Bu hobinin en güzel yanlarından biri de farklı karakterlerdeki ve özelliklerdeki meydanlara uçuş yapmaktır. Yaklaşma prosedürlerini uygulamak, farklı lehçelerde ingilizce konuşan ATC'lerden servis almak, farklı coğrafik koşullarda uçuşlar yapmak...Bunlar da gerçekten bu hobiye keyif katan unsurlar. Fakat bunun için de illa ki İstanbul'dan kalkıp 8-9 saatlik uçuşlar yapmak gerekmiyor. Ben şu anda zaten uçmaya çok zor fırsat bulduğum için ve farklı meydanlarda uçuşlar yapmak istediğimden avrupa'da bulunan ve güzel de senaryoları olan iki meydan arasında uