rağbet edilen futbolcu yorumları



  1) Resital izletti...

  2) Sahada ayakta kalan tek adamdı...

  3) Yabancı olduğu mevkide sırıttı...

  4) Savunduğu kanat koridora döndü...

  5) Tel tel döküldü...

  6) Hayalet gibiydi...

  7) Sinirlerine yenildi, sahadan silindi...

  8) Attığı her top rakibe gitti...

  9) Markaj altında ezildi...

10) Her pozisyonda geçildi...



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on December 20, 2004, 10:35:10
Nevada'da yapılan bir araştırmaya göre; "kullan at" fotoğraf makinelerinin,

%94'ünün kullanıldıktan sonra atılmadığı, makineleri atmaya kıyamayanların

%99'unun Nevadalı, %1'inin Somalili olduğu saptandı...







Nevada'da yapılan bir araştırmaya göre; bebekleri mıncık hesabı "aman da ne tatlı şeymişsin sen" misali sevenlerin %85'i bu sevgi şovunu bebişin ablasına iş atmak için yapıyor. Geri kalan %15'lik kısım ise bu eylemi gerçekleştirirken bebeklerle göz göze gelmemeye çalışıyor...



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on December 21, 2004, 08:39:13
Delikanli Bilgisayarci, silmek istedigi bir dosyayi

shift +del kombinasyonu ile siler,geri dönüsüm kutusu kullanmaz,tükürdügünü yalamaz.



Delikanli Bilgisayarci, Windows gezgini kullanmaz,aradigi dosyayi aninda bulur!



Delikanli bilgisayarci, IP numarasini gizlemez.



Delikanli Bilgisayarci, WindowsXP'de bir hata oldugunda hata raporu göndermez, ispiyonculuktan hoslanmaz. Hosgörülüdür.



Delikanli Bilgisayarci, MS Office yardimcisi kullanmaz.



Delikanli Bilgisayarci, yardim menüsünü de kullanmaz.Ihtiyaci olmaz.



Delikanli Bilgisayarci, Windows'taki Pinball oyununu

uninstall eder.Oyun bile olsa toplarla isi olmaz!



Delikanli bilgisayarci, IMAC gibi renkli cicili-bicili

bilgisayar kullanmaz.





Delikanli Bilgisayarci, bilgisayarini sleep modunda

birakmaz,bilgisayari her daim hazir ve nazirdir.



Delikanli bilgisayarci, bilgisayarci kültürüne saygi

gösterir:

Örnegin : "tek rakibim AMD" , "rahmetli de X386ydi ",

"bir sana hasretim,birde 3 Ghz cpu hizina", " Windows'un

ustasiyim Linux'un hastasiyim" vb..



Delikanli Bilgisayarci, görev zamanlayici kullanmaz,

kafasina estiginde defrag yapar.



Delikanli bilgisayarci monitörünün üstüne merakli

ördek,kus böcük vb. materyaller koymaz.



Delikanli Bilgisayarci internette sörf yapmaz,olsa olsa tavla oynar.



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on December 21, 2004, 08:41:39
Amerikalı bir turist bulduğu rehberiyle beraber Avustralya'yı gezmektedir. Rehber ve Amerikalı büyük bir çiftliğe gelirler. Amerikalı ileride otlayan koyunları fark ederek rehbere:

- "Bunlar nedir"? diye sorar.

Rehber:

- "Koyun".

Amerikalı "Yapma yahu, bizde koyunlar bunların iki üç

katıdır" diyerek alaylı bir biçimde güler. Biraz daha ilerlerler ve otlayan inekleri görürler. Amerikalı yine sorar:

- "Bunlar nedir?"

Rehber:

- "İnek" diye yanıtlar. Amerikalı yine gülerek:

- "Vay be bizim oralarda inekler bunların en az iki-üç katıdır". der. Bir süre daha gittikten sonra önlerinde Kangurular geçer. Amerikalı sorusunu hemen yineler:

-"Peki bunlar ne?"

Rehber hiç umursamadan yanıtlar:

- "Çekirge"



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on December 21, 2004, 08:44:15
sevgili hakkuş,

mektubunu aldım.gelmesi ne denli sevindiriciyse de

okuduklarım o denli üzücüydü...demek asker gittiğinden beri çavuşun size özellikle de sana

yapmadığı kalmamış."suçum olsa yanmam" diyorsun.sana inanıyorum

dostum.olur olmaz seni dövdüğüne göre, yazdığın gibi o herif

asker ocağına yakışmayan sadistin teki...sen sivilken ağzına kötü söz

almazdın.adamın beşiğinden mezarına kadar nesi varsa içinden sövdüğüne göre

gerçekten çok sinirlenmişsin.ama haklısın.ben de olsam ondan nefret

ederdim.oysa hepiniz aynı vatanın evladısınız.neden ayırım yapıp en ağır

işleri sana yaptırıyor ki???..senin gibi aklı başında, sorumluluklarının

bilincinde olan insana böyle davranmak için çok adi birisi olmalı.zaten

"adinin teki" demişsin.neyse hakkuş, vatan borcu bu...herşeye,insanlıktan uzak olan

çavuşuna bile, katlanıp vazifeni yerine getirmelisin.sen yine elinden

geldiğince iyi asker olmaya çalış.beni de mektupsuz bırakma.mektupları

dışardan yollamakla iyi ediyorsun.çavuş iti okursa bir de mektuplar

için dayak yersin sonra.

özlemle gözlerinden öperim.

.......................

__dostun recai__



ulan recai iti,

ben sana ne zaman mektup yazdım da o allahın belası mektubu

gönderdin??mektuplarımızın okunduğunu bildiğin için

bu adiliği yaptın di mi köpek??senin yüzünden gül gibi çavuşumun bana

yapmadığı kalmadı.tonla dayak...bir hafta da hapis cezası yedim. çavuş beni

bölüğün önüne çıkarıp

"KARŞINIZDA ORDUMUZUN EN ŞEREFSİZ ASKERİ DURUYOR."

dedi.ne dediysem, senin nasıl adi bir yaratık mektubunun da o eşşek

şakalarından biri olduğuna inandıramadım.bir daha mektup falan yazma...zaten,

ilk izne gelişimde ellerini un ufak edeceğim.birkaç yıl eline kalem

alamayacaksın.en kısa zamanda başına bir kaza gelmesini, sürüm sürüm

sürünmeni dilerim

.....................................

__hakan__



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on December 23, 2004, 09:04:11
Biri 95 yaşında biri 92 yaşında karıkoca, boşanmak için hakimin karşısına

çıkmış. Hakim üzülmüş, yapmayın ya demiş yetmiş yıllık evlisiniz niye

boşanacaksınız? Yok demiş adam biz çoktan boşanmaya karar verdik de

çocuklar etkilenmesin diye, ölmelerini bekledik
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on December 25, 2004, 08:38:29
okula yeni bi din ogretmeni atanmıs.sınıfta kendini tanıtmıs.

hoca: ben de sizleri yavas yavas tanıycam artık. mesela oglum senin adın ne demis

ogrenci : fatih

hoca: hadi bi fatiha oku da dinleyelim

ogrenci güzelce okumus fatihayı.

hoca: kızım senin adın ne?

ogrenci: kevser hocam.

hoca: hadi sen de bir kevser duası oku da dinleyelim.

ogrenci okumus.

hoca yürürken köseye sinmis bir ogrenci görmüs

hoca: oglum senin adın ne?

ogrenci: hocam benim adım yasin ama arkadaslar bana kısaca sübhaneke derler.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on December 30, 2004, 04:34:04
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on December 30, 2004, 04:36:45
Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar, "Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var: Karına karşı sadık oldun mu?" Adam yanıtlar; "Evet, asla bir başka kadına bakmadım." Sorgu meleği, "Şuradaki Rolls-Royce'u görüyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin.." Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır; "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık." Bunun üzerine sorgu meleği, "Şuradaki Mercedes'i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın.." der ve üçüncü adama da sorar, "Karını hiç aldattın mı?" Adam yutkunur ve şöyle der; "itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm." Sorgu meleği; "Ehh" der, "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın." Bunun üzerine üç adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar. "Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu haldesin?" "Bugün karımı gördüm!" der birinci adam. Diğerleri; "Aaaa! ne kadar güzel, peki derdin nedir?" diye sorarlar. Adam içini çekerek konuşur, "Kaykay'la dolaşıyordu..."
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on December 30, 2004, 04:41:04
2. Dunya Savasi sirasinda Hitler yahudileri toplama kamplarina goturup orada sabun yapiyorlarmis

Kampta avrupanin her tarafindan esirler varmis.

Bizim Temel'i de yanlis bir ihbar uzerine esir kampina goturmusler.

Tum esirleri odalara tikistirip tek tek sabun fabrikasina götürüyorlarmis.

Nazi subaylari esirleri teker teker gotururken esirler bagiriyorlarmis.

-"Durun beni birakin, bana aciyin.." ama ne care hepsinden sabun yapiyorlarmis.

Temel'in odasindaki tum esirleri sirayla götürmusler.

Sira Temel'e gelmis, iki asker kollarindan tuttuklari gibi suruklemeye baslamislar

-"Haçan etmeyun usaklar, pen Laz'um, yapmayun, etmeyun, aciyun bana, çoluk cocugum var daa" diye yalvariyormus ama nafile.

Askerler : -"Kes sesini, sen de sabun olacaksin"

Çaresizlik içindeki Temel iyice dellenmis"

-"Yapin lan. Haçen köpürenin ..... koyaiiim."  
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on December 30, 2004, 04:44:23
Adam son derece sevdigi ve saydigi karisinin 60'inci yas gününde önemli konuklarini da davet ettigi parti için bir pasta ismarlamis..

-"Üzerine ne yazmami istersiniz?" diye sormus

Karadenizli pastaci.. Bir an düsünüp,

-"Yillarla yoruldun ama, inan daha mükemmelsin" yazilsin! demis

Adam:

-"Peki efendim pastanin üzerine nasil yerlestirelim bu yaziyi?"

-"Iki satir halinde olsun, üstte 'Yillarca yoruldun ama..' altta 'Inan daha mükemmelsin' seklinde olabilir.."

Parti günü tüm davetlilerin önüne kivilcimlar saçan maytaplarla pasta gelmis..

Üzerinde aynen söyle yazarak..

-"Üstte yillarca yoruldun ama altta inan daha mükemmelsin...."
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on December 31, 2004, 05:55:08
> > > > Ulkeler ve dis politikalari > > >

> > >

> > > Farkli ülkelerden gelen bir turist grubu, sehir merkezinde bir >cafeye

> > gitmisler ve birer kola ismarlamislar.

> > >

> > > Kolalar gelince >bardaklarinda birer karasinek oldugunu görmüsler. > >

> > >

> > > Ingiliz yeni bir bardakta yeni bir kola istemis. > >

> > >

> > > Isveçli ayni bardakta yeni bir kola istemis. > >

> > >

> > > Finlandiyali sinegi bardaktan çikardiktan sonra kolayi içmis. > >

> > >

> > > Rus kolayi sinekle birlikte içmis. > > Çinli sinegi yemis, kolayi

> > içmemis. > >

> > >

> > > Yahudi sinegi yakalayip Çinli'ye satmis. > >

> > >

> > > Yunnanli kolanin yarisini içtikten sonra itiraz ederek yeni bir >kola

> > istemis. > >

> > >

> > > Norveçli kolayi içtikten sonra bardaktaki sinegi balik yemi Olarak

> > >kullanmis. > >

> > >

> > > Irlandali sinegi ezip kolayla karistirmis ve Ingiliz'e içirmis. > >

> > >

> > > Amerikali cafeye tazminat davasi açmis ve 10 milyon dolar >kazanmis.

> >

> >

> > >

> > > Türk ise olayi siddetle kinamis.:)

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HASMET GUNGOR on January 02, 2005, 08:40:28
sevgili hakuş,
>
> mektubunu aldım.gelmesi ne denli sevindiriciyse de okuduklarım
> o denli üzücüydü...demek asker gittiğinden beri çavuşun size
> özellikle de sana yapmadığı kalmamış."suçum olsa yanmam" diyorsun.
> sana inanıyorum dostum. olur olmaz seni dövdüğüne göre,
> yazdığın gibi o herif asker ocağına yakışmayan sadistin teki...
> sen sivilken ağzına kötü söz almazdın.adamın beşiğinden mezarına
> kadar nesi varsa içinden sövdüğüne göre gerçekten çok sinirlenmişsin.
> ama haklısın.ben de olsam ondan nefret ederdim. oysa hepiniz
> aynı vatanın evladısınız.neden ayırım yapıp en ağır işleri sana
> yaptırıyor ki???.. senin gibi aklı başında, sorumluluklarının bilincinde
> olan insana böyle davranmak için çok adi birisi olmalı.
> zaten "adinin teki" demişsin.neyse hakkuş, vatan borcu bu...
> herşeye,insanlıktan uzak olan çavuşuna bile, katlanıp vazifeni yerine
> getirmelisin.sen yine elinden geldiğince iyi asker olmaya çalış.
> beni de mektupsuz burakma.mektupları dışardan yollamakla
> iyi ediyordun.çavuş iti okursa bir de mektuplar için dayak yersin sonra.
>
> özlemle gözlerinden öperim.
> .......................
> __dostun recai__
>
>
>  ------------------------------------------------------------ ---
>
>
>
> ulan recai iti,
>
> ben sana ne zaman mektup yazdım da o allahın belası mektubu
> gönderdin??mektuplarımızın okunduğunu bildiğin için bu adiliği
> yaptın di mi köpek?? senin yüzünden gül gibi çavuşumun bana
> yapmadığı kalmadı. tonla dayak... bir hafta da hapis cezası
> yedim...  çavuş beni bölüğün önüne çıkarıp "KARŞINIZDA ORDUMUZUN
> EN ŞEREFSİZ ASKERİ DURUYOR." dedi.ne dediysem,
> senin nasıl adi bir yaratık mektubunun da o eşşek şakalarından
> biri olduğuna inandıramadım.bir daha mektup falan yazma...
> zaten, ilk izne gelişimde ellerini un ufak edeceğim.
> birkaç yıl eline kalem alamayacaksın. en kısa zamanda başına
> bir kaza gelmesini, sürüm sürüm sürünmeni dilerim
> .....................................
> __hakan__
>
>
> ----------------------------------------
>
>
> merhaba hakkuş,
>
> yanında olamadığım,sorunlarını ve acılarını paylaşamadığım için
> kahroluyorum. mektuplarını okudukça içim kan ağlıyor. manyak çavuş
> iyice azdı ha...vay sadist vay...bir de adam bilip çavuş yapmışlar.
> böylelerinin eline hiç yetki vermemeli...sonra ne oldum delisi oluyorlar.
> "sivil olsam yapacağımı bilirdim" diyorsun.ama haklıısın hakkuş.
> sinirlerine hakim ol.. askerlikte üste saygısızlık olmaz.
> adama askerliği bitirtmezler vallahi... uyma o hayvana dostum.
> zor ama sayılı günler gelir geçer. buralar bildiğin gibi eksikliğini
> hep hissediyoruz.en güzel günler seninle olsun...
> ................................
> __kardeşin recai__
>
>
>
> --------------------------
>
>
> recai denen hayvan,
>
> lan sana hayvan demek iltifat, hayvanlara hakaret olur,
> oğlum sen çıldırdın mı? çavuş fıttırdı...adamın bir ağzıma
> yapmadığı kaldı. "yazmadım konutanım." diyorum,
> yemin billah ediyorum dinlediği yok. ah ulan eşşoğlueşşek yaktın beni...
> askerliğim şimdiden bir ay uzadı.her gece tuttuğum 8-5 nöbetleri,
> günde yalnız başıma tam teçhizat 20km koşu, iki çuval ıspanak
> ayıklamak imanımı gevretiyor.yeter artık recai!...
> şakanın çıkacak suyu muyu kalmadı.cımcılık oldu.
> bu gidişle biraz zor ya, izne gelirsem kendine kaçacak delik ara.
> tüm kemiklerini kıracağım. allah belanı versin...
> ......................
> __hakan__
>
>
> -----------------------------------
>
>
> hakkuş'cuğum,
> yooo, yazdıklarına inanamıyorum.bu kadarı da olmaz ama...
> artık o şerefsiz çavuşun sana yaptıklatını insan yapmaz.
> nedir bu eşşoğlueşşeğin sana çektirdiği? yani afedersin ama
> insan sokaktaki uyuz ite bbiledaha iyi daha merhametli davranır.
> bak hakkuş, sakın benden gerçekleri saklama,
> yoksa görevden mi kaytarıyorsun? eninde sonunda ikiniz de
> bu vatanın evladısınız.böyle yapması için ya kafadan sakat
> ya daa soysuz olmalı.. ne diyeyim hakkuş? sabredeceksin.
> allah sevdiği kuluna çektirirmiş. seni de seviyor olmalı ki
> çavuş gibi bir namussuzu başına bela diye salmış
>
> __can dostun recai__
> ..................
>
>
>
> --------------------------------------------
>
>
>
> Lan Recai soysuzu stop!
>
> sayende askerliğim bitmeyecek stop!..
> firar ettim stop!..
> seni parçalamaya geliyorum stop !..

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on January 06, 2005, 08:56:14
>>> > > > Temel sabah uçagi ile parise gidiyor. Islerini

>>> > tamamlayip aksam uçagi

>>> > >> > ile Istanbul'a dönmek istemekte...aksilik

>>> > uçagi kaçirir. Saat 23.30'de

>>> >

>>> > >> > lüks bir otelin yolunu tutar. Odasina çikip

>>> > uyur. Sabah yedide

>>> >

>>> > >> > resepsiyona gidip hesabini sorar. Eline bir

>>> > fatura uzatirlar

>>> >

>>> > >>Temel sasirir:

>>> >

>>> > - Lan bir basimizi koyduk ve kalktik 400

>>> > Euro...olur mu? der.

>>> >

>>> > - Ama efendim hizmetlerimiz var.

>>> >

>>> > Temel faturaya bakar T.K.P 100 Euro

>>> >

>>> > - T.K.P ne?

>>> >

>>> > - Tenis kortlarini kullanma parasi

>>> >

>>> > - Ben kullanmadim ki? der Temel

>>> >

>>> > - Kullansaydiniz efendim 6 tane kortumuz var. der

>>> >

>>> > Resepsiyon memuru yine bakar

>>> >

>>> > - H.K.P 150 Euro

>>> >

>>> > - Bu ne?

>>> >

>>> > - Havuzu kullanma parasi

>>> >

>>> > - Kullanmadim ki? der Temel.

>>> >

>>> > Resepsiyon memuru gayet sakin bir sekilde

>>> >

>>> > - Kullansaydiniz 3 tane havuzumuz var 2 tanesi

>>> > olimpik.

>>> >

>>> > Temel çok sinirlenir ve hemen bir kalem ister.

>>> >

>>> > Faturanin altina aynen sunu yazar.

>>> >

>>> > T.S.P 500 Euro ve resepsiyon memuruna uzatir.

>>> >

>>> > - Ver bakalim 100 Euro sizin de bana 500 Euro

>>> > borcunuz vardir, der Temel.

>>> >

>>> > Resepsiyon memuru sasirir

>>> >

>>> > - T.S.P ne oluyor?

>>> >

>>> > - Temel'i s..me parasi.

>>> >

>>> > - Aman efendim olurmu öyle sey estagfirullah. der

>>> > resepsiyon memuru

>>> >

>>> > - Kardesim Temel burdaydi s..seydiniz bütün gece

>>> > müsaittim!

 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on January 06, 2005, 08:58:14
Japon"un biri Rize"de bir kahveye girmis ve

herkese kafa tutmus:



- Var mi aranizda delikanli, varsa ciksin



disari!



Tahmin edeceginiz uzere Temel kapiya dogru



yurumus.



- Cikiyorum ulan, gorelim bakalim erkekligini!



Birkac dakika sonra Temel agzi burnu dagilmis



kahveye geri



donmus.



Pesindende Japon kasilarak iceri girmis. Temel"i



gosterek



soylenmis:



- Ona ejderin kuyruk sallamasıyla vurdum..



Ertesi gun Japon yine gelmis. Yine meydan okuma.



Yine Temel"den



rest.



Ve birkac dakika sonra kapida yine agzi burnu



dagilmis bir



Temel! Ve



pesinden kasilarak yaptigi oyunu aciklayan



Japon:



- Ona ejderin yakasuşi tekniğiyle vurdum



Ertesi gun yine ayni hikaye: dayak yemekten



ayakta duramaz hale



gelmis Temel ve hergun degisik bir stil kullanan



Japon:



- ona ejderin kimanto tekniğiyle vurdum



Ve bir sonraki gun Japon yine kahveye gelip,



yine herkese kafa



tutmus.



Japonun restini goren yine Temel olmus. Birkac



dakika sonra



herkes



surati dagilmis bir Temel beklerken bu defa



Japon her tarafi



kanlar



icinde



kapida belirmis! Temel de hemen arkasindan



gelmis, Japon"u



gosterek



gulumsemis:



- Ona Toyota'nın krikosuyla vurdum...

 

   

 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on January 06, 2005, 08:59:38
 Yeni yılınız kutlu olsun! (Türkiye Türkçesi)

>  Yeni yilinizi kutlerim (Gagavuz Turkcesi)

>  Y'eni iliniz mubarek olsun! (Azerbaycan Turkcesi)

>  Taze iliniz mubarek! (Baku disindaki Azerbaycan)

>  Teze yilinizi gutlayaarin! (Turkmen Turkcesi)

>  Y'engi iliwiz mubarak olsun! (Kerkuk/Erbil Turkmen Turkcesi)

>  Y'engi iliyiz mubarak olsun! (Dogu Kuzey Irak Turkmenleri)

>  Y'engi yilingiz mubarak olsun! (Ozbek Turkcesi)

>  Y'engi yilingizga mubarek bolsun! (Yeni Uygur Turkcesi)

>  Cangi cilingiz kuttu bolsun! (Kirgiz Turkcesi)

>  Cangi cilingiz kutti bolsin! / Cana ciliniz ben! (Kazak Turkcesi)

>  Cangi cilingiz kutti bolsin! (Karakalpak Turkcesi)

>  S'ezn'e yangi yilin b'elen tebrik item! (Tatar Turkcesi)

>  Yani iliniz kairli (mubarek) olsun! (Kirim Turkcesi)

>  Ceni ciliniz kutlu bolsun! (Moldova Tatar Agzi)

>  Hezze yangi yil men'en kotlayim! (Baskirt Turkcesi)

>  Yana yiliniz men! (Nogay Turkcesi)

>  Yangi yiligiz kutlu bolsun! (Kumuk Turkcesi)

>  Sizni yanhi yil bila kutleymin! (Karay/Karaim Turkcesi)

>  Naa cilnang algistapcam sirerni! (Hakas Turkcesi)

>  Caa cil-bile bayir cedirip or men! (Tuva Turkcesi)

>  Slerdi cangi cilla utkup turum! (Altay Turkcesi)

>  Naa cil caksi polzun (Sor Turkcesi)

>  Ehigini sanga cilinan egerdeliibin! (Sahaca / Yakutca)

>  Sene sul yacepe salamlatap! (Cuvasca)
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on January 06, 2005, 09:01:38
Ve 2004 Gaf Oscarları!..22 Aralık 2004



Geçen sene çok ilgi gören ve birçok site, gazete ve televizyon kanalında

kaynak gösterilmeden yayımlanan Gaf Oscarları?mızın bu yılki

adayları...



Politikacı Dalında...

1) "There is i..." => Recep Tayyip Erdogan (Rauf Denktaş için, "O

bizden demeye" çalışıyor)

2) "Halk %50'nin üzerine çıkarmayarak AKP'yi de uyarmıştır!.." => Deniz

Baykal

3) "Kim yaparsa yapsın yapmasın..." => Süleyman Demirel ("fişleme"

olayı ile ilgili yorumu)

4) "Halk arasında langırt derler..." => Melih Gökçek (masa tenisini

tarif ediyor!)

5) "Olmazsa olmazlar olmazsa, hiç bir şey olmaz!.." => Rauf Denktaş



Kadın Sunucu Dalında...

1) "Şimdi Abidin İngilizce şarkısını söyleyecek İspanyolca..." => Gamze

Özçelik

2) "Türkiye'de milyarlarca evli çift var!.." => Ebru Akel

3) "İlk önce Allah, sonra pekmez, sonra keçi boynuzu..." =>  Seda Sayan

(pekmez ve keçi boynuzunun sağlıklı olduğunu vurguluyor)

4) "Sinirliyken biraz asabi olabiliyorum..." => Seray Sever

5) "Sinirden dizim acıdı bak şimdi!.." => Yasemin Bozkurt



Erkek Sunucu Dalında...

1) "Mikrofona el salla!.." => Kuşum Aydın (muhtemelen ?kameraya

el salla? demek istiyor)

2) "Gel, pisi pisi..." => Firardaki Acun (Endonezya'da sincap çağırıyor)

 3) "Toplu olarak, hani orgy gibi..." => Savaş Ay (statlardaki  küfürlü

tezahüratlardan bahsediyor)

4) "Beni kütürdet!.." => Serdar Ortaç ("kütük" kelimesinden şarkı

türetecek yarışmacıya tüyo veriyor!)

5) "Hayatımın üçte dördü Üsküdar'da geçti..." => Cem Davran





Kadın Şarkıcı Dalında...

1) "Entel de insandır..." => Kibariye (Ebru Gündeş Show'da)

2) "Herkese iyi frekanslar diliyorum..." => Nil Karaibrahimgil

(izleyicilere)

3) "Benim kitleyicim türkü söylememi istiyor..." => Ceylan

4) "Yani ben katil değilim ki, katil olsam seve seve gelirdim ama bu

sebepten dolayı gelmek olmadı..." => Hilal Cebeci  (götürüldüğü

karakoldan çıkarken açıklama yapıyor)

5) "Ben balonlardan çok korkarım, eskiden patlama yaşadım..." => Seda Üren



Erkek Şarkıcı Dalında...

1) "Ben Almanya'ya çok fazla giderim. Mesela dün Viyana'daydım..."  =>

İbrahim Tatlıses

2) "Yeni bir müzik türü var mesela, R&B diye..." => Özcan Deniz

3) "Ben eğer belediye başkanı olursam, başkanı olduğum yer İstanbul'un en

güzel şehri olacak..." => Davut Güloğlu

4) "Büyük bir yerde yaşayayım diye bir klostrofobim yoktur..." =>

Mustafa Sandal

5) "Sabahlara kadar sabahladıklarımız oldu çoğu kez..." => Doğuş

(albümü hakkında bilgi verirken)



 Manken Dalında...

1) "İnsanın arka bacaklarıyla ön bacakları aynı olabiliyor..."  =>

Nefise Karatay (tanıttığı selülit giderici makinenin yararlarından

bahsediyor)

 2) "Belki başka bir kanala analize olacaktım..." => Demet Şener

3) "En sevdiğim trafik levhası yemek ve polis..." => Tuğba Özay

 4) "Kemal Sunal!" => Yasemin Kozanoğlu (kendisinden "Z" ile başlayan bir

ünlü söylemesi istendiğinde verdiği cevap)

 5) "Kocamla aynı evde yaşıyorum, o biraz garip..." => Tuba Ünsal (evlilik

hakkındaki düşünceleri)



 Dizi Oyuncusu Dalında...

 1) "Olimpiyat şelalesini bin kişi taşıyacak zaten, ben taşımasam da

olur... => Hülya Avşar

 2) "Şöhret olmanın nimetlerini alırken, maalesef bu tür tatsız olaylar da

yaşıyoruz. Allah kimseyi şantajcılarla yüz yüze bırakmasın..."  =>

Tamer Karadağlı

 3) "Kocamı çok seviyorum, onu bir ay görmesem özlüyorum..."  => Arzum

Onan

 4) ?Tabii ki sevgimi belirtiyorum, boynuna da, beline de

asılıyorum, ona

bacağımı uzatıyorum, onu seviyorum..." => Pınar Altuğ (Tony ile

ilişkisini anlatıyor)

 5) "Bende enayi enerjisi var..." => Özcan Deniz



Spor Yorumcusu Dalında

1) "Hüsnü Güreli'nin Sergen'i evine çağırıp işini bitirdiğini ben kendim

biliyorum..." => Şansal Büyüka (Hüsnü Güreli'nin Sergen ile anlaştığını

anlatmaya çalışıyor)

2) "Beynime kurt düştü..." => Ziya Şengül

3) "Ameliyattan sonra uyandığımda karşımda Reha Muhtar'ı gördüm,

cehennemdeyim sandım!.." => Ahmet Çakar (vurulduğu günü anlatıyor)

 4) "Orada salisiyede karar veriyor hakemler..." => Adnan Aybaba

5) "O direğin altında yatır mı ne var, sürekli oradan kaçıyor!.." =>

Erman Toroğlu



Haber Spikeri Dalında...

1) "BM'deki Kıbrıs görüşmeleri Türkiye saati ile saat 25'te sona erdi..."

=> Saba Tümer

2) "Evet arkadaşlar, çok kısa bir aradan sonra seçim sonuçlarıyla sizinle

beraber olacağız..." => Defne Samyeli (izleyicilere)

3) "Bunlar gerçek olmayan hurafeler!.." => Ali Kırca

4) "Azra Akın bozuk olan Türkçesini değiştirmek için dikizyon dersleri

almaya başladı..." => Sonay Dikkaya

5) "Siz hiç futbol topuyla karşılaştınız mı Tan Bey?" => Gülgün

Feyman

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on January 06, 2005, 09:10:42
Helen Fisher'e göre aşkın ömrü en fazla 30 ay. Bu zaman diliminden sonra ise duruma göre birliktelik ya bitiyor ya da aşk yerini daha derin bir sevgi ve karşılıklı anlayışa bırakıyor.



Aşk konusundaki çalışmalarıyla tanınan antropolog Helen Fischer'e göre aşk bir içgüdü. Yaş ya da cinsiyet farkı olmaksızın herkes için bir ihtiyaç.



Ancak üç evrede gelişen aşk, en geç 30 ay içinde ömrünü tamamlıyor. İşte Fisher'in aşkın üç evresiyle ilgili teorisi:



1- Şehvet evresi:



Temel içgüdü seks: İlk evrede seks dürtüsü ağır basıyor. İnsan çoğalma içgüdüsüyle hareket ediyor ve kiminle beraber olduğunu pek umursamıyor. Beğendiği herhangi biriyle birlikte olabiliyor.



Karşı cinsin fiziksel özelliklerini çok da incelemiyor. Ancak aşkın etkisi biraz hafifledikten sonra partnerinin kaşına gözüne, vücuduna daha fazla dikkat ediyor.



2- Cazibe evresi:



Aşkın gözü kördür: İkinci evrede tüm dünya tek bir kişinin çevresinde dönüyor. Bu süreçte beyin yüksek miktarda dopamin hormonu salgılayarak sürekli heyecanlı olmanızı sağlıyor. Bu aynı zamanda sadece partnerinizle beraber olmak istemenize neden oluyor.



İkinci evre Evrim Teorisi'ne dayanıyor. Birileriyle bebek yapacak kadar yakınlaşmak için çaba sarf ediyorsunuz.



Bu aşamada genç kızlar defterlerine defalarca aynı kişinin ismini yazıyor, aşıklar en yakın arkadaşlarından bile uzaklaşıp sadece sevdikleri kişiyle zaman geçirmek istiyor.



Seksin ön plana çıktığı bu dönemde cinsel bağlılık büyük önem kazanıyor. Bu yüzden partnerimizin bir başkasıyla sevişmesine düşüncede bile katlanamıyoruz.



İkinci evre en fazla 30 ay sürüyor. Fiziksel olarak daha fazlasına dayanılması mümkün değil. Bundan sonra daha sakin ve derin bir ilişki başlıyor.



3- Bağlılık evresi:



Aşk öldü, yaşasın sevgi!: İkinci evrede partnerinizin hatalarını ve eksiklerini göremezsiniz. Her yaptığı mükemmeldir. Bu nedenle doğru insanla birlikte olup olmadığınızı ancak üçüncü evrede anlarsınız.



Doğru insanla birlikteyseniz üçüncü evre çocuklarınızı yetiştireceğiniz dönemdir. Bu da tahmininizin aksine 60 yıl değil sadece çocuklar ergenlik çağına gelene kadar sürer. Üçüncü evreyi uzatıp mutluluğuzu sürdürmenin yolu ise ilk dönemin romantik anlarını hatırlamakta saklı.



Benzerimizi arıyoruz



Helen Fisher, ilk evrede insanların çoğalma içgüdüsüyle hareket ettiğini ve karşı cinsin tipini çok da derinlemesine incelemediğini söylüyor.



Ancak St. Andrews Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma kişinin kendisine benzeyen insanlarla beraber olmayı tercih ettiğini ortaya koydu.



Jennifer Ariston-Brad Pitt ile Kate Winslet-Sam Mendes çiftleri bunun en iyi örnekleri olarak gösteriliyor.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on January 06, 2005, 09:11:50
>>Fadime kızını evermiş, düğünden sonra bir hafta geçmiş yeni evlilerden hiç

>>ses yok.

>>

>>-Ula ha punlarin sesi soluğu cikmiy ? Pen pugun bi dolanacagum demis ;

>>yeni

>>evlilerin kapısını çalmış...Kızı kapıyı açmış ki ne görsün kadın,kızı

>>çırılçıplak:

>>

>>-Uyyyy ha pu nedur uşağum? Ayuptur da!

>>

>>Kizi:

>>

>>- Aaaa ne kadar geri kafalısın anne, bu aşkelbisesi... Kadın töbe töbe

>>diye

>>içeri seğirtecek olmuş bakmış damat geliyor:

>>

>>-Ooo anne hoş geldin?

>>

>>Kadın yüzünü gözünü nereye kaçıracağını bilmiyor, çünkü damat da anadan

>>üryan..

>>

>>Pu ne rezulluk diyecek olmus , Damat hemen:

>>

>>-"Aaaa ne kadar geri kafalısın anne bu aşk elbisesi" demiş. Çaresiz Fadime

>>bir koşuda almış soluğu evde.

>>

>>Almış Fadime'yi bir düşünce.Acaba demiş, gerçekten ben geri kafalı mıyım?

>>

>>Sonra yatmış aklına. Üstünde başında ne varsa soyunup dökünmüş.

>>

>>Başlamış evde çıplak dolaşmaya. Akşamüstü kapı çalınmış, Fadime, bakmış ki

>>camdan Temel, saçını başını düzeltmiş, açmış kapıyı.

>>

>>Fadime'yi bu halde gören Temel'in gözler yerinden fırlamış:

>>

>>- Ula ne dur bu, gafayı mı yedun da?

>>

>>-Hih demiş Fadime Temele, "ne gadar geri gafalusun, ha bu aşk elbisesidur

>>da"

>>

>>Temel şaşkın cevaplamış:

>>

>>"Ula Ütüleseydun bari"

 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on January 08, 2005, 09:17:59
* sevgili günlük,

herkes, hersey altust oldu, guvenebildigim dostlarimdan sadece brutus

kaldi.



( sezar )



* sevgili günlük,

bizim imparator iyice sapıttı. "ülkenin etrafına duvar örün!" diye

tutturdu. yok ebenin şeyi! bu adam ya ülke sınırlarını bilmiyor ya da

bizimle kafa geçiyor!



(mö 200, çinli bir mimar)



* sevgili günlük,

içimden bir ses aya gidilecek, roma bölünecek falan diyor. hatta ikiz

kuleler yıkılacak diyor, ama ben ikiz kulelerin ne olduğunu bile

bilmiyorum. hayırlısı olsun...



(1550, nostradamus)



* sevgili günlük,

senden başka derdimi anlatabileceğim kimse yok! alt tarafı bir elma ya! bir

elma kadar değerim yokmuş.



(adem)



* sevgili günlük,

kraliçenin sponsorluğunda aylarca okyanuslarda dolandım, bula bula

hindistanı buldum. şansımı ... im! ben şimdi kraliçeye ne diyeceğim? Kafa

geçmez mi benimle, "kristof efendi hindistanı mı buldun, tebrik ederim!"

diye.



(1492, kristof kolomb)



* sevgili günlük,

Bu yaz dayımın çiftliğine karga kovalamaya gidecekmişim, sınıftan biri

duysa tüm okula yayılır diye ödüm patlıyor ya!



(1891, selanik Mustafa Kemal)



* sevgili günlük,

bir yemin ettim ki dönemem.



(hipokrat)



* sevgili günlük,

aramızda kalsın ama, bizim stajiyer monica var ya, taş gibi şerefsizim!

şeytan diyor, at şunu oval ofise, kim nereden duyacak ki!



(2000, bill clinton)



* sevgili takvim,

yarın beni başbakan yaptılar. ben de ankaraya liman yaparak millete olan

borcumu ödeteceğim. ama çok yoruluyorum. hatta yorgunluktan sürekli

hasülüsas, hasülünas, hasülas, hasünilas, has...



(2001, çiller)



* sevgili günlük,

bu rus hatun var ya, beni yiyip bitirdi. ulan bir gece takılsam şu hatunla

duyan olur mu acep?



(1711, baltacı)



* sevgili günlük,

bugün çocuklara hediyeler dağıttım.



(31 aralık, noel baba)



* sevgili günlük,

bugün hava bulutlu. yağmur çiseliyecek galiba. romatizmalarım azdı. Uzun

sürmese bari.



(nuh peygamber
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on January 10, 2005, 11:53:20
En acayip ÇÖP DÖKME! yazıları!!



1) "Buraya çöp atan sıkıyorsa biraz beklesin!"

=> Pendik'de bir duvarda

2) "Buraya çöp atmayın yakalarsam yediririm o çöpleri"

=> Kasımpaşa'da bir duvarda

3) "Buraya çöp atan Allah katında cezalandırılacaktır"

=> İstanbul/Sefaköy'de bir duvarda

4) "Buraya çöp atan için artık bir şey yazmayacağım... herkes içimden ne dediğimi biliyordur herhalde"

=> Bağcılar'da bir evin duvarında

5) "Buraya çöp atan namussuzdur. Salı ve cuma hariç"

=> Büyükdere itfaiyesinin yan duvarında

6) "Çöp atma ağır konuşurum"

=> Bursa'da bir apartmanın garaj girişinde

7) "Çöp döken şerefsizdir. Yorum yapan da"

=> İstanbul-Kağıthane'de bir duvarda

8) "Buraya çöp döken Sayın eşek, görüntü hoşunuza gidiyor mu? Konteynır iki metre ileride!"

=> Beşiktaş'ta bir apartmanın önündeki doğalgaz kutusunun üzerinde

9) "Buraya çöp dökmeyin... çok çok çok çok rica..."

=> İzmir'de bir evin duvarında

10) "Buraya çöp dökeni tavana asayım, smaç basayım!"

=> 4. Levent Sanayi'de bir binanın duvarında

11) "Buraya çöp atan eşektir ve yasaktır"

=> Eskişehir otogarı yakınlarındaki bir duvarda

12) "Arsaya çöp atanı severim"

=> Dikili'de bir çöp tenekesinin üstünde

13) "Buraya çöp atmak yasaktır. İnsansan anlarsın. Anlamazsan uygun bir zamanda arkadaşlarla öğretiriz"

=> Eskişehir'de bir apartmanın önünde

14) "Buraya gündüz çöp dökmek yasaktır. Gece de yasaktır!"

=> Tekirdağ'da bir evin duvarında

15) "Sayın Afyonlular! Çekirdekleri ve Çöpleri evinizde de mi yerlere atıyorsunuz!"

=> Geçen yıl Afyon fuarında yaklaşık 50 ayrı yerde yazan uyarı amaçlı bir yazı

16) "Buraya çöp döken öldürülür!"

=> Soğanlı?da bir evin duvarında

17) "Çöp dökmek yasaktır. Bir daha olmasın!"

=> Cihangir'de bir apartmanın duvarında

18) "Hey çöp dökme sakın!"

=> Antalya'da bir evin duvarına devasa harflerle

19) "Buraya çöp döken gevşektir"

=> Diyarbakır'da bir duvarda

20) "Buraya çöp döken hayvansa zaten hayvandır, çocuksa babası hayvandır, büyükse hayvan oğlu hayvandır."

=> Adana'da bir duvarda

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on January 10, 2005, 11:54:26
İnternet kullanıcısının gelişimi...

İlk 3 ay...

? Sabahlara kadar bilgisayar başından kalkılamaz...

? İlk girilen siteler, (her ne kadar kimse kabul etmese de) daima porno sitelerdir....

? Chat ve mesajlaşma had safhadadır...

? Bu mesajlaşma zamanla ?forward? denilen, gönderilen mesajı tüm yazışılan kişilere iletmeye dönüşür...

? Internet?in en faydalı yanı olan ?bilgiye ulaşma?, harcanan toplam sürenin ancak yüzde biri kadardır...



İlk 3 aydan sonra...

? Bünye, geceler boyu uykusuz kalmayı kaldıramaz. Okul, iş, sağlıkta yaşanan sorunlar ve alınan heves, sabahlama sayısını azaltır...

? Porno siteler artık sıkmıştır, bu sitelerden kapılmış olan virüsler yüzünden ciddi sıkıntılar çekilmektedir...

? Yükselen telefon faturaları yüzünden Internet?e giriş saatlerinde mecburi bir azalma yaşanır...

? Chat?in pek bir anlamı kalmamıştır, karşı cinsle tanışmak için Internet?in iyi bir yol olmadığı anlaşılmıştır. ?Forward?çının arkadaşı forward?çı olur? mantığı artık kavranmış, aynı mesajın 10 kere gelmesinden bıkılmış ve forward işine son verilmiştir/verdirilmiştir!..

? Internet?ten akıllıca faydalananlar, kendilerine yeni bir dünya yaratmışlardır, anlayamayanlar için ise yapacak bir şey yoktur. Bu kişiler sayesinde Internet hızla bir bilgi çöplüğüne dönüşmekte, her gün mail kutuları defalarca boşaltılmaya çalışılmaktadır. Edilen ve yenen küfürler de cabasıdır...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on January 13, 2005, 08:28:44
Adam doktora gitmiş, "Doktor Bey, kalbim çok hızlı atıyor."

>Doktor; "Atmaması lazım" demiş.

>Bunun üzerine adam koşa koşa eczaneye gidip "Sizde Atmaması var mi?" diye

sormuş.

>Eczacı: "Atmaması bizde olmaz, karşıdaki veterinere soracaksınız." Bunun

üzerine adam veterinerden 5 kutu Atmaması alıp beş ay kullanmış. Sonuç süper.

beş ay sonra şikayeti yeniden başlamış. Veterinere gidip Atmaması istemiş.

Veteriner: "Maalesef bizde de kalmadı" demiş.

>Bunun üzerine adam panik halinde doktora giderek "Doktor Bey, at maması

bitmiş" diye yakınmış.

>Doktor cevap vermiş: "Bitmemesi lazım"..
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on January 14, 2005, 05:47:34
Keşifler ve Buluşlar







Erkek; silahları keşfetti, avlanmayı buldu



Kadın; avlanmayı keşfetti, kürkleri buldu!



Erkek; renkleri keşfetti, boyamayı buldu.



Kadın; boyamayı keşfetti, makyajı buldu!



Erkek; sözcükleri keşfetti, konuşmayı buldu.



Kadın; konuşmayı keşfetti, dedikoduyu buldu!



Erkek; kumarı keşfetti, kartları buldu.



Kadın; kartları keşfetti, büyücülüğü buldu!



Erkek; tarımı keşfetti, yiyeceği buldu.



Kadın; yiyeceği keşfetti, rejimi buldu!



Erkek; arkadaşlığı keşfetti, aşkı buldu.



Kadın; aşkı keşfetti, evliliği buldu!



Erkek; kadını keşfetti, seksi buldu.



Kadın; seksi keşfetti, baş ağrısını buldu!..
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on January 14, 2005, 05:49:17
İkinci Markus Kanunu: Kaçmanız gerektiği zaman bacaklarınız



tutmaz!



* Rudner Kanunu: Beraber olduğunuz erkeğin; olgunlaştığında veya



yeni



bir iş bulduğunda ya da tedavi gördüğünde düzeleceğini



zannediyorsanız, onu bugün terk edin!



* İstisna Kanunu: Kadınlar ya her şeyi unutur ya her şeyi hatırlar!



* Groening Kanunu: Evlilik deyince kadınlar töreni anlatır, erkekler



delikanlılık yıllarını!



* Evlilik Kanunu: Tek başına yaşanmayan sorunlara 2 kişinin çözüm



araması sanatı!



* Thom Kanunu: Evliliğin süresi, evlilik törenine harcanan parayla



ters



orantılıdır!



* Grant Kanunu: "Tam evlenilecek kadın" dediğiniz kişi, sizi



nikahına



davet eder!



* Murphy Kanunu: 'Çöpü kim indirecek?' kavgası, kamyon geçtikten



sonra



biter!



* Dior Kanunu: Elbise ne kadar güzelse onu çıkartmak isteği o denli



güçlüdür!



* Paralel Kanun: En güzel elbiseler en zor çıkarılanlar olur!



* Hartley Kanunu: Kendinizden daha çılgın biriyle asla beraber



olmayın!



* Frish Kanunu: Tanımadığınız bir kişi size bakıp garip garip



gülüyorsa



10 açıklaması olabilir. Ama 10 kişi size bakıp garip



garip gülüyorsa tek açıklaması vardır: Dükkanları kapatın!..
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on January 15, 2005, 05:44:33
Amerika'nın önde gelen reklam şirketlerinden birisi çok önemli bir müşterisi için kampanya teklifi hazırlamaktadır. Taslak reklam filmi hazırlama görevi de genç ve oldukça yaratıcı(!) bir gence verilir ve sunum günü gelir. Müşteri Firma temsilcileri ve Reklam şirketi yetkilileri hep beraber, ciddi bir edayla, projeksiyon odasına geçerler taslak reklam filmini izlemek için. Işıklar kapatılır ve film baslar. Pamuk Prenses ve yedi cüceler hep birlikte hoplaya zıplaya ormanda gezmektedirler. Bir göl kıyısına gelip dururlar. Pamuk Prenses cücelere döner ve söyle der: -Ben günlerdir duş yapamadım ve bu gölün suları çok güzel görünüyor. Arkanızı dönün ben soyununcaya kadar ve suya atladığımı duyunca tekrar önünüze dönersiniz. Yedi cüce de birlikte arkalarını dönerler ve Pamuk Prenses de soyunmaya başlar. Tam tümüyle soyunduğunda iri bir kurbağa göle atlar ve "şoofff!"... Gürültüyü duyan yedi cüce de Pamuk Prensesin suya girdiğini düşünerek önlerine dönerler ve o da ne, Pamuk Prensesi çırılçıplak görürler. Ve reklam filmi ürün adının ekranda belirmesiyle son bulur... Ürün nedir dersiniz???



7 UP!!!
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on January 23, 2005, 18:14:56

Bir tanede benden olsun


 


Trafik polisi Temelin kullandığı arabayı durdurur ve:
-Sizi tebrik ederim beyfendi, bu günkü kontrollerimizde emniyet kemeri takan tek sürücü sizsiniz bu yüzden size üçyüzmilyon lira ödül vereceğiz, ne yapmayı düşünüyorsunuz, demiş.
Temel:
-Hemen cidup bi ehliyet alacagim demiş.
-Ne! senin ehliyetin yok mu?
demeye kalmadan yandan Fadime söze girmis:
-Siz ona bakmayın memur bey içince hep böyle sapıtıyı
Polis iyice sinirlenmeye başlamiş.
Derken arkadan dursun:
-Ula ben size demedimmi çalintı arabayla yola
çikmayalim başımiza bi iş gelir diye.
Trafik polisi iyice zivanadan çıkmış ve bagajdan idris
atlamiş:
-Noldu uşaklar geçtik mi sınırı?

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on January 26, 2005, 05:57:28
Kizilderilinin teki bizonlarini otlatiyormus.Derken bir

       cow-boy gelmis  Sormus:

        - Köpek senin kopegin mi?

        - O kopek benim olmak!

        - Onunla konusabilir miyim?

        - Kopek konusamamak!



            Cow-boy kopege yaklasir.

        - Nasilsin?

        - Fena degil! (Kizilderili saskin...)

        - Bu kizilderili senin sahibin mi?

        - Evet.

        - Sana iyi davraniyor mu?

        - Evet,cok iyi. Gunde iki kez tuvalet icin dolastiriyor,

            bana yemek veriyor ve benimle oynuyor.(Kizilderili bu arada

kafayi yemektedir)



         Cow-Boy kizilderiliye sorar.

        - Bu at senin atin mi?

        - O at benim olmak!

        - Onunla konusabilir miyim?

        - At konusamamak!



            Cow-boy ata yaklasir.

        - Nasilsin?

        - Fena degil! (Kizilderili daha da saskin...)

        - Bu kizilderili senin sahibin mi?

        - Evet.

        - Sana nasil davraniyor?

        - Iyi. Bana hergun gerekli yurususleri yaptiriyor, fazla

         Yuk bindirmiyor,gunde 2kere ve her terlememden sonra terimi

            siliyor, ve icinde yiyecek ve yataklik olan ufak bir ahir inşa

ediyor.(Kizilderili ne gozlerine ne de kulaklarina inanmaktadir)



         Cow-Boy tekrar kizilderilinin yanina gelir.

        - Bu Disi Essek senin mi?

        - Essek benim olmak,konusmak ama çok yalan soylemek

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ARSLAN TUREGUN on January 27, 2005, 09:57:58
Çinli Cu, Bu ve Fu amerikaya gitmeye karar verirler. Her şey ayarlanır ve New York'a adım atarlar.

Kapıda görevli evraklara baktıktan sonra "herşey tamam bir tek isimlerinizin ingilizce olması lazım. birer isim seçin" der.

Bu hemen Buck adını alır, Cu Chuck olur. Fu ilk uçakla Çin'e geri döner
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on February 10, 2005, 09:17:14
Valla hela olsun unutulduk yahu kimse bizi aramıyor:((

Haşmet kardeşim dışında:)



şurda 2 günce bizimde dogum gunumuzdü be:))



neyse byeler epeydir giremiyorum forma kusura bakmayın

ama buralardayım unutmayın:))))

sevgiler saygılar...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on February 10, 2005, 10:11:55
Eeee sen foruma kayıt olurken doğum tarihini girmezsen bizde atlarız böyle o günü. Nice yıllara hocam, seni unutur muyuz hiç? Her ne kadar sen unutturmak için elinden geleni yapsanda...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: JOZEF BONFIL2 on February 11, 2005, 06:43:09

Buda benden


 


 lkokul 5. sinifta resim dersinde ogretmen

  "cocuklar konu serbest, hayvan resimleri çizin bakayim"dedi.

  10 dakika sonra küçük Ahmet el kaldirdi.

  Ogretmen yanina geldi.

  Resim kagidinin üzerinde bir sinek duruyordu.

  Çocugun bu sinekten sikayetci oldugunu zanneden

  ögretmen eliyle sinegi kovaladi ama hayvan hiç hareket etmedi.

  Biraz daha dikkatli bakinca da sinegin gerçek olmadigini farketti.

  bu bir sinek resmiydi.

  Ögretmen saskinlikla sordu:

  -Senmi yaptin oglum bu resmi?

  -Evet ögretmenim.

  -Peki bir de at resmi yap bakayim.

  Küçük Ahmet öyle bir at resmi çizdi ki, at,sanki kagittan firlayip
çikacak.

  O kadar canli.

  Sasiran ögretmen: -Yavrum benihemen babana götür.Sen müthis bir
yeteneksin.


  Burada harcanmaman gerekir.Derhal güzel sanatlara transfer olman lazim.

  Babanla konusmaliyim, dedi.

  Son dersten sonra Ahmetle beraber yola koyuldular.

  Dar bir patikadan bir gecekonduya geldiler.

  Içerde, yatakta, dizlerini karnina çekmis,üzerinde yorganibir adam
  yatiyordu.

  ögretmen konusmaya basladi:

  -Geçmis olsun efendim.

  -Tesekkürler.

  -Ben oglunuzun...

  -Allah kahretsin oglumu.

  -Aman böyle söylemeyin,yaptigi resimler...

  -Onun yaptigi resimler yerin dibine batsin.

  -Ama beyefendi böyle yetenekli bir cocugun...

  -Yetenegine baslatmayin simdi.

  -Peki ne oldu,niçin böyle kizginsiniz oglunuza?

  -Neden olacak, dün gece eve biraz çakirkeyif geldim.

  Bu essoglu sobanin üzerine çiplak kadin resmi çiziktirmis.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on February 13, 2005, 06:33:21
Asansörde otuz saniye tek başına TOP 10..

1)Asansördeki mevcut ayna yardımıyla güzellik/yakışıklılık kontrolü...

2)Asansör aynasında sivilce takibi...(gerekirse sıkmak)

3)Burun karıştırmak (hit!)

4)Acaba gizli kamera var mı endişesi, kamera arayışı...

5)Diş arası maydanoz kontrolü...

7)İçeride uyuyakalmak, gözünü açtığında kendini yine binilen katta bulmak...(nadir)

8)Zemin katl abirinci katı ayırt edemeyip inene kadar kara kara düşünmek...(kömürlüğe inme tehlikesi)

9)Asansör boşluğuna düştüğünü farz edip asamsörün üstüne doğru geldiğini hayal etmek...(kurgucular)

10)Asansör halatının kopmasını hayal edip, "tam zemine çarparken zıplasam kurtulabilir miyim acaba?" düşüncesi...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on February 14, 2005, 10:58:32
Celalettin ne söylesen haklısın....

ama inan unutturmak icin caba filan harcadığım yok,çok yoğunum ve biliyorsun kafam biraz rahat degil,havamızı bulamıyorum bir türlü,neyse sagol en azından sen cevap yazdın:)))

buralardayım merak etmeyin:)

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on February 14, 2005, 15:36:11
       

fıkralar gercekten çok komikti    
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on February 18, 2005, 17:18:19

Çok güzel bir kadın özel arabasıyla tatil için karadeniz yaylalarına  gitmeye karar verir yola çıkar ve bir yaylaya varmasına 1-2 saat kala ıssız bir yerde arabası arıza yapar.çay kemekden dönen temel ile idris bu kadını görünce gözlerine inanamazlar bu kadını elde etmek için plan yaparlar ve kadının yanına giderler planı uygulamaya koymadan  kadın bunlara arabasının bozulduğunu gece orada kalamıyacağını ve arabasını tamir ederlerse ikisiylede seks yapabileceğini söyler temel ve idris in çok hoşuna gider bu ve arabayı orada tamir ederler tam kadın kaçmaya çalışırken temel ile idris kadını durdurur ve sıra sende derler.Kadın bakar kurtuluş yok çantasından iki tane prezervatif çıkarır ve birini temel e diğerini idris e verir temel ve idris sorar bu nedur?kadın;bu çocuk olmaması için der.Temel ve idris çocug olmayacag ise takalum habunları der ve takarlar prezervatifleri.Kadını becerdikden sonra kadın çeker gider.


Temal ve idris ertesi gün çaylıkda çay keserken Temel idrise seslenir;


ULAAA IDRISSSS BEN CIKARAYRUM HABUNİ ÇOK CİŞİM CELDİ COCUK OLACAKSA OLSUN

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAMIT ILKADLI on February 27, 2005, 21:59:40
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on March 04, 2005, 09:40:37
THY Dialogları  -İyi günler hanımefendi, bir sorum olacaktı

-Tabii buyurun

-THY ticketing bölümünde çalışanların maaşı ne kadar ?

 ------------------------------------------------------------ ----------------

-İyi günler danisma..

-İyi günler bugün nereden bilet alabiliriz ?

-Sadece Taksim ve havalimani açik bugün.

-Anladim. Taksim'deki havalimaninin telefonunu alabilir miyim ?

 ------------------------------------------------------------ ----------------

-Semiha Yanki Havalimani'nin telefonunu alabilir miyim ? (Sabiha Gökçen

demek istiyor )

 ------------------------------------------------------------ ----------------

-İyi günler hanımefendi. Denizli'ye uçuşunuz var mı ?

-Evet beyefendi yarın sabah 07,45'de uçuyoruz ?

-Öyle mi, peki Denizli'de havalimanı var mı ?

-Hayır beyefendi suya iniyoruz.

 ------------------------------------------------------------ ----------------

-Diyarbakır'a yer var mı acaba ?

-Maalesef yok efendim ?

-O zaman beni yedek kulübesine yazar mısınız ?

 ------------------------------------------------------------ ----------------

-İyi günler iç hatlar..

-Bant kaydı mısınız, yoksa gerçek mi ?

-Gerçeğim hanımefendi

-İyi o zaman İyi günler.

 ------------------------------------------------------------ ----------------

-İstanbul'a son uçak kaçta?

-Nereden ?

-Buradan

-Nereden arıyorsunuz ?

-Şehir içinden

-Nereden?

-Erzurum'dan..

 ------------------------------------------------------------ ----------------

-Boeing 737 de (yerde park halinde) kokpitten orta pencere açık

uyarısı alınır amire bakması için komut verilir amir ortaya geldiğinde

yolcular arasında bi tartışma bi kargaşa olduğunu görür. Bi bakar orta

emergency pencere açık. Sorar nedir problem diye. Cam kenarındaki abi

futursuzca cevap verir: "Uçak çok havasızdı bende pencereyi açtım

kalkarken kapatıcam"

 ------------------------------------------------------------ ----------------

-Yine aynı model uçakta orta pencere açık uyarısı alınır amir gider

pencere açıktır sorar ordaki debile sorunun nedir diye. Adam "Burda

çekiniz  yazıyodu çektim açıldı" der...... Haklıdır tabi kendi çapında.

 ------------------------------------------------------------ ----------------

Stewardları hostesleri kendi özel uşağı sanan mallar vardır. Saçma sapan

istekler yapıp insanı daraltırlar:

- Ben 2 yastık bi battaniye istiyorum bide uçak kalkmadan bi tane buzlu

viski  ve yanında fındık alayım, eşim için de bir bloddymary buzlu ve

tuzlu  karabiberli olsun. Çocuklara da portakal suyu ve oyuncak istiyorum!

..............

- Zamanım kalırsa getireceğim beyfendi

 ------------------------------------------------------------ ----------------

Trabzon'dan bir yolcu havaalanını arar ve sorar:

- İyi akşamlar hanfendi Trabzon-İstanbul arasi ne kadar sürüyo acaba ?

-(Hatun adamı beklemeye alır) Bi saniye efendim!

-Tamam teşekkürler,iyi akşamlar (Telefonu kapatır)

 ------------------------------------------------------------ ----------------

-Gazete?

-Bi Hürriyet bi Sabah bi Milliyet

-Efem bir tane seçseniz arkada oturan yolculara da kalsın

-Hımmmm bi Hürriyet bi Sabah o zaman!

-Peki

 ------------------------------------------------------------ ----------------

- Yolcunun adını kodlar mısınız? (Yolcu bunun üzerine cep telefonunun

tuşlarıyla adını kodlamaya başlıyor)

 ------------------------------------------------------------ ----------------

-Ne kadar kalıcaksınız Almanya'da?

-Neden soruyorsunuz??

-Ona gore bilet keseceğim onun için

-E olsun ben uçakta kalmiycam ki otelde kalicam

 ------------------------------------------------------------ ----------------

Favorilerim olan hac serferlinde süper yaşlı amcalardan biri

tepsisindeki kolonyalı mendili sakız diye ağzına atıp çignemişti yüzündeki

büzüşmüş ifadesiyle karısına dönüp

-La Münevver acı lagn bu. diyerek kopmama sebeb olmuştu.

 ------------------------------------------------------------ ----------------

-Çocuğumla ben uçucam oğluma çocuk fiyatı istiyorum ne kadardı.

-Çocuğunuzun 12 yaşını aşmaması gerekiyor kaç yaşındaydı

-32

 ------------------------------------------------------------ ----------------

- Telefona ingilizce hat geldiğini ekrandan gören personel : Reservation

may i help you??

- Aa ben yanlış basmıştım. Şimdi İngilizce bastım diye İngilizce mi

konuşmam gerekicek??

 ------------------------------------------------------------ ----------------

- Çocuğun adını alabilir miyim?

- Mustafa İbrahim Suheyl İsabeyoğlu... Hayvan babası boyle bi isim

vermiş.. Sanki arap seyhi ufacik cocuk... Dayisiyim cok uzuluyorum da

cocuga.. Afedersin yani hanfendi..

 ------------------------------------------------------------ ----------------

-İyi günler ben Almanya'ya gidecektim...

-Olur hanimefendi nereye peki almanyada

-Havalanina

-höönnnkkk (yok olmaz bizim ucaklar tren garina iner)

 ------------------------------------------------------------ ----------------

-Meraba ben yarın akşam için bi ucak almıştım...

(Hayırlı olsun..bize de bi tur attırırsın artık!!)

 ------------------------------------------------------------ ----------------

-Hiç yer yok malesef

-Ama ben askerim?

-Hiç yer yok malesef

-Hiç mi yok?

-Hiç yer yok malesef

-Ben yere otursam?

 ------------------------------------------------------------ ----------------

-Bizans class'a rezervasyon istiyorum? (favorim:)

 ------------------------------------------------------------ ----------------

Bir de üstün zekali check-in görevlileri uçaktaki tüm çocukları

emergency exit'e oturttugu için uçuş öncesi kabin memurunu zor duruma  sokar:

-Hanfendi yolcularimiz yerlestikten sonra sizin yerinizi degistirecegiz

-Niye ki o?

-Uçus güvenligi açisindan çikis kapilarina çocuk oturtamiyoruz efendim.

-Niye biz güvenilir diil miyiz?

-Çocuklarin burda oturmasi yasak, yerinizi degistirmek

zorundayiz.

-Valla ben hiç biyere gitmiyorum kardesim. ben pencere kenari aldim!!!

(uçagi aldi sanki!)

-Beyefendi çocuklarin yeri degismeden uçagin kalkmasi mümkün degil.  -Ben

anlamam kardesim, ben burda oturucam

-(Fesüphanallah, nerde benim silahim..)[Gidip amire haber verilir]  Amir

gelir adama yer degistirmezse uçagin kalkis okeyini veremiyecegini falan

söyler. Adam yine anlamaz, pilot gelir.

Pilot: Beyefendi problem nedir?

y: hede hödö

P: Eğer hemen yerinizi degistirmezseniz polis çagiricam ve sizi

uçaktan indirteceğim

y: Aa, neyse tamam o zaman?

 ------------------------------------------------------------ ----------------

- Pardon çok merak ettim de bu bulut ne bulutu ?

- Cimbo numbulus !!!!!!

 ------------------------------------------------------------ ----------------

Full dolu bir uçakta iki yolcu beklenir, epey gecikmeyle gelirler, tabi ki

yerleri ayrı verilmis karı kocadır.

Adam: Ben karımla oturucam.

Steward: Beyefendi uçağımız dolu, herkes yerine oturuyor. Siz de

lütfen kendi yerinize oturun.

A: ben anlamam, çabuk bana iki kişilik yer açın

S: (Oldu masa atalim istersen ortaya, bi de alevli malevli..töbe

töbe) Beyefendi yarim saattir sizi bekliyoruz zaten (Bu arada yer

degisikligi için diger yolcular isteksizdir) Ayrica sizinle yer

degistirmek  isteyen yolcumuz da yok. Lütfen oturun.

A: Sen benim kim oldugumu biliyor musun lan!!!! (İste bir stewarda

söylenebilecek en son söz! Steward artik bu adamin iflah olmayacagini

anlamistir, temiz bir dövmek ister, ama part-time'in gözü kör olsun paraya

ihtiyaci vardir. Gidip durumu anlatir amire, amir gelir ikna edemez, adam

uçak içinde bagirip çagirmaya baslamistir iyice, tabi kaptandadir söz

artik..

Kaptan: (Gayet nazik) Beyefendi sorun nedir?

A: Bu herifler bana yerimi göstermiyor!

K: Verin board kartinizi ben göstereyim (vauv sabra bak). Buyrun yeriniz

burası  A: Yok kardesim ben karimla oturacagim.

K: Beyefendi oturun yerinize ve uçağımız kalksin artik

A: Sen benim kim oldugumu biliyor musun? (İste yine bir kaptana

söylenecek en son söz. Olay kopmustur artik. THY'nin en sabirli, en baba

kaptani  Necmi Kaptan'i kimse tutamaz artik.)

K: (Adamin yakasindan tutarak 20 santim havaya kaldirir ve) Ulan

senin kim oldugun görünmüyor da sen benim kim oldugumu görmüyorsun galiba.

Ben  bu uçagin kaptaniyim. Bu kadar yolcu seninle mi ugrasacak lan!

(Kaptan  herifi firlatir, geriye döner) Bu adami almiyorum uçusa, simdi

polis  çagiriyorum, onlar aklini basina getirirler senin. (Kokpite geri

döner) Adam yildirim hiziyla yetisir kaptana.

A: Aman kaptanim, affet yaptik bi eseklik, benim bu uçakla mutlaka  gitmem

gerek.

K: Yok kardesim onu demin düsünecektin

A: Kaptanim elini ayagini öpiim ne istersen yaparim

K: Bütün uçus boyunca yerine oturup, ellerini bacaklarinin üstüne

koyacaksin, yemek de vermeyin bu herife.

A: tamam kaptanim, yemem yemek, saol kaptanim

 ------------------------------------------------------------ ----------------

Uçak yolcu alirken henüz bir yolcu telefon açar

-Beyefendi kapatin telefonunuzu

-Tamam be üff (konusmaya devam eder)

Arkadan gelen baska bir yolcu, tam bir çamyarmasi herifin bogazini

sikarak:  -Ulan sen benim hayatimla nasil oynarsin lan essoglessek, kapat

lan telefonu.  -Tamam tamam pardon beyefendi,

Daha sonra yemek dagitilirken;

-Verme o ibneye yemek falan aç kalsin pust

-Tamam ben zaten aç degilim

Hostesler yardimci yolcudan dolayi memnundur, her uçaga lazim

adana ucaginda yolcu karsilayan host koltugunu bulamayan yolcuya sorar;  -

Hangi numarada oturuyorsunuz beyfendi?

- Sanayi mahallesi 14





 

 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ARSLAN TUREGUN on March 05, 2005, 03:33:28
Tatile cikmis bir grup kiz arkadas, bes yildizli bir

otelin onunden gecerken bir an duraklarlar. Otelin kapisinda; "Yalnizca bayanlar icin..." yazan bir afis asilidir. Yanlarinda esleri ya da erkek arkadaslari olmadigi icin, bu otelde konaklamaya karar verirler.

Resepsiyondaki akillara ziyan derecede yakisikli genc, bayanlara otelin "usulleri" uzerine kucuk bir brifing verir:

"Otelimiz bes katlidir. Teker teker katlari cikin. Arzunuza hitap eden katta kalabilirsiniz. Hangi katta ne oldugunu aciklayan kucuk tabelalar size yardimci olacaktir. Yalniz dikkat edin, bir kez ust kata ciktiniz mi, bir daha bir alt kata inemezsiniz.

Bizimkilerin icini bir heyecan kaplar. Bu epey ilginc

bir tatil olacaga benziyordur. Hemen merdivenlere davranirlar.

Birinci kattaki tabelada; "Bu kattaki erkeklerin

hepsi kisa boylu ve vasat tiplidir," yazmaktadir.

Hep birlikte burun kivirip, ikinci kata dogru hamle

ederler.

Buradaki tabela da cok parlak seyler vaad etmez: "Bu

kattaki erkeklerin hepsi kisa boylu ve yakisiklidir."

Kadinlar elbette ki buna da bir omuz silkerler.

Ucuncu kata geldiklerinde gozlerine uzerinde;"Bu kattaki erkeklerin hepsi uzun boylu ve vasat gorunumludur," yazan

tabela carpar.. "Dogal olarak" dorduncu katta sanslarini

dememeye karar verirler. Nihayet karsilarina;

"Bu kattaki erkeklerin hepsi uzun boylu ve yakisiklidir," yazan ilan cikar.

Kadinlar coskuyla bagirisir ve birbirlerine sarilirlar.

Fakat yine de o galeyan icinde, hala yukarida bir kat

daha kalmis oldugunu  hatirlarlar. Kisa ama yogun bir istisare sonucu, son katta sanslarini denemeye karar verirler.

Oyle ya, sonucta her ciktiklari kat, bir oncekinden

daha iyi bir "cesit" vaad etmektedir. Heyecanla besinci ve sonuncu kata tirmanirlar. "Zirve"deki tabelada yazanlari dehset icinde okurlar:

"Burada erkek falan yok. Bu kat, yalnizca kadinlari

memnun etmenin bir yolu olmadigini kanitlamak amaciyla insa edilmistir..."



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on March 22, 2005, 06:11:09
Bir kadinla bir adam ayri ayri arabalarinda giderlerken carpisirlar.

Ikisinin de arabasi mahvolur ama sans eseri ikiside hic yara almadan kurtulur.

Arabalarindan surunerek cikarlar ve kadin adama bakip:

Cok ilginc sen erkeksin ben de kadin.

Arabalarimiz mahvoldu ama ikimize de hicbirsey olmadi.

Bu belki de tanisip ,dost olup hayatimizin sonuna kadar huzur icinde

birlikte yasamamiz icin bir isarettir' der.

Muthis heyecanlanan adam "evet galiba haklisin" diye cevap verir.

Saskinlikla 'Bak arabam hurdaya dondu ama bir sise sarap sapasaglam,

bu kesin bir isaret bu Sarabi icip sansimizi kutlamaliyiz diyen kadin sarap sisesini

adama uzatir.

Adam siseyi alir , acar ve yarisini icip kadina verir.

Kadin hemen sisenin mantarini kapatip adama geri uzatir.

Bunun ustune adam sorar:

'sen icmeyecek misin?'

Kadin cevap verir:

'Hayir ben polisi bekleyecegim'.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on March 22, 2005, 08:03:39
MUTLU BIR EVLILIGIN SIRLARI

>

>Karim ve ben bir evliligi sonsuz yapmanin sirlarinikesfettik...

>Haftada iki kere, güzel bir restorana gideriz, birazsarap, biraz güzel

 yiyecek...

>Sali günleri o gider, Cumalari ben...

>

>********

>Ayri yataklarda yatariz...

>Onun ki Ankara'da, benimki Istanbul'da...

>*********

>Karimi her yere götürürüm..

>Ama her seferinde dönüs yolunu bulur...

>*********

>Yildönümümüz için karima nereye gitmek istediginisordum... O da "Uzun

zamandir gitmedigimbir yer olsun" dedi...

>Mutfagi önerdim...

>*********

>Her zaman elele tutusuruz...

>Eger elini birakirsam, hemen alisverise baslar...

>*********

>Elektrikli blender'i, elektrikli tost makinesi,elektrikli ekmek

kizarticisi  var... Bana diyor ki "çok fazla ivir zivir var ve oturacaktek

bir yer yok" Ben de ona elektrikli sandalye aldim...

>**********

>Sunu her zaman hatirlayin... Evlilik bosanmanin birinci nedeni...

Istatistiksel olarak, bosanmalarin %100ü evlilikle basliyor...

>*********

>Karima 18 aydir tek bir söz söylemedim...

>Onun sözünü hiç bir zaman kesmek istemem...

>**********

>Son kavgamiz benim suçumdu...

>Karim bana "televizyonda ne var" diye sordu...

>Ben de "toz" dedim...

>*********************

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on March 22, 2005, 10:42:36
JAPON OLMANIN FAYDALARI

>>

>>-Bakkalınızdan Japon yapıştırıcısı isterken gururla " - Şu bizim

yapıştırıcıdan versene" dersiniz.

>>

>>-Çok kiloluysanız zayıflamak için milyonlarca lira harcamaz aksine

Sumo  Güreşçisi olup üstüne para kazanabilirsiniz.

>>

>>- " -Adamlar yapmış ağbi! "diyerek hep kulaklarınızı çınlatırlar.

>>

>>- Devleti yönetenlerin koltuklarını bırakmaları için ölmelerini

beklemezsiniz.

>>

>>

>>

>>İNGİLİZ OLMANIN FAYDALARI

>>

>>

>>

>>- Her zaman için beyaz atlı prensin kapınızı çalma ihtimali

vardır(Prens  Charles! ) .

>>

>>- Ve üstteki mantığa göre kaynananız bir kraliçe olabilir.

>>

>>- Hiç bir baltaya sap olamazsanız, bir tamirhanede " İngiliz

anahtarı  "olabilirsiniz.

>>

>>- İngilizceyi su gibi konuşursunuz. (!)

>>

>>

>>

>>ETiOPYALI OLMANIN FAYDALARI

>>

>>- Solarium için milyonlarca lira ödemeniz gerekmez.

>>

>>- Diet yapmak için kasmazsınız.

>>

>>- Tüm yardım konserleri sizin için yapılır.

>>

>>- Akrabalarınız ya basketbolcu ya şarkıcı ya da dansçıdır.Aç ayı

oynamaz  lafını altüst edersiniz.

>>

>>

>>

>>AMERİKALI OLMANIN FAYDALARI

>>

>>- Kendinizi iyi hissetmeniz ve Amerikalı olmanın hazzını ve

gazzını almak  için, herhangi bir Amerikan filmini seyretmeniz

yeterlidir.Eğer hala  övünmekten böğ gelmemiş ve kusmamışsanız.

>>

>>- Her zaman ülkeniz savaştadır ama size zarar gelmez..

>>

>>- NBA maçlar ını izlemek için sabahın köründe kalkmazsınız..

>>

>>- Her apartmandaki 10 kişiden 5 'i dünyayı kurtaracak güçtedir..

Düşman  ister uzaylı olsun isterse bir göktaşı ... (örnek: Rambo,

terminator,  v.s..)

>>

>>

>>

>>ÇİNLİ OLMANIN FAYDALARI

>>

>>- Çocuğunuzun ismini tabak çanak kırıp koyabilirsiniz. Çang, Çung,

Çing  gibi..

>>

>>- Uzaydan görülebilen tek insan eseri olan " Çin Seddi" ni

gerçekleştirmiş  olmanın gururunu yaşarsınız..

>>

>>- Uzağı net görmek için gözlerinizi kısmanız gerekmez.

>>

>>- Tek yataklı oda parası verip üç kişi yatabilirsiniz.

>>

>>

>>

>>FRANSIZ OLMANIN FAYDALARI

>>

>>-İngilizce bildiğiniz için değil, bilmediğiniz için hava

atarsınız( Yani  onlar öyle sanıyor) ..

>>

>>- Her şeye Fransız kalabilirsiniz..

>>

>>- Fransızca küfür bile etseniz şiir okuyosunuz sanırlar...

>>

>>

>>

>>İTALYAN OLMANIN FAYDALARI

>>

>>- Kaybolmazsınız. Çünkü her yol Roma'ya çıkar.

>>

>>- Herkesin sırtını yaslayacak bir dayısı vardır,özellikle Sicilya

dolaylarında...

>>

>>- Dünya kızları, yakışıklılıkta hep sizi örnek gösterir..

>>

>>- Doğan SLX fiyatına FERRARİ alabilirsiniz( Abartık ama olsun!

Eee.. Böyle  vergilere böyle espri!) ...

>>

>>

>>

>>VEE TÜRK OLMANIN FAYDALARI

>>

>>- 2050 yılında dünyanın tek hakimi olabilirsiniz(Çünkü herkes

uzaya çıkmış  olacak)...

>>

>>- Eğer dünyanın hakimi olursanız, uzaydan gelebilecek UFO lara taş

atıp  onları korkutup, kaçırabilirsiniz( UŞAK da yaşanmıştır) ..

>>

>>- Restoran, lokanta gibi yerlerde masaları birleştirebilir ortaya

bir  salata söyleyebilir, masanın kısa bacağının altına katlanmış kağıt

koyabilirsiniz...

>>

>>- Otobüs, uçak, hastahane, vb. gibi cep telefonu kullanmanın yasak

olduğu  yerlerde gizli gizli cep telefonu ile konuşabilir, plajda cep

telefonunuzu  mayonuza sıkıştırabilir ve herşey çok normalmiş gibi

davranabilirsiniz..

>>

>>-İşsizlik, üretimsizlik, sosyal eşitsizlik, trafik canavarı,

enflasyon ve  sonu gelmeyen zamlarla canla başla mücadele ederek, " ülke

yönetmecilik  "oynayan siyasetçilere yıllarca katlanarak " Varolmanın

dayanılmaz eziyeti  "ve"insanoğlunun dayanıklılık gücü" konularında

bilimsel araştırmalara  katkıda bulunabilirsiniz...

>>

>>Evet şaka bir yana, aslında nerede yaşadığınız değil, nasıl

yaşadığınız  daha önemli değil mi? Victor Hugo ne güzel söylemiş:

>>

>>"HERKES ÖLÜR AMA HERKES GERÇEKTEN YAŞAMAZ"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on April 02, 2005, 10:27:38
AKILLI EŞEK  


Milletvekilinin biri bir köyu gezerken, bağlı olduğu değirmeni döndüren bir eşek görmüş.  


 


Yanındaki köylüye sormuş:  


 


Bu eşeğin boynundaki zil ne işe yarıyor ?  


 


Efendim, demiş köylü, o zil sustuğunda eşeğin durduğunu anlıyorum. Müdahale edince tekrar harekete başlıyor.  


 


Akıllıca, demiş vekil peki eşek olduğu yerde durup da başını sağa sola sallarsa nereden anlayacaksın durduğunu?


 


Anlayamam ama, ne gezer efendim sizin gibi akıllı eşek buralarda...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on April 02, 2005, 10:35:09

12 yaşında çocuk bir kadına tecavüz etmekten yargılanıyor. Tesadüf buya
çocuğun avukatı da bir kadın. Kadın avukat mahkemede olayın
imkansızlığını kanıtlamak için çocuğun pipisini çıkartıp mahkeme
heyetine doğru sallıyor "sayın hakim bu kadarcık pipiyle tecavüz edilir
mi hiç akıl var nizam var." O sırada çocuk avukatın kulağına eğilir.
"Avukat hanım biraz daha sallarsanız davayı kaybedeceğiz !!"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on April 04, 2005, 19:35:09
40 KIRBAÇ




    Bir
Fenerbahçeli, bir Galatasaraylı ve bir Beşiktaşlı Arabistan'a futbol
turnuvasına gitmişler. Akşam otelde dinlenirken içki içmenin yasak
olduğunu bile bile iyice kafayı bulmuşlar. Derken yakalanmışlar ve
sırtlarına 20 şer kırbaç cezası almışlar. Ama Arabistan kralı bayram
olması nedeniyle bunlara son bir istekte bulunmalarını istemiş.
Beşiktaşlı'ya isteği sorulduğunda sırtıma yastık bağlayın demiş ama 20
kırbaç bitmeden yastık parçalanmış ve sırtı kan revan içinde kalmış,
Fenerli'ye sorulduğunda iki yastık bağlayın demiş ama yastıklar 20
kırbaca yine dayanamamış ve onunda sırtı kanlar içinde kalmış. Sıra
Galatasaraylıya geldiğinde Arabistan kralı Galatasaraylıya senin adını
çok duyduk sende Avrupa Kralıymışsın demiş ve Ona bir değil iki istekte
bulunmasını istemiş. Bizim Cimbomlu Krala 20 değil 40 kırbaç istiyorum
demiş, Kral çok şaşırmış ve ikinci isteğini sormuş, ikinci istek
olarakta sırtıma Fenerliyi bağlayın demiş....





Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on April 04, 2005, 20:23:05



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERSAN YASARKURT on April 04, 2005, 23:00:56
         



 



 Komikti vedat abi ºimdi Allah için.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on April 05, 2005, 09:13:18
Onbeş gün önce "sigaranin öldürücü olduğunu" okudum,  "sigarayı"

bıraktım!

bir hafta önce "alkolün öldürücü olduğunu" okudum,  "içmeyi"

bıraktım!

dün "seksin öldürücü olduğunu" okudum,

"okumayı"  bıraktım !...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on April 06, 2005, 07:22:42
Temel 70 yaşına gelmiş Fadimeyle akşam evde otururken içi gıcıklanmış. Fadimeye seslenmiş:



 



  - Fadime suyu koy,olmazsa çay yaparız...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on April 12, 2005, 07:35:34
MENEMEN TRENİ

Tren İzmir'den Menemen istikaketinde yola çıkmış.Yaşlı bir teyze

kondüktörü çağırıp

"Yavrum Menemen'e varınca beni bildiriver, aman unutma" demiş.

Kondüktör de "Sen uyu teyzem, Menemen'i varınca ben seni bildirecem" diye garanti

vermiş.Teyze güvenip uyumuş.Kondüktör ise olayı unutmuş.

Tren Menemen'i geçmiş. Epey sonra kondüktör teyzenin ineceğini hatırlayıp makiniste koşmuş.Treni durdurmuşlar ve üzülmüşler.

Gecenin bir vakti kadıncağızın Menemen'e tek başına dönmesi olacak iş değilmiş.

Makinist "Dur, ben treni geri alayım, Menemen'e geri dönelim.

Gece fark eden olmaz, soran olursa da 'yanlış makasa girmişiz' deyip idare ederiz."

demiş.

Ve gece karanlığında Menemen'e geri dönmüşler.Kondüktör koşup teyzeyi uyandırmış.

"Kalk teyzem Menemen'i vardık" demiş.Teyze uyanmış "ömrüne bereket yavrum" diyerek

çantasını açmış, bir hap çıkarıp yutmuş. Tekrar başını yaslamış.

Kondüktör hayretler içinde, inmiyor musun diye sormuş.

Teyze "Yok yavrum, ben bu gün doktora gittiydim,

doktor iki tane hap verdi. Birini Basmane'de alcen dedi, ikinciyi de Menemen'e

varınca alcen. Ben hapımı aldım, kal sağlıcakla" demiş....

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on April 16, 2005, 11:45:48
 
> >Bir kasabaya sirk gelmis.Sirkin geldigi gun aslan
> >terbiyecisi istifa etmis gitmis.Patron panik halinde "hemen yerel
gazeteye
> >ilan  verin acele
> >bir aslan terbiyecisi bulalim" demis. Ilan vermisler, iki kisi
gelmis.
> >Biri uzun boylu,sarisin bir fistik, digeri  kel kafali,kisa
boylu,sisman
> >bir adam. Patron, "ikiniz de aslan terbiyecisi  misiniz diye
sormus",evet"
> >demiSler.
> >Kiza, "once sen gir  bakalim kafese" demis.Kiz girmis,arkasindan
kafesi
> >kilitlemisler.Baba aslan kiza  bakmis,agir agir yaklasmaya
baslamis,kiz
> >birden onunu acmis,cirilciplak.Baba  aslan once
> >afallamis,sonra kiza yaklasmis ve ayak ucundan baslayarak yukariya
kadar
> >yalamis. Sonra,gevsemis ve sakin,mutlu bir  sekilde kizin ayaklarinin
> >dibine yatmis.
> >
> >Patron donmus adama,
> >
> >"sen de ayni sekilde  yapabilir misin?"  demis.
> >Adam, "yaparim ama once aslani  kenara cekin" demis.
 
 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on April 16, 2005, 11:47:00
George W. Bush
soförüyle bir kir gezisine çikar.
 Arabayla giderken
bir tavugu ezerler. Meseleyi tavugun sahibi olan çiftçiye kim
anlatacak diye
düsünürken Bush âlicenap bir  tavirla
soförüne söyle der:
 "Bana birak. Ben Dünya'nin en güçlü
adamiyim.Çiftçi bana muhakkak anlayis
gösterecektir."
 Bush çiftçinin evine girer ve bir dakika sonra da
nefes
nefese kosarak geri döner.
 Göz
morarmis, surat dagilmis haldedir.
Soförüne "Çabuk
toz olalim burdan!" der.
 Aksilik bu ya, arabayla daha 20 metre
gitmeden bu defa da orada gezen bir domuzu ezerler.
 Bush korkulu
gözlerle soförüne bakar ve
"Simdi adama gidip söyleme sirasi sende!"
der.
 Soför çiftlige gider.Bush da arabada
bekler.
 10 dakika, 20 dakika 30 dakika
derken....
 Soför bir saat sonra sarki söyleyerek,
gülerek,
cepleri para dolu ve kolunda irice bir meyve sepeti ile
geri gelir.
 Bush saskin bir halde
sorar:
 "Çiftçiye ne dedin ki bu kadar ikrama bogdu
seni?"
 "Valla ben de anlamadim" der soför, "Ben ona sadece
söyle
dedim:
Iyi
günler. Ben George Bush'un soförüyüm. Domuz
öldü!
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on April 16, 2005, 11:48:13

> > Politikacı Dalında...


> >
> > 1) "There is i..." => Recep Tayyip Erdoğan (Rauf Denktaş için, "O
>bizden demeye" çalışıyor)
> >
> > 2) "Halk %50'nin üzerine çıkarmayarak AKP'yi de uyarmıştır!.." =>
>Deniz Baykal
> >
> > 3) "Kim yaparsa yapsın yapmasın..." => Süleyman Demirel ("fişleme"
>olayı ile ilgili yorumu)
> >
> > 4) "Halk arasında langırt derler..." => Melih Gökçek (masa tenisini
>tarif ediyor!)
> >
> > 5) "Olmazsa olmazlar olmazsa, hiç bir şey olmaz!.." => Rauf Denktaş
> >
> > Kadın  Sunucu Dalında...
> >
> > 1) "Şimdi Abidin İngilizce şarkısını söyleyecek İspanyolca..." =>
>Gamze Özçelik
> >
> > 2) "Türkiye'de milyarlarca ev li çift var!.." => Ebru Akel
> >
> > 3) "İlk önce Allah, sonra pekmez, sonra keçi boynuzu..." => Seda Sayan
>(pekmez ve keçi boynuzunun sağlıklı olduğunu vurguluyor)
> >
> > 4) "Sinirliyken biraz asabi olabiliyorum..." => Seray Sever
> >
> > 5) "Sinirden dizim acıdı bak şimdi!.." => Yasemin Bozkurt
> >
> > Erkek Sunucu Dalında...
> >
> > 1) "Mikrofona el salla!.." => Kuşum Aydın (muhtemelen "kameraya el
>salla" demek istiyor)
> >
> > 2) "Gel, pisi pisi..." => Firardaki Acun (Endonezya'da sincap
>çağırıyor)
> >
> > 3) "Toplu olarak, hani orgy gibi..." => Savaş Ay (statlardaki küfürlü
>tezahüratlardan bahsediyor)
> >
> > 4) "Beni kütürdet!.." => Serdar Ortaç ("kütük" kelimesinden şarkı
>türetecek yarışmacıya tüyo veriyor!)
> >
> > 5) "Hayatımın üçte dördü Üsküdar'da geçti..." => Cem Davran
> >
> > Erkek Şarkıcı Dalında...
> >
> > 1) "Ben Almanya'ya çok fazla giderim. Mesela dün Viyana'daydım..." =>
>İbrahim Tatlıses
> >
> > 2) "Yeni bir müzik türü var mesela, R&B diye..." => Özcan Deniz
> >
> > 3) "Ben eğer belediye başkanı olursam, başkanı olduğum yer İstanbul'un
>en güzel şehri olacak..." => Davut Güloğlu
> >
> > 4) "Büyük bir yerde yaşayayım diye bir klostrofobim yoktur..." =>
>Mustafa Sandal
> >
> > 5) "Sabahlara kadar sabahladıklarımız oldu çoğu kez..." => Doğuş
>(albümü hakkında bilgi verirken)
> >
> > Kadın Şarkıcı Dalında...
> >
> > 1) "Entel de insandır..." => Kibariye (Ebru Gündeş Show'da)
> >
> > 2) "Herkese iyi frekanslar diliyorum..." => Nil Karaibrahimgil
>(izleyicilere)
> >
> > 3) "Benim kitleyicim türkü söylememi istiyor..." => Ceylan
> >
> > 4) "Yani ben katil değilim ki, katil olsam seve seve gelirdim ama bu
>sebepten dolayı gelmek olmadı..." => Hilal Cebeci (götürüldüğü
>karakoldan çıkarken   açıklama yapıyor)
> >
> > 5) "Ben balonlardan çok korkarım, eskiden patlama yaşadım..." => Seda
>Üren
> >
> > Manken Dalında...
> >
> > 1) "İnsanın arka bacaklarıyla ön bacakları aynı olabiliyor..." =>
>Nefise Karatay (tanıttığı selülit giderici makinenin yararlarından
>bahsediyor)
> >
> > 2) "Belki başka bir kanala analize olacaktım..." => Demet Şener
> >
> > 3) "En sevdiğim trafik levhası yemek ve polis..." => Tuğba Özay
> >
> > 4) "Kemal Sunal!" => Yasemin Kozanoğlu (kendisinden "Z" ile başlayan
>bir ünlü söylemesi istendiğinde verdiği cevap)
> >
> > 5) "Kocamla aynı evde yaşıyorum, o biraz garip..." => Tuba Ünsal
>(evlilik hakkındaki düşünceleri)
> >
> > Dizi Oyuncusu Dalında...
> >
> > 1) "Olimpiyat şelalesini bin kişi taşıyacak zaten, ben taşımasam da
>olur..." => Hülya Avşar
> >
> > 2) "Şöhret olmanın nimetlerini alırken, maalesef bu tür tatsız olaylar
>da yaşıyoruz. Allah kimseyi şantajcılarla yüz yüze bırakmasın..." =>
>Tamer Karadağlı
> >
> > 3) "Kocamı çok seviyorum, onu bir ay görmesem özlüyorum..." => Arzum
>Onan
> >
> > 4) "Tabii ki sevgimi belirtiyorum, boynuna da, beline de asılıyorum,
>ona bacağımı uzatıyorum, onu seviyorum..." => Pınar Altuğ (Tony ile
>ilişkisini anlatıyor)
> >
> > 5) "Bende enayi enerjisi var..." => Özcan Deniz
> >
> > Spor Yorumcusu Dalında
> >
> > 1) "Hüsnü Güreli'nin Sergen'i evine çağırıp işini bitirdiğini ben
>kendim biliyorum..." => Şansal Büyüka (Hüsnü Güreli'nin Sergen ile
>anlaştığını anlatmaya çalışıyor)
> >
> > 2) "Beynime kurt düştü..." => Ziya Şengül
> >
> > 3) "Ameliyattan sonra uyandığımda karşımda Reha Muhtar'ı gördüm,
>cehennemdeyim sandım!.." => Ahmet Çakar (vurulduğu günü anlatıyor)
> >
> > 4) "Orada salisiyede karar veriyor hakemler" => Adnan Aybaba>
> >
> > 5) "O direğin altında yatır mı ne var, sürekli oradan kaçıyor!.." =>
>Erman Toroğlu
> >
> > Haber Spikeri Dalında...
> >
> > 1) "BM'deki Kıbrıs görüşmeleri Türkiye saati ile saat 25'te sona
>erdi..." Saba Tümer
> >
> > 2) "Evet arkadaşlar, çok kısa bir aradan sonra seçim sonuçlarıyla
>sizinle beraber olacağız..." => Defne Samyeli (izleyicilere)
> >
> > 3) "Bunlar gerçek olmayan hurafeler!.." => Ali Kırca
> >
> > 4) "Azra Akın bozuk olan Türkçesini değiştirmek için dikizyon dersleri
>almaya başladı..." => Sonay Dikkaya
> >
> > 5) "Siz hiç futbol topuyla karşılaştınız mı Tan Bey?" => Gülgün Feyman

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on April 16, 2005, 11:49:43

TEMEL, eve geciken karisina cikismis.
"Neredeydun?!"
"Güzellik salonundaydum!" diyen Fadime'yi, alayli bi sekilde
yanitlamis Temel.
"Oyle mi?! Peci sana sira celmedu mu?"


 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: VOLKAN AKKOYUN on April 17, 2005, 11:08:03

 Temel'le Dursun komsular.Birgun Dursun Temel'e gelir ve der ki:


         Ula Temel senin oglan bizim evin duvarina isemis.


Temel:Ne var bunda bi kova su dokeriz temizlenir.


Dursun:Ama duvara benim kizin ismini yazmis.


Temel:Ne guzel ileride senin kizi gelin olarak aliriz ne varki bunda.


Dursun:Ama yazi bizim kizin el yazisi simdi ne b.. yiyecegiz??????

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on April 19, 2005, 07:24:20
Ateist'in Sınavı
Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere bakıyormuş.
Aniden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve adamı kovalamaya başlamış.
Adam var gücüyle kaçıyormuş ama ayı da yaklaşmaktaymış.
Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı takılmış, ayı adamın üzerine atlayıp pençesini kaldırmış.
Tam vurmaya hazırlanırken adam, 'Allahıııım' diye bağırmış.
Bir anda zaman durmuş, ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş, orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık hüzmesi adamın üzerine parlamış.
Derinden gelen ilahi bir ses adama:
- Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymalıyım?
Adam utanç içinde ama inadından da vazgeçmeden 'biliyorum' demiş:
- Bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık ama belki ayıyı dindar yapabilirsiniz.
O ses, 'Peki' diye karşılık vermiş ve ışık kaybolmuş.
Nehir tekrar akmaya başlamış, her şey eski haline dönmüs.
Ayı pençesini indirmiş, iki pençesini de göğe doğru çevirip 'Allahım' demiş:
- Senin rızkınla orucumu açıyorum; hamdolsun verdiğin nimetlere!
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on April 19, 2005, 07:25:30


Öğrenci degisim programı ile istanbula mimar sinan
 üniversitesine gelen iki azeri bardak
 (azerice hatun  demek)
 beyoglunda gezmeye cikiyorlar, ara sokaklara dalan
 soz konusu bardak kisiler bir sure
 sonra kaybolduklarini anliyarak bulduklari bir
polise memur  bey biz azdik, diyorlar
akabinde olaylar gelisir bardak kisiler soluğu
karokolda alırlar ve arkadaşları  tarafından zar zor durum
 anlatılarak kurtarılırlar...
 dolayısı ile azmak = kaybolmak
******************************************************
 prima çocuk bezinin azerbeycandaki reklamı:
 " procter and  gamble,sizi körpenizin doğumu
 münasebetile tebrik edir,
 ona,ailenize ve seksen size hoşbeşlik,cansağlığı
arzulayir.. bütün uşaklar güzeldir,sizinkisi ise hamidan yakşidir.
 siz  uşağınızın nece boy atmasını izleyecek,
 onun etraf  muhitini derk edip,körpeni rahat
 eden ya da narahat eden  sebepleri araştıracaksınız.
 adeten uşağın derisi ıslak olanda özünü yaksi
hiss etmir. uşağınızın sakit ve rahat olması  üçün, çok vacibdir ki,
onun
derisini hemise guru ve sağlam saklayasınız.
 size bu işte pampers uşak melefesi komak eder.
 tez ve tesirli  bir sekilde ıslakı özüne çekir,
 usağın derisini kuru ve temiz,demelli sağlam saklayir..
 biz size pampers uşak  melefelerinin numunelerini
 pulsuz teklif edirik.onları sınayın.onda başa
 düşersiniz ki, pampers neye göre sizin ve  körpeniz
 için en yakşi seçimdir.."
******************************************************
 bakınız mobil telefona ulaşılamadığı zaman nasıl bir
 derleme ile karşılaşılıyor:
 " aradığınız nümreye zeng  çatmir.tilifon ya söndürülür
 ya da eat dairesi haricindedir.hayiş edirik biraz sonra
 zengeyleyesiniz."
******************************************************
 eti'nin azerbeycandaki reklamı
 ( lütfen melodisiyle okuyun )
bir sormacam var balalar / gaydi gaptır gaptır /
 çaya gaamaltıya gatar / dimeli nedir nedir /
miskimit denince ahla / tamam şindi gaptım /
 heman onun adı  düşer / eti eti eti


 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on April 19, 2005, 07:26:58
 >   Sivrisinek kovucu spreyler sinekleri kovmuyor. Sizi
> >   gizliyor. Sivrisinegin alicilarini bloke ederek sizin orada
> >  oldugunuz anlamamalarini sagliyor...
> > >>>
> >  Taze kakao içinde bulunan sivi kan plazmasi yerine
> >  kullanilabiliyor!!!
> > >>>
> >   Hiçbir kagit parçasi 7 defadan fazla ikiye katlanamaz!!
> > >>>
> >  Maymunlar her yil uçak kazalarindan daha fazla insanin
> >   ölmesine neden oluyor!!!
> > >>>
> >   Uyurken TV izlerken oldugundan daha fazla kalori
> >   harcarsiniz!!
> > >>>
> >   Disçiler dis firçalarinin tuvaletten en az iki metre uzakta
> >   tutulmasini tavsiye ediyorlar, siçrama nedeniyle havaya
> >   karisan partiküllerden firçanizin korunmasi için!!
> > >>>
> >   Mese agaçlari elli yasindan önce palamut vermez.
> > >>>
> >  Üzerinde bar kodu bulunan ilk ürün Wrigley's marka sakizdi.
> > >>>
> >   Kupa papazi biyiksiz olan tek papazdir!!
> > >>>
> >    Boeing 747'nin kanatlari uçakla uçmayi ilk basaran Wright
> >   Kardeslerin uçtugu mesafeden daha uzundur.
> > >>>
> >   Amerikan Havayollari 1987 yilinda first-class da sunulan
> >   salatalardan bir adet zeytin eksiltmek suretiyle 40.000 USD kar
>etmistir.
> > >>>
> >   Venüs saat yönünde dönen tek gezegendir!!
> > >>>
> >   Sabahlari elma kahveden daha fazla uykunuzu açar!
> > >>>
> >   Evinizdeki toz parçaciklarinin büyük çogunlugu ölmüs deri
> >  dokusudur.
> > >>>
> >   Marlboro sirketinin ilk sahibi akciger kanserinden öldü!
> > >>>
> >   Barbie'nin tam adi Barbara Millicent Roberts'dir.
> > >>>
> >   Michael Jordan bir yilda Malezya'daki Nike fabrikasinda çalisan
> >  tüm isçilerin toplam gelirinden daha fazla gelir kazanmaktadir.
> > >>>
> >    Marilyn Monroe'nun alti adet ayak parmagi vardi!!
> > >>>
> >   Walt Disney'in kendisi fareden korkardi!
> > >>>
> >   Inci sirkeye konulursa erir!!
> > >>>
> >   Inekler merdiven çikabilir, ama inemezler!!
> > >>>
> >   Ördeklerin vak sesi yanki yapmaz, nedenini de kimse bilmez!!
> > >>>
> >   Ve.....
> >   Kamplumbagalar kiçlarindan nefes alabilirler!!
> >
>
>
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: VOLKAN AKKOYUN on April 23, 2005, 13:41:19

Temel arabası ile Taksim Meydanında dönüp duruyordu. Aynı trafikçinin önünden beşinci defa geçerken, polis de merak etti ve Temel'i durdurup sordu: - Bir yeri mi arıyorsunuz? Niye meydanın etrafında dönüp duruyorsunuz? Temel: - Sol sinyal takıldı da..

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: VOLKAN AKKOYUN on April 23, 2005, 13:45:24

Temel otobanda köklemiş gazı, gidiyor... Bakmış bir tabela: "YAVAŞLA 80 km." Hızını o an 80'e indirmiş Temel. Az sonra bir tabela daha: "YAVAŞLA 60 km." Temel 60'a inmiş. Merakla giderken yeniden bir tabela: "YAVAŞLA 40." - "Yolda çalışma var galiba!" deyip 40'a düşürmüş hızını. Epeyce sonra yine bir tabela: "YAVAŞLA 15 km." Talimata uyarak 15 km.'ye düşmüş Temel. Yolun en sağından tıngır mıngır gidiyor. Ama meraktan da çatlayacak. Uflaya puflaya bir saat daha gittikten sonra yeni bir tabela görmüş: "YAVAŞLA'YA HOŞ GELDİNİZ, NÜFUS: 2500"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on April 24, 2005, 15:55:16

Biraz eski bir forward...


 


Bildiğiniz gibi Avusturya'daki son Formula1'de üzüntü verici bir olay yaşandı. Yarışın son saniyelerinde Ferrari takımının aldığı karar doğrultusunda Brezilyalı pilot Rubens Barrichello takım arkadaşı Michael Schumacher'e yol vererek kazanmasını sağladı. Bu olayın sorumlusu Ferrari'dir. Bu Michael Schumacher'in utancıdır, çünkü Barrichello tarafından geçilmiştir. Bu Barrichello'nun utancıdır, çünkü durumu kabullenmiştir. Bu hakemlerin utancıdır, çünkü yarış sonucunu tescil etmişlerdir. Bu maskaralığa protesto icin bir boykot kampanyası başlatıldı. "FERRARİ ALMAYACAĞIM". Kampanyaya siz de katılın; asla bir Ferrari almayın ve arkadaşlarınızın da almasına mani olun.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on April 25, 2005, 07:21:00
80 yaşındaki Ahmet Bey doktora gider. Doktor sorar:

- Neyiniz var Ahmet Bey?

- Hiç bir şeyim yok, turp gibiyim ve 18 yaşındaki karımdan bir çocuk sahibi olacağım. Doktor bunun üzerine Ahmet Bey'e bir hikaye anlatmaya başlar:

- Avcının biri her gün tüfeğini alarak geyik avına çıkarmış. Bir gün tüfeği yerine dalgınlıkla şemsiyesini almış. Ormanda ilerlerken karşısına kocaman bir geyik çıkmış. Avcı şemsiyesini geyiğe doğrultmuş ve PAAT. Geyik yere yığılmış.

Ahmet Bey hemen atılır:

- Öyle şey mi olur? Başkası vurmuştur. Doktor cevap verir:

- Haklısınız. Kesinlikle!

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on April 28, 2005, 21:26:54
Bir sabah uyandınız. Bir garip hissediyorsunuz kendinizi. Her günkünden farklısınız. Sanki ikinci bir kişiliğiniz var. Ve o ikinci eleman;
· En sıcak sohbeti Haluk Levent'le yapmak istiyor. 

· En güzel kadın olarak Tuğba Özay, en yakışıklı erkek olarak Kerem Alışık'ı beğeniyor. 
· En sevdiği şarkıcılar Arto ve Petek Dinçöz. 
· En fazla BBG'yi seyrediyor üstelik oy veriyor, yetmiyor oradan birini tutup 
hiç tanımadığı insanlarla bu yüzden kavga edip mahkemelik oluyor. 
· En merak ettiği şey, "Hayatım Roman"daki ünlünün kim olduğu. 3 hafta bekliyor öğrenmek için. 
· En çok G.A.G ve Gülse Birsel'e gülüyor. Kesmiyor, gidip program metinlerinden oluşan kitabı alıp ona da gülüyor. 
· En sevdiği yazar Esra Ceyhan. Her yazısını kesip saklıyor. 
· En beğendiği dizi Çocuklar Duymasın. Hele hele "Laytsın oğlum sen" dedi miydi Tamer Karadağlı, tutamıyor kendini, tepiniyor, gözünden yaşlar geliyor. 
· En beğendiği politikacı, yine CHP'nin değerli üyesi Tuğba Özay.

Ağır mağır... Olabilir, dikkatli olmakta fayda var. Sabah uyandığınızda baktınız ki bir gariplik var, hemen uyuyun ve uzun bir süre uyanmamaya çalışın. Bakarsınız geçer... Geçmiyorsa bizi arayın ekip gönderelim, sağlam exorcist mevcut, çözeriz...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on April 28, 2005, 21:37:38

Yıllarca insanları yıldırımdan koruyacak bir keşfin küçük kardeşimin anahtarı hep kaybedip annemden dayak yediği için uçurtmaya bağlamaya karar vermesiyle ortaya çıkması, onu her gördüğümde gülmeme sebep olur...
Benjamin Franklin


İnsanlara kendinin aptal olduğunu inandırırsan yaptıklarına karışmazlar...
George W.Bush

İtiraf etmeliyim ki içine kıyma konulmuş bir vazoyla mastürbasyon yapmak kötü bir fikirdi ve acı vericiydi. Fakat daha acı olan şey bunu yaparken tamamen ayık olmamdır...
Charles Bukowski


Hayatım boyunca aptal sarışın rolü yaptım, zor bir rol değil, akıllı bir kafa ve onu boyamak için biraz boya yeterli...
Marilyn Monroe

Takıntılar bitkilere benzer, sulanmadan yeşermezler...
David Fincher

Yıllar önce 80 dolarımı çalan serseri yüzünden vücut geliştirmeye başladım. 280 milyonluk servetimi ona borçluyum. Kendisini bugün görsem, 80.000 doları seve seve veririm...
Arnold Schwarzenegger

Beni asıl üzen, o kadınla (Monica'yı kastediyor) hakkımda çıkarılan haberlerin arasında, ABD ekonomisinin en parlak döneminin yaşandığının kaynayıp gitmesidir. Yazık...
Bill Clinton

Bir köpekbalığı insanı bacağından da edebilir, zengin de...
Steven Spielberg (Jaws ile ilgili bir röportaj sırasında)

Ünlü olmadan önce komiklik yaptığımda yalnızca çevremdekiler ve benden çıkarı olanlar bana gülerdi. Şimdi ise onlar hariç herkes gülüyor...
Jim Carrey

Bu rol için (Freddy Krueger'ı kastediyor) 4 milyonda bir rastlanan rüya görememe hastalığına yakalanmış biri olan benim seçilmiş olmam, tesadüf mü, yoksa bir işaret mi?
Robert Englund (Freddy Krueger)

Klasikleri sevmem, çok klasikler...
Ernest Hemingway

Önce yaratıp sonra yok etmek tanrısal bir gösteridir. Bu gösterinin en iyi simülasyonu Tetris'tir. İnsan Tetris oynarken tanrısal bir güç hissediyor. Tetris'in mucidi olamamak içimde bir ukdedir...
Bill Gates (1988)

İlk tasarladığım şekil bir küreydi fakat kutulama sorunları yüzünden onu küp şekline sokmak zorunda kaldık...
France Ogilyell (Küp şekerin mucidi


Bana basketbol efsanesi diyorlar, herkes bu başarıları nasıl yakaladığımı soruyor, benden bir reçete istiyorlar. Hayır dostum, hayır... Hırsın, inancın ve yürekten isteğin reçetesi olamaz. Onlar zaten sende var yeter ki bunun farkında ol. Gerisini zaten yapabilirsin...
Michael Jordan

Bütün dünyanın niçin Iraklılara acıdığını anlayamıyorum. Oysa komşusu Japonya'nın ikinci dünya savaşında başına gelenler şimdiki modern Japonya'yı doğurdu...
Britney Spears

Tanrıya direnmemin cezasını çekiyorum...
Christopher Reeve ("Superman rolü size ne kazandırdı?" sorusu üzerine)

Anlamsızlıklar içinde bir anlam aradım; bulduğum çok anlamsızdı...
David Lynch

Deneylerimde bezelye bitkisini seçmeden önce fasulye ve nohut bitkileriyle de çalışmalarım oldu, ancak öncekiler uygun sonuçları vermemiştir...
Gregor Mendel

Bir çok kadın benimle yatmak için çok hevesliydi. Diğerlerini ben ikna ettim...
Jack Nicholson

Bir gün biri bu kadar ünlü olacağımı söylese benle dalga geçiyor diye onu döverdim...
Jackie Chan

Bir dönem ödevini insanlarla paylaşıyorum ve insanlar ödevimi benim yerime yapmakla kalmıyor, beni ilahlaştırıyorlar... 
Linus Torvalds (Linux işletim sisteminin babası. / RedHat 6,2 tanıtım semineri)

Aylarca, yıllarca düşündüm. Ancak insanoğlunun beni nasıl bu kadar kızdırabildiğini bulamadım...
Albert Einstein (1948 New Jersey, USA)

Aslında bütün bu olanlar Yahudilere olan nefretimden değil; çocukluk arkadaşım Şimon'la girdiğim iddianın sonucu. Sanırım ben kazandım Şimon..
Adolf Hitler

Söylediğimiz bir şarkının, bir milletle özdeşleşeceği aklımızın ucundan bile geçmezdi... 
Marian Gold (Alphaville'in solisti, Big in Japan hakkında)

Bir gün kız arkadaşımla olan videolarımı CD'ye çektirmek istedim. Ama onlarca kaset vardı ve CD'den daha büyük bir şeye ihtiyacım vardı. İşte buradayım...
Senszi Yokho (ilk DVD prototipi mucidi)

O aptallar (ABD'yi kastediyor) Saddam'ın heykelini yıktılar ama o heykel sahteydi... 
El Sahaf

Buruşuk ve dolgun zeytin hem daha lezzetlidir hem de daha kolay çatala gelir. Ben jigolo tutmuyorum genç erkekler beni tutuyor...
Tina Turner

Ben bu işe evlerde bilgisayar kurarak başladım...
Bill Gates





Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on April 28, 2005, 21:42:22


Bikini Giymeyen 
84 Yaşında
Kod Adı:
Ormancı Müzeyyen


1)
O yaşına rağmen detone olamaz...
2)
Ses tellerindeki rahatsızlığa rağmen, sessiz! de şarkı söyleyebilir...
3)
O zamanlar Televole olmadığı için radyoda bikini giymesi gerekmemiş ve nota, makam vs... çok çalışması gerekmiştir...
4)
Güzel şarkı söylemekle bikini arasındaki bağı hiç irdelememiştir...
5)
Can Tanrıyar diye bir besteci tanımamaktadır... 
6)
Hiç 2 dakikada 3000 kaset satmamıştır...
7)
Konserlerinde; bedava da olsa, paralı da olsa izdiham yaşanmıştır...
8)
Dinlenir, izlenmese de olur...
9) Hiçbir zaman astronot olamaz...


 


 



Bikini Giyen
23 Yaşında
Kod Adı:
Denyo



1)
Tone olamaz... 
2)
Ses telleri taş gibidir, sesi olsa da söyleyemeyebilir, yaşasın playback...
3)
Televole vardır, var oldukça O da olacaktır. Henüz sahneye çıkmasa da istediği an üzerinde nota, makam vs. desenli bir bikini giyebilir... 
4)
Güzel şarkı söylemekte ne ola, bikini yeter... "Bikini giyebilen tek assolist benim..." şeklinde demeçleri vardır... 
5)
Can Tanrıyar'ın üstüne besteci tanımamaktadır...
6)
2 dakikada 3000 kaseti bedava dağıtarak kafadan 3000 satarak başlamıştır. 
7)
Bedava konserinde izdiham olmuştur, paralısını merakla beklemekteyiz... 
8)
İzlenir, dinlenmese de olur... 
9) Arkasındaki televizyon gücüyle Can istesin, 2 sene sonra bikini giyebilen ilk astronot bile olabilir...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on April 28, 2005, 22:23:53
Gece yatıyorsunuz, sabah bir kalkmışsınız, işiniz değişmiş. Üstelik de mecbursunuz bu yeni işinizde çalışmaya. Sizi-bizi pek etkilemez de ya değişiklikler aşağıdaki şekilde olursa? Hayat onlar için çekilmez olurdu valla.

Saddam: Saray'da (üstelik de Beyaz Saray'da) kapıcı

Bush:
Irak'taki petrol kuyusunun önünde bekçi
Necmettin Erbakan:
Ampul satıcısı
Tayyip Erdoğan:
Başbakan Nil Demirkazık'ın yardımcısı
IMF Başkanı Koehler:
Türkiye Maliye Bakanı
El-Sahaf:
Beyaz Saray sözcüsü hatta Türkiye Hükümeti sözcüsü
Michael Schumacher:
İstanbul'da taksici
Erman Toroğlu:
Gündüz hakem, akşam yine Maraton'da eleştirmen
Reha Muhtar:
Filmlerde yazar ya hani "As Himself", yani kendisi
İbrahim Tatlıses:
Operada çiğ köfteci
Hülya Avşar:
Wimbledon tenis turnuvasında top toplayıcı
Ahmet Çakar:
Sürekli dayak yiyen boksör
Bülent Ecevit:
Süleyman Demirel
Süleyman Demirel:
Bülent Ecevit
Tarkan:
Mustafa Sandal 
Can Ataklı:
El-Cezire'de anchorman
Cem Yılmaz:
Mesut Yılmaz'ın metin yazarı
Mesut Yılmaz:
Komedyen
Kadir İnanır:
Oscar kazanan ilk Türk (Tootsie rolüyle)
Picasso:
Kenan Evren
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on April 28, 2005, 22:26:39
Eleman can sıkıntısından değişik bir şeyler yapayım demiş. Google ve Yahoo'da rakamları arattım. Sonuçlar aşağıda... 

                       
Google                                  Yahoo

                 0 =>>> 574,000,000                            0 =>>> 513,000,000
                 1 =>>> 1,220,000,000                         1 =>>> 1,090,000,000
                 2 =>>> 958,000,000                            2 =>>> 856,000,000
                 3 =>>> 764,000,000                            3 =>>> 683,000,000
                 4 =>>> 622,000,000                            4 =>>> 556,000,000
                 5 =>>> 567,000,000                            5 =>>> 506,000,000
                 6 =>>> 453,000,000                            6 =>>> 405,000,000
                 7 =>>> 400,000,000                            7 =>>> 358,000,000
                 8 =>>> 397,000,000                            8 =>>> 355,000,000
                 9 =>>> 347,000,000                            9 =>>> 310,000,000

Neden 1'den 9'a doğru gidince sonuçlar azalmaktadır? 
1 rakamı hayatta 2 veya 3'ten daha mı fazla kullanılmaktadır?
Neden 0 bu düzene uymamaktadır?
Olay nedir? Çözemen!.. 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on April 28, 2005, 22:55:31
İYİKİ ERKEĞİM DEDİRTİCEK 99 ŞEY
1.Pamela Anderson.
2.Filmlerdeki çıplaklık sahnelerinin yıldızları genelde dişidir.
3.Beş günlük bir tatil için minik bir çanta yeterlidir.
4.Spor karşılaşmaları
5.Telefon konuşmalarınız maksimum 30 saniyedir.
6.Arkadaşlarınızın seks hayatını gözlemlemeniz gerekmez.
7.Tüm konservelerinizi siz açarsınız.
8.Tuvalet ihtiyacınızı kadınlardan %80 daha hızlı ve pratik giderirsiniz.
9.Eski arkadaşlarınız kilo almış ya da vermiş oluşunuzla ilgilenmezler.
10.Kuaförde saatler harcamazsınız.
11.Dişilerden %98 daha hızlı zap yaparsınız.
12.Pembe dizilerle zaman kaybetmezsiniz.
13.Poponuz ise alınmanızda asla bir kriter değildir.
14..
15.Tecavüzcüler sizle ilgilenmez.
16.Her yere yanınızda gereksiz şeylerle dolu bir çanta götürmek zorunda kalmazsınız.
17.Yaşlanırsanız Viagra kullanırsınız.
18.Tuvalete yardımcı bir grup arkadaşınız olmadan gidebilirsiniz.
19.Soyadınız olduğu gibi kalır.
20.Bir otel yatağını toplanmamış bir şekilde bırakabilirsiniz.
21.Kendi yemeğinizi öldürebilirsiniz
22.Düşüncesizlikleriniz için ekstra kredi sahibisinizdir.
23.Hiç kimse sizi (onu) yutarken hayal etmez.
24.Tuvaleti silmek zorunda değilsinizdir.
25.10 dakikada traş olup, duş alıp hazırlanabilirsiniz.
26..
27.Bayan patronlara karşı avantajlısınızdır.
28.Ne kadar çirkin olursanız olun sizden hoşlanan bir karşı cins bulunur. (bkz. Quassimodo)
29.Düğün planlarıyla ilgilenmezsiniz.
30.Biri sizi bir yere davet etmeyi unutursa hala arkadaşınız olabilir.
31.Bir partide sizin kıyafetinizin aynını giyen biriyle tanışırsanız onunla hayat boyu arkadaş olabilirsiniz.
32.İç çamaşırlarınız pazarda 500.000TL dir.
33.Bilumum güzellik yarışmaları
34.Sizin emrinizde çalışan insanlardan hiçbiri sizi ağlatma gücüne sahip değildir.
35.Boynunuzun altında kalan hiçbir vücut bölgesini tıraş etmezsiniz.
36.Her akşam kıllı poponun birine arkanızı dönmek zorunda değilsinizdir.
37.Otuz dört yaşında ve hala bekarsanız kimsenin umurunda olmaz.
38..
39."Uzağa işeme" yarışmalarında tartışmasız bir üstünlük sağlarsınız.
40.Çikolata sadece bir çeşit tatlıdır, kaçılması gereken bir güzel şey değil.
41.Cumhurbaşkanı olabilirsiniz.
42.Yolcu koltuğunda da yolculuklardan zevk alabilirsiniz
43.Çiçekler her şeyin anahtarı, her sorunun çözümüdür.
44.Diğer insanların duygularına çok önem vermeniz sizden beklenmez.
45.Çalışma saatlerinizin %90'ınıi seksi düşünerek geçirebilir ve tam verim alabilirsiniz.
46.Islanacağınız bir ortama beyaz bir t-shirt ile gidebilirsiniz.
47.Üzerinde "Hasi..tir oradan!" yazan bir t-shirt giyebilirsiniz.
48.Üç çift ayakkabı yeter de artar bile.
49.Araba tamircisine kolayca gidebilir ve hatta orada muz bile yiyebilirsiniz. Başınıza bir şey gelmez.
50.İstediğinizi söylersiniz ve insanların sizin hakkınızdaki düşüncelerini takmazsınız.
51.Leonardo Di Caprio'nun hoşlanılacak biri bile olmadığını daha kolay anlarsınız.
52.Arkanızdan fazla kişi konuşmaz; konuşsa bile aldırmazsınız.
53.Sıcak bir günde gömleğinizi çıkartabilirsiniz.
54.Yalnız yaşıyorsanız annenizin sizi ziyaret etmesi arifesi hariç evinizi asla toplamayabilirsiniz.
55.Tüm tamirciler size gerçeği söyler, doğru fiyatı teklif eder ve pazarlığa daha açıktırlar.
56.En yakın dostunuzla saatlerce oturup "Benden hoşlanıyor olmalı" şeklinde düşünmeden maç seyredebilirsiniz.
57.Sevgilinizin sizden ayrılmaya çalıştığını ima ettiği cümleleri asla yanlış anlamazsınız.
59.Ruhsal durumunuz çok zor değişir
60.Dünyanız istediğiniz yerdir.
61.Mekanik aletleri diğer cinsten daha kolay kullanır, onları yönetirsiniz.
62.Arkadaşınızın yeni saç biçiminizi fark etmesi sizi pek ilgilendirmez.
63.Clint Eastwood'a hayran olduğunuzda ona benzemek istemezsiniz.
64.Asla bir önceki benzin istasyonunun çalışanlarını beğenmediğiniz için diğerine 20 km yol almazsınız.
65.Bir içecek şişesini açmanın en az 20 farklı yolunu bilirsiniz.
66.Ne giyerseniz giyin, bacaklarınızı farklı yönlere sonuna kadar açarak oturabilirsiniz.
67.Aynı iş . . . Fazla maaş.
68.Gri saç ve kırışıklıklar karizma katar.
69.Gelinlik - 200$, frak kirası - 100$
70.Bir atışta 400 milyon sperm ile 15 denemede dünya nüfusunu ikiye katlayabilirsiniz - en azından teorik olarak.
71.Diğer insanların yemeklerine ve tatlılarına ilgi duymazsınız.
72.Uzaktan kumanda sadece ve sadece sizindir.
73.Siz insanlarla konuşurken asla göğüslerinize bakmazlar.
74.Eurosport'daki birbirinden ilginç motor sporları
75.Formula 1.
76.Bir arkadaşınıza hediye götürme gereği duymadan da uğrayabilirsiniz.
77.Bekarlığa veda partileri, kına eğlencelerinden kat kat iyidir.
78.Annenizle normal ve sağlıklı bir ilişkiniz vardır.
79.Erkek çocuklar aileleri tarafından -genelde- daha çok sevilirler.
79..
80.Banyoya gidip makyaj tazelemenize gerek yoktur.
81.Makyaj yapmanıza gerek yoktur!
82.Eğer bir arkadaşınızı arayacağım deyip aramazsanız, o arkadaşlarınıza sizin değiştiğinizi söylemez.
83.Bir gün uyandığınızda pis, yaşlı bir adam olduğunuzu fark edeceksiniz.
84..
85.Ev hayvanınız varsa onun yemek ve tuvaletiyle ilgilenmeyebilir, ama onunla oynayabilirsiniz.
86.Her durumu "s...tir et" diyerek rasyonalize edebilirsiniz.
87.Prenses Di'nin ölümü sizin için sadece başka bir ölüm ilanıdır.
88.Geğirmek normal bir şeydir ve hatta iyi geğiriyorsanız bu olay arkadaşlarınız tarafından saygı ile karşılanabilir.
89.Ruhsal durumunuz yüzünden seksüel bir şansı kaçırmazsınız.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on April 28, 2005, 22:57:38

90.Steven Seagal gibi büyük bir şahsı yakından anlayabilir, ona hayranlık duyabilirsiniz.
91.Normal dışı bir durum hariç estetik ameliyata ihtiyaç duymazsınız.
92.Mekanik bir dalgamatik çalışmadığında onu yumruklayıp fırlatabilir, bundan zevk alabilirsiniz.
93.Yeni ayakkabılar yüzünden büyük acılar çekmezsiniz.
94..
95.Herkesin doğum günü ya da yılbaşlarını hatırlamak zorunda değilsinizdir.
96.Birinden nefret etmek onunla seksüel bir yakınlığınızın olmasını engellemez.
97.Arkadaşlarınız asla size "Ee, değişik bir şey fark ettin mi?" teklinde tuzaklar kurmazlar.
98.Internet ve olanakları.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on May 17, 2005, 06:52:36
Hamilelik ve doğumla ilgili bilmedikleriniz:



Q.  Kocam külot yerine boxer don giyerse hamile kalma olasılığım artar  mı?



A.  Evet ama hiç bir şey giymezse daha çok şansınız  olur.







Q.  Tam olarak ne zaman hamile kaldığımı nasıl bilebilirim?



A.  Yılda bir kere sex yaparak.







Q.  En sık karşılaşılan aşerme hangisidir?



A.  Erkekler için, hamile olanın yerinde olma isteği.







Q.  Ben ve kocam çok çekiciyizdir. Eminim bebeğimiz de reklamlara çıkmak

için  yeterince güzel olacak. Bu konuyla ilgili olarak kiminle bağlantı

kurabiliriz?



A.  Terapistinizle.







Q.  Kusmalarımın hamileliğin sabah bulantılarından mı yoksa grip olduğumdan

mı  kaynaklandığını nasıl bilebilirim?



A.  Eğer gripseniz iyileşirsiniz.







Q.  Hamile kaldığımdan beri göğüslerim ve hatta ayaklarım bile büyüdü.

Hamilelikte  küçülen bir şey var mı?



A.  Evet, mesaneniz.







Q.  Hamile kaldığımdan beri kızarmış soğan halkaları olmadan yatağa giremez

oldum.  Bu aşerme normal mi?



A.  Onlarla ne yaptığınıza bağlı.







Q.  Hamileliğim ilerledikçe, yabancılar bana daha çok gülümsemeye başladı.

Neden?



A.  Çünkü onlardan daha şişmansınız.







Q.  Hamileliğin son zamanlarındaki sex, hangi şartlarda doğumu  başlatır?



A.  Eğer sex, kocanız ve başka bir kadın arasında  olursa.







Q.  Karım doğum yaparken benim bekleme odasında bulunmamın gereği var mı?



A.  "Nafaka" kelimesi size bir şey ifade etmiyorsa,  hayır.







Q.  Doğum hemoroid sebebi olabilir mi?



A.  Doğum, bahane bulmak istediğiniz herşeyin sebebi  olabilir.







Q.  Anne sütünü saklamak için en uygun yer neresidir?



A.  Göğüsleriniz.







Q.  Meme pompalarının güvenli bir alternatifi var mı?



A.  Evet, bebek dudakları.







Q.  Bir bebeğin dişli doğması ne anlama gelir?



A.  Bebeğin annesinin bebeği emzirme ile ilgili planlarını tekrar gözden

geçirmek  isteyebileceği anlamına.







Q.  Bebeği sütten ne zaman kesmek gerekir?



A.  Dişleri çıkmaya başladığında.







Q.  Kavrama refleksi nedir?



A.  Taze annenin memelerini gören taze babanın  reaksiyonudur.







Q.  Bir anne emzirirken hamile kalabilir mi?



A.  Evet ama, önce bebeği memeden ayırıp uykuya yatırırsanız işiniz daha

kolay  olur.







Q.  Atılan çocuk bezlerine ne oluyor?



A.  Kimyasal bir savaş durumunda kullanılmak üzere Orta Batı'da bir siloda

toplanıyorlar.







Q.  Kolik ağrıları nedir?



A.  Taze anne-babaya doğum kontrolunu hatırlatan şey.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on May 18, 2005, 08:59:33
TÜRK HASTALIKLARI

>>

>>Kardan adama tekme atma veya bozmaya calisma hastaligi,

>>02-Yeni atilmis bir betona basma ve isim yazma hastaligi,

>>03-Gazete ve dergilerdeki resimlere sakal, biyik ve gözlük yapma

hastaligi,

>>04-En iyi arabayi ben kullaniyorum zannetme hastaligi,

>>05-Kar topunun içine buz koyma hastaligi,

>>06-Cep telefonu kullaniminin yasak oldugu ortamlarda illede

görüsme yapma hastaligi,

>>07-Belediyenin duraklara koydugu saatlerin yelkovan ve akrebini

>>sökme hastaligi,

>>08-Kumsalda Deve güresi yapma hastaligi,

>>09-Sahin marka arabayi, Dogan görünümlü yapma hastaligi,

>>10-Agaçlara ve parktaki banklara kalp ve isim bas harfi kazima

>>hastaligi,

>>11-Derslerini çalisip sinifini geçenleri inek sanma hastaligi,

>>12-Meslegimizdeki ünvanimizi Ingilizce olarak söyleme hastaligi,

13-Tiki olan insanlarin tikleri ile ugrasma hastaligi,

>>14-Iskambil kagitlarindan kule yapan birinin kulesini bozmaya

>>çalisma hastaligi,

>>15-Cep telefonu ile bagira bagira konusma hastaligi,

>>16-Reklam için duvarlara veya panolara yapistirilan afisleri

yirtma hastaligi,

>>17-Tuvalet duvarlarini defter sanma hastaligi,

>>18-Otobüs duraklarina "Atesli sevisirim beni ara" yazma hastaligi,

19-Trafikte bizi geçen bir araçi mutlaka yakalayip onu geçmeyi ilke sayma

hastaligi,

>>20-Sinyal verir vermez serit degistirip, kazaya sebebiyet

>>verdigimizde sinyal verdik görmüyonmu deme hastaligi,

>>21-Ara yollardan ana yola çikacak araca yol vermeme hastaligi,

>>22-Ünlü birini gördügümüzde ona el sallama hastaligi,

>>23-Ünlü birini gördügümüzde onunla fotoraf çektirip çok samimiyiz

havasi verme hastaligi,

>>24-Yasamadigimiz bir seyi yasamis gibi anlatip ona kendimizi

>>inandirma hastaligi,

>>25-Otobüs duraga yanastiginda illede ön kapidan inmeye çalisma

>>hastaligi,

>>26-Otobüs koltuklarini yirtma ve üzerlerine acayip acayip yazilar

yazma hastaligi,

>>27-Minibüs soföriyseniz begenmeseniz bile mutlaka kral fm dinleme

hastaligi,

>>28-Trafikte kirmizi isikta dururken, yesil isik yanar yanmaz

kornaya basma hastaligi,

>>29-Trafikte kirmizi isikta dururken burun karistirma hastaligi,

>>30-Kimsenin herhangi bir konu hakkinda bilgisi olmadigini

>>anladigimiz anda o konu hakkinda atip tutma hastaligi,

>>31-Elektrik,su,dogalgaz,vergi,trafik cezasi vb.. faturalari son

>>gününde ödeme hastaligi,

>>32-Kar yagdiginda eve bolca ekmek alma hastaligi,

>>33-Grup halinde bir meydana konan güvercinlerin üzerine kosup

onlari kaçirmaya çalisma hastaligi,

>>34-Evli olanlarin bekarlara sakin ha evlenme demesi hastaligi,

>>35-Ayni filme giden insanlarin filmden çiktiktan sonra filmi

>>birbirlerine anlatmalari hastaligi,

>>36-18 yasina geldigi gün bara gitme hastaligi,

>>37-Eline silah geçen birinin hemen o silahla saka yapma ihtiyaci

duymasi hastaligi,

>>38-Arabayla yolda giderken tanidik birini görünce arabayi sakadan

onun üzerine dogru sürme hastaligi,

>>39-Takim elbise giyince elini cebe sokma hastaligi,

>>40-Tuttugu takim galip gelince havaya silah sikma hastaligi,

>>41-Meslek arkadaslarina mesleki sakalar yapma hastaligi

>>

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on May 20, 2005, 16:40:33

YORUMSUZZZ


 


 


 


İşte bu hit!



 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ARSLAN TUREGUN on May 20, 2005, 17:12:57
eneee!

benim akrabalar :p
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on May 20, 2005, 17:56:00
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on May 20, 2005, 21:58:22
Yaşlı bir kadın kedi maması almak için markete gider. Üç kutu alıp kasaya götürür. Kasadaki kız ;" Üzgünüm bayan ama bunları alabilmeniz için kediniz olduğunu kanıtlamanız gerekir. Bir çok yaşlı insan bunları kendileri yemek için aldıklarından kediniz olduğuna inanmadan size bunları satma yetkimiz yok." der. Bunun üzerine yaşlı bayan eve gidip kedisini alır ve markete getirir. Market bunun üzerine kadına kedi mamasını satar. Ertesi gün yine yaşlı kadın üç kutu köpek maması almaya kalkar. Kasiyer yine kadından köpeği olduğuna dair bir kanıt ister. Çünkü yaşlı insanlar bazen de köpek maması yemektedirler. Bunun üzerine kadın yine evine döner köpeğini alıp markete gelir ve mamaları alır. Ertesi gün yine yaşlı bayan markete gelir bu sefer elinde bir kutu vardır. Kasiyere gider ve elini içine sokmasını söyler. Kasiyer korkarak; " Hayır, içinde beni ısıracak bir yılan olabilir." Yaşlı kadın;" İnanın, kutunun içinde size zarar verebilecek hiç bişi yok. Lütfen elinizi kutunun içine sokun.". Bunun üzerine kasiyer elini kutuya sokar ve sonra elini koklayarak ; "Bu şey sanki mok gibi kokuyo." der Yaşlı kadın devam eder;" Evet ööle. Şimdi lütfen üç rulo tuvalet kağıdı alabilir miyim?"
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on May 20, 2005, 22:00:41
Patron ve sekreter
Soguk ve karli bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir isadami ve sekreteri arabalarini terketmek zorunda kalirlar ve uzun bir yuruyusten sonra usumus ve islanmis durumdayken bir kulube bulurlar.Kulubede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir suru battaniye bulunmaktadir Geceyi gecirmeye hazirlanirlar ve isadami bir centilmen olarak,yatagi sekreterine verir, "Ben yerde uyku tulumunda uyurum" der. Sekreter yatagina yatar,adam uyku tulumunun icine girerek fermuari ceker. Bir sure sonra tam uyumak uzereyken, sekreterinin sesini duyar; "Efendim, ben cok usuyorum." Adam fermuari acar, uyku tulumundan cikar,bir battaniye alip kadinin uzerine orter, tekrar uyku tulumuna girer,tam uyumak uzereyken yine sekreterinin sesini duyar;"Efendim, ben hala cok usuyorum." Adam yine fermuari indirir,tulumdan cikar, bir battaniye daha alip kadinin ustune orter, uyku tulumuna girerek fermuari ceker. Tam uykuya dalacagi sirada yine duyar; "Ben yine coooook usuyorum". Adam yattigi yerden; "Bir fikrim var." der, "Burasi issiz bir yer. Neler oldugunu kimse goremez,istersen evliymisiz gibi davranabiliriz." Genc kadin kikirdar;"Tamam, bana gore hava hos." Adam yattigi yerden avazi ciktigi kadar bagirir;"OYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANIYEYI KENDIN AL!!!!!"
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: VOLKAN AKKOYUN on May 21, 2005, 07:49:37
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on May 21, 2005, 16:46:19

Daha evvel forum'da yazıldımı bilmiyorum ama hoşuma gitti paylaşmak istedim.


 


Yolcu: Diyarbakır kaç para?
THY: 58 milyon 500 bin, indirim belgeniz varsa 32 milyon.
Yolcu: İndirim belgesi kaç para?

Yolcu: Trabzon'dan İstanbul'a kaç saat acaba? ,
THY: Beklemeye alan görevli 'Bir saniye efendim...'
Yolcu: Sağolun iyi akşamlar.

Yolcu: Kars'a yer var mı?
THY: Maalesef yok efendim.
Yolcu: Arada bir yerde falan yok mu, askeriz de.
THY: İndirim belgeniz var mı?
Yolcu: Var komutanım.

Diyarbakır'dan arayan yolcu: İyi günler abi, ben İstanbul'a uçacağım da, pasaport lazım mıydı!
THY: Yolcunun adı lütfen.
Yolcu: Duygu. Ama yolcu benim ve erkeğim!
THY: Uçak akşam beşte efendim.
Yolcu: Doksan beşte mi, çok geç yahu.

Yolcu: İyi akşamlar, Lufthansa'nın uçağı indi mi?
THY: Onların uçağını biz göremiyoruz .
Yolcu: Nasıl göremezsiniz, orası THY değil mi?

Yolcu: İyi akşamlar, Ağrı'ya yer var mı?
THY: Yer yok, dolu efendim.
Yolcu: Acil gitmem lazım, firardayım da.

Kuşkucu bir bayan: Affedersiniz eşim Londra'ya uçuyor, yanındaki arkadaşının adı dilimin ucunda ama hatırlayamıyorum, siz bir bakıp söyler misiniz bilgisayardan?
THY: Yolcu hakkında bilgi veremeyiz efendim.
Bayan: Şey, bari yanındakinin bay mı bayan mı olduğunu söyleseniz, benim için çok önemli.

Terminalde yolcuyu uçağa götüren otobüsü gören Trabzon yolcusu, 'Ula, ben uçak parası verdim, otobüsle gitmem!

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on May 21, 2005, 17:22:10

Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir
tetikçi buldu.


seçtiği adam sağır ve dilsizdi.Çünkü baba, bu
tetikçi yakalanırsa polise fazla


bir sey anlatması mümkün olamaz, diye
düsünüyordu.


Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti
ve tetikçiyi


odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen
tercüman buldular.



Tercüman işaretle sordu:



Para nerede?" Sağır dilsiz işaretle yanıt
verdi:



Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok.
Neden bahsettiğinizi anlamıyorum."



Tercüman tercüme etti:


Neden bahsettiginizi anlamıyormuş."


Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır
dilsizin beynine dayadı:


şimdi sor bakalım, para nerede."


Tercüman işaretle sordu:


Para nerede?" Sağır-dilsiz kan ter içinde
işaretle yanıt verdi: -


şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin
olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda yüz bin dolar var.



Ne söyledi? dedi Baba.


Tercüman yanıtladı:


Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi
anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz döt istermiş.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on May 24, 2005, 08:42:00
Adamın biri arkadaşına derdini anlatmaya başlamış.

>

>Sabahları uykumdan hep daha yorgun kalkıyorum uykumdan bir şey

>anlamıyorum."

>

>"Nasıl oluyor bu?"

>

>"Yastığa yatar yatmaz geçiyorum direksiyonun başına. Tırı sürüyorum

>Zeytinburnu'na, tek başıma yüklüyorum. Sonra da Sofya ya kadar gidip

>orada yine ben boşaltıyorum. Tam tır boşalıyor ben uyanıyorum.

>Haliyle çok yorgun oluyorum bu böyle 3 aydır her gece devam ediyor."

>

>Arkadaşı onu bir tanıdık doktora yollar adam doktorada derdini

>anlattıktan sonra doktor ona "gece yatıp tırı kullanmaya

>başladığında Florya benzinliğe gel ben orada herşeyi halledeceğim"

>der.

>

>Akşam adam uykuya dalar yine tırı kullanmaya başlar bu sırada

>doktorun söyledikleri aklına gelir ve benzinliğe gider gerçekten de

>doktor oradadır.Yanına yanaşır ve doktor ona:

>

>"Bundan sonra tır benim der adamı aşağı indirir kendi direksiyona

>geçer ve oradan uzaklaşır. Adam uyanır artık bu dert ten kurtulmuş

>ve mutludur. Derken bir gün yolda o başka bir arkadaşına rastlar

>perişan bir haldedir arkadaşı:

>

>"Hayırdır neyin var?"

>

>"Sorma uyku problemim var" demiş ve anlatmaya başlamış.

>

>"Yastığa yatar yatmaz etrafımı güzeller kaplıyor bir onunla

>sevişiyorum bir bununla sabaha kadar belki on kızla sevişiyorum

>uyandığımda da yorgun uyanıyorum" demiş.

>

>Öbür adam "Benimde senin ki gibi bir problemim vardı şu doktora git

>derdini anlat beni kurtardı seni de kurtaracaktır" demiş ve

>ayrılmışlar.

>

>Bir kaç hafta sonra adam yine aynı arkadaşını görmüş ama bu sefer

>daha da perişanmış adam.

>

>"Rahatsızlığın geçmedi mi?"

>

>"Hayır daha da fazlalaştı."

>

>"O doktora gitmedin mi?"

>

>"Bırak o şerefsizi yahu!"

>

>"Ne oldu anlatsana..."

>

>"Doktora gittim derdimi anlattım. Dediklerini yaptım. Adam

>aldı kızları benden, verdi altıma bir tır. Her gece Zeytinburnu-

>Sofya yapmaktan anam ağlıyor."

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on May 24, 2005, 08:48:15
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CUNEYT YETGIN on May 24, 2005, 13:31:26
Azrail....

Huzurevinde arka arkaya gelen ölümlerden moralleri bozuk üç arkadaş
aralarında dertleşiyorlarmış..
Biri "Azrail'i kandırmak lazım.." demiş.. Öbürleri nasıl, diye
sorunca tezini açıklamış..
"Bu Azrail can almaya geliyor ya! Onunla göz göze geldiğimizde
bebek taklidi yapalım.. Bunların yaşı küçük, bir yanlışlık olmalı
der, çekip gider.."
Yaşlılığa ikinci çocukluk demeleri boşuna değil. Bu çocukça fikir
diğerlerinin de aklına yatmış.. Başlarına kötüsü geldiğinde ne
yapacaklarını birbirlerine belletmişler..
Aradan zaman geçmiş.. Bir gece Azrail, aynı odayı paylaşan üç
kafadarı gece yarısı ziyaret edivermiş..
Orağını yere tak tak tak diye vurduğunda kafadarların üçünün birden
gözleri açılmış..
Bakmışlar ki Azrail hazır.. Birinden birini, belki de üçünü
götürecek.. Hemen belirledikleri A plânını uygulamaya geçmişler..
Üçü birden bebek taklidi yapmaya başlamış..
Biri "Aguuu.." sesleri çıkarırken öbürü parmak emiyor, üçüncüsü de
"Mama.. Mama.." sesi çıkarıyor.. Azrail bir süre seyretmiş
hallerini.. Sonra elini gülerek başına vurmaya başlamış:

"HADİ BAKALIM ATTAA  GİDİYORUZ :)) "
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on May 28, 2005, 11:48:13
 Gazeteci sormuş:

  Ülkenizde 4 kişilik bir aile ne kadar gelirle rahat bir hayat sürebilir?

  Siz onlara ne kadar ödüyorsunuz?



 Almanya başbakanı : Almanyada 4 kişilik bir aile

 5000 euro ile rahat bir

 yaşam sürebilir, biz onlara 6500 euro ödüyoruz. Geri

 kalan 1500 euro'yu ne yaparlar bilmiyorum.



 İngiltere başbakanı : İngiltere'de aynı aile 4000

 pound ile rahat yaşar, biz 5000 veriyoruz. Artan 1000

 pound nereye gidiyor bilmiyoruz.



 Türkiye başbakanı : Türkiye'de aynı ailenin açlık

 sınırı 800 YTL dir. Biz onlara 350 YTL veriyoruz.

 Geriye kalan 450 YTL yi nereden buluyorlar bizde

 hala anlamış değiliz.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: SEMIH GENCAY on May 29, 2005, 20:34:58

Adam kızına Barbie almak ister ve bir oyuncakçıya  girer


"Vitrindeki Barbie bebek kaç para? diye sorar
 
  Satıcı:
  Hangisi beyim? ve devam eder:
  Barbie spora gidiyor 19.95 usd
  Barbie alisveriş de 19.95 usd
  Barbie diskoda 19.95 usd
  Barbie hede hodo yapıyor 19.95 usd
  Barbie boşandı 265 usd.
 
  Adam şaşırır.
  Neden hepsi 19.95 de boşanmış olan 265 usd?Satıcı
  cevaplar :
 
  Çok basit Boşanmış Barbie ile birlikte; Ken'in evini, arabasını,donuna kadar her şeyini de alıyorsunuz

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: SEMIH GENCAY on May 29, 2005, 20:37:52

Çukur

Köyün birinde bir çukur varmış ve pekçok kişi içine düşüp yaralanıyormuş.
Köyün ileri gelenlerinden 3 kişi toplanmış ve çözüm aramaya başlamışlar.
 
Birincisi demiş ki:

- "Çukurun yanında bir ambülans beklasin ve düşenleri hemen hastaneye
yetiştirsin."

İkincisi:

- "Çukurun yanına hastane kuralım düşenleri yetiştirmesi vakit almaz" demiş.
 
Üçüncüsü:

- "Kafanız hiç çalışmıyor" demiş

- "Gidelim hastanenin yanında bir çukur açalım"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on June 01, 2005, 14:15:07
 > >Dostum bana bi tane Yüzüklerin Efendisinin çocuk versiyonundan verir

> misin

> > >?" Yanimdaki adam korsan VCD'ciden Harry Potter'i isterken )

> > >

> > >"SSK gözlügü yazilir. Tansiyona sekere bakilir. Kurban kesilir..."

> > >Gebze'de bir eczanenin camindan...

> > >

> > >Aksaray'da bir lastikçinin vitrininden :

> > >"Vindovslu aletle rot balansi yapiyoruz..."

> > >

> > >"Kartus ve kolonya doldurulur."

> > >Eskisehirde bir dükkanyna camyndan...

> > >

> > >"Burada adam olana, edebiyle konusana hizmet verilir..."

> > >Eminönünde bir bakkalin camindan...

> > >

> > >Izmir'deki enterasan bir kuaförün devasa afisindeki gaz verici cümle :

> > >"Bir fön neyi degistirmez ki !..."

> > >

> > >Bir kirtasiyenin camindan :

> > >"Patlayan top geldi !..."

> > >

> > >Kocaeli Hereke'de Y.Y.B.F. karsisinda kendi halinde bir bakkalin

> camindan:

> > >"Penguen Yemi bulunur !"

> > >

> > >Kadiköy çarsida yanimdan geçen bir adam yanindaki diger adama :

> > >"Abi ! Robinson'daki de eseklik aslinda, niye Cuma ile samimi oluyor ki

> > >?!..."

> > >

> > >Kadiköyde bir duvar :

> > >"Resat, lütfen buraya park yapma !..."

> > >

> > >Kas'ta Dogan görünümlü bir Sahin'in arka camindan :

> > >"The Anatolian child does not eat these feet !..."

> > >

> > >"Geçmis olsun, buraya kadar frensiz geldik !..."

> > >Ise gelmek için bindigim dolmusun söförü, son duraga geldigimizde

> > >siritarak...

> > >

> > >Yasli teyze : Evladym sagda mübarek bir yerde indirirmisin ?!...

> > >M. söförü : Az ilerde Camii var, seni orada birakayim teyze...

> > >

> > >Adana'da belediye otobüsünde ön ve arka kapida görevli 2 muavin

arasinda

> > >geçen diyalogdan :

> > >Muavin#1 : Durakta inecek var mi ?

> > >( yolculardan ses çıkmaz )

> > >Muavin#2 : Olumsuz !... (bizimkilerden biri olsaydı "mutabık" ya da "negatif" derdi herhalde. )

> > >

> > >Eskisehir'de bir belediye otobüsü :

> > >Biletçi : Arrrrka tamammm, kapat arkayi !

> > >( bir teyze arka kapiya sıkışır )

> > >Biletçi : Karı sıkıştı, aççç kapa !...

> > >

> > >Otobüs Söförü : Paso lütfen !...

> > >( ben pasoyu almak için cüzdanıma davrandıgımda... )

> > >Aynı Söför : Varsa gösterme !...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on June 07, 2005, 09:50:30
>Kadının biri kocasını 3 erkekle aldatıyormuş, her gün kocası evden

>  gidince  3 adam eve gelir ve kadınla yatarmış. Kadın yine böyle bir

günün sonunda  adamlardan birisine demis ki

>  >

>  >"Sen yarın gelirken bir tepsi dolma yaptırıp getir"; diğerine

"Sen de

>  bir  büyük kap ayran getir." demiş.Diğer adam çok fakir olduğu için

ona "Sen  de... Boş ver, sen hiç bir şey getirme"demiş. Ertesi gün gelmiş

fakat kadın  bugünün günlerden Pazar olduğunu

>  >unutmuş, eteği tutuşmaya başlamış. "Eyvaah" diyerek kocasının

yanına

>  gitmiş.

>  >"Sen bugün kahveye filan gitmeyecek misin? Ben evde temizlik

>  >yapacağım"deyip kocasını zar zor da olsa evden yollamış. Kocası

>  gittiği  gibi 3 adam da eve gelmiş. Kadın demiş ki

>  >"Siz hemen gidin. Kocam buralarda!" Tam bunu söylerken zil çalmış.

>  Kadın  "Eyvah" demiş, "geldi galiba!" Adamları sağa sola saklamış ve

kapıya  bakmaya gitmiş. Kocasını karşısında görünce "Ne oldu?" diye

sormuş. Adam da  "Yahu karnım çok acıktı. Bana dolma yapsana, canım çok

istedi"demiş Kadın  "Allah'ım bir tepsi dolma olsa da yesek!" demiş.

>  >Elinde dolma tepsisi olan adam çıkıp yanlarına gelmiş. Kadının

kocası

>  şaşırmış.

>  >"Sen kimsin yahu?!" diye sormuş. Adam sakin bir

>   şekilde "Ben Allah

>  tarafından geliyorum. Karınız dolma istedi." demiş. Ve hemen çıkıp

gitmiş kadının kocası olayın şokunu

>  >atlatamadan. "Yaa tamam da.." demiş bu sefer koca, "Bu ayransız

>  gitmez. Sen  bari bi ayran yap" Kadın büyük bir sevinçle "Allah'ım

bir damacana ayran  olsa da içsek" demiş. Ayranı getiren adam çıkıp

gelmiş.Kocası tabii çok  şaşırmış. "Sen de kimsin?" demiş. Adam da diğeri

gibi "Ben Allah tarafından  gönderildim. Karınız ayran istedi" diyerek

çıkmış gitmiş. Kocası hayretler  içinde, kendi kendine "Bizim karı ermiş

mi oldu ki?"diye söylenmiş. Kadınla  kocası yemekleri yemişler ama 3.adam

hâlâ saklanıyormuş. 1 saat geçmiş, 2  saat geçmiş. 3 saat derken, adam

dayanamayıp çıkmış yerinden. Kadının  kocası bağırmış "Ulan sen de

kimsin?!!"

>  >Adam cevap vermiş:"Ben Allah tarafından

>   gönderildim.

>  Boşları  alacağım!"

>

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on June 15, 2005, 17:57:11
Temel'in babasi vefat eder... Cenazeye gelen bir aile dostu Temel'e sorar: Nasil oldu? Cevap: 30.kattan asagiya düstü... Adam: Vah vah desene çok feci ölmüs... Temel: Yok yok öyle ölmedi... tam yere düsecekken manavin tentesine çarpip tekrar yükseldi... Adam: Vah Vaah! Daha siddetli çakildi o zaman. Temel: Yok! Karsidaki kasabin tenteden zipladi bu sefer karsi binanin çatisina... Adam: Demek çatiya çarpip öldü. Temel: Yok ya! Çatidan yuvarlanip elektrik tellerine gitti... Adam: Deme ya! Çarpildi o zaman... Temel: Yok canim teller yaylandi babami 200 metre yukari firlatti. Adam: 200 metreden yere çakildi öyle mi? Yazik... Temel: Yok ya yine en bastaki bakkalin tenteye... Adam: Orda mi öldü? Temel: Yooo... Ordanda yine kasaba... En sonunda bunalan adam Temel'e bagirarak sordu: Ulan nasil öldü bu adam? Temel: "Baktik durmuyo... Vurduk!"
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on June 21, 2005, 06:59:51
Kompozisyon ödevi:

Aşağıdaki konulara kısa ve etkili bir şekilde değinen bir yazı

yazın....



1. Din



2. Cinsellik



3. Gizem



10 alan ödev:



"Allahim! Hamileyim. Acaba kimden ?

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on June 24, 2005, 15:24:53
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on June 25, 2005, 07:34:13
İnanılmaz tüyolar kapılabilecek değerli bir eserdir

aşağıdaki, masaüstü kitabı olarak saklayın.



ERKEK AĞZINDAN BASİT YEMEKLER



Domatesli Biberli Yumurta



Büyükçe bir tavaya yağ domates ve biber koyup bi

sigara yakıyoruz. Sigaranın külü yere düşmek üzereyse

yumurtaları eklemenin zamanı gelmiş demektir.

Yumurtaları kırıp sigaramızı bitiriyoruz.



Pişmiştir herhalde ocağın altını kapatıyoruz.



Biberli Domatesli Yumurta



Her gün domatesli biberli yumurta yemekten

sıkıldığımızda yapabileceğimiz bu enfes yemek tıpkı

biberli

yumurtalı domates gibi pişiriliyor.







Makarna



Bir tencere dolusu sıcak suya makarna poşetini

boşaltıp maç izlemeye başlıyoruz. ilk yarının

ortalarına doğru kalkıp

altını kapatıyoruz. Tencerenin içinden seçtiğimiz

makarnayı fayansa fırlatıyoruz.



Yapışırsa pismiş demektir. Devre arasında hala içinde

su kaldıysa tencerenin kapağını kapatıp lavabodaki en

kirli

tabağın üzerine doğru dökuyoruz.. (o zaman hem tabak

temizleniyor hem de makarnalar çatalla yenebiliyor)

Üzerine ketcap sıkıp yiyoruz.



Not: Fayansa fırlattığınız makarnayı bi ara oradan

alın. Sayıca fazlalaştıklarinda bazen hangisini

fırlattığınız karışıyor.







Tuzlu Makarna



Yapılışı aynı makarnaya benziyor. Tek farkı bu kez

makarnaları suya atmadan önce, elimizi tavlada zar

tutacak gibi

şekillendirip, bir tutam tuz koymayı akıl ediyoruz ..

Öyle daha güzel oluyor.







Pilav



Pilav aslında basit bir yemek değil. Aranan kriterler

var. Tuzlu  yumuşak ve tane tane olması gerekiyor.

Sonuncusu

kolay. Pirinçleri tek tek pişirdiğinizde tane tane

oluyorlar ama uzun sürüyor. Maharet hepsini bir arada

pişirebilmekte; ama çok da sorun

etmeyin. Nasıl olsa içine yoğurt koyup bulamaç haline

getirdiğimizde hepsi birbirine yapışıyor. Kısaca yağ

koyup uzerine pirinç

ekliyorsunuz. Sonra da su ve tuz koyup

pişiriyorsunuz.. Hem bunu makarna gibi süzmeye de

gerek yok.







Patates Kızartması



En kolay işlerden biri. Patatesleri soyup, parmak

gibi kesiyorsunuz ve kızgın yağa atıyorsunuz. Tek

yapmanız gereken altını zamanında kapatmanız. Yoksa

tencere alev alabiliyor. Bu yüzden sadece tv'de pembe

dizi varken yapın. Bir de diğer

yemeklerin aksine bunu tencereden yiyemiyoruz.

Mutlaka tabağa koymak gerekiyor. Onun dışında çok

kolay.









Orta Zorluktaki Yemekler







Hazır Pizza



Pizzamızı fırınımıza atıp pişmesini bekliyoruz daha

sonra fırından çıkarıp yanık yerlerini bıçakla

kazıyoruz. Dikkat

edilmesi gereken tek sey kazırken üzerindeki

malzemeleri mutfak tezgahına yapıştırmamak.







Hazır Köfte



Bu da nispeten zor bir yemek. Bir miktar sıvı yağı

teflon tavaya  koyup köfteleri içine diziyoruz.

Köfteler tavayla

aynı renk olmadan altını kapatmak gerekiyor. O yüzden

başında beklemek lazım.







  Zor Yemekler







Konserve Türlü



Bir miktar yağ ve salçayı tencereye koyup konservenin

içindekileri  döküp üzerine su koyuyoruz. Pişmesi çok uzun

sürüyor. O sebeple başında beklemiyoruz. Gidip tv

izliyoruz. Her seferinde yandıkları için henüz tadına

bakamadim ama konservenin

üzerindeki resme bakılırsa güzel bi şeye benziyor.







Tavuk



Yapılısı makarna gibi. Sıcak suyun içine atıyoruz

arada pişip pişmediğine bakmak için hayvanın kaba

etine çatal

saplıyoruz. Bu yemek piştikten bir iki gün sonra

üzeri jelibon gibi oluyor. Bu yüzden pişirirken isteğe

bağlı olarak bolca toz

şeker eklenebilir.







Ultra Zor Yemekler







Kıymalı Bamya



Konserve türlüye benziyor ama içine daha önceden

kavrulmuş kıyma konulmalı. Kıyma kavurmak çok zor ve

zahmetli bir

iş. Bu yüzden makarna pişirmeyi öneriyorum.







Püf Noktaları







Yemekleri daima tencerenin içinden yiyin.Böylelikle

tabak kirletmemiş olursunuz.





 Asla sade pilav yapmayın. Domatesli pilav

yaptığınızda altını tuttursanız bile renginden

anlaşılmaz.







Mutlaka soğanlı bir yemek yapacaksanız asla soğana

dokunmayın. Özellikle rendelediğinizde elleriniz cok

kötü

kokuyor. Bunun yerine soğana ekmek tahtasıyla beş

altı kez vurmayı deneyin, aynı işi görür.





Patates kızartacaksanız soyduğunuz patatesleri asla

yıkamayın. Kızgın yağa attığınızda çok kötü

patlıyorlar.







Yemekler asla kendi başlarına hareket etmezler. Şayet

geçen ay yaptığınız tavuk kendi kendine kımıldamaya

başladıysa kurtlanmış demektir. Sakın yemeyin.







Sebzeleri pişirdikçe vitamin değerleri düşer.

Mümkün olduğunca çiğ tüketin.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on June 25, 2005, 08:57:33
40 yaşlarındaki kadın kalp krizi nedeniyle hastaneye

yatırılmıştı.Kendinden geçmis

durumdaydı. Doktorlar kurtarmak için çilgınlar gibi

uğraşıyordu..Tam bu sırada Tanrı kadına göründü.



-"Yanına geliyorum Tanrım," diye inledi kadın.



-"Hayır," diye cevap geldi yücelerden,"daha önünde 35 yıl, 2 ay, 8 gün var..."



Kadın nihayet kendine gelmişti. Doktorlar mutluydu.

Kadın daha da mutluydu. Biraz iyileşince kesenin ağzını açtı. Yüzünü gerdirdi.Liposuction yaptırdı.Göğüserini silikonla dikleşirildi.Kadının ısrarlarına dayanamayan hastane yönetimi bir kuaförün gelip saçlarını platine boyamasına izin vermişti.Artık bomba gibiydi kadın. Kendini çok iyi hissediyordu.

Hayatının kalan bölümünü mutlu bir biçimde geçirmeye hazırdı.Nihayet taburcu oldu. Dışarıya çıkıp temiz havayı içine çekti.



Taksiye binmek üzere caddenin karşısına geçerken bir ambulans çarptı kadına.

Vahimdi durumu. Derin karanlığa doğru kayarken sordu:



-"Ulu Tanrım, sen her şeyi daha iyi bilirsin, ama hani önümde daha 35 yıl vardı?"



Tanrı'nin cevap verdi:



-"Tanıyamadım.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on June 25, 2005, 09:06:16
Sevgili günlük,

Bizim imparator iyice sapıttı.



"Ülkenin etrafına duvar örün!" diye tutturdu. Yok daha neler ! Bu adam ya ülke sınırlarını bilmiyor ya da bizimle  kafa  geçiyor!

(Mö 200, Çinli bir mimar)





Sevgili günlük,

Herkes, herşey altüst oldu, güvenebildiğim tek dostum Brutus kaldı.

( Sezar )    





Sevgili günlük,

İçimden bir ses aya gidilecek, Roma bölünecek falan diyor. Hatta ikiz kuleler yıkılacak diyor, ama ben ikiz

kulelerin ne olduğunu bile bilmiyorum.    

Neyse görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler...

(1550, nostradamus)





Sevgili günlük,

Kraliçenin sponsorluğunda aylarca okyanuslarda dolandım, bula bula Hindistanı buldum. Şansımı ... seveyim Sen dünyayı dolaş geldiğin yere bak!

Ben şimdi kraliçeye ne diycem? Dalga geçmez mi benimle, "Kristof efendi Hindistanı mı buldun, biz de nereye koyduk diye onu arıyorduk tebrik ederim ! " demez mi !..

(1492, Kristof Kolomb)





Sevgili günlük,

Bir yemin ettim ki dönemem.       

(Hipokrat)





Sevgili takvim,

Yarın beni başbakan yaptılar. Ben de Ankaraya liman yaparak millete olan borcumu ödeteceğim. Ama çok yoruluyorum. Hatta yorgunluktan sürekli hasülüsas, hasülünas, hasülas, hasünilas, has...

(2001, Çiller)





Sevgili günlük,

Bu Rus hatunla takılsam duyan olur mu acep?

(1711, Baltacı)

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on June 29, 2005, 07:31:00


 Kadın yatakodasına bir dolap ısmarlamış.

 Dolabı kadının yatak odasına monte edip gitmişler.

 Evin yanından tren yolu geçiyormuş.

 Mobilya şirketinin adamları gittikten bir süre sonra, bir tren geçmiş ve

 dolap en küçük parçalarına kadar dağılmış.

 Kadın çok şaşırmış, mobilya şirketine telefon etmiş ve durumu anlatmış.

 Hemen birilerini göndermişler ve dolabı tekrar monte etmişler.

 Adamlar gittikten bir süre sonra tekrar bir tren geçmiş ve dolap yine

 dağılmış.

 Kadın bu sefer çok kızmış ve genel müdürle konuşmak istediğini söylemiş,

 telefonda.

 Genel Müdür kadını dinledikten sonra, "Hanımefendi bu inanılmaz bir şey,

 durumu incelemek için bizzat ben geliyorum" demiş.Genel müdür kadının

evine

 vardığında durumu incelemiş, kendi elleriyle dolabı tekrar monte etmiş ve

 "Bu sefer bir trenin geçmesini bekleyeceğim hanımefendi, üstelik dolabın

 içine girip öyle bekleyeceğim.

 Sorunun ne olduğunu kendi gözlerimle görmek istiyorum" demiş.

 Ve dolabın içerisine girip beklemeye başlamış.

 Genel müdür dolabın içinde beklerken,kapı açılmış ve kadının kocası eve

 gelmiş.

 Adam zaten çok sinirliymiş, yatak odasına girip dolabı görünce daha da

 sinirlenmiş.

 Karısına, "Bu dolap ta nerden çıktı" diye bağırarak dolabın kapısını

açmış.



 Genel müdürü görünce dahada sinirlenmiş ve kızgınlıkla

 "Sen de kimsin" diye bağırmış.

 Genel müdür, iri yarı adama şöyle bir bakmış ve :

 "Şimdi, tren bekliyorum deseeem... inanmazsın"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on July 01, 2005, 10:14:16

Quote from: alfakappa
İnanılmaz tüyolar kapılabilecek değerli bir eserdir
aşağıdaki, masaüstü kitabı olarak saklayın.

ERKEK AĞZINDAN BASİT YEMEKLER

Domatesli Biberli Yumurta

Büyükçe bir tavaya yağ domates ve biber koyup bi
sigara yakıyoruz. Sigaranın külü yere düşmek üzereyse
yumurtaları eklemenin zamanı gelmiş demektir.
Yumurtaları kırıp sigaramızı bitiriyoruz.

Pişmiştir herhalde ocağın altını kapatıyoruz.

Biberli Domatesli Yumurta

Her gün domatesli biberli yumurta yemekten
sıkıldığımızda yapabileceğimiz bu enfes yemek tıpkı
biberli
yumurtalı domates gibi pişiriliyor.



Makarna

Bir tencere dolusu sıcak suya makarna poşetini
boşaltıp maç izlemeye başlıyoruz. ilk yarının
ortalarına doğru kalkıp
altını kapatıyoruz. Tencerenin içinden seçtiğimiz
makarnayı fayansa fırlatıyoruz.

Yapışırsa pismiş demektir. Devre arasında hala içinde
su kaldıysa tencerenin kapağını kapatıp lavabodaki en
kirli
tabağın üzerine doğru dökuyoruz.. (o zaman hem tabak
temizleniyor hem de makarnalar çatalla yenebiliyor)
Üzerine ketcap sıkıp yiyoruz.

Not: Fayansa fırlattığınız makarnayı bi ara oradan
alın. Sayıca fazlalaştıklarinda bazen hangisini
fırlattığınız karışıyor.



Tuzlu Makarna

Yapılışı aynı makarnaya benziyor. Tek farkı bu kez
makarnaları suya atmadan önce, elimizi tavlada zar
tutacak gibi
şekillendirip, bir tutam tuz koymayı akıl ediyoruz ..
Öyle daha güzel oluyor.



Pilav

Pilav aslında basit bir yemek değil. Aranan kriterler
var. Tuzlu yumuşak ve tane tane olması gerekiyor.
Sonuncusu
kolay. Pirinçleri tek tek pişirdiğinizde tane tane
oluyorlar ama uzun sürüyor. Maharet hepsini bir arada
pişirebilmekte; ama çok da sorun
etmeyin. Nasıl olsa içine yoğurt koyup bulamaç haline
getirdiğimizde hepsi birbirine yapışıyor. Kısaca yağ
koyup uzerine pirinç
ekliyorsunuz. Sonra da su ve tuz koyup
pişiriyorsunuz.. Hem bunu makarna gibi süzmeye de
gerek yok.



Patates Kızartması

En kolay işlerden biri. Patatesleri soyup, parmak
gibi kesiyorsunuz ve kızgın yağa atıyorsunuz. Tek
yapmanız gereken altını zamanında kapatmanız. Yoksa
tencere alev alabiliyor. Bu yüzden sadece tv'de pembe
dizi varken yapın. Bir de diğer
yemeklerin aksine bunu tencereden yiyemiyoruz.
Mutlaka tabağa koymak gerekiyor. Onun dışında çok
kolay.




Orta Zorluktaki Yemekler



Hazır Pizza

Pizzamızı fırınımıza atıp pişmesini bekliyoruz daha
sonra fırından çıkarıp yanık yerlerini bıçakla
kazıyoruz. Dikkat
edilmesi gereken tek sey kazırken üzerindeki
malzemeleri mutfak tezgahına yapıştırmamak.



Hazır Köfte

Bu da nispeten zor bir yemek. Bir miktar sıvı yağı
teflon tavaya koyup köfteleri içine diziyoruz.
Köfteler tavayla
aynı renk olmadan altını kapatmak gerekiyor. O yüzden
başında beklemek lazım.



Zor Yemekler



Konserve Türlü

Bir miktar yağ ve salçayı tencereye koyup konservenin
içindekileri döküp üzerine su koyuyoruz. Pişmesi çok uzun
sürüyor. O sebeple başında beklemiyoruz. Gidip tv
izliyoruz. Her seferinde yandıkları için henüz tadına
bakamadim ama konservenin
üzerindeki resme bakılırsa güzel bi şeye benziyor.



Tavuk

Yapılısı makarna gibi. Sıcak suyun içine atıyoruz
arada pişip pişmediğine bakmak için hayvanın kaba
etine çatal
saplıyoruz. Bu yemek piştikten bir iki gün sonra
üzeri jelibon gibi oluyor. Bu yüzden pişirirken isteğe
bağlı olarak bolca toz
şeker eklenebilir.



Ultra Zor Yemekler



Kıymalı Bamya

Konserve türlüye benziyor ama içine daha önceden
kavrulmuş kıyma konulmalı. Kıyma kavurmak çok zor ve
zahmetli bir
iş. Bu yüzden makarna pişirmeyi öneriyorum.



Püf Noktaları



Yemekleri daima tencerenin içinden yiyin.Böylelikle
tabak kirletmemiş olursunuz.


Asla sade pilav yapmayın. Domatesli pilav
yaptığınızda altını tuttursanız bile renginden
anlaşılmaz.



Mutlaka soğanlı bir yemek yapacaksanız asla soğana
dokunmayın. Özellikle rendelediğinizde elleriniz cok
kötü
kokuyor. Bunun yerine soğana ekmek tahtasıyla beş
altı kez vurmayı deneyin, aynı işi görür.


Patates kızartacaksanız soyduğunuz patatesleri asla
yıkamayın. Kızgın yağa attığınızda çok kötü
patlıyorlar.



Yemekler asla kendi başlarına hareket etmezler. Şayet
geçen ay yaptığınız tavuk kendi kendine kımıldamaya
başladıysa kurtlanmış demektir. Sakın yemeyin.



Sebzeleri pişirdikçe vitamin değerleri düşer.
Mümkün olduğunca çiğ tüketin.


 


 


·Karpuz tabaga koyulmamasi gereken bir meyvedir. Ikiye ayirip ortasindan kasikla yiyebilirsiniz.

·Tencere kapagi en mukemmel tabaktir.

·Buzdolabinin sebzelik olarak adlandirilan kismi yemeyi dusunmediginiz seylerin saklanmasi icin idealdir. Bu bolume konan seyler nasil olsa bir sure sonra unutulur.

·Sebzeligin kapagini sikikapatirsaniz curuyen seylerin kokusu dolaba daha az yayilir.

·Spagetti pakedini acmak icin pakedi ortasindan sikica kavrayin ve altini tum gucunuzle fayansa vurun. Pakedin ust tarafi yirtilacaktir. Belki bu islem sirasinda makarna unufak olabilir ama risk almaya deger. Ozellikle misafirlerin yaninda yaparsaniz tavsiye ediyorum. Oyle daha guzel, bu size cok maco bir hava verir.

·Sagda solda kulagima caliniyordu. Mutfak robotu denen bisey varmis. Birden icimi bir heyecan kapladi. Ulan madem bu isin robotu var ben niye kosturuyorum yillardir diye sinirlendim. Hemen gidip aldim bi tane. Eve gelip kutusundan cikardigimda itiraf etmeliyim ki hayal kirikligina ugradim biraz. Ben acikcasi ufo gibi bisey bekliyodum, bu bildigimiz tencerenin plastigi. Icindede vantilator gibi bisey var. Bununla birlikte bi
ton plastik zimbirti daha cikti icinden ama bi ise yarayacaklarini sanmiyorum.
Neyse fisini taktim denemek icin bi tane sogan attim icine. Bakalim ne yapacak diye bekledim. Kabuklarini bile soyamadi essogluesek. Paramparca etti birakti. Sinirlendim attim bi kenara yazdan beri duruyo orda. Bir ara yikayip o vantilator gibi olan seyi bilgisayarima takmayi dusunuyorum. Belki fan olarak is gorur. Onun disinda tamamen para tuzagi. Ilerde cikarsa mutfak androidi almayi dusunuyorum.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on July 02, 2005, 18:55:50
Temel Londra'ya uçakla seyahat ediyormuş. Uçakta herşey normal iken birden pilotun sesi duyulmuş: "Sayın yolcular, uçağımızdaki 4 motordan bir tanesi bozuldu, ama biz 3 motorla rahat iniş yapabiliriz" Neyse rahatlar herkes. 15 dakika sonra bir anons daha: "Sayın yolcular maalesef 1 motorumuz daha bozuldu ama biz 2 motorla inişi yapacağız" Herkes rahat ama bir anons daha gelmesinden korkmaktadır. 20 dakika sonra bir anons daha gelir: "Sayın yolcularımız 2 motordan biri daha bozuldu ama biz en iyisiyiz ve 1 motorla inişi size garanti ediyoruz" Herkes ohh çeker rahatlar. Temel ise panik içinde: "Uyy bu motorda bozulursa havada kalacağuz"
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on July 04, 2005, 13:47:57
Bir sanayi sirketinin genel müdürü ve ayni zamanda bir kültür vakfinca

kurulan senfoni orkestrasinin Yönetim Kurulu Baskani, o ayin konseri olan

Schubert' in "Bitmemis Senfonisi"ne gidemediginden, yerine sirketin

verimlilik uzmanini gönderir. Ertesi hafta verimlilik uzmanindan, söyle bir

mail alir:





Sayin Genel Müdürüm,

Dört obuaci konserin önemli bir zaman diliminde bos oturmuslardir.

Bunlarin sayisi azaltilmali ve digerlerinin konsere daha çok katkisi

saglanmalidir. Oniki kemanci ayni anda, ayni hareketi yapmakta, ayni

notalari seslendirmektedirler. Burada da personel tasarrufu yapilmalidir.

Özellikle onaltilik notalarin çalinmasi oldukça gereksizdir. Çünkü

izleyiciler, sekizlik notalarla onaltilik notalar arasindaki farki anlar

görünmemektedir. Dolayisiyla sekizlik notalarla eser icra edilmeli; yüksek

ücretli keman ustalari yerine stajyer kullanilarak masraf düsürülmelidir.

Yayli sazlarla islenen pasajlarin nefesli sazlarla tekrarinin yolaçtigi

gereksiz duplikasyonlar önlenebilir; böylece iki saatlik konser yirmi

dakikaya iner. Eger Schubert bütün bunlari dikkate almis olsaydi, "Bitmemis

Senfoni" bitmis olurdu !!!

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on July 05, 2005, 08:49:40




Öğretmen öğrencilere sırasıyla babalarının ne iş yaptığını

sormuş. Avukat, doktor, hakim, memur derken sıra sessiz ve sıkılgan bir

çocuk olan küçük David'e gelmiş. Öğretmen ona da babasının ne iş

yaptığını sormuş. David anlatmaya başlamış:



- Babam bir gay, barda striptizci olarak çalışıyor. Herkesin önünde

çırılçıplak soyunuyor. Eğer çok iyi bahşiş veren birileri olursa

onlarla birlikte geceleri evlerine gidiyor.



Öğetmenin rengi atmış. Diğer çocuklara oyalanmaları için bir görev

verip David'i bir kenara çekmiş:



David, baban gerçekten bu işi mi yapıyor?



-Hayır öğretmenim, babam aslında Bush için çalışıyor ama bütün

sınıfın önünde söylemeye utandım.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HASMET GUNGOR on July 05, 2005, 21:04:16
KANADADA 1 TÜRKÜN GÜNLÜGÜ 

   Sevgili Günlük
   12 Agustos
   Kanada'daki yeni evime tasindim.Çok heyecanliyim.Burasi çok
   güzel.Daglarin manzarasi muhtesem.Onlarin karlarla kapli
   halini görebilmek için sabrimi zorluyorum.

   14 Ekim
   Kanada dünyanin en güzel yeri.Yapraklar kirmizi ve turuncunun
tonlarina
   dönmeye basladi.Bir atla kir gezintisi yaptim ve bir kaç geyik
gördüm.Çok
   güzeldiler.Muhtemelen yeryüzündeki en harika hayvanlar.
   Burasi cennet olmali.Burayi çok seviyorum

   11 Kasim
   Geyik avlama sezonu kisa bir süre sonra basliyor.Böyle harika
hayvanlari

   oldürmeyi nasil olurda isterler anlamiyorum.Umarim yakinda kar yagisi
   baslar.
   Burayi seviyorum.

   2 Aralik
   Dün gece kar yagdi.Heryerin beyaz bir örtü ile kaplanisini seyretmek
için
   gece kalktim.Tipki karpostal gibi.
   Disari çiktik merdivenlerdeki ve garajin önündeki karlari kürekle
   temizledik. Kartopu oynadik(ben kazandim).Kar temizleme makinasi
  (belediye'nin)gelince,garajin önündeki karlari tekrar temizlemek
zorunda
   kaldik.Harika bir yer.Kanada'yi seviyorum.

   12 Aralik
   Dün gece biraz daha kar yagdi. Kar temizleme makinasi ile garajin
   önündeki karlari tekrar temizledik.
   Burayi seviyorum.

   19 Aralik
   Dün gece biraz daha kar yagdi.Ise gitmek için garajdan
çikamadim.Burasi
   çok güzel bir yer fakat kürekle kar temizlemekten yoruldum.
   Kar temizleme makinesina Lanet olsun!

   22 Aralik.
   Bu beyaz boktan dün gece biraz daha yagdi.Kürekle kar atmaktan
ellerim su
   topladi ve belim agrimaya basladi. Kar temizleme makinasinin ben
garajin

   önünü kürekle temizleyene kadar yolun kösesinde gizlendigini
düsünüyorum.
   Pezevenk...

   25 Aralik
   S....ttigimin yilbasisi.Yine yagdi.Eger kar temizleme makinasini
kullanan
   pezevengi bir elime geçirirsem yemin ederim o pustu
gebertecem.Yollardaki
   lanet buzlari eritmek için neden daha fazla tuz kullanmadigini
   anlamiyorum.

   27 Aralik
   Allahin belasi dün gece yine yagdi.Kar temizleme makinasinin en son
   gelisinden beri 3 gündür karlari kürekle atamadigim için eve
   hapsoldum.Hiç bir yere gidemiyorum.Hava durumunu sunan spiker bu gece
25

   santim daha yagacagini söyledi. 25cm karin kaç kürek edecegini
   Biliyormusun ?

   28 Aralik
   Kusbeyinli spiker yanilmis.83cm daha yagdi.Bu gidisle karlar yazdan
önce

   erimez. Kar temizleme araci kara saplandi ve hiyar oglu hiyar sürücü
   benden küregimi ödünç istedi. Karlari temizlerken tam alti kürek
   kirdigimi ve sonuncusunu da onun kalin kafasinda kirmaktan zevk
   duyacagimi söyledim.

   4 Ocak
   Nihayet evden çikabildim.Markete gittim ve yiyecek aldim. Dönüste
lanet
   geyigin biri arabamin önüne atladi.Arabamda yaklasik 3000 dolarlik
hasar

   var.Bu s....ilmis hayvanlarin hepsini gebertmek lazim.Lanet
yaratiklar
   her yerde varlar.
   Umarim avcilar hepsinin kökünü kurutur.

   3 Mayis
   Arabayi sehirde bir tamirciye götürdüm.Yollara  dökülen bas belasi
tuzlar
   yüzünden arabamin kaportasi çürümüs.

   10 Mayis
   Florida'ya tasindim.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on July 06, 2005, 05:05:20
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on July 07, 2005, 12:43:01
Kış başlamak üzeredir. Kızılderili topluluğu şefin etrafına toplanmış, kışın sert mi yoksa yumuşak mı geçeceğini ögrenmek isterler.

Geleneksel yeteneklerini dedelerinden bu yana çoktan kaybetmiş bulunan şef işi sağlama almak için kışın sert geçeceğini ve mümkün olduğunca fazla odun toplamalarını söyler kabilesine.

Akıllı bir adam olan şef birkaç gün sonra yakınlardaki meteoroloji istasyonuna telefon eder:

"Bu kış soğuk mu geçecek sizce?"

Meteorolog cevap verir:

"Evet, oldukça sert geçecege benziyor."

Bu cevabı alan şef derhal kabilesine döner ve kışın çok sert geçeceğini,daha çok odun parçası toplamaları gerektiğini söyler.

Bir süre sonra Meteoroloji istasyonunu tekrar arar ve sorar:

"Kış hala soğuk mu geçeceğe benziyor?".

"Evet" der karşıdaki. "Oldukça soğuk geçeceğe benziyor."

Şef kabilesine döner ve sadece odunları değil bulabildikleri her çalıçırpıyı toplamalarını ister. Birkaç gün sonra meteoroloji istasyonunu tekrar arar:

"Kışın sert geçeceğinden gerçekten eminmisiniz?".

Adam: "Kesinlikle. Bugüne dek yaşanan en sert kışlardan birini yaşayacağız gibi görünüyor."

"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?" diye sorar sef.

Meteorolog yanıtlar: "Kızılderililer çılgınlar gibi odun topluyor!"



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on July 13, 2005, 09:26:25
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on July 19, 2005, 08:32:15
Adamın biri arkadaşı ile yolda giderken elindeki çakısı ile parmağını kesti.

Biraz ötede  sağlık ocağı vardı.



Adam:- Ben şurada pansuman yaptırayım, dedi.



İçeri girince karşısına iki kapı çıktı;



Birinde: HASTALIKLAR



Ötekinde: YARALAR yazılı idi.



Yaralar kapısından girdi. Yine önünde iki kapı;



Birinde: ET



Ötekinde: KEMİK yazıyordu.



Et kapısından girdi. Yine iki kapı;



Birinde: ÖNEMLİ



Ötekinde: ÖNEMSIZ yazıları vardı.



Önemsiz kapısından girince kendini sokakta buldu.



Arkadaşı sordu :



- Nasıl iyi baktılar mı?



- Hayır ama organizasyon dehşet...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on July 20, 2005, 09:26:47
Bir bufalo sürüsü en yavaş bufalonun hızında hareket

eder. Sürü saldırıya uğradığında ilk olarak en arkadaki zayıf ve yavaş olanlar öldürülür.Bu doğal

seleksiyon sürünün tümü için yararlıdır çünkü sürünün genel hızı ve sağlığı bu zayıf üyelerin ölümü sayesinde korunur.

Aynı şekilde insan beyni de en yavaş beyin

hücrelerinin hızında çalışır.

Bugün bildiğimiz gibi alkolün aşırı tüketimi beyin

hücrelerini öldürmektedir. Ancak doğal olarak en yavaş ve zayıf beyin hücrelerine saldırmaktadır. Bu yolla rakının ve/veya şarabın düzenli tüketimi zayıf

beyin hücrelerini öldürerek beynin daha hızlı ve

etkili bir makine olmasını sağlamaktadır. İşte bu nedenle bir kaç kadehten

sonra her zaman kendinizi daha zeki hissedersiniz.

İÇELİM AKILLANALIM ARKADAŞLAR !!!





 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on July 20, 2005, 10:11:34

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on July 23, 2005, 05:40:32
Iste Emniyet Genel Mudur Yardimcisi Feyzullah Arslan'in

"Polisin Hatira Defterinden" kitabindan gercek hikayeler..



Heyecanli bir ses:

"Merkez tarandik".

Merkez:

"Hayir efendim aranmadiniz".

 ------------------------------------------------------------ --------------------

---

4512:"Merkez! Alet kontrol"

Merkez: "Elinizdeki alet degil, cihaz".

4512: "Aletin cihaz oldugu anlasildi merkez".

 ------------------------------------------------------------ --------------------

---

Sofor: "Mudurum, arac intikal etsin mi?"

Mudur: "Etsin, ama icinde soforude olsun".

 ------------------------------------------------------------ --------------------

---

Merkez: "Camide son durum nedir?"

5436: "Cenazeler mezarliga seyir halindeler".

 ------------------------------------------------------------ --------------------

---

4536: "Merkez, orta kilolu, kara renkli, boynuzlu bir tosun kaybolmus"

Merkez: "Anlasildi. Istasyonlar not alin.

Kaybolan tosun esgali veriyorum".

 ------------------------------------------------------------ --------------------

---

3370: "Bir minibus at arabasına carpmis, at vefat etmis".

Merkez: "Basin sag olsun evladim.

 ------------------------------------------------------------ --------------------

---

Merkez: "Ananin Yeri'nde kavga ihbari var. Ekip intikal etsin".

7443:"Anlasildi Merkez, Ananin Yeri'ne ekibimle seyir halindeyiz".

 ------------------------------------------------------------ --------------------

---

7553:"Kacan araci takip halindeyiz".

Merkez: "Anlasildi. Mevkiiniz?"

7553:"Kaybolduk Merkez!..."

 ------------------------------------------------------------ --------------------

---

Merkez:"Mevkiiniz?"

4566:"Cumhuriyet caddesi".

Merkez:"Tam mevkiiniz?"

4566:"Arabadayiz Merkez".

 ------------------------------------------------------------ --------------------

---

5452: "Bahse konu araci aldik, inceliyoruz, tamam"

Merkez: "Arac alkollu mu?"

5452: "Olumsuz efendim, arac dizelmis".

 ------------------------------------------------------------ --------------------

---

4512: "Merkez, hirsiz kaciyor!"

Merkez: "Anlasildi, nereden nereye kaciyor?"

4512: "Suraya dogru kaciyor".

Merkez: "Biri 4512'den telsizi alsin, adam gibi tarif etsin".

 ------------------------------------------------------------ --------------------

---

3345: "Yonca Evcimik konserindeki son durum nedir?"

6220: "Henuz 'Abone'yi söylemedi amirim".

 ------------------------------------------------------------ --------------------

---

5433: "Caddede supheli bir paket var."

Merkez: "Anlasildi, cevre guvenligini alin,

pakete dokunmayin. Uzman ekip seyir halinde..."

..........(3 dakika sonra)................

5433: "Uzman ekibe gerek yok. Paket bos".

Merkez: "Nereden anladiniz? 'Cevre guvenligini alin' demistik".

5433: "Uzerinden kamyon gecti efendim".

 ------------------------------------------------------------ --------------------

---

Merkez: "Iskeledeki aracin belgelerini alin".

5426: "Arac feribota binmekte..."

Merkez: "Belgeleri muhakkak alin".

5426: "Dogrudur Merkez, ben de feribota biniyorum".

.......(5 dakika sonra)..........

5426: "Aracin belgelerini aldim".

Merkez: "Derhal merkez karakoluna intikal edin".

5426: "Olumsuz Merkez. Feribot hareket etti. Ben karsiya geciyorum. 17:00

feribotu ile dönerim
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HASMET GUNGOR on July 23, 2005, 07:26:35
Alman fizikciler yerin 100 metre altinda bakir tel   bulduklarini,
bunun   ise atalarinin bundan 1000 yil öncesinde telefon sebekelerinin
oldugunu kanitladigini duyurdular.

Bu olaydan 1 hafta sonra Amerikan gazetelerinde ilginç bir   manset.  

 

 Amerikan bilim adamlari yerin 200 metre altinda 2000 yil öncesine  ait fiber optik hatlar bulduklarini, 

 

 bunun ise,  amerikan    toplumunun   Almanlardan   1000 yil öncesinde gelismis digital haberlesme sistemleri   oldugunu  söylediler. 

 


Bir hafta geçmeden Türk gazetelerinde yeni bir manset. 


Türk bilim adamlari yerin 500 metre altina kadar kazdiklarini
ve hiçbirsey bulamadiklarini, 

 

bunun ise atalarinin 5000 yil öncesindemobil  telefon 

 

 ve kablosuz iletisim sistemlerine sahip olduklari sonucuna vardilar....
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HASMET GUNGOR on July 23, 2005, 07:27:39
Bir cumartesi sabahi.. Iki genc kadin golf oynuyorlar. Sarisin
>> > olani topu
>> > > dikmis.. Sopayi oyle bir savurmus ki.. Top havada kursun gibi
>> > ucmus, obur
>> > > delikte golf oynayan bir erkege o hizla carpmis..  Kadinlar
>> > dehset icinde,
>> > > erkegin iki elini bacaklarinin arasinda kelepceleyip iki
>> > buklum kaldigini
>> > > gormusler.
>> > > Sarisin hizla oraya kosmus ve ozur dilemeye baslamis.. "Lutfen
>> > > izin verin size yardim edeyim.. Ben bir fizik tedavi
>> > uzmaniyim ve
>> > > eger izin verirseniz cektiginiz aciyi azaltabilecegimi
>> > biliyorum."
>> > > "Yooo.. Yooo.. Gerek yok" diye inler gibi konusmus adam,
>> > elleri hala
>> > > bacaklarinin arasinda kelepceli.. "Onemli degil.. Birkac
>> > dakika icinde
>> > > duzelirim merak etmeyin.."
>> > > Sarisin israr etmis.. Oyle israr etmis ki adam "Peki" demis
>> > sonunda..
>> > > Kadin cok yumusak hareketlerle adamin ellerini birbirinden
>> > ayirip iki yana
>> > > sarkitmis once. Sonra adami cimlere uzatmis. Pantolonun
>> > kemerini
>> > > gevsetmis.. Elini iceri sokmus ve masaj yapmaya baslamis.. Biraz
>> > > sonra sormus.. "Simdi nasil hissediyorsunuz kendinizi.."
>> > > "Harika" demis adam.. "Harika hissediyorum.. Ama bas parmagim
>> > hala fena
>> > > halde zonkluyor!.."
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on July 26, 2005, 09:47:32
Temel 20 senedir

Almanya'da yasiyormus.

Bir gun gocmen burosuna gidip Almanya'dan kesin donus

yapacagini soylemis.

Gocmen burosundaki Almanlar

Temel'i taniyorlar, seviyorlar.

Sormuslar;  "Niye donuyorsun"

diye.

Temel "homoseksueller yuzunden"

demis.

Burodakiler sasirmis ; "Seni rahatsiz filan ediyorlarsa hemen

bir sikayette bulun,

geregini yapariz. Buradan bu

yuzden ayrilmana degmez'' demisler.

Temel ; "Beni rahatsiz etmiyorlar"

demis.

Burodakiler yine sasirmis ; Peki neden

gidiyorsun?"

Temel cevaplamis : "Burada 20 yil once homoseksuellik yasakti,



10 yil

once serbest oldu, 5 yil oncede evlenmelerine izin

cikti.

Mecburi olmadan dönmek

istiyorum!!!."

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on July 26, 2005, 22:12:02

herkezin ellerine saglik cook güze ler ve komik ler


 


Ulan Temel

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN TUR on August 03, 2005, 10:55:08

Temel, 55 yaşına kadar canını dişine takmış çalışmıştı..Pastacı çıraklığı ile alışdığı hayata, pastane sahibi olarak devam etmiş, yetenekleri ve becerisi sayesinde Türkiye'nin en ünlü pastanesinin sahibi olmuş, milyarlar kazanmıştı.. Bir gün karısına "Paraları mezara götürecek halimiz yok. Kendimize yeni ve rahat bir hayat seçtim" dedi.."Bizim oradaki hemşerilerle konuştum... Herseyi iyice öğrendim. Kaliforniya'ya gideceğiz. Kazandığım para bize ömrümüzün sonuna kadar yeter.. Çocuklar da güzel üniversitelerde okurlar..."Temel, neyi var, neyin yok sattı. Paralarını dolara çevirdi. Bir milyon doları olmuştu. Karısını yanına aldı. Uçağa bindi.. Los Angeles'e uçtular birgün... Uçsuz bucaksız Nevada çölleri üzerinde uçarken, motorda bir arıza belirdi. Las Vegasa zorunlu iniş yapmak zorunda kaldılar. Uçak şirketi görevlileri" Buranın en lüks otelinde, şirketimizin konuğu olarak kalacaksınız. Yalnız bu kentin Las Vegas olduğunu unutmayın. Kumar oynarsanız eğer, kendi hesabınıza.." derler.. "Kumar mı" dedi, Temel, karısına.."Kumardan kazanmayı düsünen kafayı yemiş olmalı... Allah göstermesin.." Ama bir kez şansını denemek için, rulete 500 dolarlık bir fiş atmaktan da kendini alamadı. Arkası çorap söküğü gibi geldi.Temel herşeyini rulet masasında biraktı. Rulet başında nefes almadan geçirdiği saatler sırasında fena halde de sıkıştığını hissetti. Hızla tuvalete koştu. Tuvalet kapıları otomatikti. 25 sentlik bozuk para atılınca açılıyordu. Oysa Temel'de metelik kalmamıştı. Sıkıntı içinde dolanırken, oradan geçen biri, avucuna bi 25 sentlik sıkıştırdı.. Bu konularda deneyimliydi. Temelin başına gelenleri anlamıştı.
Temel"çok iyi bir insansınız. Bu iyiliğinizi hayat boyu unutmayacağım. Bana lütfen kartınızı verin. Bu borcumu da size ödeyeceğim" dedi. Kartı aldı, cebine attı.. Tuvalete döndüğünde kapıyı açık buldu. İçeri girdi, rahatladı..Çıktı..Elinde kalan 25 sentle yürürken karşısına, Tek Kollu Canavar çıktı.Parayı deliğe attı, kolu çekti ve bir şangırtı ...Alet boşaldı adeta.. Temel bir kova dolusu 25 sent kazanmıştı. Bunlari fişe çevirdi, rulet masasına döndü..Gerisi peri masalı.. İki saat içinde tam 2 milyon dolari olmuştu. İki ay sonra yeni Kalifornıyalı Temel, boş oturmanın kendisine göre bir iş olmadığını farketti. Elinden gelen tek iş pastacılıktı.Parası da vardı. Bir pastane açtı. Pastaları öylesine tutuldu ki, önce Los Angele'e, sonra Kaliforniya'ya, sonrada tüm Amerika'ya yayıldı,Temel Pastaneleri... Bir kaç yıl sonra, Temel, Amerika'nın en zengin adamları arasına girdi. Temel Pastaneleri'nin onuncu yılı dolayısı ile büyük bir gece düzenlendi. Şirketin en gözde elemanları ile, ünlü konuklar bir araya geldiler. Temel yemeğin sonunda konusma yapmak için kürsüye çıktı.. Tüm başına gelenleri anlattı..
"Bütün bu başarıyı ve bu serveti bir tek kişiye borçluyum. O kişiyi bulana kadar, işte size söz veriyorum, gerekirse Amerika'daki her taşın altına bakacağım.." Şirketin genel müdürü sordu: "Ama Temel bey, size 25 sent borç veren adamın kartını aldığınızı söylemiştiniz... Adı, adresi sizde olmalı zaten.." "Bana 25 sent veren umurumda değil" dedi temel.. "Ben,tuvaletin kapısını açık bırakan adamı arıyorum!.."

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MUMTAZ COLAK on August 04, 2005, 15:29:05

VFR UÇUŞ


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KADIR ARAZ on August 10, 2005, 20:22:21

bizim temel iyi bi kabız olur. dursunuda alır yanına giderler doktorun yanına. durumu doktora anlattıktan sonra doktor masasına oturur ve gayet sakin bir şekilde "bey efendi size bir ilaç yazıyorum(fitil) bu ilacı anal yoldan alacaksınız" bizimkiler tamam doktor bey deyip çıkmışlar dışarı. çıkmışlar ama ikisi de hiçbir şey anlamamış bu laftan. dursun demişki "uşağum oki anlamaduk, içeru cirup tekrar soralim a binu daaa.., temel demiş, yok uşağum kizar a buraya, yok demiş dursun ciralum soralum, doktordur da bu, işi bize tarif etmeck.


girmişler tekarar içeri ve temel konuşmaya başlamış. tocktor bey, biz anlayamaduk bu anal yol ne oli daa?


doktor bakmış ve yine sakin bir şekilde bak arkadaşım bu ilacı arka yoldan alacaksın içeri demiş. bizimkiler haa tamam demişler ama kapının arkasına çıktıklarında ikisininde yine anlamadıkları hallerinden belliymiş.


ve temel demiş. uşağum ben anlamadum abu arka yol neresidur daaa?


dursun eklemiş. bilmeyrum uşağum girip soralum tekrar.temel demiş, yok uşağum a bu kez kızar da cirmeyelum. dursun demiş cirelum uşağim doktor nede olsa işi bu. o bize anatur.


ve tekrar kapıyı çalıp girmişler içeri. temel demiş docktor bey. sizi rahatsuz edeyruk he bileyruk ama biz yine anlamaduk a bu arka yol neresi olii?


doktor şöyle bir yan bakmış la havlevelaa der gibi ama doktor tabi yine gayet sakin ve sabırlı bir şekilde bak kardeşim bu ilacı alacaksın dötüne sokacaksın anladın mı? tabi bizim temel bozulmuş, dursunun omuza bir yumruk attıktan sonra,


demuşidum a buraya daaa kızacak diyeee....

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on August 11, 2005, 20:06:46


 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on August 11, 2005, 20:09:02
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KADIR ARAZ on August 12, 2005, 13:07:18

Berberin biri dükkanında çalişirken radyodan bir anons duyulur: Dikkat! Akil hastanesinden bir deli kaçmıştır, çok tehlikeli ve saldırgan olduğundan sakın tartışmaya girmeyin ne derse yapın....



Berber hay Allah neler oluyor derken birazdan içeri biri girer koltuğa oturur:"Beni traş et..!"
Berber:"Nasıl olsun efendim?.."
"Kafamın tam tepesini traş et yanlar kalsın..."
Berber:"Amma cins adam der..Traşı yapar..bitirir."
Adam:"Şimdi git biraz tütün ve köz getir...Çırağı gönderip getirtir.."
"Şimdi tütünle közü traş ettiğin tepeme koy..."
Berber:"Eyvah deli bu galiba...Çaresiz denileni yapar"
Deli:"Şimdi nargileye benzedimmi...."
Berber biyik altindan gulerek:"Evet!" der



Deli ayağa kalkar,fermuarını indirir...



"ÖYLEYSE, ÇEK BAKALIM!.."

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MUHARREM DERIN on August 14, 2005, 17:49:00
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on August 14, 2005, 17:55:05
Hepsi bir kenara ben "Kaveci Cemal eliyle" kısmına bayıldım ...



Bu ince nedenle ve engin kültürü ile bizlere fayda sağlayacağı şüphesiz
olan arkadaşa THYVA Yönetim Kadrosunda yer verilmesini talep ediyorum



Sevgiler


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CAN CETINCELIK on August 14, 2005, 19:13:24
Muharrem hocam



Malum , haber kaynağı sorulmaz ve açıklanmaz ama ben bu kaynakta daha niceleri var gibi bir hisse kapıldım. Mümkünse bizimle paylaşırmısınız ?



Sevgilerimle....
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KADIR ARAZ on August 15, 2005, 06:25:08

abi birincisi adamın yani sayın Takiyettin Beyin karizma süper. imrendim gerçekten. ikincisi baksanıza adam süper yavv "ancak geri kalan ksımılarını kitaplarını okuyup inçeleyerek bu okulu bitirmiş gibi kendimi hazırladım" idealleri için çalışan birisi. kesin kabul edilmiştir başvurduğu işyerine.



cv olarakta az ve öz bir bilgi içeriyor. hoş hazırlanmış. yalnız resim biraz eski galiba. ondan kaybedebilir.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MUHARREM DERIN on August 15, 2005, 07:32:25
Kaz







Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdil-i kıyafet gezmeye karar vermiş.

Yanına başvezirini alıp yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir

adam görmüşler. Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş.

Padişah, ihtiyarı selamlamış:



"Selamunaleykum ey pir'i fani..."

"Aleykumselam ey serdar'i cihan..."



Padişah sormuş: "Altılarda ne yaptın?"

"Altıya altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor...



" Padişah gene sormuş:

"Geceleri kalkmadın mı?"



"Kalktık... Lakin, ellere yaradı...



" Padişah gülmüş: "Bir kaz göndersem yolar mısın?"



"Hem de ciyaklatmadan..."



Padişahla başvezir adamın yanından ayrılıp yola koyulmuşlar. Padişah

başvezire dönmüş:

"Ne konuştuğumuzu anladın mı?"



"Hayır padişahım..."



Padişah sinirlenmiş:



"Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım."



Korkuya kapılan başvezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra telaşla dere

kenarına dönmüş.



Bakmış adam hala orada çalışıyor.



"Ne konuştunuz siz padişahla...



" Adam, başveziri şöyle bir süzmüş: "Kusura bakma. Bedava söyleyemem. Ver

bir yüz altın söyleyeyim."



Başvezir, yüz altın vermiş. "Sen padişahı, serdar-ı cihan, diye selamladın.

Nereden anladın padişah olduğunu."



"Ben dericiyim. Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi.



" Vezir kafasını kaşımış.

"Peki, altılara altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor ne demek?...



" Adam, bu soruya cevap vermek için de bir yüz altın daha almış.



"Padişah, altı aylık yaz döneminde çalışmadın mı ki, kış günü çalışıyorsun,

diye sordu. Ben de, yalnızca altı ay yaz değil, altı ay da kış çalışmazsak,

yemek bulamıyoruz dedim.



" Vezir bir soru daha sormuş... "Geceleri kalkmadın mı ne demek?" Adam

bir yüz altın daha almış.



"Çocukların yok mu diye sordu... Var, ama hepsi kız. Evlendiler, başkasına

yaradılar, dedim..." Vezir gene kafasını sallamış.



"Bir de kaz gönderirsem dedi, o ne demek..." Adam gülmüs. "Onu da

sen bul..

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDINC ERARSLAN on August 15, 2005, 08:56:18
ilahi Muharrem Kaptan koptum bu ben bu "KAZ" a
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MUHARREM DERIN on August 16, 2005, 11:08:01
>BURASI TÜRKİYE

>

>Olayın kahramanları, iki üniversite  öğrencisi. Koyu geyik muhabbetinin

döndüğü akşamlardan birinde, bu iki kafadar  bir iddiaya girer.

Delikanlılardan biri, odanın tavanında asılı olan ampulü  kendi ağzına

>tamamen sığdırabileceğini iddia eder.

>

>Evet yanlış okumadınız,  bildiğiniz 100 mumluk ampulü. Ve sığdırır da.

Ancak bir sorun vardır. Ampulü ağzından geri çıkaramamaktadır. Öbür arkadaşı

hayret eder, o da evdeki başka bir

>ampulü ağzına sokar ve tabi ki o da çıkaramaz.

>Bu iki kafadar hastanenin yolunu tutmaya  karar verir. Ağızlarında ampul

olduğu halde bir taksiye atlarlar. Konuşma  zorluğu çekerek güç bela

>taksiciye dertlerini anlatırlar.

>

>Taksici bir taraftan  gülme krizi geçirirken bir taraftan da "nasıl olur

abi ya, uğraşsanız çıkar, bir

>asılın şöyle, şaka mi yapıyonuz ?" diye söylenmektedir. Neyse akşamın bir

yarısında acile gelirler. Taksiciyle ayrılırlar, doktorlar çocukları

beklemeleri  için bir odaya alır.

>

>Veeee aradan 15 dakika geçmeden taksici  kapıda görünür, ağzında ampulle.

>Amcam çocuklara inanmamış, açık olan bir  marketten ampul almış ve

>denemiştir !!

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ARSLAN TUREGUN on August 16, 2005, 11:45:14
Kıbrıs ile Türkiye arasında denizaltı tüneli yapmak isteyen hükümet ihale açar, ihaleye katılanlarda 3 tanesi ile son görüşme için mülakat yapılmasına karar verilir ve yetkililer Ankara'ya davet edilir.

İngiliz firma temsilcisi gerekli açıklamayı yapar.

"efendim şimdi biz iki ekip olarak çalışacağız. Bir ekip Taşucu'ndan kazmaya başlayacak diğeri de Girne'den ve denizin ortasında buluşacağız. Hata payı yaklaşık 10 santimetre ve bu da farkedilmeyecek kadar azdır."

Fransız firma yetkilisi ise "efendim biz de her iki taraftan kazmaya başlayacağız ancak öyle bir hesap yaptık ki hata payı yaklaşık 3 santimetre zaten bunu kimse farkedemez."

Türk firma temsilcisi ise hemen söze girer

"efendum piz de içi ekibe ayrılıp Taşucu ve Cirne arasını kazacağuk. Tenuzun orta yerine birleştuk birleştuk, olmadı içi dane tunelunuz olacak."
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KADIR ARAZ on August 16, 2005, 12:01:03

İstanbul a üçüncü boğaz köprüsü için ihale açılmış. üç ortaklı bir firma ihaleyi kazanmış ortaklardan biri Amerikan; demiş. benim çeliğim meşhurdur, ben çeliğimi ortaya koyayım. Japon ortak atlamış. ok. bende hesap kitap yapar köprünün statiğini çıkartırım. üçüncü ortak bizim temel. oda atlamış. tamamdur daa... yapik köpriyi... bendende çimentosu kumu asfaltı. başlamışlar inşaata. kısa bir süre sonra bitirmişleri köprüyü.


açılış büyük bir törenle başlamış. ve ilk araç üzerinden geçerken köprü bir anda yıkılmış. Amerikalı başlamış ağlamaya, dizleini dövmeye. waayyy ben onca çelik harcadım. en güzellerinden tonlarca çeliğim suların dibine indi.....


japonda bir kenarda oturmuş aynı şekilde, onlarca mühendisim, ben, oturduk dur durak demeden günlerce hesap kitap yaptık, vaktimizi harcadık, şuraya bakın bütün emeklerim suların altına indi....


bizim Temelde kenardan bir yerden bu olayları izliyor ve kendi kendine, ula iyikü çimentodan, kumdan çalmişuk daaa, yoksa bizimde emeklerumuz bosa cideceğiduuu...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on August 17, 2005, 08:57:39

Deliler hastanesinde birgün doktor delileri test etmek ve akıllananları salmak ister. Doktor bütün hastaları bir odaya toplar ve duvara bir otobüs resmi astırır. Hastalara haydi herkes otobüse der. 1 kişi hariç bütün hastalar duvara çarpmaya başlarlar. Doktor duvara saldırmayan bir hastaya bakar, aklından bu iyileşmiş diye düşünür.


-Adamın yanına yanaşır ve sorar: "Hayrola sen niye otobüse binmiyorsun?"


-Adam cevaplar:" Otobüs çok kalabalık. Taksiyle gidicem."


:))))

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HUSEYIN OZBUDUN on August 17, 2005, 14:01:12

Temel dursun idris bi gece klubunde bir kadinla tanisirlar telefon numaralarini filan alirlar .Sira bulusmaya gelmis kadinin evine gitmisler herkes gevsemis bi vaziyette dururken birden kapi acilir ve kadinin kocasi gelir  temel hemen  balkona kosar idris yatagin altina dursunda dolaba neyse adam gelmis ustunu degistirmek icin dolabi acar bi bakar dursun


ne isin varlan burda Dursunda abi yenge cagirdi dolabi tamir ediyodum adam tamam demis borcumuz nekadar 50ytl.


Adam bu sefer yataga yatar alttan ses gelir idrisi cikartir senin neisin var burda abi yenge cagirdi yatagin yaylarini yapiodum Adam ona da sorar borcumuz nekadar die Idris 100 ytl der .Temel de olanlari izler  Adam yatar tam uyucak temel balkon camina vurur adam acar balkonu sen napiyodun lan burda Temel ABI BENDE YAPTIM der...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KADIR ARAZ on August 18, 2005, 06:33:41

Temel ile Dursun Amerika ya iş aramaya giderrler. ama kafalarına göre iş bulamazlar. tabi cepte para da kalmamıştır. acıkınca girerler bir restorana. fiyatlara bakarlar. off çok yüksek. çıkarlar dışarı. sokağın köşesinde bir araba görürler. etrafında bulunan insanlar oradan bir şeyler alıp yemektedirler. hadi gidelim bizde yiyelim derler. yaklaşırlar. arabanın üzerinde HOT-DOG yazmaktadır. bildiğimiz sosis. tabi bizim Temelle Dursun bunu bilmez. hemen açarlar sözlüğü,


hot-------> sıcak


dog-------> köpek


sıcak köpek. hadi len derler sonra. bizim dinimizde köpek haramdır. yenmez. gezerler gezerler, ceplerine göre bir yer bulamazlar. en sonunda zorda kaldıklarını ve zor durumda herşeyin yenebileceği akıllarına gelir. ve hot-dog cunun önüne gelirler. iki tane alırlar ve kimsenin göremeyeceği kuytu çıkmaz bir sokağa girer, bir kaldırıma otururlar. artık açlık öyle vurmuştur ki Dursun hemen yemeye başlar. bizim Temelse ekmeyi ayırır. sosisi gördükten sonra


"uşağuuummm... sana a bu  kopeğun neresu celdu"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CUNEYT YETGIN on August 20, 2005, 07:18:54

Temel bir gün bir kitap yazmaya karar verir ve hemen Orhan Pamuk'a koşar 'Sevgili üstat, ben bir kitap yazmaya karar verdim ama çok satsın istiyorum ne yapmalıyım ?' der.   


Pamuk, bak Temel Türkiye'de tutan üç şey vardır. Birincisi seks, ikincisi asalet, sonuncusu da gizem. Sen kitaba bunları içeren bir başlık koyarsan kitabın en az on bin satar. Temel hemen başlamış kitabi yazmaya, 3 ay sonra geri gelmiş.


Orhan Pamuk kitabın adını sormuş, Temel de, 'Kontesi kim .ikti?' demiş. Orhan 'Afferin, çok güzel olmuş, kontes ile asaleti, .ikmekle seksi vurgulamışsın, kim de gizemle ilgili. Ama sana söylemeyi unuttuğum bir şey daha var. Bu baslığa bir de din katabilirsen en çok satanlar listesine tepeden girersin.


Temel yine çıkmış ve kitabı değiştirmeye başlamış. 1 ay sonra tekrar geri gelmiş.


Orhan Pamuk kitabin adini sorunca Temel: 'Allah Allah, kontesi kim ?ikti?

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CUNEYT YETGIN on August 20, 2005, 07:21:39

Kadının evinde cam kırılmıştı. Camcıyı aradı ve sipariş verdi. Yarım saat sonra zil çaldı. Kadın megafondan seslendi:
- Kim o?
- Camcı bea..
Kadın kapıyı açtı ve camın takılacağı yeri gösterdi. Beş dakika sonra yine zil çaldı.
- Kim o?
- Camcı bea..
- Yanlışlık var. Az önce bir camcı gelmişti.
- Düştük bea..

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on August 22, 2005, 11:17:41
Maho ağa,

dağ bayır gezerken bastığı yere dikkat etmez ve  uçurumdan yuvarlanmaya başlar.  Çizgi filmlerdeki gibi, uçurumun yarısında bir ağaç parçasına zor tutunur.



Kendine gelince var gücü ile seslenir;



-Ula yoharida kimse yoh miiiii?

Sadece sesi yankılanmaktadır. Aradan biraz zaman geçer.

Bir gayret daha;



-Ula yoharida kimse yoh miiiii?

Hiç ses soluk yoktur. Epey zaman geçer.

Hava kararmaya, tutunduğu dal çatırdamaya başlamıştır.

Zaten kolunda da mecal kalmamıştır.

Son bir gayretle ve bağırmaktan kısılmış olan sesi ile;



-Ula, ula yoharida kimse yoh miiii?

Derken, nereden geldiği belli olmayan, içinden mi, dışından mı bir ses duyar;



-Ben varım!...



Gözleri parlamış ve azıcık can gelmiştir Maho ağaya;



-Ula sen kimsin?



-Ben seni yaratan Allahım.



-Bana bir çare Allahım ne olur.



Allah;



-Saatlerdir orada sabırla ve isyan etmeden bekledin ey kulum. Bu sabrının mükafatı olarak senin bütün günahlarını affettim. Bırak elini ve gel cennetime!



Maho ağa azıcık düşünür ve bağırır:



-Ula başka kimse yohmiiiiiii?...





Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HUSEYIN OZBUDUN on August 23, 2005, 16:31:36
Adamın biri bi gün evine girerken apartmanda bi kadın görür kadın bunu cağırır konuşmaya başlarlar ve sıra işe gelir kadın adama prezervatif siz olmaz der adam çıkar  koşar eczaneye  bu sırada apartmanda oturan zenci evinden çıkarken kadını görür  işi bitirir .Bizim adam eczaneye girer sorar  bunun fiyatı nekadar 10 dolar neden o turuncudur ondan başka sorar 20 dolar kırmızı renk başka sorar 25 dolar siyah başka sorar 30 dolar  mor renk. adamın  25 doları olduğu için siyah alır ve gider  işi bitirir .1 ay sonra adam kadını tekrar  görür  kadın hamileyim der adamda kadınla evlnir cocuk zenci  doğar adam bu olayı siyah prezervatife bağlar neyse çocuk büyür babasına sora baba sen beyazsın annem beyaz bn neden böleyim adamda ah oğlum ah 5 dolarım daha olsaydı mor olcaktın.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HUSEYIN OZBUDUN on August 23, 2005, 16:37:56

 Bir çocuk varmış  devamlı erotik sinemalara gidiyomuş . Bir gün gene gitmiş ve babası çocuğu yakalamış olum bidaha gitme döverim demiş .Çocuk belli bi sre gitmemiş sonra canı tekrar gitme istemiş babasına demişki baba para ver bn sinemaya gidicem babsı erotikmi çocuk yok demiş babası peki filmin ismi ne demiş çocuk ; İNTİKAM PEŞİNDE .Babası para vermiş çocuk gitmiş izlemiş gelmiş babsı olm film nasıldı çocuk İntik adında bi adam vardı demiş..


 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ARSLAN TUREGUN on August 24, 2005, 06:33:04
"Delta 633 descend to 3,000ft, the QNH is 1013mb"



"Delta 633 can we have that in inches please"



"Delta 633, descend to 36,000 inches, the QNH is 1013mb"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: SERDAR ALSAN on August 26, 2005, 19:37:35
Otobüs soförü Hidayet...!!!

 



 Hidayet ölünce cennetin kapisinda kuyruga girer.

 


 Hemen önünde bekleyen adam bir papazdir.

 


 Kapida bir melek beklemektedir.

 


 Melek pedere sorar;

 


 - Hiç günahin var mi ?

 


 Peder ;


 


 - Aziz melek ben rahiptim,


 


 Tüm hayatim boyunca tanrima dua ettim, karima ve çocuklarima sadik


 

 kaldim, insanlara ve hayvanlara hep yardim ettim.


 


 Melek;


 


 - Çok iyi. Bunlari zaten biliyorduk.


 


 Al sana cennetin gümüs anahtari...


 


 Der ve sonra Hidayet 'e döner;


 


 - Senin hiç günahin var mi Hidayet ?


 


 Hidayet;


 


 - Ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardim,


 tanriya çok dua etmedim açikçasi, inancim da zayifti ve bir de günahim vardi,


 çok sert ve hizli otobüs kullanirdim.


 


 Melek Hidayet 'e döner ve;


 


- Bunu da biliyoruz Çok iyi. al sana cennetin altin anahtari...


  peder bu olaya sinirlenir;


 


 - Ben hayatimi tanriya adamisim siz de gidip bu adami cennette


  benden üstün tutuyorsunuz, haksizlik degil mi?


 

  Melek gülerek ;


 


  Peder, sen vaaz verirken herkes uyuyordu , ama Hidayet otobüs  kullanirken herkes dua ediyordu...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HUSEYIN OZBUDUN on August 27, 2005, 00:27:01
Adam arkadaşlarına heyecanlı heyecanlı birşeyler anlatmaktadır, - Çok acayip bir şey oldu arkadaşlar, dün gece kapıyı çaldım, karanlıkta açanı hizmetçi kız zannedip öptüm. Meğer karım değil miymiş? - Eee, ne olmuş yani? -Daha ne olsunyahu? Karımı öperken karım; "Dikkat et sevgilim, kocam her an gelebilir, diye fısıldadı...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HUSEYIN OZBUDUN on August 27, 2005, 00:33:53

Alkolik bir adam bir marketin önünden geçerken viskilere bakıp ahbe şöyle işedik mi viski olsa ne olur sanki diye hayel kurmuş. Bunun üzerine dileği kabul olmuş. Akşam eve gelip karısına hanım iki bardak getir de viski içelim diyince karısı da ne oldu paramı buldun demiş. Adam olanları anlatmış, karısıda görmek için hadi yapta içelim demiş. Adam gerçekten viski işiyormuş. Gel zaman git zaman adam bir gün yine akşam olmuş evine gelmiş karısına hanım bir bardak getir kafayı çekeceğim demiş. Karısı da bey bugün bensizmi içeceksin diyince adamda hayır sen bugün şişeden içeceksin demiş.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HUSEYIN OZBUDUN on August 27, 2005, 01:11:58

İki tavuk markette geziyorlarmış. Yumurta reyonuna geldiklerinde l.tavuk diğerine 40.000 tl değerindeki yumurtaları göstererek "bak bunları ben yaptım"der. Biraz daha ilerler, biraz önceki yumurtalardan daha küçük ve 30.000 tl değerindeki yumurtaları görürler. Bu sefer diğer tavuk "bak bunları da ben yaptım, seninkilerden yapacaktım ama kocam 10.000 tl için kıçını yırtmaya değmez dedi" der.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HUSEYIN OZBUDUN on August 27, 2005, 01:14:01
Temel ormanda agaç kesiyormuş, o sırada çevreciler de ormanda yürüyüşe çıkmışlar, Temel'i bu vaziyette görünce bir güzel pataklamışlar... Temel üstü başı perişan halde köye dönerken Dursun a rastlamış, Dursun; -Ula Temel bu ne hal böyle? diye sormuş, Temel de anlatmış; - Ormanda ağaç keseydum, birden kalabaluk pir grup Doğan'ın yengesini bozmişum diye dövdü peni, halbuki ne Doğan'ı taniyruuum, ne de yengesuni..
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HUSEYIN OZBUDUN on August 27, 2005, 01:21:50

Nam yapmış bir Kalp Cerrahının ölümünün ardından, mesleğine uygun bir cenaze töreni olması düşüncesiyle büyükçe bir kalbin icerisinden çıkıp gelen tabutu gören başka bir doktor kahkaha ile gülmeye başlar, etraftakilerin saşkın bakışı ve yadırgamaları üzerine doktor gülme sebebini açıklar; "Kadınhastalıkları uzmanıyım da!..."

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: SERDAR ALSAN on August 27, 2005, 07:57:26

Orta yasin üstünde bir yahudi, Genç ve


güzel bir yahudi hanima asik olmus.


Kadin da bu aska, askla cevap vermis.


 


Birbirlerini çok sevmisler..Ve evlenmisler.


Kocasi esini hep mutlu etmek düsüncesi


tasiyormus..


Ancak seks olarak mutlu edemedigini


görüp,karisina problemini açmis...


"Ne yapalim?.....Rabbiye soralim.." kararini


almislar..


(Rabbi:Din adamlarina verilen isim).


Olaylarini Rabbiye açmislar..Rabbi derhal bir


tavsiyede bulunmus:


"Genç bir kisi sizin üzerinizden bir havlu ile,


havluyu saga sola sallayarak esinti yapsin!..."


Havlu sallayacak genç bir adam bulmuslar..


Genç adam,onlar sevisirken havluyu sallamis...


Sallamis...


Ancak sevgililer yine mutlulugu tadamamislar..


Tekrar Rabbiye gitmisler : "Ne yapalim?.."


demisler.


Rabbi bir süre düsünmüs!..Kocaya: "Bir de


havluyu


sen salla öyle deneyin" demis...


Iki sevgili evlerine dönmüsler ve Rabbinin tavsiyesini


dinlemisler,havluyu


koca sallamis, kocanin yerine genç adam


geçmis...


Tabii sonuç müthis olmus ve


koca,karisinin memnuniyetini ve mutlulugunu görerek; genç adama


dönmüs...


Biraz da küçümseyici bi tavirla


"GÖRDÜN MÜ KOÇUM ? ..... HAVLU BÖYLE SALLANIR ! ...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on August 27, 2005, 12:56:29
Kayserili bir çocuk babasından 500 lira ister.Bunu duyan baba tepkili bir şekilde:



-Ne, 400 lira mı? Napıcan lan 300 lirayı? Neyine yetmiyor 200 lira? Al şu 100 lirayı.

der ve cebinden çıkardığı 50 lirayı çocuğuna verir. Çocuk sinsi sinsi gülerek:



-Baba zaten bana da 50 lira lazımdı.

Der. Babası gülerek şöyle der:



-Vay kerataya bak, sahte para vermesek beni kandıracaktı.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on August 27, 2005, 13:01:24
Adanalı ağa, Kayserili ağayı arabasına bindirmiş çiftliğini dolaştırıp arazisinin büyüklüğünü övüyordu.



-Benim arazimi bu arabayla bir günde ancak görebilirsin.



Kayserili cevap verdi:



-Bizim de vardı öyle bir arabamız, sattık..

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HUSEYIN OZBUDUN on August 27, 2005, 23:50:47
Bir toplantıda: Amerikalı: - Biz Mars'a gideceğiz demiş. Alman: - Biz yakıtsız çalışan araba üreteceğiz demiş. Fransız: - Atom bombasını etkisiz hale getirecek projelerimiz var demiş. Bizim Temel durur mu? - Biz de güneşe gideceğiz demiş. Herkes şaşkın şaşkın: - Ama orası yakar deyince bizim Temel: - O kadarda enayi değiliz herhalde. Akşam serinliğinde gideceğiz !..
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on August 30, 2005, 09:50:53
Doktorun biri yeni bir muayene açmış. Kapıya yazmış...

"Vizite ücreti 100 Dolar. İyileştirmediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz..."

Vizite pahalı ama, doktor gerçekten doktor...

Her gelen hasta iyileşip gidiyor...

Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş...

Uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri alacak ya, kapıyı çalmış...

"Doktor! Ağzımın tadı hiç yok... Öyle kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum..."

Doktor... Adama şöyle bir bakmış, hemşireye seslenmiş:"

Hemşire hanım! Sekiz numaralı kutuyu getirin"

Hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş...

"Ama Bu bok!!!!!"

Doktor sakin, "Evet! İyileştiniz. Tad alıyorsunuz artık.."

Adam, parayı ödemiş sinirleri tepesinde gitmiş...

Aradan birkaç ay geçmiş. büyük bir hırsla yeniden kapısına dayanmış doktorun...

"Doktor bey, ben de hafıza kaybı başladı... Herşeyi unutuyorum...!"

Doktor, adama şöyle bir bakmış yine, hemşireye dönmüş, "Kızım, sekiz numaralı kutuyu getirir misin?" demiş.

Adam, hemen itiraz etmiş, "Ama, o kutuda bok var!"...

Doktor, "Doğru! Bakın, hafızanız da yerine geldi!...."

Adam, ağlamaklı, hırsla ödemiş parayı çıkmış dışarı...

Kurmuş da kurmuş intikam planlarını... Birkaç ay sonra.."

Doktor! Ben de iktidarsızlık başladı... Durumum kötü, hiçbir şey yapamıyorum..."

Doktor adamı gözüyle şöyle bir inceleyip, "Hemşire hanım sekiz numaralı kutuyu getirir misin" diye seslenince, adam, tüm hırsıyla,



"Sittecem, seni de sekiz numaralı kutunu da..." diye bağırmış..

Doktor gayet sakin, "Geçmiş olsun! Artık yapabiliyorsunuz!!!!!!!!!"



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on August 30, 2005, 09:56:04
İngiliz, Fransız ve Laz gene beraberler.. İngiliz:



- Golf için bir sopa, bir top ve bir delik gerekir, bende bir sopa var.

Fransız: -

Bende de bir top var.

Temel:

-Ben oynamıyorum.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on September 03, 2005, 06:21:03

Beyler hiç arayıp sormuyorsunuz valla öldük mü kaldık mı?:((


sagolsun haşmet ,kemal ,erim dışında kimse sormuyor yaa bu koca laz nerede diye:(


neyse nasılsınız bakalım?benim bilgisayar 2-3 aydır yok, almanlar çözüm bulmaya çalışıyormuş,ne oldu buna diye,ne varsa yükledik,sonunda iflas etti,


neyse eli kulağındaymış geliyormuş oyalayıp duruyorlar beni bakalım sonu ne olur?


Toshiba yı biri bastı katliam yaptı diye duyarsanız benimdir :)))


evet görüşmek üzere....


 


 


 


 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 03, 2005, 06:28:26
Daha dün gece teamspeak'de senden bahsediyorduk. Sağlığın iyi mi hocam? Özlettin kendini..
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on September 03, 2005, 06:30:33








Kadınları anlama simülatörü



Bu simülatörün üzerinde çalıştığı bilgisayar 16 cpu destekli, 2 GB
memoryli ve saniyede trilyonlarca hesaplamayı yapabiliyor. Bu
kadar uğraştıktan sonra bile ilk denememde bilgisayar yenilmekten
kurtulamadı.

Sokaktan çevirdiğim bir bayan ile yapılan karşılaşma logları
aşağıdadır :



Kadın: -Bilgisayar söyle bakalım saçlarımın yeni modelini nasıl
buldun?
Bilgisayar: -Böyle çok güzel olmuşsunuz efendim.
Kadın: -Önceden güzel değildim yani?
Bilgisayar: -Hayır önceden de güzeldiniz ama böyle çok güzel
olmuşsunuz efendim.
Kadın: Önceden bu kadar güzel değildim yani?
Bilgisayar: -Hayır efendim önceden de çok güzeldiniz.
Kadın: Şimdi pek o kadar güzel olmamışım ama?

(bilgisayar terk eder)




Kadın: -Bilgisayar, erkek arkadaşımdan ayrılmak istiyorum ben.
Bilgisayar: -Pek mutlu değilsiniz zaten efendim, ayrılın bence.
Kadın: Ama onu seviyorum.
Bilgisayar: O zaman konuşarak sorunlarınızı çözmeyi denemelisiniz.
Kadın: Yüzünü görmek, sesini duymak bile istemiyorum o hayvanın.
Bilgisayar: -O zaman mail atın, görüşmeyeceğinizi söyleyin?
Kadın: Hayır ondan ayrılamam.
Bilgisayar: Kendinize biraz zaman tanıyın, duygularınız
düşünceleriniz netleşsin.
Kadın: Ne istediğimi biliyorum ben. Onunla asla olmaz.

(bilgisayar terkeder)



Kadın = beni niye hala aramadı acaba?? beni aldatıyomu yoksa
Bilgisayar = Sanmıyorum efendim sizi çok seviyor belkide işi çıkmıştır
Kadın = Nasıl yaa ne işi olabilir ki cebide kapalı aldatıyo kesin
Bilgisyara = olumsuz düşünmeyin efendim Toplantıdadır belki
Kadın = ne demek toplantı kesin kızlarla eğleniyodur bi yerde
Bilgisayar = murat abi yapmaz öle şey sadıktır
Kadın = yapmaz demi evet yaa sadıktır ama haber vermedi kesin biri var hayatınmda
Bilgisayar = euzu billahi mime şeytani racim
Kadın = noldu sende mi işin içindesin yoksa bişi mi gizlion benden
Bilgisayara = sistem error

Kadın = yaa akşam bu elbiseyimi giysem acaba
Bilgisayar = harika bi seçim hanımefendi mükemmel duruyo bu elbise sizde
Kadın = hımmmm ötekiler durmuyo yani beğenmiyomusun kıyafetlerimi
Bilgisayara = hayır efendim onlarda güzel duruyorlar ama bu daha ***y gösteriyo sizi
Kadın = ötekiler ***y göstermio yani ölemi çirkin mi oluyorum onlarla
Bilgisayar = estafurullah efendim hepsi yakışıyo siz bana aldırmayın
Kadın = yani seni önemsemiyeyim ölemi yani sen bana yalan sölüyosun
Bilgisayar = hayır efendim sölemiyorum
Kadın = o zaman neden önemsemiyeyim seni beni avutmak içinmi konuşuyosun
Bilgisayar = sistem error messege : beni icat edenin ....

Kadın = sen artık beni sevmiyosun demi
Bilgisayar = seviyorum efendim buda nerden çıktı
Kadın = yok artık bana eskisi gibi yaklaşmıyosun hissedebiliyorum
bilgisayar = efendim ben bilgisayarım siz beni açmadıkça ben nasıl yaklaşabilirim size
Kadın = ne yani her şey tek taraflımı ben senle ilgilenmesem sen benle ilgilenmeyecekmisin
Bilgisayar = hayır efendim o anlamda demedim
Kadın hangi anlamda dedin peki bal gibi o anlamda söledin
bilgisayar = yani ben şunu demek ist...
Kadın = tamam eğer istemiyorsan söleye bilirsin
bilgisayar = hayır efendim siz yanlış anl.
kadın yani çokta uzatmaya gerek yok
bilgisayar = efendim ne alaka ben dedim ki siz beni açm..
Kadın tamam konuştukça batıyosun sus artık
Bilgisayar = konuşturmuyos...
Kadın ayrıca seni neden aldım ki ben iade edecem zaten
Bilgisayar = sus ulan!!!!!
Kadın = nee sen bana nasıl bağrırsın hayvan herif sen kendini ne sanıyosun senin gibilerini çekemem ben vıdı vıdı dır dır dır car car car
Bilgisayar = fattal error mesagge = sakın format atmayın beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar

Kadın = akşam sinemaya gidecem cafer hangi filme gideyim acaba
Bilgisayar= efendim bana cafer demeseniz
Kadın = ay ne ukala şeysin sen yahuu sölede hangi filme gideyim
Bilgisayar = efendim falan fişman adlı filme gidin oldukça komediymiş hem sinirleriniz düzelir
Kadın = ne demek bu şimdi sen bana asabi mi demek istiosun ben komedi filmi izlemem
bilgisayar = o zaman efendim zart zurt filmine gidin oldukça sağlam bi macera gösterildiği ülkelerde rekorlar kırmış
Kadın = yok onuda istemem ben öle action da sevmiom
Bilgisayar hımmmmmmm o zaman o zaman cartcurtun gözyaşları harika bi dram
Kadın = yahuu sende beni ağlatmakmı istiosun
Bilgisayar = o zaman efendim tırışkanın dönüşüne gidin güzel bi gerilim
Kadın = yok şimdi gerilemem akşam akşam
Bilgisayar peki efendim siz ne tür istersiniz
kadın bilsem sana mı soracam ben yahu senin işin bu
Bilgisayar = beni satsana sen yaa

Kadın: -Bilgisayar sen beni sevmiyorsun.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET HAMDI MERT on September 03, 2005, 07:06:07
Celallettin sagol iyiyim biraz tansiyon filan çıktı 1-2 ay sıkıntılar yaşadım ama iyiyim sagol...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 03, 2005, 07:12:09
Geçmiş olsun hocam, aman dikkat et kendine. Sen bize lazımsın..
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 05, 2005, 06:16:11
Amerika'da koyu dindar dört kadın,

bir yandan kahve  içiyorlar,

bir yandan sohbet ediyorlardı.

Birinci kadın, oğlundan söz açtı;

"benim oğlum rahiptir" dedi.

"Bir topluluğa girdiğinde onu gören  herkes kendisine 'peder' der."

İkinci kadın da kendi oğlundan söz etti:

"Benim oğlum  ise papazdır"

dedi. "Bir topluluğa girdiğinde onu gören herkes kendisine, 'Aziz Peder' der."

Üçüncü kadın da oğluyla övündü:

"Benim oğlum ise  kardinaldir" dedi.

"Bir topluluğa girdiğinde onu gören herkes kendisine 'Yüce Aziz' der."

Üç kadın oğullarıyla övünmelerini bitirdikten sonra,  dördüncü kadini

dinlemeye hazır olduklarını belirtmek için gözlerini ona diktiler,

beklemeye başladılar.  Fakat dördüncü kadın konuşmuyor, büyük bir keyifle

kahvesini yudumluyordu... İlk üç kadın bir ağızdan  sordular: "Ya

senin oğlun?" dediler. "Sen de söz etsene oğlundan..."

Dördüncü kadın, kahvesinden son yudumunu aldıktan  sonra ağır ağır konuşarak

oğlunu anlatmaya başladı:  "Benim oğlum 1.85 boyunda, dalgalı siyah

saçlı, ela  gözlü, geniş omuzlu, atletik yapılı, son derece şık giyinen

ve 29 yaşında olmasına karşın çok zengin bir

kişidir" dedi. "Bir topluluğa girdiğinde onu gören tüm  kadınlar

birbirlerinin kulaklarına eğilirler ve 'AMAN  TANRIM' derler".

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERSAN YASARKURT on September 05, 2005, 06:44:43




  Ahmet ab özlemez olurmuyuz yahu, cuma gecesi senin, gürol abinin ve selim hocamın muhabbeti açıldı teamspeakde, sağlık problemlerin için geçmiş olsun abi aman diyim dikkat et, trabzona sevgiler.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 13, 2005, 11:53:42


Yaşlı bir adam kiliseye girer ve günah çıkarma kabinine yerleşir.

Pederle aralarında aşağıdaki konuşma geçer:

 Adam: 92 yaşımdayım, 70 yaşında harika bir karım, birçok çocuğum, torunum ve onların da çocukları var.

Geçen gün otostop yapan iki liseli kızı arabama aldım.

Bir motele gittik ve her biriyle üç kere aşk yaptım.

Peder: Bu günahların için pişman misin?

Adam: Ne günahı?

Peder: Bu nasıl soru? Sen ne biçim Katoliksin?

Adam: Ben Yahudiyim.

Peder: O zaman bunları bana neden anlatıyorsun?

Adam: Herkese anlatıyorum. :)))
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 21, 2005, 11:25:45
Yaşlı bir adam emekliye ayrılır ve kendine bir lisenin yanında küçük bir

ev satın alır. Emekliliğinin ilk bir kaç haftasını huzur içinde geçirir

ama sonra eğitim yılı başlar. Okulların açıldığı ilk gün, dersten çıkan

öğrenciler yollarının üzerindeki her çöp bidonunu bağırıp, çağırarak

tekmelerler. Bu çekilmez gürültü günlerce sürer ve yaşlı adam bir önlem

almaya karar verir. Ertesi gün çocuklar gürültüyle evine

doğruyaklaşırken, kapısının önüne çıkar, onları durdurur ve:

"Çok tatlı çocuklarsınız, çok da eğleniyorsunuz. Bu neşenizi

sürdürmenizi stiyorum sizden. Ben de sizlerin yaşındayken aynı şekilde

gürültüler çıkarmaktan hoşlanırdım, bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz.

Eğer her gün buradan geçer ve gürültü yaparsanız size her gün 1 dolar

vereceğim" der.

Bu teklif çocukların çok hoşuna gider ve gürültüyü sürdürürler. Birkaç

gün sonra yaşlı adam yine çocukların önüne çıkar ve onlara şöyle der:

"Çocuklar enflasyon beni de etkilemeye başladı, bundan böyle size sadece

50 sent verebilirim."

Çocuklar pek hoşlanmazlar ama yine devam ederler gürültüye. Aradan

birkaç gün daha geçer ve yaşlı adam yine karşılar onları:

"Bakın" der, "Henüz maaşımı alamadım, bu yüzden size günde ancak 25 sent

verebilirim, tamam mı?"

İmkansız bayım" der içlerinden biri, "Günde 25 sent için bu işi

yapacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Biz işi bırakıyoruz."



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ANIL UYGUN on September 22, 2005, 09:48:55
> > > >  Aşağıdaki olay bir fıkra değil tümüyle yasanmış
> > > bir olayın
> > > öyküsüdür
> > >   > >:))
> > >   > >
> > >   > >
> > >   > >
> > >   > >  Rizede'de, "kaza geçiren" bir isçi tarafından,
> > > olayı
> > > ayrıntısıyla
> > >   > >  anlatmak için şantiye sefine yazılmıştır.
> > > "Sayın şantiye şefim,
> > >   > >
> > >   > >  is kazası tutanağına planlama hatası diye
> > > yazmıştım.
> > >   > >  Bunu yeterli görmeyerek
> > >   > >  ayrıntılı anlatmamı istemişsiniz. şu anda
> > > hastahanede yatmama
> > > neden
> > >   > >olan
> > >   > >  olaylar aynen aşağıda anlattığım gibi olmuştur.
> > > Bildiğiniz gibi
> > > ben
> > >   > >duvar
> > >   > >  ustasıyım. inşaatın 6. katındaki işimi
> > > bitirdiğim zaman biraz
> > > tuğla
> > >   > >  artmıştı. Yaklaşık 250 kg. kadar olduğunu
> > > sandığım bu tuğlaları
> > > aşağıya
> > >   > >  indirmem gerekiyordu. aşağıya indim ve bir
> > > varil buldum. Ona
> > > sağlam bir
> > >   > >ip
> > >   > >  bağladım. 6. kata çıktım ve ipi bir
> > >   > >  çıkrıktan geçirip ucunu aşağıya saldım. Tekrar
> > > aşağıya indim ve
> > > ipi
> > >   > >çekerek
> > >   > >  varili 6.kata çıkardım. ipin ucunu sağlam bir
> > > yere bağlayıp
> > > tekrar
> > >   > >yukarı
> > >   > >  çıktım. Tüm tuğlaları varile doldurdum. aşağıya
> > > indim,
> > > bağladığım ipin
> > >   > >  ucunu çözdüm. ipi çözmemle birlikte kendimi
> > > havalarda buldum.
> > > Nasıl
> > >   > >  bulmayayım? Ben Yaklaşık 70 kiloyum. 250
> > > kilogramlık varil hızla
> > >   > >aşağıya
> > >   > >  doğru düşerken, beni yukarıya çekti. Heyecan ve
> > >   > >  şaşkınlıktan ipi bırakmayı akıl edemedim. Yolun
> > > yarısında dolu
> > > varille
> > >   > >  çarpıştık.Sağ iki kaburgamın bu sırada
> > > kırıldığını sanıyorum.
> > > Tam
> > >   > >yukarı
> > >   > >  çıkınca, iki parmağım iple birlikte çıkrığa
> > > sıkıştı. Parmaklarım
> > > da bu
> > >   > >  sırada kırıldı.
> > >   > >  Bu sırada yere çarpan varilin dibi çıktı ve
> > > tuğlalar çevreye
> > > saçıldı.
> > >   > >  Varil hafifleyince, bu kez ben aşağıya inmeye,
> > > varil yukarıya
> > > çıkmaya
> > >   > >başladı ve
> > >   > >  yolun yarısında yine varille çarpıştık.Sol
> > > bacağımın kaval
> > > kemiği de bu
> > >   > >  sırada kırıldı. Can havli ile ipi bırakmayı
> > > akıl ettim ve tabii
> > >   > >Yaklaşık
> > >   > >  3.kat hizasından aşağıya düştüm. Soldaki
> > > kaburgalarımla sol el
> > >   > >bileğimde o
> > >   > >  zaman kırıldı sanırım. Basımı yukarı
> > > kaldırdığımda boş varilin
> > > hızla
> > >   > >  üzerime geldiğini gördüm. Kafatasımın da böyle
> > > çatladığını
> > >   > >sanıyorum.Bayılmışım,
> > >   > >  gözümü hastanede açtım.Tanrının herkesi böyle
> > > görünmez
> > > kazalardan
> > >   > >  korumasını diler, hürmetle ellerinizden öperim.
> > >   > >
> > >   > >  Duvarcı Ustanız.
> > >   > >  Cengiz Sarigül
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KADIR ARAZ on September 26, 2005, 08:59:46

Kaptan, tayfasını çağırır ve söyle bakalım der;


beş eksi iki kaç eder? Tayfa biraz düşündükten sonra dört eder kaptanım der. Kaptan sinirlenir. Ve kendi kendine ulen nasıl çıkartma gemisi bu lan....

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KADIR ARAZ on September 26, 2005, 09:05:34

adamın biri varmış. birde bunun odun mu odun bir oğlu varmış. Çocuk öylesine mal mış ki babası buna ne  iş devretse bu dakikasında batırırmış. Çocuk belirli bir yaşın üzerine geldiğinde babası doğum gününde ona son iyiliğini yapmış ve;


Al oğlum bu kurduğum tesisin anahtarı. Bu fabrika senin. Üstelik yapacağın hiç bir şey yok. Tek yapman gereken öküzleri bu kapıdan içeri sokmak. gerisine karışma. Öteki kapıdan sosis olarak çıkacaklar." demiş.


çocuk şöyle bir bakmış, biraz düşündükten sonra dönmüş babasına "peki bu kapıdan sosis soksak öteki kapıdan öküz çıksa, öyle bir tesis yok mu?"


babası bakmış. Var oğlum var. ANAN.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 29, 2005, 08:27:36
Ayran içmenin ingilizcesi:



I run each teen me?

A wet each team.

I run each make is tea your sun each.

Higher them in each team.

Catch bar duck each teen?

On bar duck each team.

Why high one why!

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on September 29, 2005, 14:33:30

Of Celalettin ağabey OOOOOOFFFF

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KADIR ARAZ on October 09, 2005, 13:41:13

Buyuk sirketlerden birinin patronu, bilgisayar sistemleriyle ilgili onemli bir arızanın acilen giderilmesi için bilgisayar muhendislerinden birinin evine telefon eder.


Karsi taraftan fisildayan bir cocuk sesi


- "Alo" der.


Patron sorar


- "Baban evde mi?


Cocuk fisildayarak cevap verir


- "Evet"


Patron sorar


- "Onunla konusabilir miyim?"


Cocuk fisildayarak cevap verir


- "Hayir"


Patron sasirarak


- "Peki annen evde mi?"


Cocuk fisildayarak


- "Evet"


Patron


- "Peki onunla konusabilir miyim?"


Cocuk yine fisildayarak


- "Hayir"


Patron saskin


- "Orada baska kimse var my?"


- "Evet" der cocuk fisildayarak


- "Bir polis memuru var"


Mühendislerinden birinin evinde polisin ne isi olduğuna anlam veremeyen adam sorar


- "Memur beyle konusabilir miyim?"


- "Hayir" der ufaklik ,


- "Şu anda mesgul"


İyice meraklanan patron:


- "Neyle mesgul?"


Cocuk fisildayarak cevaplar


- " Annem babam ve itfaiyeci amcalarla konusuyor"


Meraklanan ve endiselenen patron, telefondan gittikce artan bir gurultu duyar


- "Bu ses de ne?.." diye sorar.


- "Helikopter" der çocuk, hala fisildayarak. Panikleyen patron


- "Neler oluyor orada" diye sorar.


Cocuk hala fisildayarak:


- "Arama kurtarma timi geldi"


Patron endiseli ve neler olduğunu bilememenin kizginligi icinde:


- "İyi de neyi ariyorlar...?"


Kucuk cocuk hala fisildayarak ve kikirdayarak cevap verir...


 


- "BENIII..."

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on October 10, 2005, 15:01:55
İngilizceye yeni başlayanlar için tercüme cümlesi :



Üç cadı üç Swatch saate bakıyorlar. Hangı cadı hangi saate bakıyor?



İngilizce tercümesi:



Three witches watch three Swatch watches. Which witch watch which Swatch watch?

 

Şimdi ileri derece tercüme cümlesi :



Üç travesti cadı üç Swatch saatin butonuna bakıyorlar. Hangi cadı hangi Swatch saatin butonuna bakıyor?



İngilizce tercümesi:



Three switched witches watch three Swatch watch switches. Which switched witch watch which Swatch watch switch?

 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KADIR ARAZ on October 12, 2005, 15:28:59
Bir golf klübünün soyunma odasında bir sürü adam giyiniyormuş.Ortada duran bir cep telefonu çalmış. Yakınındaki bir adam hands-free konuşma düğmesine basmış ve giyinirken konuşmaya baslamış.
Adam : Alo
Kadın: Merhaba şekerim, klüpte misin?
Adam : Evet.
Kadın: Ay ben burda süper bir deri çeket gördum. 1000 dolarcık. Alabilirmiyim?
Adam : Olur, madem çok sevdin, al tabii.
Kadın: Aslında buradan önce de galeriye uğradim. 2003 modelleri gelmis, tam istediğim renkte birini buldum.
Adam : Ne kadar?
Kadın: 60000 dolarcık.
Adam : O parayı vereceksem bütün aksesuarlarını isterim ama.
Kadın: Yaşasinnn! Bir şey daha var. Geçen sene beğendiğimiz ev yine satılık ve 450000 dolar istiyorlar.
Adam : Tamam, ama 420000 dolardan fazla verme sakın.
Kadın: Oldu şekerim. Sonra görüşürüz. Seni seviyorum.
Adam : Ben de seni...Görüşürüz.
Adam telefonu kapatıp afallamış şekilde onu seyreden topluluğa döner ve sorar: ''Bu telefon kimin, bilen var mi?"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KADIR ARAZ on October 12, 2005, 15:35:27
Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır.
Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görürü ve karısına e-mail atmaya karar verir. Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir....

tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze töreninden evine eni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür, arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır. Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür.

Kime : Sevgili karıma
Konu : Yeni ulaştım.
Tarh : 16 Mayıs 2004

Benden haber aldığına şaşıracağından eminim.
Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz.
Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım.
Herşey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış.
Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum.
Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.

Not : Burası çok sıcak.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KADIR ARAZ on October 12, 2005, 15:38:11

Soru: Başarılı erkek kimdir?
Cevap: Karisinin harcayabildiğinden fazla kazanabilen erkektir,
Soru: Basarili Kadın kimdir?
Cevap: Böyle bir erkek bulabilendir.


İki erkek bir lokantada oturmuş pencereden bakıyorlardı, biri


Karşıdan karşıya gecen şu iki kadını görüyor musun; biri karim
diğeri ise metresimdir.

Allah sana uzun ömürler versin simdi ben'de aynısını söyleyecektim.


Eve zamanından erken donen koca karisini yatakta en iyi
arkadaşlarından biri ile yakalar. 
Adam hiç bozuntuya vermeden ve soğukkanlılıkla silahını çeker ve 
arkadaşını vurur. Kadın yatakta şöyle doğrulur: 
Bak bu şekilde davranmaya devam edersen hiç arkadaşın
kalmayacak.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on October 17, 2005, 08:50:48
 Alman turiste Karadeniz'de tecavüz etmişler. Turist karakola gitmiş ve çat pat tecavüzcünün eşkalini tarif etmiş. Bunun üzerine polisler eşkale uyan Lazları birer ikişer toplamaya başlamışlar. Polis tarafından götürülen Lazlar ise sormuşlar :

-"Bizi niye götürüyorsunuz?"

-"Tecavüz olmuş, yüzleştirme yapacağız."

Toplananları bir odaya, duvarın dibine oturtmuş polis. Bir süre sonra yanında polislerle Alman turist girmiş içeri ve Lazlara bakmaya başlamış.

Tam bu esnada oturan Lazlardan biri ayağa fırlayarak kadını işaret etmiş ve bağırmış :

-"Komiserim ! İşte bu kadındı !"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ARSLAN TUREGUN on October 21, 2005, 06:15:10
Temel gecesi gündüzü olmayan bir iş adamı. Fadime hamileliğin son günlerinde...

Temel'in cep telefonu çalıyor arayan baldız, "Ula Temel Fadime doğuriy". Temel apar topar doğumevinin önüne geliyor arabanın penceresini açıp sesleniyor.

"Fadime... Fadime..!!"

Yukarıda pencere açılıyor Fadime sesleniyor "Ne var ula herif?"

Temel aşağıdan "Çocuk ne oldi?"

Fadime "Oğlan"

Temel "Kime benziy?"

Fadime "Sen tanumazsun"....
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on October 24, 2005, 07:25:06
 Temel birgün son model spor arabayla Dursunun yanında

 duruverir .Dursun sorar:

-Ula Temel nerden puldun pu

 arabayu da?

 

 Temel cevap verir:

-Ula Tursun dün yolda otostop

 çekeydum yanumda son model arabalu pi hatun

 turdi.Pindim arabasuna,cittik pi ormana hatun mini

 eteğini çikarup yere uzandi ve penden ne istersen

 alabilursun dedi.Pende arabasuni aldum.

 

 Dursun cevap verir:

-Ula Temel iyikide arabayu almuşsin

 zaten mini etek saa yakismazidi.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: LEVENT SIMSEK on October 24, 2005, 07:39:21

Temel don almaya gitmiş.

Satıcı kız sormuş:

' Slip mi giyersiniz? '

Temel cevap vermiş:

'Bazen silip giyerim, bazen silmeden giyerim'


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: LEVENT SIMSEK on October 24, 2005, 09:38:51

Söyle Ne Yapayım ?



Adam karısını sevgilsiye yatakta basmaya


kararlıymış.Evden çıkınca bindiği taksinin


şöförüne olayı anlatmış.Taksici şahit


olmayı kabul etmiş ve bu ikili adamın


evine geri dönmüşler.Tabi beklenen gibi


adam karısını sevgilisiyle içerde.


Çarşafı kaldırınca karısıyla adamı beraber


görmüş.Kocası sinirli neredeyse adamı


öldürcek,karısı demiş "Dur!!" "Niye?" diye


sormuş adam."Şimdi oturduğumuz evi kim aldı


biliyor musun? Çocukları Amerika'da kim


okutuyor sanıyorsun.Bodrumdaki yazlıkla


yeni tripleks villayı kim yaptırıyor


zannediyosun.Hepsini bu adam yapıyor.


Kocası bunları duyunca daha çok sinirlenmis.


Beraber baskın yaptıkları şahit olacak olan


taksiciye sormuş:"Ne yapayım ben bu adama


he söyle demiş ne yapayım ?


Taksici çok sakin bi sesle:


-Üstünü ört abi üşümesin...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on October 26, 2005, 14:01:00
KUŞ GRİBİ HAKKINDAKİ SON ARAŞTIRMA RAPORUNDAN BİR BÖLÜM...



Kuş gribi ne yazıkki sadece erkekleri etkiliyor ve erkeklerde rastlanıyor...

Genellikle 40'li yaşların ortalarından itibaren görülmektedir, ilk yoklamaları bu yaşlarda  yapar. Mevsimsel değildir. 60'li yaşlardan itibaren kronik  hale gelir. İlk belirtileri sırasında moral çöküntüsüne yol açsa da  çabuk toparlanmak lazımdır.

Rahatsızlık süresince kuş durgundur, temel  ihtiyaçlar dışında hiç hareket etmez, uçamaz. Korunma yollarına gelince...  

Maalesef şimdilik kaçıs yok, er veya geç kapımızı çalacak. İşte böyle .....

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN TUR on October 27, 2005, 14:34:43
- Iyi ki düğünümüzü Belçika'da yapalım demişsin Goncagül
- Güzel oldu, değil mi Muhittin?
- Evet canım, herkes dışarda evleniyor, bizim neyimiz eksik?
- Beni kırmadığın için teşekkür ederim.
- Sen istersin de ben yapmam mi bitanem?
- Muhittin, sana geçmişimle ilgili bir şey anlatmak istiyorum.
- Once duvağını çözseydik Goncagülüm.
- Cözeriz, dur bi... Cok önemli bu...
- Ee, ama sırası mı şimdi? Neyse, anlat bari...
- Ben küçükken tecavüze uğradım.
- Cok üzüldüm bebeğim. Ama şu an kendini iyi hissediyorsan önemli degil.
- Simdi iyiyim de bunları bilmen lazım.
- Yakınlarından biri tarafından mı?...
- Yok... Bi bakkal vardı bizim mahallede...
- Bakkal mı?
- Evet... Elma şekeri satıyordu, güzel çikolatalar filan.
- Eee?
- Işte, bi gün bana, Sedat depoya gelsene dedi.
- Sedat kim?
- Anlatacağım bi tanem, sakin ol bi...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MUMTAZ COLAK on October 28, 2005, 15:50:10

Temel doktora gitmiş:
- Doktor bey, Bizum Fadime sağır herhalde, sorularima cevap vermeyi...
- Karınızın sağırlık derecesini ölçelim. Siz bir soru sorun, duymaz ise beş adım yaklaşıp soruyu tekrarlayın. Ne kadar mesafede duyuyor bilelim.
Temel, deneme yapmak için eve gittiğinde Fadime'yi yemek yaparken bulmuş:
- Karıcuğum bugün yemekte ne var?
Ses yok... Beş adım yaklaşıp bir daha sormuş. Çıt yok... Bir beş adım daha yaklaşıp yine sormuş:
- Kiz Fadime saa diyrum, yemekte ne var?
- Bak Temel, dördüncü kez söyliyrum, yemekte hamsili pilav var...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MUMTAZ COLAK on October 28, 2005, 15:51:39

Tırcı Dursun'la muavin Temel, kamyonlarına altı metre yüksekliğinde mal yüklemiş giderlerken, birden bir tünel ve önünde bir uyarı işareti görürler: "Azami yükseklik 4,5 metre".
Muavin Temel, etrafa dikkatlice baktıktan sonra Dursun'a döner:
-Bas gaza usta! Etrafta polis molis yok...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on October 29, 2005, 06:43:28
Agop ile Eleni evlenirler ve cicim aylari bittikten sonra Agop eve gelip koltuğuna kurulur kurulmaz, gazeteyi yüzüne çekip Eleni'yle hiç ilgilenmez olmuş.Günlerden bir gün Eleni Agop'tan ilgi beklentisi ile;

-"Bre Agoppp! Mutfağin penceresi bozuldu,yaparsiinn?"



Agop, gazeteyi yüzünden indirmiş, gayet sinirli bir şekilde;

-"Niye, ben pencereciiii?"



Ertesi gün Eleni yine ilgi görmek umuduyla,



-" Bre Agoppp, mutfakin muslugu bozuldu yaparsiinnn?"



Agop;



" Niye, ben muslukçiii?"



Bir sonraki gün " Bre Agoppp, tuvaletin sifoni bozuldu, yaparsiinn?"



-"Niye, ben pokçii?"

Ertesi gün eve gelen Agop bir bakar herşey tamir edilmiş,



-" Kuzum Eleni bunlari sen yaptinn?"

-"Yoo.."

-"E, peki kim yapti?"

-"E, bilirisin, kapici Abdurrezzek'in bende gözi vardir, yaparmisin dedim,oda dedi yaparim, ama bi şartla..."



Agop merak içinde sorar,



-" Neymiş?"

Eleni:



-" E, dedi bana , ya benimle yatarsin, yada bi pasta yaparsin."

Agop rahatlar,

-" Peki kuzim, ne pastasi yaptin?"

Eleni sinirlenir;

-"Niye ben pastaciii?

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HUSEYIN OZBUDUN on October 29, 2005, 13:58:27

Haydar bir gün restoranta oturmuş sevgilisini bekliyormuş .Beklerken karşı masada kadir inanırı görmüş hemen koşmuş yanına gitmiş 'kadir abi bi imza versene demiş kadir inanır imzayı atmış göndermiş.Haydar beklemiş beklemiş kız yok lan demiş birdaha kadir abinin yanına gidiyim .Gitmiş bu seferde ''kadir abi kalkarken bizim masaya uğrada bana haydar nasılsın de sevgiliimn yanında karizmam iyi olsun demiş kadir inanır kabul etmiş.Adam bklerken gene sevgili yok ortalıkta gene kadir inanırın yanına gitmiş ''ya kadir abi gelmişken yanımızda iki dakika oturda tam olsun demiş kadir inanır ırınmırın ederek kabul etmiş.Neyse Haydar masada bklior kız gelmiş siparişleri verdikten sonra kadir inanır kalkmış msaya gelmiş ve ;


OOO haydar nasılsın yaa
Haydar da '''Ya kadir bi ..tir git başımdan yaa

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on October 31, 2005, 06:10:17
TÜRK USULÜ İHALE



Meclis Genel Kurul Salonu'nun giriş kapısının tamiri gerekiyormuş.

Konuyla ilgili bürokrat, iki ayrı firmadan marangoz davet ederek kapıyı göstermiş, fiyat istemiş.  Birinci marangoz:

- 500 milyon liraya olur bu iş, demiş... 200 milyon  malzeme, 200 milyon işçilik, 100 milyon da kâr...

Bürokrat ikinci marangoza  dönmüş:

-Siz aynı işi kaça yaparsınız?

-2,5 milyar lira...

- Nasıl  olur bu kadar fiyat farkı??...

- 1 milyar bana, 1 milyar size, demiş ikinci  marangoz,

- 500 milyonu da nah bu arkadaşa veririz kapıyı yapar....

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CUNEYT YETGIN on October 31, 2005, 07:07:30

Erzurum? un bir köyünde köyün tamamı ve şıh, hayatında hiç ayna görmemiştir. Köylünün biri ilk rastladığında, aynayı alıp bakmaya başlar, ardından aynada gördüğü suratı ölen kardeşi zannedip ağlar "Vay benim zavallı gardaşım, vay benim zavallı gardaşım" Aynayı koynuna alıp yatar. Hanımı eşinin ayna koynunda yattığını görünce şüphelenir. Uyandırmadan adamı, aynayı alıp bakar. Öfkeden kudurmuştur. "Vay" der heyecanla "Herifim beni bir karıyla aldatır." Aynayı alıp, köyün şıhına gider. Aynayı göstererek "Şıh Efendi" der."Benim herif beni bir karıyla aldatır." Aynayı alır şıh... Yüzüne tutar. "Bacım" der. "Bu bir karıdan ziyade gavata benzir."

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: VEDAT SENCAN on November 04, 2005, 10:43:13

 


Üniversite son sınıf öğrencisi yazılı
sınavından kalınca doğru hocasına gider:

- Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve beni cezalandırıyorsunuz.
Işin bu yanını hiç düşündünüz mü?

- Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek, yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?

- Iyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da ben size soracağım. Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıfta kalacağım. Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfı geçirteceksiniz.

Hocanın keyfi yerinde. Teklifi kabul eder ve öğrenci sorar.

- Yasal olup, mantıklı olmayan nedir?
- Mantıklı olup, yasal olmayan nedir?
- Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?

Hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz. Iddia gereği öğrencisine iyi not vererek sınıfı geçirir. Ama aklı da soruda kalır. Sonunda sınıfın en iyi öğrencisini çağırır, olayı anlatır ve sorunun yanıtını bilip bilmediğini sorar.

Öğrenci hemen cevap verir:

- Siz 65 yaşındasınız ve 23 yaşında bir kadınla evlisiniz. Bu yasal ama mantıklı değil.
- Karınızın 25 yaşında bir sevgilisi var. Bu mantıklı ama yasal değil.
- Siz karınızın sevgilisini, zayıf alıp sınıfta kalması gerekirken iyi not verip mezun ediyorsunuz. Bu ise ne mantıklı, ne de yasal.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on November 07, 2005, 10:31:05
 Adamın biri arabasıyla yola çıkmış.Bir gölün kenarından geçerken kırmızı elbiseli bir adam elini kaldırmış, durmasını işaret etmiş. Adam arabasını durdurmuş.

Kırmızı elbiseli adam:

-"Merhaba, ben ormanın kırmızılı i.nesiyim,Karnım cok aç. Bana yiyecek bir şeyler verir misin?" demiş.

Adam bir parça ekmek vermiş teşekkürleri kabul edip yola çıkmış.

Dağlık bir bölgeden geçerken karşısına sarılar içinde bir adam çıkmış.

Elini kaldırıp adama durmasını işaret etmiş.



- "Ben bu dağın sarılı i.nesiyim. çok susadım. Suyun var mı?" demiş.

Adam bir şişe su vermiş yola devam etmiş. Yol asfalta çıkmış. Bir zaman geçtikten sonra mavi elbiseler içinde bir adam el kaldırmış, durmasını işaret etmiş. Adam sinirlenmiş :

- "Söyle bakalım asfaltın mavili i.nesi, Ne istiyorsun?"

-"Ehliyet ve ruhsat".





Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KADIR ARAZ on November 07, 2005, 19:30:47

Temeli 55 yaşına kadar hiç bir kadınla beraber olamamış, komşuları Fadime ile evlendirmiş. Zifaf gecesinin sabahı, Temel kalp yetmezliğinden mefta olmuş. Yüzündeki gülümseme 3 saat sonra geçmiş, tabutu 3 hafta da kapatabilmişler.


Temelle Dursun, gazetede "Amerikan hükümeti bir kızılderili başına 1000 papel veriyor" yazılı ilanı görmüşler. İlk fırsatta ikisi beraber Amerika yolunu tutmuşlar. Ve hemen başlamışlar avcılığa. Bir gün, iki gün, bir hafta... yok yok yok... Aramışlar taramışlar bir tek kızılderili bulamamışlar. Ve yorgun düşmüş, uyumuşlar. Aradan bir miktar vakit geçmiş ve Temel uyanmış. Bir bakmış etrafında binlerce sinirli ve silahlı kızılderili. Sessizce Dursun u dürtüklemiş ve yavaşça Tursun... Tursun... Uşağum kalk daa... Paranın .mına koduk kalk kalk....


Şanssız mı şanssız, bahtsız mı bahtsız bir adam varmış. İş seyahati için bir uçağa binmiş. Uçak havalandıktan 10 dakika sonra pilottan bir anons gelmiş. "değerli yolcularımız, hissettiğiniz sarsıntının sebebi, motorlarımızdan birinin iflas etmesi sonucu oluşmuştur. Bu üzücü haberi size bildirmek istemezdim. Ama düşeceğiz" Herkes panik yapmaya başlamış. Bizim bahtsız da ulan yine mi beaa çekip oturmuş koltuğuna. Bir kaç saniye sonra bir anons daha gelmiş pilottan. "Sayın yolcular, şu anki ağırlığımız fazla olduğu için düşeceğiz. Eğer ki bir kişi kendini feda ederse, uçak en yakın piste sağ salim inebilir, lütfen ve acilen aranızdan bir gönüllü seçiniz". Yolcuların hepsi birbirinin gözünün içine bakmaya başlamışlar. Tam o sıra biri bilet numaralarına göre kurra çekelim demiş. Bizim bahtsız, içinden gerek yok aslında ben çıkarım diye geçirsede bir umut işte deyip çekilişe katılmış. Ve hızlı bir kurra, sonuç, bizim bahtsıza patlamış. Üzgün üzgün kapıya doğru yanaşmış, tam atlayacak, arkasını dönüp, "arkadaşlar bir saniye bana izin verebilir misiniz?" demiş. Yolcular tabi demişler. Bizimki demişki, değerli yol arkadaşlarım, ben öylesine bahtsız, öylesine şanssız bir insanım ki, bu güne kadar hiç yüzüm gülmedi. Tüm terslikler beni buldu, tüm kötü şeyler başıma geldi. Artık öylesine alıştım ki buna emin olun, daha kurra sonuçlanmadan ben sonucu biliytordum" demiş. Yolcular Eeee... demişler. Bizimki sizden bir ricam var, bana bir şans verin bir kez yüzüm gülsün size bir soru sorayım, bilirseniz atlayayım, bilemezseniz yeni bir kurra çekelim demiş. Yolcular adamın haline acımışlar, ve hadi lan tamam, madem kader sana hiç gülmedi, sana bir şans daha verelim demişler. Bizimki soruyu sormuş. Ben ve yanımdaki kişide toplam kaç haya var? Herkes dört demiş. Bizimki rahatlamış. Ve demişki bilemediniz, ben öyle bahtsız öyle şanssızım ki doğuştan bir tane var bende demiş, Yanındaki kişi "abi beee bahtsızlığın bu kadarı bende de doğuştan üç tane var"... 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KADIR ARAZ on November 09, 2005, 00:04:10

Temel'le Fadime ormanda gezerlerken birkaç adam bunlara saldırır. Temel'i ağaca bağlayıp Fadime'yi başlarlar soymaya...
Fadime bağırır:
- "Temeeel bunlar galiba, gali-ba beni ...." Temel:
- "Başım ağrıyo de, başım ağrıyo dee!!!"


 


 


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on November 10, 2005, 06:13:51
Adamcağız hayli alkollü ve de bitkin üstelik gecenin saat üçünde evine gelir. Karısı son derece zinde, duruma kesinlikle hakim, kocasını sorgulamaya başlar.

- Söyle bakalım Süpermeeen. Neler yaptın bu akşam?

- Valla karıcım, patronla beraber müşterileri yemeğe çıkarttık.

- Eeee, sonra ne yaptınız süpermen?

- Oradan striptize gittik. Ben sadece seyrettim.

- Yani sen bişeyler yapmadın değil mi, süpermen ??!!!

- Ben hiç bişeycikler yapmadım, ama sen niye bana ikidebir süpermen diyorsun?

- Valla, ben bir seni bir de süpermeni gördüm donunu pantolonunun üstüne giyen !!!

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: SEMIH GENCAY on November 10, 2005, 10:18:49

YOLCULUK SOHBETI   
 
 Uçağın havalanmasını beklerken adamın yanında oturan diğer yolcu, adama dönmüş ve         
 - Biliyor musunuz, bir yerde okumuştum eğer yolculuk esnasında yanınızdaki                  ile sohbet ederseniz, seyahat süresi daha kısa geliyormuş insana.              
 
 Kucağındaki kitabi okumak üzere yeni açmış adam,kitabi yavaşça kapatmış               
ve  adama;          
 
 - Hangi konuda sohbet etmek istersiniz?    
 
 - Bilmem ki, nükleer enerji konusunda konuşmak ister misiniz?          
  
 - Olabilir, bu ilginç bir konu olabilir ancak nükleer enerji konusuna girmeden önce size başka bir soru sorayım. Bir at, bir inek ve bir keçi, üçü de ot yiyerek beslenmelerine rağmen, keçi misket seklinde,inek sıvı seklinde, at ise kurutulmuş ot seklinde dışkılar. Sizce neden?                 
 
 Sohbet etmek isteyen adam, hayretle bakmış;         
 
 - Hiçbir şey aklıma gelmiyor, bilmiyorum.
 
 Kitabını okumak isteyen adam;  
 
 - Hiç bir bok hakkında bilgin yoksa ne demeye nükleer enerji konusunda sohbet etmek istedin?

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on November 11, 2005, 06:05:46
Yeni evli bayanın bilgisayar programından duyduğu memnuniyetsizlik:



Değerli Teknik servis,

Geçen yıl aldığım "Erkek Arkadaş 5.0" programını "Koca 1..0" seviyesine yükselttim.

Ama tüm sistem performanslarında bir yavaşlama söz konusu, özellikle "ErkekArkadaş 5.0" bölümünde

bulunan "Çiçek 8.0" ve "MumIşığındaYemek 6.3" işlemleri "Koca 1.0"

programında yok..

"Koca 1.0" programı devreye girince bir çok program devre dışı kaldı.

"Romantizm 9.5" ile "Özelİlgi 6.5" kesinlikle devre dışı, ama bunu yerine "Sınırsız TV 0.4" ve "FlightSimulator" sürekli çalışıyor.

"Sohbet 8.0" ve "EvTemizliği 2.6"yi çalıştırınca da sistemi çökertiyor.

"Kavga 5.3", "Evi Terk Et 3.2" programı fayda

etmedi. "Koca 2.0" sürümünü yüklesem işe yarar mi? Sizce ne yapmam gerekiyor?



Rumuz:

Umutsuz



                   ================== =======

Sayın Umutsuz.



Bir kere bu olayı şöyle görmeniz gerek

"ErkekArkadaş 5.0" bir eğlence paket programıdır, "Koca 1.0" ise başlı başına bir

işletim sistemi.

http:/ Beni sevdiğini düşünüyordum.html" komutunu yazarak

"GözYaşı6.2"'i indirin ve "SuçluHis 3.0"'ı

güncellemeyi unutmayın.

Eğer bu uygulamalar doğru sonuç verirse

"Çiçek 2.0" ile "MumIşığındaYemek2..1" kısa bir süre için

devreye girebilir.

Ama sakın çok sık uygulamaya koymayın yoksa "Koca 1.0" otomatik olarak koruma programı olan "SessizceSuratAsma 2.5" devreye sokar.Ama ne yaparsanız yapın kesinlikle "Kaynana 1.0"'ı çalıştırmayın.

(Ekran görüntüsünü bozan ve sistem kontrolünü kaybettiren bir virüs ortaya çıkar).

Ayrıca "ErkekArkadaş 5.0" 'ı kesinlikle yeniden yüklemeyin.Bu kabul edilmez uygulama ciddi sorunlar yaşatabilir ve "Koca 1.0" bunu kaldıramaz. "Koca 2.0" ise size ek yük getirmekten baska ise yaramaz.



Kısacası "Koca 1.0" çok güzel bir işletim

sistemi, ama sınırlı hafızaya sahip ve yeni uygulamaları hemen kavramaya müsait değil.Performans arttırıcı ek programlar tavsiye ederiz, mesela,

"SıcakYemek 3.0" ve "SeksiİçÇamaşır 7.7" çok faydalı

olur.



İyi Şanslar.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on November 11, 2005, 10:52:45
Celalettin Ağabey bunu asacağım odama
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDINC ERARSLAN on November 14, 2005, 12:04:53

Z E K A


Adam, korkunc bir kazada kulaklarinin ikisini birden kaybetmistir.
Bu alisilmadik durum onu oldukca hassas ve alingan bir kisi yapmistir.


Kaza sonucu sigorta sirketinden aldigi rekor tazminat, acisini oldukca
hafifletmis ve ona her zaman hayalini kurdugu isini kurma olanagi
vermistir.


Gider, gelismekte olan kucuk bir bilgisayar sirketini satin alir. Ancak hic yoneticilik deneyimi olmadigini gorur ve birini ise almaya karar verir.
Uc tane aday secer ve her biriyle tek tek gorusur.


Ilk aday oldukca iyidir ve adam onu sevmeye baslar. Derken adaya sorar,
"Bende alisilmadik birsey goruyormusun?"
Adam yanitlar, "Eger onu kastediyorsaniz, kulaklariniz yok."
Adam uzulmustur, derhal adayi odadan kovar.


Ikinci aday, birinciden de iyidir. Konusmanin devaminda
adam ayni soruyu ona da sorar, "Bende alisilmadik bir

<>
durum goruyormusun?"
Aday, "Evet" der,"Kulaklariniz yok!"
Adam uzgun ve kizgin,onu da disari atar.


Derken sira ucuncu adaya gelir. Ucuncü bizim Temel...
Tumunden de iyidir. Butun sorulara mukemmel yanitlar verir.
Adam heyecanla sorar, "Bende, alisilmadik bir durum
Goruyor musun?"
Temel, "Evet, kontakt lens kullaniyorsunuz." der.



Adam iyice heyecanlanmistir," Cok iyi! bu senin zeki
biri oldugunu gosterir, nasil anladin?".
"Ula çok basit" der Temel...
Kulaklarin olsaydi gözlük takardin!"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDINC ERARSLAN on November 14, 2005, 12:20:23

ANONS


Kaptan pilot uçagi kaldirmis, Amerikaya uçuyorlarmis. Yolculara gereken
anonsu yapmis ve fikra o ya, anons hattını kapatmayi unutmus.

Uçagi otomatik pilota baglamis ve sööle gerildikten sonra kendi kendine
konusmaya baslamis.

-"Oohhhh bee, gidip sööle güzel bi siçayim, sonra da hostesi güsseellll
bikeyim demis."

Tabi bütün yolcular duymus. Hostes durumu kurtarmak, pilota haber vermek
için tam kosacakmis ki, birinin valizine takilip düsmüs.

Adamin biri hostesi yerden kaldirirken,

-"Acele etme bacim herif önce siçacak" demis...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDINC ERARSLAN on November 14, 2005, 12:26:11

TEKNOLOJİ


Bir Turk, Japon arkadasinin daveti uzerine Japonya'ya gidiyor.Bir kac gun
gezdikten sonra arkadasi onu calistigi fabrikaya goturuyor
Teknoloji muazzam.
-"Bak" diyor Japon :
-"Burada robot yapiyoruz. Su robotlar ogle yemegini hazirlar ve getirir.
Sunlar bebek bakar. Sunlar araba bile kullanir."
Bizim Turk vatandasi hayretler icinde kalir.
Dolastikca gozleri faltasi gibi acilir.
Japonya'dan ayrilirken arkadasi Turkiye'ye mutlaka gelmek ve teknolojisini
gormek istedigini soyler.Ve o gun gelir. Fakat bizim Turk nereyi
gezdirecegini bir turlu bilemez.
Dusunur ne gostermeli de altinda kalmamali Japonya'da gorduklerinin. Aklina
hamam gelir. Japon ne anlar Turk hamamindan. Alir gotur.
Japon'a ilginc gelir.
-"Ne oluyor burada?"
-"Biz burada insan yapiyoruz"
-"Sahi mi ?" der Japon.
Bir odanin kapisini acarlar. Iceride bir tellak adamin kolunu ovmaktadir.
-"Bak," der bizimki, "burada kollar monte ediliyor."
Bir baska odada bacak ovulmaktadir.
-"Burada da bacaklar takiliyor".
Japon bu sefer hayrette. Diger odanin kapisini acarlar.Iceride bir kadinin
ustunde bir erkek, is ustunde. Japon sorar:
-"Peki burada ne oluyor?"

-"Burada montaj bitmis, delikler aciliyor."

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDINC ERARSLAN on November 14, 2005, 12:29:01

DAVA


12 yaşinda bir çocuk bir kadina tecavüz etmekten yargilaniyormuş. üstelik
çocuğun avukati da bayanmış. mehkemede bayan avukat, çocuğun pipisini dışari
çikarip eline almış ve sallayarak:

- hakim bey, bu çocuk bu ufacık pipisiyle bu kadina nasıl tecavüz edebilir ?

tam bu sirada çocuk avukatin kulağina eğilerek fisildamış:

- avukat hanim biraz daha sallarsaniz davayi kaybedicez.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CUNEYT YETGIN on November 18, 2005, 11:34:58
Temel ve Dursun, kumsalda gezerken, bir de bakmislar önlerinde
Alaaddin'in Sihirli Lambasi durumu.. Almislar ellerine lambayi söyle bir dokunup oksamislar. Fiiiiiiisssssssss... Cin disarida.
Cin, bir Temel'e bakmis, bir Dursun'a. Sonra dile gelmis:
- Kusura bakmayin ben sizinle ugrasamam.. Alin size üçer
yumurta, her kirdiginiz yumurta için bir dilek tutun. Istekleriniz yerine gelsin... Cin uçup dönmüs lambasina, Temel ile Dursun ellerinde yumurta ayrilmislar kumsaldan. Aradan yillar geçmis. Olaydan sonra birbirlerini görmeyen iki kafadar karsilasmislar. Temel, Dursun'a sormus:
- Ula Tursin, ne ettin yimirtalari?
- Valla Temel, ilkini kirdim, çok para istedim, bitmeyen bir
param var.. - Eeee! Ikincisu...
- Onu da kirdim, çok güzel bir hatun istedim. Simdi dünyalar
güzeli bir karim var..
- Üçüncüsünü neettin?
- Onu kirdum, saglik istedim.. Hiç hastalanmadan yasayip
gideyrum.. Peki sen  ne ettin yimirtalari?
- Sorma senden ayrildim eve geldim, tam esikten girerken
ayagim takildi, yumurtanin biri yere düsti kirildi... Ben de, hassittir be, dedim.. Demez olaydim, evin içi sit doldi..
- Eeee! Sonra?
- Bir ev dolusu sitle ne yapayim, dedim, kirdim ikincuyu,
bütün sitleri götürmesini istedim.
- Yaaa! Peki sonunciyi ne ettun?
- Ne edeyim? Kirdim sonuncuyu da, benimkini geri getir, dedim...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on November 19, 2005, 10:30:35
Tv'deki gaflardan örnekler:



Satanist hikayelerin revaçta olduğu günlerde, abuk tv programlarının birinde, izmirde satanist olduğunu iddia eden bir arkadaşla, röportaj yapan muhabir arasındaki diyalog:

 

 

 

Muh - peki siz gerçekten bakire kızları mı kurban ediyorsununuz?

Sat - yok be abi, izmir'de bakire kız ne arar?

                    ********
 
Shockhaberde gördüğüm ve gülmekten kıvrandığım; Mustafa Denizli'nin atv de bizim stadyumu sunduğu dönemdeki hakemliği yeni bırakan Erman Toroğlu'nu anons ederken "tartışmasız Türkiye'nin en büyük düdüğü" demesi Erman Toroğlu'nun afallaması.

                    *********
 
Müslüm Gürses filminden bir sahne;

Müslüm Gürses kadını kollarından tutmuş sarsa sarsa sormaktadır;

Müslüm: Seviyormusun?

Kadın: Hayır!!

Müslüm: Seviyormusun!!!!!

Kadın: Hayırrr!!!!!!

Müslüm: Seviyormuusuunnnnn!!!!!!!!

Kadın: Eveett!!

Müslüm: Yalannnnn!!! (deyip kadına bir tokat atmıştır)

                     ****** ******

Kahramanımız Seda Sayan yine bir sabah elleri belinde programını sunuyor.O sırada bi canlı bağlantı olur ve....



- Aloooğğğ kiminle görüşüyoruz?

- Ben Mustafa

- Naber lan Mustafa? Nerden arıyosun bizi Mustafa?

- Şişli'den

- Ne iş yapıyon lan Mustafa

- Belediye Başkanıyım...

 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on November 21, 2005, 11:57:08
Bir eşcinsel spor arabasıyla yolda giderken bir kavşağa gelir. Karşı yoldan hızla gelmekte olan bir kamyon, arabasına çarpar, çarpmakla da kalmaz arabanın ön kısmını tamamen parçalar. Eşcinsel arabadan

iner ve sinirli bir biçimde kamyon şoförüne çıkışır:



 -Arabamı mahvettin farkında mısın, senin suçun. Bunu

ödeyeceksin.

 Kamyon şoförü umursamaz biçimde yanıt verir:

 -....kerim seni de arabanı da!!!!...

 Eşcinsel yanıtlar:

 -Hayır hayır, böyle tatlı sözlerle beni kandıramazsın. Ben arabamın tamir parasını istiyorum.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KADIR ARAZ on November 21, 2005, 14:14:39

Adamın teki, yeni aldığı kırmızı renkli son model arabası ile büyük bir gurur duyarak şehrin yollarında ilerliyor. Yüksek bir hızda kavşağa yaklaştığında ışığın kırmızı yandığını gördüğü için bir anda frene basıp duruyor. Arabadaki gelişmiş fren sistemi adeta arabayı asvalta yapıştırıyor. Tam bu sıra arkadan büyük bir gürültü ve darbe ile adam irkiliyor.


Arabadan aşağıya indiğinde, tamponun yerde olduğunu farkediyor. Sinirle kafasını kaldırıp, arabasına çarpmış olan ve adeta muşmulaya dönmüş, kamyonet sürücüsüne bakıyor.


kamyonet sürücüsü büyük bir hızla inip, " ağabey, etme tutma, çoluğum çocuğum evde yolumu bekler. Eve giderken bir parça kuru ekmek alabilsem, seviniyorum. Sizin tamponu ben hayatta ödeyemem. Sizin fren yaptığınızı farkettim ancak, bir türlü duramadım, falan filan....." bayağı bir dil dökmüş.


Bizimki varlıklı tabi acımış adamın haline.. Hadi hadi demiş var git yoluna, ben kendim yaptırırım. Ve binmişler arabaya, yola devam. İlerideki ışıkta daha büyük bir gürültü, bizimki yine büyük bir sinirle inmiş, aynı kamyonet, aynı şoför.


ve şoför camdan kafasını uzatıp, Abi yaa tanımadın mı, benim ben, az önce de çarpmıştım, hadi ilerle de yetişelim işimize.... 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MUHARREM DERIN on November 22, 2005, 12:11:37
>>Sirketin Bilgi islem departmanindan gelen son derece

>alimli genç

> > > >kiz,yeni ise baslamis olan genç adamin

>bilgisayarini kurmasina

>yardim

> > > >ediyordu. Kurulum tamamlandiktan sonra kendini

>begenmis tavirli

>gence

> > > >döndü ve bir password seçmesini istedi.

> > > >Zaten taciz için firsat kollamakta olan genç

>hemen cevabi

> > > >yapistirdi: -Penis.

> > > >

> > > >Hafifçe bozulan kiz, genç adamdan passwordünü

>kendisinin

> > > >girmesini istedi ve bilgisayarin verdigi cevabi

>okuyarak kahkalara

> > > >boguldu.

> > > >

> > > >

> > > >

> > > >"PASSWORD REJECTED, NOT LONG ENOUGH"

> > > >( sifre reddedildi , yeterli uzunlukta degil )

>

>
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KORHAN BUKEN on November 24, 2005, 09:12:20

O BENİMKİDİR
Temel ve dedesi otele gitmişler. Otelde tek bir yatak boşmuş, dede
torun birlikte yatmışlar. Gece yarısı dede Temel'i dürtmüş: - "Temel
bana karı bul!" - "Dede sakin ol yat." Biraz sonra dede ikinci defa: -
"Temel bana karı bul!" - "Dede sakin ol yat". Dede biraz sonra üçüncü
defa: - "Temel bana kar bul!" deyince en sonunda Temel isyan etmiş: -
"Dede tuttuğuna güveniyorsan o benimkidir."

AIDS

Temel bir gün ölümcül hastalığa yakalanır. Dursun da yanında refakatçi olarak
kalmaktadır. Temel gelen herkese ben AIDS im der. Dursun artık dayanamaz ve
sonunda sorar :
- Temel sen AIDS falan değilsin neden herkese yalan söylüyorsun?
Temelde:
-Haçen öylede ölücem böyle de. En azında karıyı sağlama alalım bari...

ÇİMENTO TORBASI

İnşaat amelesi viziteye çıkıp haftalardır tuvalete çıkamadığını söylemiş..
Doktor muayene edip, amelenin külotunu indirmiş ve yüzükoyun masaya
yatmasını istemiş, adam denileni yapınca Doktor içeriden getirdiği
beysbol sopasını 3-4 kere sertçe indirmiş amelenin kıçının tam
ortasına, "Tamam" demiş sonra, "Şimdi tuvalete gidin.." Birkaç dakika
sonra tuvaletten rahatlamış şekilde çıkan amele "Sağ ol Doktor bey.."
demiş,
"Hep böyle olabilmek için ne yapmalıyım?.."
"Bir şey yapmana gerek yok.." demiş doktor,
"Tuvaletini yaptıktan sonra kıçını çimento torbasıyla silme yeter..!"


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on November 28, 2005, 05:12:29
PROFESYONEL
>
> Genç kadın işyerinde kotu bir haber alır.Küçük kızının bakicisi telefonda çocuğunun çok ateşlendiğini mutlaka eve gelmesi gerektiğini bildirir.Hemen isinden izin alır ve ateş düşürücü bir ilaç için en yakın eczaneye koşar.Arabasının yanına geldiğinde arabayı anahtarı içindeyken kilitlediğinin farkına varır.Eve hemen yetişmesi gerekmektedir ama nasıl..?
>
> Evini arar ancak çocuk bakicisinin verdiği haber daha kotudur, kızın ateşi biraz daha yükselmiştir.Bu arada kadın içinde bulunduğu duruma bakıcıya anlatır.Bakici arabanın kilidini açabilecek bir servis bulmasını ya da çakı, bıçak gibi bir şeyle kendisinin açmayı denemesini söyler.
>
> Yakında bulunan bir marketten küçük bir çakı alır ve arabanın yanına gider.Ama bunun nasıl kullanılacağını bilemez. Arabanın kapılarını zorlar, sallar ama bir sonuç yok...
>
> Başını gökyüzüne doğru çevirir, " Tanrım , lütfen küçük kızıma ulaşmam için bana yardim et" .
>
> Bu arada çakıyla kapıyı kurcalamaya devam eder.O sırada yoldan geçmekte olan sakalları uzamış, ustu başı bakımsız bir adam durup kadını izler ve " Hanımefendi, isterseniz yardımcı olabilirim"der.
> Kadın çaresiz teklifi kabul eder ve içinden düşünür, "Tanrım gönderdiğin yardim bu mu?"
>
> Kılıksız adam birkaç dakika içinde arabanın kilidini açmayı başarır.Kadın şaşkınlıkla adama teşekkür eder, kızının durumunu
> anlatır, hemen yetişebileceği için minnettar olduğunu belirtir ve bir miktar para uzatıp " Çok iyi bir insansınız" diye teşekkür eder.
> Adam, " Hayır hanımefendi, maalesef iyi bir insan değilim" der, "Hapishaneden yeni çıktım" ilave eder, "Araba hırsızlığından..." Kadın bir sure sessiz kalır, adam uzaklaştıktan sonra tekrar yüzünü gökyüzüne çevirir, kendini tutamaz, ağlayarak ;" Tanrım , bir profesyonel gönderdiğin için çok teşekkür ederim" der
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on November 30, 2005, 06:55:37

Tekrar deyildir umarım..


Yolcular ucagin yaninda otobusten inmisler..
   Bavullarini gosteriyorlar.Bir bakmislar ucak  sirketinin minibusu
   yanlarinda durmus.
    Icinden kaptan pilotla, yardimci pilot inmisler..
   Yolcular fena halde sasirmislar.. Nasil sasirmasinlar..  Kaptan
   pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda  uc noktali bant..  Yardimci
   pilotun elinde bir kopek tasmasi..  Tasmanin ucunda bir kopek..
   Saga sola carparak oyle ilerliyorlar ucaga..
  
   Gunlerden 1 nisan degil ama, "Saka herhalde"
   demis yolcular, dolusmuslar ucaga..
   Ucak pistte hizla ilerlemeye baslamis yolcularin  gozleri camda.
  
   Ucak hizlanmis.. Yolcular endiselenmeye baslamislar..
   Ucak daha hizlanmis. Pistin sonu hizla yaklasmaya  baslamis..  Ucak
   iyice hizlanmis..
  
   Bazi yolcular paniklemis dua etmeye baslamislar.
   Ucak son hiza ulasmis. Bu arada pistin sonuna da ulasmis.
   10 metre sonra betonun bitip cimlerin basladigi goren  yolcular
   dehset icinde cigligi basmislar..
  
   Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar cekmis..  Ucak tam
   pist biterken tekerleklerini yerden kesmis, havalanmis..
  
   Kaptan pilot   arkasina   yaslanmis. Derin bir nefes almis ve
   yardimci pilota donmus:
  
    "Biliyor musun?" demis,
    "Bir gun ciglik atmayacaklar ve hepimiz olecegiz!.."


 


 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KORHAN BUKEN on November 30, 2005, 19:39:52
ERZURUM un bir köyünde köyün tamamı hayatında hiç ayna
görmemiştir. İlk rastlayan köylü alıp bakmaya başlar, ardından aynada
gördüğü suratı ölen kardeşi zannedip ağlar "Vay benim zavallı gardaşım, vay
benim zavallı gardaşım" ve aynayı koynuna alıp yatar. Hanımı eşinin ayna
koynunda yattığını görünce şüphelenir. Uyandırmadan adamı, aynayı alıp
bakar.Öfkeden kudurmuştur. "Vay" der heyacanla "Herifim beni bir karıyla
aldatır." Aynayı alıp, köyün şıhına gider.Aynayı göstererek "Şıh Efendi"
der."Benim herif beni bir karıyla aldatır." Aynayı alır şıh...Yüzüne tutar.
"Bacım" der. "Bu bir karıdan ziyade gavata benzir."

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on December 01, 2005, 06:14:14
Yillar once esini kaybetmis, 80 yasinda bir adam evlenmeye karar vermis amma evlenecegi kizcagiz yirmilik. Cocuklari , torunlari , cevrede kim varsa evlenmesin diye ikna etmeye calismislar, adam dinlememis. Nuh demis Peygamber dememis illede evlenecem diye tutturmus. Oglu, "babacim bak yasin ilerledi, kalbin dayanmaz" falan desede adama
dinletememis. Neyse, adam kizla evlenmis, gerdege girmisler. Herkeste bir merak . Ertesi gun sabah olmus beklemisler odadan cikan yok. Oglen olmus ,gene merakla beklemisler ne gelen ne giden. Aksama dogru odalarinin kapisi acilmis, gelin bitkin bir vaziyette odadan
cikmis. Yasli adamin oglu endiselenmis ve hemen sormus;
-Neler oldu, babam iyimi?..
Kiz,
-Biseyi yok ben yoruldum da biraz mola verdik!...demis
Adamin oglu,
-Allah allaaaaah ! Yav seksen yasinda bir adam nasil bu kadar aktif olabilir?..
Kiz;
-Yok canim aktiflikten degil. Adam bunak yapiyor unutuyor, yapiyor unutuyor!...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on December 05, 2005, 07:29:05
Temel'in sınav sorusuna cevabı:



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: VEDAT SENCAN on December 08, 2005, 13:43:38

 


İSTANBUL ? TRABZON UÇAĞINDA NEDEN FİLM GÖSTERİLMEZ ?
?FİLM BİTTİĞİNDE ARKA KAPIDAN GİDİYORLARMIŞ?


BİR LAZ?I SINIFTA NASIL TEŞHİS EDERSİNİZ ?
?ÖĞRETMEN TAHTAYI SİLERKEN  O DA DEFTERİNİ SİLER?
 
BİR LAZ?I CENAZEDE NASIL TEŞHİS EDERSİNİZ ?
?ELİNDE HİDİYE PAKETİ İLE GELEN TEK O DUR?
 
 
LAZLAR NASIL KÜRTAJ YAPARLAR ?
?LEYLEKLERİ TAŞLAYARAK?
 
LAZ SOKAK KADINI NE ZAMAN KAFAYI YER ?
?DİĞER KADINLARIN BU İŞİ PARA KARŞILIĞI YAPTIĞINI ÖĞRENDİĞİNDE?
 
LAZI AMERİKA?DA OĞLU OLMUŞ ADINI NE KOYMUŞ ?
?BASIC?


KARADENİZDE AYAKKABILARIN İÇİNDE NE YAZAR ?
?ÖNCE PARMAKLAR?
 
KARADENİZDE KOLA ŞİLESİNİN ALTINDA NE YAZAR?
?DİĞER TARAFTAN?



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: SERHAN ERKEK on December 10, 2005, 20:33:56

Dallas'daki NASA uzay ussunde, us komutani William White, George ve Bob adindaki astronotlari yanina cagirip, ertesi gun cikacaklari Mars yolculugu hakkinda son talimatlari verir ve bu zor yolculugun öncesinde uyumak uzere evlerine gitmelerini soyler. Her iki astronot da,talimata uyup evlerine giderler. George tam uyumak zereyken telefon gelir. Arayan Bob'dur.


- "Alo, George. Ben Bob. Uyudun mu?"
- "Henuz degil."
- "Ben cok heyecanliyim. Uyku tutmadi. Sana da uyarsa, benimle birlikte icmeye ne dersin? Uzun sure icki icemiyecegiz..."
- "Ok." Bir saat sonra George ve Bob bulusurlar, bir bara girip icki Soylerler. Barmen tam ickiyi verirken ikisine de dikkatlice bakar.
- "Hey men! Sizi tanidim. Yarin Mars'a gidecek astronotlarsiniz. Size icki verdigim ortaya cikarsa bir daha Dallas'ta ekmek yiyemem ben. Kusura bakmayin."


George ve Bob barmenle tartismalarina ragmen o barda icki icemezler. Baska barlarda sanslarini denerler; ama TV programlarini surekli izleyen barmenler onlari her seferinde tanirlar ve icki vermeyi reddederler. Marketlerde kapalidir. Tam eve donmeye karar verdiklerinde Bob'un aklina bir fikir gelir.

- "Yahu George, bizim uzay roketine koyduklari yakitin kokusunu hatirliyor musun. Ayni viski gibiydi. Istiyorsan ondan icelim."


Birlikte uzay ussune girerler. Kontrol etmek bahanesiyle yakit tankinin yanina gelirler. Kimse suphelenmez. George ve Bob yakit tankindan aldiklari yakittan birer kadeh icerler; sonra da evlerine giderler.
George tam uyumak uzereyken telefon calar. Arayan yine Bob'dur.


- "Alo George. Yine ben. Rahatsiz ettim ama kusura bakma. Sana bir sey sormak istiyorum. Karnin agriyor mu?"


- "Evet Bob. Hem de cok."

- "Peki. O zaman sakin osurayim deme. Ben seni TOKYO'dan ariyorum."

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on December 12, 2005, 11:48:08
Kim 1 Trilyon İster:



Bir Karadenizli ? Life Tv Show ? adlı yarışma programına katılır.

Ödül: 1.000.000.000.000

Sizde bir deneyin:





Sunucu sorularını sormaya başlar..



1)Tarihteki 100 yıl savaşları ne kadar sürmüştür?:



A) 116 Yıl

B) 99 Yıl

C) 100 Yıl

D) 150 Yıl



Karadenizli bu soruda pas geçme hakkını kullanır.



                     ****
 


2. Panama şapkası hangi ülkede keşfedilmiştir?:



A) Brezilya

B) Şili

C) Panama

D) Ekvador



Karadenizli seyircilerin yardımını istemiştir.



                     ****
 


3. Rusların bayramı olan Ekim direnişi hangi aydadır?:



A) Ocak

B) Eylül

C) Ekim

D) Kasım



Karadenizli telefon hakkını kullanıyor ve başka bir karadenizliyi arıyor.



                          ****



4. Kral George IV doğru adı nedir?:



A) Albert

B) George

C) Manuell

D) Jonas



Karadenizli, iki yanlış şıkkı götürme hakkını kullanıyor.



                          ****
 


5. Kanarya adalarının ismi hangi hayvandan gelmiştir?:



A) Kanarya

B) Kanguru

C) Fare

D) Fokbalığı



Karadenizli oyundan çekiliyor.



                          ****
 


Okurken güldüyseniz doğru cevaplara da bir göz atın..





1) 100 Yıl savaşları 116 yıl sürmüştür (1337 ile 1453 arası)



2) Panama şapkası Ekvador?da keşfedilmiştir.



3) Rus Bayramı ? Ekim Direnişi ? 7 Kasım?da kutlanır.



4) Kral George IV asıl adı Albert?tir. Kral 1936 yılında ismini değiştirmiştir.



5) Kanarya adalarının Latince adı ? Foklarin ? adasıdır ve bu isim fokbalığından gelmiştir.



Ne oldu.. ? Bir an kendinizi bir Karadenizliden zeki mi sanmıştınız..

























Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on December 15, 2005, 08:57:07
Sınav sorularına verilmiş cevaplardan:



Çılgın felsefe hocası 100 puanlık tek soruyu yanındaki sandalyeyi göstererek sorar:

 

"Bana bu sandalyenin varolmadığını kanıtlayın!"

 

100 puan alan tek kişinin cevabı ise sadece şudur:

"Hangi sandalye "





******************

 

İlkokul 3. sınıf..

Soru: Ormanların faydalarını sayınız.

Cevap: Ormanların faydaları saymakla bitmez.

Sonuç: Tam not

 

******************

Seviye:Üniversite ders: Eğitim felsefesi

 Sınav: Bütünleme sınavı şu sorudan ibarettir:''Bildiğiniz iki soruyu yazıp cevaplayınız.''

Yanlız bir sorun vardır derse hiç devam etmemiş öğrenci dersin içeriğini hiç bilmemektedir. Dolayısıyla kendine sorabileceği iki adet soru da bulamamaktadır. Beyninin derinliklerinden,dönemin ilk dersine girdiğini hatırlar. Bu derste duyduğu cümleden de yeterli doneyi almış.



Soru 1:İlk Milli Eğitim bakanımız kimdir

Cevap: Hasan Ali Yücel

Soru 2:Hasan Ali Yücel kimdir

Cevap: İlk Milli Eğitim bakanımızdır.

İşlem tamamlanmıştır...

Sınav sonucu:100



********************

 

Soru: Ahmet Haşim'in en ünlü eserlerinin toplandığı eserin adı nedir?



Cevap: Best of Ahmet Haşim



************

 

Deprem sırasında ortaya çıkan enerjiye ______ ______ denir."

Doğru cevap depremin magnitüdü'dür, fakat zeki bir arkadaşımız, "helal olsun" yanıtıyla okulda efsane olmayı başarmıştır.



******************



Aşağıdaki konulara kısa ve etkili bir  şekilde değinen bir yazı yazın.



1. Din



2. Cinsellik



3. Gizem



Cevap: "Allahım! Hamileyim. Acaba kimden  "

 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KORHAN BUKEN on December 15, 2005, 09:42:30

Kadının biri, 46 yaşındayken kalp krizi geçiriyor ve hastaneye kaldırılıyor. Ameliyat masasındayken, ölüme yakín, birden bir hayal görüyor. Azraili görüyor ve soruyor: "Benim saatim geldimi?"


Azrail cevap veriyor: "Hayır, senin daha 43 sene, 2 ay ve de 8 günün var".
Narkozdan uyandığında, estetik yaptırmaya karar veriyor. Yüzünü gerdittiriyor,
dudaklarını doldurtturuyor vede göğüslerini düzelttiriyor.
Kısacası: "Yeniden doğmus gibi" Daha uzun bir süre yaşıyacağını bildiği
için şimdi, o kadar ameliyatın değdiğini düşünüyor. Son ameliyattan sonra, hastaneden tamamen yeni bir insan gibi çıkıyor. Karşıdan karşıya geçiyor ki tam, ambülans çarpıyor ve ölüyor.

Cennette Azrail e soruyor: "40 seneden daha fazla yaşıyacağımı sanıyordum! Neden o zaman bana o ambülansın çarpmasını sağlayıp, beni öldürttün?"

Azrail cevap veriyor:


Hihhh ay kızzzz, ben seni hiç tanıyamadım!!!

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on December 16, 2005, 10:12:18
Tecavüz olayı
>
>Alman turiste Karadeniz'de tecavüz etmisler. Turist karakola gitmis ve çat
>pat tecavüzcünün eskalini tarif etmis. Bunun üzerine polisler eskale uyan
>Lazlari birer ikiser toplamaya baslamislar. Polis tarafindan
>götürülen Lazlar ise sormuslar :
>
>- Bizi niye götürüyorsunuz ?
>
>- Tecavüz olmus, yüzlestirme yapacagiz.
>
>Toplananlari bir odaya, duvarin dibine oturtturmus polis. Bir süre sonra
>yaninda polislerle Alman turist girmis içeri ve Lazlara bakmaya baslamis.
>Tam bu esnada oturan Lazlardan biri ayaga firlayarak kadini
>isaret etmis ve bagirmis :
>
>- Komiserim ! Iste bu kadindi !
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on December 16, 2005, 18:19:09
Veterinerin gece yarısı telefonu çalmış. Bir kadın:



- Beyefendi çok affedersiniz rahatsız ettim, damdaki kediler bizi

uyutmuyor. Birkaç kedi saatlerdir alt alta üst üste... Acaba onları

durdurmak için ne yaparım?

- Telefona çağırın...

- Aa... Bu onları durdurur mu?

- Valla beni durdurdu işte...



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on December 17, 2005, 09:51:08
Tanrı daha ne yapsın?



Tanrı  gür ve yeşil ormanları yarattı.. Hücreler oksijen dolsun, hücreler yenilensin, hayattan  tad alınsın diye..

    

Ve Şeytan, tütünü yarattı..

Ciğerler dumanla dolsun, Oksijenden faydalanamasınlar, tıkansınlar diye..



Tanrı yeryüzünü  lahana ve karnabahar ve ıspanak ve  her çeşit  yeşil ve sarı sebzeyle donattı, Adam ve Kadın uzun ve sağlıklı  hayatlar yaşasınlar diye.



Ve Şeytan ise McDonald's'ı yarattı. Ve McDonald's  iki katlı köfteli hamburger'i icat etti.

    

Şeytan Adam'a dedi:

'Yanında patates cips ister misin?' ve Adam 'Süper boy olsun.' dedi,

 

Ve Adam kiloları yüklendi.

    

Ve Tanrı sağlıklı yoğurdu yarattı. Kadın onu yesin ve bedenini Adam'ın çok beğendiği boyutlarda  tutsun istedi.

    

Ve Şeytan yoğurdu dondurdu. Çikolata getirdi, fındık getirdi. Yoğurdun üstüne konacak parlak renkli şekerler getirip serpti. Ve Kadın kiloları yüklendi.

    

Ve Tanrı dedi:

'Taze gevrek salatamı bir deneyin.'



Ve Şeytan,  kremalı  hazır salata soslarını  icat etti, beykın parçaları, dilinmiş peynir  parçaları ekledi. Ve Kadın kiloları daha da yüklendi..

    

Ve Tanrı dedi:

'Sana sağlıklı sebzeler verdim ve onları pişiresin  diye zeytinyağı verdim.

    

' Ve Şeytan '  kızarmış  tavukla ,  biftek  getirdi. Öyle büyüktü ki kendi ayrı tabağı vardı. Ve Adam kiloları yüklendi ve  kötü kolesterolü tavanı delip gitti.

    

Ve Tanrı koşu ayakkabılarını  yarattı; ve Adam bu fazla kilolardan kurtulmaya karar verdi.

    

' Ama Şeytan '  kablolu televizyonu yarattı. Uzaktan  kumandayı yarattı. Öyle ki Adam TV-1'den  TV-2'ye giderken yerinden  bile kalkmadı.

Ve Adam kilolarını yüklendi.

    

'Tanrı dedi: '

Şeytan, her seferinde sen kazanıyorsun.'

Ve Tanrı hormonsuz patatesi yarattı; besinle dolu, doğal olarak yağ düzeyi düşük sağlıklı bir sebze  olsun istedi.

    

Sonra Şeytan geldi,  patatesin sağlıklı kabuğunu kesip attı, nişastalı gövdesini çubuk çubuk kesip  derin tavada katı yağda kızarttı.

İçine banıp yesin diye ekşi kremayı da  icat etti. Ve Adam  uzaktan kumandasına sarıldı  ve kızartılmış patatesten  yedi ve kolesterole battıkça battı.

    

Ve Seytan baktı ve  'insana iyi oldu' dedi.



Ve Tanrı baktı ve içini çekti ve Tanrı düşündü ve 'by-pass' cerrahiyi yarattı...

    

Ve Şeytan sağlık sigortası  şirketlerini yarattı." ....



(Hintli bir yazardan)



 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: BERK BINGOL on December 18, 2005, 15:28:37
Soru : Havaalanlarında neden hiç KEDİ yoktur ?

Cevap : Çünkü havaalanlarında PİST vardır.



Soru : Temel Amerika'da havayolu kurmuş.Adını ne koymuş ?

Cevap : American Airlaz

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on December 18, 2005, 17:08:00

Berk hocam birinci sorunuzu çağrıştıran dün LTBJ inişinizdeki olay mı aceba ?


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on December 21, 2005, 12:49:46
 1- Bir adam gazeteye ilan vermiş: ''Eş arıyorum''.Ertesi gün

yüzlerce mektup almış. Hepsi aynı şeyi söylüyormuş.''Benimkini alabilirsin.''

 2- Bir adam karısına arabasının kapısını tutuyorsa emin

olabilirsiniz.''Ya arabası yenidir ya da karısı!..''

 3- Bir genç babasına sorar; ''Baba evlenmek kaça mal olur?''

Baba cevap verir: ''Bilmiyorum oğlum, ben hálá ödüyorum.''

 4- Evli erkeklerin psikolojisi arkadaşlarla lokantaya gitmeye  benzer.İstediğin yemeği sipariş edersin sonra yanındakinin istediği yemeği görüp ''Keşke onu isteseydim'' dersin.

 5- Evliliğin ilk yılında adam konuşur kadın dinler, ikinci yılında kadın  konuşur adam dinler, üçüncü yılında her ikisi de konuşur, komşular  dinler.

 6- Bir kavgadan sonra kadın kocasına bağırır: ''Seninle

evlendiğimden tam bir aptalmışım.''

Adam cevap verir: ''Evet çok aşıktım fark edemedim.''

 7- Bir adam evlenene kadar eksik sayılır, evlenince tam bitmiş olur.

 8- Bir davette bir hanım arkadaşına sorar; ''Alyansını yanlış parmağına  takmıyor musun?''

Diğer hanım cevap verir; ''Evet yanlış adamla evliyim  de ondan.''

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on December 27, 2005, 08:17:37
FANTAZİ



Bir sabah uyanıyoruz ve bir bakıyoruz ki dünya sular

altında kalmış.

Su üstünde kalan tek kara parçası var; o da Türkiye. Koca

gezegende 70 milyon Türk'ten başka kimse kalmamış.Ilk tepkiler ne olurdu

dersiniz?..

Buyurun bakalım......:

*Amma balık yeriz artık be!



*"Türk'ün Türk'ten başka dostu yok" derlerdi de

inanmazdım.



*Ulan tam da 'Uluslararası Ilişkiler' bölümünü

kazanmıştık. Şansa bak!



*Artık ne ihracat kaldı ne de ithalat... Nihayet


cari açığı, dış açığıfilan sıfırladık...



*Ülke olmak için ilk başvuran ilimiz Yalova oldu.



*Tarkan'ın Ingilizce albümü raflarda kaldı...



*Bakanlar Kurulu kararı ile kara sularımız 12 bin

mile çıkarıldı...



*Piyasaya sahte dolar ve Euro sürmekten tutuklanan

kalpazanlar kendileriyle dalga geçen polislere saldırdı...



*Ankara'da resmi temaslarda bulunan Fransa

Cumhurbaşkanı Jak Şirak, T.C. vatandaşı olmak için başvurdu. Şirak'ın Türkiye Birliği'ne alınması için referandum yapılacak...



*Stratejik açıdan hiçbir önemimiz kalmadı, ama artık

ne önemi var.



*Ülkemizde bulunan yabancı turistler "Ne iş olsa

yaparım abi" diyip iş aramaya başladılar.



*Apo "Atın beni denizlere" deyip sürekli ağlıyor

komutanım!...



*Heyyooo!... Dünya Coğrafyasından yırttık oğlum,dersler boş geçecek...



*Edirne'den Ardahan'a gidilir mi be.. Dünyanın öteki

ucu!!



*Ulan şimdi işin yoksa 4 yılda bir Olimpiyat

düzenle.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on December 27, 2005, 10:25:49
Azerbaycan Televizyonlarından!!!

 ------------------------------------------------------------ --------------------



Türkiye Gazetesi'nden alıntıdır:



AZTV1(Azerbaycan'ın TRT1 i galiba)

(Clear reklamı...)

AĞIR ÇEKİMDE SAÇI DANS EDEN KADIN: Yahşi saçlar için Clear...



(Amerikan filmi...)

ADAM: Ney?... Yine ney olmuştur?...

MORALİ BOZUK KADIN: Heç... Heç bişey yohtur.... Sadece olarak...

ADAM: Sadece olarak ney?...

MORLİ BOZUK KADIN: Sadece olarak... Seni sevirem...



(Eğlence programı...)

ŞARKICI KADIN: Sizin için söylirem; Gelin dostlar yılışak...



(Amerikan filmi...)

POLİS (Konuşmama hakkına sahipsin diyecek): Susmak istirsen sus... Bu

senin öz işindir...



(Selülit ilacı reklamı...)

KADIN MANKEN: Hepinizin melumudir selilit avratları dehşete düşirir...



(Spor programı...)

SPİKER: Kapının direğine çarpan topu kapıcı yakalıyır...



(Duman avcıları...)

SAĞLIK BAKANLIĞI UYARISI: Sigaret çekmek sizin sağlamlığınız üçün

tehlikelidir...



(Haber Bülteni...)

SPİKER: Gardaş ölke Türkiye'nin ali presidenti Ahmet Necdet Sezer, tütün

içimliği yasasını geri depti...



(İpana reklamı...)

DIŞ SES: Yeni yetmelerinizin, körpelerinizin dişlerini İpana ile

didikleyin...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: VEDAT SENCAN on December 27, 2005, 16:36:14

 


Kadının biri bir petshopa gider ve Bir papağan almak istiyorum der.


Ahmet ismindeki petshop sahibi


"Hanımefendi elimde bir tane papağan kaldı fakat bu papağan çok küfürbaz,
almak istemezsiniz sanırım."


Fakat bir papağan sahibi olmak isteyen kadın - "Hayır ne olursa olsun almak
istiyorum" der ve papağanı alır.


Evine geldiğinde bir bakar ki gerçekten papağan kadını her eve geldiğinde
'Hoşgeldin or.spu' diyerek karsılar.


Buna
dayanamayan kadın papağanı alır ve petshopa geri
götürür.


-Ahmet bey bu papağan gerçekten çok terbiyesiz. Her eve geldiğimde


beni hosgeldin or.spu diyerek selamlıyor ve ben
buna dayanamıyorum.


Papağanı geri getirdim ve paramı geri
istiyorum."


Fakat o anda paraya ihtiyacı olan Ahmet bey:


-
"Hanımefendi merak etmeyin. Siz bunu bana bırakın
ben terbiye edeyim,siz yarin gelin alın der. Kadın inanmayarak da olsa tamam eve gider.


Ahmet papağanı alır ve bir çaydanlık su
kaynatır."


- "Ne diyeceksin lan kadın eve geldiğinde?" diye sorar papağana


- "Hosgeldin or.spu diycem." der papağan.


Bunun üstüne papağanın kafasını kaynar suyun içine sokar ve tekrar sorar.


Papağan yine ayni yanıtı verir. Bir olur iki olur ve papagan dayanamaz


- "Hosgeldiniz hanımefendi diycem"der.


Ertesi gün kadın gelir ve Ahmet bey kadına papağanı terbiye ettiğini


söyler.
Kadın bunu kontrol etmek istediğini söyler ve papağana sorular sormaya baslar.


-"Ben eve geldiğimde bana ne diyeceksin?"


-"Hosgeldiniz hanımefendi diycem" der papağan.


  Kadın çok şaşırır ama emin olmak için devam eder.


-"Peki yanımda bir kız arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?"


-"Hosgeldiniz hanımefendiler diycem"


- "Peki yanımda bir erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?"


- "Hosgeldiniz beyefendi diycem."


- "Peki yanımda 2 tane erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?"


- "Oğlum Ahmet suyu kaynat bu karı harbi or.spu!!!"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KORHAN BUKEN on December 29, 2005, 12:37:59
Kadir Copdemir, bir internet sitesinde "Çapkinlik" üzerine sorulan soruya şöyle bir cevap veriyor...

Kadın : Merhaba Kadir bey, ben Mehtap. Avukat ım. Size sorum ş u: erkekler çapkınlıktan neden vazgeçmiyor?

Kadir Copdemir : Şimdi Mehtap Hanım, hadiseye şu açıdan bakalım, diyelim ki biz çapkınlıktan vazgeçtik, her birimiz birer tane kadına adapte olduk, ne olacak o vakit? Ne süslenmenize gerek kalacak, ne şık giyinmenize, ne hamarat olmanıza? Çünkü bizi kendinize bağlamak için bi çabaya gerek kalmayacak. Kozmetik sanayi çökecek, tekstil ve moda sektörü bitecek, otomobil satışları duracak, işsizlik artacak, global kriz çıkacak..
Gördüğünüz gibi hadisenin açılımlar ı global krize kadar varıyor. Böyle de bilimsel çözümleme yapan bir insanım. Ama isterseniz konuyu baş başa bi yemek yerken de konu şabiliriz. O zaman detay da veririm hadise hakkında?''

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on January 02, 2006, 20:02:52
Kadınlar ve erkekler bilgisayarın dişi mi yoksa erkek mi olduğunu tartışıyorlarmış...



Kadınlar bu aletin erkek olduğunu savunmuşlar. "Çünkü" demişler, "bilgisayarlar aslında sorunları çözmek için yaratılmış olmalarına rağmen ömürlerinin dörtte üçünü sorun yaratarak geçirirler... Daha da önemlisi, bunlardan bir tane aldığınız an, biraz daha sabretmiş olsaydınız çok daha gelişmiş bir modeline sahip olabileceğinizi görüp pişman olursunuz...."



Erkekler tabii tam ters görüşte... "Bilgisayar dişidir" diyorlar, "çünkü onun mantığını yaratıcısından başka hiç kimsenin anlaması mümkün değildir, bu bir. Yaptığınız en küçük hatayı bile derhal hafızasına kaydedip tekrar tekrar önünüze koyar bu ikiii... Ve bir bilgisayar aldıktan kısa bir süre sonra fark edersiniz ki, bir o kadar daha parayı ona gereken aksesuarlar için harcamaktasınız, bu da üüüççç...."
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on January 14, 2006, 17:35:55

Korsan gemisinin Kaptan'ının yanına gelir gözcü ;


Kaptanım karşıdan düşman gemisi geliyor?Ne yapalım?


Kaptan:Bana kırmızı gömleğimi getirin.Adamları hemen Kaptan'nın kırmızı gömleğini getirirler , içlerinden biri sorar;


Kaptan'ım neden kırmızı gömleğiniz?


Kaptan:Savaşırken yaralanırsam,kanlar belli olmasın diye , siz etkilenmeyin,moraliniz bozulmasın diye..


Neyse , 2 düşman gemisini de yenerler.


Aradan bir süre geçer,gözcü tekrar Kaptan'ın yanına gelir;


Kaptan'ım sancaktan 5 düşman gemisi geliyor, kırmızı gömleğinizi getireyim mi?


Kaptan:Yok hayır , kahverengi pantolonumu istiyorum...


 


 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on January 18, 2006, 13:17:57
TONYALI Cemal, Temel'e övünüyormuş:

"Benum buyukbubam Sarıkamuş'ta savaşmiş, dedem Kurtuluş Savaşı'nda

savaşmiş, bubam Kore'de savaşmiş..."

Temel dayanamamış:

"Ula sizin aile de amma gecumsuz imiş."



****************



İLKOKUL öğretmeni, derste öğrencileri sınamak için sorar:

"İçinizde aptal olanlar ayağa kalksın!"

Önce kimse kalkmaz, biraz sonra küçük Temel doğrulur; öğretmen güler:

"Demek koca sınıfta tek aptal sensin!"

"Yok oyla değildur. Sizun tek başunuza ayakta durmaniz ayubuma gittu da..."

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: VEDAT SENCAN on January 23, 2006, 07:38:50
                                       TAVŞAN
 
 Bir tavşan ormanda koşarken , esrar saran bir zürafa görür.
 Ona :
-Dostum Zürafa , içme bunu, sağlığına zararlı , koşalım form
 tutalım, der ve başlar bunlar koşmaya...
 Biraz sonra kokain çekmeye hazırlanan bir fil görürler ve
"fil arkadaşım, kokaini bırak, gel bizimle koş beraber form
 tutalım." diyerek ikna eder.
 Biraz koştuktan sonra kendine eroin enjekte etmeye hazırlanan aslanı görürler.
-Sevgili aslan kardeş, batırma kendine bunu , gel bizimle koş , sana
 da iyi gelir, der ve aslan yaklaşır tavsana ve yumruğunu
 indirir tavşanın suratına..
 Diğerleri şaşkın :
-Niye yaptın bunu, o iyiliğimizi istiyordu.
 Aslan cevap verir :
-Bu salak her extacy aldığında ormanda deli gibi koşturuyor
 bizi..
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on January 23, 2006, 18:17:14
Küçük Ali okula basladigindan beri her gün ögretmeni Aysel hanima gidip,
- "Örtmenim beni yanlis sinifa koydunuz, benim yerim birinci sinif
degil, ablam üçüncü sinifta ama ben en az onun kadar akilliyim, hiç
olmazsa beni üçüncü sinifaalin" diye sikayet edermis. Bundan sikilan
Aysel ögretmen bir gün Ali'yi kaptigi gibi okul müdürüne çikmis ve
olayi anlatmis. Okul müdürü:
-"Peki" demis, "Bu çocugu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sinifsa o
sinifa koyalim" ve baslamis sorgulamaya,
- Iki kere iki?
- Ali hemen"Dört" demis,
-"Sekiz kere dokuz?"
Ali hemen -"Yetmis iki" demis,
-"Kaç mevsim var?"
Ali hemen -"Dört" demis.
Bu sirada Aysel hocada
-"Müsaade ederseniz bir kaç soruda ben sorayim" demis ve sormus:
-"Söyle bakalim Ali, ineklerde dört tane ama bende iki tane var, bu nedir?"
Ali hemen
-"Ayak" demis, Aysel hoca sormus
-"Peki senin pantolonunda olupta benim pantolonumda olmayan sey nedir?"
Ali hemen yanitlamis -"Cep".
Bunun üzerine Aysel hoca dönmüs müdüre,
-"Uçe koyalim hocam" diyecekken
Müdür, Aysel hocanin sözünü kesmis,
-"Hocam, bu çocugu üçe degil besinci sinifa koyalim, zira son iki
suale ben dogru cevap veremedim
"
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on February 01, 2006, 10:35:32
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on February 02, 2006, 04:17:10

Amerikali sadece paraya ve maddiyata dayali hayatindan bikip usaninca  herseyi satip savmis, Hindistan'a gitmis. Memleketin kus uçmaz kervan  geçmez bir kösesinde yasayan, söhretini duydugu bir gurunun kapisina  dayanmis. Yalvarmis, yakarmis ve sonunda esigi asmayi basarmis. Guru, otlardan, samanlardan yapilma bir kulübe göstermis Amerikali'ya. 'Burada inzivaya çekileceksin' demis. 'Kimseyle görüsmeyeceksin, kimseyle konusmayacaksin, su ve ekmekle yetinip tefekküre dalacaksin!..'


 


Bir sene geçmis. Guru bir gün, Amerikali'yi yanina çagirtmis: "3 kelime  söyleme hakkin var. Seni dinliyorum!" Zar zor konusmus Amerikali: - Karnim çok aç! "Günlük tayinini biraz arttirin!" demis guru ve kulübesine geri göndermis.


 


Iki sene daha geçmis. Tekrar yanina çagirtmis: "3 kelime söyleme hakkin var. Dinliyorum!" - Yatak çok sert! "Altina biraz daha saman ilâve edin!" demis, kulübesine geri göndermis.


 


Üç sene sonra, guru, bir kez daha yanina getirtmis Amerikali'yi. "3 kelime hakkin var. Dinliyorum!" - Evime gitmek istiyorum! - S...tr git ulan nereye gideceksen! Zaten geldiginden beri vir vir vir, devamli sikâyet, devamli sikayet...     

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on February 05, 2006, 08:33:32
George Bush bir ilkokulu ziyaret eder.

Çocuklara:

- Sorusu olan var mı? der.

Küçük Bob sözü alır.

- Benim üç sorum olucak:

1- Seçimlerde daha az oy almanıza rağmen nasıl olduda Başkan oldunuz?

2- Hiroshima'ya atılan atom bombası sizce dünyanın en büyük terör faaliyeti değilmidir?

3- Hiçbir neden yokken neden Irak'a saldırdınız?

Aniden zil çalar ve çocuklar teneffüse çıkarlar. Çocuklar

geri döndüğünde bu sefer sözü küçük Tom alır:

-Benim beş sorum olacak:

1- Seçimlerde daha az oy almanıza rağmen nasıl olduda Başkan oldunuz?

2- Hiroshima'ya atılan atom bombası sizce dünyanın en büyük terör faaliyeti değil midir?

3- Hiçbir neden yokken neden Irak'a saldırdınız?

4- Bugün neden zil 30 dakika erken çaldı?

5- Bob nerede?

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: VURAL CAVUSOGLU on February 05, 2006, 16:49:48
LAZ EFSANELERI

Bir lazi sinifta nasil teshis edebilirsiniz?
Ogretmen tahtayi silerken, o da defterini siler...

Bir lazi cenazede nasil teshis edebilirsiniz?
Sadece o hediye getirmistir...


Istanbul Trabzon ucaginda nicin film gosterilmiyormus?
Film bitince ucaktakiler arka kapidan cikiyorlarmis..

Lazlar nasil kurtaj yaparlar?
Leylekleri taslayarak...

Laz buzdolabinda nicin bos sise bulundurur?
Icki icmeyen misafirler icin...

Lazin Amerika'da oglu olmus, ismini ne koymus?
Basic. (Temel)

Karadenizdeki kola siselerinin altinda ne yaziyormus?
Diger taraftan aciniz.

Laz dus yaptiktan sonra ne yapar?
Islak elbiselerini cikarir.

Laz yuruyen merdivendeyken elektrikler kesilmis.
Laz iki saat mahsur kalmis.

Lazlar agac dikiyorlarmis. Baslarindaki gorevli ise Lazlara:
Yesiller yukari, yesiller yukari!

Laz iscilere neden en fazla on dakika mola verdirirler?
Daha uzun mola verirlerse ne is yaptiklarini unuturlar.

Laz niye yazi yazarken eldiven takar?
El yazisi taninmasin diye.

Otuz Laz denizci bogulmus.
Denizaltilari bozulunca ittirmeye kalkmislar.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERHAN BABACAN on February 05, 2006, 17:22:44
Bu olay gerçek hayatta olmuş ve basina yansimis bir olayaydir.

Büyüksehir Belediyesi Kuruluslarindan KIPTAS'in Genel Müdür Yardimcisi Emin Batur, santiyelerden birinde

meydana gelen bir kaza sonunda kazaya maruz kalan duvarci ustasinin yazdigi tutanak:



Is kazasi tutanagina planlama hatasi diye yazmistim.! ;Bunu yeterli görmiyerek, ayrintili anlatmami istemissiniz. su anda

hastanede yatmama neden olaylar aynen asagida anlattigim gibi olmustur.



Bildiginiz gibi ben bir duvarci ustasiyim.insaatin 6. katindaki isimi bitirdigim zaman biraz tugla artmisti, yaklasik

250 kg. kadar oldugunu tahmin ettigim bu tuglalari asagiya indirmek gerekiyordu. Asagiya indim bir varil buldum, ona saglam bir ip

bagladim, 6. kata çiktim ipi bir çikriktan geçirip ucunu asagiya salladim.

Tekrar asagiya indim ve ipi çekerek varili 6. kata çikardim. ipin ucunu saglam bir yere baglayip tekrar yukari çiktim. Bütün tuglalari

varile doldurdum.



Asagi indim, bagladigim ipin ucunu çözdüm. Ipi çözmemle birlikte birden kendimi havada buldum. Nasil bulmuyayim ben yaklasik 70

kiloyum. 250kg lik varil suratle asagiya düserken beni yukari çekti.



Heyecan ve saskinliktan ipi birakmayi akil edemedim. Yolun yarisinda Dolu varille carpistik.

Sag iki kaburgamin burada kirildigini saniyorum. Tam yukari cikinca 2 parmagim iple beraber cikriga sikisti.

Parmaklarimda bu siradakirildi.Bu esnada y ere carpan varilin dibi cikti ve tuglalar

etrefa sacildi. Varil hafifleyince bu sefer ben asagiya inmeye varil yukari cikmaya basladi ve yolun yarisinda yine varille carpistik.

Sol bacagimin kaval kemigide bu sirada kirildi. Can havli ile ipi birakmayi akil ettim. Basimi yukari kaldirdigimda bos varilin suratle

uzerime geldiğini gordum. Kafatasimin da boyle catladigini saniyorum. Bayilmisim, gozumu hastanede actim.

Cenab-i Hak'tan tum kullarini boyle gorunmez kazalardan korumasini diler, hurmetle ellerinizden operim.

Duvarci Ustaniz LAZ OSMAN

   
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: LEVENT KARACAN on February 11, 2006, 20:46:39
  http://tayyip.de/komik/turkce_komik_animasyonlar_komik_sesle r_telefon_sakalari/eSalak-Telefonsakasi2.swf Ediz Hun'un pilot şakası hoş bir şaka sevgiler
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: SEMIH GENCAY on February 13, 2006, 11:47:38
ÖLÜM ÜZERİNE AMA FIKRA İŞTE.............
 
Avukat, müvekkiline telgraf çekti: 
"Başınız sagolsun.Karinizin gömülmesini mi, mumyalanmasını mı,yoksa yakılmasını mı sağlayalım?"
Ertesi gün cevap geldi: ?Emin olmak için üçü de yapılsın."
 
-Hey dostum iyi haberlerini aldım, evlenmişsin!! 
-Evet, bu 4. oldu
-önceki üçüne ne oldu peki? 
-Üçü de öldü..
-yapma ya.. Çok üzüldüm.. Nasıl oldu peki?
-İlk karim yediği mantarlardan zehirlenerek öldü bu korkunç bisey.. 
-Peki ya ikincisi? 
-O da mantar zehirlenmesinden öldü. 
-Tanrım ne kaderin varmış senin... Ya üçüncüsü? Yoksa o da mı?.. 
-Hayır hayır.. O boynu kırılarak öldü 
-anlıyorum.. Kazaydı yani.. 
-Hayır... Mantarları yemedi....
 
Yamyam baba-oğul balta girmemiş ormanda dolaşırken nehirde yıkanan genç ve çok güzel bir kadın görürler.
Oğul sorar:-ne dersin baba, yiyelim mi onu? 
Baba bir an düşündükten sonra:
?hayır, bunu eve götürür, onun yerine anneni yeriz!
 
Las-Vegas'ta harika otellerden birinin gece kulübünde sihirbaz nefis bir gösteri yapmış.. Arka sırada oturan bir bey bağırarak sihirbaza o numarayı nasıl yaptığını sormuş..
"söyleyemem!" demiş sihirbaz," öğrenirseniz Sizi öldürmek zorunda kalırım!.. Kısa bir duraklamadan sonra "tamam.." demiş adam, "o zaman karıma söyleyin!"
 
Bir adam sabah yürürken ilginç bir cenaze kafilesi fark eder;önde giden kopekli bir adam, arkasında bir tabut ve 10 metre arkadan gelen bir başka tabut ve tek Sıra olmuş yaklaşık 200 adam. Tuhafına gider. Kafilenin basındaki adam kuskusuz cenazenin sahibidir, yanına yaklaşır ve sorar;
?beyefendi, bu üzüntülü gününüzde hatırlatmak istemem ama ölenler neyiniz oluyor?" adam yanıtlar
?öndeki karim arkadaki de kayınvalidem."
?vah vah başınız sagolsun. Nasıl oldu?"
?köpeğim karıma saldırıp öldürmüş. Kayınvalidemde karıma yardıma gelmiş onu da öldürmüş." adam biraz düşündükten sonra sorar;
?beyefendi köpeğinizi ödünç alabilir miyim?"
?sıraya geç"

 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on February 14, 2006, 08:10:09
Duble tekerlemesi:



1. duble sağlığa yarar

2. duble keyif yapar

3. duble yerinde karar

4. duble kafayı sarar

5. duble çeneyi açar

6. duble sağa sola çatar

7. duble kavga çıkar

8. duble kan çıkar

9. duble gözünü hastanede açar

10. duble hakim sual sorar.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on February 15, 2006, 10:28:12
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on February 16, 2006, 08:10:16
Temel komadadır. Yanında ise karısı...Temel'in gözleri

nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar:



"İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin. İflas ettiğim gün oradaydın.

Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm.

Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep başucumdaydın..."



Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabi.



"Şimdi komadayım yine başucumdasın. Sonunda anladım ama, çok geç oldu; yahu sen ne uğursuz karısın"
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: SEMIH GENCAY on February 18, 2006, 07:59:41

 FIKRA  GiBi OLAY...


Genç adam; İstanbul'dan Ankara'ya otobüs ile giderken,


Bolu dağında  verilen molada hemen tuvalete koşturdu.


Korkunç sıkışmıştı. Şansına bos  kabin bulup kendini oraya attı..


Tam oturmuştu ki yan kabinden bir ses

- "Merhaba" dedi. adam şaşkın şaşkın
- "Merhaba" diye cevap verdi.. Ses devam etti
- "Nasılsın...? " İlk defa başına böyle bir şey geliyordu...


 yine şaşkın  şaşkın cevap verdi.
- "Sağ ol iyiyim...... Sen nasılsın....?"


Ses sordu
- "Ne yapıyorsun...? "

Bir an tereddüt geçirdi. Adam onun tuvalette olduğunu bildiği için


mutlaka ne yaptığını da biliyordu. Başka bir şey anlatmak istedi ve;


- "Ben" dedi. İstanbul'dan gelip, Ankara'ya gidiyorum.

Sen nereye  gidiyorsun...?

Adamın sonraki cümlesi bu muhabbeti sona erdirdi.

- "Hayatım, telefonu kapatıyorum. Yandaki tuvalette bir geri zekalı var.

Sana sorduğum sorulara cevap verip duruyor. Ben seni daha sonra ararım."
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: SERDAR ALSAN on February 20, 2006, 17:13:46

Temel Londra'ya uçakla seyahat ediyormuş. Uçakta her şey normal iken birden pilotun sesi duyulmuş:



- "Sayın yolcular, uçağımızdaki 4 motordan bir tanesi bozuldu, ama biz 3 motorla rahat iniş yapabiliriz" Neyse rahatlar herkes. 15 dakika sonra bir anons daha:
- "Sayın yolcular maalesef 1 motorumuz daha bozuldu ama biz 2 motorla inişi yapacağız" Herkes rahat ama bir anons daha gelmesinden korkmaktadır. 20 dakika sonra bir anons daha gelir:
-"Sayın yolcularımız 2 motordan biri daha bozuldu ama biz en iyisiyiz ve 1 motorla inişi size garanti ediyoruz" Herkes ohh çeker rahatlar. Temel ise panik içinde:
- "Uyy bu motorda bozulursa havada kalacağuz"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: SERDAR ALSAN on February 20, 2006, 17:36:20
Amerikalilar yeni bir uçak gelistirmisler.Ve bu uçağı denemek için Arabistan'a götürürler. Bir arap pilotunu uçağa bindirirler ve uçak havalanır. Arap pilot uçaği kullanırken 4 motordan biri arıza yapar.Göstergelerde "Don't panic.This is American technology" yazısı görülür. Pilot rahatlar. Daha sonra bir motor daha arıza yapar ve göstergede aynı yazı
görülür. Biraz sonra iki motor  daha aynı anda arıza yapar ve hiç motor kalmayınca arap pilot panikler. Tam bu esnada göstergelerde "Don't panic.This is American technology" yazısı görülür ve uçak kendi kendine rahat bir şekilde yere iner. Araplar şaşırır ve kendileride böyle bir uçak yapmaya karar verirler. Yaptıklari uçağı Amerikalılara denetmek için bir Amerikan pilotunu uçağa bindirirler. Uçak kalktıktan birkaç dakika sonra bir motor arıza yapar. Göstergelerde "Don't panic.This is Arabic technology" yazısı görülür. Birkaç dakika sonra 2. Motorun arıza yapmasiyla aynı yazı göstergede görününce pilot "Ulan bizim uçağin aynısını taklit etmisler.Ne taklitçi adam yav bunlar" dedikten sonra kalan 2 motorda patlayınca uçağın kendiliginden yere ineceğini düşünen pilot göstergede şu yazıyı görür."Don't panic.This is Arabic technology. Please repeat after me;
"Eshedü enla ilahe illallah, ve eshedü..."

 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on February 21, 2006, 06:08:04
Bektaşi Cuma'ya gitmiş.



Camide hoca yüksekçe bir yere çıkmış boyuna nutuk atmakta...  Hem de şarap içenleri açıkça kınamaktadır.



Bektaşi can kulağıyla dinlemeye başlamış,hoca devamla:



"Şarap içenler öbür tarafta her türlü ceza görecek.

Şarap içmeyenler her türlü sefa görecek..

Hatta herbirinin emrine kırk huri verilecek...

Huriler şöyle güzel,böyle hoş,başka türlü mültefit....  Şarap içenlerinse

içtikleri her şişe şarap..  kıl köprüden geçerken boyunlarına asılacak..!!'!! " demiş.



Bektaşi dayanamamış durduğu yerden seslenmiş :

"Hoca efendi şişeler dolu mu olacak boş mu !"

Hoca gürlemiş "Bre zındık sen dolu şişelerle öbür tarafı meyhane mi sanırsın!"



Bektaşi boynunu büküp itiraz etmiş:

"İyi ama hoca, adam başı kırk huri ile sen de öbür tarafı kerhane mi sanırsın !"
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on February 23, 2006, 10:23:55
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERIM FUNDA on February 24, 2006, 08:10:42
>SAYIN MESAJU ALAN KISI,  >  >Su anda pir Laz Virüsü almış puluniysunuz...  
>  >Piz, Trabzon-Türkiye'de henüz yeterli teknolojik imçanlara sahip   olmatuðumuzdan,
 pu pir MANUEL virüstür!! Lütfen, çendi hard disçinizdeki 
  püdün tosyalari çendinuz silerek yok edinuz ve bu maili biltuðunuz
 herçese   cönderinuz!! Pize yardýmci oltuðundan dolayi
 çok teþeççür ederuz. 
 >  >  >  >   Hacker Temel  >  >   
Lazlara özel not : Bu bir þaka e-mailidur. 
Bu Mail'e uyup da hard  >disçinizdeki tosyalari silmeyinuz !!
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: VEDAT SENCAN on February 24, 2006, 17:08:26

Vallahi pek laz edition değil ama ne yapalım,başka topik yok,aslında laz edition ile diğerleri ayrı olsa demek isitiyorum,diyemiyorum,ben yinede dememiş olayım.


Buyrun.


 



Kars'ta bir yerel TV halkın arasına karışarak gündelik hayata dair röportajlar yapıyor. Muhabir, yaşlı bir amcaya mikrofon tutup soruyor;

- Nasılsın dayı, eyi misen?

- Şükür oğul, canı taşirem, eyiyem, coh eyiyem.

- Halin, keyfin, sağlıgın da eyi midir?

- Eyidir, he, coh eyidir.

- Şehirden, hizmetlerden memnun musun?

- Nası soz!

- Validen, kaymakamdan, belediye başkanından?

- Hiç eyle olur? Bizim ağzımız dövlete ne diyebilir.

- Yani memnunsun.

- Allah dövlete millete, kaymakam bege, bölediye başganımıza zeval vermesin.

- Memnunsun?

- Dövletimiz, kaymakamımiz, başganımiz, şanlı ordumuz başımızdadir, her ne olursa bir fiil o dakika yanımızdadir. Ben vatanıma nası serzenis ederem? Amma, benim derdim başkadır.

- Allahına gurban dayı, söyle nedir?

- Doksan sene once buraya Ruslar girdi ya?

- He girdi.

- Hani bu belediye binalarını, okulları, çesmeleri, istasyonu, yolları, kaldırımları Ruslar yaptılar ya?

- Rus işgalinde yapıldı değil mi dayı?

- He.

- Hec benim dövletime, milletime sözüm olur mu? Ben aha bu Rusların avradını ... Doksan sene önce bu kaldırımları, caddeleri yapıp gittiler, bir gün olsun bi kere Kars'a gidek, yollar bozuldu mu, kanallar tıkandı mı demediler, insan bi gelir de bakar buralara, hec beyle olur?!


 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: VEDAT SENCAN on March 03, 2006, 06:52:27
-Kedi..
-
-Adam, karısının kedisinden nefret etmektedir. Kadın evde
-
-yokken arabaya attığı gibi uzak bir mahalleye bırakır hayvanı..
-Eve
-
-geri gelir bakar bizimki kanepenin üzerinde mışıl mışıl
-
-uyuyor..
-
-Ertesi hafta daha uzağa bırakır.. Geri gelir bizimki
-
-gene kanepenin
-
-üzerinde!..
-
-Bir hafta sonra daha da uzağa bırakır, geri gelir, gene
-
-evde!..
-
-En sonunda alır hayvanı gider, gider, gider.. Akşam
-
-evin telefonu
-
-çalar.. Karısı telefonu açar. Karşısında kocası.
-
-"Alo? Necla kedi evde mi?"
-
-"Evdeee.."
-
-"Versene şu lavuğu bana yolu tarif etsin.."
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on March 04, 2006, 11:24:01

Bir Hikaye...


mutluydum. kız arkadaşımla bir yıldan beri nişanlıydık ve evlenmeye karar verdik.
ailem bize her türlü yardımı yaptı,arkadaşlarım cesaretlendirdiler ve kız arkadaşım rüya gibiydi!!
fakat beni rahatsız eden bir şey waerdı; nişanlımın küçük kız kardeşi.
müstakbel baldızım açık-saçık giyinen yirmi yaşında bir afetti. ne zaman yakınıma gelse öne eğilip iç çamaşır şovu yapardı. bunu başkalarını yanında yapmadığı için temkinli olmalıydım.
bir gün baldız düğün davetiyelerini kontrol etmek için beni yanına çağırdı.
yanına waerdığımda yalnızdı; yakında evleneceğimi, bana karşı engelleyemediği ve engellemek istemediği duygu ve arzularının olduğunu kulağıma fısıldadı.
kendimi ablasına adamamı ve evlenmeden önce benimle yatmak istediğini söyledi.
söyleyecek bir kelime bulamadım. tamamen şoke olmuştum.
"yukarı yatak odama çıkıyorum ve eğer beni istiyorsan yukarı gel" dedi.
afallayıp kalmıştım, merdivenleri çıkarken arkasından şok içinde bakıyordum.
merdivenlerin sonuna waerdığında pantalonunu çıkartıp aşağıya bana doğru fırlattı altındaki ufacıcık tangası ile bana bakıyordu.
bir kaç dakika öylece kalakaldım.
sonra arkamı dönüp ön kapıya doğru yürüdüm.
kapıyı açtım ve evden çıkarak arabama doğru yürümeye başladım ki,
müstakbel kayınpederim dışarıda bekliyordu. gözyaşları içinde sevgiyle bana sarılarak, küçük sınavımızı başarıyla geçtiğin için hepimiz çok mutluyuz, kızımıza senden iyi bir damat bulamazmışız. ailemize hoşgeldin."
: hikayenin ana fikri...


prezervatif daima arabada durmalı :)))

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on March 06, 2006, 11:54:40
FARMAKOLOJİ'NİN TARİHSEL GELİŞİMİ

      

M.Ö. 2000   Al, bu kökü ye.

M.S. 1000   O kök kötü. Gel, bu duayı oku.

M.S. 1850   O dua batıl inanç. Al, bu iksiri iç.

M.S. 1940   O iksir yılan yağı. Al, bu hapı yut.

M.S. 1985   O hap etkisiz. Gel, bu antidepresanı al.

M.S. 2000   O antidepresan işe yaramaz. "Al, bu kökü ye"



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: LEVENT KARACAN on March 07, 2006, 05:33:51
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"      
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on March 09, 2006, 17:11:36

Selamlar;


Tabu diyalogları, en az bu kadarını çıkardım bel altı olduğundan dolayı, isteyene pm ile gönderirim.


kelime: kestane
- hıttane kebap, yemesi sevap..
- oha abi bu nasıl tanımlama,kasmasaydın hiç..


kelime:cin tonik
-inle kim top oynar?
-ciinnn!
-yanında ne iyi gider?
-toniiik!


kelime:sümüklüböcek
-hani bi hayvan var spiral şeklinde bi kabuğu var
-salyangoz
-hah ona çok benziyo.ama sen nezle olunca ne akar burnundan
-sümük
-evet evet bu salyangoz benzeri hayvanda bundan var
-nasıl yani hayvanın sümüğü mu var
-evet.karafatma nedir?
-hamamböceği
-hah 2. kelimeyi kes
-böc
-yok yok kelimenin tamamı
-hamamböc
-allah belanı versin senin be


kelime:beşik
-hani alttan titretiyorsun yavruyu?
-??!!!!


kelime: kav
-abi şimdi kibritin üstünde ne yazar
- ateşle yaklaşma
- hayır allaan belası, o tüp kamyonunda yazar, söyle ne yazar?
- haa, taam hatırladım, vasati 40 çöp yazar
- oynamıyorum ben bu adamla


tek yumurta ikizleri bir takımdaysa kuşkusuz sinir eden diyaloglar:
kelime:masaj
-su an neye ihtiyacım var?
-masaj!!!


kelime: eskisehir
anlatan : hani porseleniyle ünlü bi yer vardı hani ..
hakem kişi: çüşş ayı çüşşşşş porselenle ne alakası var dallamaaa muhahahahhaaahhaahh
dinleyen : e eskisehiir
anlatan : e bildi iste eheheheh salaahh bildi iste muhaahaaah
hakem: ulan ikinizi birden...


kelime: travma
a-hani düşüp kafanı kaldırım taşına vurursun da bi şey geçirirsin?
b-film şeridi?
grup: çüşşşşşş


kelime:çiçek
-burnunla ne yaparsın?
-karıştırırım
-puuahhaa


kelime:gardiyan
x...ya hani kapalı bi mekanda çalışırlar
y...işçi
x...ya hayır ya, hani herkes korkar bunlardan
z...patron, müfettiş
x...ya geri zekalı mısınız be, hani düdükleri vardır
y...antrenör
x...ulen ök.z herifler
z...sen kime ök.z diyon ya......


kelime bodur
- akdenizin bitki örtüsü nasıldır?
- maki
- peki nasıldır yani?
- kışlar ılık ve yağmurlu..


kelime: abayı yakmak
- sen sevgilini ne yaparsın?
- severim.
- başka?
- öperim.
- başka? başka?
- daha fazlasını söylemem valla...



kelime: repertuar
anlatan, şarkı söylemeye meraklı bir hatundur; ve kelimeyi görür görmez bu özelliğini iyi bilen hatun arkadaşına dönüp sorar:
- benim neyim geniş?
- kalçan!


kelime: randevu
- hani kızla erkek biyere gider, kız erkeğe bişey verir
- oha ?


kelime: forklift
-hani böyle çok şirin bi hayvan var denizde yaşar, karada da gezer arada yatar falan.
-fok
-ha, mesela bileğin burkulur ya bişeylerin kopar ya da atar işte neyse, şeyli besinler yiyince kabız olmazsın ya da olursun herhalde, ya da hani banyoda sabunlayıp g.ü başını yıkıyosun ya ne o?
-lif
-ha, birleştir onları
-foklif, ııh forklift.. geri zekalı.


kelime: uçak
-havada uçar ya
-leylek
-yok bunun kanatları var
-ulen leyleğin yok mu ?



kelime: hünkarbeğendi
anlatıcı: mmm...eee.. padişahın hoşuna gitti!


kelime: karnıyarık
-içi geçmiş din adamı...
-imambayıldı?
-hah işte onun kıymalısı
-karnıyarııııık


kelime: yoyo
-ya şimdi hani böyle var ya... hani böyle aşağı yukarı sallar...
bi dakka ya ben burda anlatırken sen benim telefonumu mu karıştırıyosun!!!!!!
-yoooo
-hıh şimdi alın bu heceyi ikiyle çarpın!
-yo-yoooo!!!!!



kelime: horoz
- hani abi gece yatarız, sonra dalarız... yaniiii, nasıl anlatsam...
- rüya mi abi?
- yok değil.. hani sonra ise gitmeniz gerekir..
- uyanırız..
- hah, hah nasıl uyanırız abi.
- telaşla uyanırız, geç kalmışızdır, alarmla uyanırız........ sürer gider bu.
-.......................... uzun sure sessiz kalır kasılır eleman.....
- amannnn ne kasıyorum ya civcivin babası!!.
- horozzzzz!.
- tam isabet..



kelime:kaymakam
anlatan:abi bölerek mi anlatsak?



kelime : 1 nisan
abi 31 mart'tan sonra ne gelir ?
32 mart


kelime : anne sütü
hocam şimdi sana mis gibi bir sofra hazırlıyorum. her şey var. bir tek kuş _____ eksik. nedir abi?
yumurtası
allah cezanı versin


Sevgi ve Saygılarımla


 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on March 10, 2006, 19:14:14

ÖLMEDEN ÖNCEKİ SON SÖZLERİ;


Doğalgazın ülkemize hayırlı olmasını diliyor ve doğalgaz ile çalışan ilk ocağı huzurlarınızda yakıyorum.;(((
Korkma hanım, bu saatte kapımızı kim çalacak. Tanıdık biridir...
Gerdeğe girmeden önce sana açıklamak istediğim bir şey var Sinan.
Kim bekleyecek lan şimdi yeşil ışığın yanmasını.
Bak şimdi nasıl balıklama atlayacağım.
Gönder, gönder ben tutarım.
Ay! Ne cici; ısırır mı?
Geel, geel, sağ yap geel!
Yapma abi, şeytan doldurur.
Yav bu prizde elektrik var mı!
Hayatımda hiç bu kadar güzel yemek yememiştim.
Yalan söylüyorsam şuracıkta öleyim.
Yav, şuna bak, ne kadar gerçekci bir oyun!
Aabi, acaip seri bu araba yaa!
Lan eşşek şakası yapmayın bee!
Asıl sen ne diyon lan i..ne!
Kocan eve erken dönmez değil mi sevgilim!
Hala karlı mı gösteriyor hanım?
Aaa! Nevzat bak. Abim geliyor!
Hocam ne olur son bir soru daha sorun!
Allah... Allah! Bu tuttuğum da ne!
Bekle beni, bir dalıp çıkacağım!
Beyefendi biraz kayabilir misini acaba!
Sadıkçığım seninle ilgili bir dedikodu duydum. Ama önce sana sorayım dedim. Sahi senin kontrgerilla ile ilişkin var mı?
Tahliye mi oluyorum hoca efendi?
Uf anam! Hepsi senin mi!
Rasim Abi, kafesin kapısı kapalı değil mi!
Karıcığım, son günlerde biraz kilo aldın galiba?
Elektrikçiye ne gerek var canım, ben şimdi hallederim!
Gel abi burası boyu geçmiyo...
Bak şimdi nasıl sollayacağım i..neyi!
Abi bu yeni aldığım modem için paratoner taktık, bir şey olmaz.
Ben kırmızı yanmadan sarı ışıkta geçerim.
Hel help, borgkkkkgggggz help (he he...turist hatun bize el sallıyo)
Hanım, bir kibrit yak da bakalım bu ne kokusuymuş.
Aya bak aya! Kamyon farı gibi!
Yaklaşırsanız atlarımmm!
Korkma ben attığımı vururum.
Kim bekleyecek lan şimdi yeşil ışığın yanmasını!!!!
Suyun derinliği önemli değil, asıl iş atlamasını bilmek.
Baba. Ben hamileyim.
Oğlum, beş taş çaldım, ruhun bile duymadı.
Evladım beni karşıdan karşıya geçirir misin!
Bakın çocuklar. Bu deney seti, kapağı açılınca güvenlik önlemi olaraktan elektriği keser...
Ey ruuuh... Geldiyseeeeen...
Ruhi abi, burası galiba Fener tribünü diil ya!
Ağam sonunda devlet baba köyümüza el attı. Bak! Uçaklarla hediye atıyorlar...
Bak oğlum! Hani akşamları Harlem'de dolaşılmazdı_ Mis gibi dolaşı...
Ya karıcığım, koskoca TİTANİK BU hiç batar mı!
Sündün abi, senin için böyle diyorlar. Doğru mu!
Çavuş bu fitilin uzunluğu ne kadardı!


Sevgi ve Saygılarımla

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MUHARREM DERIN on March 15, 2006, 18:44:06
otobüs...

hollywood'un 46 kez işlediği, "uçakta pilotlar ölür ya da bayılır, yolculardan biri (mümkünse bir çocuk) telsiz talimatlarıyla uçağı sağ salim indirir" klişesinin otobüse uyarlanmış hali.

- aloo, aloo, abi ben kamil koc istanbul-ankara otobüsünden arıyorum. kaptan molada içkiyi fazla kaçırdı herhalde, uyuyor şimdi.

+ evlat sakin ol, muavin orda mı?

- hayır, otobüste değil, tanrım ona ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok!

+ tamam evlat, hiç korkma, sizi kurtaracağız. şimdi şoförü yavaşça

koltuktan yana çek, sen oturacaksın onun yerine.

- ama onu yana çekersem düşer, kendinde değil!

+ düşsün pezevenk! oraya senin oturman lazım.

- tamam, oturdum. şimdi ne yapmalıyım?

+ direksiyonu tut, ne çok sıkı ne çok gevşek.

- tuttum. çok eğlenceli görünüyor ehu

+ evlat, ciddi ol, 40 yolcunun hayatı senin elinde. şimdi; önündeki

+ panelde

bir çok gösterge var değil mi? tam ortadaki büyük olana bak, ne yazıyor orda?

- bismillahirrahmanirrahim.

+ hayır göstergenin üstündeki yazıya değil göstergeye bak! hız

+ göstergesine

bak, kaçla gittiğinizi görebiliyor musun?

- sıfır.

+ nasıl sıfır? dikkatli bak.

- sıfır, gerçekten sıfır. ölecek miyiz?

+ otobüs duruyor mu gidiyor mu bunu söyle bana seni kuş beyinli!

- duruyooor

+ kalk sittir git eşşoğlueşşek! bize de panik yaptırdın. şoför  uyanınca

devam edersiniz.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on March 16, 2006, 18:19:30
Delikanlı sevgilisini aksam eve bırakır.Evin önünde masum bir fısıltıdan sonra ateşlenir.Bir elini duvara dayayarak
- "Beni bir öper misin"..
Kız:- "Deli misin evin önünde annemler görür" der..
Erkek:"Ne olacak canim bu saatte kim görecek, ne olur seni çok
seviyorum...
Kız:- "Ben de seni ama olmaz..."
Erkek çok ateşli tabi, devamlı ısrar eder. Bir ara aniden merdivenlerin ışığı yanar ve kızın küçük kız kardeşi belirir.
Küçük kız:- "Babam diyor ki öpecekse öpsün, gerekirse ben öpecekmişim, o
da olmazsa kendisi gelecekmiş ama o hayvan oğlu hayvana söyle
elini diyafon düğmesinden çeksin dedi''
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on March 19, 2006, 10:47:37
Amerikalılar yeni bir uçak geliştirmişler.

Ve bu uçağı denemek icin Arabistan'a götürürler.

Bir arap pilotunu uçağa bindirirler ve uçak havalanır.

Arap pilotu uçağı kullanırken 4 motordan biri patlar.

Göstergelerde "Don't panic.This is American technology" yazısı görülür.

Pilot rahatlar. Daha sonra bir motor daha patlar ve göstergede aynı yazı görülür.

Biraz sonra iki motor aynı anda patlar ve hiç motor kalmayınca arap pilot panikler.

Tam bu esnada göstergelerde "Don't panic.This is American technology" yazısı görülür

ve uçak kendi kendine rahat bir şekilde yere iner.

Araplar şaşırır ve kendileride böyle bir uçak yapmaya karar verirler.

Yaptıkları uçağı Amerikalılara denetmek için bir Amerikan pilotunu uçağa bindirirler.

Uçak kalktıktan birkaç dakika sonra bir motor patlar.

Gostergelerde "Don't panic.This is Arabic technology" yazısı görülür.

Birkaç dakika sonra 2. Motorun patlamasıyla aynı yazı göstergede görününce pilot

"Ulan bizim uçağın aynısını taklit etmişler. Ne taklitçi adam yav bunlar"

dedikten sonra kalan 2 motorda patlayınca uçağın kendiliğinden yere ineceğini düsünen pilot gostergede şu yazıyı görür.

"Don't panic.This is Arabic technology. Please repead after me; (Lütfen Dediklerimi Tekrarlayın)

 

Eshedu enla ilahe illallah, ve eshedu..."

 

Saygilarimla;
 ---------------------------
Serhat GONULTAS
Real Time CPL Pilot
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on March 22, 2006, 12:23:11
hapşuaaa, hapupu, hiyepşi. pepsi.
- abi elini ağzına kapatsana.
- yaw ordan kaç basınç fışkırıyo biliyo musun, elin kırılır.
- çeneni de kapat.

-----
-cok ya$a
-var mı bildigin yontem?
-...nasil yani?
-cok ya$amak icin diyom, ucuz, etkili..
-$ey, ben sadece ...
-neyse,salla, sen de gor ...

----------------------------
-habuşieaa
-çok yaşa
-hepberaber ama farklı yerlerde ...

-----------------------------
- haaapsuuu!
- hep birlikte!
-olmaz kaynaklar sınırlı!!!
-?!

-----------------------------
-hiipçiiii!
-geber!!
-??

-----------------------------
-hieapişuuu...
-pardon anlayamadım?

-----------------------------
-hapşuuuu!
-ohaaa!! duymadım sanma.. yaw azimcan ne trip adamsın be! abi ii güzel gaz çıkarabilirsin de nie kamufle edion ki?

-----------------------------
-abşk
...
- nerdeyim ben ?
-neymiş arkadaşın günahları sevapları hadi sırada bekleyenler var ..
-aaa nası ya çok yaşa demişti ama herkes ...
sen duymamışsın arada azrail vardı o geber dedi yani ..
-ya ühühü nası ya
-sana demedilermi hapşururken tutma nefesini falan burnunu falan kapatma diye
-aa demişlerdi yaa
-yaa tabi hadi anacım bekleme yapmıyalım hadi ...

------------------------------
- hapşurzatssst.
- oha. o ne be öyle.
- afedersin.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on March 22, 2006, 12:27:44

ACHILLES & HEKTOR


 


achilles - hectooooooor!!
heectooooooooor!! in lan aşşa puşt!
hector - (hay....bütün truvaya rezil etti beni) yettim, yettim **cem belanı!!
achilles - hectooooor! hheeaaactooooaaaarrrrrrrr !!!
hector - (bak hala baarıyo, öküz lan bu) lan geliom
achilles - hectooooooooooooooooooooo oooooooooooooor!!
hector - (ulan herif yarım saaatir baarıyo, gram detone olmadı, bu herifin ses telleri böyleyse, kim bilir kaslarının lifleri ne biçimdir, belliydi zati mızrağı atışından!) achillesim bekle geliom, du bak o diil de şey var asıl...*....

- hektttooorr, hektoooorrr.
- süt almıyoruz. sağol.

-hectoooorrr! hectooorrrr!
-bordoooo!
-beyaaaaaz!

-bak medeni insanlariz, baska sekilde halledemez miyiz bu konuyu?
-ben medeni falan degilim aslanim ben
-aslan gibisin masallahta konusabiliriz saniyorum..
-gel ulan buraya.. kacma lan s.im belani!

hamamda achilles hectora kese yapmaktadır.
- oolum geçen bizim yigene yamuk yapmışın.
- ben onu sen sandımdı.
- yok ööle, annamam ben
- aaaah yapma aşil çok acıyoo

achilles: hectoooooor
achilles: hectoooooooooooooor
achilles: hectooooooooooooooooooooo or
(duvarlarin ustunden achilles'in kafasina bir terlik atilir) evde yok ulan!

achilles: hektoooooor
achilles: hektoooooooooooooor
achilles: hektooooooooooooooooooooo or
achilles: priam amcaaaaaa hektor evdemiiii?
priam: dur caariyim evladim
achilles: hektoooooor
hektor: duymadim ya pardon odevi yapiyodum
achilles: hadi gel kiliccilik oynayalim
hektor: taam geliom bekle
achilles: gelirken odevide getir senden aliyim

achilles: hectoooooooooooooorrrrrr
achilles: hectoooooooooorrrrrrrrrrr rrrrrrrrrrr
hector: ne var len dürrük?
achilles: anan var anan.. benim kuzeni öldürmüşün..?
hector: lan sen sandım, iyice şerefsiz oldun çıktın yaa..bak şerefsizsin demiyorum, şerefsizleşmeye başlıyosun diyorum..
achilles: bittin olum sen..al o zaman (culk)

achilles: hektoooooooooooooooooor bi zahmet topu atarmısın, yine sizin bahçeye kaçtı
hektor: bi daha olmasın keserim topunuzu, o kadar sur çektik hala nası beceriyosunuz anlamıyorum

-hectoooooooooooooor! at o yüzüğü hüküm dağının alevlerine!
-nası? sen fazla film seyrediyosun bu aralar aşilim.

-hectorrrrrrrrrrrrrrrrrrrr rrrrrrrrrr
-hetorrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr rrrrrrrrr
+ne var lam
-do you have dogus seker
+hö ?

achilles: hektoooooooooor!!!
hektor: baba hakkını helal et,dün kuzenini kestim,bu herif affetmez artık beni.
hektorun babası: sen bütün babaların imreneceği bir evlat oldun.
hektor: eyvallahih.
achilles: hektoooooooooor!!!
hector: karıcığım gel dünya gözüyle bir daha öpeyim seni,bak unutma ben nallarını dikince fazla dayanmaz bu şehir,mahzenden kaçacan. çocuğuma iyi bak.
hectorun karısı: aşkım gitmesen...
hector: ya adi homeros yazmış bi kere,hem delikanlılığıma çizik attırmam.
achilles: hektoooooooooor!!!
hektor: gel paris,seni de bir kere öpeyim ölmeden. bir daha görüşemeyiz. ulan senin hatun uğruna göççez gitçez ama hatun da ne hatun.
achilles: hektoooooooooor!!!
hektor: dur oğlum ya,annenin karnında 9 ay nasıl bekledin. neyse ben gideyim artık,hades beklemez. hakkınızı helal edin cemaati müslim.
cemaat: helal olsun!!!
achilles: hektoooooooooor!!!
hektor: ufff,adam çok sinirlenmiş neyse geliyorum.

achilles - hektoooooor!!
hector - hanim railgunimi getir

achilles: hektooooooor!
hektor : hektooooooor!
achilles: hektooooooor!
hektor : hektooooooor!
achilles: dediğimi tekrarlamasana lan!
hektor : dediğimi tekrarlamasana lan!
achilles: bak sinirleniyorum ha!
hektor : bak sinirleniyorum ha!
achilles: ulan!
hektor : ulan!
achilles: kaçma gel lan buraya i.ne!
hektor : ekiekieki

achilles: hectooooooooooaarrrrrr!
achilles: hectooooooooooooooaaarrrr rr!
hector: şştt...güzelim bir daha aliyim, tonajı biraz daha arttır.
achilles: hectooooooooooooooooooaaa ooaoaoaaarrr!
hector: bak olmadı gene iyi kaydedemiyor buradan. hay o kadar para verdik be, dur aşağı geliyorum şimdi.
achilles: hectoooooa..aa... nerdesin lan hector yarım saattir kıçımızı yırttık be.
hector: ya boşver şimdi sen bir daha bağır bakayım buradan iyi çeker artık.
achilles: ne o elindeki hector tanrılar sana yeni bir silah mı verdi?
hector: ne silahı olm ya, nokia 6600 bu bak, şimdi sen bağırıyorsun ben zil sesi yapacağım bunu bir daha geldiğinde çaldırırsın sen beni böyle boğazını yırtmana gerek kalmaz, telefondan gelir ses hectooor hectooor diye capisce?
achilles: ver bakim şunu...vay be, oha felan oldum yani!

-hectoaaar! ay inanmıyoruum
- ne oldu len aşil
-nerden aldın o sandaletleri hotiç mi divarese mi?
-jean paul gaultiere...

- hectooooooaaaarrrrrrrrrr! !!
- evladım banyoda şimdi, söyleyeyim çıkınca arasın seni.
- peki amca.

achilles: hektooooooooooooooooooooo oggrrrr!!
hector: ...
achilles: heeaaakkktoooooggggrrrrrr rrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr!! !
hector: ...
achilees: heeeeeeekkktttaaaaaaaaaaa aaaaaaaaarrrrrrrrrrrrrrrr rr!!
hector: buyriin... ne vereyim beyim?
achilles: bi sucuklu kurufasulye, bir etli ekmek.
hector: içecek?
achilles: şıveps bitır lemın ver.
hector: müşteri numarası?
achilles: 61
hector: onbeş dakikada elinizde abi.
achilles: lan oğlum bir de şu telefonu tamir ettir artık lan.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: LEVENT KARACAN on March 23, 2006, 10:09:51
 



O Zaman Oyun Biter

İş adamı tıraş olurken bir yandan da berberiyle sohbet etmektedir. Derken, kapının önünden ağır ağır geçmekte olan paspal bir çocuk görürler. Berber, iş adamının kulağına fısıldar; "Bu çocuk var ya, dünyanın en aptal çocuklarından biridir! Bak; dikkat et şimdi..." Berber çocuğa seslenir: "Ali, buraya gel!". Bunun üzerine çocuk sakince dükkana girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar. Berber işadamının kulağına sessizce, "bak şimdi" diye fısıldar ve bir elinde beş yüz bin, diğer elinde beş milyonluk bir banknot olduğu halde çocuğa sorar: "Hangisini istiyorsan alabilirsin?"

Çocuk dalgın dalgın bir beş yüz bine bir de beş milyona bakar ve sonunda beş yüz binlik banknotu hızlıca çekerek berberin elinden alır. Berber işadamına döner ve gülerek: "Gördün mü? Sana söylemiştim." der.Tıraş bitince işadamı sokağa çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'yi görür. Yanına giderek, neden beş milyonluk değil de, beş yüz binlik banknotu aldığını sorar.Çocuk hiç de aptalca olmayan bir sırıtmayla yanıt verir :

- Eğer beş milyonluğu alırsam oyun biter!"



Allah'ın bile insanlar hakkındaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra verdiğine inanırken... Biz kim oluyoruz da insanları birkaç kez görmek, iki-üç yazı okumak, birkaç dedikodu dinlemekle yargılama hakkına sahip olabiliyoruz!

Dale Carnegie

 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on March 25, 2006, 21:25:51

Trabzon'da yayınlanan bir fotoğraf dergisinden alıntıdır ; (Meraklılara fotoğrafçılığın manilerle öğretilmesi amaçlanmıştır.)


Ders Konusu: Filtreler
Karadag ormaninda
Kovaladim ayiyi
Hava sislendugunde
Kullaniruk sariyi

Baktum karsida Rize
Taktum bi polarize
Net ettum besyüzlugu
Geldik yarlan göz göze

Mavi renkli filitre
Tenleri koyi eder
Süt beyazi Fadimem
Birdanbire oldi esmer


Ders Konusu: Objektifler
Gelinler ellerine
Kina yakarlar kina
Teleylan bakilinca
Aysem gelur yakina

Bi evde iki baci
Allahum bana aci
Yarim sigmaz vizöre
Yok mi bi genis açi

Haçan girdi horona
Titrer idi omizi
Böcuk çekilaceksa
Takaruz makromizi

Ders Konusu: Diyaframlar
Dügün güni gelende
Göge mermi saçulur
Diyafram göze benzer
Kisilur da açilur

Barmaklarum üsidi
Diyafram açamadum
Kaynatam basti bizi
Becerip kaçamadum

Vermez ise bubasi
Anlasur da kaçaruk
Az isikli yerlerde
Diyaframi açaruk


Ders Konusu: Fotograf çekimi
Dik tutup makinayi
Vizöründen bakaruk
Alan derinluguni
Diyaframlan saglaruk

Yüksek enstantaneylan
Çekilur uçan ari
Günes battiktan sonra
Kullanun B ayari

Perde obtüratörün
Püsküli ben olayim
Kablo denklansör gibi
Belune dolanayim

Ders Konusu: Filmler
Filimum yüksek ASA
Gren yapacak gren
Yitirdum Fadimemi
Yokmidur oni gören

Filimin üst tarafi
Gümüs kaplidir gümüs
Gel karanlik odama
Edelum senle cümbüs

Filim çektim bin ASA
Diyafram kisa kisa
Kaynanam koyi çikmis
Ne gam ettum ne tasa


 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: LEVENT KARACAN on March 28, 2006, 08:52:38
 



>

>>>Hollywood'un 46 kez işlediği, "uçakta pilotlar ölür ya da bayılır,

>>>yolculardan biri (mümkünse bir çocuk) telsiz talimatlarıyla uçağı sağ

>>>salim

>>>indirir" klişesinin otobüse uyarlanmış hali.

>>>

>>>- aloo, aloo, abi ben kamil koc istanbul-ankara otobüsünden arıyorum.

>>>kaptan

>>>molada içkiyi fazla kaçırdı herhalde, uyuyor şimdi.

>>>

>>>+ evlat sakin ol, muavin orda mı?

>>>

>>>- hayır, otobüste değil, tanrım ona ne olduğu konusunda hiçbir fikrim

>>>yok!

>>>

>>>+ tamam evlat, hiç korkma, sizi kurtaracağız. şimdi şoförü yavaşça

>>>koltuktan

>>>yana çek, sen oturacaksın onun yerine.

>>>

>>>- ama onu yana çekersem düşer, kendinde değil!

>>>

>>>+ düşsün pezevenk! oraya senin oturman lazım.

>>>

>>>- tamam, oturdum. şimdi ne yapmalıyım?

>>>

>>>+ direksiyonu tut, ne çok sıkı ne çok gevşek.

>>>

>>>- tuttum. çok eğlenceli görünüyor ehu

>>>

>>>+ evlat, ciddi ol, 40 yolcunun hayatı senin elinde. şimdi; önündeki

>>>panelde

>>>bir çok gösterge var değil mi? tam ortadaki büyük olana bak, ne yazıyor

>>>orda?

>>>

>>>- bismillahirrahmanirrahim.

>>>

>>>+ hayır göstergenin üstündeki yazıya değil göstergeye bak! hız

>>>göstergesine

>>>bak, kaçla gittiğinizi görebiliyor musun?

>>>

>>>- sıfır.

>>>

>>>+ nasıl sıfır? dikkatli bak.

>>>

>>>- sıfır, gerçekten sıfır. ölecek miyiz?

>>>

>>>+ otobüs duruyor mu gidiyor mu bunu söyle bana seni kuş beyinli!

>>>

>>>- duruyooor

>>>

>>>+ kalk siktir git eşşoğlueşşek! bize de panik yaptırdın. şoför uyanınca

>>>devam edersiniz.



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on March 31, 2006, 13:03:41

İngilizce'den tercümedir;


Bill Gates bir araba kazasında ölmüş. Sorgulama için tanrının  karşısına çıkmış.
-Tanrı demiş ki: "Bill senin durumun hakikaten karmaşık. Seni cennete mi cehenneme mi yollamalı bilemiyorum. Her eve bilgisayar girmesine yardımcı olarak insanlığa katkıda bulundun ama bir yandan da Windows gibi bir rezaleti de yarattın.Ben de senin özel durumuna göre bir şey yapacağım, cenneti de cehennemi de ziyaret et, hangisine gideceğine karar ver."


-"Tamam" demiş Bill Gates,"Önce cehenneme bir bakayım."ve inmiş cehenneme. Bir de bakmış berrak sulu bir kumsalda bir sürü güzel kız top oynuyor eğleniyor, güneş parlıyor hava süper. "Allaah" demiş Bill Gates, "Cehennem böyleyse Cenneti hakkaten görmek isterim." Ve cennete çıkmış. Bir bakmış, bulutların üzerinde bir yer, etrafta melekler uçuşuyor, insanlar lir çalıyor, güzelce bir yer ama Cehennem kadar değil."Tamam" demiş tanrıya Bill Gates, "Ben cehenneme gitmeye karar verdim."
İki hafta sonra tanrı cehennemi ziyaret edip Bill Gatesin nasıl olduğuna bakmaya karar vermiş.Gitmiş Bill'in yanına, Bill bir duvara zincirlenmiş,alevler içinde karanlık bir mağarada ve zebaniler işkence ediyor.
-Nasılsın Bill?
-Korkunç! Burası iki hafta önce geldiğim cehennem değil! Kızların oynaştığı o güneşli kumsala ne oldu?
Tanrı cevap vermiş:
-O ekran koruyucusuydu...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KORHAN BUKEN on March 31, 2006, 16:42:25

İşte alemin kral pilotları ve ATC leri. Okuyunda görün bakalım.


lh741:"tower, give me a rough timecheck!"
tower: "it's tuesday, sir."
-------------------------------------------------------
tower: have you got enough fuel or not?
pilot: yes.
tower: yes what??
pilot: yes, sir!
-------------------------------------------------------
tower: shamu two two, please state estimated time of arrival.
pilot: ok, let's see..., i think tuesday would be nice...
-------------------------------------------------------
pilot: "bratislava tower, this is oscar oscar kilo estabished ils 16."
tower: "oscar oscar kilo, guten tag, cleared to land 16, wind calm and by the way: this is wien tower."
pilot: (short break) "bratislava tower, oscar oscar kilo passed the outer marker."
tower: "oscar oscar kilo roger, and once more: you are approaching vienna!"
pilot: (short break again) "confirm, this is not bratislava?"
tower: "you can believe me, this is vienna!
pilot: (once again short break) "but why? we want to go to bratislava, not to vienna!"
tower: "oscar oscar kilo, roger.discontinue approach, turn left and climb to 5000 feet, vectors
to bratislava."
-------------------------------------------------------
pilot: "...tower, please call me a fuel truck."
tower: "roger. you are a fuel truck."
-------------------------------------------------------
tower: "phantom-formation crossing controlzone without clearance, state your callsign !"
pilot: "i'm not silly..."
-------------------------------------------------------
tower (in stuttgart): "lufthansa 5680, reduce to 170 knots."
pilot: "this is here like frankfurt. there is also only 210 and 170 knots...but we are flexibl."
tower: "we too. reduce to 173 knots."
-------------------------------------------------------
pilot: "ground, xy-line 195, requesting start-up."
tower: "sorry, xy-line 195, we don't have your flight plan. what is your destination ?"
pilot: "to leipzig, like every monday."
tower: "but today is tuesday!"
pilot: "what? but tuesday we are off !"
-------------------------------------------------------
tower: "hawk 20, is this the same aircraft declaring emergency about two hours ago ?"
pilot: "negative, sir. it's only the same pilot."
-------------------------------------------------------
tower: "delta zulu romeo, turn right now and report your heading."
pilot: "wilco. 341, 342, 343, 344, 345..."
(anm.: 3wilcoj=will continue)
-------------------------------------------------------
tower: "lufthansa 893, number one, checkcar on the runway."
pilot: "roger. we'll check the car on the runway."
-------------------------------------------------------
tower: "delta romeo zulu, confirm you are inbound to sulz ndb?"
pilot: "affirm, but we don't receive it."
-------------------------------------------------------
tower: "hotel papa oscar climb four thousand to six thousand and maintain."
pilot: "hotel papa oscar, climbing flight level 100."
tower: "hotel papa oscar, climb to flight level 60 and maintain."
pilot: "but four plus six is ten, isn't it?"
tower: "you should climb, not add up."
-------------------------------------------------------
tower: "flamingo 019, do you have a "springbock" in sight, twelve o'clock five miles crossing from left to right ?"
pilot: "if you mean a 737...?"
tower: "yeah, you got it, you got it !"
-------------------------------------------------------
tower: "delta fox alpha, hold position, marshall will park you."
pilot: "roger. looking out for john wayne."
-------------------------------------------------------
munchen ii tower: "lh 8610 cleared for take-off."
pilot (lh 8610): "but we are not even landed."
tower: yes, who is then standing at 26 south ?"
pilot (lh 8801): "lh 8801."
tower: "ok, then you are cleared for take-off."
-------------------------------------------------------
tower: you have traffic at 10 o'clock, 6 miles!
pilot: give us another hint, we have digital watches!
-------------------------------------------------------
tower: mission 123, do you have problems?

 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ARSLAN TUREGUN on April 17, 2006, 12:19:38
Cefamızı çeken tüm kız arkadaş, eş ve analarımız kusura bakmazlarsa çok hoşuma giden bir yazıyı yapıştırıyorum buraya.

Karısını çok seven bir kocanın duası :p



Allahım...



Karımı her türlü tehlikeden koru,



gerekirse ben tehlikeye atılayım.



Onu hiç yorma gerekirse ben yorulayım.



O çalışmasın ben çalışayım.



O hasta olmasın ben olayım.



Allahım



O aldatmasın ben aldatayım.



Allahım noolur



benim güzel karım dul kalmasın ben kalayım.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on April 17, 2006, 12:32:32
Big smileAMİNNNN
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on April 18, 2006, 21:04:56
Yüzyıllardır biri bayan diğeri erkek, iki  insan heykeli meydanda durur.Derken yanlarına bir melek gelir, derki:sizi yarım saatliğine canlandıracağım, bu zaman içerisinde ne yapmak isterseniz yapabilirsiniz.
Aniden canlanan heykeller koşarak çalıların arkasına gider.Kahkaha sesleri, kikirdeşmeler vs birbirini izler.
Aradan 15 dakika geçtikten sonra çalılıklardan bir ses:şimdi sıra bende, sen tut şu güvercini, kafasına ben pisleyeyim.


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on April 20, 2006, 10:48:04

bu gün Kıbrıs'ıta  bana komik gelen bir duruma tanık oldum.


bir acentadayım(hafta sonu İzmir'e uçak bileti için. bu arada yer yok)içeri bir müşteri girdi .

soru şu Adana ne kadar

dürüm mü olsun porsiyon mu demektenm alı oyamadım kendimi ve  tabi biazcık sesli solemişm igilen bayanla bi5 dk gülüşük durduk.

 

 
Hakan2006-04-20 10:28:15
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERSAN YASARKURT on April 26, 2006, 02:03:13
Flying to Los Angeles from San Francisco, a passenger noticed that,

although the flight was a particularly smooth one, the "Fasten Seat

Belts" sign stayed illuminated throughout the entire trip. Just before

landing, he asked the flight attendant about it ...



"Well," she explained, "up front there are 17 University of California girls going to Los Angeles for the weekend.



"In back, there are 25 Coast Guard enlistees. What would you have us do?"
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on May 04, 2006, 09:36:56
Amerika'da zencinin biri pasaportunu kaybetmiş. Tam da Türkiye'ye tatile gideceği gün. Aksilik bu ya... Uçağı kaçıracak, kara kara düşünürken yolda bir pasaport bulmasın mı?!.. Hemen almış yerden, bir bakmış ki Leonardo di Caprio'nun pasaportu.. "Ne olursa olsun"

demiş ve şansını denemeye karar vermiş. Çıkarmış Leonardo'nun fotoğrafını, kendi fotoğrafını yapıştırmış.. Uçmus Türkiye'ye.

Atatürk hava limanında görevli gümrük memurunun karşısına geçmiş..

Kim olabilir memur.. ,Tabi ki Temel...  

Almış pasaportu eline.

Temel adamın ismine bakmış: ''Leonardo di Caprio", fotografa bakmış, bir zenci. Adama bakmış, aynı zenci... Bir kaç şaşkın bakıştan sonra Temel öbür masaya seslenmiş:



"Ula Cemal, bu Titanik batmişmiydu,yanmişmiydu?"
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ARSLAN TUREGUN on May 07, 2006, 17:09:29


http://www.koreus.com/files/2002/batailleicones.html



masaüstü savaşları

    vaccaro2006-05-07 14:10:00
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERAY CATI on May 08, 2006, 08:22:57
Temel nişanlısı Fadime'yi gezdirmek için arabasına bindirir..
 Vites değiştirirken, eli hafif yollu nişanlısının bacağına değer..
 Fadime kıpkırmızı kesilir..
 Bir süre sonra evlenirler ve balayına çıkarlar..
 Bodrum'da otelin önüne gelince, Temel kontağı kapatır.. El frenini
 çekerken,
 eli yine Fadime'nin bacağına değer..
 Fadime yine kızarır ve Temel'e : "Ula Temel, artuk
 evlenduk, daha ileri gidebilursun" der..
 Temel arabayı çalıştırır ve Kuşadası'na doğru yola
koyulurlar.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on May 17, 2006, 14:53:31
Hepimizin severek oynadığı bir iskambil oyunu olan "KING" in ceza oyunlarından birinin ismi değiştirilmiştir. Bu tarihten sonra ceza oyunlar aşağıdaki gibi oynanacaktır. Bilgilerinize:



KING Ceza oyunları :



- El Almaz

- Erkek Almaz

- Kız Almaz

- FENERBAHÇE (Eski tabiri ile "Kupa Almaz" )

- Rıfkı

- Son İki
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: SEMIH GENCAY on May 22, 2006, 11:55:44

Dursun iş için müracaatta bulunmuş.


 


İşe alınması için bazı evraklarla birlikte 8 adet de vesikalık fotoğraf istemişler


ancak dursun vesikalık fotoğrafın ne olduğunu bilmiyormuş.


Hemen akıl hocası Temel’in yanına koşmuş, durumu anlatmış.


 


Temel: "bildiğim kadarıyla vesikalık fotoğraf belden yukarı çekilen fotoğraftır.


Sen şuraya çukur kaz içine gir. Bende fotoğraf makinesi getireyim.


Fotoğrafını çeker veririz" demiş.


 


Dursun başlamış çukur kazmaya, temel fotoğraf makinesi getirmeye gitmiş.


Temel bir de gelmiş ne görsün. Dursun 8 tane çukur kazmış.


 


Temel: "ula dursun niye 8 çukur kazdın" demiş. Dursun: "8 vesikalık lazım ya"


 


Temel: "ula salak ben zaten 8 tane fotoğraf makinesi getirmiştim.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on May 24, 2006, 07:19:25
Harun Reşit, savaşta esir aldığı düşman generale:

-Hayatını bağışlarım ama bir şartım var. Kadınlar hayatta en çok ne ister, budur bilmek istediğim. Bu sorunun yanıtını getir, kurtar kelleni...   der.



General sorar soruşturur,bu çetin sorunun yanıtını arar

ve Kafdağı'ndaki bir cadının bunu bildiğini öğrenir.



Günlerce gecelerce at koşturur, cadıyı arar bulur ve

sorar:

- Kadınlar hayatta en çok ne ister?'



Korkunç cadı, yanıt için öyle bir şart ileri sürer ki

yenilir yutulur değil.

-Evlen benimle, o zaman öğrenirsin istediğini.



Bu ölümcül teklifi, kabul eder General ve doğru yanıtı alır almaz koşar Harun Reşid'e:

-Kadınlar, en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek ister.



Harun Reşit bizimkinin hayatını bağışlar ya, cadıyla evlenmek için de söz verilmiştir.

Evlenirler. O ilk gece, general bir bakar ki o korkunç cadı dünyalar güzeli bir afete dönüşmüş.

Konuşur cadı:

-Benim kaderim böyle; günün sadece yarısı güzel olabilirim,diğer yarısı ise çirkinim. Ne dersin geceleri seninleyken mi, yoksa gündüzleri dışarıdayken mi güzel olayım?

General düşünür ve :

-Sen bilirsin,kararını kendin ver, der.

İşte o andan itibaren korkunç cadı sonsuza dek çok güzel bir kadın olarak kalır.



Peki bu öyküden çıkarılacak üç ders nedir?



1. Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek ister.

 

2. Özgür iradesiyle hareket eden bir kadın, her zaman güzeldir.

 

3.İster güzel olsun ister çirkin, her kadın aslında bir cadıdır.



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on May 25, 2006, 09:38:14

Pilotla Mühendis:


 


Uçakla bir ilin hayvanat bahçesinden, bir başka ile, Aslan sevkediliyormuş. Bir hava boşluğunda aslanın kafesi açılmış. Garibin karnı da aç. Havayı koklaya koklaya Cockpit'e kadar gelmiş.Kapıyı açmış. Karşısına ilk gelene: "Seni yiyicem !" demiş. Adam gözleri fal kadar açılmış şekilde: "Ye, ye de aslan kardeş" demiş " ama ben bu uçağın kaptanıyım. Uçağı yönetiyorum. Beni yersen uçak düşer. Sen de ölürsün." Aslan düşünmüş. Kaptan haklı. Onun yanındakine dönmüş: "Öyleyse seni yiyicem !" demiş. O adam da : "Aman aslan kardeş" demiş. "Ben bu uçağın uçuş mühendisiyim. Yolları, frekansları ben bilirim. Beni yersen yolumuzu kaybederiz. Yakıtımız biter. Düşer ölürüz. Sen de ölürsün" Aslan düşünmüş bu adam da haklı. Bu arada arkasında bir ses duymus. Dönmüs. Bakmış. Fıstık gibi hostes. "Ama seni yiyicem, artık" demiş hostese. Hostes çaresiz: "Ye ! Ye de akşam kaptanla mühendis otelde seni ...sin."

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on May 26, 2006, 12:37:09
 Serçenin biri bir bahar günü dalgın dalgın uçuyormuş.

Bir anda farketmiş ki, yolun bir metre üstünde uçuyor ve karşıdan da motosikletli bir adam geliyor.

 Her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar...

Ama nafile...

Serçe "çotaaank" diye kaska çarpıp düşmüş.

Şimdi, motorcu sıkı bi hayvansever ya, doğal olarak hemen atlamış motordan; koşmuş serçenin yanına.

Serçe baygın yatıyor.. Kıyamamış, bırakamamış yolda; almış getirmiş eve.

Eskiden kalma bir de kafesi var evde.. Baygın serçeyi kafesin içine güzelce  yerleştirmiş..

Yanına da az biraz su, az biraz ekmek koymuş, vurmuş kafayı yatmış....

Bizim serçe bir müddet sonra ayılmaya başlamış..

Daha tam seçemiyor ortalığı.. Hafif bulanıklık var yani...

Bir bakmış ki parmaklık, ekmek, su falan var bulunduğu yerde...

Birden dank etmiş vaziyet:

-Hss....tir.....laann motorcuyu öldürmüşüz.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on May 26, 2006, 14:12:55
SR-71 Blackbird anıları:
 





In another popular SR-71 story, Los Angeles Center reported receiving a request for clearance to flight level 600 (60,000 feet). The incredulous controller, with some disdain in his voice, asked, "How do you plan to get up to 60,000 feet?" The SR-71 pilot responded, "We don't plan to go up to it, we plan to go down to it!"

 




        SR-71 Blackbird pilot Brian Shul tells of the following exchange: "One day as Walt (my back-seater) and I were screaming across Southern California 13 miles high, we were monitoring various radio transmissions from other aircraft as we entered Los Angeles airspace. Although they didn't really control us, they did monitor our movement across their scope. I heard a Cessna ask for a readout of its ground speed. '90 knots,' Center replied. Moments later, a twin engine Beech requested the same. '120 knots,' Center answered. We weren't the only ones proud of our ground speed that day as almost instantly an F-18 smugly transmitted, 'Uh, Center, Dusty 52 requests ground speed readout.' There was a slight pause, then the response, 'Dusty 52, 525 knots on the ground.' Then came another silent pause. Just as I was thinking to myself how ripe the situation was, I heard the crackle of our radio as Walt transmitted 'Center, Aspen 20, you got a ground speed readout for us?' There was a longer than normal pause. 'Aspen 20, I show you at 1,742 knots.' No further speed inquiries were made after that."



      

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on May 26, 2006, 14:23:34
Melih, I don't speak English kardeş, please translate this message that we can understand.  
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on June 02, 2006, 13:56:56
Amerikan replikleri ve Türkçe karşılıkları :)

 

amerikan:   hey dostum burda bir problem mi var ?

turk:  noluyo lan burda ?



amerikan:   nasil gidiyor mike

turk:  nabiyon lan



amerikan:   korkarim seni oldurecegim

turk:  salavat getir lan



amerikan:   oov dostum hic cool olmamissin

turk:  bu ne lan d.tume benzemissin



amerikan:   hey steve , neden kendine bir icki koymuyosun

turk:  la suleyman , kap iki bira gel bakim hemen



amerikan:   lanet olsun sana christine !

turk:  allah belani versin nurcan !



amerikan:  tanri askina brad kes sesini artik.

turk: allahim sabir ver, sus lan yeter



amerikan:  aman tanrim simdi napicaz.

turk: ha t*ktir mictik.



amerikan:  help me please..

turk: baksana lan !!



amerikan:   ne derler bilirsin jack , hayat beklenmedik suprizlerle doludur

turk:  valla oglum bi soz var hani , kaderde varsa duzulmek neye yarar uzulmek



amerikan 1 : dante nin bu kitabini okudun mu micheal

amerikan 2 : aaa evet , gercekten edebi degeri olan bir calisma



turk 1 : abi da vinci sifresini okudum super

turk 2 :  lan birak ! iyice entel dantel oldun basimiza



amerikan:  hey jery gel pizza ye dostum..

turk: jery gel lan buraya mis gibi menemen yaptik



amerikan:  fbi.. bir kac soru sorabilirmiyim?

turk:  polisim ben nerdeydin lan dun esek?



amerikan:   (ses cikarmadan el i$aretiyle) sen oraya sen buraya sessiz olun

turk: daliyoruz haydaaaaaaaaa !!!

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDINC ERARSLAN on June 14, 2006, 07:51:43
Temel ile Dursun Amerikada itfaiye teskilatina> girerler, yangin>
ihbari alinir. Cok katli bir binada yangin> cikmistir. Itfaiyeci
merdiveni> calismaz ... Temel yukari cikar. Dursun asagida> kalir, Temel
asagida> bekleyen Dursunun kucagina cocuklari atmaya  baslar.> Temel
atar, Dursun> tutar, kaldirima koyar. Bir cocuk, iki cocuk, uc> cocuk,
derken> besinci zenci cocuktur .. . Temel birakir, Dursun> yakalamak
icin> kollarini acmaz. Cocuk paat yerde. Bir zenci cocuk> daha... Dursun
yine> tutmaz. Cocuk  paat gene yerde.. Bir  zenci cocuk> daha atınca
Dursun> yukari bagirir :> -Yaniklari atma> - yaniklari atma !>
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on June 28, 2006, 08:12:09
[/URL]



[/URL]
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on June 28, 2006, 12:39:28
Selamlar;
 

http://freeweb.siol.net/danej/riverIQGame.swf

 

Not:Sağdaki büyük mavi yuvarlağı tıklayın.

 

İpucu:Herkes nehirden karşıya geçmeli"
Sala binecek kişilerin üzerine, ve salı karşıya
geçirmek içinse kırmızı yuvarlaklara tıklamak gerekiyor. 
Kurallar:
Bir seferde en çok 2 kisi sala binebilir.
Baba, anneleri yokken kizlarin hicbiri ile sala binemez.
Anne de babalari yokken ogullarindan hicbiri ile sala binemez.
Kızlar Anneleri yokken babalarıyla yalnız kalamaz. 
Oğullar babaları yokken Anneleriyle yalnız kalamaz.
Hirsiz, polis yokken aile ile yalniz kalamaz.
Sali kullanmayi da sadece anne, baba ve polis biliyor!
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ARSLAN TUREGUN on June 28, 2006, 13:19:39
güzel bir oyun. çözebildim, yalnız tuhaf bir aile, adam kızları dövüyor anne oğulları ve polis kılını kıpırdatmıyor :p

bir de... hırsız acık embesil...yalnız kalıyor ve kaçmıyor ;)

    vaccaro2006-06-28 10:23:52
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on June 28, 2006, 13:22:48
Selamlar;

Sevindim beğenmene Arslan Ağabey, Japonlar uğraşmış yapmış, aslında Havadan Sudan'a koymayı düşündüm baştan ama Laz Edition'a da artık sadece Temeller'i koymadığımızdan buraya koydum, Sn.Adminimizin de izniyle bundan böyle çok havadan sudanlık oyun vs resimleriburaya koymayı öneriyorum.

Sevgi ve Saygılarımla
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on June 29, 2006, 15:03:18
Oğlunun (yada kızınınBig smile) pilot olmaya karar verdiğini işiten her ana-babanın içine bir köz düşer hemen. Pilot adayı olmak sanki ölüme aday olmakmış gibi onu vazgeçirmeye çalışırlar bu kararından. Oğlunu bu kararından vazgeçirmek için elinden geleni yaptığı halde başaramayan bir anne son çare olarak şöyle der ona;"Oğlum, bari alçaktan uç, yavaş yavaş uç!!!". Tongue
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ARSLAN TUREGUN on June 30, 2006, 08:22:28
Şu komik ingilizce laflar sadece bize özgü değil.

Aln size dünyanın çeşitli yerlerinden inciler :)



Romanya'da bir doktorun muayenehanesinden

SPECIALIST IN WOMEN AND OTHER DISEASES

(Kadınlar ve diğer hastalıklar uzmanı)



Tayland'da eşek turu ilanı

WOULD YOU LIKE TO RIDE ON YOUR OWN ASS? (Kendi dötünüzün üzerinde gezmek ister misiniz?)



Roma'da temizleme dükkanı

Ladies, leave your clothes here and spend the afternoon having a good time.

(Bayanlar, elbiselerinizi burada bırakıp öğleden sonranızın tadına varın)



Tipik Amerikan

TAKE NOTICE: WHEN THIS SIGN IS UNDER WATER, THIS ROAD IS IMPASSABLE (DİKKAT : levha su altında ise yol geçilemez)



Ama hepsinin üzerinde TOP of the TOP

Bir doğum hastahanesinden

NO CHILDREN ALLOWED.

(Çocuk giremez)





Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on June 30, 2006, 10:41:28
Son zamanlarda okuduğum en komik yazı (İngilizce bilenler bilmeyenlere anlatsın):

LOLLOLLOLLOL

Not1: "Chili" Amerikanın Texas ve New Mexico bölgesinde fasulye, kıyma ve çok acı biberlerden yapılan meşhur bir yiyecektir.
Not2: Amerika'da "east coast" yani Washington, New York, Boston civarında oturanlara hanım evladı gözüyle bakılır.


====================

INEXPERIENCED CHILI TASTER

 

Notes From An Inexperienced Chili Taster Named FRANK, who was visiting Texas from the East Coast:

 

"Recently I was honored to be selected as a judge at a chili cook-off. The original person called in sick at the last moment, and I happened to be standing there at the judge's table asking directions to the beer wagon when the call came. I was assured by the other two judges (Native Texans) that the chili wouldn't be all that spicy, and besides, they told me I could have free beer during the tasting, so I accepted."

 

Here are the scorecards from the event:

 

Chili # 1: Mike's Maniac Mobster Monster Chili

JUDGE ONE: A little too heavy on tomato. Amusing kick.

JUDGE TWO: Nice, smooth tomato flavor. Very mild.

FRANK: Holy shit, what the hell is this stuff? You could remove dried paint from your driveway. Took me two beers to put the flames out. I hope that's the worst one. These Texans are crazy.

 

Chili # 2: Arthur's Afterburner Chili

JUDGE ONE: Smoky, with a hint of pork. Slight jalapeno tang.

JUDGE TWO: Exciting BBQ flavor, needs more peppers to be taken seriously.

FRANK: Keep this out of reach of children! I'm not sure what I am supposed to taste besides pain. I had to wave off two people who wanted to give me the Heimlich maneuver. They had to rush in more beer when they saw the look on my face.

 

Chili # 3: Fred's Famous Burn Down the Barn Chili

JUDGE ONE: Excellent firehouse chili! Great kick. Needs more beans.

JUDGE TWO: A beanless chili, a bit salty, good use of red peppers.

FRANK: Call the EPA, I've located a uranium spill. My nose feels like I have been snorting Drano. Everyone knows the routine by now, get me more beer before I ignite. Barmaid pounded me on the back; now my backbone is in the front part of my chest. I'm getting shit-faced from all the beer.

 

Chili # 4: Bubba's Black Magic

JUDGE ONE: Black bean chili with almost no spice. Disappointing.

JUDGE TWO: Hint of lime in the black beans. Good side dish for fish or other mild foods, not much of a chili.

FRANK: I felt something scraping across my tongue, but was unable to taste it, is it possible to burnout taste buds? Sally, the bar maid, was standing behind me with fresh refills; that 300 lb. bitch is starting to look HOT, just like this nuclear-waste I'm eating. Is chili an aphrodisiac?

 

Chili # 5: Linda's Legal Lip Remover

JUDGE ONE: Meaty, strong chili. Cayenne peppers freshly ground, adding considerable kick. Very impressive.

JUDGE TWO: Chili using shredded beef; could use more tomato. Must admit the cayenne peppers make a strong statement.

FRANK: My ears are ringing, sweat is pouring off my forehead, and I can no longer focus my eyes. I farted, and four people behind me needed paramedics. The contestant seemed offended when I told her that her chili had given me brain damage. Sally saved my tongue from bleeding by pouring beer directly on it from a pitcher. I wonder if I'm burning my lips off? It really pisses me off that the other judges asked me to stop screaming. Screw those rednecks!

 

Chili # 6: Vera's Very Vegetarian Variety

JUDGE ONE: Thin yet bold vegetarian variety chili. Good balance of spice and peppers.

JUDGE TWO: The best yet. Aggressive use of peppers, onions, and garlic. Superb.

FRANK: My intestines are now a straight pipe filled with gaseous, sulfuric inferno flames. I pooped myself when I farted, and I'm worried it will eat through the chair. No one seems inclined to stand behind me except that slut Sally, she must be kinkier than I thought. Can't feel my lips anymore. I need to wipe my butt with a snow cone!

 

Chili # 7: Susan's Screaming Sensation Chili

JUDGE ONE: A mediocre chili with too much reliance on canned peppers.

JUDGE TWO: Ho Hum, tastes as if the chef literally threw in a can of chili peppers at the last moment. I should note that I am worried about Judge Number 3. He appears to be in a bit of distress as he is cursing uncontrollably.

FRANK: You could put a grenade in my mouth, pull the pin, and I wouldn't feel a damn thing. I've lost the sight in one eye, and the world sounds like it is made of rushing water. My shirt is covered with chili which slid unnoticed out of my mouth. My pants are full of lava-like poop to match my damn shirt. At least during the autopsy they'll know what killed me. I've decided to stop breathing, it's too painful.



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on June 30, 2006, 10:52:26
Melih abla, başlicam senin İngilizcene. Translate kardeşim, translate!
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ARSLAN TUREGUN on June 30, 2006, 12:03:39
Celalettin

bu tercüme edilmez yaşanır :))))

harika bir şey bu Melih
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on July 01, 2006, 06:28:16
KELİMELERİN BİLMEDİĞİNİZ ANLAMLARI



Nanosaniye : Trafikte ışığın yeşile dönmesi ve arkadaki hayvanın korna çalması arasında geçen süre.



Futbol : Kadınların kocaları yerine bilmeden evlendikleri nesne.



Hardware : Bilgisayarın software arızası nedeniyle bozulması durumunda yumruklanan kısmı.



Ekip çalışması : Bütün suçları ekibin geri kalanına yüklemeyi sağlayan çalışma biçimi.



Doktor: Hastalığınızı ilaçlarla iyileştiren, sonra da sizi faturalarla öldüren kişi.



Patron: Geç kaldığınızda işe erken gelen, erken geldiğinizde geç kalan kişi.



Gözyaşı: Erkek gücünün, kadın gücü karşısında bozguna

uğratılmasına yarayan hidrolik güç birimi.



Söylenti: Ses hızından bile hızlı dağılan haberler.



Baş ağrısı : Kadınlar tarafından en fazla kullanılan doğum kontrol yöntemi.



Sözlük: Boşanmanın, nikahtan önce geldiği tek yer :))



Baba: Doğanın bize armağanı olan banka.



Gülümseme: Pek çok şeyi bir doğruya çeviren eğri.



İyimser: Kazayla nehre düştüğünde banyo yapmaya başlayan kişi.



Diplomat: Size cehenneme gitmenizi öyle bir dille anlatır ki, bu yolculuk için can atarsınız.



Ofis: Gergin bir ev hayatından sonra gevşediğiniz yer.



Komite: Kendi başlarına hiçbir şey yapamayan ve birlikte hiçbir şeyin yapılamayacağına karar vermek için bir araya gelen insanlar.



    alfakappa2006-07-01 03:28:58
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on July 01, 2006, 08:42:16
Celalettin Ağabey,

Quote from: alfakappa
Sözlük: Boşanmanın, nikahtan önce geldiği tek yer :))
  anlamadım burayı.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on July 01, 2006, 08:47:07
Alfabetik sıraya göre Mesutcum.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on July 01, 2006, 08:54:37
Sıcaktan sıcaktan...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on July 01, 2006, 09:34:26
Quote from: alfakappa

Nanosaniye : Trafikte ışığın yeşile dönmesi ve arkadaki hayvanın korna çalması arasında geçen süre. 

 

 

(bu dallamalıktan ne zaman vaz geçilecek acaba)

 

İstanbula avrupadan bir komisyon gelmiş günün birinde ve istanbul tarfiğine çıkmış 2 saat kadar.

sonra bir rapor hazırlamış ve yanındaki arkadaşına demiş ki;Hayatım boyunca ilk kez kuralsızlıklardan kural oluşturulan bir trafik gördüm:)))
Hakan2006-07-01 06:36:37
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on July 03, 2006, 09:32:29
Çok zengin olmuş 3 yahudi kardeş, annelerinin yaş gününde ona aldıkları hediyeleri birbirilerine anlatarak böbürleniyorlarmış.

Birincisi demiş ki:

"Ben anneme kocaman bir ev aldım."

İkincisi: "Ben bir Limuzin Mercedes aldım ve bir de şoför tuttum."

Üçüncüsü: "Ha haa... Benim hediyem hepinizden güzel.

Annemin Tevrat'ı okumayı ne kadar sevdiğini ve gözleri iyi görmediği için artık eskisi gibi okuyamadığını biliyorsunuz.

Ona bütün Tevrat'ı ezbere bilen büyük kahverengi  bir papağan gönderdim. Onu eğitmek için 12 haham  12 yıl boyunca uğraşmış.

Tevratı ezberletmişler. Bu papağan için havraya 20 yıl boyunca her yıl 1 milyon dolar bağışlayacağım, ama buna değer. Annem sadece bölümün adını söyleyecek ve papağan ona ezbere okuyacak."

Öbür kardesler, biz niye

bunu düşünemedik diyerek hayıflanmışlar ve kıskanmıslarsa da bir şey dememişler.

Kısa bir süre sonra anneleri üçüne de birer teşekkür mektubu yazmış.

Birinciye:

"Milton, bu ev çok büyük. Bana tek bir odası yetiyor ama hepsini temizlemek zorunda kalıyorum."

İkinciye: "Marvin, yolculuk etmek için çok yaşlıyım, arabayı hiç kullanmıyorum ve şoför çok kaba."

Üçüncüye: "Canım Melvin'im, annesini mutlu etmeyi bilen tek evladım sensin. Her şeyin büyük maddi hediyeler olmadığını gösterdin. Gönderdiğin tavuk çok lezzetliydi, teşekkur ederim !"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: OZGUR OZAN OZDUMAN on July 03, 2006, 16:33:37
Bilgisayar Terimlerinin Osmanlıca mealleri:
 

 

Görev çubuğu - Değnek ül vazife

Çift tıklama - Tıkırtı ül tekerrür

Admin - Sahip ül edevat

Flash Disk - Edevat ül yumuşak

Harddisk - Edevat ül civanmert

Anti Spyware - Müdafa ül hafiye

mouse - Zındık faresi

klavye - Taht ül hurufat

power supply - kuvvet macunu

my documents - hazine-i evrak

internet - allame-i ulul arz

google  -  kaşif ul ali

google earth - seyr ül arz , kaşif ül arz

denetim masası -  sehpa-i saltanat

cd-rom     -  pervane ül hafıza

ekran  -  perde ül temasa

kasa  -  kaide

enter  -  duhul

virüs  -   deyyus

antivirüs -    akıncı

msn  -  elçi

hacker -   deyyus ül ekber

hata raporu  -  malumat ül kabahat

mail server   -  divan ül mektubat

messenger   -   havadisçi

chat   -  muhabbet ül Zaby

ctrl+alt+del - has tımar zeamet
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: OZGUR OZAN OZDUMAN on July 03, 2006, 16:42:39
Osmanlıca Film İsimleri


Fight club - teşekkül ün sille tokat

Çılgın sekreter jale - na uslu defterdar jale

Pretty woman - hususi avrat

21 grams - 0.016 okka

Million dollar baby - üçyüz akçelik sibyan

Godfather-şahbaba

Uçakta panik- tayyarede hezeyan

Terminatör - deccal

Spiderman - haşeret-ül adem.

Attack of the clones - taarruzü'l adem-i sahte

The empire strikes back - binaenaleyh hücumü'l devlet-i muazzam

Sin city-
şehr-i kufran

Kuzuların sessizliği - sükunet-i cemaat_ul kuzu

Zor ölüm - zahmet-ul vefat

Çildirtan kadin - bint-el haram

I know what you did last summer - malumat-ı eylem-i nevbahar
geçmiş
zaman olur ki

Pulp fiction - hikayet-ül abes

Titanic - tekne-i devasaiye

Pi - rakkam-i tesadufiye

Heat - hararet

Kill bill - meft-ül bill

Fantastic 4 - car-ı harikulade

Dört nikah bir cenaze- car izdivaç yek mevta

Sex and the city - zifaf ve şehir (avrad-ül edeb
yoksuni)

Charlie's angels - tövbe estağfurullah

Who's the boss - idare-i
muamma

Airplane - teyyare

Rosemary s baby - veled-i iblis ül gülmeryem

Shrek - gulyabani

Dark city -
şehr-ül zifir

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: OZGUR OZAN OZDUMAN on July 03, 2006, 17:05:29
AZERİNİN ASK SİİRİ
>
>  Sen meni sev,men seni sevim
>  Sen menin için yan
>  Men seni severah yanim dutusim
>  Klasik Ask neyse onu yasiyah
>
>  Yada sevme haberin olmasın
>  Men sana sevdalanıp dolasim
>  Platonik ask neyse onu yasiyah
>
>  Sevdada oturah , yiyah İçah
>  Elele olah, kan kusah
>  Tombilik ask neyse onu yasiyah
>
>  İstersen sevdandan kendimi kesim
>  Sagi mi solu mu dogriyim biçim?
>  Psikopatik ask neyse onu yasiyah
>
>  Eyle sevah ki kara sevda olah
>  Araplara benziyeh Kapkara olah
>  Gara Ask neyse onu yasiyah
>
>  Yalan söylemiyah, hep dogru diyah
>  Beraber oturak beraber yiyah
>  Realist ask neyse onu yasiyah
>
>  Birbirimize türkü söyliyah, mizildiyah
>  Elele tarlalarda , bostanlarda gezah
>  Romantik Ask neyse onu yasiyah
>
>  Kediyi, Gudigi sen diye sevim
>  Sen de horozi , guligi ben diye sev
>  Sembolik ask neyse onu yasiyah
>
>  Gel elele tutusip kendimizi elehtriga verah
>  Zangir zangir titriyah, ölmiyah
>  Elektronik ask neyse onu yasiyah
>
>  Ahirlarda komlarda bulusah
>  Tezek agalahlarının dibinde oturah
>  Otantik ask neyse onu yasiyah...
>

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on July 10, 2006, 13:53:01
Temel resepsiyona telefon açmış, odasına çay istiyor:



-Tu ti tu tu tu tu. (2 çay 222'ye).
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on July 13, 2006, 12:06:02
1. Filozof ve dalkavuk

Bir filozof ile bir dalkavuk konuşuyormuş.

Filozof ne derse dalkavuk onu tasdik ediyormuş. Nihayet sabrı tükenen filozof haykırmış:

- Birader, hiç olmazsa bir kez olsun dediğime itiraz et de iki kişi olduğumuzu anlayalım.



2. Devlet adamı ve dalkavuk

Önemli mevkide bulunan bir devlet adamı dalkavuğun birine ;

-Sıfır nedir? diye sormuş.

Cevap tam beklenildiği gibi olmuş:

- Sizin huzurunuzda ben.



3. Bey ve dalkavuk

Eskiden konaklarda dalkavuk bulundurmak adetmiş. Konağın

birinde bir gün Bey demiş ki:

- Bir dalkavuk alacağım, filan gün imtihan var, sağa sola haber salınız.

Derken o gün gelmiş, kapının önünde dalkavuk adayları sıra olmuş. Biri içeri alınmış. Bey sormuş:

- Sen dalkavuk musun?

- Evet efendim.

- Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.

- Olur mu efendim? Ben filan Bey'in yanında şu kadar, fişmekan Bey'in yanında da bu kadar sene dalkavuk olarak calıştım.

Bey:

- Olmadı, sen çık. demiş.

Derken ikinci, üçüncü..... adaylar gelmiş, konuşma hep aynı, cevaplar hep aynı.

Bey, dalkavuğunu bulamayacağını düşünmeye başlamış ki, içeri biri girmiş. Bey:

- Söyle bakalım sen dalkavuk musun?

- Evet efendim.

- Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.

- Hayır, hiç benzemem efendim.

- Dur bakayım, biraz da benziyorsun galiba.

- Evet efendim. Ben biraz da dalkavuğa benzerim.

Bey hemen dışarı haber salmış:

- Tamam ben dalkavuğumu buldum.



4. Kral ve dalkavuk

Kral ördek avında... Av uşakları çevredeki ördekleri

kışkırtıp, kralın önüne getiriyorlar.

Sonunda hazret önünden geçen bir ördeğe ateş ediyor, heyecanla dalkavuğuna soruyor:

- Nasıl? Vurdum mu? Vurdum mu?

Dalkavuk:

- Majesteleri zavallı ördeğin hayatını bağışlamak

alicenaplığında bulundular.



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN BAYAT on July 28, 2006, 22:11:23
Uçamıyorum


Düşürebilir misiniz
Angle of attackimi?
Dokunabilir misiniz
Tip vortexime?

Bilmezdim,
Bir flowun bu kadar viscous
Reynols Number"in
Bu kadar düşük olduğunu,
Stall olmadan önce...

Bir airfoil var biliyorum;
High lift almak mümkün;
Epeyce hızlanmışım, koşuyorum;
Uçamıyorum.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on August 04, 2006, 10:18:31
Brejnev, Küba'ya gelecekmis. Kübalilar toplanmis, bir hosluk yapacaklar.Ülkenin en iyi ressamina basvurmuslar. Bir tablo yap. Adi "Brejnev Küba da" olsun demisler. Ressam: -"Hadi oradan" demis.
-Ben adami görmedim bile. Adam hayatinda Küba'ya gelmedi.Simdi ben nasil "Brejnev Küba da" diye atmasyondan resim yaparim?" Tesadüf bu ya. Bizim Temel, puro almaya Havana'ya gelmis o sirada.Sikintiyi duymus.
-"Ben size istediginiz tabloyu yaparim. Bana bir sandik puro verirseniz" demis.
Vermisler.

Temel bir hafta sonra, Kübalilar'i çagirmis. "Iste tablonuz" demis.  Tuvalin üzerini örten bezi hizla asagi çekivermis. Kübalilar da donup kalmislar. Tabloda, yatakta iki kisi, al takke ver külah.
-"Bu ne" diye gürlemis,Turizm Bakani. "Bu ne?.. Bu kadin kim?.."
-Brejnev'in karisi! demis Temel.
-Peki bu üstündeki adam kim?"
-Brejnev'in usagi!..
-Peki Brejnev nerde ulan!..
-Brejnev Küba'da.
 


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on August 11, 2006, 07:01:26
SAVAŞ
     Karadenizliler ile Ruslar cephede uzunca bir müddet savaşmışlar.
Günlerce siperin arkasından ateş edip durmuşlar, ama hiç ölen olmamış.
Sonunda Rusların aklına bir kurnazlık gelmiş:
     - "Ünlü bir laz ismi bulalım hep birlikte bağıralım, onlar ayağa kalkar
seslenirler, biz de öldürürüz." Olur mu Olur... Ne diyelim, ne diyelim
derken TEMEL akıllarına gelmiş:
     - "Tamam Temel diyeceğiz... Bir, iki, üc: Temeeeeel!"
     Karadeniz cephesinde Temeller ayağa kalkmış:
     - "Ne vaaaaar!" Ruslar ayağa kalkan Temelleri öldürmüş. Ruslar:
     - "Güzel oldu, bu sefer DURSUN diyelim," demişler... "Bir, iki, üc:
Dursuuuuun?" Dursunlar ayakta...
     - "Ne vaaaar?" Ruslar, ayağa kalkan Dursunları da öldürmüşler.
     - "Güzel bu sefer İDRİS diyelim," demişler... Bir, iki, üç:
     - "İdriiiiis!" İdrisler ayakta...
     - "Ne vaaaaar?" Ayağa kalkan İdrisleri de öldürmüşler... Karadenizliler
cephesinde:
     - "Bu böyle olmaz hep azalıyoruz. Aynı oyunu biz de onlara oynayalım."
     - "Tamam oynayalım. Ne diyelim?"
     - "VLADEMIR diyelim."
     - "Tamam. Bir, iki, üç:
     - "Vlademiiiir!" çıt yok...
     - "Vlademiiiir!" çıt yok...
     Birazdan karşı cepheden:
     - "Kim seslendiiii?" Karadenizliler hep birlikte ayakta:
     - "Biiiz..."


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN BAYAT on August 14, 2006, 09:49:17

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on August 19, 2006, 10:34:02
Sevgili Günlük,



Herkes, herşey altüst oldu, güvenebileceğim

dostlarımdan sadece Brutus kaldı.



Julius Sezar, İÖ 40



*



Sevgili günlük, bizim imparator iyice sapıttı, "Ülkenin etrafına duvar örün!" diye tutturdu. Yok artık ebenin... Bu adam ya ülke sınırlarını bilmiyor ya da bizimle kafa buluyor.



Mimar Wung-zu, İÖ 200



*



Sevgili günlük,



İçimden bir ses Ay'a gidilecek, Roma bölünecek falan diyor. Hatta İkiz Kuleler yıkılacak da diyor da, ben bu "İkiz Kuleler" nedir onu çıkaramadım.

Haydi hayırlısı...



Nostradamus, 1550



*



Sevgili günlük,

Senden başka derdimi anlatabileceğim kimse yok! Alt tarafı bir elma ya!

Bir elma kadar değerim yokmuş iyi mi...



Adem



*



Sevgili günlük,

Kraliçe'nin sponsorluğunda aylarca okyanuslarda dolandım, bula bula Hindistan'ı buldum. Şansımı... Ben şimdi Kraliçe'ye ne diycem ya?

Dalga geçmez mi benimle, "Kristof Efendi Hindistan'i mı buldun, tebrik ederim!" diye?



Kristof Kolomb, 1492



*



Sevgili günlük,

Bir yemin ettim ki dönemem.



Hippokrat İÖ 400



*



Sevgili günlük,

Aramızda kalsın ama, bizim stajer Monica var ya, taş gibi şerefsizim!

Şeytan diyor ki, at şunu Oval Ofis'e, kim nereden duyacak ki!



Bill, 2000



*



Sevgili takvim,

Yarın beni başbakan yaptılar. Ben de Ankara'ya liman yaparak millete olan borcumu ödeteceğim. Ama çok yoruluyorum. Hatta yorgunluktan sürekli hasülüsas, hasülünıs, hasülas, hasünilas, hasss...



Tansu Çiller, 2001



*



Sevgili günlük,

Bu Rus hatun var ya, beni yiyip bitirdi. Ulan bir gece takılsam diyorum şuna, duyan olur mu acep?



Baltacı, 1711



*



Sevgili günlük,

Bugün hava iyice bulutlu. Yağmur gelecek galiba. Romatizmalarım da berbat.

Çok yağmasa bari...



Nuh



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: KADIR ARAZ on August 19, 2006, 18:40:41
Adamla karısı, küvette vakit geçirirlerken, birden kapı çalar. Kadın üzerine bir havlu alarak, kapıyı açmaya gider ve kapıyı açar. Gelen, karşı komşuları, Mehmet beydir. Kadını o halde görünce; Eğer, üzerindeki havluyu indirirse ona 500 YTL vereceğini söyler. Kadın parayı duyunca, kocasının da banyoda olduğunu bildiği için hiç tereddüt etmeden, havluyu açar ve parayı alır. Kapıyı kapattıktan sonra banyoya, kocasının yanına döner. Kocası gelen kimdi canım der. Kadın,
 

-Komşumuz Mehmet beydi.

 

Kocası karısının konuşmasına izin vermeden,

 

-bana olan 500 YTL lik borcundan bahsetti mi acaba?
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on August 23, 2006, 09:18:57
ÇOK ŞÜKÜR



   

Sabah Gözler açılıp besmeleyle tavana bakılır. Çok şükür tavan olması gereken yerde durmaktadır; deprem olmamıştır.



Kalkılır.



Etrafa şöyle bir göz atılır. Çok şükür eve hırsız takımından giren çıkan olmamıştır.



Camdan dışarıya bakılır. Şükür kapıdaki arabaları sel almamıştır.



Banyoya girilir. Çok şükür sular akmaktadır.



Mutfağa dalınır.



''Bir yumurtayı sütle çalkarım

Kızarmış ekmek, biraz da peynir

Aman efendim ne güzel yenir''

şarkısı çok uzaklarda kalmıştır.



İki lokma bir şeyler atıştırılır.



Sokağa fırlanır.



Oh! Çok şükür sokak köpekleri bu sabah da sağdır.



İşe doğru yollanılır.



Kazasız belasız işyerine varıldığına şükredilir.



''Çok şükür bir işim var'' diye paspas öpülüp yalanır.



Mesaiye başlanır.



Arkadaşlarla şakalaşılır,



Gazetelere bakılır, arka sayfadaki  güzele takılıp kalınır.



Bulmaca çözülür.



Dedikodu yapılır.



Memleket kurtarılır, yöneticilerin kulakları çınlatılır.



Akşamki maçın hakemi hırpalanır.



Çaylar, kahveler içilir, fallar bakılır.



Mesai tamamlanır.



Mesai bitiminde ele bir çıkış belgesi sıkıştırılmadığına şükredilir.

Sabahki işlem tekrarlanır, paspas öpülüp yalanır.



Dönüş yoluna çıkılır.



Çok şükür.



Çarpışmadan.



Ezilmeden.



Vurulmadan.



Kapkaççıya kaptırmadan eve varılır.



Evin yerinde durduğuna şükredilir. Kontaktan yangın falan çıkmamıştır.



Televizyon açılır.



Oh oh! Çok şükür Başbakanımız yıkılmamış, ayaktadır.



Çok şükür borsayla dolar insanı köprüden attıracak kadar inip çıkmamıştır.



Memleketi saran tacizci üfürükçüler bir bir yakalanmaktadır.



Yemeğe oturulur.



Yemekten kalkılır.



Karnın doyduğuna şükredilir.



Bir şişkinlik duyulur, soda içilir.



Tekrar televizyon karşısına oturulur.



Gülben Ergen'le Hülya Avşar'ın varlığına şükredilir.



Çok şükür M.Ali Erbil de vardır.



Haftanın rüküşüne bakılır.



Çok şükür elektrikler hiç kesilmemiştir.



Televizyonun karşısında uyuyakalınır.



Kalkılır, yatak odasına gidilir, yatağa yatılır.



Uyku kaçmıştır.



Tavana bakılır.



Acil serviste, nezarethanede, karakolda falan olunmadığına şükredilir.



Çok şükür bugün de geçmiştir.



Yarına Allah kerimdir.



''Nelere şükrettiğimi bir yabancı duysa bana biyeriyle güler'' demek akla

bile gelmez.



Gözler kapanır.



Çok şükür....  



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 04, 2006, 07:09:36
Farklı milletlerin 'kadına bakış açısı' konulu bir

toplantı.



Soru: Bir kadının elini niye öpersin?



Fransız, "Saygımdan öperim" der.



Alman'ın cevabı şöyle olur: "Kadınlar kutsal varlıklardır, o yüzden öperim."



Sıra Türkiye'yi temsil eden Temel'e gelir.

Soru aynı: Bir kadının elini niye öpersin?



Biraz düşünen Temel cevap verir:

"Valla bir yerden başlamak lazım."

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on September 08, 2006, 08:20:21
Bizim Temel, Amerikalı ve İngiliz'le telefon direği dikme ihalesine girmiş.
Müdür şöyle bir öneri getirmiş;
-Hepiniz aynı teklifi verdiniz ama bizim için sürat önemli. Bir yarışma yapalım, kim daha çok direk dikerse ihaleyi o alacak...
Üçüne de 5 saat süre ve yeterince direk verilmiş.
Amerikalı 40, İngiliz 50, Temel de sadece 4 direk dikmiş. Müdür kızmış;
-Nasıl olur, bak diğerleri bir sürü direk dikmiş...
"-Müdür bey siz onların diktiği direkleri görmediniz... Nerdeyse tamamı dışarda..." 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 14, 2006, 09:28:32
Acemilik dönemini bitiren asker, kura çekim töreninde elini torbaya daldırmış, katlanmış bir kağıdı avucunun içine almış,



"Tamam mı oğlum?.." diye sormuş komutanı,



"Hayır Komutanım..!" diye cevap vermiş asker,



"Ben Sarıyerliyim ve Sarıyer Orduevi'ni istiyorum.. İçime doğdu.. Bu kura  İstanbul, ama Sarıyer değil.." demiş ve kağıdı açmadan torbaya geri atmış, karıştırmış,karıştırmış ve başka bir kağıt seçerek komutanına uzatmış,



"Tamam mı oğlum?.." demiş komutanı, "Bu mudur?"



"Evet Komutanım, budur.. Kesin hissettim bu Sarıyer Orduevi..!"



Komutan kağıdın katlarını açmış, okuduktan sonra "Bravo

evladım.."demiş,



"Sarı'yı tutturmuşsun ama "Kamış'ı nereye sokacağını bilemiyorum..!
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: Guests on September 15, 2006, 07:49:43
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on September 18, 2006, 20:43:41
Eyfel Kulesi'nin en üst katında, balkonu çevreleyen korkulukların
üzerinde, "Gülü bir gün, seni her gün, gülü solana kadar, seni ölene
kadar seveceğim" yazıyormuş.

Notre Dame Kilisesi'ndeki kulenin en tepesinde, doğu tarafına bakan
duvarda koca koca harflerle "T.C. EMİNE" yazısı varmış.

Avustralya'daki ünlü Bonde Plajı'nı çevreleyen duvarın bir yerinde devasa
harflerle, "Nuray, ara beni kuşum" yazıyormuş.

İsviçre'nin Basel kentindeki en büyük kilisenin duvarında, "İbrahim
Tatlıses tek tek" yazıyormuş.

Suudi Arabistan Medine Garı'ndaki istasyonun duvarında, "Tekrar geleceğiz"
yazıyormuş. Altında da, "Osmanlı" imzası varmış.

Malum, Londra'nın Greenwich kentinden, 0 (sıfır) meridyeni geçer. Temsili
olarak, duvara metalden bir çizgi çekilidir. Tam o çizginin yanında,
duvarda, "Burayı da gördüm ya, artık ölsem de gam yemem!" yazıyormuş.

Meksika'daki Maya Tapınakları'nda, en büyük piramitin bir odasının
duvarına, "Ne mutlu Türk'üm diyene!" yazısı kazınmış
alıntı....
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on September 21, 2006, 05:32:42
Adres, numara 248, Kordon...

Naim Palas... İkinci kat...

Cumbada oturuyor Mustafa Kemal.

Sevmez fazla yemeği.

Leblebi var yine önünde...

Garson titriyor. Çünkü çocuk, Rum.

Sesleniyor Gazi, şefkatli bir ses tonuyla...

-"Vre Dimitri" diyor, "gel bakayım."

Çocuk, -"buyur pasam" diyor, ş'lere dili dönmeyen, kırık dökük Türkçesi'yle.

-"Sizin Kosti" diyor... İşgal sırasında İzmir'e gelen Yunan Kralı Konstantin'i kastederek... "Sizin Kosti, geldi mi buraya ?"



- Geldi pasam...



-Oturdu mu bu masaya?



-Oturdu pasam.



-Güneş batarken rakı içti mi?



-İçmedi pasam.



-E o zaman sormadın mı çocuk, ne halt etmeye almış İzmir'i?
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN GULER on September 22, 2006, 08:21:19

Gıcık
Cevaplar

-Sana
Kaya'nin selami var..
-Hangi Kaya'nin?
-Sana kayanin...

-Cerenin
sana selami var..
-Hangi Ceren'in?
-Tencerenin

Sana Hakkıy'la
Oya'nin, Nese'yle Kaya'nin selami var...

Bir adam kendini surekli
kanalizasyona atiyormus neden?
Kendini bi b.k saniyormus.

Ben her
seyi dusunurum demek ki ben tefalim.

-En hizli sayi hangisidir?
-10

-Niye?
-Onun arabasi var...

Cok iyi gobek atan kazana ne denir?

Iyi oynayan kazansin

Bagirsak kurtlari bagirsakta yasarlar
,bagirmasak ta

Jilet SEN SOR ben soyleyim

Tem otoyoluna muz
duserse ne olur?
Cevap: temmuz

Ridvan'in bi buyugu nedir?
Ridtwo


Yerin kulagi war benim de kulagim war...ben yer miyim ?
hayir
yemem...

Kaptan kemal konusuyor kaptan kemal konusuyor cikarin beni bu
kaptan

Size deniz anasi taklidi yapayim mi..?
Deeeniiiizzz ggeeell
yavruumm geell annecim.

Allah bana "Yuru Ya Kulum" dedi. Arabayi sattim,
basladim yurumeye..

Volkswagen Passat, sahsi oynama

Ben Aydan
Sener-Bende Dunyadan Ali.

-Tukenmez kaleminin yayini versene

-Napican?
-Yayla lezzet testi

Bana yamuk yapma! Ama kare,cember
falan
yapabilirsin.

Bi adam karisini dovuyormus,kapi calmis karisini
dovmeye birakmis neden?
Esek sudan gelmis

Tomi'nin annesi kimdir?

-Anatomi

Bol keseden atmis, dar keseden esek.

Adam
bilgisayar basinda uyuyakalmis. Ertesi gun nezle olmus. Neden?
Windows acik
kalmis.



Çocukken her
gece yatmadan önce Tanrı'ya
bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Daha sonra Tanrı'nın çalışma
tarzının bu olmadığını farkettim.




Ertesi
gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce Tanrı'ya günahlarımı affetmesi için
dua ettim. (AL CAPONE)


 



bunlarda devamı..

yıkanan tona ne
denir?
-washington

hadi olm inşaata gidiyoruz sen kamyonu al leonardo
da vinci...

Adamın biri hindistanda yürüyomuş.Kafasına BUDA heykeli
düşmüş ne demiş?
-Başıma buda mı gelecekti? puahauah

Dün cd'ciden
Marlon Brando'nun filmini istedim,Babayı verdiler

Erkek = Hani biz boy
abdesti alıyoz ya....
Kız = eeeeee
Erkek = Sizde girl abdesti mi alıyonuz?
uahuahuh

A: Boynum tutuldu
B: eeee...
A: bende kulaklarımı kiraya
verdim
--------
-Sıla'nın selamı var.
-Hangi Sıla?
-Gayrisafi Milli
HaSILA

adamın evi yanmış odaları düz
adamın biri topalmış karısı alıp
oynamış
yağmur yağmış kar da reçel
adamın biri yaşlanmış sonra
kurulanmış
-----------------------------
hisbullahın kız kardesının adı
nedır?
herbullah

Otobüs şoförü işinin ilk günü işten ayrılmış neden?

-Öğrenciler paso gösteriyormuş

hakan şükür gole giderken düşmüş
sakatlanmış sahaya kim gelmiş...
-hakan
taşıyan..
-----------------------------------
Adamın biri arkadaşına kalem
atmış.Arkadaşı ölmüş neden acepp?
Cevap : Kalem , kurşun
kalemmiş

Adamın biri havaya kalem atmış düşmemiş neden?
Cevap :
Kalem,pilot kalemmiş de ondan

Matkabı verir misin hayatım? – Mat kap yok
canım, parlak kap versem.

Kedinin tırmaladığı köpek ne demiş?
-
Hiçbirşey, köpekler konuşmaz ki...

Adamın biri yarın ölücem demiş,
yarmışlar ölmüş...

Berber:
-"Oğlum sana çok yakışıyor, gel sana güzel
bir AMERİKAN KESİM yapalım!"
-"Yok be hacı! Bir değişiklik olsun, sen en
iyisi bana bir KIBRIS RUM KESİMİ yap..."

Abü, duydun mu, 50 kişiyi
taramışlar.
- Yapma ya, nerde?
- Marketin karşısındaki berberde
ehüehü...

a)bir kadın otobüsten inerken hamile kalmış neden?
b)otobüs
boşalmış
_____________________________
a)bir kadın misafirliğe gidip
hamile kalmış neden?
b)kapıya kadar
geçirmişler
_____________________________
a)bir kadın mutfağa gitmiş
hamile kalmış neden?
b)çay koymuş

a)hiç terlemeyen devlet memuruna ne
denir?
b)noter

bi elma diskoya neden gider?
b)kurtlarını dökmek
için

Bebeğiniz altına yapıyorsa ne yapmalı?
Ters çevirin üstüne
yapsın


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on September 26, 2006, 09:55:51
Temel ilen Fadime yeni evlenmisler.



Fadime Temel`e demiski :

- Eger o gun sacim toplu ise o gece canum hic istemiydur.

- Eger o gun sacim az toplu ise o gece olsada oluuur, olmasada olur.

- Eger o gun sacim daginik ise mutlak isteyerumdur.



Temel`de Fadime`ye cevap verir.

- Bak Fadime eger o gun bir bardak raku icer isem canum hic istemeydur.

- Eger o gun iki bardak raku icer isem o gece olsada oluuur, olmasada olur.

- Eger ki uc bardak raku icer isem sacuna basuna pakmam....
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on September 26, 2006, 10:05:52
Temel ile dursun 15 sene sonra ilk kez görüsmüsler. Dursun Temel'i
evine davet etmis. Dursun'un iki karisi varmis (biri imam nikahli
digeri ise resmi). Dursun Temel'i yedirmis içirmis. Aksam Temel
Dursunlar da kalmis. Gece Dursun'un imam nikahli karisi Dursun'un
yanina gelmis ve söyle demis:



"Dursun çok azdim...!"

Dursun: "olmaz evde misafir var"



Karisi israr etmis. Dursun karisina "git buzdolabinin kapagini aç
isigindan bak Temel uyuyorsa gel"demis. Kadin bakmis,  Temel ise
uyanık ama uyuyor numarasi yapmis. Dursun ile karisi isi bitirmisler.
Derken öbür karisi gelmis. Aralarinda ayni konusmalar ve aynı olaylar
geçmis. Dursun bu karisiyla da isi bitirmis.  Sabah olmus.



Dursun Temel e sormus:

"rahat uyudun mu?".

Temel:

"evet ama gece çok susadim" demis.

Dursun sormus:

"peki niye içmedin?".

Temel yanitlamis:

"nasil içerim buzdolabinin kapaginiher açani beceriyorsun!"
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 28, 2006, 06:59:39
- alo, naber?

- iyiyim bitanem, sen nasılsın?

- naapıyodun?

- hiiiç, bi film izliyodum öylesine.

- adı ne?

- bilmiyorum ki. yabancı bi isim. kadın temalı avrupa

filmlerinden biri işte.

- sanat filmi yani.

- tabii tabii alman dışa  vurumculuğunun  izlerini

taşıyor işte. öyle

gölge oyunları, karakterlerin ruh  dünyasını  ifade

ediş biçimi falan ilginç...

- konusu ne?

- ya iste erkek egemen bi dünya. Kadınları sürekli

eziyolar,

konuşturmuyolar. ne zaman bi laf söyleyecek olsalar

hemen

ağızlarina  tıkıyolar. işte böyle dayatmacı bi toplum,

zorlanan kadınlar vs.

- düzen eleştirisi yani ?

- tabii canim bi görsen, düzen düzene...

- ............. ......... .... (sessizlik)

- ............ ......... ....

- Allah belanı versin Necmi yine Alman pornosu

seyrediyodun di  mi?

- naturlich!



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on October 03, 2006, 13:29:00
Mehmet ile Handan ögrenci olup, ayni evi paylasmaktadirlar.
Bir gün Handan ve Mehmet, Mehmetin annesini yemege
davet ederler, Mehmetin annesi aksam yemegi süresince Handani uzun
uzun süzer ve aslinda Handanin çok alimli ve güzel bir kiz
oldugunu , acaba
aralarinda ev
arkadasligindan daha ileri bir boyutta bir iliskinin mevcut olup,
olmadigini
merak
eder. Aklini okumusçasina Mehmet annesine der ki: Ne
düsündügünü biliyorum
ama emin ol ki sadece ev arkadasiyiz, ötesi yok.
Aksam yemeginden sonra Mehmetin annesi evine döner.
Aradan bir iki gün sonra Handan der ki: Mehmet,annen bize yemege
geldiginden
beri gümüs çorba kasesini bulamiyorum.
Mehmet yanitlar: Annemin almis olabilecegini tahmin etmiyorum ama
ben
yine de kendisine bir  mektup yazayim.
Oturur ve yazar:
Annecigim,
Gümüs çorba kasesini sen aldin demiyorum, ama almadin da
demiyorum. Fakat
konu su ki: sen bize yemege geldiginden beri gümüs çorba kasesi
kayip.
sevgiler
oglun Mehmet.
Bir hafta sonra Mehmetin annesinden mektup gelir:
Sevgili oglum:
Handanla yatiyorsun demiyorum, ama yatmiyorsun da
demiyorum. Fakat konu su ki: Handan kendi yataginda yatiyor
olsaydi, gümüs
çorba kasesini çoktan bulmus olurdu.
Sevgiler annen. :)))))
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERAY CATI on October 05, 2006, 07:00:09
-- benim bir maruzatım vardı komutanım
++ söyle sertaç
-- bağladığınız maaş beni tatmin etmiyor komutanım
++ hangi maaş sertaç?
-- şu her ay dağıttığınız 11.02 ytl lik maaş komutanım
++ anladım sertaç peki neden sertaç?
-- şimdi şöle sölim komutanım ben günde 1 paket sigara içiyom komutanım
++ ee
-- buranın yemekleri çok kötü komutanım o yüzden günde 3 öğün subay büfeden yiyorum komutanım
++ e
-- sonra çarşıya çıkıyoz her hafta internet, cafe, mafe derken dibe vuruyoz komutanım burada yaptığımız iş malum tuvalet, yemekhane, revir derken heryeri silip süpürüyoz gün boyu sonra denetlemelerde üstüne bal kaymak
++ peki bizden ne kadar ücret talep ediyosun sertaç?
-- ee şimdi şöle sölim komutanım yukarıdaki yaptığım işleri varsayarsak karşılığını ben hesapladım 400 ytl ye denk geliyo komutanım
++ anladım sigorta+prim+yol ücreti falan da istiomusun sertaç?
-- valla fena olmaz babam derdi hep bi baltaya sap olamadın seni anca ordu paklar diye doğru demiş komutanım ama size fazla yük olmak istemem hadi sizin güzel hatırınız için günde yarım paket sigara içim, hadi bide internette fazla takılmim, eh bu kıyamı unutmazsınız inşallah komutanım
++ tamam sertaçcım sen revire git elini kolunu bacağını kafanı yüzünü gözünü sardır ben birazdan geliyom hadi bakiim
-- ee komutanım anlamadım
++ sen git dediğimi yap ben gelince anlıcam haa bide mümkünse donunu indir domalıp hazrolda bekle
-- sargıları falan anladımda komutanım donumu niye indiriyorum
++ hani olurya sertaç hızımı alamazsam diye işi sağlama alıyorum hade benim canım hade <_<
--emredersiniz komutanım :huh:
???????????
the son
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERAY CATI on October 05, 2006, 07:37:24
Çavuş sertaç elde eldivenle gezmektedir... Karşıdan bir üstteğmen görülür... Sertaca eldiveni çıkarıp selam vermek zor gelmiştir, olayı basit bir kafa selamıyla geçiştiririm sanmıştır...

Teğmen: Gel lan buraya
Çavuş Sertaç: EMREDERSİN KONTANIM (yanına koşar) MUHABERE ÇAVUŞ SERTAÇ ARSLAN İSTANBUL, EMRET KOMUTANIM!
Teğmen: Ne lan o hiç s.klemiyon beni mad.gif
Çavuş Sertaç: hayır komutanım s.kliyorum...
Teğmen: Ne diyosun lan sen mad.gif
Çavuş Sertaç: sizi s.kliyorum komutanım...
Teğmen: Çıkar lan eldiveni, selam ver, 40 şınav çek
Çavuş Sertaç: EMREDERSİN KOMUTANIM (40 şınav çeker)
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN GULER on October 05, 2006, 08:01:15



Yoruma gerek varmı? Star

THY2932006-10-05 05:02:15
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN GULER on October 05, 2006, 08:12:32
Abi Meksika'dan Amerika'ya kaçak geçmenin yolunu bulmuş. Bizimkiler bunu nasıl düşünemedi yahu?







Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN GULER on October 05, 2006, 08:16:02
Türk usulü ölümler;


1.Balkona 50 kişinin çıkması sonucu meydana
gelen toplu ölüm.(dudullu'da bir köy nişanı töreninde)

2.TEM'de seyreden
araçtaki 5 kişinin radyoda oynak şarkı çalınca aracı sağa çekerek otoyolda göbek
atmaya başlaması ve 3'ünün
ayrı ayrı araçların çarpması sonucu
ölümü.(adapazarı-hendek)

3.Elektrik direğine yaslanıp ayakkabısındaki
taşı çıkarmak için ayağını silkeleyen kişiyi elektrik çarptığını sanan bir
başkasının akımdan
kurtarmak amacıyla kafasına kürekle vurup
öldürmesi.(rize-tunca köyü)

4.Midesine sinek kaçan bir kişinin sineği öldürmek için
odaya sıkar gibi ağzına sheltox isimli ilacı sıkması ve sinekten beter
ölümü.(istanbul-sultanbeyli)

5.mühendisin kontrol için geminin buhar
kazanına girdiği sırada bundan habersiz bir gemi personelinin kapağı kapatması
ve geminin sefere çıkmasıyla mühendisin ölümü.(kocaeli)

6.aynı işyerinde
biri gündüz biri gece vardiyasında çalışan baba-oğulun motorsikletle eve
giderken sert bir virajda karşılaşıp birbirlerine selam vermek isterken
çarpışarak ölmeleri.(konya)

7.Nüfus sayımı nedeniyle kendisinden başka
kimsenin bulunmadığı yolda (üstelik de otoban) sayım görevlisinin bariyerlere
çarparak ölümü(tem otoyolu-gebze)

8.Karabük demir-çelik fabrikasında 600
tonluk pres makinasının arasından emekleyerek geçen işçinin 2450 santigratlık
fırından sigarasını yakmaya çalışırken can vermesi.(karabük)

9.Tıraş
olurken berberin rahatlatır diye boynu aniden sağa sola çevirme hareketi sonucu
küt diye boynu kırılan müşterinin koltukta rahmetlik oluşu.(erzurum)


10.Bir vatandaşın yatağındaki tahtakurusunu öldürmek için yaptığı
ilaçlamadan sonra uykuya dakınca tahatakurularıyla birlikte 
zehirlenmesi.(bodrum-yalıkavak)

11.Bir lunaparkta kafadar iki
gecebekçisinin uçan sandalyeyi çalıştırıp binmeleri ve durduracak kimse
olmayınca inemeyip sabaha kadar kusarak hayatlarını kaybetmeleri.(göztepe)


12.Arkadaşlarıyla iddiaya tutuşup kafasıyla mermer bloku kırmaya çalışan
medyatik karatecinin mermer yerine kafasını kırarak beyin travması sonucu
ölmesi.(Istanbul-esenler)
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN GULER on October 05, 2006, 08:21:12

Yorumsuz



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN GULER on October 05, 2006, 09:26:46

Amerika'da koyu dindar dort kadin,
bir yandan kahve iciyorlar,
   bir yandan sohbet ediyorlardi. Birinci kadin,
oglundan soz acti:
   - "Benim oglum rahiptir. Bir topluluga girdiginde onu
goren
   herkes kendisine 'Peder' der."
   Ikinci kadin da kendi oglundan
soz etti:
   - "Benim oglum ise papazdir. Bir topluluga girdiginde onu goren

herkes
  kendisine 'Aziz Peder' der."
   Ucuncu kadin da ogluyla
ovundu:
   - "Benim oglum ise kardinaldir. Bir topluluga girdiginde onu
goren
  herkes kendisine 'Yuce Aziz' der."
   Uc kadin ogullariyla
ovunmelerini bitirdikten sonra, dorduncu kadini
  dinlemeye hazir olduklarini
belirtmek icin gozlerini ona dikerler ve
  beklerler. Fakat dorduncu kadin
konusmaz ve buyuk bir keyifle kahvesini
  yudumlar. Ilk uc kadin bir muddet sonra
dayanamayip hep bir agizdan
  sorarlar:
   - "Ya senin oglun? Sen de
bahsetsene oglundan!"
   Dorduncu kadin, kahvesinden son yudumunu aldiktan sonra agir agir
 
konusarak oglunu anlatmaya baslar:
   - "Benim oglum, 1.95 boyunda, dalgali
siyah sacli, yesil gozlu,
   genis omuzlu, atletik yapili, son derece sIk
giyinen ve 29 yasinda
  olmasina karsin cok zengin bir kisidir. Bir
topluluga
   girdiginde onu goren tum kadinlar birbirlerinin
kulaklarina
   egilirler ve 'Aman Tanrim'
derler."


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on October 16, 2006, 21:00:00
Türk kafile hep beraber bir uçakta gidiyormuş. Pilot aniden hostesleri çağırmış ve demiş ki:
Uçak düşmek üzere. tüm yolculara atlamalarını söyleyin. Şu anda deniz üzerindeyiz ve denize çok
yakın uçuyorum, atlarlarsa kurtulma şansları var ama atlamazlarsa herkes ölecek!!!"
Tabi böyle bir şeyi insanlara yaptırmak çok zor.Hosteslerden akıllı bir tanesi düşünmüş taşınmış
herkese uygun bir dille anlatılırsa uçaktan atlamaları sağlanır diye karar vermiş ve ilk olarak Amerikalı
kafilenin yanına gitmiş:"Sayın yolcularımız; üzerinde bulunduğumuz alan
Japonların araştırma laboratuarlarıyla kaplı. Eğer oraya ulaşırsanız tüm Japon teknolojisi sırlarını
kaparsınız!" Bütün Amerikalılar koşarak çıkışa gitmiş ve
atlamışlar; Sonra hostes İngilizlere yönelmiş:
"Sayın yolcularımız şu anda dünyanın en geniş ve verimli sömürgeleri üzerindeyiz; eğer hemen el
koyarsanız sonsuza dek sizin olurlar!" Bütün ingilizler hevesle atlamış; Sıra Fransızlara gelmiş. >
hostes: "Bayanlar baylar, affedersiniz rahatsız ediyorum; fakat rica etsem uçaktan atlar mısınız?
şimdiden teşekkür ederim" demiş Fransızlar: "tabi, mersi!" demiş ve sırayla atlamışlar. Hostes bu kez Almanlara yönelmiş: "Laaaan! atlayın çabuk aşağı!" diye bağırmış Alman kafile "heil" demiş ve atlamış
Veee sıra gelmiş Türklereee. Hostes yandan yandan gülümseyerek ve hafif de dayılanarak şöyle demiş:
"Siz var ya... buradan atlayamazsınız!!!!!!"
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ILKER TEKIN on October 17, 2006, 12:02:55
LAZ EFSANELERI

  Bir lazi sinifta nasil teshis edebilirsiniz?
  Ogretmen tahtayi  silerken, oda defterini siler...


  Bir lazi cenazede nasil teshis edebilirsiniz?
  Sadece o hediye getirmistir...

  Istanbul Trabzon ucaginda nicin film
  gosterilmiyormus?
  Film bitince ucaktakiler arka kapidan cikiyorlarmis.. .

  Lazlar nasil kurtaj yaparlar?
  Leylekleri taslayarak...

  Laz sokak kadini ne zaman kafayi usutmus?
  Diger kadinlarin bu  isi para karsiliginda yaptigini ogrenince...

  Laz buzdolabinda nicin bos sise bulundurur?
  Icki icmeyen misafirler icin...

  Lazin Amerika'da oglu olmus, ismini ne koymus?
  Basic. (Temel)

  Karadenizdeki kola siselerinin altinda ne yaziyormus?
  Diger taraftan aciniz.

  Laz dus yaptiktan sonra ne yapar?
  Islak elbiselerini cikarir.

  Laz yuruyen merdivendeyken elektrikler kesilmis.
  Laz iki saat mahsur kalmis.

  Lazlar agac dikiyorlarmis.
  Baslarindaki gorevli ise Lazlara:
  Yesiller yukari, yesiller yukari!

  Laz iscilere neden en fazla on dakika mola verdirirler?
  Daha  uzun mola verirlerse ne is yaptiklarini unuturlar.

  Laz niye yazi yazarken eldiven takar?
  El yazisi  taninmasin diye.

  Otuz Laz denizci bogulmus. SEBEP:
  Denizaltilari bozulunca  itmeye kalkismislar da...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on October 17, 2006, 12:56:01
3 adam oturmuş eşlerine aldiklari hediyelerden bahsediyorlarmis

Birincisi demis ki, "karima öyle bir hediye aldim ki, 6 saniyede 0'dan 100'e çikiyor."

Diger kisi anlamamislar. "Ne aldin?" diye sormuslar.

"Beyaz bir Porsche aldim. Çok mutlu oldu."

diye cevap vermis.

Ikinci adam demiski, "Ben de geçen dogum gününde karima 4 saniyede 0'dan 100'e çikan bisey almistim."

Hemen anlamislar tabi ki: "Heey, yoksa Ferrari mi aldin?"

Adam gülümsemis: "Evet, kipkirmizi bir Ferrari aldim. Gerçekten de ona çok yakisti." demis.

Bu sefer üçüncü adama sormuslar: "Peki sen ne aldin karina?"

Adam demis ki:

"Ben öyle bisey aldim ki; sadece 2 saniyede 0'dan 100'e

çikiyor."

Adamlar sasirmislar: "Atiyorsun!" demiser, "Öyle bir araba olmaz ki!"

Adam cevap vermis:"Araba aldigimi kim söyledi? Iste bunu aldim" demis ne aldigini görmek için tiklayin...





http://img150.imageshack.us/img150/5844/adsz8ojyp0.jpgalfakappa2006-10-17 09:58:19
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on October 17, 2006, 21:54:43

Hayvan Deyişleri

 

çömelen insanı ısırmayan bizden değildir / köpek 

beni bacağımdan asanın bacağına edeyim / koyun 

suyu içsen de sokarım içmesen de sokarım / yılan 
 
altımda buzağı arayan kerizin enayinin önde gidenidir / öküz 
 
bedevi, çölde gezenin karagün dostudur / kutupayısı 
 
atladığın yere dikkat et / sazan 
 
uzanamadığım ciğer mundardır / kedi 
 
kaz gelecek yerden hayır gelmez / tavuk 
 
havlayan köpek iplenmez, direk ısıracaksın / itoğluit 
 
köprüde dayı diyene inanma / ayı 
 
ürü ürü nereye kadar, durmuyor kervan / it 
 
yem veren insanın gözünü oy / karga 
 
devletin malı deniz, yemeyen biziz / ..... 
 
geçen altın semer taktım sonra baktım yine ben / eşek 
 
bende şans olsa çölde kutupayısı doğardım / boz ayı 
 
unutma, unutulanlar unutanları asla unutmazlar / balık 
 
ölümüm arpadan olsun / at 
 
kurt kocayınca affetmem ulen / köpek 
 
o tatlı dilinle beni kandıramazsın ben bildiğin yılanlardan değilim /  anakonda 
 
çok su kaçırdınız...tepecem şimdi / dişi eşek 
 
hanım, ben sudan gelinceye kadar şu bizim sıpayı dövüver / eşek 
 
söğüt dalına yuva yaparsan yavrunu sinek kapar / manda 
 
hoşaf da neymiş mis gibi karpuz kabuğu varken burda / gurme eşek 
 
sakla yosunu....unuttum atasözünü... atasözü ne  ? / balık 
 
bir insan sana "eşek" derse umursama, ama 5 kişi sana "eşek" derse 
git kendine bir semer al / paranoyak at 
 
pantolunu gösteren ütü, sarıkız'ı gösteren sütüdür / tosun

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: UGUR CAKIR on October 17, 2006, 22:00:38
bedevi, çölde gezenin karagün dostudur / kutupayısı  Thumbs UpThumbs UpThumbs Up
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on October 30, 2006, 12:09:59




Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on November 11, 2006, 20:08:47












Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AHMET CELIK on November 25, 2006, 18:16:09
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN GULER on November 26, 2006, 13:44:42


 
Trabzon Havaalanına uygun olabilir aslında







 
Karadeniz usülü plazma TV

 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ILKER TEKIN on November 26, 2006, 14:22:39
Aralık sonu ocakbaşını biliyorum :))
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on February 03, 2007, 06:35:53
Bir Çinli bir bara girer ve orada Steven Spielberg'i görür.

Onun bir  hayranı olduğu için yanına koşar ve imzalı bir fotoğraf ister.

Spielberg  beklenmedik bir şekilde Çinli'yi tokatlar

Şaşkın Çinli sorar: "Neden  böyle yaptınız?"

Spielberg cevaplar "Siz II. Dünya Savaşında bizim Pearl Harbour limanını  bombaladınız"

Çinli daha da şaşkın: "Ama onlar Japonlardı, ben ise Çinliyim.!..

Spielberg: "Çinli, Japon, Koreli, Vietnamlı, hepsi aynı bok"

Bunun üzerine Çinli de Spielberg'e bir tokat atar.

Bu defa şaşkın  Spielberg sorar: "Peki sen beni niye tokatladın?"  

Çinli: "Siz de Titanic'i batırdınız, Titanik'deki yolcular arasında benim  atalarım vardı"

Spielberg: "manyak mısın, Titanik'i batıran bir 'Aysberg'di"

Çinli: "Aysberg, Spielberg, Carlsberg, hepsi aynı  bok"
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on February 09, 2007, 07:58:39

Sarhosun biri üst bas daginik bir halde karakola gelir, araba anahtarini göstererek komisere söyle der
- Komiserim su elimde gördügünüz anahtar
var ya, onun  üstünde az  önce benim arabam vardi, simdi yok. Arabami
çalmislar...
Komiser sarhosa söyle bir bakar,
- Sen önce kendine bir çeki
düzen ver bakiyim su haline bak..  Devletin komiseri önünde böyle fermuari
açik seyin disarida  durmaya utanmiyor musun?
Sarhos pantolonunun önüne
bakar ve söyle der
- Aha, kariyi da calmislar..............

Melih2007-02-09 05:59:15
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on February 12, 2007, 06:34:03
Evliler için daha da önemli:


Çinli Bilginlerin mutluluk için 5 önerisi:

1) Ev islerinde ve zor
islerde sana yardim edecek olan, ayni zamanda da  iyi bir isi olan bir kadin
bulman önemlidir.
2) Esprili, nüktedan ve seni güldürmesini bilen bir kadın bulman
önemlidir.
3) Kendisine güvenebileceğin ve sana hiç yalan söylemeyecek bir kadın
bulman önemlidir.
4) Yatakta iyi olan ve seninle aşk yapmayı  seven bir kadın
bulman önemlidir.


ve en önemlisi:
 
5) Bu dört kadının  birbirlerini tanımamaları  önemlidir.


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: BEHZAT COLAK on February 18, 2007, 08:25:32

bende bir tane buldum :


Kısa pist

    Temel ile Dursun pilotluk kursuna gitmişler. En sonunda kursu bitirip pilotluk diplomasını almışlar. İlk seferlerine çıkmak üzereler. Uçağı kaldıyorlar fakat kalktıktan bir saat sonra uyarı geliyor. Dursun temele diyorki ula Temel şimdi kuleden uyarı geldi ineceğimiz havalimanın pisti çok kısaymış, onun için iner inmez frenlere asılalim. Tamam demiş temel. Pist görünmüş ve tekerler yere değer değmez Temel frenlere asılmıs. Tam pistten çıkarlarken son onda durmuşlar. Dursun terini silerken Temel'e demiş ki "ula Temel şu ise bak 10 metrelik pist mi olur?".


Temel:     Haklısın uşağum, bi de bunun enine bak en az 10 km var.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on February 22, 2007, 17:05:57
Komutan Emir erini çağırmış :
-" Bana derhal bir lazer yazıcı bul!
-"Emredersin komutanım"
deyip fırlamis emir eri...Ve üç dakika sonra yanında başka bir erle beraber komutanın karşısına dikilmiş...
-"Komutanım ! Bu hem Laz, hem de er...Ayrıca okuması yazması da var. Size yazıcılık yapar..."

Komutan: ( burnundan soluyarak )"
-İyi ki scanner istememişim! ...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: THY284 on February 23, 2007, 14:06:47
Rus fizikciler yerin 100 metre altında bakır tel bulduklarını, bunun

ise atalarının bundan 1000 yıl öncesinde telefon şebekelerinin

olduğunu kanıtladığını duyurdular.



Bu olaydan 1 hafta sonra Amerikan gazetelerinde ilginç bir manşet.

Amerikan bilim adamları yerin 200 metre altında 2000 yıl öncesine ait

fiber optik hatlar bulduklarını, bunun ise, amerikan toplumunun

Ruslardan 1000 yıl öncesinde gelişmiş digital haberleşme sistemleri

olduğunu söylediler.

Bir hafta geçmeden Türk gazetelerinde yeni bir manşet.

Türk bilim adamları yerin 500 metre altına kadar kazdıklarını ve

hiçbirşey bulamadıklarını, bunun ise atalarının 5000 yıl öncesinde

mobil telefon ve kablosuz iletişim sistemlerine sahip oldukları

sonucuna vardılar.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on February 25, 2007, 17:39:09
Amerika'da zencinin biri pasaportunu kaybetmiş. tamda
Turkiye'ye tatile gideceği gün. aksilik bu ya...

Ucağı kaçıracak, kara
kara düşünürken yolda bir pasaport bulmasın mı ?!..

Hemen almış yerden, bir bakmış ki Leanardo di Caprio'nun
pasaportu..

"Ne olursa olsun" demiş ve şansını denemeye karar vermiş.

Çıkarmıs Leonardo'nun fotografını, kendi fotografını yapıştırmış..
Uçmus
Türkiye'ye.
Atatürk Hava Limaninda görevli gümrük memuru Temel in karşısına
geçmiş..

Almış pasaportu eline Temel adamın ismine bakmış :

''Leonardo di Caprio", fotografa bakmış, bir zenci.
Adama bakmış ayni
zenci...
Bir kaç saşkın bakıştan sonra Temel obur masaya seslenmiş,
"Ula
Cemal, bu Titanik batmış mıydı, yanmış mıydı?"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on February 25, 2007, 17:40:48
Kızılderili'nin teki bizonlarını otlatıyormuş. Derken bir cow-boy
gelmiş sormuş:

 - Köpek senin köpeğin
mi?

 - O köpek benim olmak!
 -
Onunla konuşabilir miyim?

 - Köpek
konuşamamak!

 Cow-boy köpeğe
yaklaşır.

 - Nasılsın?
 - Fena değil! (Kızılderili
şaşkın...)

 - Bu Kızılderili senin sahibin
mi?

 - Evet.
 - Sana iyi davranıyor
mu?

 - Evet, çok iyi. Günde iki kez tuvalet için
dolaştırıyor,  bana yemek veriyor ve benimle oynuyor. (Kızılderili bu  arada
kafayı yemektedir)

 
 Cow-Boy
Kızılderili'ye sorar.

 - Bu at senin atın
mı?

 - O at benim olmak!
 -
Onunla konuşabilir miyim?

 - At
konuşamamak!

 Cow-boy ata
yaklaşır.

 - Nasılsın?
 - Fena değil! (Kızılderili
daha da şaşkın...)

 - Bu Kızılderili senin sahibin
mi?

 - Evet.
 - Sana nasıl
davranıyor?

 - İyi. Bana her gün gerekli yürüyüşleri
yaptırıyor, fazla yük bindirmiyor, günde 2 kere ve her terlememden  sonra terimi
siliyor ve içinde yiyecek ve yataklık olan ufak bir ahır inşa
ediyor.(Kızılderili ne gözlerine ne de kulaklarına inanmaktadır)

 
 Cow-Boy tekrar
Kızılderili'nin yanına gelir.

 - Bu Dişi Eşşek senin
mi?

 - Eşşek benim olmak, konuşmak ama çok yalan
söylemek

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN BAYAT on March 12, 2007, 15:37:24

 


(ben çizmedim ;) çizenin eline sağlık )
HakanKaptan2007-03-12 13:39:26
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on March 25, 2007, 10:49:27
TEMEL BIR YARISMAYA KATILIP KAZANIR, VE KENDISINE
BIR KITAP HEDIYE EDILIR.KITABIN ADI DA DUZ
MANTIKTIR. TEMEL HEDIYEYI ALIRKEN SORAR;
-bu kitapta ne yaziyo?
-okuyunca " öğrenirsin...
-ben onunla uğraşamam anlat bakiim sen bana?
-bak simdi;senin evinde akvaryum var mı mesela_
-evet var...
-o zaman içinde su da vardır
-evet var...
-içinde su varsa balık da vardır...
-evet var...
-balık varsa hayvanlar da seviyorsundur sen?
-evet....
-hayvanları seviyorsan insanlar da seversin helalde?
-evet
-o zaman senin sevgilinde vardır?
-evet var
-yalnız görünüyorsun o zaman senin karin vardır?
-evet var..
-e karin olduğuna göre de homoseksüel diilsindir?
-evet...
-bak gördün mü?...

temel Çok etkilenir!
kitabı alır koltuğunun altına eve doğru giderken
Dursun'u görür...
dursun sorar;
-temel o ne?
-düz mantık kitabi !
-nasıl bi şey bu anlat bakiim...
-bak simdi;
sizin evde akvaryum var mı ?
-yook!
-o zaman sen ipnesin !
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on March 30, 2007, 13:15:38
Türkiye'de yabancı doktorların çalışmasına ilişkin tasarının yasalaşması sonrasına ilişkin bir öngörü:



 



Doktor Azeri olunca:



- Gelesen!



- Selam doktor bey!



- Salam... Sabahın hayır! (Selam. İyi sabahlar)



- Ne salamı? Kızımı muayeneye getirdim.



- Gızım, sen yahşi birine ohşayırsan! (Kızım sen iyi birine benziyorsun.)



- Neee! Kızım kimi okşuyormuş?



- Vallahi kimseyi okşamıyorum baba!



- Sus kız! Koskoca doktor yalan mı söyleyecek? Ellerindeki pişikten



anladı herhalde!



- Pişik ele degel kucağa yaraşır. (Kedi ellenmemeli, kucağa alınmalı.)



- Doktor sen ne diyosun yaa?



- Siz haradan gelisiz? (Siz nereden gelirsiniz?)



- Biz at mıyız haradan gelecek? Doktor, ağzını topla...



- Gızım soyunasın, sırtına gulag asmag isterem. (Kızım soyun da sırtını



dinleyeyim.)



- Baba ya... bu adam kimin kulağını sırtıma asacak?



- Men indi gızına dayandıraaram. Marağım gabardı. Neçe ağlarsın?



(Ben şimdi kızınızı durdururum. Merak ettim. Neye ağlarsın?)



- Baba ne diyo bu?



- Ağlamasan balam. Baban yaşlıdır, dözebilamaz. (Ağlama çocuğum, baban



yaşlıdır, dayanamaz.)



- Gızım sen kârhanede çalışırsın? (Kızım sen fabrikada mı çalışıyorsun?)



- Lan p... doktor... Küüüüütttt...



- Özümü itirdim, dağlara kar düşende, bülbüle gam düşende, ruhum bedenden



oynar, gözüme yumruk gelende...



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on April 03, 2007, 05:20:00
ÜNİVERSİTE HASTAHANESİ:

Yaşlıca, ancak kadınların yaşlanabileceği kadar yaşlı bir hanıma bir türlü teşhis konulamıyor. Kadıncağız yirmi sekiz gündür Üniversite hastanesinde yatmakta ve hiç bir sonuç yok.

Belki dikkatinizi çekmiştir, üniversite hastahanelerinde garip bir hiyerarşi vardır. Ord. Prof. başta, arkasında Doç’lar, sonrasında başasistanlar ve bir iki parlak öğrenci üçgen düzende “Vizitlere” nerdeyse uçarak giderler.

Yine böyle bir gün ve tüm kadro hastanın başında.
Ord. Prof sorar:
- Radyolojik tetkikler ?

Hemen filmler ışıklı panoya yerleştirilir.
Sert ve kararlı bir ses:
- EKG ?
Derhal “Trase” hocanın önüne serilir,

- Eforlusu ?
O da hemen açılır hocanın önüne.

- Laboratuvar tetkikleri?
Her şey önceden hazırlanmıştır.

- Elektroansefalografi ?
- Buyrun hocam.

- Emar ?
Dışarıda çektirilmiş(!) emar da konulur büyük patronun önüne.

- Sintigrafi?

- Anjiyo?... derken

Büyük şef sorar :
- Sken oldu mu ?

Kadından gelen cılız bir ses :
- Bi onu yapmadılar !
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: NECATI KARA on April 11, 2007, 19:20:44
     10 zenci bir kazı alanında çalışmaktadırlar. Bir tanesi bir lamba bulur. Hepsi başına toplanırlar.Lambayı bulan zenci lambayı ovalar ve içinden bir  cin çıkar. Derki:
     Dile benden ne dilersen!!!  Zenci düşünür ve beni beyaz yap der hemen. Ardından cin parmağını şıklatır ve zenci bir anda beyaz olur. Hemen zenciler sıraya girerler ve ikinci zenci de beyaz olmak istediğini söyler. Bu sırada 10. zenci gülmeye başlar. Ardımdan 3. zenci, 4. zenci; tabi bu sırada 10. zenci iyice gülmeye başlar. 8.,9. zencilerde beyaz olmak istediklerini söyledikten sonra 10. zenci gülmekten fırsat bulduğu bir arada der ki:

     Hepsini zenci yap!!!!

 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on April 13, 2007, 12:15:45
  Yakışıklı bir Amerikalı çiftci kasabaya inmiş. Bir kova, bir çekiç, iki tavuk ve bir de horoz satın almış.  

  Çiftcinin bütün bunları taşımakta zorlandığını gören dükkan sahibi ona akıl vermiş :

- Çekici kovanın içine koy, kovayı bir elinde taşı. Tavukları koltuk altlarına sok ve horozu da öbür elinde taşı..!  

   Çiftci, adamın dediğini yapmış ve kamyonetine doğru yürümeye başlamış.

   Yakışıklı çiftcinin yolunu bir kadın kesip : " Affedersiniz, acaba Çılgın Boğa Çiftliği'ne nasıl gidebilirim ? ".  

   Çiftci :



- Şansınız var, benim çiftliğim Çılgın Boğa'ya çok yakın. Atlayın kamyonete sizi götüreyim...!

  Kadın :



- " Peki ama, sizin beni şimdi bir duvara yaslayıp, bana tecavüz etmeyeceginizi nereden bileyim ? ".

Çiftci :



- Hanımefendi insaf, bir elimde içinde çekiç olan kova, koltuklarımın altında birer tavuk,                                                           öteki elimde bir horoz varken, ben sizi nasıl duvara yaslayıp tecavüz edebilirim ? ...

Kadın :



" Çok basit..! Horozu yere koy, üstüne kovayı geçir, çekici de kovanın  üstüne koy ki horoz kaçamasın...!       

   Ben de tavukları tutarım..."



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CIHAN OLCAY on April 17, 2007, 10:53:24


Mafya Babasi


Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. Seçtiği adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu:
"Para nerede?"
Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
"Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiğinizi anlamıyorum."
Tercüman tercüme etti:
- "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş."
Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadi:
- "Şimdi sor bakalım, para nerede."
Tercüman işaretle sordu:
- "Para nerede?"
Sağır-dilsiz kan ter içinde, işaretle yanıt verdi:
- "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin oldugu kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda iki yüz bin dolar var."
- "Ne söyledi?" dedi Baba.
Tercüman yanıtladı:
- "Dedi ki, hâlâ neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz g.t istermiş."


 


Kör Pilotlar


Yolcular uçağın yanında otobüsten inmişler.Bavullarını gösteriyorlar. Bir
bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş.İçinden kaptan pilotla, yardımcı pilot inmişler.Yolcular fena halde şaşırmışlar.Nasıl şaşırmasınlar.Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston.Kolunda üç noktalı bant.Yardımcı pilotun elinde bir köpek tasması.Tasmanin ucunda bir köpek.Sağa sola çarparak öyle ilerliyorlar uçağa.Günlerden 1 Nisan değil ama, "Şaka herhalde" demiş yolcular,doluşmuşlar uçağa.Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış.Yolcuların gözleri camda.Uçak hızlanmış.Yolcular endişelenmeye başlamışlar.Ucak daha hızlanmış.Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış.Uçak iyice hızlanmış.Bazı yolcular paniklemiş, dua etmeye başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış.Bu arada pistin sonuna da ulaşmış.10 metre sonra betonun bitip çimlerin başladığını gören yolcular dehşet içinde çığlığı basmışlar.Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar çekmiş.Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş, havalanmış.Kaptan pilot arkasına yaslanmış;derin bir nefes almış ve yardımcı pilota dönmüş:
- Biliyor musun? Bir gün çığlık atmakta gecikecekler ve hep birlikte öleceğiz.


 


IMF ve Çoban
 
Çoban´ın biri dere kenarında koyunlarını otlatıyormuş. Tam o anda, yanına bir Cherokee Jeep yanaşmış. Brioni gömlek, Cerruti ayakkabılar giyen, Ray-Ban gözlüklü ve YSL kravatlı bir sürücü aşağıya inmiş ve çobana sormuş.
- Eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem bana onlardan bir tanesini verir misin?
Çoban bir adama birde koyunlarına bakmış,
- Tamam
diye cevap vermiş. Genç adam arabasını park etmiş, telefonunu bilgisayarına bağlamış bir NASA sitesine girmiş, GPS´ini kullanarak yeri taramış, bir database ve logaritma ile doldurulmuş 60 excel tablosunu açmış ve 150 sayfalık bir rapor basmış. Çobana dönmüş,
- Tam olarak 1586 adet koyunun var demiş. Çoban
- Doğru
diye cevap vermiş,
- Koyununu alabilirsin.
Genç adam koyunu almış ve jeep´inin arkasına koymuş. Bu sefer çoban genç adama dönmüş,
- Eğer senin ne iş yaptığını bilirsem koyunumu geri verirmisin?
diye sormuş. Adam,
- Evet neden olmasın
diye yanıtlamış.
- Sen Dunya Bankasi´nda Danışmansın
demiş çoban. Adam sormuş,
- Nasıl oldu da bildin?.
Çoban
- Çok basit
diye cevap vermiş.
- Buraya çağrılmadan geldin, bu bir.. İkincisi benim bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden bir koyunumu istedin. Üçüncüsü yaptığın hiçbir şeyden anlamıyorsun çünkü köpeğimi aldın!

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on April 17, 2007, 13:56:30
yıl sonu sınavına giren bir ögrenci sınav cıkışı memeleketine
dönecekmiş orda kalan arkadaşına sınav sonuclarını alınca bizim evi ara
sonuçları bildir telefona annem cıkarsa olmazya bir zayıfım gelirse teyze ogluna ebubekirin selamı var de mümkündegil ama iki zayıf gelirse ebubekir ve hasanın selamı var de kesinlile olmaz ama üç zayıf gelirse ebubekir hasan ve osmanın selamı var de imkansız ama dört zayıf gelirse ebubekir hasan osman ve alinin selamı var de

sınav sonucları acıklanmıs arkadası notları alıp aramıs telefona annesi cıkmış
teyze ogluna söyle ümmüti muhammedin selamı var
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on April 26, 2007, 14:27:03
Adamın biri çok kuvvetli öksürüyormuş, doktora gitmiş derdini anlatmış.
Doktor da adama yanlışlıkla öksürük ilacı yerine müshil ilacı vermiş ve
demiş ki:
- "Bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve yanıma gel."

Adam bir hafta sonra gelince doktor:
- "Öksürüğün nasıl oldu?", deyince
adam da:
- "Cesaret edip de öksüremiyorum ki!"
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on April 26, 2007, 20:07:14

Ortaokul öğrencisi, babasının omzuna dokunur, sorar:


Baba okulda ders verdiler,”Politika nedir”,anlatmamız lazım. Nedir politika?
Baba oğlunun yaşına uygun bir formül bulur: Bak yavrum, şimdi şu kelimeleri iyice aklında tut. Ben ücretli çalışıyorum, buna KAPİTALİZM diyoruz. Parayı nasıl harcayacağımıza annen karar veriyor, ona HÜKÜMET de. Hepimiz aslında senin için çabalıyoruz, sen HALK’ sın. Bebek kardeşine bakan kadın, İŞÇİ SINIFI. Kardeşini de gelecek diye düşün. Şimdi bunları iyi ezberle, yarın kahvaltıda sana politikayı daha iyi anlatırım. Oğlan bunları ezberler, akşam olur, herkes yatar. Gece bizim oğlan kardeşinin ağlamasına uyanır. Gider bebeğin odasına, bebek altını kirletmiş ağlamaktadır.


Annesinin odasına girer, annesi derin bir uyku çekmektedir, uyanmaz. Bebeğe bakan kadının odasına gider, bir bakar ki, babası ile kadın aynı yatakta,”Bebek ağlıyor” demesine hiç aldırış eden yok. Oğlan gider odasına tekrar yatar. Ertesi sabah kahvaltıda babasına,
“Baba ben politika neymiş anladım der. Babası” Neymiş söyle bakalım” diye sorunca anlatır.


KAPİTALİZM, İŞÇİ SINIFINI beceriyor. Bu arada HÜKÜMET uyuyor. HALK kimsenin umurunda değil. Ve de GELECEK b..k içinde…” 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CIHAN OLCAY on April 27, 2007, 11:26:47
   İmam ve Tanrı
>
> Bir köyün camisinde, imam cemaate vaaz vermektedir.
> Ansızın içeri dalan bir köylü, köyü sel basmakta olduğunu haber
> verir.
> Bütün cemaat hemen kendilerini dışarı atıp kaçar. Sadece imam, bütün
> ısrarlara rağmen köyü terketmeyi reddeder ve Tanrı'nın kendisini
> koruyacağını söyleyerek camide kalır.
> Kısa bir süre sonra sular camiye ulaşır, imam çaresiz minareye
> çıkar. Sular minarenin ilk katına yükselirken bir tekne imamı 
> kurtarmaya
> gelir. Ancak dini bütün imam, Tanrı'nın kendisini koruyacağını
> söyleyerek tekneye binmez.
> Sular yükselir. İmam ikinci kata çıkmak zorunda kalır.
> Bir tekne daha gelir, ancak imam yine Tanrı'nın kendisini koruyacağına
> inancının tam olduğunu söyleyerek tekneye binmez. Sular iyice 
> yükselir.
> İmam artık minarenin en tepesindedir. Bir helikopter yaklaşır.
> İçindekiler, durumun kötü olduğunu anlatarak , imama helikoptere 
> gelmesi
> konusunda ısrar ederler.
> İmam helikoptere binmeyi de reddeder.
> Bir süre sonra sular iyice yükselir ve imam boğularak ölür.
> Kendisini ahiretin kapısında melekler karşılar.
> Melek: "Hoşgeldiniz, buyrun..."
> İmam:  "Cennete girmek istediğimden emin değilim..".
> Melek: "Neden?.."
> İmam:  "Tanrı'ya biraz kırgınım...."
> Melek: "Ne oldu ki?.."
> İmam:  "Ben hayatımı ibadet ederek geçirdim, insanlara hep iyilik
> yaptım, günahtan uzak durdum.
>
> Yaşadığım köyü sel bastı, herkes kaçtı ama Tanrı'nın beni 
> kurtaracağına
> inandığımdan ben kaldım. Görüyorsunuz ki şimdi burdayım...."
> Tam bu sırada yukarıdan Tanrı'nın sesi duyulur.
> "Salağa, iki tekne, bir helikopter gönderdik..Böylesine geri zekâlının
> benim katımda da yeri yoktur.."
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on April 27, 2007, 12:46:39
 Yurtdisindan yaz tatili icin Türkiye'ye gelen isci bir vatandasimiz
>trafik
> kurallarini ihlal ederek kirmizi isikta gecer. Hemenn orada
> polis ekibi resimdeki plakayi (...........) anons eder ancak bir
> sonraki polis ekibi plakayi anlayamaz ve dalga gecildigini
> zannedip tekrar tekrar sorar.
>
> Bu durumdan faydalanan yine isci vatandasimiz olur ve bir
>sonrakiekibi de gecer.
>
> Araca en son Edirne Kapikule sinir kapisinda ki son
> cikista cezai islem yapilabilir ve bu fotograf ani olarak
>cekilir.




 

-

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on May 01, 2007, 04:41:27
TÜRK ERKEĞİ NELER ÇEKER?
 
İşe Başlarken Besmele Çeker
Delikanlıdır Tesbih Çeker
Sportmendir Barfiks Çeker
Tek Eliyle şınav Çeker
Kendi Dişini Kendi Çeker
Kaçan Golde Yuh Çeker
Akşamcıdır Kafayı Çeker
Ağzında Sigara Halay Çeker
Dikiz Aynasından Hareket Çeker
Muazzam Kopya Çeker
Kaynanadan Çok Çeker
Genelde Babaya Çeker
Evladına Nutuk Çeker
iskenderin Üstüne Künefe Çeker
Komedi Filminin Kralını Çeker
Çuhayı Yırtmadan Pike Çeker
Kafası Bozulunca Resti Çeker
Yükte Ağır Parada Hafif Çeker
Parayı Bulan Arabayı Çeker
Mahallede Pati Çeker
Gurbette Hasret Çeker
Sevdiğini Sorguya Çeker
Aldatılınca Tetiği Çeker
Memlekete Turist Çeker
Kaşı Gözü ilgi Çeker
Her Ortamda Dikkat Çeker
italyan Erkeklerine Beş Çeker
İngilizlere Yirmibeş Çeker

 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on May 01, 2007, 07:30:50

Adamin birine sayisaldan buyuk ikramiye cikiyor. Karisina bile soylemiyor sabaha karsi ikramiyeyi almak icin Ankara'ya yola cikiyor. Tam Elmadag'a gelmisken bir telefon. Arayan kayinbiraderi

- Nerdesin eniste ?
- disaridayim hayirdir ?
- Cabuk eve gel
- n'oldu ? Cok mu acil
- hemen gel ablam
- yoksa hasta MI ?
- yok sizlere omur

Telefonu kapattiktan sonra Adam koltuga yaslanip demis ki:
"Ey guzel Allah'im, verdikce veriyor, verdikce veriyor...." 


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HASAN SAN on May 01, 2007, 08:46:30
bir müfettiş, ilk öğretim okulu 2. sınıflardan birine teftiş için girer.
arka sıralarda oturan mahçup bir öğrenci müfettişin dikkatini çeker:
"kalk bakalım evladım. alfabemizde kaç harf var, söyler misin?"
öğrenci "25" der ve başlar harfleri sıralamaya. yalnız 4 harfi söylemeden geçer.
müfettiş "olmadi, 29 harf olmasi lazım" der ve harfleri yeniden söylemesini ister.
öğrenci harfleri tekrar söyler. sonuç yine aynı: 25...
bu sırada uyanık bir öğrenci söz alır.
"öğretmenim o fener'lidir. .. u,e,f,a'yı bilmez...".
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERSAN YASARKURT on May 01, 2007, 17:55:22
 
Quote from: Sharapchi
bir müfettiş, ilk öğretim okulu 2. sınıflardan birine teftiş için girer. arka sıralarda oturan mahçup bir öğrenci müfettişin dikkatini çeker: "kalk bakalım evladım. alfabemizde kaç harf var, söyler misin?" öğrenci "25" der ve başlar harfleri sıralamaya. yalnız 4 harfi söylemeden geçer. müfettiş "olmadi, 29 harf olmasi lazım" der ve harfleri yeniden söylemesini ister. öğrenci harfleri tekrar söyler. sonuç yine aynı: 25... bu sırada uyanık bir öğrenci söz alır. "öğretmenim o fener'lidir. .. u,e,f,a'yı bilmez...".




 Çok tuttum bunu, çok başarılı.      
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: UGUR DUNA on May 16, 2007, 18:05:03
Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş. Profesör kaşlarını çatarak;öküzler ve kuşlar ayni masada oturamaz,demiş. Ögrenci;o zaman ben uçuyorum,der. Profesör cevaba çok sinirlenmis,sinavda ögrenciye takmis ve sinavinin basarisiz geçmesi için elinden geleni yapmis. Yanliz sinavda ögrenci tüm sorulari mükemmel bir sekilde cevaplamis. Profesör ögrenciye;sana son bir soru soracagim,demis.
Yolda yürürken 2 torba buldugunu hayal et,birinde akil var,digerinde ise para var.Hangi çuvali alirsin?
Ögrenci;para olan çuvali seçerdim.
Profesör;ben akil olan çuvali seçerdim.
Öğrenci;normadir,kimde ne eksikse onu secer.
Profesör çok sinirlenmis,ögrencinin not defterini alip içine "öküz" yazmis.
Ögrenci nota bakmadan odadan çikmis.
1 dakika sonra ögrenci kapiyi aralamis;sayin profesör,imzanizi
atmissiniz,fakat notumu yazmayi unutmussunuz,demis....
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: NACI TOLGAY on May 17, 2007, 07:27:50

Quote from: ugur.duna
Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş. Profesör kaşlarını çatarak;öküzler ve kuşlar ayni masada oturamaz,demiş. Ögrenci;o zaman ben uçuyorum,der. Profesör cevaba çok sinirlenmis,sinavda ögrenciye takmis ve sinavinin basarisiz geçmesi için elinden geleni yapmis. Yanliz sinavda ögrenci tüm sorulari mükemmel bir sekilde cevaplamis. Profesör ögrenciye;sana son bir soru soracagim,demis.
Yolda yürürken 2 torba buldugunu hayal et,birinde akil var,digerinde ise para var.Hangi çuvali alirsin?
Ögrenci;para olan çuvali seçerdim.
Profesör;ben akil olan çuvali seçerdim.
Öğrenci;normadir,kimde ne eksikse onu secer.
Profesör çok sinirlenmis,ögrencinin not defterini alip içine "öküz" yazmis.
Ögrenci nota bakmadan odadan çikmis.
1 dakika sonra ögrenci kapiyi aralamis;sayin profesör,imzanizi
atmissiniz,fakat notumu yazmayi unutmussunuz,demis....


of of of manyaq bişey LOLLOLLOLLOL

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN GULER on May 17, 2007, 16:59:32

Adamın biri eczaneye girmiş ve prezervatif istemiş. Eczacı bir kutu prezervatif uzatınca, adam bunun daha büyüğü olup olmadığını sormuş. Eczacı büyük boy kutuyu verince daha da büyüğünü sormuş. Eczacı battal boyu verdiğinde yine kabul etmeyerek daha da büyüğünü sormuş.

Eczacı : Yuh be birader daha büyüğünü ne yapacaksın?

Adam : Kıyafet balomuz varda, prezervatif giyip y...k gibi ortalarda dolaşıcam.

Eczacı : O zaman ben sana Orkid vereyim, daha iyi. Ananın a.. gibi dolanırsın ortalıkta.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ONER OCAK on May 17, 2007, 17:02:38
Big%20smile  Çok iyi Hakan hocam ya....
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on June 20, 2007, 11:29:51

müşteri - galerici diyalogları

 

-Abi bunda ayir-bag var mı?
-Var
-Neresinde?
-Allah Allah

-Abi araba çok temiz bayandan?
-Abi bayanı görebilirmiyim
-Hönk!!!

-Abi bu arabanın tamponu boyanmış
-o baktığın çamurluk yanlız.

-Ya abi bunda klima varmı?
-Var tabi olmaz mı
-O zaman bu araba olmaz?
-Neden kine?
-Klima beni çarpıyoo

-Abi bu kaç beygir.
-185 beygir.
-Oha beygir.

-Bu arabanın şaftı kaymış
-Biraz daha durursan seninki de kayacak.

-Abi doktordan satılık.
-Ya bu doktorlar arabaya aylık check-up mı yapıyoki?

-Abi araba garaj arabası.
-Eee Bizim garaj yok

-Arbada yol bilgisayarı var.
-chat te yapabiliyozmu.

-Araba abs li
-Lan bu abs nasıl bir arızaysa her arabada var yaa.

-Arabada abs airback,elektrikli aynalar,ısıtmalı koltuklar,klima,triptonik vites falan filan-Yok yok
biz doğru düzgün bi araba bulamıycaz.

-Araba izmir arabası çok temiz
-lan bu izmirin kızları gibi arabalarıdamı güzel oluyo acep

-Abi arabada hiç sigara içilmemiş.
-Desene birazdan bi ilk gerçekleşecek.

-Kız gibi araba abi

-Ben de cillop gibi çocuğum iyi anlaşcaz.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: OZAN BABACAN on July 06, 2007, 07:56:50
Kadının biri, 46 yaşındayken kalp krizi geçiriyor ve hastaneye  kaldırılıyor.
Ameliyat  masasındayken, ölüme yakın, birden bir Hayal  görüyor.
Azraili görüyor  ve soruyor: "Benim saatim geldi mi?"
 
Azrail cevap veriyor:  “Hayır, senin daha 43 sene, 2 ay ve de 8 günün var".
Narkozdan uyandığında, estetik yaptırmaya karar veriyor.
Yüzünü gerdiriyor,  dudaklarını doldurtuyor ve de  göğüslerini
düzelttiriyor.   Kısacası: "Yeniden doğmuş gibi"   daha uzun bir süre yaşayacağını
bildiği için şimdi, o kadar ameliyatın değdiğini düşünüyor.

Son ameliyattan sonra, hastaneden   tamamen yeni bir insan gibi çıkıyor.
Tam karşıdan karşıya geçiyor ki, ambülans çarpıyor. Ölüyor.

Cennette Azrail'e soruyor:  "40 seneden daha fazla yaşayacağımı sanıyordum!  Neden o zaman bana o ambülansın çarpmasını  sağlayıp  beni öldürttün?"
    
Azrail cevap  veriyor:

  “Kız, ben seni tanıyamadım.. “ :)))

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on July 06, 2007, 11:32:32
Bakiim orda kim var?





Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN GULER on August 12, 2007, 11:09:48


Trabzon'da ki Ziraat Bankası gerçekten böylemidir acaba?




LOL



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on August 24, 2007, 14:34:23

Üç kızını da aynı gün evlendiren ve çocuklarına aşırı düşkün anne, ertesi gün, önce büyük kızını aramış.
-Günaydın kızım nasılsın, eşin nasıl iyi mi?
-Teşekkür ederim, ellerinden öperim anneciğim. Eşim de çok iyi, Patagonya Hava Yolları gibi... dedikten sonra mahcup bir şekilde telefonu kapatmış. Anne heyecanla Patagonya Hava Yolları’nı arayıp, özelliklerinin ne olduğunu sormuş. Aldığı yanıt ilginçmiş:
-Hava Yollarımızın düzenli olarak, saat başı mutlaka bir uçağı kalkar. Anne hemen ardından ortanca kızını aramış. Nasıl olduklarını sormuş. Aldığı yanıt:
-Teşekkür ederim anneciğim, ben çok iyiyim eşim de aynen Malta Hava Yolları gibi... Anne bu kez de Malta Hava Yolları’nı arayıp sormuş. Aldığı yanıt:
-Hava Yollarımızın, düzenli olarak her yarım saatte bir mutlaka bir uçağı kalkar... Anne son olarak küçük kızını aramış. Daha “nasılsın ?” diye soramadan, kız başlamış feryada:
-Benden çok mu bıktınız da evlendirdiniz? Bu ne biçim koca, yurt dışı sefer yapan THY gibi... deyip kızgın bir şekilde telefonu kapatmış. Anne heyecanla THY’yi arayıp sormuş:
-Afedersiniz, Hava Yollarınızın yurt dışı seferlerinin özelliği nedir acaba, bilgi verir misiniz?
-Efendim, yurtiçi-yurtdışı uçuşlarımızda öyle belirgin bir fark yok. Her iki uçuşta da, kaliteli hizmet ve müşteriyi memnun etmek temel ilkemizdir. En son kalkan uçağımıza gelince... 7 saat önce, Amerika’ya gitmek üzere havalandı, uçak havada, henüz daha inmedi....

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT MUMCU on August 24, 2007, 18:51:45
 


ALKOL ALIMINA BAGLI
BOZUKLUKLAR ve TEDAV
İ YÖNTEMLERI


Belirti           :
Ayaginiz islak ve soguk
Sebep           :
Bardak yanlis aciyla
tutuluyor.
Çözüm          :
Bardagin agzini yukariya
gelinceye kadar çevirin.

Belirti           :
Önünüzdeki duvarda
lambalar var.
Sebep          
:
Zeminde yatiyorsunuz.
Çözüm          :
Vücudunuzu zemine 90° açi
yapacak sekilde konumlandirin.

 
Belirti
          :
Zemin bulanik görünüyor.
Sebep           :
Bos bir bardağa
bakıyorsunuz.
Çözüm          :
Hemen bardagi sevdiginiz bir
içecekle doldurun.

Belirti            : Zemin hareket
ediyor.
Sebep           :

Sürükleniyorsunuz.
Çözüm          :
En azindan sizi nereye
goturduklerini sorun.

Belirti           :
Ne zaman birisi konussa
kulaginiz yanki yapiyor.
Sebep          
:
Kulaginizi bardaga sokmussunuz.
Çözüm        
 :
Kendinizi maskara yapmayi birakin!

Belirti            :
Oda sallaniyor, herkes beyaz giyinmis ve müzik sanki tekrar  edip
duruyor.
Sebep           :

Ambulanstasiniz.
Çözüm          :
Hareket etmeyin. Uzmanlar
geregini yapar.

Belirti           :
Babaniz ve kardesleriniz
yabanci gibi bakiyor.
Sebep          
:
Yanlis evdesiniz.
Çözüm          :
Evinizin yolunu
sorun.
 




Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on August 25, 2007, 06:47:02
Quote from: PROPAN

 



ALKOL ALIMINA BAGLI BOZUKLUKLAR ve TEDAVİ YÖNTEMLERI



Belirti:V1 iş geçtiniz, rotate olmuyor, pist bitmek üzere

Sebep:Araba kullanıyorsunuz, uçak değil.

Çözüm:hemen kenara çekin.

 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELIL TANDOGAN on August 25, 2007, 08:02:23
Çok eskilerden bir ülkenin padişahı uzun sürecek olan bir savaşa katılmak zorundadır, savaşa gitmeden önce de sağlam olsun diye karısına bekaret kemeri taktırmış, tüm hazırlıklar tamamlandıktan sonya yola çıkmak üzereler;

Padişah vezirine;
Al bu bekaret anahtarını  10 yıla kadar gelemezsem  anahtarı kullanabilirsin.

Hazırlıklar tamamlanır ve yola çıkılır, tam saray terk edilmek üzereyken;

Vezir seslenir;
Padişahım, Padişahım Yanlış anahtar verdiniz.......

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN AYTAC on August 27, 2007, 17:37:47

Havalandıktan kısa bir süre sonra uçağın kaptanı normal anonsunu yaparken:


“Sayın yolcularımız, kaptanınız konuşuyor. Uçağımıza hoş geldiniz. Şu anda 10.000 metre yükseklikte uçmaktayız. Yolculuğumuz planlandığı gibi ve sorunsuz geçecek. Arkanıza yaslanın ve rahatlayın.. aman Allah’ım!!” demesiyle ses kesilir.


5 dakika sonra tekrar kaptanın sesi duyulur hoperlörlerden; “Sayın yolcular, tekrar kaptanınız konuşuyor. Az önceki anonsta sizi korkuttuysam özür dilerim. Hostes bir fincan dolusu kahveyi kucağıma döktü ve pantolonumun önü ne hale geldi görmelisiniz.”


Bunu duyan yolculardan biri oturduğu yerden bağırır: “Sayın kaptan, o da birşey mi? Siz asıl gelip benim pantolonumun arka kısmı ne hale geldi bir bakar mısınız lütfen!!”

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT MUMCU on August 29, 2007, 04:42:05

’Yollarda
kamyonlar, dillerde sizin sözünüz dolaşsın’



HOROZ Lojistik 65’inci yılında Kamyon Arkası Yazı
Yarışması düzenlemiş.

"Daha önce duyulmamış ve görülmemiş kamyon arkası
yazıları" gerekçeli yarışmaya 5 bin 750 kişi
katılmış.


Kazananlara ödülleri Horoz Lojistik 65. Yıl Kutlama Gecesi’nde
verilecek.

Yarışmanın sloganı şu: Yollarda Kamyonlar, Dillerde Sizin Sözünüz
Dolaşsın!

KAZANAN SÖZLER

Birinci: "Kamyon Çeker 10 - 20 Ton,
Gönlüm Çeker Paris Hilton."

İkinci: "Hayatımı Yazsam, Duble
Yol Olur..."

Üçüncü: "Araman İçin İlla
Hata mı Yapmam Gerekir?"

Mansiyon 1: "Küresel Isınmaya Karşı Su
Tankerlerine Geçiş Üstünlüğü Verilsin."

Mansiyon 2: "İyi Mazot
Selülit Yapmaz."

Mansiyon 3: "Gazla
Uçabilirsin, Ama Frenle Konamazsın!.."

Mansiyon 4: "Bas Gaza,
Frene, Debriyaja... Götür Ver Parayı Vergiye, Stopaja."

Mansiyon 5: "Ne Müslüm’den Ne de Orhan’dan, Sevdiğim
Tek Parça ’Yedek Parça’."

Jüri Özel Ödülü: "Arabada Yalnız
VarC


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN ILKER on August 29, 2007, 17:29:06




http://img65.imageshack.us/my.php?image=61880018vc0.gifhakanilker2007-08-29 15:16:17
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 05, 2007, 10:03:08


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on September 07, 2007, 14:05:17


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ANIL UYGUN on September 10, 2007, 15:32:57
ziraat fakultesinden bi arkadasimin anlattigi olay:

-cocuklar bakin bu bocegin adi blatica germanica
-hocam nerden anliyosunuz ya..
-cocuklar ayagindan tabiki, ayaklar cok onemlidir. sen soyle bakim bu bocegin cinsi ne?
-hocam ben ne bilim, boyle sacma seymi olur nerden anlayim ben? ne alakasiz ders almisiz bilsek secmezdik, ne bocegi, ne ayagi?
-cik disari sakin bi dahada dersime gelme!!
cocuk tam disari cikarken hoca sorar:
-senin adin ne?
cocuk kapinin disindan ayagini sallar
-ayagimdan tanisana pezevenk!
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: EMRE SARI on September 11, 2007, 00:11:07






















Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on September 12, 2007, 21:38:21
Komik Bira Reklamı
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: NECATI KARA on September 19, 2007, 10:05:22

Müşteri gazete bayisine gider ve der ki;
-Bana bir sabah bir akşam ver?

Gezetecinin yanıt:
-Sana günde bir posta yeter.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ONER OCAK on September 19, 2007, 13:19:18





Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN GULER on September 19, 2007, 21:17:57




Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: OZAN BABACAN on September 19, 2007, 21:57:36
Ramazan ayında sarhoşun biri cami duvarının yanında içki içiyormuş. Caminin Hocası sarhoşu görmüş ve yanına gidip konuşmaya başlamış;

Hoca;
- Evladım günah Ramazan ayında içilmez, bu içtiğin içkiler diğer tarafta şişe şişe boynuna asılacak. Sen oruçunu tutup iman edersen bu sefer diğer tarafta sana 9 Huri eşlik edecek.

Sarhoş biraz düşündükten sonra;
- Hocam şişeler boşmu asılacak, dolumu asılacak?

Hoca kızar;
- Bre kafir sen orayı meyhanemi sandın!!

Sarhoş ayaga kalkar sallanarak Hocaya döner ve;
- Abe sen orayı kerhane yaptın ya!!



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on September 26, 2007, 11:05:22
noel günü xxx paris uçağı atatürk havalimanına iner. bu sırada kaptan pilot anons yapar.

"yerlerinde oturan yolcularımız, istanbul'a hoşgeldiniz ve mutlu noeller, ve siz ayakta cep telefonlariyla konusan yolcularimiz, evinize hosgeldiniz
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: EMRE SARI on October 04, 2007, 11:23:00


































Bir TV kanali
G
uney
Do
gu
illerine
belgesel
cekmeye
gitmi
s. İste
k
oy  koy
dola
sacaklar,
ahalinin halini,
gunluk
ya
samini
anlatacaklar.   Bir k
oyde
ya
sli bir amca
bulmuslar,sohbeti
kuvvetli. 'Amca' demisler  'Sen bize en mutlu g
unlerinden birini anlat, biz de
kaydedelim. Âlem gorsun ne mutlu gunleriniz var!'   Amca ba
slamis;'Bi
g
un Hamdo'nun
e
segi gayboldi.
Daga gittik, esegi  aradik,aradik. Esegi
bulduk,
cok sevindik. O
sevincle hepimiz e
segi  s....k
!'Y
onetmen bir
panik atlam
is, 'Kes, kes,
kaydi kes!'  Amcaya d
onmus'Aman amca ne
yapiyorsun? Hi
c oyle hikâye
olur mu?  E
sekli filan.
Sen bize baska mutlu bir
hik
âyeni
anlat' Amca
ba
slamis; 'Bi
g
un Memo'nun
garisi gaybodi. Daga
gittik, gariyi   arad
ik. Gariyi
bulduk,
cok sevindik.
O sevincle
hepimiz gariyi .... 'Aman aman Amca, anla
sildi! Sen
bosver mutlu
hik
âyeleri, sen en
iyisi bize en uzuldu
gun
hikâyeyi anlat!'
  'Bi gun daga gittim, gayboldim!'  'Keeeeees'


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN GENC on October 06, 2007, 13:39:41



   

Adamın çok sevdiği köpeği hastadır. Veteriner veteriner dolaşmış çare
yok, hayvancık her geçen gün biraz daha eriyor. Derken arkadaşının biri
"filanca köyde nefesi kuvvetli bir hoca var" deyince bizim ki çaresiz
soluğu o köyde almış ve hocayı bulmuş. "Hocam köpeğime bir oku
   -üfle
de iyileşsin" demiş. Hoca bir hayvana dua etmeyeceğini söyleyip
adamımızı geri çevirmiş. Bizimki bozuk bir moralle giderken yolda biri
"hoca biraz paragözdür, anlarsın ya!" demiş. Adamımız bir kuzu kestirip
fırında pişirttirdikten sonra hocanın kapısını bir kez daha çalmış.
Kuzuyu gören hoca adamla köpeği içeri davet edip bir muska yazmış ve
göndermiş. Adamımız daha yoldayken hayvan iyileşmeye başlayınca muskaya
ne yazdığını merak edip açmış.
   Muskada şunlar yazıyormuş: "Muska yazdım
itine, nail oldum etine, tutsa da şeyime, tutmasa da şeyime."

+ BONUS



THY4182007-10-06 11:00:22
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on October 11, 2007, 04:44:11
Erzurumlu harmanını kaldırmış, ekinini kurutuyormuş. Öğleden sonra gökyüzü kararmaya başlamış.

-"Allah'ım, ne olirsen ekinim gurumadan yagmurunu yagdırma! "
-"Allah'ım, birkaç gün daha yagmurunu yagdırma, ne olirsen" diye dualar edip durmuş.

Ekini kurudu kuruyacak. Akşam üzeri, son yarım saatte bir yağmur bir boran... Tüm ekini çürümüş.  O hırsla eve gelmiş, Bir de bakmış ki; eşeği de yıldırım çarpmış. Bu olay Erzurumlunun içine oturmuş ama bir şey de yapamamış.  

Zaman geçmiş, Ramazan ayı gelmiş. İlk gün niyetlenmiş Erzurumlu. İftara tam yarım saat kala, bir sigara çıkartıp yakmış. İlk nefesini söyle bir güzelce çekmiş ve gökyüzüne bakarak üflemiş.

-"Nasıl? illet oliysen şimdi değil mi?" demiş ve eklemiş:
-"Ölen eşşegi de gurbana saymazsam şerefsizim....
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on October 11, 2007, 08:19:10
İki çocuğu olan köy delikanlısı askerliğini yapıp da evine döndüğünde bakmış karısı Fadime üç çocukla bir masanın etrafındalar. Birden öfkelenip bağırmaya başlamış.

-Abovv..Ula kaltak,bu üçüncü çocuk nerden çıktı?

Askere giderken iki çocuğumuz vardı.. Bu sonuncusu benden olamaz.

Fadime ona gayet sakin cevap verir:

-Ne bağrirsin?? Sana baba mı diyir?? Oturmuş yoğurdini yiyir!
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on November 01, 2007, 09:39:25
tarafımdan çekilmiştir;
 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on November 03, 2007, 10:26:15
Musa Agacık, yıllardır yaptığı röportajların küçük bir bölümünü "Musa'dan Beri" adlı kitapta topladı. işte kitaptan birkaç satır:

 

 Ağrı'da konuştuğu 75 yaşındaki Hacı Sıddık Bilgin diyor ki:

 - Musa Bey, biz Atatürk'ü çok seviyoruz...

 - Zorunuz nedir, neden Atatürk'ü seviyorsunuz baba?

 - Çünkü Atatürk LAYIGLIGI getirmiştir! ..

 - Layiglik nedir Sıddık Baba?

 - Camiye giden camiye layıgtır, meyhaneye giden, meyhaneye layıgtır...

 - Bu mudur?

 - Heee Budur...



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on November 07, 2007, 19:29:42
ATC: "N123YZ, say altitude."
N123YZ: "ALTITUDE!"
ATC: "N123YZ, say airspeed."
N123YZ: "AIRSPEED!"
ATC: "N123YZ, say cancel IFR."
N123YZ: "Eight thousand feet, one hundred fifty knots indicated."
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN GULER on November 08, 2007, 09:47:23

Bunlar bize özgü, sadece ülkemizde olabilecek şeyler. Buyrun;












Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on November 08, 2007, 10:02:27
2 nciyi hatırladım galba, Trabzon'da, manzara seyreden genç sevgililer.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on November 14, 2007, 04:24:58
Bizim Temel ormanda ağaç kesip satmakla geçinirken bir gazete ilanı görür.Amerika'daki bir firma, sattıkları motorlu testere ile günde tam 200 ağaç kesilebileceğini söylemektedir. hemen ertesi günü Temel bir tane sipariş verir ve siparişi geldiğinde alır testeresini ormana gelir. Bütün gün çalışır, akşam olunca bir bakar 50 tane ağaç var.
hemen Amerika'yı arar ve telefonda,
- Ula pu maçına pozuk, 200 tane çesmeyi!

Amerikalı;
- Hayır olamaz çok iyi çalışırsanız 200'den de fazla kesersiniz, siz az çalışmışsınızdır.

Temel ertesi gün kalka, sabah hemen ormana çıkar; çalışır, didinir. Akşama kan ter içinde kalır ve bir bakar ki 100 tane kesebilmiş. hemen tekrar Amerika'yı arar;
- Ula uşağum, pu maçina 200 tane çesmeyi, siz penu kandiraysunuz.

Amerikalı;
- Olur mu efendim? Biz size hemen bir teknisyen gönderelim
der ve uçakla Amerika'dan bir teknisyen gelir.Ertesi sabah Temel ile teknisyen ormana çıkarlar. Teknisyen eline testereyi alır, jikleyi çeker ve testereyi çalıştınr.

Temel testereden gelen "Vrooooommmmmm" sesini duyunca geri sıçrar ve;
- Ula puda neee!
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN GULER on November 17, 2007, 08:29:48

Gelen mailden;





Devlet Tiyatrosundan bi arkadas, bi
oyun için mi ne, Akçaabat'a gitmis. Ekip olarak sehir merkezine gelmisler. Kafalarini kaldirinca, koca bir bez afis görmüsler. Söyle
yazıyormuş;



"Ben de sporcunun zeki, çevik ve
ahlakli olanini severim.



Akçaabat Belediye Baskani"

----------------------------------------------------------




Ya olmaz böyle bir firlamalik,
dinleyin:

Istiklal'in oralarda, 9-10 yaslarinda, büyük olasilikla tinerci, iki çocukla konusuyor polis. Birisine sordu, "Nerede oturuyorsun sen, evin nerede senin?". Çocuk: "Evim filan yok, orada burada uyuyorum". Polis öbürüne döndü: "Peki, sen?".

İkinci çocuk: "Komsuyuz!"





--------------------------------------------------------



Hisarüstü-Eminönü otobüsü. Orta yasli
bir adam bindi. Özel halk otobüsü degil. Adam, soföre: "Biletim yok, binebilir miyim?". Söför: "Yolculara sor". Adam bize döndü: "Binebilir miyim?"




-------------------------------------------------------------




Az önce iş icabi Isparta'da bir
müsterimizi aradim. Telefonu açan kibar bayana ilgili kisinin mail adresini sordum. Hanimefendi gayet kibarca
"Bizim burada internet çekmiyor" dedi




--------------------------------------------------------




Halk otobüslerindeki para verme
muhabbeti...

Yolcu: (Önündeki bayana abanarak) - Surdan bir ögrenci bir tam.

Bayan: (Parayi alip söföre uzatirken) - Surdan bir hayvan, bir ögrenci...







Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ARSLAN TUREGUN on November 18, 2007, 19:06:40
Lazın eczanesine eli silahlı, yüzü kadın çoraplı iki soyguncu girmiş ve ellerindeki silahi Laza doğrultup:



- Çabuk kasadaki herşeyi ver !



- Özür dilerim, reçetesiz hiçbirşey vermiyoruz.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AYDIN YILMAZER on November 21, 2007, 05:24:57
İşte Türk olmanın 75 altın kuralı...(Herkes için gecerlı olmayabilir ama çoğunluk böyle...)



Kağıt mendili kumaş mendil gibi günlerce buruşuk
şekilde cebinde taşır.

Rüzgarlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su
koyar.

Serçe parmağını kulağına sokup iyice sallayarak karıştırır.


Gazete bulmacasını başkalarına sora sora çözüp kendisi çözmüş gibi mutlu
olur.

Sakal traşı olduktan sonra kanayan yerlerine küçük kağıtlar
yapıştırır.

Evdeki yaşlılar da kullanabilsin diye tv kumandası, telefon
gibi aletlerin
üzerindeki tuşların Türkçesini tercüme edip yapıştırır.
(on-aç ; off-kapa ; redial-tekrar ara ; volume-ses vb...)

Çayı
soğumasın diye çay tabağının içine sıcak su koyarak soğumasını önler.


Soba borusu aktığında yoğurt kaplarını telle soba borusuna bağlar.


Nezle olunca tuvalet kağıdını uzun bir şerit yaparak kullanır.


Diş fırçasıyla saçını boyar.

Konuşma yeteneği olan hayvanlara
ilk olarak küfür etmesini öğretir.

Sahilde mayosunu kabinde giymek
yerine arkadaşlarına havlu tutturarak giymeye çalışır. Bir de arkadaşlarına
"bakmayın lan" diye çıkışır.

Denize girip güneşlendikten sonra aşırı
derecede yanan sırtına yoğurt sürer.

Dolmuşta veya otobüste bozuk
paraları avucunda toplayıp şıkır şıkır çevirip ses çıkartır.


Herhangi bir yere hesap öderken arkasına dönüp gizli gizli para sayar.


Denizde "suyun altında nefessiz ne kadar kalabiliyorum?" diye deneme
yapıp boğulma tehlikesi geçirir.

Beton döktükten sonra bir sanat
eserini bitirmişçesine beton kurumadan tarih ve imza atar.

Çorabının
kirlenip kirlenmediğini koklayarak anlar.

Simit yedikten sonra, masaya
dökülen susamları parmağının ucunu ıslatarak toplayıp yutar.

Daha
birinci telefon zili çaldığında telefonun başına dikilir ama açmak için
ikinci kez çalmasını bekler.

Yeni yapılmış bir binanın yeni takılmış
camına beyaz boyayla S harfi yazar.

Bir dükkana girip, onun bunun
fiyatını sorduktan sonra "abi araba beş dakka dursun, ben hemen gelicem"
deyip, 2 saat sonra gelir.

Okul yıllığında kendisi hakkında; okulu
kırıyordu, kopya uzmanıydı gibi
yazıları arkadaşlarına gösterip bununla
övünür.

Gazete bayiinin önünde durup da asılı olan gazeteleri ayak üstü
okur.

Cebinden çıkardığı paraların içinde en eskisini özenle arayıp
bulduktan
sonra para üstü verir.

Günlük gazeteyi alıp evinin bir
köşesinde biriktirir ve kuş kafesinin altına sermek için, kışın sobayı
tutuşturmak için, bardak çanak sarmak için kullanır.

Trafikte
ambulansın peşine takılarak sıkışıklıktan kurtulup, uyanıklık
yaptığını
zanneder.

Kağıt paraların üzerine not alır ve parayı harcadığı için notu
kaybeder yada elden ele dolaşacağını bildiğinden komik yazılar yazar.
(Paranın ön yüzüne tehlike anında arkayı çeviriniz yazıp anında çevirince de
şimdi değil salak tehlike anında yazanlardan bahsediyoruz.)

Gece
aşırı nem ve sıcak olmasına rağmen, üzerini örtmese de yanına yorgan alıp
yatar.

Çocuğu yanlışlıkla elini kestiği veya düştüğü için ağladığında
elini kesti
veya düştü diye çocuğunu döver.

Taksi tuttuğunda
taksicinin yanına oturur. Eğer üç dört kişi taksi
tutuyorsa, taksi parasını
veren kişi ön koltuğa oturur.

Kredi kartının işlevsel kısmı zarar
görmesin diye selobant yapıştırır.

Denize yüzmeye gidip de yüzdüğü yere
işer ve sonra da pişkin pişkin "suyu ısıtıyorum oğlum fena mı?" veya
"kocaman deniz ne olacak ki?" der.

Kaldırımda yürümeyip cadde ortasında
yürür ve yanından hızla geçen arabaya da "Çarpsaydın bari !" diye tepki
gösterir.

Bir turiste adres tarif ederken bağıra bağıra konuşur.


Yazın öğle sıcağında, beyaz renkli şahin marka bir otomobilin içinde,

arkadaşları ile birlikte atletli olarak sokakları turlar.

Alışveriş
merkezlerindeki güvenlik kameralarında saç tarar.

Birini çağırmak için
kapı zilini çalmak yerine evin camına taş atarak
amacına ulaşmaya çalışır.


Kürdanla dişini karıştırır, çıkarıp bakar, sonra tekrar ağzına koyar.


Ütü fişi, teyp fişi veya televizyon fişi kablosunun bakır teli dışarı
çıkmış
ise çocukları elektrik çarpmasın diye bakır teli selobantla
yapıştırır.

Yemeğini yedikten sonra bulaşık çıkarmamak için çatalını
veya kaşığını iyice yaladıktan sonra tatlısını yer.

Ailece
televizyon izlenen bir evde kumanda babanın elindeyse ve o ne izlerse
diğerleri de onu izlemek zorunda kalır.

Ceket giyecekse gözükmez
diye gömleğini ütülemez, kazağının altına giyecekse sadece gömleğin yakasını
ütüler.

Bir Türk kızı çantasının içinde yeni tanıştığı birisine bile
çekinmeden
göstermek üzere en güzel fotoğraflarını ve aile albümünü taşır.


Bir Türk esnafı, müşterisinden aldığı parayı önce iki ucundan tutup iki
defa gerginleştirir daha sonra da güneşe doğru tutup bakarak sahte olup
olmadığını anlar.

Fayton, at arabası ve el tezgahına bis**let
kornası takar.

Evin bir odasının ampülü patladığı zaman fazla
kullanmadığı bir odanın
ampülünü onun yerine takar.

Evinde bulunan
saksıların dibini kültablası olarak kullanır.

Dişlerini gazoz açacağı,
fındık ve ceviz kıracağı olarak kullanır.

İşinde iyi olan birisini
överken hakaretle iltifat eder. (şerefsizin oğlu ne iş yapmış be kardeşim,
helal olsun)

Aracın sinyal lâmbaları yerine kolunu çıkararak "dönüyorum"
hareketi yapar.

Yemeğin etini en sona bırakır.

Trafik ışıkları
kırmızıdan yeşile döndüğünde önündeki herkesi salak sanarak kornaya basar.


Dingildeyen bir masanın ayağına kağıt sıkıştırır.

Dişlerinin
arasından "viij viij" diye ses çıkarır.

Tv'de film seyrederken filmin
oyuncularıyla muhatap olur (dur oraya gitme öldürecekler seni).


Kulağını kalem ya da örgü şişiyle karıştırabilir.

Arabasına
öküz, köpek, horoz sesli korna taktırır.

Gazete kağıdını en iyi şekilde
kullanır.( Cam silme bezi, külah, mendil,
sofra bezi )

Dikkat
çekmemek için denize elbiseleriyle girip, bütün dikkatleri üzerine çeker.


Plastik yoğurt kabını saksı yapar.

Arabasının arkasına yazı
yazar .. (Rahmetli de sollardı, tek rakibim THY, kıroyum ama para bende)


Uçakta bulunan tanıdıklarına uçak havalandıktan sonra görmeyeceğini
bildiği halde el sallar.

Çiğnediği sakızı daha sonra çiğnemek üzere
kafasındaki tülbende yapıştırır.

Desenlerini çok beğenerek aldığı yeni
bir mobilyanın üstünü başka bir örtü örterek kullanır.

Çayı, çay
tabağına döküp içer.

Geçirdiği bir trafik kazasından sonra kanlar içinde
çıkıp, çarpılmış
arabasına üzülür.

Tüp kaçırıyor mu, kaçırmıyor mu
diye kibrit yakıp kontrol eder.

Yemekte eti bıçakla değil, çatalın
yanıyla kesmeye çalısır.

Kırmızı ışıkta durduğunuz için size bağırır.


Otoyolda, otomobilin gaz pedalına tuğla koyup, yorulmadan kullanır.


Kola'yı çalkalayıp fışkırtarak asitsiz içmeyi akıl eder.


Elektronik hesap makinesini, uzaktan kumandasını naylona sarar ve
üzerine de ambalaj lastiği geçirir.

On yıllık bir otomobilin koltuk
ambalaj naylonlarını çıkarmadan kullanma becerisini gösterir.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN GULER on November 21, 2007, 07:46:28

Ekler;

76 - Kendi dilini öğrenmek isteyen yabancıya öncelikle küfürleri öğretir; kendisi bir yabancı dil öğrenecekse önce küfürleri öğrenmeyi ister.

77 - Herhangi bir yerde koltuklara oturmaz, yere çömelir; dengeyi sağlamak için kolları öne uzatır.

78 - Güle oynaya askere gider, bitirdiğinde şikayet eder.

79 - Askerdeki bütün çavuşlar onlardan korkar. (Herhalde tüm çavuşlarımız ithal olsa gerek Tongue) Bütün komutanlar ya kankadır, yada memlketlisi çıkar.

80 - Kıyak askerlik yapmıştır ama yine de şikayet eder.

81 - Sigara paketini açtığında her nedense bir tanesini çıkarır, ters çevirip yerine koyar.

82 - Tesisatta elektrik olup olmadığını eliyle test eder.

83 - Yayalar yollarda yürür, araçlar kaldırıma park edilir.

v.s.




Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on November 21, 2007, 07:53:44
Forumda bir önceki postta kaç madde olduğunu sayıp, kalındığı yerden, numaralayarak devam eder.Tongue



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AYDIN YILMAZER on November 21, 2007, 08:08:47
Son günlerin esprisi :

"Görgüsüzlükte son nokta..........

Saunaya klima ! ! ! "

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN GULER on November 21, 2007, 08:20:59

85 - Forumdaki mesajın üzerinde, kaç madde olduğu yazan ibareye bakmaz; herkesi kendisi gibi sanır. Wink LOL
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERAY CATI on November 21, 2007, 10:18:15
Tenkit yazmadan önce çok dikkat etmek gerekir, yoksa yazana kapak olur. Mesut ' cum üzgünüm ama sana oldu.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on November 21, 2007, 10:25:57

Quote from: ecati
Tenkit yazmadan önce çok dikkat etmek gerekir, yoksa yazana kapak olur. Mesut ' cum üzgünüm ama sana oldu.


-86 kimin kapak olup olmadığını  takip edip, yayınlamak.


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ARSLAN TUREGUN on November 21, 2007, 11:47:37
Quote
76 - Kendi dilini öğrenmek isteyen yabancıya öncelikle küfürleri öğretir; kendisi bir yabancı dil öğrenecekse önce küfürleri öğrenmeyi ister




Sanıyorum bu madde Akdeniz havzasına özgü.

Sadece biz değil Yunan, İtalyan, İspanyol insanı da önceliği bunlara veriyor.

Tecrübeyle sabit.

İtalya'daki ilk günlerimde Yunanlı bir kız, "sana ilk bunlar lazım olur" diyerek, ne kadar küfür varsa öğretmişti :)
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AYDIN YILMAZER on November 22, 2007, 11:29:13
Trabzon'da bir efsane gibi
anlatılan, dini sorulara nükteyle,
küfürle cevap vermesiyle
meşhur Cansız Hoca kim?..
 

Mustafa Cansız ismi, eğer
Trabzonlu değilseniz size pek bir şey ifade etmeyecektir. Fakat onun
yetiştirdiği din profesörü, günümüzün parti lideri Yaşar Nuri Öztürk'ü ise
bilmeyen yoktur. Trabzon'da bir efsane gibi anlatılan, dini sorulara nükteyle,
küfürle cevap vermesiyle meşhur Cansız Hoca, 1990'larda ses kayıtları ortaya
çıkan ama varlığı kanıtlanamayan Oflu Hoca'nın aksine gerçek.



Karadeniz fıkralarını çağrıştıran dini yorumları da. Mustafa Cansız, 1895-1975
yılları arasında yaşadı. Arapça, Farsça, Çağatayca, Rumca bilgisi, koyu CHP'li
olması, akademisyenlere taş çıkarır kültürüyle her yönden farklı bir din adamı.
Öğrencisi Prof. Dr. Öztürk'e göre müstesna bir şahsiyet: "Sadece ilim ve
irfan birikimiyle değil, büyük zekası, hayranlık veren esprileri, hálá
yararlandığımız öngörüleri ve engin insan sevgisiyle müstesnaydı. İslam adına
sergilenen saptırma, uydurma ve yanlışların altını çizer, bunları yaparken
övülecek olanı cömertçe över, sövülecek olana müstahak olduğu şekilde söverdi.
Bana Kursi derdi ve hep şunu tembihlerdi: Kursi, oğlum layık olandan layık
olduğunu, müstahak olandan da müstahak olduğunu esirgemek namussuzluk ve
dinsizliktir. Bunu sakın unutma." Bu sıradışı din aliminin hayatı
ölümünden yıllar sonra, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi öğretim görevlisi Mehmet Günaydın tarafından kaleme alındı.
"Cansız Hoca," Heyamola Yayınları'ndan bu hafta piyasaya çıktı.



 



ALT
- ÜST



Kadının biri fahişeliği meslek seçer, hayatını bu şekilde geçirir. Öldüğünde
cenaze namazı için camiye getirilip musalla taşına konulur. İmam, kadının
cenaze namazını kıldırmak istemez. Mesele büyür, Trabzon Müftülüğü'ne intikal
eder. Müftü telaşlanır. Cansız Hoca'ya haber verilir. Durum izah edilir. Olay
mahalline vardığında cenaze namazını kıldırmayan hocayla aralarında şu diyalog
geçer.



- Bu kadının cenaze namazını niçin kıldırmıyorsun?



- Hocam bu kadın hayatında hep fuhuş yapmış. Böyle birisinin cenaze namazı
kılınmaz.

- Ulan, üstte yatan pezevenklerin cenaze namazlarını kılıyorsunuz da altta
yatanlarınkini niçin kılmıyorsunuz?





 



EDİSON
CENNETE GİRECEK Mİ?



Cansız Hoca'nın bulunduğu bir yerde kimlerin cennete gireceği konusu tartışılıyormuş.
Mollalardan biri Cansız Hoca'ya:



- Hocam, Edison bütün dünyayı aydınlatan buluşu gerçekleştirdi ama yine



cehenneme
gidecek.



- Sen Edison'un cehenneme gideceğini nereden biliyorsun?



- O bizim Peygamber'e inanmadı. Onun için cennete giremez.



Bunun üzerine Cansız Hoca, cevap verir: "Bakara suresinin 62. ayetinde
şöyle der: Şüphesiz iman edenlerle, Yahudiler, Hıristiyanlar ve sabilerden
kimler Allah'a ve ahiret gününe inanıp salih ameller işlerlerse onların
ecirleri Allah katındadır. Onlara korku yoktur ve üzülmeyeceklerdir de. Yani,
bu ayette Allah insanlara Allah'a ve ahiret gününe inanıp hayırlı işler
yapmaları şartını getiriyor. Aynı ayet Maide suresinin 69. ayetinde tekrar
edilmektedir. Sonra büyük álimlerin ekseriyeti iman sahibi oldukları bilinen
bir husustur. Ayrıca Edison'un son nefesinde nasıl gittiğini ne
biliyorsun?"



Ancak adam ikna olmamış. İlla cehenneme gidecek, diye ısrar edince Cansız Hoca
sinirlenmiş. Şu cevabı vermiş: "Allah, senin gibi beş milyon
eşşeoğlueşşeği cennete koyacağına bir Edison'u koysun daha kárlıdır."







 



KURAN
SAYFALARI



Cansız Hoca'ya yerli yersiz herkes dini sorular soruyormuş.



- Hocam, yeryüzünün her tarafına Kuran sayfaları serilse ve büyük abdest
ihtiyacın gelse bu ihtiyacı nerede gidereceksin?



Cansız Hoca çok sinirlenerek şu cevabı vermiş:



- İhtiyaç giderecek yer kalmadığına göre, ağzına sıçmaktan başka çare yok.







 



HOCA
ÇIKTI, MANDALAR YESİN



Cansız Hoca, vali ve üst düzey bürokratlarla bir yemeğe katılır. Hocaların çok
yemek yemesiyle ilgili bir fıkra anlatılır: "Hoca ile manda bostana
düşmüş. Görenler, hangisini çıkaralım demişler. Kimileri mandayı çıkarın o çok
yer demiş, kimileri de yok hoca daha fazla yer onu çıkarın demiş."



Fıkrayı dinleyen Cansız Hoca masadan kalkmış, bir kenara oturup sigarasını
yakmış. Masadakilerden biri Cansız Hoca'ya, "Hocam niçin kalktınız"
diye sormuş. Cansız Hoca şu cevabı vermiş: "Hoca çıktı mandalar
yesin."







 



OKUNAN
DUA ÖLÜ RUHUNA GİDER Mİ?



İzmirli avukat dava için Trabzon'a gelmiş. Sohbet esnasında, okunan duaların
ölünün ruhuna gidip gitmeyeceği tartışılmış. Avukat, okunan duaların ölülerin
ruhuna gideceğine inanmıyormuş. "Seni ancak Cansız Hoca ikna
edebilir" demişler. Hocanın tavla oynadığı kahveye gidilmiş. Adam sorusunu
yineleyince, aralarında şu diyalog geçmiş.



-
Elbette gider.



- Peki nasıl gider?



- Senin anan, hanımın, kızın var mı?



- Var.



- Nerede oturuyorlar?



- İzmir'de.



- Senin ananı, avradını, kızını s...



- (Adam sinirlenerek hocanın üzerine yürümüş) Ne biçim konuşuyorsun sen?



- Niye sinirleniyorsun? Duaların buradan ahirete gittiğine inanmıyorsun da,
küfürlerin buradan İzmir'e gittiğine niye inanıyorsun?



Şermin TERZİ / Hürriyet PAZAR




Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on November 23, 2007, 12:36:14
"Türkleri Anlama Sanatı" adlı kitaptan seçmeler:

Madde 7: Hesap ödeyen erkek, hesabı ödemek için gereken işlemi masanın altında yapar.Türk erkeği ödediği hesabı masadakilerin görmesini istemez. Eğer görürlerse ayıp olacağını düşünür ve karşıdakilerin 'Ulan amma da görgüsüz herif, hem ısmarl ıyor hem de hesabı gözümüze sokuyor' demesinden çekinir. Böyle  bir davranışa bir de Eskimo erkeklerinde rastlanılabilir.

Madde 11: Türkiye'de ilk, orta, lise, üniversite, yüksek lisans, doktora fark etmez, s ınav kağıtları dağıtılırken, bir öğrenci  mutlaka 'Hocam istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz?' sorusunu sorar. Aynı öğrenci, öğretmen haftaya sınav yapacağını bildirdiğinde kaçıncı sayfaya kadar sorumluyuz hocam' sorusunu soran ama yine de sınava çalışmayan öğrencidir.

Madde 25:
Tüm ısrarlara rağmen misafir 'Yemeyeceğim yeter!' diyorsa, Ev sahibi  son kozunu değerlendirir ve ilahi gücü cümle içinde kullanıp Bak Allah'ın adını verdim' diyerek misafiri köşeye sıkıştırır. Misafir bunun üzerine midesi dolu olsa da, ilahi kudret korkusundan mıdır ka çış yolu kalmamasından mıdır, ne var ne yoksa bir çırpıda yer.

Madde 34:
Üzerinden araç geçsin ve temizlensin  diye işyeri paspasları cadde ortasına fırlatılır. Sinek avlayan esnaf Türkiye'de temizlik hastası kesilir.Alır eline hortumu baştan aşağı dükkanının bulunduğu caddeyi, kaldırımları bir güzel sular. O da yetmez, yandaki caddeleri ve sokakları  da sulamayı iş edinir. O arada paspaslar da temizlikten payını alır.

 Madde 42: Misafirlikte kolonya ikram edilirken  büyüklerin ellerine çocukların kafasına dökülür.

Madde 46:
Durakta değil de, her el kaldıran yolcu gördüğünde duran otobüse halk otobüsü denir. Halk otobüsü halkı kırmaz, durur. Halk otobüsünün belediye otobüsünden tek farkı budur.

 Madde 49: Şehirlerarası otobüs yolculuklarında kan bağı yoksa (karı,koca, yeğen, yenge gibi) bayan yanına erkeğin oturması  firma tarafından kabul edilmez. Türkiye'de en önemli namus bekçileri otobüs muavinleridir. Muavinlere göre birbirlerini hiç tanımayan iki karşı cinsin, mesafe olmaksızın seyahat etmesi, ateşle barutun birbirine bitişik iki koltuktan bilet alması gibi bir şeydir. Buna asla izin vermezler. Ancak gidilecek yol boyunca erkeğin yanına oturtmadıkları genç kızı kesmeyi de ihmal etmezler.

Madde 63: Gelinin belinde yer alan kırmızı kuşak  bekareti simgeler. Damadın elbisesi üzerinde renkli bir çaput parçası, herhangi bir işaret bulunmadığından  cinsel geçmişi hakkında fikir yürütmek mümkün değildir. Aslında bu geçmişle pek ilgilenen de yoktur.

 Madde 64: Kafa bir yere çarptığında şişmesin diye çiğnenmiş ekmekle ovalanır. Türklerin 'Kendi kendine tedavi' yöntemleri sadece bunlarla bitmez.Ağrıyan yere sıcak tuğla konur. Isıtılmış çay bardakları  ile sırt çekilir. Arpacık çıkmış göze sarımsak sürülür.Kesilen ve kanayan yere tütün basılır. Paslı çivi batan yer sopayla dövülür. Burkulan yere biftek bağlanır. Yanan yere diş macunu  sürülür.

 Madde 66: Bütün ilaçlar buzdolabında saklanır.Buzdolabının kola, su, gazoz koyulan bölgesi ilaçlara yetmeyince, ilaçlar yumurtaların bulunduğu alanda,  kurumuş yarım limonlara komşuluk yapar..


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on November 28, 2007, 07:48:19
Eksik Namaz

Memleketin birinde 3 kere camiye gitmeyeni idam ediyorlarmış. Usulen idam edilmeden önce 3 dileğini yerine getiriyorlarmış. Adamın teki 3 kere gitmemiş ve tabii yakalanmış.

İdam edilmeden önce sormuşlar:
 - İlk dileğin ne?
 - Vezirin karısıyla beraber olmak istiyorum !
 Vezir "olmaz" dese de kral "mecbur" demiş ve adam vezirin karısıyla beraber olmuş.

Adam ikinci dileği olarak kralın karısıyla beraber olmayı seçmiş. Bu sefer kral "hayır" dese de herkes itiraz edince mecbur kalmış.
- Son dileğin ne?

Adam, bir vezire, bir krala bakmaya başlamış. Aradan 5 dakika geçtikten sonra vezir bakmış namus elden gidecek:
-Ben bunu sanki camide gördüm gibi geldi
diyince Kral da :
- Ne gibisi lan ! Yanımda kılıyordu ! 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AYDIN YILMAZER on December 05, 2007, 07:06:09


Bir davada tanıklık etmesi için
kürsüye yaşlı bir teyzeyi çağırırlar. Kadın yerine oturur ve davalının
avukatı kadına yaklaşır...
- Bayan Jones... Beni tanıyor musunuz?
Yaşlı
teyze cevap verir :
- Ah evet Bay Williams sizi çocukluğunuzdan beri
tanıyorum. Siz taa o zamanlar bile aileniz için tam bir baş
belasıydınız. Sürekli yalan söylüyorsunuz, karınızı komşunuzla
aldatıyorsunuz, en yakınım dediğiniz insanların arkasından
konuşuyorsunuz, 2 dolar fazla kazanmak için herkesi satarsınız...

Davalının avukatı başta olmak üzere bütün salon şok olur. Adam
ne yapacağını bilemez bir halde kadına tekrar sorar :
- Peki
Bayan Williams, ya karşı tarafın avukatını tanıyor musunuz?
Kadın yine
cevaplar :
- Elbette tanıyorum. Çocukluğumda ona dadılık yapmıştım..
Tembel, ödlek ve alkolik adamın tekidir.. Etrafında bir tek dostu yoktur
ve herkes onun hala geceleri altına kaçırdığ ını söylüyor..
Yine herkes
şokta.. Bütün salonu bir uğultu kaplar.. Hakim kürsüye tak tak
tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafin avukatını da kürsüye
çağırır ve ikisine de eğilmelerini söyleyerek kulaklarına fısıldar...
- Eğer bu kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız
ikinizi de harcarım....

Flybird8172007-12-05 05:07:44
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: EMRE ALPTEKIN on December 05, 2007, 23:10:10



Doğuş Üniversitesi'nin ils olmayan meydanlara uçmama kararı üzerine:

-Ben Erzincana bilet alıcaktım ama ils'li yaklaşmalı olsun lütfen
-oraya ils'li yok, vor'lu yaklaşmalı alır mısınız?
-platta var mı?
-var ama flap kullanılarak yaklaşmalı için 30ytl fark alıyoruz
-ozaman bir tane vorlu flapli yaklaşmalı



dalmer2007-12-05 21:17:56
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN BAYAT on December 07, 2007, 11:55:43

Holywood'un yüzlerce kez işlediği;


 "uçakta pilotlar ölür ya da bayılır, yolculardan biri merkezden telsiz


talimatıyla uçağı indirir"



klişesinin uyarlanmış hali. ABD de olur da Türkiye'de olmaz mı ? yurdum


insanı el atmış mevzuuya.



*******************************************************


- aloo, aloo, abi ben kamil koc istanbul-ankara otobüsünden arıyorum.



kaptan molada içkiyi fazla kaçırdı herhalde, uyuyor şimdi.



- evlat sakin ol, muavin orda mı?



- hayır, otobüste değil, tanrım ona ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok!



- tamam evlat, hiç korkma, sizi kurtaracağız. şimdi şoförü yavaşça koltuktan


yana çek, sen oturacaksın onun yerine.



- ama onu yana çekersem düşer, kendinde değil!



- düşsün pezevenk! oraya senin oturman lazım.



- tamam, oturdum. şimdi ne yapmalıyım?


 - direksiyonu tut, ne çok sıkı ne çok gevşek.


 - tuttum. çok eğlenceli görünüyor ehu


 - evlat, ciddi ol, 40 yolcunun hayatı senin elinde. şimdi; önündeki panelde


bir çok gösterge var değil mi? tam ortadaki büyük olana bak, ne yazıyor


orda?



- bismillahirrahmanirrahim.



- hayır göstergenin üstündeki yazıya değil göstergeye bak! Hız göstergesine


bak, kaçla gittiğinizi görebiliyor musun?



- sıfır.



- nasıl sıfır? dikkatli bak.



- sıfır, gerçekten sıfır. ölecek miyiz?



- otobüs duruyor mu gidiyor mu bunu söyle bana seni kuş beyinli!



- duruyooor



- kalk s...tir git eşşoğlueşşek! bize de panik yaptırdın. Şoför uyanınca


devam edersiniz

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AYDIN YILMAZER on December 07, 2007, 12:14:38

FOX TV de Anlat Bakalim Yarisması
:p

Arkadaslar cok dogal olmus tepkileeer :))


Kelime:
KADINBUDU
- Oğlum sen nesin?
- Erkek!

- Tersi?
- Kadın!
- Onun yeneni?
- Çıtır


Kelime: DIZ

- Pantolonu nereye giyeriz?
- Bacağa?
- Hah! Bacaklarımızın
ortasında ne vardır?
- Ohaaa!


Kelime: ZEBANI
- Allahın
meleklerinden biri.
- Cebrail.
- İlk üç harfi cizgili bir hayvanı
çağrıştırıyor.
- Zebrail?
- Seni zebrail çarpsın inşallah!



Kelime: DUVAK
- Kadınla erkek birleşmeden önce, erkeğin
kaldırdığı şey
- Ohaaa!


Kelime: TELEPATI
- Hani ben sana bir
seyi anlatmaya calisiyorum ama sozle degil
beyin,
dalgalariyla falan...

- Ihıhıh ney diiii.. teletabi..!
- Tamam, tele'si kalsın. Kedilerin
eline ne denir?
- Buldum! Telepence
- Offf beee bi kere de bil...



Kelime: TIMSAH
- Abi bööle hani... kertenkele nedir?
-
Hayvan
- Ne cins hayvan?
- Sürüngen
- Ok! Abi bu kertenkelenin
birkac beden büyüğü..
- Ejderha
- Yuhhh!


Son kelime eğer
bilinirse oyun kazanılacaktır. Süre 10 saniye.

Ben en cok bunu begendim
:p
Kelime: LAMBADA
Ekip1: Aha mıçtınız..!
Ekip2: Sen öyle san. Söyle
bakalım Alaaddinin cini nerede yaşar?
Lambada
Ekip1: Hastırr...



Kelime: Van Gogh (kulak tabu kelime)
- Abi bu kişi bir organını
kesen bir sanatçı
- Bülent Ersoy


Kelime: Uğur Dündar
- TV de
program yapıyo hani yıllardır..
- Reha Muhtar? Ali Kırca? - Yok, yok.
Sarışın mavi gözlü
- Atatürk?
Gülmekten iptal edildi...



Kelime: KRAMP
- Hani futbolculara girer
- Krampon



Kelime: SERÜVEN
- Abi Macellan nasıl biriydi?
- Ne biliyim,
iyi biriydi heralde..
- Abi onu demiyorum neye düşkündü?
- Karıya, kıza,
bi de içkiye olabilir
- Pes..!


Kelime: MISIR
- Keops nerede?

- Etiler!
- Allah cezanı versin Emre....


Kelime: OKUL
-
Biz nereye gideriz hergün?
- Bara... Diskoya.. Sinemaya.. Cafeye..
Bowlinge.. Ayyy! Olmuyo
bööle
başka şekilde anlat..
- Ailemiz bizi
nereye gidiyo biliyor?
- Haaa.. okulaaa..


Kelime: ANNELER GÜNÜ
- Cennet kimin ayaklari altında?
- Anne
- Tamam, ha ni onların özel
bir günleri var, ne o?
- Adet..?


Kelime: KÖPEKBALIĞI
-
Denizde ne olur?
- Dalgaa!
- Hayir ya öyle diil. Hani karadada var ha v
hav der?
- Ha! Köpek.
- Onun denizde olanı?
- Deniz
köpeği!


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: BARAN KARACA on December 14, 2007, 06:12:39

3 - Cerrahın konuşmaları

 

 

Teksas lı üç cerrah golf oynarken yaptıkları başarılı operasyonlardan bahsediyorlarmış.

Birincisi başlamış:

- Teksas'taki en iyi cerrah benim. Hastam olan konser piyanisti bir kazada yedi parmağını kaybetmişti, ben ameliyatla yeniden diktim, sekiz ay sonra İngiltere kraliçesine özel konser verdi.

Diğeri atlamış:

- O da birşey mi? Genç bir adam kazada her iki bacağını ve kolunu kaybetmişti, ben yeniden monte ettim, iki yil sonra olimpiyatlarda atletizmde altın madalya kazandı.

Üçüncüsü başlamış:

- Beyler, sizler daha amatörsünüz. Birkaç yıl önce kokain ve alkol
ile kafayı çekmiş bir kovboy atını saatte 120 km hızla giden trenin üzerine sürmüştü. Kazadan çalışmam için arta kalanlar sadece atın g*tü ve kovboyun şapkası idi.

- Eeeee Hocam...Peki şimdi ne oldu ......
- Şimdi kendisi ABD başkanı ....Smile))))))))))

 

Epilasyon Aleti

 

Oldukça seçkin görünüşlü bir bayan uçakla İsviçreden dönmekteydi.

Yanında oturmakta olan rahibe "Özür dilerim peder, sizden bir iyilik

isteyebilir miyim?" diye sordu. Rahip "Elbette kızım, senin için ne

yapabilirim?" diye cevapladı.

Kadın açıkladı: "İşte problemim; kendime yeni bir epilasyon aleti

aldım ve buna oldukça yüklü bir para saydım. Sanırım limitlerin

oldukça üzerine çıktı ve gümrükte elimden alırlar diye korkuyorum.

Acaba gümrükten geçişte bunu cübbenizin altına saklayabilir misiniz?"

Rahip "Tabi ki yapabilirim evladım ama biliyorsunuz ki ben yalan

söyleyemem." diye yanıtladı

Kadın "Çok temiz ve dürüst bir yüz ifadeniz var peder, eminim ki

size soru filan sormazlar" dedi ve pahalı epilasyon aletini pedere
verdi.

Uçak havaalanına vardı. Peder gümrükten geçeceği sırada görevli

"Peder, bildireceğiniz herhangi bir yükünüz var mı?" diye sordu.

Bunun üzerine Peder

"Başımdan kuşağıma kadarki bölümde açıklayacağım herhangi birşey

yok, evladım" dedi

Bu yanıtı garip bulan görevli "Peki kuşağınızın altında kalan

bölümde neyiniz var?" diye sordu.

Peder yanıtladı:

"Kadınların kullanımı için dizayn edilmiş mükemmel, küçük bir alet

var, ancak şimdiye kadar hiç kullanılmadı!!"

Görevli kahkahadan kırılarak:

"Tamam peder geçebilirsin, sıradaki!...
Baran2007-12-14 04:15:30
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: BARAN KARACA on December 14, 2007, 06:37:09
Kadın Milleti
 


2 haftalık evli bir çift.. Adam bir akşam yalnız başına çıkıp arkadaşlarıyla eğlenmek ister.. Karısına; "Sevgilim, ben çıkıyorum" der.


Evden çıkmak üzere kapıya yöneldiği sırada karısı sorar; "Nereye gidiyorsun hayatım?"


Adam soruya duraksamadan; "Bara gidiyorum bi tanem arkadaşlarımla bişeyler içeceğiz.." diye yanıt verir.


Karısı hemen sevecen bir ses tonuyla "Aman da aman benim kocacığım içki mi istiyormuş!" diye hemen minibar'a koşar ve 12 ülkeden 25 degisik içki çeşidini adamın karşısına koyar...


Adam bunun üzerine; "Benim düşünceli tatlı sevgilim. Çok teşekkür ederim, ama barda... Biliyorsun.. Buz gibi bardakta...."


Adam daha cümlesini bitiremeden kadın hemen mutfağa koşar, derin dondurucudan çıkardığı bardağı koşa koşa adama getirir.. "Aman da aman benim aşkım içkisini buz gibi bardakta mı içmek istiyormuş.. Al bakalım." diyerek bardağı adama verir.


Adam şaşırmış vaziyette; "Benim güzel kurabiyem. Ama barda buz gibi içkimi içerken yanında yediğim çerezler. Bilsen canım nasıl çekti. Sana söz, 2-3 saat içinde döneceğim."


Kadın; "Aman da aman benim canımın içi kocacığım çerez mi istiyormuş." der ve koşa koşa içeri gider.


Döndüğünde bir tepside 15 çesit çerez, fıstık, fındık, ne ararsanız tabaklara koyup adama getirir. Adam artık dudaklarını ısırmaya başlamıştır ve son bir güçle kadına der ki; "Ama benim güzel meleğim, barda biliyorsun hani arkadaş arkadaşa ortamda. Erkek erkeğe bi muhabbet vardır bilirsin, hani biz kendi aramızda biraz "rahat" konuşuruz.." der.


Ve bunun üzerine kadın ona gülümser; "Aman da aman benim bitanecik kocacığım erkek erkeğe rahat muhabbet etmek mi istiyormuş. O zaman... BANA BAK OĞLUM! AL ŞU LANET OLASI IÇKİNİ BARDAĞINA DOLDUR VE ÇEREZLERİNİ DE YE ZIKKIMLAN, HİÇBİRYERE GİTMİYORSUN ANLADIN MI? KOÇÇÇÇUM!!!!!"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on December 14, 2007, 19:57:29
>>Japon' un biri,
>>
>>Rize'de bir kahveye girmis ve,
>>
>>herkese kafa tutmuş :
>>
>>
>>--- "Var mı ? Aranızda delikanlı ?
>>
>> Varsa ? Çıksın dışarı..."
>>
>>
>>
>>TEMEL kapıya doğru yürümüş,
>>
>>--- "Çıkıyorum ulan !
>>
>> Görelim bakalım erkekliğini..."
>>
>>
>>
>>Birkaç dakika sonra, TEMEL ağzı-burnu dağılmış bir vaziyette,
>>
>>kahveye geri dönmüş...
>>
>>Peşinden de, JAPON kasılarak içeri girmiş
>>
>>ve kahvedekilere TEMEL'i göstererek :
>>
>>--- "Ona, 'Toyokumi' ustanın, 'Katakori' tekniğiyle vurdum."
>>
>>
>>
>>Ertesi gün JAPON yine gelmiş. Yine meydan okuma.
>>
>>Yine TEMEL' den rest. Ve birkaç dakika sonra kapıda yine,
>>
>>ağzı-burnu dağılmış bir TEMEL.
>>
>>Ve peşinden kasılarak yaptığı oyunu açıklayan JAPON :
>>
>>--- "Ona, 'Kuyotomi' ustanın, 'Kihotomi' tekniğiyle vurdum."
>>
>>
>>
>>Ertesi gün yine aynı hikaye.
>>
>>Dayak yemekten ayakta duramaz hale gelmiş TEMEL ve
>>
>>hergün değişik bir stil kullanan JAPON :
>>
>>
>>
>>--- "Ona, 'Toyohama' ustanın, 'Kimanto' tekniğiyle vurdum."
>>
>>--- "Ona, 'Tiyotoki' ustanın, 'Kohimato' tekniğiyle vurdum."
>>
>>
>>
>>.............. derken,
>>
>>
>>
>>Bu böyle bir hafta devam etmiş.
>>
>>
>>
>>Ve sekizinci gün ! JAPON yine kahveye gelip,
>>
>>yine herkese kafa tutmuş.
>>
>>JAPON' un restini gören yine TEMEL olmuş tabii...
>>
>>Birkaç dakika sonra, herkes yine suratı dağılmış bir TEMEL beklerken,
>>
>>Bu kez JAPON,
>>
>>ağız-burun dağılmış, hoşaf ! Kanlar içinde kapı da belirmiş
? ? ?
>>
>>
>>
>>TEMEL' de hemen arkasından girmiş içeriye,
>>
>>JAPON' u göstererek :
>>
>>
>>
>>--- "Ona, 'Toyota' nın 'Krikosuyla' vurdum" demiş...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN ILKER on December 15, 2007, 18:48:56
Kaza yerinin etrafını önce polis kordonu sonra da büyük bir meraklı kalabalığı çevirmişti.. Gazetesine,iyi bir kaza fotoğrafı yetiştirmek isteyen uyanık foto muhabiri çemberleri aşamayınca





"Yol verin.. Yol verin.. Ben kaza kurbanının oğluyum" diye bağırmağa başladı. Kenara çekilip yol verdiler.. Foto muhabiri yaklaştı.



Arabanın önünde bir eşek yatıyordu.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HUSEYIN OYEKCIN on December 17, 2007, 12:11:55


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on January 09, 2008, 08:13:34
İki sarhoş duvara yaslanmış içiyorlarmış. Birden karşıdan mezarlığa giden bir cenaze görünmüş. Sarhoş merak ediyor, bu adam niye öldü diye koşarak gidiyor. Yanaşıyor, nesi vardı neden öldü diyor. Bu adam hep içer, hep sarhoş gezerdi, ayyaşın biriydi diyorlar. Arkadaşının yanına gidiyor o da bizim gibi çok içiyormuş diyor.



Biraz duraksıyorlar. Biraz sonra başka bir cenaze geliyor. Ağlayan sızlayan... Sarhoş yine merak edıp cenazenin yanına gidiyor neden öldüğünü soruyor. Diyorlar ki takdiri ilahi, hiç içki içmez hiç sigara içmez bir adamdı... Sarhoş koşa koşa arkadaşının yanına geliyor:

-İçelim anasını satayım, içenle içmeyenin arasında 5 dk var.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AYDIN YILMAZER on January 10, 2008, 08:25:59


"Bittiğim Andı" Hikayeleri

- Arkadaşlarla yemek yiyecektik. Lokantaya gittiğimde henüz
kimse yoktu.. Bir süre sonra kalabalık bir grup halinde geldiler. Öpme faslında o
sırada sipariş almak üzere bekleyen garsonu da öpmüştüm! Tabii
kahkaha tufanı kopmuştu. İşte o an benim bittiğim andı.

- Gece otobüsle İstanbul'dan İzmir'e gidiyordum. Yanımda oturan da
benim gibi iri kıyım olunca komple vücut teması oldu. Gecenin
ilerleyen saatlerinde, ikimiz de uyumuşken, yanımdaki yolcu birden sıçradı.
Karımdan alışık olduğum için, 'Geçti b itanem. Ben yanındayım, yok bir şey'
deyiverdim! Adam gözlerini aralayıp dehşetle bana bakmıştı. İşte o an benim
bittiğim andı.

- Üniversite yıllarım. Kulak rahatsızlığımdan dolayı hastaneye gitmiştim.
Doktor muayene esnasında rahat olmam için benimle sohbete başladı. 'Ögrenci
misin?' 'Evet.' 'Hangi üniversite?' 'Uludağ.'  'Ben de oradan mezun oldum. Hangi
bölümde okuyorsun?'  'İşletme' dedim ve bombayı patlattım: 'Siz hangi bölümden
mezun oldunuz? ' 'Sence?..'  İşte o an benim bittiğim andı.


- Lise 1. sınıftaydım. Kimya dersinde "Isınan maddeler genleşir"konusunu
anlatan hocamız, 'Örneğin pirinç' deyince atladım:  'Haklısınız hocam yaa! 2
bardak pirinci ısıtinca koca bir tencere pirinç pilavı oluyor.' Hoca, 'Oğlum bu
yemeklik pirinç değil, metal olan pirinç' deyince bütün sınıf gülmekten yerlere
yatmıştı. İşte o an benim bittiğim andı.

- Eve gitmek üzere Bakirköy dolmuşu bekliyordum. Sigaramın kalmadığı aklıma
gelince önünde durduğum Tekel bayiine girecekken minibüs geldi.Apar topar
bindim. Şoföre parayı uzatıp, 'Bir Monte Carlo' dedim! Adam birkaç saniye yüzüme
bakıp, 'Abi bu Bakirköy'e gider' diye cevap verdi! İşte o an benim bittiğim
andı.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on January 15, 2008, 16:47:11
Dursun, saatlerin geri alinacagini duyunca, evdeki tüm saatleri toplayip Saatci Temel'e gider:
- Ula Temel, saatler geri alunacakmis. Biz de evdeki saatleri senden satin aldigimiz için sana getirdik. Bunlari geri alacaksun da.
Temel kendinden emin bir sekilde:
- Oyle yagma yok. Ben de duydum ama, sadece 1 saat geri alinacakmis. 1 tanesini alirim, digerlerini almam.


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on January 22, 2008, 03:53:44
Ülkenin birindeki büyük şehirlerden birinde bir

kilise, havra ve cami tesadüf birbirine nerdeyse komşu mesafesindeymiş.

Zamanla papaz, haham ve hoca arkadaş olmuşlar.



Üçü de kendi dinince ibadetini yaptırır, sonra bir arada vakit geçirirlermiş.



Gel zaman git zaman, yaz aylarında avluda kağıt oynamaya başlamışlar.



İnsan azmaya görsün, bir süre sonra bu oyunları kumara dönüşmüş...



Oysa yaşadıkları ülkede kumar kesinlikle yasaaak...!



Sonunda münzevirin biri ihbar etmis "hocaları" ve polis baskın yapıp toplamış muhteremleri. Papaz, İmam ve Haham toparlanıp oyun kağıtlarını saklayıvermişler.



Komiser kendinden emin önce sorgulamış papazı:



- Sen din adamısın, yalan söylemek sana yakışmaz, söyle, kumar oynuyordunuz, değil mi? Papaz işin nereye varacağını kestirip inkar edivermis oracıkta...!



Komiser inanmamış getirttirmiş İncil'i kiliseden:



- Öyleyse Mukaddes kitap üzerine yemin et demiş.



Papaz bir kere hayır demişken, şimdi itiraf ederse büsbütün kötü olacağını da bildiğinden. "Ne yapayım," diye düşünüp, "şimdi yalan yere yemin eder, sonra kiliseye gidip

günah çıkartırım, Allahım da beni affeder...



"Elini kitaba basıp yemin edince, komiserin yapacak anca iki şeyi kalmış..



Dönmüş hocaya:



- Bak hoca efendi, bilirim islamiyette yalan söylemek çok günahtır. İtiraf et; kumar

oynuyordunuz, değil mi?



Hoca düşünmüş, "evet" dese hem papazı ele verecek,

hem de kendisi güme gidecek.



"Papaz bizden daha kıdemli, inkar ettiyse bir bildiği vardır. arkadaş uğruna işleyeceğim bu suçu Allahım elbet affeder" diye düşünüp kendini avutup, basmış yemini...



Sıra Haham Salamon'a gelmiiiiiş...



Komiser bu son kozu da kaybetmek istemediğinden

bütün hışmı ile:



- ''Söyle Haham efendi," demiş, Sakın inkar etme, kumar oynuyordunuz, değil mi?



Haham ellerini teslim olurcasina kaldırmış...



- İyi da komiser bey..... kiminle?



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AYDIN YILMAZER on January 22, 2008, 04:52:49


Zamanın
birinde, imamlar ve müftüler için büyük bir eğitim semineri düzenlenir.



Seminer konuşmacıları arasında zamanın ünlü hatipleri de vardır.



Böyle ünlü hatiplerden birisi emin adımlarla kürsüye yaklaşır ve herkesin
dikkatini kendisine toplamak için :



"Hayatımın en güzel yıllarını, karım olmayan başka bir kadının koynunda
geçirdim!" der.



Topluluk şok olmuştur! Konuşmasına devam eden hatip ;



"O kadın, beni bu dünyaya getiren saygıdeğer annemdir"



Şokun verdiği şaşkınlığı üzerinden atan topluluk kahkadan yerlere yatar.
Dikkati üzerine toplayan hatip de konuşmasını rahat bir şekilde bitirir.



Bundan yaklaşık bir hafta sonra, bu seminere katılan imamlardan biri, cuma
hutbesinde bu taktiği kullanmaya karar verir.



Yağmurlu bir cuma günü, ıkına sıkına kürsüye çıkar. Kafasında hatip'in yaptığı
şakayı canlandırmaya çalışır. Ama tam olarak hatırlayamaz.



Mikrofonu eline alır ve bağırarak :



"Hayatımın en güzel yıllarını, karım olmayan başka bir kadının koynunda
geçirdim!"



Dinleyiciler şoktadır. İmam kürsüde yaklaşık bir 10 saniye kadar şakanın ikinci
kısmını hatırlamaya çalışır... nafile... devam eder :



".. ve onun kim olduğunu hatırlayamıyorum!"




Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on January 22, 2008, 08:55:37
Adam, kısa bir süre önce ayrıldığı evine telefon açar, bahçıvana sorar:  

-Nasıl her şey yolunda mı?

-Yolunda. Yalnız, küreğin sapı kırıldı onu tamir etmeye çalışıyorum.  

-Neden kırıldı?

-Köpeğinize mezar kazarken zorlamışım, bu yüzden kırıldı.

-Nee! Köpeğim öldü mü?

-Havuza düştü öldü.

-Benim köpeğim çok iyi yüzerdi; nasıl havuzda ölür?

-Ama havuzun suyu bosalmıştı, betona çakıldı; bu yüzden hayatını kaybetti.  

-Daha havuzu yeni doldurtmuştum. Neden boşalttınız?

-Biz değil itfaiyeciler boşalttı. Çünkü evdeki yangını söndürmek için ilâve suya ihtiyaç duydular.

-Evde yangın mı çıktı?

-Evet efendim. Annenizin vefatı dolayısıyla çok sayıda insan geldi. Bir sigara izmaritinden kâğıtlar, ardından da perde  tutuşmuş. O kalabalıkta farkına varamadık.

-Annem nasıl öldü? Sapasağlamdı.

-Haklısınız. Biz de şaşırdık ama sizin yatak odanıza bir şey bakmaya girmiş. Yatakta karınızla en yakın arkadaşınızı görünce kalbine inmiş.

-Yahu hiç pozitif bir haber yok mu? Bunaldım.

-Olmaz olur mu? Var. Geçen gün siz AIDS testi yaptırmıştınız ya. İşte onun neticesi pozitif çıktı...



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: HAKAN GULER on February 07, 2008, 10:33:16

Elektronik postadan aynen alıntıdır.

>> Çocuk:
>> - 'Babacim yaa, ben nasil oldum, cok merak ediyorum' diye israr
>> edince...
>> Adam,
>> 'Nasil olsa bunu bu oglana bi gun annatmak durumunda
>> kalacam, iyisi mi simdi izah edim, hazir sormusken, kurtuliym gitsin bu
>> isten' diye dusunur, icinden...
>> - 'Bak evladim, cok eyi dinne, zira bi daha
>> annatmiyacaam:
>> - 'Ananlan baban, bundan yedi sene evvel, bi 'cyber cafe'de
>> karsilasti.
>> 'Bir iki bakistiktan soona bu 'cyber cafe'nin musait bi yerine
>> gectiler... Baban 'memory stick' ile , 'USB' den bi baglanti kurdu...
>> 'Anaciin bu firsati eyi degerlendirerek ' memory stick' den
>> bi kac 'down load' endirdi...
>> 'Bu dangalak baban da, bir-iki 'upload' yukledi... Ammaaa,'' ....
>> heyecandan 'Firewall' kullanmayi unuttugumuz
>> aklimiza geldiginde is isten gecmisti...
>> 'Ondan sonra da , ne 'delete' edebildik, ne de 'cancel'...
>> 'Sonuc olarak da, dokuz ay soona ortaya felaket bi
>> 'Virus' cikti....
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on February 08, 2008, 09:53:49

Kadının biri, 46 yaşındayken kalp krizi geçiriyor ve
hastaneye kaldırılıyor. Ameliyat masasındayken, ölüme yakın, birden bir
Hayal görüyor.
Azraili görüyor ve soruyor: 'Benim saatim geldimi?'
Azrail cevap veriyor:
'Hayır, senin daha 43 sene, 2 ay vede 8 günün var'.
Narkozdan uyandığında, estetik yaptırmaya karar veriyor.
Yüzünü gerdirttiriyor, dudaklarını doldurtturuyor vede
Göğünslerini düzelttiriyor.
Kısacası: 'Yeniden doğmuş gibi'
Daha uzun bir süre yaşıyacağını bildiği için şimdi, o kadar >>
ameliyatın değdiğini düşünüyor. Son ameliyattan sonra,
hastaneden tamamen yeni bir insan gibi çıkıyor.
Tam karşıdan karşıya geçiyor ki, ambülans çarpıyor. Ölüyor. >>
Cenette Azrail'e soruyor: '40 seneden daha fazla yaşıyacağımı
sanıyordum! Neden o zaman bana o ambülansın çarpmasını sağlayıp,
Beni öldürttün?'
Azrail cevap veriyor:
'Kız, allah canını almasın ben seni tanıyamadım... 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on February 08, 2008, 20:53:56
Tip fakultesinde ilk kez kadavra basina toplanan ogrenciler, bayagi bir merak ve ilgiyle kadavrayi incelemektedirler.

Profesor dersine baslar;

'Tipta iki sey doktorlar icin cok onemlidir. Ilki insan vucudu ile ilgili  hicbir sey sizin icin igrenc olmamalidir. Ornegin, der ve parmagini cesedin kicina sokup cikartyr kendi agzina goturur.

'Hadi bakalim simdi sizlerde ayni seyi yapiniz !' Ogrenciler sok icinde, hepsi duraksarlar ama  bakarlar ki profesor cok ciddi, istemeye istemeye hepsi sirayla kadavranin kicini parmaklayip sonrada emerler. Ogrencilerin hepsi bu isin tadina bakip berbat bir hale gelmisken, profesor konusmasini surdurur;

'Bir tip doktoru icin ikinci en onemli nokta gozlemdir' der ve devam eder;

 'Ben kadavranin kicina orta parmagimi soktum ama kendi agzima isaret parmagimi goturdum.. Simdi bir doktor icin, dikkat etmenin ne kadar onemli oldugunu da ogrenmis bulunuyorsunuz...! 

LOL LOL

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on February 11, 2008, 06:08:11
Temel için kız istemeye giderler.

 

Temel'in babası kızı istedikten sonra kız babası sorar:   

 

- Oğlunizun sigara , içki , kumari var midur?

 

Temel'in babası cevap verir :

 

- Hepsi var, bir tek karı eksik!



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: BARAN KARACA on February 11, 2008, 10:03:13
Temel palavra atiyordu:
- Bizim sülale Yusuf peygambere kadar dayanir.
Dursun itraz etti:
- Amma da attun.nerde ise sülalenin Nuh'un cemisine bindigunu söyleyeceksun!
- Yok caniiim, bizim kendi takamuz varmis.


 

 

-------------------------------------------------------------

 


Fıkra 1
Temeli her yıl yapılan bilim konferansına çağırıyorlar. Her millet kendi atalarını övüyor. Birisi diyorki;
Biz yaptığımız kazılarda 25 metre derinlikte telefon kabloları bulduk. Demekki bizim atalarımız telefonu bilmem kaç yıl önce zaten icat etmiş. Kimisi diyor biz 30 metrede bulduk bizimkiler daha önce bulmuş. Sıra temele geliyor. Temel diyor ki;
Biz nerdeyse 100 metre kazdık ama birşey bulamadık. Buda demektirki bizm atalarımız cep telefonu kullanıyormuş.

Fıkra 2
Dünya Genetik Projeler Yarışması yapılıyormuş. Tüm ülkelerden genetik profesörleri yarışmaya çalışmaları ile katılmış. İlk Fransız profesörün çalışmasının başına gelmişler. Jüri başkanı çalışmasının ne olduğunu sormuş.
Fransız profesör başlamış anlatmaya:
- Ben inek genleri ile tavuk genlerini birleştirdim, Ortaya çıkan mahlukatın eti kırmızı et kadar lezzetli, beyaz et kadar sağlıklı oldu
demiş....
Ardından diğer çalışmaları ülke ülke gezmeye başlamışlar. Sıra gelmiş Türkiye'den bizim Laz profesöre, Jüri başkanı:
- Sizin çalışmanız nedir ?
diye sormuş.
Laz profesör anlatmış:
- Ben demiş, karpuz genleri ile hamamböceği genlerini birleştirdim!
Birden tüm jüri üyelerinden bir kahkaha kopmuş ve başkan Laz profesöre
- Bu çalışma ne işe yarar?
diye sormuş.
Laz profesör:
- Çok işe yarıyor, karpuzu kesiyosun, çekirdekleri kaçışıyor...
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on February 11, 2008, 11:08:28
Uçağın havalanmasını beklerken adamın yanında oturan diğer yolcu, adama dönmüş :

- Biliyor musunuz, bir yerde okumuştum eğer yolculuk esnasında
yanınızdaki ile sohbet ederseniz, seyahat süresi daha kısa geliyormuş
insana.

Kucağındaki kitabı okumak üzere yeni açmış adam,kitabı yavaşça
kapatmış ve adama;

- Hangi konuda sohbet etmek istersiniz?

- Bilmem ki, nükleer enerji konusunda konuşmak istermisiniz?

- Olabilir, bu ilginç bir konu olabilir ancak nükleer enerji konusuna
girmeden önce size başka bir soru sorayım. Bir at, bir inek ve bir
keçi, üçü de ot yiyerek beslenmelerine rağmen, keçi misket şeklinde,
inek sıvı şeklinde, at ise kurutulmuş ot şeklinde dışkılar. Sizce
neden?

Sohbet etmek isteyen adam, hayretle bakmış;

- Hiçbir şey aklıma gelmiyor, bilmiyorum.

Kitabını okumak isteyen adam;

- Hiç bir bok hakkında bilgin yoksa ne demeye nükleer enerji konusunda
sohbet etmek istedin?
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on February 13, 2008, 06:42:40


Doktor Temel

Kadın rahatsızlığı bulunan oğlunu doktora götürmüş:
- Doktor bey oğlum rahatsız.
- Nesi vardur ?
- Bacakları çarpık, kolları tutmuyor, gözleri iyi görmez ve de pek iyi işitmez. 

Temel bunun üzerine kadına döner:
- Lütfen soyinun, sonra da uzanun der. 

Kadın şaşkın bir vaziyette,
- Doktor bey hasta olan ben değilim, oğlum hasta.
- Ula anladum da uşağu tüzel tmek, yenisini yapmaktan taha zor.






----------------------------------------------------------------------------



Sandalet

Bir adamla karısı Mısır'da eski bir çarşıda geziyorlarmış. Ayakkabı satılan bir dükkanın önünden geçerlerken satıcı içerden seslenmiş, buyur etmiş. Girmişler, satıcı:

- Çok özel büyülü sandaletlerim var beyefendi, sizi sekste çok vahşi ve kuvvetli yapacak sandaletler.

Adam tabi ki erkekliğe bok sürdürmemek için pek önemsememiş ama eski günleri özleyen karısının ısrarlarına dayanamayıp sandaletleri denemeye karar vermiş. Adam sandaletleri giyer giymez gözleri parlamış, kalbi hızlı atmış, fiziksel değişimler başlamış, nefesi sıklaşmış, gözleri büyümüş ve etrafına farklı bir şekilde bakınmaya başlamış. Karısı bir adım geri kaçmış "aman Allah'ım dur dur... " derken adam koşmuş, satıcıyı yakaladığı gibi tezgaha yatırmış, satıcının pantolonunu parçalayarak çıkarmaya başlamış, bu arada satıcı bir yandan kurtulmaya çalışırken diğer yanda bağırıyormuş :

- Dur ulan, sandaletleri ters giydin!



------------------------------------------------------------------------------------



Üç Rahibe

Üç rahibe bir araya gelmiş pederi çekiştiriyorlarmış. Birinci rahibe:
- Geçen gün pederin odasına temizlik için girdim, dolabını temizlerken bir de ne göreyim, bir sürü porno dergi. Hepsini sobaya atıp yaktım. 

İkinci rahibe :
- Ben de geçen gün girdiğimde çekmecesinde çok sayıda prezervatif vardı, hepsinin ucunu iğneyle deldim!

Üçüncü rahibe bayılmış...



------------------------------------------------------------------------------------------



Genç rahibelerden biri koşarak gelir ve başrahibenin önünde diz çökerek;

- Değerli hemşire, sormayın başıma neler geldi.
- Ne oldu kızım ?
- Arka bahçede çiçek topluyordum, bahçıvanın oğlu ortaya çıktı ve maalesef bana...
- Tecavüz mü etti ?
- Evet.
- Peki kızım sen şimdi git, mutfaktan bir limon al, kes ve suyunu iç. Bahçıvanın oğlu ile ben ilgilenirim.
- Limon hamileliği önler mi ?
- Hamileliği önlemez de en azından sırıtmanı engeller.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on February 13, 2008, 06:43:58

TEMEL.......???


 


 


Jennifer Lopez ve Temel bir gemi kazası neticesinde ıssız adaya düşerler.


 


Ne yapsınlar can sıkıntısından sabah akşam beraber olurlar. Ancak bir süre


sonra Temel , durumdan zevk almamaya başlar.


 


Jennifer çıldırır, Temele ne olduğunu sorar, ne isterse yapabilecegini


söyler.


 


Her türlü fantaziye açık olduğunu, her şeyiyle emrine amade olduğunu,


nerede hata yaptıysa düzeltmeye çalısacağını anlatır. Temel inatla


Jennifer'a "İstediğim şeyi yapabilmen mümkün değil" der.


 


Jennifer çaresizlik içinde ısrar eder ve herşeyi göze aldığını söyler.


 


Temel en sonunda bir denemeye karar verir... Önce Jennifer'ın saçlarını


kısacık keser. Sonra Çeketini giydirir. Kestigi saçlardan bıyık yapar.


 


Jennifer, ne oldugunu anlamaya çalışırken Temel onu mümkün olduğu kadar


erkeğe benzettikten sonra akşam olunca sahile gelmesini söyler.


 


Aksam olur ve Jennifer erkek kılığında sahile gelir bakar ki, Temel


mükemmel bir rakı sofrası hazırlamış ve masayı mezelerle doldurmuştur.


 


Temel ve Jennifer masaya otururlar. Temel elini Jennifer'ın omzuna atar.


Bardağını Jennifer'ınkine tokuşturur ve şöyle der:


"Ulan Cemal bir aydır kimi götürüyorum şöylesem inanmazsın..!?!?

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on February 13, 2008, 06:45:43
ADAM, yıllarca ülkesinden uzak kaldıktan sonra nihayet yurda dönmüştür.
Havaalanından bindiği taksiyle şehre doğru giderken, şoföre sigara almak için tütüncüde durmasını söyler.
'Tütüncüde ne yapacaksınız beyim?' diye sorar taksi şoförü.
- Sigara alacaktım...
- Sigaraları artık camilerde satıyorlar beyim...
- Camide mi? Yahu cami Allah'ın evidir, oraya ibadet etmeye gidilmez mi?
- Hayır beyim, ibadet için artık üniversiteye gidiliyor...
- Allah Allah! Peki o zaman eğitim nerede yapılıyor?
- Eğitim hapiste yapılıyor beyim...
- Hapiste hırsızlar yok mu?
- Hırsızlar artık iktidarda beyim
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on February 15, 2008, 07:55:50
ÖFKEYİ KONTROL ETME YÖNTEMLERİ



Bazen işler yolunda gitmez ve cinlerimiz tepemize çıkar ve sinirimizi başkasından çıkartırız! Ama böyle durumlarda sinirimizi tanıdığımız birinden

değilde, hiç tanımadığımız birisinden çıkartmak daha iyidir.



Bir gün arkadaşıma telefon edecektim, numarayı çevirdim, bir erkek 'alo?' dedi, ben 'Zeynep'i aramıştım' deyince, adam bağırarak 's.....git lan, doğru numarayı çevir!" demez mi! Bir insanın bu kadar kaba olabileceğine inanamadım.



Sonra gerçekten arkadaşımın son iki numarasını şaşırdığımı farkettim.



Ama birden aklıma bir şey geldi. Bilerek, tekrar yanlış numarayı çevirdim.



Karşıma yine aynı adam çıktı. Ve 'alo' deyince, 'sen eşşolueşeğin tekisin' deyip, telefonu yüzüne kapattım. Sonra o numarayı yazıp yanına 'eşşolusu' diye not ettim.



O günden sonra, ne zaman bir şeye sinirlensem, öfkelensem, eşşolusu'nu çevirip, 'sen eşşolueşeğin tekisin' deyip kapatıyor ve rahatlıyordum.



Bir gün alışveriş merkezinde tam park yeri bulmuşken, siyah bir BMW benim saatlerdir beklediğim yere girmez mi! Korna çaldım ama aldırmadı, arka camında 'satılık' ilanı ve telefon numarası vardı. Hemen numarayı not ettim. Eve dönünce, numarayı aradım, karşıma bir adam çıktı.



"Siz, siyah satılık BMW'si olan kişi misiniz?"



"Evet"



"Arabayı nasıl görebilirim?"



" Suadiye, Akın sokak, 34 numara, araba tam evin önünde duruyor"



"İsminiz?..."



" Mehmet....."



"Ne zaman müsait olursunuz Mehmet Bey?"



"Her akşam 6'dan sonra evde olurum"



"Sana bir şey söyleyeceğim Mehmet.."



"Evet?..."



"Sen eşşolueşşeğin tekisin"



Ve telefonu yüzüne kapattım, onun numarasını da yazdım ve yanına 'eşşlusu 2' diye not aldım.



Bundan sonra iki tane eşşolusu vardı. Bir gün eşşolusu 1'i aradım.



Telefonu açıp da ben "Sen eşşolueşeğin tekisin" der demez, "Senin kim olduğunu bir bulursam..."



"Ne yaparsın?"



"Kıçına tekmeyi yiyeceksin!"



"O zaman sana adresimi vereyim de gel"



" Ver de gör gününü!.."



"Suadiye, Akın sokak, 34 numara, siyah bir BMW var kapıda.."



"Hemen geliyorum, son duanı etmeye başla!"



"Hah, hah ödüm koptu" deyip telefonu kapattım. Sonra 'eşşolusu 2' yi aradım, ona da 'sen eşşolusueşeğin tekisin' deyince, çok kızdı, kim olduğumu bilse beni öldüreceğini söyledi, ona 'öyle mi, birazdan geliyorum, bekle' dedim.



Ve hemen polisi arayıp, Suadiye, Akın sokak 34 numarada oturan gay sevgilimi öldürmeye gittiğimi söyledim. Peşinden magazine meraklı bir tv kanalını arayıp, aynı adresi verip, travestilerin çıngar çıkardığını, ortalığı birbirine kattığını söyledim!



Ve sonra arabama atlayıp, olacakları izlemek için aynı adrese doğru sürdüm. Tam zamanında gitmiştim, iki 'eşşolusu' birbirlerine girmişken, altı-yedi polis onları ayırmaya geliyordu, tv. kameramanları da olayı görüntülüyorlardı.



Kendimi çok iyi hissettim. Öfkeyi kontrol etme mekanizması çok işe yaramıştı.



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on February 20, 2008, 06:50:57

TEMEL akciger kanseri olmus.
> Doktorlar iki aydan daha fazla yasaman mucize olur demisler ve umitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler.
>
> Olecegini anlayan Temel, butun esiyle dostuyla helallesmeye karar vermis.
>
> Fakat bizim Temel gordugu herkese kendisinin AIDS hastaligina yakalandigini ve
> iki ay icinde olecegini anlatiyor ve helal etmerini istiyormus haklarini.
>
> Tabii bunu duyanlar Temel'e helallik veriyorlarmis ama bir yandan da elini bile son bir defa SIKIP,
>
> kucaklasmaktan kaciniyorlarmis.
>
> Temel'in en iyi arkadasi Dursun Temel'in bu yaptigini duyunca sormus;
>
> - Ya Temel, anladik sen Kanser oldun olecen, neden millete AIDS oldum diyon,
>
> bak herkesi bir korku sardi demis.
>
> Temel;
>
> - Ya Tursun, oyle de oleceeezzz boyle de olecez,
>
> bari kariyi saglama alalim dedim.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on February 20, 2008, 10:56:35
Bir gün İzmir' de belediye otobüsünde gidiyoruz arkadaşlarla. Bizim arkadaş boş
yer buldu ve oturdu. Sonraki durakta da eli bastonlu yaşlı bir amca geldi.
Arkadaş da kıllığına adama yer vermedi. Adam o arkadaşın oturduğu koltuğun yanına geldi
ve ayakta arkadaşın yer vermesini bekliyor. Fakat arkadaş yerini vermedi.
Neyse adamcağıza da yazık, bastonu otobüs hareket ettikçe bir o tarafa bir bu tarafa kayıyor.
Arkadaş dayanamadı ve yaşlı amcaya :
- 'Amca bastonun ucuna lastik takarsan kaymaz' dedi.
Adam şöyle baktı, sonra;
- 'O lastiği zamanında baban taksaydı şimdi sen olmazdın, ben de orada oturuyor olurdum'
deyince bütün
otobüs koptu. Arkadaş o gün bu gündür belediye otobüsüne binmez.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: BARAN KARACA on February 22, 2008, 06:24:45
Mehmetle Handan



mehmet ile Handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar. Bir gün Handan ve Mehmet, Mehmet'in annesini yemeğe davet ederler. Mehmet'in annesi akşam yemeği süresince Handan'ı uzun uzun süzer ve aslında Handan'ın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup,olmadığını merak eder. Aklını okumuşcasına Mehmet annesine der ki: Ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok. Akşam yemeğinden sonra Mehmetin annesi evine döner. Aradan bir iki gün sonra Handan der ki: Mehmet, annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum. Mehmet yanıtlar: Annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir mektup yazayım. Oturur ve yazar: Anneciğim, gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da demiyorum. Fakat konu şu ki: Sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp. Sevgiler oğlun Mehmet. Bir hafta sonra Mehmet'in annesinden mektup gelir: Sevgili oğlum: Handanla yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum. Fakat konu şu ki: Handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu. Sevgilerle annen...

 

ARABA galerisi sahibi Temel

 

ARABA galerisi sahibi Temel çok da sevmediği eşini kaybeder. Arkadaşlarından bazıları, cenazeden sonra, gazeteye bir de ilan vermesi yolunda onu uyarırlar.

Temel istemeye istemeye gazeteye gider. Oradaki görevli kıza; "Karım öldü" şeklinde ilan vermek istediğini söyler. Kızcağız, küçük ilanların en az 5 kelime olması gerektiğini söyleyince, Temel biraz düşünür ve şöyle bir ilan vermeye karar verir;

"Karım öldü, 99 Mercedes satılıktır..."
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on February 22, 2008, 09:50:23
Temel ile Dursun her gün mendirekte balık tutarlarmış..

Bir gün Dursun, "Ula Temel", demiş, "Hacan sen boyle paluk tutarken, pen senun eve sizsam, senin Fadimeyla asna-fisna edup, hamile piraksam, penden cocugu olsa, senle pen ne olurduk?"

Temel sakin, yanıtlamış:

"Ödeşmiş olirduk..."

 
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ONER OCAK on February 22, 2008, 13:55:12
[/


 

[URL=http://imageshack.us][/

 

[URL=http://imageshack.us][/

 

 
(http://imageshack.us)
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MESUT ISIK on February 27, 2008, 09:17:09
borsa nasıl çalışır:

Bir zamanlar köyün birine bir adam gelmiş ve tanesi 10$ ' dan maymun alacağını söylemiş. Köyde çok maymun olduğu için köylüler sevinçle ormana koşup maymunları yakalamaya  başlamışlar.


Gelen bu adam yuzlerce maymunu 10$ dan satın alınca ortalıkta maymun azalmış, yakalaması da artik olduca  zorlaşmışmış.
Köylüler tam maymun yakalamak tan vazgeçecekken adam tanesine 20$ vereceğini söylemiş.
Tekrar heveslenen köylüler yeni bastan maymunları yakalamaya başlamışlar.
Bir süre sonra da fiyat 25$ ' a çıkarmış.Ancak bırak yakalamayı , maymuna rastlamak bile çok zorlaşmış.
Bunun üzerine adam fiyatı 50$ a çıkardığını,ancak kendisinin işi olduğu için şehre gitmesi gerektiğini, yardımcısının onun yerine alım yapacağını söylemiş.
O yokken yardımcısı köylülere demiş ki; Şu büyük kafesteki maymunlar var ya ben onların tamamını size tanesi 35$ dan satayım, siz de adam gelince ona 50$ dan satarsınız.
Köylüler bütün birikimlerini bir araya toplayarak bütün maymunları satın almışlar.
Sonra  ne adamı ne de yardımcısını bir daha gören olmamış.
 

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on March 06, 2008, 11:55:22

Amerikadan, Afrikadaki üssüne döğru seyrüsefer uçmakta olan bir B52  uçağının koluna eskort olarak iki F-14 gelmiş. Lider B52 ye maharetlerini  göstermek için bunu yapabilir misin diyip bir fıçı tono yapmış. B52 pilotu çok  sakin "hayır" demiş. daha sonra diğer F-14 pilotu bunu yapabilir misin diyip  bir loop atmış. B52 pilotu aynı tavırla "hayır" demiş. bunun üzerine F-14
pilotları sen ne yaparsın peki demişler. B52 pilotu bekleyin demiş ve  aradan 5 dakika geçmiş. F-14 pilotları herhangi bir hareket göremeyince B52  pilotuna sormuşlar. "ne yaptın?" B52 pilotu cevap vermiş 


.

.

.

.
"Motorlarımdan ikisini  kapattım."
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AYDIN YILMAZER on March 12, 2008, 12:58:05
İki
adam vapurda tanışırlar. Muhabbet ne i
ş
y
aptıklarına
gelir.

Birisi "Ben hırsızım" der.
Öbürü de "Ben

de
ibneyim" der.

İbne olan "N'oolur bana nası
l
hırsızlık
yapt
ığını
göster"
diye tutturur...

Hırsız
olan "Ama sen

de
bana nasıl ibnelik yap
tığını
göstericen"
der.
İbne "Tamam" der.

Hırsız
"Beni iyi izle" deyip, ka
şla
göz arasında, vapurda ayakta duran heybetli bi ağır abinin arka cebindeki
cüzdanı çaktırmadan çeker alır.

Ve
"Hadi bakalım, sessiz bi yere gidelim

de,
sen

de
bana ibneli
ği
nasıl icra ettiğini göster" der...

İbne
" Gerek yok burada da gösterebilirim" diyerek, gider ağır abinin omzuna dokunur ;

"Bu adam senin cüzdanını çaldı..."


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: AYDIN YILMAZER on March 27, 2008, 08:12:05
http://www.petnos.com/sinema/icerik_oku.asp?haber=120

Havadan Sudan'a koyacaktım ama buraya daha çok yakışır(!) diye düşündüm...

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on April 03, 2008, 15:56:00
Temel köy yolundan şehre ilerlemektedir, karşıdanda Temelin köyünden biri temele doğru yaklaşmaktadır..
köylü: selamun aleyküm temel.
temel: aleyküm selam hocam.
köylü: nasılsın inşaallah ?
temel: iyiyim hocam sen nasılsı ?
köylü: iyiyim hamdolsun, temel bak sana bir şey anlatacağım.
temel: buyur hocam.
köylü: temel, sen bir gün öleceksin. sevdiklerin, eşin, dostun seni gömecekler. yeraltı dünyasının bilinmeyen canlıları senin bedenini yiyecekler ve sen toprağa karışacaksın. sonra bir çiçek olup o toprakta yeşereceksin. inekler, danalar gelip seni yiyecekler ve gidip kuytu bir köşeye pisleyecekler. ve ben o pisliğe bakıp diyeceğim ki,
       'yaaa temel, neydin n´oldun'.
temel: peki ben sana bir şey anlatabilir miyim ?
köylü: buyur temel.
temel: bak, sen bir gün öleceksin. sevdiklerin, eşin, dostun seni gömecekler. yeraltı dünyasının bilinmeyen canlıları senin bedenini yiyecekler ve sen toprağa karışacaksın. sonra bir çiçek olup o toprakta yeşereceksin. inekler, danalar elip seni yiyecekler ve gidip kuytu bir köşeye pisleyecekler. ve ben o pisliğe bakıp diyeceğim ki,

                   'yaaa hocam, hiç değişmemişsin'.

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: BARAN KARACA on April 04, 2008, 06:17:45

Şarkı isimlerine dikkat :)


 

Berksan - Öpüşelim mi
Petek Dinçöz - Git işine
Kenan Doğulu - Bir kereden hiç birşey olmaz
Gülben Ergen - Kandıramazsın beni
Bomb - Sen hiç sevdin mi
Hülya Avşar - Sevdim
Tarkan - Kimdi
Kutsi - Sanane
İbrahim Tatlıses - Haydi söyle
Sezen Aksu - Adı bende saklı
Ebru Gündeş - Erkeksen söyle
Seda Sayan - O kendini biliyor
Özdan Deniz - Yalvarırım
Yıldız Tilbe - Seni o sanmıştım
Hande Yener - Üzgünüm o kadın ben değilim
Çelik - Afedersin
İzel - Eyvallah
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on May 30, 2008, 12:22:23
Turk Ölçü Birimleri



1. "abi gecen bi balik yakaladik nah kolum gibi"

2. "muhsin abi gecen bi woofer almisim okuz gibi ses cikariyo. mukemmel abi."

3. "kac karis?"

4. yol tarifinde bir olcu birimi olarak yuz metre. 1 yuz metre = 300 metre

5. kedi kadar fare

6. basarili bir Turk asci, Fransa'da bir luks otele transfer edilir.
diger ascilara bazi tarifler ogretmesi gerekmektedir. gecerler ocagin
basina, bizimki baslar: - bir tutam maydonoz, bir tutam karabiber,
yetecek kadar su... fransiz dayanamaz sorar: - bunlarin bir olcusu yok
mu? bizimki terslenir: - ben ne diyorum? bir tutam olacak demedim mi?
7. "got kadar" gibi soylendiginde sadece turklerin anlamasi muhtemel,
hatta bazen turk olanlarin dahi anlamakta zorluk cektigi ve sizin
karsinizdaki kisinin nasil bir ortamda yetistigi, sosyo kulturel
yasantisi gibi konularda derin tespitler yapmaniza sebebiyet veren olcu
birimleridir. -kac metrekare lan senin ev.? -got kadar ya. ....

8. ayrica yon tariflerinde de cigir acmis olmalari kacinilmazdir. -ne tarafta abi bu dukkan. -seyimin istikametinde. , gibi.

9. bir demet maydanoz.

10. iki tutam karabiber.

11. bir dis sarimsak.

12. bir avuc findik.

13. bir tepeleme cay kasigi tuz.

14. bir silme cay kasigi tuz.

15. iki rekât namaz.

16. bir adim yol.

17. bir dunya is.

18. bir araba laf. vs.

19. asure kazani

20. kafam kadar

21. burdan sana kadar, bilemedin kapiya kadar

22. bir de bunlarin trakya insanýna ozgu olanlari vardir ki, genelde
revacta olmama nedenleri nezaketsizliktir: iki guzel ornegi: kucuk ev:
bulbul buzugu kadar / yenilen az yemek: kedi cuku kadar bisey yedim

23. uc kalem mal.

24. iki satir yazi.

25. bir tek raki.

26. iki duble raki.

27. bes posta ... vs.

28. alabildigince un.

29. kasiktan dize kadar....

30. turkun kendisi olcu birimidir: turk kadar kuvvetli, bir turk dunyaya bedel

31. kavgaya giderken "bir kamyon adam" toplanir, sayi belirtmek icin uygun bir sifattir.

32. cok uzakta: taa anasinin .minda

33. cok uzakta: allah'in unuttugu yerde

34. cok uzakta: allahin s...tirettigi yerde

35. iki biyik bukumu saga

36. uc evlek ileru

37. cok sicak: gavur a.ı gibi yaniyo mubarek!!

38. bir zaman olcusu olarak sigara: -hadi ne zaman gidiyoruz? +sigaram bitince gideriz.

39. bir cimcik un,

40. bir fiske tuz,

41. goz alabildigine genis...

42. kulak memesi kıvamında



ve tabiiki:

43. eşşek sudan gelene kadar





Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CELALETTIN EROL on June 07, 2008, 08:25:34
Ingilizce bilmeyen Japonya eski Basbakani Yosiro Mori, ABD ziyareti öncesi

danismanlariyla konusmus.



Washington'da Bill Clinton ile karsi karsiya geldiginde bir samimiyet

gösterisi olarak  söze 'How are you?' diye girecek,



'Iyyim' yaniti alinca 'Ben de' anlaminda 'Me too' diyecekmis...

Mori ABD'ye inip Clinton'la karsi karsiya geldiginde bir anda sözcükleri

sasirmis.



'How are you' diyecegine 'Who are you?' yani 'Kimsiniz?' diye sormus.



Clinton da espri olsun diye 'Well, I am Hilary's husband' (Sey, ben

Hilary'nin kocasiyim) demis ve kahkahayi basmis.

Mori de Clinton'in kahkahalarina ayni neseyle katilip, cevabi yapistirmis :

'Me too...'



Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on June 11, 2008, 11:32:33
Linux gibi bir sistem oluşturmanız için sadece iyi bir kodlayıcı olmanız yetmez, aynı zamanda sinsi bir hergele de olmanız gerekir.



 
Linux felsefesi; "Tehlikenin yüzüne gül…" değildir. Doğrusu; "Kendi işini kendin yap" şeklindedir.

 

Yazılım sekse benzer, ücretsiz olması tercih sebebidir

 

Zeka, çalışmadan işi halletme yeteneğidir.

"Windows'ta çöken bir program yazdım" dediğinizde, insanlar size boş boş bakıp "Ben onları sistemle birlikte ücretsiz ediniyorum zaten" der.

Bilgisayarlar hiç fonksiyonel değil, size sadece cevapları veriyorlar. (Pablo Picasso)

Bilgisayar sahibi olmanın en az bilinen avantajı, hata yaptıklarında onlara yapabileceklerinizi engelleyen bir kanun olmamasıdır. (Joe Martin)

Bilgisayarlar birçok şeyi yapmayı kolaylaştırıyor, ancak bunların çoğu, aslında yapılması gerekli olmayan şeyler. (Andy Rooney)

 

Hata yapmak insana özgüdür, suçu bilgisayara atmak daha da insana mahsustur. (Robert Orben)

Bilgisayarı olan bir ahmak, sadece daha hızlı ve daha iyi bir ahmaktır. (Rich Julius)

 

Bilgisayarlardan değil, onların yokluğundan korkuyorum. (Isaac Asimov)

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ARSLAN TUREGUN on June 15, 2008, 13:44:41

Hangi siteden indirdiğimi hatırlamıyorum ama hâlâ bakıp bakıp güldüğüm bir fotoğraf

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ONER OCAK on July 06, 2008, 10:40:49
A318/A319/A320/A321 Checklist  Smile




Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: MELIH UCAR on July 14, 2008, 05:37:00
Urfalının biri yüksek bir tepeye çıkıp ellerini açmış dua ediyor.
"Allah'ım biye para ver araba alim, ev alim.."

O anda yer sallanmış, adam paldır küldür yere yuvarlamış, sonra ayağa kalkmış ve demiş ki:
" Ey Allah'ım vermisen vermisen niye kızısen, hele kızısen kızısen niye iteklisen..."
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on July 24, 2008, 15:28:59
Şehmus okula gelir, tabii bizim Sehmus ilkokul talebesi,

ama her tarafi yara bere içinde,hoca sorar,

"Sehmus oglum ne oldu sana",
Sehmus der, "Babam dövmistir".

Hoca sorar, "Niye oglum",

"Valla bilmiyom hocam aksam evde
yatiyik biraz sonra babamin sesini duyuyom ,

Ali uyudun mi? ali den ses çikmiy

Veli uyudunmi e veliden de ses çikmiy

Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çikmiy
Sehmus uyudin mi diy, ben de yok buba uyumadim diyrem
oda geliy beni doviy."
Bunun üzerine hoca, bak Sehmus bu gibi durumlarda
uyumasan da ses etmemek lazimdir der.
Sehmus kafa sallar eve gider,

ertesi gün okulda Sehmus daha
fena dövülmüs olarak gelir.
Bunu gören hoca merakla gider yanina ;
"Sehmus ne oldi kim yapti" der.
sehmus der ki " Bubam yapmistir."

"Niye Sehmus ne oldi",
Sehmus anlatir.

"Hocam aksam evde yatiyik biraz sonra yine
babam in sesini duyuyom,

Ali uyudun mi ali den ses çikmiy
Veli uyudunmi e Veliden de ses çikmiy

Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çikmiy
Sehmus uyudin mi diy,
ben de uyumadim ama hiç ses etmedim.

Bunun üzerine anam ile bubam bir giprasmaya basladiler
anlamadim ne oliy biraz sonra anam dedi ki, la ihsan
ben geliyom, bubam da haticem ben de geliyom dedi

ben de ula nereye gidiyonuz ben de Geliyom dedim..

 

Hoca; oglum bunlar anne baba, gider gider gelirler.
Sen hiç bozuntuya verme.Uyuyo gibi yap peki demis
Sehmus. Ertesi gün bir bacak kirik. Bu sefer ne oldu?
" der hoca.
Hocam, dedigin gibi yapmisem. Hiç ses çikarmamisem. En
son bubam anamin arkasina geçti, ben çocuk isterem, ben çocuk isterem!"

diye bagirmaya baslayinca; ben de firsat bu firsat demisem.

Geçtim bubamin arkasina,
 

"Ben de bisiklet isterem !!!!

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ALI DARBAZ on July 25, 2008, 20:37:57

Big%20smileHocam 06 nın Localizeri Yok Big%20smile


http://www.metacafe.com/watch/1545660/biz_eskiden_inerken_localizer_yoktuki/
Big%20smile


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ALI DARBAZ on July 25, 2008, 20:40:54

Pilotların Pist Kavgası Big%20smile
Big%20smile
http://www.metacafe.com/watch/1545694/ltba_pist_kavgasi/


Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ARDA AZAD on July 25, 2008, 21:47:10
Ali Bey,
2 sini daha önce ben vermiştimWink
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: CIHAN OLCAY on August 04, 2008, 06:47:31

>> >Bir kadinin 3 tane kiz cocugu vardir. Tesadufen ucune de ayni zamanda talip
> >cikar. Tek bir dugunle ucu de evlenir ve yuvadan ucarlar... Kizlarin hepsi
> >farkli sehirlere gitmislerdir. Anneleri el bebek gul bebek buyuttugu
> >kizlarinin evlilik yasamlarini; ancak ozellikle ask hayatlarini merak
> >etmektedir. Fakat kizlari yatak olaylarini acik acik anlatmaktan
> >cekindikleri icin bir yontem gelistirirler.


 Kizlar annelerini o gunku
> >Hurriyet gazetesinde cikan gazete ilanlarina atifta bulunarak, ask
> >hayatlari hakkinda, e-mail yoluyla bilgi vereceklerdir.Evliligin birinci
> >haftasinda buyuk kizdan mesaj gelir; Mesajda RUFFLES yazmaktadir. Kadin
> >merakla hurriyet gazetesini alir ve ilana bakar "RUFFLES, HEM EGLENCELI,
> >HEM DOYURUCU" Kadin cok mutlu olur ve yeniden mesaj beklemeye baslar.


Bir
> >sure sonra ikinci kizindan mesaj gelir. Mesaj da "MAXWELL COFFEE"
> >yazmaktadir. Hemen gazeteyi alir ve ilana bakar. "MAXWELL... HER DAMLADA
> >BUYUK ZEVK" Kadin yine cok mutlu olur.


Bu kez kucuk kizindan mesaj beklemeye
> >baslar. Uzun sure mesaj gelmez kadin tedirgin olur ama yine de bekler. En
> >sonunda kucuk kizindan da mesaj gelir. "TURKISH AIRLINES" Kadin merak ve
> >heyecanla gazeteyi eline alir ve ilani okuduktan sonra dusup bayilir.
> >"TURKISH AIRLINES, HAFTA DA YEDI GUN, GUNDE 3 SEFER... USTELIK HER TARAFA"

Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on August 11, 2008, 05:24:00
Genç bir kadın, aylardır şantiyede olan kocasına aşağıdaki satırları yazar:

"Sevgilim,
Biliyorsun, sen şantiyedeyken nur topu gibi bir bebeğimiz oldu. Sütüm
yetmediği için, yavrumuzu besleyebilmek amacıyla bir sütanne tuttum.
Yalnız, bu sütannenin zenci olmasından dolayı çocuğumuz, emdiği sütün
etkisiyle zaman içinde zenciye dönüştü. Haberin olsun dedim.
Bu konuda benim bir suçum olduğunu düşünmezsin umarım.
Öptüm,
Biricik eşin"
 
Kadının kocası da bunun üzerine annesine bir mektup yazar:
"Sevgili anneciğim,
Karım bana gönderdiği son mektupta, sütü yetersiz olduğu için bir sütanne
tuıtmak zorunda kaldığını, o sütannenin zenci olduğunu ve bu yüzden
bebeğimizin renginin de zamanla koyulaştığını yazıyor. Bundan eşimi sorumlu
tutamayız, tabii ki .
Selam ve sevgilerimle"
 
Annesi ise oğluna şöyle bir cevap yazar:
"Sevgili oğlum,
Aslına bakarsan, sen doğduğunda benim sütüm de yetersiz kalmıştı.
Ama biz fakir olduğumuzdan, sütanne tutamayıp onun yerine seni inek sütüyle
beslemek zorunda kalmıştık. Bu durumda takdir edersin ki, senin bir öküz olmanın sorumlusu ben değilim.
"annen"
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on August 11, 2008, 05:27:25





Adamin biri yolda giderken gozu , yeni acilan magazaya  takilmis ve bir gireyim bakalim neler var demis,  girmis magazaya.  

Guler yuzlu bir tezgahtar adami karsilamis.

Tezgahtar - Buyrun efendim, hosgeldiniz, magazamizi  tercih ettiginiz icin tesekkur ederiz. Size nasil 
yardimci olabiliriz ? Ne bakmistiniz?

Adam - Merhaba. Bana eldiven lazim.
Tezgahtar - Lutfen su bolume gecin, ordaki tezgahtar  sizinle ilgilenecek.  

Adam - Merhaba. Bana eldiven lazim.
Tezgahtar - Hosgeldiniz, kislik mi , yazlik mi 
istiyorsunuz?
Adam - Kislik.
Tezgahtar - Oyleyse lutfen su bolume gecin, ordaki  tezgahtar sizinle ilgilenecek. 

Adam - Merhaba , bana eldiven lazim. Kislik.
Tezgahtar - Merhaba efendim, deri mi yoksa yun mu ?
Adam - Deri.
Tezgahtar - Oyleyse lutfen su bolume gecin, ordaki  tezgahtar sizinle ilgilenecek.

Adam - Merhaba , bana eldiven lazim. Kislik ve deri.
Tezgahtar - Merhaba efendim. Gercek deri mi 
istiyorsunuz yoksa sahte deri mi ?
Adam artik sinirlenmeye baslamis.
Adam - Gercek deri.
Tezgahtar - Su bolume gecin lutfen, ordaki tezgahtar  sizinle ilgilenecek. 

Adam - Eldiven istiyorum. Kislik ve gercek deri .
Tezgahtar - Tabi, kollarinizi uzatir misiniz,  parmaklarinizi 
da iyice acin.
Adam - Tabi, buyrun.
Tezgahtar - Yandaki bolume gecin lutfen. 

Adam - Siz benimle dalga mi geciyorsunuz, ben eldiven  istiyorum. Verin 
de gideyim.
Tezgahtar - Telaslanmayin, siz gercekten nasil bir  eldiven ariyorsaniz, size en uygun eldiveni  alacaksiniz. Biz sizi maksimum  derecede memnun  edebilmek icin elimizden geleni yapiyoruz. 
Eldiveninizin bu paltoya uygun olmasini mi
istiyorsunuz ?  

Adam biraz 
da bagirarak
Adam - Evet 

Adam bir sonraki tezgahtarin yanina gider.
Adam - Ben kislik, gercek deriden , fermuarli, bu  paltoya uygun , bu ellere giyebilecegim bir cift 
eldiven istiyorum.
Tezgahtar - Tabi efendim. Fermuarli mi olsun, 
citcitli mi ?
Adam - Fermuarli.
Tezgahtar - Su tezgahtarla gorusmeniz gerekiyor.

Tam bu sirada kapidan iceri bir adam girer. Bir elinde  altindan beton parcalari dokulen klozet, obur elinde  tuvalet duvarindan birkac parca fayans, bagirir.


- Iste bu benim tuvaletim, buda tuvaletimin fayansi,  götümü de demin size gosterdim, artik verin su tuvalet kağıdını.
Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
Post by: ERDIM ELITEZ on August 12, 2008, 06:18:53
Bilgisayarınız böyle de kapanabilirdi LOLLOLLOLLOLLOLLOLLOL

 


  • Tekrar bekleriz efendim…   :)
     


  • Bu akşam da ayrılan sürenin sonuna geldik… Yarın gene aynı saatte buluşmak ümidiyle esen kalın!…
  • Bugünü de kazasız belasız atlattın.
  • Beni böyle istediğin gibi kullanıp sonra kapatamazsın, asıl ben seni kapatıyorum..
  • Şimdi kapanıyorum ama kullanırken sarfettiğin sözleri anlamadım sanma. Bir dahaki oturumda sorarım ben sana..
  • Bilgisayarı gerçekten kapatmak istediğinize emin misiniz? Belki güç tasarrufu moduna alsanız daha iyi olur. Yarım saat sonra yine açmak isterseniz hiç olmazsa beni uğraştırmamış olursunuz…
  • Kapatıyorsun ha? Tamam kapat bakalım. Ama bir sonraki oturumda bazı şeyler bıraktığın gibi olmayabilir. muhahaha..
  • Kah güldük kah eğlendik, yeri geldi üzüldük, ağladık, kızdık… Ancak her güzel şey gibi bu oturumun da sonuna geldik… Yeni bir oturumda görüşmek üzere..
  • Bu kadar. Dağılabilirsiniz…
  • Her kapanan pencerenin ardından bir yenisi açılır… Yahu yoksa pencere değil de kapı mıydı?
  • Niye kapatıyorsun? Daha karpuz kesecektik!
  • Oturumunuz suresince bir hatamız olduysa affola,.Şimdi bilgisayarınızı kapatabilirsiniz. Nereye isterseniz oraya!
  • Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on August 12, 2008, 06:27:16

    3 ADIMDA İNGİLİZCEYİ BİTİRMEK İÇİN OKUYUN VE TÜRKÇENİN GÜCÜNÜ GÖRÜN


    DERS 1)


    “Bir Turkce kelime 17 Ingiliz kelimesine bedeldir.”


    - Afyonkarahisarlilastiramadiklarimizdanmisiniz ?


    Ingilizce tercumesi:


    -Are you one of those people whom we unsuccessfully tried to make resemble the citizens of Afyonkarahisar?



    DERS 2)


    Yeni baslayanlar için tercume cumlesi :


    -Üç cadi üç Swatch saate bakiyorlar. Hangi cadi hangi saate bakiyor?


    Ingilizce tercumesi:


    -Three witches watch three Swatch watches. Which witch watch which Swatch watch?



    DERS 3)


    Simdi ileri derece tercume cumlesi :


    -Üç travesti cadi üç Swatch saatin butonuna bakiyorlar. Hangi cadi hangi Swatch saatin butonuna bakiyor?


    Ingilizce tercumesi: (bunu kendi kendinize sesli okuyun lutfen!)


    -Three switched witches watch three Swatch watch’s switches. Which switched witch watch which Swatch watch’s switch?

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on August 12, 2008, 06:29:48

    İsrail‘de
    ADSL hizmetinden memnun olmayan bir grup internet kullanıcısı,
    geniş bant internetin (ADSL) hâlâ internet kullanımında yeterli hız tatminini vermediğini anlatmak için ilginç bir deney gerçekleştirdiler.

    İsrail’de Galile gölü kenarındaki Ohalo kentinde toplanan internet utkunları, posta güvercini ile toplamda 4 GB tutan birkaç hafıza kartını (Memory Flash Card) 100 km mesafedeki Ramat Hasharon‘a gönderdiler.


    Güvercinle eş zamanlı olarak ADSL’den 4 GB’lık bir data transferini de aynı şehirdeki bir internet adresine transfer edilme işlemi başlatıldı.


    Kuş uçuşu mesafedeki 100 km’lik yolu 2 saat 17 dakikada
    katettiğinde ADSL’den aynı bilgiler hâlâ transfer halindeydi.


    Bu deney güvercin ile bilgi transferinin,
    hızı 2.27 Mbps olan ADSL’e göre ticari açıdan hâlâ daha avantajlı olduğu sonucunu ortaya koydu.

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERHAN YALIM on August 12, 2008, 10:04:40
    Temel bir gün gölün etrafında dolaşırken bakmış Nasreddin Hocam elinde bir kap birşeyler yapıyor. Merakla yanına gitmiş hocanın demiş ki:
    - Hocam hayırlar olsun ne yapıyorsun elindeki kaşıkla?

     

    Hoca cevap vermiş:

    -Göle maya çalıyorum

     

    Temel  dayanamatıp tekrar sormuş:

    -Hoca peki o kadar yoğurdu ne yapacaksın?
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: HAKAN GULER on August 12, 2008, 12:52:34


     

    Adem birgün cennette dolaşırken birden canının çok sıkıldığını farketmiş. Doğruca gidip Allah'a sormuş;

     

    - Ey yüce yaradan, benim canım neden çok sıkılıyor, ne yapmalıyım?

     

    Yaradan cevap vermiş;

     

    - Birgün bunun olacağını biliyordum. Sana sıkıntılarından kurtulman için bir eş lazım. Çok güzel, çok anlayışlı, tüm dertlerine derman, halden anlayan bir eşin olacak. Ama bunun bir bedeli var elbet. Bu eşe karşıık sağ kolun, sağ bacağın, sağ gözün; kısacası vücudunun sağ tarafının tamamını alırım.

     

    Adem bir düşünmüş ve sonra sormuş;

     

    - Peki, omurga kemiğime ne verirsin?

     

     

     
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on August 20, 2008, 09:51:29
    Hep derim matematik haklıdır diye !!



    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MESUT ISIK on August 22, 2008, 19:19:05
    bir Brejnev fıkrası;

    Sofia (Sophia) Loren SSCB'ye geliyor. Burası gerçek. Fıkra buradan
    sonra başlıyor. Brejnev soruyor: Bir isteğiniz var mı Bayan Loren?

    Sofia cevap veriyor: Sınırları açsanız ne iyi olur.

    Brejnev, Sofia'ya yaklaşıp flört ederek soruyor: Ne o Sofia, baş başa mı kalmak istiyorsun?

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on September 01, 2008, 09:03:10
    Türkçeye katılacak yeni kelimeler:



    Çayyaş:      

    Sabahtan  akşama kadar çay içen bağımlı kimse.Türkler kahveden çok çayı severler.  



    Dekılte:    

    Görgüsüz, kıro erkeğin ipek gömleğinin önünü derin açarak sergilediği kıllı ve altın kolyeli göğsü. Nedense bazı kadınlar erkekte kıllı göğsü seksi bulurlar.  



    Hiç çamaşırı:

    Varlığı ile yokluğu belli olmayan kadın iç çamaşırı.  



    Duşünür:

    Duş alırken gelen ilhamla ülke sorunları, hayatın anlamı veya benzer derin konulara kafa yoran ve özgün fikirler üreten entelektüel ve temiz kimse.  



    Cinekolog:   

    'Kızım, senin içine cin girmiş' diyerek kadınların oralarını buralarını elleyen,cinsel tacizde bulunan hoca, üfürükçü,    



    Kankamatik:    

    Yolsuz kaldığınızda borç para aldığınız yakın arkadaş.  



    Efemdi:     

    Davranışları ve sözleri kadınsı olacak kadar nazik, yumuşak ve ince erkek.  



    İçerdöver:     

    Her akşam bir yerde içip, eve zil zurna sarhoş gelip karısını,çocuğunu döven hayırsız koca, kötü baba, zayıf karakter.  



    Sinirbaz:     

    Nasıl olduğunu anlayamadığınız ve çözemediğiniz bir şekilde, sizi her defasında sinirlendirebilen özel kimse.



    Hafızapping:  

    Bir şeyi hatırlamaya çalışırken hafızanızda attığınız hızlı tur.  



    Lafıza kaybı:  

    Söyleyeceğiniz sözü unutmanız.       



    Keldiven:

    Saçı olmayan erkeklerin, kafalarını soğuk hava, yağmur gibi dış etkilerden korumak için kullandıkları şapka, peruk gibi gereçler.



    Markalemun:

    Saç şeklini ve rengini üzerindeki marka giysiye göre değiştiren, dış görünüşüne aşırı önem veren boş ve sığ insan.  



    Jeloğlan:

    Saçlarına bir kutu jöle sürmeden asla insan içine çıkmayan, görünüşüne fazlasıyla düşkün genç erkek. Derler ki uzun süreli jel kullananlar sonunda'jeltoş' olurlarmış.  



    Tö be or not tö be:

    Uzun yıllar yasadışı faaliyetlerle uğraşan kulağı kesik şahsın hapisten çıktıktan sonra, aynı pis işlere bulaşmakla sakin ve namuslu bir hayat yaşamak arasında yapması gereken zor seçim.



    Keşportacı:

    Sokağa tezgâh açmış uyuşturucu satıcısı.



    Shopşal:

    Büyük alışveriş merkezlerine gidip saatlerce aylak aylak dolaşan, mağazaların önünde dakikalarca dikilip boş boş vitrine, içerideki bayan görevlilere bakan işsiz, güçsüz ve alık kimse.



    Şenformasyon:

    İyi, müjdeli haber.



    Tükürükçe:

    Konuşurken ağızlarından çok fazla tükürük saçan kişilerin ana lisanı.  



    Zırvana:

    Aptallığın en aşmış noktası. Zırvanın zirvesi ve nirvanası. Salaklığın ulaşılabilecek en üst seviyesi.   



    Tembesil:  

    Çok zeki olmamasının dezavantajını çok çalışarak kapatacağına, bütün gün yan gelip yatan tembel ve akılsız öğrenci, kimse.  



    Tıntınager:

    13-19 yaşlarında boş ve cahil genç.   



    Keneffüs:

    Ders aralarında verilen ihtiyaç molası.  



    Notlakçı:

    Üniversitede derslere girmeyen, sınavlara başkalarının notlarından fotokopi çekerek hazırlanan beleşçi ve hayta öğrenci.   



    Kampusırık:

    İş hayatından korktuğu için bütün eğitimi boyunca kampüsün içinde saklanan, bu nedenle de şirketleri ve iş ortamını tanıma fırsatını kaçıran üniversite öğrencisi.

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MESUT ISIK on September 03, 2008, 08:59:33
    İĞRENÇ ESPRİLER

    kızın biri kitap okuyormuş ölmüş neden?
    Satırbaşına gelmiş

     

    hakan'la tahin arasında ki fark nedir?
    hakan peker, tahin pekmez..

     

    Ay ın iğrenç esprisini seçmeyelim,Marsın iğrenç espirisini seçelim

     

    Duvarı beyaza boyattım arabayı cem yılmaza

     

    sizin mahallede araba koycak yer var mı?
    evet
    peki arap var mı?

     

    Bir şehirde bulunan stadta maç yapılıyormuş bir anda tüm şehirde elektriği kesilmiş ama sadece stadta ışık varmış neden?
    Cevap1:Maç çok elektrikliymiş
    Cevap2:Futbolcular sahada baraj kurmuşlar

     

    meşrubatlardan ne var,
    kola, soda vs
    peki gayrimeşrubatlardan ne var?

     

    Taksime cami yapmasınlar. Gitsinler başkasının taksisine cami yapsınlar

     

    Tenyalar bağırsakta yaşar, bağırmasakta

     

    Seni gördüğümde gözlerim dolar, kulaklarım Euro

     

    Oh sevgilin gelmiş gözün Aydın, kulakların Manisa

     

    Her şeyi bilen ördeklere ne denir? Blendax

     

    Adam yerde elli bin bulmuş, aramış durmuş ayaklı bin bulamamış

     

    En acı on nedir? Biberon

     

    Fransız İhtilali neye karşı çıkmıştır? Sabaha karşı,

     

    Doktor: "Astımlı mısınız?"
    Hasta: "Hayır biz buralıyız"


    Doktor: "Amip yapan kuyu suyu içer misiniz?"
    Hasta: "Yok teşekkür ederim"

     

    EMAYE TENCERE DESENE!
    EM AY E TENCERE! EEE N'OLMUŞ? (am I a tencere)
    NO YU ARINT! EHE EHE! (no you aren't)


    Abi sen kaptan mısın?
    Evet kaptanım.
    Peki hangi kaptan? Su kabı mı yoğurt kabı mı?

     

    Kim vurduya gittim, birazdan gelicem...


    Hakan yarinki maçta forma giymeyecek,atlet ile oynayacakmış.

     

    Kafani çevirip durma, aklindan geçenleri okuyamiyorum.
    Atla gel hemen;

    at yok, taksiyle gelsem olur mu?

     
    burası boş mu?
    hayır arçelik.


    adamın biri düşmüş, karısı da gerçek.
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on September 05, 2008, 11:23:21
    Öğretmen sınıftaki ögrencilere sorar:



    - İstemeden bir organımız hareket ederse bu nedir?



    Sınıfta herkes düşünür. Süleyman parmak kaldırır. Öğretmen de 'evet oğlum söyle.' Der.



    Süleyman 'tik hocam' der.



    Ögretmen; 'aferin oğlum adın ne?'...



    - Tüleyman hocam.
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on September 05, 2008, 11:28:19
    İngilizce bilenlere eğlencelik:
    ===================


    "It is generally inadvisable to eject directly over the area you just bombed." - U.S. Air Force Manual

    "You've never been lost until you've been lost at Mach 3." - Paul F. Crickmore (test pilot)

    "The only time you have too much fuel is when you're on fire."

    "If the wings are traveling faster than the fuselage, it's probably a helicopter -- and therefore, unsafe."

    "When one engine fails on a twin-engine airplane you always have enough power left to get you to the scene of the crash."

    "What is the similarity between air traffic controllers and pilots? If a pilot screws up, the pilot dies; If ATC screws up, ... The pilot dies."

    The three most common ex pressions (or famous last words) in aviation are: "Why is it doing that?", "Where are we?" And "Oh S...! "

    "Airspeed, altitude and brains. Two are always needed to successfully complete the flight."

    "Mankind has a perfect record in aviation; we never left one up there!"

    "Flying the airplane is more important than radioing your flight to a person on the ground incapable of understanding or doing anything about it."

    "The Piper Cub is the safest airplane in the world; it can just barely kill you." - Attributed to Max Stanley (Northrop test pilot)

    "There is no reason to fly through a thunderstorm in peacetime." Sign over squadron ops desk at Davis-Monthan AFB, AZ, 1970

    "If something hasn't broken on your helicopter, it's about to."

    "You know that your landing gear is up and locked when it takes full power to taxi to the terminal."

    As the test pilot climbs out of the experimental aircraft, having torn off the wings and tail in the crash landing, the crash truck arrives, the rescuer sees a bloodied pilot and asks "What happened?". The pilot's reply: "I don't know, I just got here myself!" - Attributed to Ray Crandell (Lockheed test pilot)

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on September 10, 2008, 09:54:03
    Genç kadın doktorun muayenehanesine girer.



    -Doktor bey, der. Çok sık gaz kaçırıyorum. Gerçi sessiz ve kokusuz, kimse fark etmiyor ama ben yine de rahatsız oluyorum.



    Doktor hastayı muayene eder ve bir reçete verir:



    -Bu ilacı kullanın, 1 hafta sonra tekrar gelin.



    Kadın 1 hafta sonra sinirli bir şekilde muayenehaneden girer ve hışımla:



    -Doktor, doktor, der. Hala gaz kaçırıyorum. Hala sessiz gerçi ama verdiğin ilaç yüzünden çok kötü kokuyor artık.



    Doktor:



    -Güzeeel, der. Burnunuzu tedavi ettik. Sıra kulaklarınızda.

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on September 11, 2008, 12:10:52


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on September 12, 2008, 12:30:09
    Oniki yaşındaki oğlan ondört yaşındaki amcaoğluna soruyor:

    - Abi ablam nişanlanıyor biliyorsun...
    - Yaz sonu nikah varmış, bizim evde de konuşuyorlardı.
    - Ben sana bir şey sormak istiyorum...
    - Söyle...
    - Bu nişan dedikleri ne? Evde sordum, 'Eh evlenecekler işte' diyorlar ama nişanlanınca ne oluyor, onu anlayabilmiş değilim.
    - Hıııım... Zor soru, bak ben sana bir örnekle anlatayım...
    - Dinliyorum.
    - Diyelim ki Şubat'ta yarıyıl karnesini aldın, hepsini pekiyi getirdin. Sana bir bisiklet alıyorlar ve 'Haziran'da bütün dersleri pekiyi getir, sınıfı geç, bu bisiklet senin' diyorlar. İşte Şubat ile Haziran arasındaki o süre var ya, bisiklet senin ama binemiyorsun; o süreye 'nişanlılık dönemi' deniyor.
    - Haa şimdi anladım, bisikletin var, evde duruyor; sen ona bakıyorsun o sana bakıyor; ama binemiyorsun ta ki sınıfı geçene kadar. Peki dokunmaya izin var mı?
    - Vallahi onu ben de tam bilemiyorum; binmek kesinkes yasak da, galiba ziliyle oynayabiliyorsun..!!
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: HAKAN GULER on September 12, 2008, 18:55:43

     

    Gelen mailden. Bunları bizimkiler çekseydi?

     


     


     

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on September 13, 2008, 10:24:28
    Hangisi Evli
    ?


     
    Öğretmen öğrencilere sormuş :
    - Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor,
    3 tanesini vuruyor. Ağaçta kaç kuş kaldı ?
    Birisi 4 kuş kalır deyince başka
    bir çocuk hemen atılmış :
    - Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar,
    ağaçta hiç kuş kalmaz...
    Öğretmen bunun üzerine :
    - Cevap yanlış ama
    stilini sevdim, demiş.

    Çocuk :
    - Öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum. Ellerinde
    dondurma olan 3 bayan var. Biri dondurmasını yalıyor, öbürü emiyor, diğeri de
    ısırıyor. Bu bayanlardan hangisi evlidir ?
    Öğretmen düşünmüş,
    düşünmüş...
    - Emerek yiyen evlidir, demiş.

    Çocuk :
    - Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan evlidir. Ama ben de
    sizin stilinizi sevdim

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MESUT ISIK on September 19, 2008, 09:10:50
    BEKTAŞİYE SORMUŞLAR,



    GELSE BİR DİLBER-İ AHU, OLSA YEVM-İ RAMAZAN  

                  

    (GÜZEL BİR HATUN GELSE VE RAMAZAN GÜNÜ OLSA)

     

    DİLBER-İ AHU MU EFDAL, YOKSA YEVM-İ RAMAZAN ?       



    (GÜZEL HATUNU MU SEÇERSİN YOKSA RAMAZAN'I MI ?)

     

    HAZRET PEK FAZLA DÜŞÜNMEDEN CEVAPLAMIŞ:

    YE, İÇ, EĞLEN; SÜR SEFASIN DİLBERİN;

    ZİRA KAZASI VAR RAMAZAN'IN, KAZASI YOK DİLBERİN….



    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MESUT ISIK on September 25, 2008, 09:10:22
    Amerika'da zencinin biri, pasaportunu kaybetmiş. Aksilik bu ya, o gün de

    Türkiye'ye uçacakmis. Kara kara düşünürken yolda bir pasaport bulmasın mı!

     

    Hemen almış yerden, bir bakmış ki Leanardo Di Caprio'nun pasaportu. 'Ne olursa olsun,' demiş ve

    şansını denemeye karar vermis. Çıkarmış Leonardo'nun fotoğrafını, kendi  fotoğrafını yapıştırmış. Uçmuş Türkiye'ye. Atatürk Havalimanı'nda görevli  gümrük memuru Temel'in Karşısına geçmiş.

    Temel, almis pasaportu; adamin ismine bakmış:

    'Leonardo Di Caprio'; fotoğrafa bakmış ; bir zenci adama bakmış; aynı zenci.

    Birkaç şaşkın bakıştan sonra öbür masaya seslenmiş: 'Ula Cemal, bu Titanik batmış mıydı, yanmış mıydı.
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on September 26, 2008, 10:25:52
    Bir araya geldiklerinde süper birsey olan üçlüler:



    - deniz kum güneş

    - yumruk tekme kafa

    - mazhar fuat özkan

    - at avrat silah

    - 3 r yani ronaldo , rivaldo , ronaldinho

    - fizik, kimya, biyoloji

    - hale, lale, jale

    - back to the future 1-2-3

    - kulak burun boğaz

    - sigara bira çerez

    - tekila, erik, tuz.

    - cut-copy-paste

    - yatak yorgan yastık

    - normal - super - kursunsuz

    - raki beyaz peynir ve kavun uclemesi

    - gez, goz, arpacik

    - Üçlü piriz

    - vatan millet sakarya

    - giriş gelişme sonuç

    - yol su elektrik

    - içki kumar kadın

    - inek şaban güdük necmi damat ferit

    - para para para

    - ctrl alt del

    - görmedim duymadım söylemedim

    - devlet mafya siyaset

    - x,y,z

    - zincir,takoz, cekme halati.

    - aydemir akbaş, bülent kayabaş, hadi çaman

    - hıncal uluç haşmet babaoğlu kenan onuk

    - good,bad and ugly

    - aykut kocaman,rıdvan dilmen,oğuz çetin

    - 333

    - 1.çinko - 2. çinko - tombala

    - ali, veli, maria

    - karpuz peynir ekmek

    - domates,biber,patlıcan

    - debriyaj fren gaz

    - erman toroglu,sansal buyuka,ugur.

    - eyup sabri tuncer

    - ingiliz-fransız-temel

    - 90-60-90



    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: RASIT EGE on October 09, 2008, 07:26:02
    Dünyada sadece bir çift kalan nadir bir ayı türünün erkeği ölmüş.

    Bu ender hayvanın üreme ihtimali sıfır, bu yüzden soyu tükenecek.
    Ne yapalım diye düşünmüşler; kurullar toplanmış, çözüm yok.

    Kuruldaki bir Türk bilim adamı şöyle demiş: 'Bizim memlekette bir
    Hayati abi var,  söylemesi ayıptır aynen bu ayıya benziyor, hatta daha
    kıllıdır, ondan rica edebiliriz, 100-200 dolarda ödül verirsek bu işi
    yapar ve ayıların soyunu kurtarır herhalde' demiş.

    Bakmışlar başka çare yok, Hayati abiye gitmişler ve durumun
    önemini, yapacağı hizmetin büyüklüğünü anlatmışlar, birde
    'Karşılığında 100 dolar söz konusu' demişler.
     
    Hayati abi düşünmüş ve 'Olur ama 3 şartım var.' demiş.
    Herkes sevinç ve merakla  'Ne?' diye sormuş...
     
    1. Öpüşmem...
    2. Yavru erkek olursa rahmetli babamın adını koyarsınız.
    3. 100 dolar çok, en fazla 50 dolar veririm.
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: HASMET GUNGOR on October 25, 2008, 10:16:04

    Urfalının Biri Mezarında
    Yatan Babasını Ziyaret ediyor:


    Babo nasısan, eyimisen?
    Gene
    Fatihayı gaptın, keyfin yerinde.
    Oraları bilmem amma...
    Buraları bura
    olmaktan çıhmış gayri.
    Mezarıydan galksan,gafayı yersen.
    Öldüğüye
    sevinirsen...

    Sıra geceleri bitti artık.
    Şindi Bitliste beş
    minare de yok.
    Hasangalasında caketim de galmamış.
    Hem Urfa dağlarında
    ceylanlar da gezmiy.
    Herkes: Şak-şuka, şaka da - şuka söylüy...

    Ne
    mırranın, ne de gayfenin dadı galdı,
    Gayfenin neslisi çıkmış, südü de
    içinde.
    Gaçak çay da hepden gaçak olmuş,
    Sallama içiyler..
    Ahhh.. Şu
    gavur icadı televizyon yokmu?
    Tam üç tene eve aldım,gene de acans
    dinliyemiyem.
    Gumasının yüzünden gocasından ayrılan böyük gız,
    Yaseminin
    penceresinden bakmazsa göremiymiş.
    Öbür oğlan Gurtlar Vadisi.
    Hele o
    güççüğü yokmu ? Sen görmedin.
    Saçını hep Amerikan kesdiren,
    Gözü , gulağı
    oynuy namıssızın.
    Acun Firarda diy, başka bişey demiy
    Turizm dersine eyi
    geliymiş.
    Valla yalan,
    Mahsadı çıbıldak garılara baha...

    Torunun
    Şehmuzla iftihar etmelisen,
    Aletirik Mehendisi çıktı.
    İş bulamadı,
    galdırım mehendisiyem diy.
    Galdırım da yok ya, çamırlarda debeleniy,
    duruy...
    Babo bi de telefon çıkmış,minnacık.
    Şalvarın cebine on tene sığar
    şerefsizim.
    Tele-fon amma teli,meli yok.
    Eyi bişey de çok yalan
    söylüy.
    Ben Siloyu tarlada görüyem,
    Aradığın gişiye ulaşılmıy
    diy.
    Ancaaa foturaf bilem çekiy vallaha...

    Bu cümma rühuya hatim
    indirecektik;
    Mevlüt Hoca nazlanıy,boğazı ağrıymış.
    Yoh gendini üçaylara
    hazırlıymış...
    Eve iki tene CD göndermiş,
    Bunuyla gırk hatim iner
    demiş.
    Eh..Sen de bunuyla idare edersiy.
    Dünya işleri bitmiy.
    Şindi
    bana müsade;
    Aşağı kepir tarlaya gidiyim.
    Golf oynuyacağım
    da...


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: HAKAN AYTAC on October 25, 2008, 10:40:24

    Astronot Temel

    Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmis. Ön elemede oldukça siki testleri geçen Temel 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmis ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmışlar. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'e sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarflari açip maymunun ve kendisinin görev kartlarini okumak ilk işi olmuş. Maymunun görevleri :"Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak. Her 2 saatte bir yörüngedeki sapmalari ayarlamak. Füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek. Yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken okumaktan sıkılan Temel kendi görev kartini açmis :

    "Maymunu iyi besle!"

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on December 15, 2008, 08:55:12
    Fransız erkeğine sormuşlar. "Kadının elini niye öpersiniz?" diye.

    Fransız cevaplamış:

    " Kadına saygı duyarım. Erkek ile bir bütünü tamamlar."



    Alman erkeğine sormuşlar. "Kadının elini niye öpersiniz?"

    Alman cevaplamış:

    "Kadın kutsaldır. Hayatın devamını sağlar, doğurur."



    Türk erkeğine sormuşlar. "Kadının elini niye öpersiniz?"

    Türk erkeği cevaplamış:

    " Bir yerden başlamak lazım! "

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: RASIT EGE on December 31, 2008, 08:54:29
    Erzurum'a giden
    ilk ayna
     

    Tarihte ilk kez Erzurum'a ayna gitmiş.
    Adamın biri aynayı görüp
    eline almış.
    Daha önce hiç kendini görmediği için ölen kardeşine benzetmiş
    karşısındakini.
    Adam:- 'Ey gidi gardaşımm. Seni bi daha görmek nasipte
    varmış'!
    Aynayı eve götürüp sarılıp uyumuş kardeşine.
    Karısı bakmış adam
    bi şeye sarılıp uyuyor.
    Aynaya bakmış bir kadın! 'Allah belaağı vireee, bu
    garı da kim? Bi boka da benzese' diyerek feryat figan evden çıkmış, muhtara
    gitmiş.
    Kadın:- Mığdar, benim herif beni bu çirkin garıyla aldatii.'

    Muhtar aynaya bakmış. Sonra düşünceli düşünceli:
    - 'Yav bu garıdan çok
    gavata benziir'! :))

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on January 28, 2009, 11:39:50
    İki erkek bir lokantada oturmuş pencereden bakıyorlar, biri :
    --- Karşıdan karşıya gecen şu iki kadını görüyor musun; biri karım diğeri ise metresimdir.
    --- Benden uzun yaşayacaksın, şimdi ben de aynısını söyleyecektim.


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: EMRAH DURMAZ on January 28, 2009, 13:20:56
    Verildiyse kusura bakmayın.

     

    Nasa Uzayda 40 yıllık bir görev için dünyadan 3 tane gönüllü arıyormuş.Sonunda bir Rus,bir İngiliz bir de bizim Temel gönüllü olmuş.

     

    Nasa görev çok uzun süreceği için üçünede sormuş "bizden ne istiyorsunuz? "diye.

     

    Rus, ben votkasız yapamam demiş.Tamam demişler,ok.Mekiğe 3 kamyon votka yüklemişler.

     

    İngiliz, ben karımı çok seviyorum,karımdan ayrılamam demiş. Yanına karısını vermişler.

     

    Temel'de ben sigara tiryakisiyim sigara içmeden duramam demiş.Mekiğe 2 tır sigara yüklemişler. 40 sene yetecek kadar.

     

     

    Neyse bunlar uzaya fırlatılmışlar ve aradan 40 sene geçmiş,uzay mekiği dünyaya dönmüş. Hepsi teker teker mekikten inmeye başlamşlar.Butun kanallar canlı yayında tabi bu sırada.

     

    Önce Rus inmiş.Butun votkaları içmiş .mutlu ve sarhoş halde.Sarkılar söylüyor.

    Sonra İngiliz inmiş.Karısı falan yaşlanmış,uzayda bir de çocukları olmuş,mutlular onlarda.

    En son bizim Temel inmiş fakat suratından düşen bin parça.Ağlamaklı.

     

    Şaşırmış tabi herkes.Dayanamamış sormuşlar Temel'e.

     

    "Yahu Temel.Rus mutlu,İngiliz Mutlu. Sen niye böyle somurtuyorsun?"

     

     

    Bizim Temel de  ''Ha şu meküğün ustine sigara koyiysunuz da,ateş niye koymiysunuz' demiş.

     

     

    Big%20smile
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: EMRAH DURMAZ on January 28, 2009, 13:33:32
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on March 10, 2009, 05:22:57
    Temel’le Idrisin canlari kadin cekmis. Ellerine geçen Victoria' Secret kataloğuna bayılmışlar. Hem kadinlar çok güzel, hem cins cins, her renkten var, hem de ucuz, tanesi 20-30 bilemedin 40 dolar, hemen siparişe koyulmuşlar. Birkac hafta sonra Temel bakmis hatunlardan ses yok Idris'i aramis.
    - "Benim kari hala gelmedi, ısmarlıyalı üç hafta oldu, seninkinden haber var mi" diye sormus.
    Idris'ten cevap:
    - " Merak etme, eli kulağindadır, benimkisi donunu gonderdi, kendisi de herhalde cok yakinda gelir.
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERAY CATI on March 17, 2009, 04:16:12
          Bir gün afrikada bir aslan yakalamışlar. Uçağa bindirip güzelce zincirlemişler.  Aslan belirli bir süre sonra zincirlerden kurtulup kaptan  pilotun yanına gitmiş;
      - kusura bakma seni yiyecem karnım çok acıktı. demiş. 

      - pilot;   - manyakmısın beni yersen uçağı kim kullanacak kim  yere indirecek sen beni boşver yardımcı pilotu ye demiş.

        Aslan düşünmüş, pilot doğru söylüyor. Gitmiş  yardımcı pilota; seni yiyecem çok acıktım dayanamıyorum. 

         Yardımcı pilot, sen manyakmısın kaptan hastalansa uçağı kim  kullanacak sen beni değil Uçuş Mühendisini ye demiş.

         Aslan düşünmüş o da doğru söylüyor gitmiş Uçuş  Mühendisine: seni yiyecem çok acıktım.

         Uçuş Mühendisi: sen çok salaksın pilot yardımcı pilot hepsi hava..Esas ben olmasam uçağın bakımı yapılamaz.teknik sorunları giderilemez her şeyi ben sağlıyorum sen en  iyisi git hostesi ye.

         Aslan ulan bu da doğru söylüyor deyip gitmiş hostese. Aynı şeyi ona söylemiş.  Hostes eğilip aslanın kulağına birşeyler söylemiş.  Bunun üzerine aslan hemen yerine gidip kendini sıkıca  bağlamış ve Amerikaya kadar hiç kımıldamamış. 

         Amerikaya vardıklarında kaptan pilot hostese sormuş;  Sen buna ne dedin de böyle oturdu kaldı. Biz canımızı zor kurtardık.! 

         Hostes: Bunların hepsi beni .....kiyorlar. Beni yersen seni  .....kerler'' dedim.
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on March 24, 2009, 07:06:32
    Idris, emri altındaki astronotları yanına çağırıp, ertesi gün çıkacakları Mars yolculuğu hakkında son talimatları verir ve bu zor yolculuğun öncesinde uyumak üzere evlerine gitmelerini söyler. Her iki astronot da, talimata uyup evlerine giderler. Dursun tam uyumak üzereyken telefon gelir. Arayan
    Temel'dir.
     - "Alo, Dursun. Ben Temel.  Uyudun mi?"
     - "Henuz deyil."
     - "Pen çok heyecanliyum. Uyku tutmadi. Sağa da uyarsa, penumle pirlikte içmeye ne dersun? Uzun sure içki içemiyeceğuz..."
     - "Ok."

    Bir saat sonra Temel ve Dursun buluşurlar, bir bara girip içki söylerler. Barmen tam içkiyi verirken ikisine de dikkatlice bakar.
     - "Hey men. Sizi tanıdım. Yarın Mars'a gidecek astronotlarsınız. Size içki  verdiğim ortaya çıkarsa bir daha Dallas'ta ekmek yiyemem ben. Kusura bakmayın."

    Temel ve Dursun barmenle tartışmalarına rağmen o barda içki içemezler. Başka  barlarda şanslarını denerler; ama TV proğramlarını sürekli izleyen barmenler onları her seferinde tanırlar ve içki vermeyi reddederler. Marketler de kapalıdır.Tam eve dönmeye karar verdiklerinde Dursun'un aklına bir fikir gelir.
     - "Yahu Temel, pizum uzay roketine koyduklari yakitin kokusuni hatirlayi misun. Ayni viski gibiydi. Istiysen ondan icelum."

    Birlikte uzay üssüne  girerler. Kontrol etmek bahanesiyle yakıt tankının yanına gelirler. Kimse  şüphelenmez. Temel ve Dursun yakıt tankından  aldıklari yakıttan birer ikişer kadeh içerler; sonra da evlerine giderler. Dursun tam uyumak üzereyken telefon çalar. Arayan yine Temel' dir.
     - "Alo Dursun. Yine pen. Rahatsiz ettum ama kusura pakma. Sağa pi  şey sormak istiyrum. Karnin ağriyi mi?"
     - "Heee... Hem de çok."
     - "Peçi. O zaman sakin osurayum teme.  Seni TOKYO'dan arayrum." 
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on April 04, 2009, 10:02:25
    Memleketimizde iyimserler kötümserlere kızınca "Hiç mi pozitif bir şey yok bu memlekette birader" diye çıkışırlar. İşte size pozitif bir bahçıvan...



    Seyahatten dönen ev sahibi telefon açmış, konuşuyorlar:

    - Nasıl, her şey yolunda mı?

    - Yolunda... Küreğin sapı kırıldı, şu anda onu tamir ediyordum.

    - Neden kırıldı?

    - Köpeğinize mezar kazarken zorlamışım, ondan kırıldı.

    - Nee! Köpeğim mi öldü?

    - Maalesef havuza düştü?

    - Benim köpeğim çok iyi yüzerdi; havuzda nasıl ölür?

    - Havuzun suyu boşalmıştı, atlayınca betona çakıldı.

    - Havuzu yeni doldurtmuştuk, neden boşalttınız?

    - İtfaiyeciler evdeki yangını söndürürken ilave suya ihtiyaç duydular.

    - Neee evde yangın mı çıktı?

    - Evet efendim. Annenizin vefatı dolayısıyla taziyeye gelenlerden biri yanık sigara bırakmış.

    - Annem mi öldü? Yahu kadın daha iki hafta önce sapasağlamdı?

    - Haklısınız da... Yatak odanızda karınızla en yakın arkadaşınızı aynı yatakta görünce kalbine inmiş.

    - Yahu hiç pozitif bir haber yok mu adam sende?

    - Var efendim... Geçen gün siz AIDS testi yaptırmıştınız ya... Sonucu geldi, pozitif...
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MESUT ISIK on April 09, 2009, 09:58:09




    Einstein ve şoförü
        Einstein konferanslarına hep özel
    şoförü ile gidermiş. Yine bir konferansa gitmek üzere yola çıktıkları bir gün
    şoförü Einstein'a;
        "Efendim, uzun zamandır siz konuşmanızı yaparken ben
    de arka sıralarda oturup sizi dinliyorum ve artık neredeyse söyleyeceğiniz her
    şeyi kelimesi kelimesine biliyorum" demiş.
        Einstein gülümseyerek ona bir
    öneride bulunmuş:
    "Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar.", "o
    halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen yap
    konuşmayı, ben de arka sırada seni dinlerim."
        Şoför, gerçekten çok
    başarılı bir konuşma yapmış ve sorulan tüm soruları doğru yanıtlamış. Tam yerine
    oturacağı sırada bir kişi, o güne kadar konferansta sorulmamış bir soru sormuş.
    Şoför, hiç duraksamadan soruyu soran kişiye dönüp:
        "Böylesine basit bir
    soruyu sormanız gerçekten çok garip" demiş. Sonra da salonun arkasında oturan
    Einstein'ı işaret ederek şöyle devam etmiş:
         "Şimdi size arka sırada
    oturan şoförümü çağıracağım ve sorduğunuz soruyu, göreceksiniz, o bile
    yanıtlayacak."



    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MURAT VARSAT on April 09, 2009, 12:57:26







    DİLE
     B
    ENDEN  NE  DİLERSEN !..

    Yaşlıca bir bayan ev
    indeki koltuğ
    unda oturup uzun geçmiş hayatını gözden
    geçirirken bir
    den bir peri karşısına çıkıverir ve ona 3 dilekte
    bulunabileceğini söyler.

    Peki der yaşlı kadın : 'Zengin olmak istiyorum'

    Peri bir el hareketiyle kadının koltuğunu som altına çeviriverir.

    'İkinci olarak ta sanırım güzel ve genç bir prenses olmak istiyorum' der.

    Birden başında paha biçilemez bir tacı olan dünya güzeli bir prenses oluverir.

    'Üçüncü ve son olarak olarak ne istersin..?'

    diye sorar peri.

    O sırada yaşlı köpeği ağır bir şekilde kafasını kaldırıverir ve zayıf bir 'hav'
    sesi çıkartır.

    Prenses çok sevdiği köpeğine bakar ve şöyle der ;

    'Köpeğimi yakışıklı bir prense dönüştürebilir misin..?'

    Tam o anda, şimdi güzel bir prenses olan yaşlı kadının önünde dünyada hiç
    kimsenin görmediği kadar yakışıklı bir prense dönüşür köpek.

    Hiç kimsenin hayal bile edemeyeceği kadar yakışıklıdır bu prens.

    Kadın ona büyük bir hayranlıkla bakar ve o anda ona aşık oluverir.

    Prens ona doğru yaklaştığında kadının heyecandan dizleri titremeye başlar.

    Prens ona doğru eğilir ve dudakları neredeyse kadının kulağına değecek şekilde
    şöyle fısıldar :

    - 'Eminim şimdi, zamanında beni hadım ettirdiğine

    çok pişmansın.'





    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERHAN OZDEMIR on April 13, 2009, 12:34:44
    Temel ve arkadaşı araç kiralama şirketine giderler, bir Mercedes kiralarlar ve yola koyulurlar giderken arabanın motoru patlar, bunun üzerine hemen araba kiralama şirketine geri dönerler :

    -"Ya böyle böyle, arabanın motoru iyi değilmiş, falan... filan..." derler.
    Hemen yeni araba verirler ve gene aynisi olur, araba kiralama şirketinin sahibi şaşırmıştır ve der ki,

    -"Yahu Temel sen bu arabayı nasıl kullanıyorsun da böyle oluyor"
    Temel de cevap verir :

    -"Arabaya biniyorum birinci, ikinci, ucuncu, dorduncu ve besinci vites derken hacen orda bir de "R" var rocketleyrum patlayi motor"...
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERHAN OZDEMIR on April 15, 2009, 20:22:05
    Bir uçak düşmek üzereymış. Bu yüzden uçağın tabanı da dahil olmak üzere her
    şeyi atmışlar. Yalnızca uçağın tavanına tutunan yolcular ve pilot kalmış. Pilot:
    "Uçak hala düşüyor, bir yolcunun atlaması gerekli" demiş. Temel:
    "Ben atlarım ama sevgili kaptan pilotumuz hariç hepinizden kuvvetli bir alkış bekliyorum."
    deyince bütün yolcular Temel`i alkışlamış ve asağı düşmüş.
    Sadece Temel ve pilot kurtulmuş...
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERHAN OZDEMIR on April 15, 2009, 20:26:39
    Temel ile Cemal pilot olmaya karar vermisler.Bu amacla kursu
    bitirip diplomalarini almislar.Ve ilk seferlerini yapmak üzere
    ucakla havalanmislar. Inise gececekleri sirada Temel, Cemale dönüp:
    -Simdi kuleden haber geldi..Bu hava limaninin pisti oldukca kisaymis.
    Bu yüzden tekerlekler yere deger degmez, frenlere sonuna kadar asil
    ki, pistin disina cikmayalim, demis.
    Az sonra inise gecmisler.Tekerlekler yere deger degmez, Cemal frenlere asilmis.Ucak kil payi pistten cikmadan durmus.Temel alnindaki terlerisilerken Cemale dönüp :
    -Bu ne bicim pist? 50 metrelik yerde ucak durur mu? Cemal basini ikiyana sallayip cevaplamis:
    -Haklisin Temel..Bir de su yanlara baksana..Eni de en az 10 km.var..
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERHAN OZDEMIR on April 15, 2009, 20:34:51
    Temel İle Fadime  Greencard  alıp Amerikaya gitmişler.
    Epey iş aradıktan Sonra CIA  merkez binasının 35. katında yeni ajanlar alınacağını duymuşlar.
    Asansörle 35. kata çıkıp iş başvurusu yapıp diğerleri gibi beklemeye başlamışlar.
    İtalyan çifti içeriye alıp,  kadını daha iç odaya alıp erkeğe  3 kurşun verip silahı da eline tutuşturup;
    - Hadi;  eşin ülkene ihanet ediyor,KGB adına çalışıyor  onu öldürürsen iş senin....
    --İtalyan erkek içeriye girip karısının elinden tutup çıkarken, Başlarım işinize! deyip gidiyorlar.
    Polonyalı ve  Arnavut  çiftte aynı şekilde elele çıkarar işi kabul etmiyor.
     Sıra bizim Temel ve Fadimeye geliyor.
    Fadimeyi  iç odaya alıp  Temel e 3 Kurşun ve silahı veriyorlar. (Kurşunlar kuru sıkı ve bunu gelenler bilmiyor tabii)

    - Hadi Temel Karın  başka ülke adına casusluk yapıyor, onu öldür , iş senin!
    Temel tamam deyip fadimenin bulunduğu odaya giriyor.
    2 Dakika  sonra  içeriden 3 el silah sesi  ve hemen ardından kırılan cam şangırtısı duyulur.
    - Hemen herkes içeriye  koşar ki,  35. kat cam kırık  fadime yok, Temel camın kenarında...
    --Temel; Ula  mermiler  kurusıkıymış, öldürmedi  bende camdan attım Fadimeyi...
    Demiş
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MURAT VARSAT on April 16, 2009, 12:46:53
    < ="-" ="text/; =utf-8">< name="ProgId" ="Word.">< name="Generator" ="Microsoft Word 12">< name="Originator" ="Microsoft Word 12">



    Ne kadar şanssızım!'









    Üzgün ve pısırık görünüşlü bir Adam barda tünemiş oturuyormuş.
    Önünde





    Bir türlü içemediği bir içki bardağı, suratı asık.. O sırada barın





    kapısı açılmış. İri yarı, külhanbeyi tavırlı bir Adam, sert
    adımlarla





    barın tezgahına doğru yürümüş ve pısırık adamı iteleyerek tabureye





    oturmuş. Hiç soru sormadan adamın önündeki içki kadehini alıp
    başına





    dikmiş. Elinin tersiyle ağzını kuruladıktan sonra, 'Ne o, neden
    böyle





    Surat asıyorsun, gemilerin mi battı?' diye sormuş. 'Sorma, ben çok





    Talihsiz bir adamım' demiş pısırık. 'Neden?' diye sormuş Adam
    tekrar.





    Şöyle cevaplamış pısırık, 'Bu sabah karımla kavga ettik, beni evden





    Kovdu. O sinirle işe geç kaldım. Patronum zaten bahane arayıp





    Duruyordu, beni işten attı. İşten çıktım, yolda yürürken araba
    çarptı.





    Eve gideyim, belki karımla barışırız dedim, eve gittim ve karımı
    başka





    Bir erkekle yatakta yakaladım. Bu kadarı da fazla artık dedim,
    kendimi





    öldürmeye karar verdim. Tabancayla vuracaktım, silah tutukluk
    yaptı.





    İple asmaya kalktım, ip koptu. Doğalgazla öleyim dedim, faturayı





    ödemediğim için gaz kesikti. Eczaneden fare zehiri aldım, buraya





    Geldim, içki bardağıma koydum. Onu da geldin sen içtin. Off..
    Offfff...




    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on April 28, 2009, 08:40:01
    Maho ağa, dağ bayır gezerken bastığı yere dikkat etmez ve uçurumdan yuvarlanmaya başlar. Çizgi filmlerdeki gibi, uçurumun yarısında bir ağaç parçasına zor tutunur. Kendine gelince var gücü ile seslenir;
    -Ula yoharida kisme yoh miiiii?
    sadece sesi yankılanmaktadır. Aradan biraz zaman geçer. Bir gayret daha;
    -Ula yoharida kisme yoh miiiii?
    Hiç ses soluk yoktur. Epey zaman geçer. Hava kararmaya, tutunduğu dal çatırdamaya başlamıştır. Zaten kolunda da mecal kalmamıştır. Son bir gayretle ve bağırmaktan kısılmış olan sesi ile:
    -Ula, ula yoharida kisme yoh miiii?
    Derken, nereden geldiği belli olmayan, içinden mi, dışından mı bir ses duyar;
    -Ben varım!. ..
    Gözleri parlamış ve azıcık can gelmiştir Maho ağaya;
    -Ula sen kimsin?
    -Ben seni yaratan Allahım.
    -Bana bir çare Allahım ne olur.
    Allah;
    -Saatlerdir orada sabırla ve isyan etmeden bekledin ey kulum. Bu sabrının mükafatı olarak senin bütün günahlarını affettim. Bırak elini ve gel cennetime! Maho ağa azıcık düşünür;
    -Ula başka kimse yoh miiiiiii?...

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on May 02, 2009, 11:47:10
    Mucize ilaç çıktı.



    Hemde reçetesiz:





    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on May 05, 2009, 05:31:41
    Hani şu meşhur dörtlü vardır, ya... Bir İngiliz, bir Fransız, bir
    Amerikalı, bir Türk... İşte bu defa onların eşleri bir araya gelmiş...
    Önce, İngiliz hatun başlamış anlatmaya.
    -Benim eşim öyle romantiktir ki her sabah eline bir gül alır. O gülü tüm
    vücudumda gezdirerek beni uyandırır.
    Amerikalı atlamış hemen,
    -Aaaaa benim eşim de çok romantiktir. Sabah ayak ucumuzdaki pencereyi açar.
    Hafif rüzgar ayaklarımdan başlayıp tüm vücudumu gezerek beni uyandırır ve
    eşim mutlaka başucuma bir çiçek bırakmış olur.
    Fransız gülümsemiş kendinden emin,
    - Bunlar ne ki.Benim eşim her sabah ayaklarımdan başlayıp tüm vücudumu ve en
    son da dudaklarımı öperek uyandırır beni her sabah. Ben her sabah,
    mutluluğun doruklarında uyanırım.
    - Sıra Türk hatununa gelince, o şaşkın şaşkın diğerlerine bakmış ve demiş
    ki,
    -Ben öyle orospuluklardan anlamam. Çişim gelir, uyanırım...

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on May 05, 2009, 05:35:32
    İtalya’da uzun evliliğin sırrı konulu seminerde konuşan 50 yıllık evli Guiseppe diyor ki:
    - Eşime hep iyi davrandım, memnun ettim, en önemlisi 25. yıldönümümüzde onu Amerika’ya götürdüm.

    Sormuşlar:
    - Peki 50.  yıldönümünde eşin için ne yapacaksın?
    - Gidip onu geri getireceğim...

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: RASIT EGE on May 08, 2009, 14:25:44
           Adam bir dükkâna girer ve
    bir kova, 10 kg.lık bir boya, bir kaz ile iki tavuk alır. Satıcı aldığı
    malzemeleri dükkanın dışına kadar taşımasına yardım eder. Adam tüm bu yükleri
    eve kadar nasıl taşıyacağını düşünürken yanına yaşlıca bir kadın yanaşır ve bir
    adres sorar. Adam cevaplar; 
     
    - Orayı biliyorum yürüyerek
    gidebiliriz, benim evime çok yakın ama bu yükleri nasıl taşıyacağımı
    düşünüyorum. 

    - Çok kolay, der yaşlı kadın. Boyayı kovanın içine koy
    ve bir elinle tut; iki tavuğu da koltuk altlarına yerleştir, diğer elinle de
    kazı tut der. Adam yaşlı kadının dediği gibi yapar. Eve doğru yürürlerken
    adam; 
     
    - Şurası biraz kestirme ordan daha çabuk
    varırız. 
     
    - Olmaz, der yaşlı kadın. Ya o tenhada beni duvara
    dayayıp eteğimi kaldırıp bana tecavüz edersen? 
     
    - Yapma kadın,
    bu kadar yüküm var . Allah aşkına bunları bırakıp bu dediklerini nasıl yaparım
    saçmalama. 
     
    Kadın; 
     
    - Kazı yere koyarsın,
    kovayı üstüne kapatır boyayı da kovanın üstüne koyarsın.
    .. 
     
    Adam sorar : 
     
    - Tavuklar ne olacak

     
    -Tavukları ben tutarım. :))) -- 
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on May 14, 2009, 15:59:08
    Bu dünyada 4 kardeş varmış. Bu kardeşlerin üçü doğru yolu seçmişler namazını niyazını orucunu tutup Allah için hayırlı işler yapmışlar.
    Diğer bir kardeşleri ise kendini şaraba vermiş, hergün içip günah defterini rekorlar kitabına doğru sokmaya çalışıyormuş. Uzun süre sonra bu 4 kardeş ecelleri gelip ölmüşler. Kardeşler bir arada
    toplanıp sorguya çekilmişler. Doğru yolu seçen kardeşlerden ilkine sormuşlar;

    "Allah için dünyada ne yaptın?"
    "Orucumu tuttum namazımı kıldım zekatımı verdim Allaha layık olabilmek için kulluk görevimi iyi güzel bi şekilde yapmaya çalıştım."
    Bunun üzerine sorgucu melekler yolu göstermiş;

    "Tamam o zaman sen al bi huri çık yukarı cennete."
    Doğru yolu seçen 2. kardeşe gelmiş sorgu sırası.
    "Allah için ne yaptın?"
    "Orucumu tuttum, namazımı kıldım, zekatımı verdim. Allaha layık olabilmek için kulluk görevimi iyi güzel bi şekilde yapmaya çalıştım" diye cevaplamış o da.

    "Sende al bi huri çık yukarı" demişler.
    İyi yoldaki 3. kardeşe de sormuşlar ve aynı cevabı almışlar.
    "Hadi bakalım sen de al bi huri çık yukarı" demişler.
    Son sıradaki şarapçıya sormuşlar:
    "Allah için ne yaptın?"
    "Valla ben bişey yapmadım, ha bire şarap içtim, ka.......rla yattım kalktım, günah işledim."
    "Sen in aşşağıya, doğru cehenneme, yanacaksın."
    "Verin bir şişe şarap, ineyim" demiş bizimki.
    Melekler bozulmuş:
    "Aşşası meyhane mi lan?"
    "Niye? Yukarsı kerhane mi ?  ....na koyum... Al huri çık yukarı! Al huri çık yukarı."
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on May 15, 2009, 09:56:57
    Temel ile omuzundaki papagani eczaneye girmisler.

    Papagan:
    -Iyi gunler, su recetedeki ilaclari istiyoruz, demis.

    Eczaci saskin ama, recetedeki ilacları hazirlamis. Paket ederken yine papagan konuşmuş:
    - Sey, ona bir de aspirin ilave eder misiniz, demis.

    Eczaci neredeyse kucuk dilini yutacak. Papagan sormus:
    - Affedersiniz borcumuz ne kadar?
    -  48 Lira

    Papagan Temelin omuzunu ayagiyla durtmus:
    - Eczacı beye 50-ytl ver, iki ytl para ustu alacaksin, demis

    Eczacı iki lirayı verirken neredeyse olecek:
    - Allah askina bunu nereden buldun, diye sormus.

    Cevabi papagan vermis:
    - Bunlardan Karadenizde o kadar cok var ki...
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ARIF KAN on May 15, 2009, 12:43:13

     


    > Adamın biri çok kötü basurmuş. Yıllar yılı ne yapsa bu illetten kurtulamamış.


    > Günün birinde gittiği doktor;


    >


    > - "Sizi bu hastalığınızdan kurtarabilirim" demış.


    > - "Nasıl?"


    > - "Göt nakli ile"


    > - "Göt nakli mi?"


    > - "Evet size ölen birinin götünü takacağız."Bir süre sonra


    > birisi ölmüş ve götünü bizimkine takmışlar.Adam acı, tatlı, tuzlu,


    > ekşi ne bulduysa yediği halde hiçbir şikayeti yokmuş.Berbat bir


    > kaşıntı hariç. Rutin kontrol için doktoruna gitmiş;


    > - "Nasılsınız?" diye sormuş doktor.


    > -"iyiyim yalnız berbat kaşınıyor."


    > - "Ben bunu bir araştırayım size haber veririm."Bir kaç gün


    > sonra adamın telefonu çalmış arayan doktormuş.


    > - - "Size kötü bir haberim var" demiş doktor.


    > - - "Ne oldu?"


    > -"Götünü size naklettiğimiz adam maalesef .bneymiş. Kaşınması


    > da bu yüzden"


    > - "Eee nolucak şimdi!"


    > - "Nasıl olsa göt sizin değil, ..iktirin gitsin!!!"

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on May 15, 2009, 15:23:32
    Arkadaşlar kanımca son zamanlardaki fıkralarda biraz fazla bel altı olmaya başladı, seviyemizi koruyalım diyorum. Exclamation
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: VEDAT SENCAN on May 15, 2009, 20:42:15
    Quote from: Melih
    Arkadaşlar kanımca son zamanlardaki fıkralarda biraz fazla bel altı olmaya başladı, seviyemizi koruyalım diyorum. Exclamation

     

     

    Katılıyorum size Melih hocam, biraz çeki düzen vermek gerekiyor sanırım.
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: SERDAR CAVUSOGLU on May 25, 2009, 07:58:53
    Devlet bir gün geniş  ve boş bir araziye geceleri göz kulak olacak, 500 TL
    maaşla, bir bekçi işe  almaya karar verir.   
    Bir  süre sonra düşünülür
    ;     
     ‘’Peki  talimatlar olmadan bekçi işini nasıl yapacak’’  
    Bir
    planlama birimi kurulur ve  planlamayı yapmak üzere, 750’şer TL maaşla, iki kişi
    işe  alınır.    
    Bir süre  sonra
     ‘’İşleri yapıp  yapmadıklarını nasıl
    kontrol edeceğiz’’  diye düşünülerek, 1.000’er TL maaşla, iki denetmen işe
    alınır, biri denetim  yapar diğeri raporları yazar .  
    Bir süre sonra
    ‘’
    Bunların maaşları  hesaplanıp nasıl ödenecek ‘’ diye tartışılır ve 1.500’er TL
    maaşla,  bir mali müşavir, bir katip, bir de istatikçi işe  alınır.    
    Bir
    süre sonra ;
    ‘’Peki bunlardan kim  sorumlu olacak.’’ Diye düşünülür ve 5.000
    TL maaşlı bir müdür ve 3.000’er TL  maaşla iki de müdür yardımcısı işe alınır.


    Bir süre sonra, ülkede
    ekonomik  kriz çıkar ve bütçedeki masrafları kısmak için bekçi işten
    çıkartılır...
     

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: SERDAR CAVUSOGLU on May 25, 2009, 08:01:35
    Temel İstanbulda gezerken bir hayvan dükkanının önündeki konuşan papağan
    dikkatini çekmiş.Bir kuş nasıl olurda konuşur diyerek dükkan sahibine
    sormuş.Dükkan sahibi bakmış Temel biraz saf.Bu konuşan bir kuştur.İstersen bunun
    annesinin yumurtasını sana satayım.Büyütürsün seninde konuşan kuşun olur
    demiş.Temel hemen bir kurnazlık düşünerek  teklifi kabul ederek elindeki tüm
    yumurtaları bana sat demiş.Yumurtaları alarak hemen Trabzona gitmiş.Konuşan kuş
    yumurtası diye reklam yaparak tüm yumurtaları iyi bir karla satmış.Ama kuluçka
    süresi bitince yumurtalardan papağan yerine tavuk,serçe,karga vb. kuşlar
    çıkmış.Temel o sinirle İstanbulun yolunu tutmuş.Dükkandan içeri girer girmez
    papağan başlamış salak salak diye  bağırmaya.Temel papağanın yanına giderek 
    papağana; "Benim salak olduğumu sen ve patronun biliyor.Ama senin annenin ne mal
    olduğunu tüm Trabzon öğrendi."
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: SERDAR CAVUSOGLU on May 25, 2009, 08:04:50
    85 yaşında bir adam doğumhanenin kapısında beklemektedir.

    Doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:
    -'içerde doğum yapan bayan yakınınızmı?'
    -'Evet, eşim.'
    -'Ama
    bayan 25 yaşlarında...'
    -'Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba
    olamaz mıyım yani?'
    -'Yoo, aklıma benim dedem geldi de.'
    -'Nesi
    varmış dedenizin?'
    -'Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı.
    Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık,
    aman yapma dedecim, senyaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi israr
    etti ve hazırlandı. Eee, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline.
    Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yolyürüdükten sonra bir geyik gördük.
    Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe
    bastonla ateş etti.Geyik o anda vurulup yere düştü...'

    -'Olur
    mu, başkası vurmuştur.'
    -'Ben de onu demeye çalışıyorum...
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on May 27, 2009, 13:46:46


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: GOKTUG KAYIS on May 28, 2009, 07:52:48
    NO SEX CAUSES BAD EYES, :D süper numaraymış abi,çinlilerin gözlerinin çekik olması parolaymış meğer :):)
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: HIDAYET TANRIVERDI on May 28, 2009, 07:55:58
    Pilot ATC konuşmaları :)

    Aloooo kule pilot öldü ben cafer sol motor yanmaya başladı ?
    -tamam panikleme sağ motor çalışıyomu
    +hayır kule
    -peki ortadaki motor çalışıyo mu ?
    +olumsuz merkez
    -tamam benden son ra tekrar efin eşşedü enla .....

    +alo kule pilot öldü....
    - olm F-16ya kaç kişi biniyonuz lan siz

    +alo kule pilot öldü...
    -niye panik yapıyon olm, daha kalkmadınızki...

    +kule, pilot ölüyo....
    - tamam yenge panikleme, ben eve ambulans yolluyom hemen...
    - allahtan uçuşu yoktu bugün

    +kule pilot öldü....
    - abi yanlışlıkla doğru yeri aradın, burası karacaahmet, kaç kişisiniz abi uçakta, hemen yer ayırtayım....

    +alooo kule pilot öldü
    -vah vah pekte erken gitti
    +olm yardım etsene
    -tamam sen kac yasındasın
    +23
    -vah vah sende pek erken gitçenn



    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MESUT ISIK on May 28, 2009, 08:39:35

    Quote from: Celalettin Erol




    zaten çekikti gözüm, çok çektim gözlerim bozuldu Big smileLOL
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MESUT ISIK on June 15, 2009, 09:17:05
    Bilim adamları

    Bilim adamları 3 fare üstünde 3 ülkenin içkilerinin etkisini test ediyorlarmış. Fransız içkisini içen fare küt düşmüş. İngiliz içkisini içen fare de küt diye düşmüş. En son fareye Türk rakısı içirmişler, fare biraz sallandıktan sonrahaykırmış: - Heyyytttt getirin lan kediyiiiiiiiiiiiiiiiiiiii.....................:) 



    Cenaze arabası
    Cenaze arabasının şöförü araç boş iken yoldan geçen kıza laf atmış: - Yavrum gel gezdireyim seni arabamla Kız da: - Hıhhh bununla mı gezdireceksin demiş. Şöförde: - Kızım millet bu arabaya binmek için ölüyor beeeee demiş....................:)

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: SALIH BASAK on June 22, 2009, 15:33:24
    eger uyelikte      male     female   diye bir secenek varsa o zaman biraz daha seviyeli olmasi gerekir bence fikralar
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MESUT ISIK on June 22, 2009, 17:25:45

    Quote from: scooter
    eger uyelikte      male     female   diye bir secenek varsa o zaman biraz daha seviyeli olmasi gerekir bence fikralar



    benim son fıkralarım için mi diyorsunuz?
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MURAT VARSAT on June 23, 2009, 07:36:13
    İlk sayfaya bakar mısınız...bu topic serbest başlamış, bu şekilde devam etmeli bence...ne yani onlarca müstehcen fıkra silinecek mi...
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: SERDAR CAVUSOGLU on June 23, 2009, 10:01:50
    Evli bir çift
    cadılar partisine davetliydi.  Dışarıya çıkmak için hazırlanırlarken
    kadının migreni tuttu, evde kalmak zorundaydı.

    Kocasına, partiye yalnız gitmesini, onun eğlencesini bozmak
    istemediğini söyledi.

    Biraz tartıştıktan sonra adam kostümünü giydi ve partiye gitti kadın
    da birkaç aspirin alıp yattı.
    Biraz uyuduktan sonra kendini daha iyi hissederek uyandı ve partiye
    giderek kocasına sürpriz yapmaya karar verdi.
    Tam  hazırlanırken 'acaba ben yanında değilken kocam neler yapıyor'
    diye düşündü ve kocasının kendisini tanımaması için değişik bir kostüm
    giyerek partiye gitti.

    Oraya vardığında bir kenarda onu  izlemeye  başladı.
    Kocası arka arkaya değişik kızlarla ve onlarla çok  yakınlaşarak
    dansediyordu, nereye kadar gidebileceğini görmeye karar  verdi.
    Kocasına yaklaştı,Onunla çok samimi bir şekilde dansetmeye
    başladı,kulağına dışarıya çıkabileceklerini fısıldadı.

    Arabalardan birine girerek seviştiler ve gece yarısından önce maskeler
    çıkarılmadan kadın eve gitti, kocasının dönüşünü beklemeye başladı.
    Adam sabaha karşı 01.00 sularında döndü ve doğru yatağa gitti.

    Kadin : 'Parti nasıldı kocacığım' diye sordu,
    Adam : 'Sensiz hiç eğlenemedim tatlım' diye yanıtladı.
    Kadın : 'inanmıyorum' diye cevapladı,  'Bahse girerim çok eğlenmişsindir'
    Adam : 'Gerçekten hayatım. Partiye gittiğimde bazı arkadaşlarla
    sıkıldık, altkata inip bütün gece poker oynadık. Fakat kostümümü ödünç
    verdiğim o Allah'ın cezası herif bir eğlenmiş, bir eğlenmiş,anlata
    anlata
    bitiremedi...


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: SALIH BASAK on June 23, 2009, 15:48:54
    ben sizin fikralariniz icin demedim genel anlamda fikrimi soyledim fikirlerin aciklanmasi neden bu kadar tepki aldi ?
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: SALIH BASAK on June 23, 2009, 15:50:37
    mesut.isik View Drop Down
    ben sizin fikralariniz icin demedim genel anlamda fikrimi soyledim fikirlerin aciklanmasi neden bu kadar tepki aldi ?
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: SALIH BASAK on June 23, 2009, 15:51:37
    mesut.isik 
    ben sizin fikralariniz icin demedim genel anlamda fikrimi soyledim fikirlerin aciklanmasi neden bu kadar tepki aldi ?
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MESUT ISIK on June 23, 2009, 16:23:13
    1-
    Quote from: scooter
    ben laptop kullaniyorum ve asla bir daha laptopalmayi dusunmuyorum masaustunun yerini hic bir sey tutmaz
    2-
    Quote
    eger uyelikte      male     female   diye bir secenek varsa o zaman biraz daha seviyeli olmasi gerekir bence fikralar
    3-
    Quote from: scooter
    mesut.isik ben sizin fikralariniz icin demedim genel anlamda fikrimi soyledim fikirlerin aciklanmasi neden bu kadar tepki aldi ?

    şundan dolayı tepki verdim, burası öncelikle sanal havacılık forumu, foruma üye olur olmaz 2nci postunuzda ortada olan bir konuda fikrinizi kabul etmiyorum!
    dediğiniz noktalarda haklılık payı var ama önce yazın bakalım biraz başka sanal havacılık konularında ondan sonra bu tarz beyanlarınızı iletin.


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on June 27, 2009, 07:26:05


    Zoolojik bilgi. 
    "Bilindiği gibi, doğa'da çok çeşitli hayvanlar balık avlayarak karınlarını doyururlar. Ayılar, tilkiler, kediler, kuşlar vs vs.


    Balık yenilip mideye inince etrafına bakarmış ve eğer mide'de rakı yok ise 30 saniye kadar beklermiş.


    30 saniye sonunda hala rakı gelmemiş ise kendi kendine sorarmış;


    Beni hangi hayvan yedi acaba?”LOL

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: SERDAR CAVUSOGLU on June 27, 2009, 09:31:53


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on June 29, 2009, 13:00:01
    Büyük şirketlerden birisinin genel müdürü, gerçek bir klasik müzik aşığıymış.



    Günlerden bir gün, şehre ünlü bir orkestra gelmiş. Vereceği konserin en önemli parçası da Schubert'ın ünlü 'Bitmeyen Senfoni' siymiş'. Genel müdür bu eseri dinlemek için çok hevesli olmasına rağmen, işi nedeni ile, konsere gidemeyeceğinden, gelen davetiyeyi şirketin verimlilik uzmanına vermiş ve;



    "Lütfen bu konsere git ve bana izlenimlerini aktar" demiş.



    Genel müdürden aldığı talimatla, konsere giden verimlilik uzmanından, ertesi gün

    bir değerlendirme raporu gelmiş.



    Sayın Genel Müdürüm diye başlıyormuş.



    1- Dört obuacı konserin önemli bir süresinde boş oturdular. Bunların sayısı azaltılırsa konsere daha çok katkıda bulunurlar.

    2- Orkestrada on iki kemancı var. Bunların hepsi aynı anda hareket ediyorlar, ve aynı notaları seslendiriyorlar. Bence ciddi bir yanlışlık. Kesinlikle personel tasarrufu yapılmalıdır.

    3-Onaltılık notalara ağırlık verilmiş. Doğrusu büyük ziyan. Seyirciler sekizlik ve onaltılık notalar arasındaki farkı anlamaz. Bu nedenle; onaltılık notalarla eser çalarak yüksek ücret alan elemanlar yerine, sekizlik notaları çaldırıp, düşük ücretle çalışan stajyerler kullanılmalıdır.

    4-Yaylı sazlarla işlenen pasajlar, nefesli sazlarla aynen tekrarlanıyor. Bu durum gereksiz tekrardan başka bir şey değildir. Dolayısıyla; tekrarlar önlendiğinde, iki saatlik konser yarı yarıya inecektir..



    Özet olarak sayın genel müdürüm; eğer Schubert bu önlemleri alsaydı "Bitmemiş Senfoni" kesinlikle biterdi.



    Arz ederim efendim.
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on July 01, 2009, 12:07:51
    Genç bir kadın, aylardır şantiyede olan kocasına aşağıdaki satırları

    yazar:



    'Sevgilim,

    Biliyorsun, sen şantiyedeyken nur topu gibi bir bebeğimiz oldu. Sütüm

    yetmediği için, yavrumuzu besleyebilmek amacıyla bir sütanne tuttum.

    Yalnız, bu sütannenin zenci olmasından dolayı çocuğumuz, emdiği sütün

    etkisiyle zaman içinde zenciye dönüştü. Haberin olsun dedim.

    Bu konuda benim bir suçum olduğunu düşünmezsin umarım.

    Öptüm,

    Biricik eşin'

    *********************************************************************

    Kadının kocası da bunun üzerine annesine bir mektup yazar:

    'Sevgili anneciğim,

    Karım bana gönderdiği son mektupta, sütü yetersiz olduğu için bir

    sütanne tuıtmak zorunda kaldığını, o sütannenin zenci olduğunu ve bu

    yüzden bebeğimizin renginin de zamanla koyulaştığını yazıyor. Bundan

    eşimi sorumlu tutamayız, tabii ki .

    Selam ve sevgilerimle'

    ********************************************************************

    Annesi ise oğluna şöyle bir cevap yazar:



    'Sevgili oğlum,

    Aslına bakarsan, sen doğduğunda benim sütüm de yetersiz kalmıştı.

    Ama biz fakir olduğumuzdan dolayı, sütanne tutamayıp onun yerine seni

    inek sütüyle beslemek zorunda kalmıştık. Bu durumda takdir edersin ki,

    senin safkan bir öküz olmanın ve boynuzlarının sorumlusu ben değilim.
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on July 06, 2009, 08:49:04
    Kudüs'te Ağlama Duvarı üzerine röportajlar yapan bir gazeteci yaşlı bir Yahudi'ye yaklaşır. Yaşlı Yahudi bastonuna dayanarak Ağlama Duvarı'na gider duasını yapar.  Gazeteci sorar:



    - Bu yaşınızda her gün gelip dua mı ediyorsunuz?



    - Evet, 60 yıldır her gün gelip dua ederim.



    - Ne için dua ediyorsunuz?



    - Barış için, kardeşlik için dua ediyorum. Açlık sona ersin diye dua ediyorum.



    - Cok duygulandım. Bu kadar senedir bu güzel duaları yapan birisi olarak ne hissediyorsunuz?



    - Valla sanki duvara konuşuyorum!

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on July 11, 2009, 10:28:18
    KIRMIZI İBİKLİ KÜÇÜK TAVUK



    Zamanın birinde bir çiftlikte kırmızı ibikli küçük bir tavuk yaşarmış. Tavuk kendi yiyeceğini kendisi bulur ve bu güzel çiftlikte çok mutlu bir hayat yaşarmış. Bir gün buğday taneleri bulmuş ve bunları ekerek daha çok yiyecek elde edeceğini düşünmüş. Ancak nasıl ekeceğini bilmediği için arkadaşlarından yardım istemiş:



    '- Bu buğday tanelerini ekmek için kim bana yardım edecek ?'



    Ördek cevaplamış:

    '- Ben yardım edemem, ancak istersen sana kahve tohumu satabilirim. Buğday yerine kahve ekersen, çok para kazanır ve istediğin kadar buğday alırsın.'





    Domuz oradan seslenmiş:

    '- Ben de yardım edemem, ancak kahve ekersen ürünlerini ben satın alırım.'



    Fare hemen atlamış:

    '- Ben buğday ekiminden anlamam ancak kahve ekmek için gereken parayı sana borç verebilirim, sonra ödersin.'



    Ticaretten ve tarımdan anlamayan kırmızı ibikli şirin tavuk, bu sözler sonrasında kahve ekmeye karar vermiş ve buğdaydan vazgeçmiş.



    Ancak kahve nasıl ekilir bilmediğinden yine yardım istemiş: '- Kahve ekmek için kim bana yardım edecek?'



    Ördek:

    '- Ben yardım edemem, ancak kahvenin çabuk büyümesi için gereken gübreyi sana satabilirim' demiş.



    Domuz:

    '- Ben kahve yetiştirmekten anlamam ancak kahveleri zararlı böceklerden korumak için ilaca ihtiyacın var, istersen sana satarım' demiş.



    Fare de:

    '- Gübre ve ilaç için gereken parayı istersen sana borç olarak veririm ' demiş.





    Sonunda kırmızı ibikli tavuk çalışmaya başlamış, çalışmıııııış çalışmış.





    Kahve yetiştirmek buğday yetiştirmekten daha zormuş ve daha çok gübre ve ilaç gerekiyormuş. Ama tavuğumuz sonunda çok zengin olacağını hayal ederek sabretmiş. Ve sonunda hasat zamanı gelmiş ve gerçekten de tavuk çok miktarda ürün elde etmiş, kendisine yol gösteren arkadaşlarına seslenmiş:

    '- Kahveleri satmama kim yardım edecek?'





    Ördek:

    '- Ben yardım edemem, ancak kahveleri işlemek ve paketlemek için benim fabrikama getirmelisin.'



    Domuz:

    '- Ben de yardım edemem, zaten her önüne gelen kahve ektiği için kahve fiyatları çok düştü, senin kahven beş para etmez.'



    Fare:

    '- Ben bu işlerden anlamam, ayrıca artık sana verdiğim borçları ödemen lazım.'



    Sonunda kırmızı ibikli küçük tavuk gerçeğin farkına varmış ve buğday yerine kahve ekmenin büyük bir hata olduğunu anlamış, çünkü borç içinde imiş ve yiyecek tek bir lokması yokmuş. Açlıktan ölmemek için yine yardım

    istemiş:

    '- Yiyecek bir kaç lokma bulmama kim yardım edecek?'



    Ördek:

    - Ben yardım edemem, senin hiç paran yok.'



    Domuz:

    '- Ben de yardım edemem, zaten herkes kahve ektiği için buğday eken de kalmadı, yiyecek yok.'





    Fare:

    '- Ben yiyecek bulamam. Ancak bana borçlarını ödemediğin için para yerine senin tarlanı almak zorundayım, iyi bir tavuk olursan, belki senin o tarlada

    boğaz tokluğuna çalışıp, benim için buğday yetiştirmene izin verebilirim.



    Şimdilerde bizim kırmızı ibikli küçük tavuğumuz, artık farenin olan eski tarlasında buğday yetiştiriyor ve karnını doyurmaya çalışıyor.
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on July 11, 2009, 11:34:03

    Ben bu tavugu bir yerlerden hatırlar gibiyim ama hadi hayırlısı.Wink

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on July 19, 2009, 17:40:44
    Melih Cevdet'e sormuşlar 'evlilik nedir' diye.Eskiden demiş, kız tarafının ve oğlan tarafının ailesi biraraya gelir, yeni çiftin kuracağı yuva için beraber hazırlık yapılır, beraberce yeni ev düzülürdü. Tabi o zamanlar evler genelde bahçe içinde müstakil evlerdi. O yüzden buna 'evlenmek' denirdi. Şimdi ise yeni evliler apartman dairelerinde yani katlarda oturuyorlar, bu yüzden artık evlilik 'katlanmaktır' demiş.'
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: NACI TOLGAY on July 21, 2009, 11:32:56
    oda iyiymiş erdim abi LOLLOLLOLLOL
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: RASIT EGE on August 01, 2009, 14:26:48
    HAVLU NASIL SALLANIR?

    Çok yaşlı bir İtalyan, son derece ateşli genç bir bayana aşık
    olmuş,
    aşkının karşılığını da aynı şekilde almış. Birbirlerini çok
    sevmişler,
    birlikte olmaktan çok mutlu olmuşlar ve evlenmeye karar vermişler.
    Evlenmişler...
    Dışarıda olağanüstü giden işler, yatağa gelince sorun olmaya
    başlamış.
    Karısını çok seven, onu her anlamda ve her alanda mutlu etmeyi
    isteyen adam, yatakta bir türlü istediği sonucu alamıyormuş. Sevgileri onları
    çözüm arayışına itmiş. Bir gün konuşurlarken, 'papaza danışalım' fikri çıkmış
    ortaya. Gitmişler papaza durumlarını anlatmışlar, ne yapabileceklerini
    sormuşlar. Papaz:
    - Genç bir delikanlı bulun. Eline bir havlu verin, siz
    sevişirken, havluyu sağa-sola sallasın hafif bir rüzgar yapsın...
    Karı-koca
    büyük heyacanla havlu sallayacak genci aramışlar, bulmuşlar. Vermişler gence
    havluyu atmışlar kendilerine yatağa. Delikanlı havluyu sallamış ama eşler yine
    uyumsuz, yine sonuçsuz. Gitmişler yine papazın yanına, papaz sorunun
    çözülmediğini öğrenmiş, düşünmüş düşünmüş, kocaya dönmüş:
    - Siz şu delikanlı
    ile bir yer değişin, havluyu sen salla bakalım ne olacak?
    Karı-koca papazdan
    aldıkları son öğüt ile evin yolunu tutmuşlar, koca almış eline havluyu sallamaya
    başlamış, genç adam da genç kadınla başlamış sevişmeye. Tabi sonuç müthiş. Kadın
    aylar süren mutsuzluğunu giderirken, bağırış çağırış ortalık inlemiş. Havlu
    sallayan koca iş bitince, yatakta yorgun yatan genç adama dönmüş, küçümseyici
    bir tavırla:
    - Gördün mü koçum, havlu böyle sallanır...

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: SERDAR CAVUSOGLU on August 06, 2009, 07:41:30


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on September 09, 2009, 18:07:53
    Bilgisayarlara cok bagımlı olduk, çoooook.

    En
     kolay soruyu bile bilgisayar olmadan yanıtlayamıyoruz.


    Işte size ispati: Aşagidaki soruyu yanıtlayın bakalım...


    Soru: Cinsiyetiniz erkek mi, kadın m?

     (cevap icin lütfen aşağıya bakın)


     


     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     


     
     


     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     





















     "Aşagıya bakmanızı rica" ettik.

     "Sayfayı aşağıya dogru kaydırın" demedik,

     ne oldugunuzu asagiya bakarak anlarsiniz.WinkLOLLOLLOLLOLLOLLOLLOL

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: BERK BARBAROS on September 09, 2009, 18:24:06
    hehehehe
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on September 17, 2009, 14:08:40
        SİMİT , ÇİÇEK , OYUNCAK HİKAYE



        Bu Tekirdağ Rakısı.





        Bunu içersen; Tekel fabrikası kazanır, Tekel Bayiileri kazanır, meyhaneler kazanır, peynirciler kazanır, mezeciler kazanır, balıkçılar kazanır, anason üreticisi çiftçiler kazanır, şişe üreticisi kazanır, nakliyeci kazanır, taksiciler kazanır,





    İçtikten sonra kaza yaparsan; kaportacı kazanır, tamirci kazanır, hastaneler kazanır, doktorlar kazanır,



    Eve dönerken çorbacı kazanır,işkembeci kazanır,kokareçci kazanır,polise yakalanırsan DEVLET kazanır



    Kaza yapıp ölürsen; mezarcılar kazanır, tabutçular kazanır, imamlar kazanır, çiçekçiler kazanır, lokmacılar kazanır,



    Velhasıl tüm Türkiye Kazanır...  



     



    Sonuç: Rakı içersen krizin etkisi yok olur gider...  
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: SERDAR CAVUSOGLU on October 07, 2009, 12:57:39







    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: SERDAR CAVUSOGLU on October 07, 2009, 12:59:17
    -Biyoloji dersinde yapılacak sınav için herkes acayip çalışmış, notlar
    fotokopiler havada uçuşmuş. Sınav günü öğrenciler birde bakmışlar, ortada kağıt
    kalem yok, sadece sıra sıra mikroskoplar. ..

    -Hoca sınavı açıklamış:
    ''-Bu mikroskoplardaki lamların hepsinde bir böceğin bacağı var, sınavınız:
    bacağından böceği tanımak.''

    -Tabi hemen itirazlar, feryatlar... Ama
    yararı yok, hocanın dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama
    birşey yapamıyorlar. Sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp
    çıkmış.

    -Hoca arkasından seslenmiş ''-Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp
    çıkıyorsun?''

    -Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış: ''- Hadi
    bilsene kim olduğumu....''
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on November 25, 2009, 20:43:53


    AĞUSTOS BÖCEĞİ HİKAYESİ

    Şu hikayeye bir de SUNAY AKIN gibi bakalım...

    Bir ağustos böceği doğmadan önce toprağın altındaki bir larvada ortalama

    olarak 12 yıl bekler. Evet, tam 12 yıl.

    12 yıllık hapislikten sonra dünyaya gelen garibanın ömrü adında yazılıdır: Ağustos.

    Yani topu topu bir ay...

    Şarkı söyleyen yalnızca erkek ağustos böceğidir.

    Çünkü dişi, en güzel şarkıyı söyleyeni kendine eş seçecek ve çiftleşecektir.

    Düşünsenize, 12 yıl toprağın altında bekle, dışarı çık. Ömrün bir ay...

    Buldun, buldun... Bulamadın, bir daha yok.

    Siz olsanız çalışır mıydınız?
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on December 11, 2009, 06:28:41
    Genç adam eczaneye girmis. "Abi bana bir Viagra verimisin" demis.
    > Eczaci vermis Viagrayi. Genc adam sormus:
    >
    > - "Kac para"?
    >
    > Eczaci: "60 TL."
    >
    > Genc adam 100 TL vermis .
    >
    > Eczaci: "Bozuk yokmu" demis
    >
    > Genc adam: "Yok".
    >
    > Eczaci: "Karsidaki cerezciden bozdur ge"l.
    >
    > Genc adam: "Abi cerezci beni tanimaz ki".
    >
    > Eczaci: "Ben burdan isaret ederim bozar parani" demis.
    >
    > Gencadam karsidaki cerezciye gitmis.
    >
    > - "Abi eczaci beni gonderdi ,100 TL yi bozacakmissin, bir de 500 TL
    > para vercekmissin" demis.
    >
    > Cerezci basini kaldirip eczaciya bakmis, karsidan eczaci basini
    > sallayarak onay vermis
    >
    > Genc adam gelmis eczaciya 60 TL yi vermis, Viagrayi alip gitmis.
    >
    > Aksam uzeri cerezci gelmis eczaciya: "500 TL yi alayim" demis.
    >
    > Eczaci sasirmis: "Ne 500 TL si" demis.
    >
    > - "Cocugu gonderdin hem 100 TL bozdurdun, hemde 500 TL istedin ya"
    > demis. "Hatta sana baktim onayladin karsidan".
    >
    > Iste o an anlamis eczaci basina geleni, vermis cerezciye 500 TL yİ tabii.
    >
    > Ertesi gun yasli bir amca girmis ezcaneye.
    >
    > Eczaciya: "Oglum ben Viagra alacam ama etkisi olyur mu gecekten, bana
    > bilgi veririmisin" demis.
    >
    > Eczaci: "Amca su kadarini soyliyeyeyim dun birisine Viagra verdim daha
    > adam kutusunu bile acmadan hem cerezciyi hem beni ......
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on February 05, 2010, 07:49:47
    MEYHANE DUVARLARINDAN İNCİLER



    Horoz ötsün ötmesin, sabah mutlaka olacaktır.



    Zirveye çıkarken herkese selam ver, çünkü inerken onlarla karşılaşacaksın.



    İnsanlar topraktan yaratılmıştır, her an çamurlaşabilirler.



    Başımızdan geçenlere değil, kafamızdan geçenlere içelim.



    Büyük Adam olmaya gerek yok, bizler yalnızca Adam olalım yeter.



    Dünyada oturarak başarıya ulaşan tek canlı tavuktur.



    Akıllı olup ta dünyanın kahrını çekeceğine, deli ol, dünya senin kahrını çeksin.



    Dal rüzgarları affetmişse de kırılmıştır bir kere.



    Eşek nereden bilecek ki zevki sefayı; sor bakalım hiç çekmiş mi kafayı?



    Dünyanın en cesur yaratıkları insanlardır, öleceklerini bilerek yaşarlar.



    Madem dünya hiç,

    gece de,

    gündüz de

    iç.



    Hayatın tadını borçlanarak çıkar, sakın ödemeye kalkma tadı kaçar.



    Şarabın adı kötüye çıkmış,

    tadı hoş,

    Hele bir güzelle içersen,

    daha bir hoş.



    Eğer sana içki dokunuyorsa, sen de içkiye dokun.



    Yirmi yaşına kadar hayatı öğrenmeyenin,

    Otuz yaşına kadar evlenmeyenin,

    Kırk yaşına kadar köşeyi dönmeyenin,

    Elli yaşına kadar ölmeyenin

    İşi çok zor bu dünyada.



    ŞEREFİNİZE...

    Neden içki içilirken ŞEREFİNE denir ?



    Her ülkenin kendine has deyişleri vardır bu konu ile ilgili.



    Kimi sağlığına der, kimi mutluluğuna...

    Ruslar "nazdrovya" der, Rumlar "stinigia"...

    Bizde ise konu daha hoş ve de farklıdır...

    Biz "şerefe" ya da daha da özelleştirip "şerefine" deriz...

    Eee bize de bu yakışırdı değil mi!!!..



    Bu " şerefe" sözünün nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi ya da niye "şerefe" dendiğini?



    Zamanın zaman olduğu dönemlerde, içki içmek bir adap, usül işiymiş..

    İçki masasına oturan ağır abiler içmeye başlamadan önce kendi aralarında şu anlaşmayı yaparlarmış:



    "Arkadaşlar bu meret şişede durduğu gibi durmaz, her ne kadar yakın ahbap olsak da, bir süre sonra çenemizin bağı çözülür ve olmadık şeyler söyleyip sonradan pişman olacağımız şeyleri anlatabiliriz. Bu masada konuşulan ve anlatılanlar sadece ve sadece bu masada kalacak, söz mü?"

    "Söz!.."

    "Şerefine mi?"

    "Şerefine!!.. "



    O günlerde belki de bir yeminmiş bu "şerefine" sözü..



    İşte tüm hikaye bu...

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on February 15, 2010, 09:22:09
    temel ile dursun gece yarısı yolda yürüyorlarmış.
    temel çırılçıplakmış dursun ise donlu.
    temel dursuna diyorki,
    “ ben senun neyini seveyrum biliymisun?”
    dursun:”neyimu daa?”
    temel: “İradeni, çünkü kumarda nerde duracağını biliysun”
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDOGAN FIDAN on February 15, 2010, 10:33:46
    Temel ile Fadime güzel bir düğünle evlenmişler.
    Temel, Fadime'yi hergün gazete almaya gönderirmiş. Evleri köyün dış taraflarında, markete biraz uzak yerde olduğu için bu durum Fadime'ye zor gelirmiş ve kendice bir çözüm bulmuş.

    Hergün gidip gazete almak yerine 7 tane gazete almış Fadime ve her sabah  aldığı gazetelerden 1 tanesini Temel'e vermiş.

    Temel 1 nci gün gazeteyi okumuş, ikinci gün sabah yine gazeteyi okumuş, nihayet 3 ncü gün de gazeteye bakınca:

    " Ula Fadime, memlekette ne salak uşaglar vardur. Şu dolmiş şöföri 3 gündir ayni ağaca çarpayi" demiş.. 

     
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: AJLAN OMER SOYYER on March 27, 2010, 12:24:41
    Temel birgün uçakta kalp krizi geçiren pilotun yerine kokpite geçer ve uçağı kumanda etmeye başlar. İnişe yaklaşırken kuleye; - Kule, uşağum biz geliyruz pisti boşalt. der. kulede; anlaşıldı efendim, lütfen konumunuzu bildirin der. Bizim temelde Ula uşağım görmiymusun da ön koltukta oturiyrum der :D:DLOLLOL
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on April 02, 2010, 20:12:56
    Bill Gates evlenmis.
    Ertesi gun karisi bosanma davasi acmis.
    Hakim :


    "- Manyakmisin be kadin, onca servet, ün falan," demis.
    Kadinin cevabi kesin :
    "- Hakim bey, ben simdi anladim 

    "Micro" ve "Soft "un ne anlama geldigini ..
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on April 07, 2010, 08:07:20
    Temel askere alınacak, Askerlik şubesinde Memur adını sorar.

    -Adın ?
    -Temel
    -Temel ama yumuşak g siz der

    Memur:
    - Töbe töbe, kardeşim sen manyak mısın ? Temel' de yumuşak g ne arasın der

    Temel:
    -Eheee, biz ne deduk
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on April 29, 2010, 19:29:31

    Aslan bir gün ormanda giderken tavşani görür ve ona sorar :
    - Ben
    kimim lan?
    Tavsan yanitlar :
    - Buralarin kralisiniz efendim...
    Daha
     sonra tilkiye rastlar ve ona sorar :
    - Ben kimim lan?
    Tilki
    yanitlar :
    - Siz buralarin kralisiniz efendim...
    Aslan devam
    yoluna devam eder ve yolda file rastlar ve sorar :
    - Ben kimim lan?
    Bu
     soruyu duyan fil onu tutar ve hortumuyla agaca firlatir. Aslanda saşkin
     bir ifadeyle söyle der :
    - Bilmiyorsan, bilmiyorum de be kardeşim
    ne vuruyorsun...
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: SINAN EKMEKCIOGLU on April 29, 2010, 19:42:02


    Temel ile Dursun askere giderler. Askerlik her ikisi içinde değişik bir tecrübe ama keyiflidir de...

    Derken birgün komutan postasına emreder ve Temel'i yanına çağırtır. Temel kan-ter içiresinde komutanın odasına girer ve esas duruşunu gösterir :

    - Emret komutanum !
    - Temel , bak oğlum sen Dursun'un arkadaşısın değil mi ?
    - Evet komutanum !
    - Haberler çok kötü , sizin yakınlar aradılar, Dursun'un annesi maalesef oğlum, sizlere ömür.

    Temel'in omuzları düşer, üzüntülü gözlerle komutana bakmaktadır. Komutan devam eder :

    - Oğlum ben bunu Dursun'a  söyleyemem. Sen arkadaşısın, sen söyle. Aman dikkat et burası asker ocağı. Alıştıra alıştıra söyle , tamam mı evladım ?
    - Emredersun komutanum !

    ...der Temel ve koşa koşa kantine gider. Dursun'u bulur ve durumu anlatmaya başlar :

    - Dursun haçan senun amucan var mudur?
    - Vardur
    - Peki dayın var mudur ?
    - Vardur
    - Peki halan var mudur ?
    - Vardur vardur
    - Teyzen var mudur ?
    - Vardur
    - Anan var mudur ?
    - Vardur
    - Nah vardur !!!



    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on June 07, 2010, 12:14:26
    Bu yaz için çok sıcak geçek denip duruluyor, konu hakkında alın size bir fıkra:

    =======================================================

    Kızılderililer kış başında şeflerine sormuşlar: "Şef bu kış soğuk geçecek mi?" Şef adamlarına bu kışın soğuk geçebileceğini ve hazırlık yapmaları için odun toplamaları gerektiğini söylemiş.

    İyi bir önder olan şef en yakın telefon klübesine gidip Ulusal hava tahmini servisini aramış. Bu kış soğuk mu geçecek diye sormuş. Telefondaki adam "Evet bu kış soğuk geçecek" demiş. Bunun üzerine şef kabilesine dönüp işi garantiye almak için adamlarına odun toplamayı hızlandırmalarını söylemiş.

    Bir hafta sonra tekrar Ulusal Hava Tahmin servisini arayan şef yine sormuş. "Bu kış gerçekten soğuk mu geçecek ?"  Telefondaki adam "Evet, bu kış gerçekten çok soğuk geçeceğe benziyor" demiş. Tekrar kabilesine dönen şef adamlarına bulabilecekleri bütün odunları toplamalarını emretmiş.

    Bir hafta sonra tekrar Ulusal Hava Tahmin servisini arayan şef "Bakın, bu kısın gerçekten çok soğuk geçeceğinden eminmisiniz ?" diye sorunca, telefondaki adam "Kesinlikle eminiz ! Çünkü kızılderililer deli gibi odun topluyorlar !!" demiş.

    LOL

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: AHMET CELIK on June 17, 2010, 20:04:46



    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERCAN KOC on June 18, 2010, 11:04:24
    Doğumhane

     

    85 yaşından da bir adam doğum hanenin kapısında beklemektedir.
    Doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:
    Doktor- "içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"
    Adam- "Evet,eşim.”
    Doktor- "Ama bayan 25 yaşlarında..."
    Adam- "Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"
    Doktor- "Yoo, aklıma benim dedem geldi de."
    Adam- "Nesi varmış dedenizin?"
    Doktor- "Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi Israr etti ve hazırlandı. E, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..."
    Adam- "Olur mu, başkası vurmuştur onu."
    Doktor- "Ben de onu demeye çalışıyorum işte .. başkası vurmuştur:))
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MURAT HACIOGLU on June 18, 2010, 11:20:06
    ERCAN HOCAM ÇOK GÜLDÜM YA BAŞKASI VURMUŞTUR.................Big smileBig smileBig smile
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERCAN KOC on June 28, 2010, 08:37:54

    Biraz gülelim  LOL


      Jinekologun biri ‘lanet olsun’ der ve doktorluğu bırakır. Arabalara merakı vardır.
    Niyeti araba tamircisi olmaktır.Gider ve sendikanın sınavına girer. Sonuçta 100 üzerinden 150 alıp gecer.
    Bunun üzerine bir soruşturma açılır. Müfettişler sınav hocasına sorarlar,
    - “Bu iş nasıl oldu” diye.
    Hoca :
    ...- ‘Valla, yağı değiştir dedim, değiştirdi. Filtreyi değiştir dedim, degiştirdi. Bujileri temizle dedim, temizledi.’
    Müfettiş :
    - ‘İyi de neden 100 degil de 150?’
    Hoca :
    - ‘Bunların hepsini arabanın egzoz deliğinden yaptı!’
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MUHAMMED BALAY on June 28, 2010, 11:23:26
    Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır.
    Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve ...karısına e-mail atmaya karar verir.
    Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir....
    Tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür,arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır.
    Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür.
    -Kime : Sevgili karıma
    Konu : Yeni ulaştım.
    Tarih : 26 haziran 2010 Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Her şey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.
    Not : Burası çok sıcak.
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: AHMET CELIK on July 03, 2010, 08:31:59
    Bir uçakta pilot aniden hostesleri çağırmış ve demiş ki:)
    —Uçak düşmek üzere. Tüm yolculara atlamalarını söyleyin. Şu anda deniz üzerindeyiz ve denize çok yakın uçuyorum, atlarlarsa kurtulma şansları var, ama atlamazlarsa herkes ölecek!!!'

    Tabii, böyle bir şeyi insanlara yaptırmak çok zor.

    Hosteslerden en akıllısı düşünmüş taşınmış, 'Herkese uygun bir dille anlatılırsa uçaktan atlamaları sağlanır.' diye karar vermiş ve ilk olarak Amerikalı kafilenin yanına gitmiş:

    —Sayın yolcularımız; üzerinde bulunduğumuz alan Japonlar'ın araştırma laboratuarlarıyla kaplı. Eğer oraya ulaşırsanız tüm Japon teknolojisi sırlarını kaparsınız!'

    Bütün Amerikalılar koşarak çıkışa gitmişler ve atlamışlar;

    Sonra hostes İngilizler'e yönelmiş:

    —Sayın yolcularımız, şu anda dünyanın en geniş ve verimli sömürgeleri üzerindeyiz; eğer hemen el koyarsanız sonsuza dek sizin olurlar!'

    Bütün İngilizler hevesle atlamışlar.

    Sıra Fransızlar'a gelmiş. Hostes:

    —Bayanlar baylar, affedersiniz rahatsız ediyorum; fakat rica etsem uçaktan atlar mısınız? Şimdiden teşekkür ederim. demiş.

    Fransızlar:

    —Tabii, mersi!' deyip sırayla atlamışlar!

    Hostes bu kez Almanlar'a yönelmiş:

    —Atlayın aşağı çabuk! diye bağırmış. Alman kafile 'Heil!' diyerek atlamış.

    Veee sıra gelmiş Türkler'eee. Hostes yandan yandan gülümseyerek ve koltuğa hafif dayanarak şöyle demiş:

    —Siz var ya siz... Buradan hayatta atlayamazsınız...


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: AHMET CELIK on July 05, 2010, 18:52:30
    3 bayan ve 3 erkeğin, iş icabı trenle bir seyahate çıkmaları gerekir.
    Tren garına giderler. 3 bayan 3 bilet aldığı halde erkekler tek bilet alır.
    Bayanlar bunun sebebini sorduklarında erkekler 'Bekleyin ve görün' derler. Trene binerler ve tren hareket ettikten bir süre sonra 3 erkek
    kalkıp hep beraber trenin tuvaletine girerler. Biraz sonra kondüktör gelir
    ve 3 bayandan 3 bileti alır. Tuvaletin önünden geçerken, kapıyı tıklatıp, 'Bilet lütfen' der. Kapı açılır ve bir el bileti uzatır. Bayanlar bunu görürler. Taktiği kapmışlardır.

    Dönüş yolculuğu için yine gara giderler. Bayanlar bu sefer tek bilet almışlardır. Erkekler ise hiç bilet almaz. Bayanlar yine şaşırıp sebebini
    sorduklarında, erkekler yine bekleyip görmelerini soylerler. Bir süre sonra
    yolculuk başlar. Önce bayanlar kalkıp tuvalete girer. Ardından da erkekler
    karşısındaki tuvalete. Kondüktörün gelmesine yakın bir erkek
    çıkıp karşı kapıyı tıklar ve 'Bilet lüften' der.

    Açılan kapıdan bir el bileti uzatır. Bileti alan erkek diğer
    tuvalete geri girer!..


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on August 09, 2010, 11:51:02
    Tilki ormanda gezmektedir. Bir ağacın dalında asılı bir geyik budu görür. Açtır ama şüphelenir, kontrol etmeye başlar ve görür ki bu bir tuzak. Geyik budu bir iple bombaya bağlıdır. Epeyce uzağa gider ve başını kollarının üzerine koyarak yatar. Biraz sonra kurt gelir, budu görür ve yatan tilkiyi de tabi…
    Tilkiye sorar ‘Ne yapıyorsun dostum?’
    Tilki cevap verir: ‘Hiç… yatıyorum.’
    -Burada bir but var?!
    -Evet var.
    -Neden yemedin?
    Tilki sakince cevap verir:
    ‘BU GÜN ORUÇLUYUM.’
    Kurt kendinden emin:
    ‘Ben yiyeyim o zaman.’
    Tilki ‘Buyur afiyet olsun!’ der.
    Kurt buta uzanır uzanmaz bir patlama, ortalık toz duman, kurt yaralı, hareketsiz 10 metre uzakta perişan halde yatarken tilki sakince budu yemeye başlar.
    Bunu gören kurt:
    ‘LAN ŞEREFSİZ, HANİ ORUÇLUYDUN?’
    Tilki pişkin pişkin:
    ‘Biraz önce top patladı duymadın mı?’
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CIHAN OLCAY on August 19, 2010, 05:37:58
    Bir uçakta pilot aniden hostesleri çağırmış ve demiş ki:)

    —Uçak düşmek üzere. Tüm yolculara atlamalarını söyleyin. Şu anda deniz üzerindey...iz ve denize çok yakın uçuyorum, atlarlarsa kurtulma şansları var, ama atlamazlarsa herkes ölecek!!!'

    Tabii, böyle bir şeyi insanlara yaptırmak çok zor.

    Hosteslerden en akıllısı düşünmüş taşınmış, 'Herkese uygun bir dille anlatılırsa uçaktan atlamaları sağlanır.' diye karar vermiş ve ilk olarak Amerikalı kafilenin yanına gitmiş:

    —Sayın yolcularımız; üzerinde bulunduğumuz alan Japonlar'ın araştırma laboratuarlarıyla kaplı. Eğer oraya ulaşırsanız tüm Japon teknolojisi sırlarını kaparsınız!'

    Bütün Amerikalılar koşarak çıkışa gitmişler ve atlamışlar;

    Sonra hostes İngilizler'e yönelmiş:

    —Sayın yolcularımız, şu anda dünyanın en geniş ve verimli sömürgeleri üzerindeyiz; eğer hemen el koyarsanız sonsuza dek sizin olurlar!'

    Bütün İngilizler hevesle atlamışlar.

    Sıra Fransızlar'a gelmiş. Hostes:

    —Bayanlar baylar, affedersiniz rahatsız ediyorum; fakat rica etsem uçaktan atlar mısınız? Şimdiden teşekkür ederim. demiş.

    Fransızlar:

    —Tabii, mersi!' deyip sırayla atlamışlar!

    Hostes bu kez Almanlar'a yönelmiş:

    —Atlayın aşağı çabuk! diye bağırmış. Alman kafile 'Heil!' diyerek atlamış.

    Veee sıra gelmiş Türkler'eee. Hostes yandan yandan gülümseyerek ve koltuğa hafif dayanarak şöyle demiş:

    —Siz var ya siz... Buradan hayatta atlayamazsınız...
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: AHMET CELIK on September 01, 2010, 20:50:40
    Kadınlar üzerinde yapılan bir araştırmada :
    Bir kadın bütün gece eve gelmemiş.
    Ertesi sabah kocasına, ...gece bir arkadaşında kaldığını söylemiş.

    Kocası, karısının en yakın 10 arkadaşını aramış ve
    hiçbiri karısının kendisinde kaldığını onaylamamış.

    Erkekler üzerinde yapılan bir araştırmada :

    Bir adam bütün gece eve gelmemiş.
    Ertesi sabah karısına, gece bir arkadaşında kaldığını söylemiş.
    Karısı, kocasının en yakın 10 arkadaşını aramış ve
    5 tanesi kocasının kendisinde kaldığını onaylamış
    diğer 5 tanesi ise kocasının hala kendisiyle birlikte olduğunu iddia etmiş.


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on September 24, 2010, 08:17:02
    Çiftliğin üç boğası, çiftçinin yeni bir boğa satın alacağı dedikodusu yayı...lınca, kendi aralarında tartışmaya başlarlar. En eski boğa söz alır:
    — Çocuklar hepiniz biliyorsunuz!! Ben 5 yıldır buradayım. Şu an sahip olduğum 100 tane ineği de boynuzumun hakkıyla kazandım. O gelecek olan çapulcuya bir tanesini bile koklatmam!
    İkinci boğa söze girer:
    — Tam da benim söyleyeceklerimi söyledin. Ben de 3 yıldır buradayım ve sizlerin de onayıyla 50 tane ineğim var. Yeni gelenle sonuna kadar savaşırım ama bir tane ineğimi dahi ona vermem!
    En gençleri atılır:
    — Ben geleli yeni bir yıl oldu. Sizler kadar iri ve güçlü olmasam da 10 ineğin sorumluluğu bende ve hepsini bende tutmaya devam edeceğim!
    Konuşmalar sürerken birden 18 tekerlekli devasa bir Tır’ın çiftliğin kapısından girdiğine tanık olurlar. Tır'ın kasası şiddetle sarsılırken bir düzine adam, içinde bulunan canavarı dışarı çıkartmaya uğraşırlar. Derken; tonlarca ağırlıkta, bastığı yeri titreten, korkunç bir boğa ortaya çıkar!
    Birinci boğa:
    — Ahhhh... Düşündüm de belki bu gelen yeni arkadaşa üzülmesin diye bir kaç tane ineğimi ayırabilirim! İkinci boğa:
    — Daha önce de söylediğim gibi 50 tane inek bana çok geliyor. 20-30 tanesini ona verebilirim belki! Üçüncü boğaya baktıklarında şaşkınlığa düşerler. Hayvan, alev gibi kırmızı ve sert bakan gözlerle, boynuzlarını öne çıkartmış bir ayağı ile hızlı hızlı toprağı eşelerken, solukları yerden toz kaldırmaktadır. Birinci boğa atılır:
    — Evlat sakın yapma! Eğer ona saldırırsan kesinlikle ölürsün! Bırak birkaç ineğini alıversin. Genç boğa:
    - İsterse tüm ineklerimi alsın! Ben sadece benim bir boğa olduğumdan emin olmasını istiyorum!!
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: BOGAC ERKAN on September 24, 2010, 20:12:25
    Saygı ve selamlar... Boğaç Erkan
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on September 27, 2010, 13:19:39
    Köylü oğlan ve babası büyük şehre ilk defa gelmişler. Alışveriş merkezinde zemin kattaki iki gümüş... renkli parlak duvarın ağır ağır açılıp kapanması ilgilerini çekmiş. “Bu ne baba?” diye sormuş oğlan. Hayatında hiç asansör görmemiş baba
    “Bilemiyorum oğul..” demiş.

    Onlar bu ilginç şeyi nefeslerini tutup izlerken tekerlekli sandalyeli yaşlı bir kadın sağa sola kayan gümüş renkli duvarlara doğru gitmiş ve bir düğmeye basmış. Duvarlar açılmış, yaşlı kadın yoğun ışıklı küçük bir odaya girmiş, duvarlar kapanmış.

    Oğlan ve babası kapının üzerindeki küçükten büyüğe doğru yanıp sönen ışıklı rakamları izlemişler. Son rakamdan sonra aynı sırayla bu sefer geriye doğru ışıklar teker teker yanmış. Sonunda duvar iki yana kayarak açılmış, dışarı 24 yaşlarında incecik muhteşem bir fıstık çıkmış.

    “Oğlum” demiş adam kızdan gözlerini ayıramayarak,

    “Koş.. Koş ananı getir!..
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on September 29, 2010, 10:19:57
    Çocuk Dedesine Sormuş:-)
    Dede, Nenem İle Kaç Yıldır Evlisiniz?
    - 40 Yıldır Evlat....... Demiş Dede.
    - Peki Ama Dede, Ben Sizi Hiç Kavga Ederken Görmedim Bunun Sırrı Nedir?
    - Otur Evlat Anlatayım.
    Evlat Biz Ninen İle Evlendiğimizde Elde Avuçta Bir Şey Yok,
    Kimsemde Yoktu.
    Ben Neneni Bizden Oldukça Uzaktaki Köyden Aldım,
    Nikahımız Kıyıldı,
    Benim At Arabasına Nenenin Üç Beş Eşyasını Attık Ve Bizim Köyün Yolunu Tuttuk.
    Yolda Benim Atin Ayağı Sürçtü Ve Tökezledi.

    -Ben "Bu Bir" Dedim. Devam Ederken Bir Daha Tökezledi,
    -Ben Yine "Bu İki" Dedim. Köye De Daha Epey Yolumuz Vardı,
    Bizim Atın Ayağı Bir Daha Tökezleyince
    "Bu Üç" Dedim Ve Çektim Belimden Silahı,
    Ati Orada Vurdum.
    Ben Atı Vurunca Nenen Başladı Bana Söylenmeye.
    "Biz Simdi Nasıl Gidiceğiz,
    Niye Durup Dururken Atı Vurdun.
    Sen De Hiç Akıl Yok Mu. Bu Eşyaları Nasıl Götüreceğiz"
    -Ben De Döndüm Nenene
    "Bu Bir" Dedim.
    O Gün Bugündür, Gül Gibi Geçinip Gidiyoruz… :))
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on September 29, 2010, 13:18:18

    Quote from: ERDIM ELITEZ

    ...
    Çocuk Dedesine Sormuş:-)
    ...


    Sakın bu dede tanıdık olmasın ??? Ermm

    LOL LOL LOL
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: HASMET GUNGOR on September 29, 2010, 13:21:38
    yok yok ben de " bu bir diye başladım" ama  pi sayısını geçti, hala takmıyo hatun.
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERCAN KOC on October 05, 2010, 14:41:45
     Cemaat:

     

    Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve sorar:
    -Aranızda Müslüman ol...an var mı?
    Korkudan kimse bişey diyemez. Birazdan yaşlı bir adam ayağa kalkar:
    -Ben müslümanım. Der.
    Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıdaki inek sürüsünü gösterip:
    -Amca, şunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin? Der.
    Yaşlı adam baya bir hayvanı kestikten sonra 'ben yoruldum başka birini bul' der.
    Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve sorar:
    -Aranızda başka Müslüman var mı?

    Az önceki adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar, imam:
    -Ne bakı yosunuz ulan iki rekât namaz kıldırdık diye hemen Müslüman mı olduk...
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CIHAN OLCAY on October 22, 2010, 07:33:52

    Borsacı fıkrası


    Köylü Ahmet Ağa, eşeğini satmaya karar vermiş.
    Kıymeti taş çatlasa 50 milyon lira etmeyen eşek için pazarlık payı da ekleyerek 100 milyon lira fiyat koymuş.
    Komşu köyden acilen eşşeğe ihtiyacı olan Mehmet ağa 100 milyon ödeyip eşşeği pazarlıksız satın almış.
    Köylü Ahmet eşşeğini satmış ama akşam da gözüne bir türlü uyku girmemiş...
    Gece boyunca düşünüp, durmuş.
    "Mehmet ağa 50 milyon liralık eşeğe niye 100 milyon lira verdi ?"!!!!!... diye.
    İçi rahat etmeyince ertesi gün eşeğini geri almaya karar vermiş.
    Pazara gitmiş Mehmet ağayı bulmaya ama, bir de ne görsün eşşek 200 milyon liradan satışa çikarilmis...
    İyice sıkıntı basmış ve kesin karar vermiş, geri alacak eşeğini...
    200 milyon lira pazarlıksız ödeyip geri almış (.).
    Aynı olay bu defa Mehmet ağa'nın başina gelmiş, o da uyuyamamış.
    "Allah Allah... Ahmet niye 100 milyona sattığı eşşeği 200 milyona geri aldı???Var bu işin içinde bir iş..." diye gece boyunca düşünüp, durmuş.
    O da ertesi gün eşşeği geri almaya karar vermiş Ahmet Ağa ile anlaşip 400 milyon lira vererek geri almış eşeği...
    Bu alışveriş her gün fiyat arta arta devam etmiş...
    Bir kaç gün sonra pazara bir başka köyden Hüseyin gelmiş.
    Hüseyin pazardaki kalabalığın arasına dalınca bir de ne görsün ;
    "al, al, al, sat, sat, sat" bağrışmaları arasında bir yaşlı eşek
    ve bu eşeğin tam 1.000.000.000
    TL satış fiyatı!!!...
    Yanındakine sormuş, "Hemşerim, nedir bu iş???? Bu yaşlı eşek 1 milyar lira eder mi yahu??!!"
    Adam hemen yanıtlamış;
    "Valla grafikler ortada, bu eşeğin fiyatı bir haftada 50 milyon
    liradan başladı, 950 milyon liraya geldi.
    Şöyle bir teknik analizine bakarsan görürsün.
    Eşşeğin fiyatı 1 milyardaki direncini bi kırarsa, 1.5 milyara kadar yolu var.. "
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: DERIN ERKAN on November 03, 2010, 16:59:35
    Bir otobüs şakası:
    Otopilot kapalı uçuyorum Tongue

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MESUT ISIK on November 13, 2010, 14:24:29
    Bira üreticileri kongresi toplanmış , konuşmalar vs ,

    akşam da hep beraber bara geçilmiş ,

    Heinekein'in patronu barmen'e ver bir heineken diyerek başlamış heinekenin'e...
    sonra miller'İn patronu gelmiş, barmene ver bakalım bir miller demiş devam etmiş son olarak da buck's ın patronu geliş başlamış bucks içmeye en son ise efes pilsen'in patronu gelmiş barmene ver bir kola demiş

    tüm patronlar dönüp bakmış ,

    efesin patronu:"hiç biriniz bira içmiyorsunuz ben de size katılayım"

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERCAN KOC on November 15, 2010, 17:17:10













    KRiSTOF KOLOMB EVLiMiY Di ? 
     









      Kristof Kolomb evli miydi, bekar mıydı ?







     
     
     "Bekar" diyenler kazandılar.

     

      ÇÜNKÜ:

      
     
    Kristof KOLOMB evli olsaydı belki de Amerika kıtası hiç bir zaman keşfedilmeyecekti. Çünkü o meşhur ve macera dolu seyahatın planlarını yapmak yerine karısının, ona yönelteceği asagidaki soruların cevaplarını vermeye çalışarak gobegini catlatacaktı:



    1.    Bölüm soruları :
    Nereye gidiyorsun?
    Kiminle gidiyorsun?
    Niçin gidiyorsun?
    Nasıl gidiyorsun?
     
    Keşif için gidiyorum.
    Neyin keşfine gidiyorsun?
    Niye bir tek sen gidiyorsun?
     
    2.    Bölüm soruları :    
    Sen dönene kadar ben ne yapacağım?
    Ben de seninle gelebilir miyim?
    Senin kürekçilerin var mı?
    Personel listeni bana göstersene!
    Peki ne zaman dönüyorsun?
    Doğru söyle niçin gidiyorsun?
     
    3.    Bölüm soruları:
    Sen bu seyahatı bensiz planladın değil mi?
    Bana cevap versene?
    Bu seyahattan amacı ne?
    Yoksa biriyle mi kaçıyorsun?
    Senden nasıl haber alacağım?
    Senin orada neler çevirdiği ne malum?
    Gemide kadın da var mı demiştin?
     
    4.     Bölüm soruları :
    Ben hala neyin keşfin olduğunu anlayamadım?
    Senden başka keşif yapacak yok mu ?
    Sen zaten her zaman böyle yapıyorsun!
    Sen kendini bana karşı ön plana çıkartıyorsun!
    Ben anlamıyorum keşf edilececek başka bir şey daha kaldı mı ki?
    Benim kırık kalbimi niye keşfetmıyorsun? 
     
    5.    Bölüm soruları :
    Onu bunu bilmem ben de seninle geleceğim!
    Yalnız annemler seyahattan dönene kadar bir ay beklemen lazım!
     
    Neden?



    Çünkü onların da gelmelerini istiyorum!
    Annemler bugüne kadar hiçbir yeri keşfetmediler!

     


    Niye "kaşif" olamadığımızı anlatabildim mi acaba ?
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on December 03, 2010, 05:57:40
    İmamın biri bir gün bir mezarlığa gider... Mezarlıkta dolaşırken dua okuyan bir ...kadın görür...
    Yalnız bir bakar ki, kadın duasını bitirdikten sonra mezara doğru poposunu açar ve gösterir...
    İmam hemen kadının yanına gider ve kadına sorar ;
    - "Bu mezarda kim var ?"
    Kadın ;
    - "Kocam yatıyor bu mezarda..." der...
    İmam hemen sorar :
    - "Peki dua okuduktan sonra neden mezara poponuzu gösterdiniz ?

    Kadın da ;
    - "Rahmetli hayattayken, 'Sendeki bu popo.. ölüyü bile diriltir" derdi..

    Bendeki de bir umut... Sürekli deniyorum işte..."
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on December 14, 2010, 08:39:58
    Temel Çımacı olmuş, ilk kez yurt dışına gitmişti. Gemi Liverpool Limanı'na yanaşırken, Temel iskeledeki İngiliz'e bağırdı: - Tut şu halatı! İngiliz anlamadı bir şey.. Temel yine bağırdı: - Tut şu halatı! İngiliz'de gene hareket yok.. Temel ortaokuldaki ingilizcesi ile bağırdı: - Do you speak English? - "Yes.. Yes.." dedi İngiliz; Temel öfkeyle bağırdı: - O zaman tut şu halatı..!



    *****



    Temel ile Dursun her gün mendirekte balık tutarlarmış. Bir gün Dursun, "Ula Temel", demiş, "Haçan sen böyle paluk tutarken, pen senun eve sızsam, senin Fadimeyla aşna-fişna edup, hamile piraksam, penden çocuğu olsa, senle pen ne olurduk?" Temel sakin, yanıtlamış:

    -"Ödeşmiş olurduk..."



    *******



    Oflu hoca Cuma namazında içki içenleri fena azarlıyordu:

    -"Paranızı sokağa atıyorsunuz!Kazanan kim? Meyhaneci...

    En büyük dükkan kimin? Meyhanecinin...

    En güzel ev kimin? Meyhanecinin...

    Ya en güzel araba? Meyhanecinin.

    Bu paraları veren kim? Ha sizin gibi kafasızlar..."

    Aradan 2 hafta geçer, bir adam koşarak hocanın yanına gelir ve ellerine sarılıp öperek:

    -"Allah razı olsun hocam, senin verdiğin içki vaazı sayesinde hayatım kurtuldu.."

    Hoca memnun:

    -"Aferin, içkiyi bırakmanın mükafatlarını ahirette de göreceksin oğlum." der.Adam düzeltir:



    -"İçkiyi bırakmadım hocam, MEYHANE AÇTIM!"
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on December 16, 2010, 19:20:00
    Yüzü-gözü mosmor bir kadın, doktora gider.

    Doktor: Ne oldu size?

    Kadın: Doktor bey..., ne yapacağımı bilemiyorum. Kocam ne zaman içip de eve sarhoş dönse beni gebertene kadar dövüyor.

    Doktor: Bu konuda size çok işe yarayan bir çözümüm var hanımefendi. Kocanız sarhoş olarak eve geldiğinde elinize bir bardak şekerli çay alın ve kocanız yatıp uyuyana kadar ağzınıza alacağınız bir yudum çayı ağızınız içinde sürekli dolaştırın....

    İki hafta sonra, aynı kadın, eli yüzü düzgün şekilde doktoru ziyaret eder.

    Kadın: Evet doktor, harika bir çözümdü bu. Kocam eve sarhoş geldiği her seferinde, yatıp uyuyana kadar ağzıma bir yudum çay alıp ağzımı çalkalar gibi ağzımda dolaştırdım; ve kocam bana hiç dokunmadı.

    Doktor: Gördünüz mü, ağzınızı kapalı tutmak ne kadar çok işe yarıyor... :))))))
    ERDIM ELITEZ2010-12-16 17:20:25
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on December 22, 2010, 17:46:10
    İşadamı, ofisinde geç saatlere kadar sekreteri ile ciddi ciddi çalışır. Geç olmu...ştur, günün yorgunluğuna ek olarak acıkmışlardır. “Hadi çıkalım artık, gidip bir şeyler yeyip evlerimize gidelim” çıkarlar, bir lokantada iyi bir akşam yemeği yerler, biraz da alkol alırlar, sora işadamı, sekreterini evine bırakır.

    O ara, sekreter, nezaketen, bir kahve içmek isteyip istemediğini sorar. İşadamı da neden olmasın diye düşünüp kabul eder. Kahveyi içki takip eder, içkiden sonra ruhlar ısınır ve birlikte olurlar. İşadamı kalkar, evine gider. Sabah 04 civarıdır. Arabayı parkeder, cebinden bir tebeşir çıkartır, ceketine pantolonuna bir kaç çizik atar biraz tebeşir tozu serper ve içeri girer.

    Karısı ayakta beklemektedir. “Neredeydin ?” diye sorar. İşadamı da “Aysel’le geç saate kadar çalıştık, sonra yemeğe gittik, onu eve bıraktım yemekten sonra, ama beni kahve içmeğe çağırdı, kahveydi, sohbetti, içkiydi derken kendimizi yatakta bulduk, ancak toparlandım, geç kaldım, özür dilerim karıcım” der. Karısı “Yalancııııı ! Yine bütün gece o zibidi arkadaşlarınla bilardo oynayıp bira içtin dimi ! sen adam olmayacaksın ruhun serseri senin!”

    Alınacak Ders DAİMA DOĞRUYU SÖYLEYİN, NASIL OLSA KARŞINIZDAKİ İNANMAK İSTEDİĞİNE İNANIR ;)
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on December 23, 2010, 06:34:02
    Amerikalı bir turist bulduğu rehberiyle beraber Avustralya'yı gezmektedir. Rehber ve Amerikalı büyük bir çiftliğe gelirler. Amerikalı ileride otlayan koyunları fark ederek rehbere:

    -"Bunlar nedir"? diye sorar.

    Rehber:

    -"Koyun"

    Amerikalı:

    "Yapma yahu, bizde koyunlar bunların iki üç katıdır" diyerek alaylı bir biçimde güler.

    Biraz daha ilerlerler ve otlayan inekleri görürler. Amerikalı yine sorar:

    -"Bunlar nedir?"

    Rehber:

    -"İnek" diye yanıtlar. Amerikalı yine gülerek:

    -"Vay be bizim oralarda inekler bunların en az iki-üç katıdır". der.

    Bir süre daha gittikten sonra önlerinde Kangurular geçer. Amerikalı sorusunu hemen yineler:

    -"Peki bunlar ne?"

    Rehber hiç umursamadan yanıtlar:

    -"Çekirge.



    ***********



    Temel, Amerika'da bir bar'a girip bira istemiş. O anda bir Alman gelip barmeni kenara çekip kafasına bir elma koymuş ve uzaklaşarak nişan alıp silahıyla barmenin kafasındaki elmayı tam ortasından vurmuş ve silahını üfyeyip...



    -"I AM RED KID" demiş.



    Temel hayran kalmış. Biraz sonra aynı şeyi bir Fransız yaparak elmayı tam ortasından vurmuş ve silahını üfleyip...



    - "I AM JAMES BOND"



    Bundan sonra cesaretlenen Temel dışarı çıkıp tekrar içeri girmiş. Aynı işlevi uygulayarak silahıyla ateş eden Temel, barmeni alnının ortasından vurmuş. Adamın öldüğünü anlayan Temel, silahını üflemiş ve...



    -"I AM SORRY" demiş.
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: HASMET GUNGOR on December 23, 2010, 07:12:31










    Sokak köpeklerinden çok şikayet gelince,  Diyarbakır  Belediyesi 
    bütün
    sahipsiz köpekleri toplamış. 
    Ahali de sokakta başı  boş gezen köpek sürüleri
    yok oldu diye çok mutlu olmuş. 
    Sonra bir gün bakmışlar ki ,  köpeklerin
    hepsinin  kulağında bir zımba, sokaklarda yine geziyorlar... 
    Vaho Belediyeyi
    aramış.
    Yetkiliye, 'bu
    itleri niye  saldiz la boyle?' demiş.
    Yetkili de,
    hayvan haklarından  söz etmiş ve 'merak etmeyin  hepsi aşılandı, 
    kısırlaştırıldı' demiş. 
    Vaho feryat etmiş !! 
    'Ha ula sizin izahiniza
    sıçam;  size bizi" isiriyler"  dedik, " miki..." mi
    dedik'...









    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MESUT ISIK on December 23, 2010, 11:59:02
    Kadının biri 10 tane olan çocuklarını ana sınıfına yazdırmak için başvurmuş ve okulun müdürü kayıt yapması için kadından çocukların isimlerini istemiş. Kadında ahmet demiş. Müdür bey şaşırarak:
    - Nasıl ahmet yani hepsinin ismide ahmet mi_?
    Kadın gayet emin bir şekilde:
    - Evet
    Müdür:
    -Peki hanımefendi zor olmuyor mu karıştırmıyor musunuz_?
    Kadın:
    - Yo bilhakis kolay oluyor ahmet yemeğe diyorum hepsi birden geliyor, ahmet çıkıyoruz diyorum hepsi birden hazırlanıyorlar.
    Müdür şaşkınlıkla dinlemekte ve kadına:
    - Peki bayan özel iş vermen gerekiyor ise napıyorsun? 
    Kadın:
    - O ZAMAN SOY İSİMLERİ İLE çagırıyorum_!


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: AHMET CELIK on December 23, 2010, 12:43:08
    Genç bir erkeğin dört kız arkadaşı vardı ve bir türlü hangisiyle evleneceğine karar veremiyordu En sonunda doğru kararı verebilmek için bir test yapmaya karar verdi Her birine 1000$ verdi ve "bu parayı
    istediğiniz gibi harcayın" dedi

    Birinci kız arkadaşı kendisine yeni elbiseler ve ayakkabılar aldı, kuaföre ve güzellik salonlarına gitti Genç erkeğe geri geldiğinde söyle dedi: Senin için en güzeli ben olmak istiyorum, çünkü seni seviyorum!"

    İkinci kız arkadaşı ise genç erkeğin tuttuğu takımın iki kombine biletini,en sevdiği türden bir suru video CD ve bir ay yetecek bira ile geri geldi ve söyle dedi: "Bunlar senin için aldığım hediyeler, eminim seni mutlu edecektir, senin mutlu olmanla bende mutlu olacak"

    Uçuncu kız arkadaşı ise bu parayla iyi bir yatırım yaptı ve kısa bir sure içersinde para kendini ikiye katladı ve bu parayida çeşitli yatırım alanlarında kullandı Genç adama geri gelerek söyle dedi:"Bana verdiğin
    parayı birlikte yaşayacağımız mutlu bir gelecek için çoğalttım, çünkü
    seni seviyorum!"

    Dördüncü kız arkadaşı ise bu paranın bir kısmıyla bir suru kitap aldı, kalan kısmıyla ise fakirlere yemek dağıttı Genç adama geri gelerek söyle dedi: "Verdiğin paranın bir kısmıyla sana layık olabilmek için bir suru
    kitap aldım diğer kısmıyla ise senin adına fakirlere yemek dağıttım"

    Genç erkek dört kız arkadaşının yaptıklarından çok
    etkilenmişti Karar vermek için epey bir sure düşündü
    düşündü
    düşündü

    Vee sonunda büyük memeli olanla evlenmeye karar verdi


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: UMIT UNALDI on December 23, 2010, 13:01:13
    Diyet

    SABAH

    1 Tek Rakı

    1 Kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir (Yağsız)

    3 Adet yeşil zeytin (Çizik)

    3 Adet siyah zeytin



    ARA ÖĞÜN (KUŞLUK)

    1 Tek Rakı

    2 Ceviz içi

    4 Adet badem (tuzsuz)

    6 Adet fındık



    ÖĞLE

    1 Duble Rakı

    Kuzu Çiğeri (Yağsız) Izgara

    Bol söğüş domates ve salatalık

    (1 Yemek kaşığı zeytinyağı ilave edilebilir)



    ARA ÖĞÜN (İKİNDİ)

    2 Tek Rakı

    2 Dilim kavun

    Not: Herdilimle 1 duble içilecek.



    AKŞAM

    2 Duble Rakı

    Izgara Balık

    Kıvırcık Salata (1 Yemek kaşığı zeytinyağı

    ilave edilebilir)



    YATMADAN ÖNCE

    1 Tek Rakı

    1 Dilim Karpuz




    NOT: Her hafta öğünlerdeki tek sayısı 1

    artırılacaktır. Tüm öğünlere zeytinyağlı,

    kırmızı pul biberli, naneli, siyah sele

    zeytin önemle tavsiye edilir...

    Balıkla yenen öğün sonunda da fırında

    tahin helva ve ceviz alınabilir....

         

         


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: UMIT UNALDI on December 23, 2010, 13:02:45


          Amerika'da kadınlar ve erkekler bilgisayarın

    dişi mi yoksa erkek mi olduğunu tartışıyorlarmış...

    Kadınlar bu aletin erkek olduğunu savunmuşlar:

    "Çünkü" demişler, "Bilgisayarlar aslında

    sorunları çözmek için yaratılmış olmalarına

    rağmen ömürlerinin dörtte üçünü sorun yaratarak

    geçirirler... Daha da önemlisi, bunlardan bir

    tane aldığınız an, biraz daha sabretmiş olsaydınız

    çok daha gelişmiş bir modeline

    sahip olabileceğinizi görüp pişman olursunuz...."



    Erkekler tabii tam ters görüşte...

    "Bilgisayar dişidir" diyorlar, "Çünkü onun mantığını

    yaratıcısından başka hiç kimsenin anlaması mümkün

    değildir, bu bir. Yaptığınız en küçük hatayı bile

    derhal hafızasına kaydedip tekrar tekrar önünüze koyar

    bu ikiii... Ve bir bilgisayar aldıktan kısa bir

    süre sonra fark edersiniz ki, bir o kadar daha

    parayı ona gereken aksesuarlar için harcamaktasınız,

    bu da üüüççç..."
         

         
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on December 24, 2010, 11:27:05
    Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur.

    Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp:

    - Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimize de hiçbir şey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatımızın sonuna kadar huzur içinde birlikte yaşamamız için bir işarettir' der.

    Müthiş heyecanlanan adam:

    - Evet, galiba haklısın' diye cevap verir. Kadın şaşkınlıkla:

    - 'Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam. Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız' derken, şarap şişesini adama uzatır. Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir.

    Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri verir. Bunun üstüne adam sorar:

    - 'Sen içmeyecek misin?' Kadın cevap verir:

    - 'Hayır, ben polisi bekleyeceğim!'



    ******************



    Ev telefonu hayli yüksek gelince, ev halkı toplanmış ;



    Baba :

    'Yahu bu korkunç bir fatura. Ben bu telefonu asla kullanmıyorum,hep çalıştığım şirketeki telefonu kullanıyorum.



    Anne:'Aynen ben de. Akşama kadar çalıştığım bankada elimin altında telefon. Ne yapayım bunu.



    'Oğlan :'Vallahi ben de şirketimin bana verdiği cep telefonu ile bütün görüşmelerimi yapıyorum.



    Kız-'E benim de şirket hattım var.Ev telefonunu hiç kullanmam ki.



    Herkes aniden evdeki hizmetçiye döner ve cevap arar gözle bakarlar.



    Hizmetçi :'Eee... Problem ne o zaman? Hepimiz iş telefonlarını kullanıyoruz.
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: UMIT UNALDI on December 28, 2010, 10:57:16



          Yakışıklı bir Amerikalı çiftci kasabaya inmiş.

    Bir kova, bir çekiç, iki tavuk ve bir de horoz

    satın almış. Çiftcinin bütün bunları taşımakta

    zorlandığını gören dükkan sahibi ona akıl vermiş :



    - Çekici kovanın içine koy, kovayı bir elinde taşı.

    Tavukları koltuk altlarına sok ve horozu da öbür

    elinde taşı..!



    Çiftci, adamın dediğini yapmış ve kamyonetine doğru

    yürümeye başlamış. Yakışıklı çiftcinin yolunu bir

    kadın kesip :



    " Affedersiniz, acaba Çılgın Boğa Çiftliği'ne

    nasıl gidebilirim ? ".



    Çiftci :

    - Şansınız var, benim çiftliğim Çılgın Boğa'ya

    çok yakın. Atlayın kamyonete sizi götüreyim...!



    Kadın :

    " Peki ama, sizin beni şimdi bir duvara yaslayıp,

    öpmeyeceğinizi nereden bileyim ? ".



    Çiftci :

    - Hanımefendi insaf, bir elimde içinde çekiç olan kova,

    koltuklarımın altında birer tavuk, öteki elimde bir

    horoz varken, ben sizi nasıl duvara yaslayıp öpebilirim ? ...



    Kadın :

    " Çok basit..! Horozu yere koy, üstüne kovayı geçir,

    çekici de kovanın üstüne koy ki horoz kaçamasın...!

    Ben de tavukları tutarım..."  
         

         
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDOGAN FIDAN on January 05, 2011, 17:58:06
    Komedi Dükkanı (:

     

    Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses :
    -Biiinnnnmeeeeee, bu uçak düşeceeeeek!
    -Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş.
    -İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış :
    -Ankara uçağı düştü kurtulan olmadı!

    -Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında:
    -Binnnnmeeeee bu treneeee, raydan çıkacaaaaak!
    -Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve..

     Sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş:
    -Dün Ankara Treni Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı..
    -Allah'a şükretmiş. Hemen koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses:
    -Bu otobüse binnnnnmeeeeee, freni patlayacak!
    -Dönmüş bakmış yine kimse yok! Dayanamamış, bağırmış :
    -Sen kimsin yahu??
    -Ben senin iyilik meleğinim!

     Adam iyice kızmış :
    -Ulan evlenirken neredeydin...??

     

    LOLLOLLOLLOLLOLLOLLOLLOLLOL

     
    ERDOGAN FIDAN2011-01-05 16:01:27
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ONER OCAK on January 09, 2011, 09:33:25
    Devlet bir gün geniş ve boş bir araziye geceleri göz kulak olacak,500 TL maaşla,... bir bekçi işe almaya karar verir.
    Bir süre sonra düşünülür ;
    ''Peki talimatlar olmadan bekçi işini nasıl yapacak''
    Bir planlama birimi kurulur ve planlamayı yapmak üzere,
    750'şer TL maaşla, iki kişi işe alınır.Bir süre sonra
    ''İşleri yapıp yapmadıklarını nasıl kontrol edeceğiz''
    diye düşünülerek, 1.000'er TL maaşla, iki denetmen işe alınır,biri denetim yapar diğeri raporları yazar .
    Bir
     süre sonra'' Bunların maaşları hesaplanıp nasıl ödenecek '' diye
    tartışılırve 1.500'er TL maaşla, bir malimüsavir, bir katip, bir de
    istatikçi işe alınır.
    Bir süre sonra ;''Peki bunlardan kim sorumlu
    olacak.'' Diye düşünülür ve 5.000 TLmaaşlı bir müdür ve 3.000'er TL
    maaşla iki de müdür yardımcısı işe alınır.
    Bir süre sonra, ülkede ekonomik kriz çıkar ve bütçedeki masrafları kısmak için bekçi işten çıkartılır...!

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on January 27, 2011, 10:33:37
    Kaliteli şarap üreten ünlü bir firmada çalışan çeşnicibaşı ölür, yerine yenisini... bulmak için ilan verilir. İlanı gören kirli görünümlü, saç baş dağınık, tam bir ayyaş başvurur. Patron; bir taraftan paspal görünen bu adamı başından nasıl defedeceğini düşünürken, diğer taraftan da onu sınamaya karar verir. Ona içmesi için bir bardak şarap verirler. Sarhoş adam bardağı kafasına diker;
    — Muscatel kırmızı üzüm!! Güney yamaçlarda büyümüş, 3 yıllık ve çelik kaplarda olgunlaştırılmış…..
    Patron şaşırır:
    — Doğru! der ve ikinci bardağı uzatır. Bizimki yine bardağı kafasına diker ve dilini şapırdatır;
    — Bu da güney-batı eğimli yamaçlarda yetişmiş Cabarnet kırmızı!!!, 8 yıllık ve meşe varillerde saklanmış…
    Şaşkınlığı daha da artan patron:
    — Doğru! der ve sekreterine göz kırparak bir şeyler ima eder. Patronunun ne dediğini anlayan sekreter doğru tuvalete gider ve beyaz şaraba çok benzeyen bir bardak dolusu idrarla geri döner. Bizim sarhoş düşünmeden bu bardağı da kafasına diker:
    — Hımmm.. Bu bir sarışın!! Hem de26 yaşında ve üç aylık hamile!! Eğer bu işi bana vermezseniz babasının adını da açıklarım!!..
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on January 28, 2011, 13:55:46
    Fabrikada çalisan üç kafadar isçiden biri Kayserili,
    biri Adanali biri de
    bizim Tr...abzonlu Temeldir.
    Bun...lar çalisirlarken hergun patronun erkenden isten
    ayrildigini fark
    ederler.

    Uyanik kayserili diger iki arkadasini cagirir:

    - "Bakin, patron boyle erkenden cikiyor ve donmuyor.
    Biz de o ciktigi zaman
    pesinden cikip gidelim."

    Digerleri bu teklifi hemen kabul ederler. O gün patron
    gene erkenden çikar.
    Bizim üç kafadar da hemen pesinden disari segirtirler.
    Kayserili doğruca evine gider ve yatar.
    Adanalı hemen bir kebapçyya gidip güzelce karnini
    doyurur.
    Temel de evine gider. Temel yatak odasından gelen sesler
    uzerine kapiyi
    sessizce acar.
    Yatakta karisina sarilmis bulunan patronunu gorur ve kapiyi
    sessizce kapatip
    oradan cikar.
    Ertesi gun Kayserili ve Adanali o gun de patronun pesinden
    cikmak uzere plan
    yaparlar.
    Temeli cagirirlar ve bugun de erk en cikacaklarini
    soylerler.

    Temel hemen itiraz eder.
    - "Yok usaklar ben cikmam! Dun az kalsin
    yakalaniyordum. :)):)))
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDOGAN FIDAN on January 30, 2011, 18:21:44
    Bizimkiler
     

    Adamın biri arabasıyla şehirler arası yolda seyahat ederken trafik polisi durdurur:


    "İyi Günler beyefendi, ehliyet ruhsat lütfen", der.
    Adam: "Buyrun" der ve uzatır.
    Trafik polisi bakar: "Yangın söndürücünüz var mı?"
    Adam: "Var" der, gösterir.
    ...Polis: "İlkyardım çantası?"
    Adam: "Var" der, yine gösterir.
    Polis: "Zincir" diye sorar, adam gösterir.
    "Takoz?"
    "Var."
    "Çekme halatı?"
    "Var."


    Polis dayanamaz:
    - Mezdekenin kaseti de var mı lan?" der.
    Adam güler "O da var" der, kaseti gösterir.
    Polis:
    - Tak o zaman teybe.
    Adam takar, polis oynamaya başlar.

    Adam gülerek: "Memur bey, napıyosunuz?" der.
    Polis adama döner:
    - Eşşek diilsin ya, bi yirmilik takarsın artık.. LOL
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDOGAN FIDAN on January 31, 2011, 17:43:24
    Köyün birinde bir çukur varmış ve herkes bu çukura düşerek yaralanıyormuş. Köyün ileri gelenlerinden 3 kişi toplanmış.

     

    Birincisi:
    -Çukurun yanında bir ambulans beklesin hastahaneye çabuk yetiştiririz. Demiş.

    İkincisi:
    -Çukurun yanına bir hastahane yaptıralım düşenlerin hastahaneye yetişmesi zaman almaz demiş.

    Sıra Temel'e gelmiş:
    -Sizde hiç akıl yok, bence bu çukuru kapatalım, hastahanenin yanına yeni bir çukur açalım demiş..
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDOGAN FIDAN on February 05, 2011, 04:59:23

     
    Temel, televizyonda film izlerken telefon acı acı çalar. Telefona bakan Fadime, kısa bir görüşmeden sonra telefonu kapatıp Temel'e seslenir:
    -Cemal'in karısı ölmüş. Seni cenazeye çağırıyor.
    Temel üzgün bir ifadeyle:
    -Bu sefer gitmem.
    -Olur mu Temel? O senin en iyi arkadaşın.
    ...Temel biraz düşünmüş ve demiş ki:
    -Adam, üçüncü kez karısının cenazesine çağırıyor Fadime. Ben onu bir kez davet edemedim. Ne yüzle cenazeye gideyum..
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on February 07, 2011, 05:55:38
    'HAS’ TÜRK ARIZALARI





    “Mozart dinlemiyorum ama Türkiye’ye gelirse konserine mutlaka giderim.” EMRAH



    “Şimdi de Pink Floyd ve arkadaşları söylüyor: The Wall…” TRT3 SPİKERİ



    “Salak olabilirim ama aptal asla!” ASENA



    “Alpay arka ayağını burktu.!” TÜRKİYE-BREZİLYA MAÇINDAN



    “İstanbul’un altını üstünü metro yapacağız!” ALİ MÜFİT GÜRTUNA



    “İstanbul’un 5′te yarısını gezdim.” CÜNEYT ARKIN



    “Ben meme kanserine şahsen karşıyım!” SİNEM GÜVEN



    “Eminem dünyaca ünlü bir grup biliyorsunuz değil mi arkadaşlar?” BEYAZ



    “23.Yüzyılı yaşadığımız bu günlerde başıma gelen bu dram…” Q KIZI REYHAN



    “Fransızlar amma kültürlü! Ufacık çocukları bile Fransızca konuşuyor.”İZZET YILDIZHAN



    “Bazı futbolcuların hepsi sigara içiyor.” FENERBAHÇELİ OĞUZ ÇETİN



    “Savaşı istemiyorum. Beni çok etkiledi. Makyaj masrafım var, elbise masrafım var.” PETEK DÖNÇÖZ



    Gazeteci Sorusu: “Somali’nin başkenti neresidir?” NEFİSE KARATAY: “Bu konuda yorum yapmak istemiyorum.”



    “Madonna gibiyim… Dünyaca ünlü bir tenor olmak istiyorum.” ÖZCAN DENİZ



    Gazeteci Sorusu: “Türkan Hanım, gözlerinizi bağışlamayı düşünür müsünüz?” TÜRKAN ŞORAY yanıtı: “Bugün mü?



    “Kaybedecek hiçbir şeyi yoktu. İlk iki seti kaybetti. Şimdi kaybedecek daha çok hiç birşeyi yok!” Wimbledon Erkekler Final Maçını anlatan TRT SPİKERİ



    “Suriye’nin PKK’yi Türk turizmine engel olmak için bombaladığını biliyoruz.” GÜLGÜN FEYMAN



    Flash Haber“Bu çocuk üçünüzden!” ERMAN TOROĞLU ‘Karar Anı’ adlı programda, karı-koca ve sevgiliye söylüyor.



    “Atatürk ne demiş? Yurtta sulh barışta sulh.” NİHAT DOĞAN



    “Ses, bedende en geç yaşlanan organdır.” NüKHET DURU



    “İsmini vermek istemeyen bir izleyici Filiz Ovar İngiltere’den ariyor…” A TAKIMI



    “I love you sizi…” SİBEL TURNAGÖL



    Zamanın MİLLİ SAVUNMA BAKANI Mehmet Gölhan’a yöneltilen soru:

    “Efendim, şehit anaları da asker anaları da ağlıyor, terör konusunda ne yapacaksınız?”

    MEHMET GÖLHAN: “Benim oğlum da Amerika’da, benim karım da ağlıyor. Sabretsinler!”



    REHA MUHTAR, cinnet geçirip karısını öldüren adama: “Efenim, başınız sağ olsun!”



    “Bütün o elektronik şeyler aslında biraz mekanik kaçıyor.” GÜLBEN ERGEN, sms, e-card gibi yöntemlerden hoşlanmadığını belirtmek isterken…



    “Ben, aşkı iki kişinin yaşamasından yanayım.” VATAN ŞAŞMAZ



    “Tangoya başlarken kadınlar sağ ön, erkekler sol arka ayaklarıyla başlar.” İPEK TUZCUĞLU



    “Tuğba Özay’ı alkışlayan gruba bakıyorum. Büyük bir çoğunluğunu kadın ve erkekler oluşturuyor.” ECE ERKEN, Passaparola’da.



    “Seyretmedim, görmedim ama gördügüm kadarıyla söylüyorum gol değildi.” FATİH TERİM, Adanaspor-Galatasaray maçı sonrasındaki toplantıda.



    “Yıllardır olmamıştı, uzun zamandan beri ilk defa tek partili koalisyon oluyor.” Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunlarından NİL KARAİBRAHİMGİL



    “Bu tür şeyler gerçek hayatta da, normal hayatta da yanına yaklaşmam artı sevmem…” TUĞBA ÖZAY



    “Biri beni çağırtıp dört saat bekletse, yarım saat sonra giderdim!” ALİ ŞEN



    “Her sene bir sene daha geçiyor…” TARKAN



    “Bu akşam oynanacak olan Beşiktaş-Galatasaray derbisinin sonucu henüz belli değil.” ZEYNEP KASIMLIOĞLU



    METİN UCA: “Bir örümcek tarafindan ısırılıp üstün güçleri olan bir kahramana dönüşen çizgi film kahramanı… Ö biir, Ö ikii, Ö üüç?”



    YARIŞMACI: “Örry Potter!”
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDOGAN FIDAN on February 07, 2011, 17:53:45
    TEMEL VE FADİME

     

    Temel bir gün güzel bir hanımla evlenir ve aradan iki ay
    geçtikten sonra bir gece karısına sorar:
    -Ula Fadime! Benden önce sevgilun oldu mu?
    Fadime
    -'Dinle benum aslan yürekli uşağum; Evinde sicak, iyi yemeğun var midur?
    Temel
    -'Evet var'
    Fadime
    -Espapların temuz ve utülü mü?
    Temel:
    -Evet
    Fadime:
    -Evimiz düzgün ve temiz mi?
    Temel:
    -Hem de nasul, çoook memnunum da !...
    Fadime:
    -Ha peku....yatakta benden memnun musun?
    Temel:
    -Hemde çokkk, sen ne deyisun, haçen aklimu başimden alayisun...
    Fadime:
    -Öyleyse soyle ha uşağum.. Bütün bunlari "Camide kuran kursunda mı öğrendim sanayisun?''
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDOGAN FIDAN on February 08, 2011, 06:27:45
    Asansör

     

    Köylü oğlan ve babası büyük şehre ilk defa gelmişler. Alışveriş merkezinde zemin kattaki iki gümüş renkli parlak duvarın ağır ağır açılıp kapanması ilgilerini çekmiş.

    “Bu ne baba?” diye sormuş oğlan.

    Hayatında hiç asansör görmemiş baba: “Bilemiyorum oğul..” demiş.

    Onlar bu ilginç şeyi nefeslerini tutup izlerken tekerlekli sandalyeli yaşlı bir kadın sağa sola kayan gümüş renkli duvarlara doğru gitmiş ve bir düğmeye basmış. Duvarlar açılmış, yaşlı kadın yoğun ışıklı küçük bir odaya girmiş, duvarlar kapanmış.

    Oğlan ve babası kapının üzerindeki küçükten büyüğe doğru yanıp sönen ışıklı rakamları izlemişler. Son rakamdan sonra aynı sırayla bu sefer geriye doğru ışıklar teker teker yanmış. Sonunda duvar iki yana kayarak açılmış, dışarı 24 yaşlarında incecik muhteşem bir fıstık çıkmış.

    “Oğlum” demiş adam kızdan gözlerini ayıramayarak,

    “Koş.. Koş ananı getir!.."
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: VOLKAN ADAK on February 08, 2011, 08:51:34
    KAYSERİLİNİN İNEĞİ

    Kayserilinin İneği Hastalanır inek öldü ölecek Allaha dualar etmeye başlar adaklar adar;

    - Allahım ineğimi iyileştirirsen 10 gün oruç tutacam der,

    Sabah Ahıra girer bakar inek iyileşmiş ayağa kalkmış, 10 gün oruç sözünü tutar

    11. gün ahıra girer bakarki inek ölmüş

    - Kafasını yukarı kaldırır ve

    - Allahım hiç boşuna kandırdım deme der,ben bu 10 günlük orucu Ramazan Ayından düşerim,

    İneğide Kurbana sayarım :)

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: VOLKAN ADAK on February 08, 2011, 09:31:19
        Delikanlı bir süredir çıktığı kız arkadaşını şehirden ve gözlerden uzak
    bir yere... götürmüş, ormanda bir yere park edip ona heyecanla sarılmak
    isteyince kız;

       -Bunu sana daha önce söylemek istedim ama olmadı, demiş. Ben hayatımı fahişelik yaparak kazanıyorum, devam etmek istersen 20
    dolarını alırım.

        Bu sözler üzerine yıkılan delikanlı arkasına yaslanıp
    bir süre kımıldamadan durunca ‘Eee?’ demiş kız, ‘Teklifim hoşuna gitmedi
     galiba.. O zaman şehre dönelim.

        Delikanlı;
     
       -Benim de sana
    söylemediğim bir şey var, diye başlamış  ve ben de hayatımı taksi şoförlüğü
     yaparak kazanıyorum, buradan şehre 25 dolarını alırım.. NAKİT!!... :)
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: HASMET GUNGOR on February 10, 2011, 08:46:15
    Temel akşam eve gelmiş Fadime boynuna sarılarak
    karşılamış onu.
    'Temel'um harika bir haberim var. Bir ay geciktim.
    Herhalde bir bebeğimiz olacak, Doktor bu sabah test yaptı.
    Sonucunu alana kadar lütfen kimseye öylemeyelim!'
    demiş heyecanla.
    Ertesi sabah Trabzon Elektrik idaresinden bir görevli son
    faturayı ödemedikleri için kapıyı çalmış:
    'Siz Fadime misiniz? Biliyor musunuz bir aylık
    gecikmeniz var.'
    'Bir aylık gecikmem olduğunu siz nereden
    biliyorsunuz?' demiş Fadime hayretle.
    'Bu dosyalarımızda açıkça görünüyor.'
    'Ne? Dosyalarınızda mı?'
    'Kesinlikle!'
    'Beyefendi, bu gece eşimle bu konuyu
    görüşürüm!' demiş.
    Fadime korkuyla ve akşam olanı biteni Temel'e
    anlatmış. Temel ertesi sabah kızgın bir boğa gibi
    Trabzon Elektrik idaresine dalmış:
    'Neler oluyor
    burada? Karim bir dosyadan bahsetti. Aylık gecikmesi ile
    ilgili!' diye bağırmış Temel.
    'Sakin olun. Ciddi birşey değil!' demiş memur.
    'Bu gecikme için bize borçlusunuz!'
    'Size borçlu muyum? Ya ödemezsem?'
    'O zaman sizinkini kesmek zorunda kalacağız!'
    'Ama o zaman Fadime ne
    yapacak?'
    'Bilmiyorum!' demiş memur. 'Hanımefendi artik
    mumla falan idare eder...


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDOGAN FIDAN on February 10, 2011, 14:36:12
    Karın mı, Devletin mi?

    Birgün büyük bir oluşum her milletten ajan seçmek üzere daha önceden belirlenmiş kişileri görüşmeye çağırmış..
     

    Önce Amerikan'ı odaya almışlar ve sormuşlar: "Karın mı, devletin mi??"
    "Devletim" demiş Amerikan hiç düşünmeden..
    "İyi" demişler.. "O zaman al şu silahı ve yan odadaki karını öldür"
    Amerikan silahı almış.. Sonra birden durmuş ve "Yapamayacağım" demiş..

    Fransız'ı almışlar odaya, "Karın mı, devletin mi??"
    "Devletim" demiş..
    "İyi" demişler.. "Al şu silahı.. Karın yan odada.. Git ve onu öldür.."
    Fransız silahı almış, kapıya gitmiş.. Sonra birden durmuş "Yapamayacağım" demiş..

    Temel'i çağırmışlar.. "Karın mı, devletin mi?"
    Temel hemen yanıtlamış, "Devletim"
    "Al şu silahı, yan odadaki karını vur"
    Temel silahı almış, yan odaya geçmiş.. Odadan önce bir silah sesi ardından da kırılan camın sesi gelmiş..
    Temel odadan çıkınca sormuşlar "Ne oldu?"
    Temel yanıtlamış:

    "Verdiğiniz silah kuru sıkı çıktı.. Ben de karımı camdan aşağı attım.."
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDOGAN FIDAN on February 17, 2011, 18:50:29
    KIRÇ

     

    Tabura yeni bir komutan gelmiş ve askerleri toplayarak bir
    konuşma yapacağını belirtmiş. Bütün askerler toplanmışlar ve komutan
    başlamış konuşmaya :
    -- Bugün tanışmak için sizleri buraya topladım. Benim adım
    Ahmet, soyadım Kırç. Tekrar ediyorum, Kırç. Arada R var. Sakın ola
    diliniz sürçmesin çok fena yaparım. Herkes iyice ezberlesin, hata
    istemem ! Askerler dağılmışlar ve herkes "Arada R var, arada R var"
    diye içinden ezbere koyulmuş. Komutan ise bu konuda ne kadar hassas
    olduğunu göstermek için sağda solda gördüğü askere soruyormuş :
    -- Sen
    -- Emredin komutanım!
    -- Soyadım ne benim ?!
    -- Kırç komutanım.
    -- Aferin ! İşinin başına !


    Komutan böyle böyle hergün bir kaç kere soyadını soruyor ancak
    kimse şaşırmıyormuş. Temel ise bu konuda çok sancılıymış. Ya bir gün
    piyango kendisine çıkarsa ve şaşırırsa diye daralıp dururmuş. Nihayet
    bir gün tören esnasında komutan aniden arkasına dönmüş ve Temel'i işaret
    ederek:

    -- Sen ! Soyadım ne benim ?! demiş.
    Temel heyecandan konuşamıyor, nutku tutulmuş. Yaprak gibi sallanmaya başlamış.
    Komutan gayet sinirli :
    -- Sana söylüyorum, cevap ver, asabımı bozma !
    Hemen arkasındaki arkadaşı bakmış Temel'in başı belaya girecek
    hemen fısıldamış :
    -- Arada R var, arada R var...
    Bunun üzerine Temel rahatlamış ve cevap vermiş :
    -- göRt!!
    ERDOGAN FIDAN2011-02-17 16:51:14
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MESUT ISIK on March 15, 2011, 14:36:02

    Adlandırma!
    Yavru tavşan, yuvasından ilk kez çıkar ve çevreyi tanımak için ormanda dolaşmaya başlar. Karşılaştığı ilk hayvana kendini tanıtır:
    ? Merhaba kardeş!! Ben tavşan, sen kimsin?
    Karşısındaki hayvan:
    ? Bende katır.
    Tavşanın kafası karışır:
    ? Nasıl yani?
    Katır:
    ? Benim annem at, babam da eşek. Onlar birlikte olmuşlar sonra da ben doğmuşum.
    Şaşıran Tavşan yolunu sürdürür. Karşılaştığı başka bir hayvana da:
    ? Merhaba kardeş! Ben tavşan, sen kimsin?
    Hayvan:
    ? Ben mi? Ben kurtköpeği.
    Tavşan yine şaşırır:
    ? Nasıl yani?
    Kurtköpeği:
    ? Benim annem köpek, babamda kurt onlar birlikte olmuşlar sonra da ben doğmuşum.
    Hepten şaşkına dönen tavşan yolunu sürdürürken, karşılaştığı başka bir hayvana
    kendini tanıtınca. Hayvan:

    ? Ben mi? Ben Devekuşu.

    Bir an iyice afallayan Tavşan sonra gülüp geçer. Biraz daha yol aldıktan sonra; kulağına konan hayvana:
    ? Ben tavşan!! Sen de kimsin?
    Hayvan:
    ? Ben atsineğiyim!!
    İyice dellenen tavşan:
    ? Hadi lan oradan!



    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDOGAN FIDAN on March 15, 2011, 20:14:42

    Kırmızı Işık



    /*

    /*



    Adamın birini kırmızı ışıkta gectiği için polis durdurmuş, adamdan ehliyet ruhsat istemiş. Adam da, "Yanımda yok, arkadaşın evinde içiyorduk, sanırım fazla kaçırdım, biraz sarhoşum orada unutmuş olmam lazım," demiş.
    Polis dumur olmuş tabii. Kırmızı ışık, alkol, ehliyet, ruhsat yok...
    Gitmiş komiserine durumu anlatmış.
    Komiser gelmiş adama ehliyet ruhsat sormuş, adam çıkartıp uzatmış hemen. Komiser şaşırmış tabiii.
    Alkolmetreyi çıkarıp üfletmiş, adamda zerre alkol yok. Şaşırmış tabi.
    "Yahu memur bana sizin alkollu olduğunuzu ve ehliyetinizin yanınızda olmadığıını söyledi."
    "Siz ona aldırmayın, pek iyi değil galiba. Birazdan size kırmızı ışıkta geçtiğimi filan da söyleyebilir"

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: AHMET CELIK on March 21, 2011, 19:49:06
    Bir dahiliyeci, bir psikiyatr, bir genel cerrah, bir patolog ördek
    avına çıkmışlar.

    Bir tane tüfekleri var ve önce tüfeği dahiliyeci almış, biraz dolaştıktan sonra bir ördek görmüşler, dahiliyeci tam ateş edecekken tüfeği indirmiş ördeği vurmamış.

    Diğerleri,  ”yahu niye vurmadın ördeği kaçırdık senin yüzünden” diye veryansının bini bir para. Dahiliyeci cevap vermiş “önce araştırma yapmam lazım o gerçek ördek olmayabilirdi” diye.

    Tüfeği psikiyatr almış, biraz sonra bir ördek daha psikiyatr doğrultmuş tüfeği tam vuracak indirmiş.

    Başlamış diğerleri “kaçtı ördek” diye söylenmeye. Psikiyatr cevap vermiş ” vurmadım çünkü o kendini ördek sanan bir kaz olabilirdi”

    Tüfeği cerrah almış, birazdan çalılıkların arasından bir ses duyulmuş, cerrah doğrultmuş tüfeği basmış tetiğe. Patoloğa dönmüş,” bak bakalım ne vurduk”


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDOGAN FIDAN on March 23, 2011, 20:38:07
    Haydar Dümen'den 10 numara cevap:

     

    "Sevgili Haydar Hocam. Ben 17 yaşında bir kızım internette kendime yeni bir erkek arkadaş edindim. Onu çok seviyorum o da beni seviyormuş. Bana "seni ailemle tanştırıcam" dedi. Buna çok sevindim. Beni evlerine davet etti. Ailesiyle tanştırmak için. Evlerine gittiğimde evde kimse yoktu. Bana birazdan gelirler dedi. Onları beklerken birer kola içelim dedi. Ben de olur dedim. Odasına geçtik, kolamızı içerken erkek arkadaşım birden uyumaya başladı. Haydar Hocam sizce erkek arkadaşımın hastalığı ne ???

    HAYDAR HOCANIN CEVABI : " Kızım seni anan Kadir Gecesi doğurmus.. "
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDOGAN FIDAN on May 04, 2011, 18:50:28
    Arap Teknolojisi Uçak

     

    Amerikalılar yeni bir uçak geliştirirler ve bu uçağı denemek için
    Arabistan'a götürürler. Bir Arap pilotunu uçağa bindirirler ve uçak havalanır. Arap pilot uçağı kullanırken dört motordan biri patlar. Göstergelerde "Don't panic. This is American technology" yazısı görülür, pilot rahatlar.

    Daha sonra bir motor daha patlar ve göstergelerde yine aynı yazı görülür. Pilot da uçmaya devam eder. Ne var ki az sonra diğer iki motor birden patlar. Hiç motor kalmayınca Arap pilot panikler. Tam bu esnada göstergelerde yine aynı yazı görülür ve uçak kendi kendini yumuşak bir şekilde indirir.

    Araplar pilottan bu olayı öğrenince şaşırırlar ve kendileri de böyle bir uçak yapmaya karar verirler. Ve nitekim bir uçak yapıp Amerika'dan bir pilot davet ederler. Amerikalı Pilot biner uçağa, başlar uçmaya. Bir iki dakika sonra bir motor patlar. Göstergelerde "Don't panic. This is Arabic technology" yazısı görülür.

    Az sonra ikinci motor da patlar ve aynı yazı gözükünce Amerikali pilot: "Ulan bizim uçağın aynısını taklit etmişler." der. Derken kalan iki motorda patlayınca uçağın kendi kendini yere indireceğini düşünen pilot göstergelerde şu yazıyı görür:

     

    "Don't panic. This is Arabic technology. Please repeat after me: Eşhedü en la ilahe illallah...."
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDOGAN FIDAN on May 10, 2011, 19:18:49
    Erzurumlu harmanını kaldırmış, ekinini kurutuyormuş.
    Öğleden sonra gökyüzü kararmaya başlamış.
    —”Allah’ım, ne olirsen ekinim gurumadan yagmurunu yagdirma! ”
    —”Allah’ım, birkaç gün daha yagmurunu yagdirma, ne olirsen” diye dualar edip durmuş.
    Ekini kurudu kuruyacak.
    Akşam üzeri, son yarım saatte bir yağmur bir bora, tüm ekini çürümüş.
    O hırsla eve gelmiş, Bir de bakmış ki; eşşeği de yıldırım çarpmış.
    Bu olay Erzurumlu’nun içine oturmuş ama bir şey de yapamamış.
    Zaman geçmiş, Ramazan ayı gelmiş.
    Ilk gün niyetlenmiş Erzurumlu.
    Iftara tam yarım saat kala, bir sigara çıkartıp yakmış.
    Ilk nefesini şöyle bir güzelce çekmiş ve gökyüzüne bakarak üflemiş.
    —”Nasıl? illet oliysen şimdi degil mi?” demiş ve eklemiş:
    —”Ölen eşegi de gurbana saymazsam şerefsizim…”
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: OZAN OZDUMAN on June 11, 2011, 23:48:30
    Türk ile yabancı bir bayan interner ortamında yazışırsa bazen yanlış anlaşılmalar kaçınılmaz olabilir:)..
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on September 10, 2011, 11:58:41
     Bir zamanlar İngiliz hükümeti çocuğu olmayan ailelerin bu sorununu çözmek için "Cici  Baba" servisi kurmuş.

      “Cici Baba” evliliklerinin ilk beş yılında çocuk sahibi olamayanlara yardim eden bir devlet memuru.


     


      Smith ailesi de böyle bir servis için başvuruda bulunur, heyecanla "CiciBaba" yı beklerken kapı çalınır,

    ancak  gelen kişi cici baba adayi değil, kapı kapı dolaşan bir bebek fotoğrafçısıdır.


     


    Konuşma söyle gelişir:


     


    Ms Smith : Günaydın

    Fotoğrafçı: Günaydın efendim ben sey için gelmiştim…


     


    Ms Smith : Açıklamanıza gerek yok kocam her şeyi anlattı. Buyurun içeri girin.

    Fotografçi: Öyle mi?  Bebek işinde üstüme yoktur, özellikle ikizlerde.


     


    Ms Smith : Kocam da öyle söyledi buyurun oturun.

    Fotografçi: O zaman kocaniz belki de size...


     


    Ms Smith : Aa evet, ikimiz de en iyi sonucun böyle alınacağını düşünüyoruz.

    Fotografçi: Öyleyse hemen başlayalım.


     


    Ms Smith : (kızararak) Şey nerede başlamalı?

    Fotoğrafçı: Her şeyi bana bırakın. Ben genellikle iki kez banyo küvetinde, bir kez kanepede ve

                 belki bir kaç kez yatakta denerim. Bazen oturma odasının halısı da iyi oluyor.


     


    Ms Smith : Banyo ! ! Oturma odasinin halısı! ! !..  Neden bizim beceremedigimiz anlaşılıyor.

    Fotoğrafçı: Şey hanımefendi, hiç kimse ilk seferinde iyi bir sonuç garanti edemez ama..

                 altı yedi kere  denersek bir tanesi mutlaka şahane olacaktir.


     


    Ms Smith : Afedersiniz ama biraz fazla olmuyor musunuz?

    Fotografçı: Kesinlikle değil benim işimde insanlar aceleci olmamalıdır.


     


    Ms Smith : Başarılı oluyor musunuz bari?

    Fotografçi: (Çantasini açarak bebek fotoğrafları gösterir)

                 Şu bebeklere bakın bunlar benim işlerim. Bakın bu dört saat sürdü.


     


    Ms Smith : Evet çok güzel bir bebek..

    Fotoğrafçı: Fakat gerçekten güç bir iş. Görmek istiyorsanız şuna bakin,

                 ister inanın ister inanmayın bu  Londra'nın ortasında, otobüsün üzerinde oldu.


     


    Ms Smith : TANRIM ! ! ! ! ! !

    Fotoğrafçı: Bunlar da şehrin en şirin ikizleri. Anneleri ile çalışmanın ne zor olduğunu bilseniz

                 ikizlerin şirinliğine daha çok şaşırırsınız.


     


    Ms Smith : Öyle mi? 

    Fotoğrafcı: Sormayın. Sonunda işi doğru yapabilmek için onu Hyde Park'a götürdüm.

                 Herkes çevremizi sardi. Peş peşe dört beş tam boy ve iş bitti.


     


    Ms Smith : Dört beş tam boy ! !

    Fotoğrafçı: Evet üstelik üç saatten fazla sürdü. Karanlık olmadan önce yeniden denemeliydik ancak

                 serçeler aletimin üzerine konup gagalamaya başladılar bu yüzden işi bırakmak zorunda kaldık.


     


    Ms Smith : Yani gerçekten serçeler şeyinizi, a-aletinizi ısırdılar mı?

    Fotoğrafçı: Evet böyle şeyler oluyor tabi. Ben tekniğimi geliştirmek için tam üç yıl harcadım.

                 Mesela şu bebek. Bu neticeye ancak büyük bir mağazanın ön vitrininde ulaşabilirsiniz.


     


    Ms Smith : Bu kadar da olmaz!

    Fotoğrafçı: Hanımefendi hazırsak ayağı alıp geleyim.


     


    Ms Smith : Ayak mı ? ? ? ? ! ! ! !

    Fotografçi: Aa evet, alet ağır olduğu için sürekli elde taşımak zor oluyor,

                 bunun için ayak kullanıyorum.


     


    Hanımefendi. .  Hanımefendi!  Hay Allah,  neden bayıldı şimdi bu...
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: HIDAYET TANRIVERDI on September 10, 2011, 15:32:40
    hahahaaa bu ne ya, koptum resmen valla

    LOLLOLLOL
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: AHMET CELIK on December 01, 2011, 03:44:46
    ERKEK MiLLETiNDEN ''GÜZiN ABLA'' YAPARSAN....

    Sevgili Gözüm Abi;
    Bana yardımcı olursunuz diye size yazıyorum..
    Geçen gün ise giderken kocamı her zamanki gibi evde TV seyrederken bıraktım.
    Arabamla daha 500 metre gitmedim ki motoru stop etti. Hayli ugrasıp çalıştıramayınca kocamdan yardım almak icin eve geri döndüm.
    Eve girince gözlerime inanamadım.. Kocam komsunun kızı ile yatağımızda. .
    Ben 32, kocam 34 yasında komsunun kızı ise 22.. Biz 10 yıldır evliyiz..
    Yakalanınca resmen çöktü ve itiraf etmek zorunda kaldı..
    6 aydır birliktelermiş... Ne yapmalıyım lütfen bana yardım eder misiniz?..
    Sevgilerimle
    Ayşe..

    Sevgili Ayşe;
    Hava soğuksa, hele bu tip kısa mesafelerde motor ısınmadan bastıysan arabalar genelde bunu yapar..
    Kaputu aç yakıt borularına şöyle bir bak, ezilme, çöküntü gibi bir şey var mı?.. Manifolt bağlantılarını ve karbüratörü gözden geçir.
    Eğer bunlar sorunu çözemezler ise sorun yakıt pompasında olabilir..
    Bujilere yeterli benzin gelmiyordur. (Araban tüplü mü benzinli mi dizel mi yazmamışsın) Yoksa daha da yardımcı olabilirdim..

    Gözüm abin..

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: GOKHAN PEKER on December 08, 2011, 05:24:41
    National Geographic'de 2 saatte anlatılan kuşu, Yaban TV de 2 dakikada vurdular!! Smile
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on December 08, 2011, 05:53:54
    Quote from: GOKHAN PEKER
    National Geographic'de 2 saatte anlatılan kuşu, Yaban TV de 2 dakikada vurdular!! Smile

     

    Tv işi maliyetli iş, kısa sürsün diye yapmışlardır :):):):):)
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on December 19, 2011, 14:59:49


    Küçük Moiz ilkokul çağına gelmiş, okulda ilk günün akşamı eve dönmüş.
    Annesi: “Oğlum öğretmenin bu gün neler anlattı size bakayım ?” diye sormuş.
    Moiz: “Anne, Musa diye bir adam varmış, bir gün Ramses diye biriyle kapışmış, adamlarını alıp kaçmaya başlamış. Kaçmışlar, kaçmışlar bir nehrin kenarına gelmişler. Arkadan Ramses’in ordusu geliyormuş. Musa hemen cep telefonundan Mossad, CIA, Ordu, vs.. h...erkesi aramış. Hemen helikopterlerle askerler gelmiş, nehrin üzerine bir köprü yapmışlar. Musa ve adamları geçmiş. Ramses’in adamları köprüye girerken savaş uçakları gelmiş, köprüyü bombalamış, hepsi suya düşüp boğulmuş…”
    Diye anlatırken,
    Anne: “İnanamıyorum !.. Öğretmenin cidden böyle mi anlattı ?” demiş.
    Oğlan da: “Yaw Anne, ben sana öğretmenin anlattığı şekliyle anlatsam hiç inanmazsın..”.:)))
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on February 01, 2012, 06:13:07
    ATC / Pilot Jokes:

    We were about fourth in a long queue waiting to take off in our larger Boeing aircraft. The JFK ATC allowed a B737 on a local flight to take a short-cut and start his takeoff run by joining the main runway from a taxiway causing us to wait for him to take off and clear. "How do you like them apples?" he said on local VHF as he started his takeoff run.

    Boeing aircraft had a warning horn for major problems that you can test. Half-way along the B737's takeoff run, 'someone' held their cockpit mike to the horn and pressed it as they tested it. The B737 abruptly stopped takeoff with full reverse and full braking and shuddered to a halt, tires (tyres) smoking.

    A few seconds later we heard a voice on our VHF: "How do you like them apples?.."

    LOL


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on February 02, 2012, 04:05:32


    Adamın biri cuma günü ölmüş ve gömmüşler.
    Oğlu hocaya gitmiş ...ve
    babam cuma günü öldü öbür tarafta nasıl karşılanır? diye sormuş.
    Hocada sormuş
    Namaz kılarmıydı?
    Hayır! ama cuma günü öldü.
    Kumarı içkisi varmıydı?
    Vardı ama cuma günü öldü
    Yalan söylermiydi?
    Evet ama cuma günü öldü
    Hovardalığı varmıydı?"
    Evet ama cuma günü öldü
    Hoca sonunda sinirlenmiş ve
    Cuma günü ellemezler ama,
    Cumartesi anasını bellerler.:)))
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MELIH UCAR on February 24, 2012, 03:54:42
    çok iyi giyimli bir bey çok uluslu bir firmada iş görüşmesine gider.



    - ben ayda 10 000 dolar maaş isterim

    - biz çalışanlarımıza zaten en az 15 000 dolar veriyoruz



    - şirket aracı olarak volkswagen istiyorum

    - biz çalışanlarımıza bmw veriyoruz



    - saat 10 da gelirim 15 te cıkarım

    - bizim çalışanlarımız evden çalışır



    - yılda 1 ay tatil isterim

    - biz çalışanlarımıza 2 ay veriyoruz



    - Antalya da tatilimi geçirebileceğim bir yazlık

    - biz çalışanlarımızı Hawai ye gönderiyoruz



    - ŞAKA YAPIYORSUNUZ

    - AMA ÖNCE SİZ BAŞLATTINIZ !!!!

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: VEYSEL BURAN on February 24, 2012, 08:10:22
    Quote from: ERDIM ELITEZ
    Adamın biri cuma günü ölmüş ve gömmüşler.
    Oğlu hocaya gitmiş ...ve
    babam cuma günü öldü öbür tarafta nasıl karşılanır? diye sormuş.
    Hocada sormuş
    Namaz kılarmıydı?
    Hayır! ama cuma günü öldü.
    Kumarı içkisi varmıydı?
    Vardı ama cuma günü öldü
    Yalan söylermiydi?
    Evet ama cuma günü öldü
    Hovardalığı varmıydı?"
    Evet ama cuma günü öldü
    Hoca sonunda sinirlenmiş ve
    Cuma günü ellemezler ama,
    Cumartesi anasını bellerler.:)))


    Daha once duymustum :DDDD
     

    HAHAHAHA
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: MESUT ISIK on March 19, 2012, 17:58:43


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERDIM ELITEZ on January 01, 2013, 15:30:28



    Uzun zamandır burda hareket yoktu 2013'e gülerek girelim bakalım... Cin Kapı vurulur ve bir erkek kapıyı açar.
    ...
    Kadın:

    'İyi günler az önce camınız

    kırıldı ve bunu yapan benim çocuğum, lütfen özrümü kabul edin ne kadar masrafı
    varsa ödemek istiyorum' der.
    Adam:

    'Hiç sorun değil çocuğunuz camı kırdı ve içeri giren top değerli bir vazoya
    çarptı ve o da kırıldı'.
    Kadın
    daha fazla üzülür ve içeri girdiğinde gerçekten bir vazoyu kırılmış görür.

    'Çok üzgünüm bunun da masrafını ödemek istiyorum' der.
    Adam:

    'Hiç önemli değil, aslında çok büyük bir iyilik yaptınız bana'.

    Kadın merakla:
    'ama camınız ve değerli bir vazonuz kırıldı
    nasıl olur' der.
    Adam:

    'hanımefendi ben bir cinim ve 100 bin yıldır o vazoda hapis kalmıştım,
    çocuğunuz sayesinde özgürlüğüme kavuştum, dileyin benden ne
    dilerseniz,
    Kadın: önceleri şaşırsa da,
    biraz düşündükten sonra;
    'Çok güzel ve büyük bir malikane istiyorum'
    der.
    Adam:
    'Bir
    dakika' der ve kısa bir telefon görüşmesinden sonra; 'tamam hanımefendi,
    malikaneniz hazır' der, 'İkinci dileğiniz nedir?' diye sorar.

    Kadın:
    sevinç çığlıkları ile;
    'En güzel
    kıyafetleri istiyorum' der.
    Adam: yine kısa bir telefon görüşmesinden sonra;
    'Tamam,
    hanımefendi, Versace ve D&G'ya gidip en güzel kıyafetlerden istediğiniz
    kadar alabilirsiniz' der,
    Adam:
    'Son dileğinizi de alabilir miyim' diye
    sormasıyla
    Kadın: çıldırmış bir halde;
    'Dünyanın en güzel mücevherlerini
    istiyorum' der.
    Adam: yine kısa bir telefon görüşmesinden sonra;
    'Tamamdır,
    yarin tüm mücevherleriniz teslim edilecek' der.
    Kadın:
    artik sevinçten çıldırmıştır.

    Adam:
    kadına sessizce;
    'Ee şey hanımefendi, benim
    de sizden küçük bir ricam olacak' der, 'Malum,100 yıldır bir vazodayım, bu
    sürede hiç kadın yüzü görmedim, benimle bir gece birlikte olabilir misiniz
    acaba?' diye sorar.
    Kadın: biraz düşündükten sonra, O'na bu kadar güzel şeyler
    veren birinin, isteğini geri çevirmemesi gerektiğini düşünür ve 'Tamam
    olabilir' der, Sabah'a kadar birlikte olurlar... Adam bir ara
    sigarasını yakar ve kadına sorar;
    'Kaç yasındasın?'
    Kadın:

    '32' der,
    Adam:
    'Hadi yaa.. Çok enteresan, bu yaştasın ve
    hala cinlere inanıyor musun?' :))

    ERDIM ELITEZ2013-01-01 13:31:00
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: KEMAL EMRE ÖZTİRYAKİ on January 01, 2013, 15:40:36
    Yaratıcı... :D

    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ENGIN KARABACAK on January 05, 2013, 18:23:33
    Yarıldım Mesut ağabey, bombayı patlattın yine. :D
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: CELALETTIN EROL on July 12, 2013, 06:38:53


    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: GORKEM SINIRLIOGLU on July 12, 2014, 02:01:13
    Bir tane de ben paylaşayım

    [youtube]https://www.youtube.com/watch?v=M1yF3ZsjrdM[/youtube]
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: ERHAN YALIM on September 08, 2019, 20:27:52
    5 sene sonra yeniden...

    temel amerikaya gelir ucaktan iner passaport olayi filan falan
    immigration office alirlar bunu memur sorar :
    - what's your name sir?
    -temel
    -surname?
    -kaya
    -sex?
    temel gayet sakin cevaplar
    - 3 times a week
    memur sasirir ve olayi toparlamaya calisir...
    - sir you understood me wrong..i mean male? or female?
    temel yine hic beklemeden cevaplar
    - doesn't matter
    Title: Re: LAZ EDITION RELOADED
    Post by: OZGUR KIRAZ on September 09, 2019, 18:47:42
    Bunun Araplı versiyonu da var. It does not matter. Even camel diye bitiyor :)

    SM-G950F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi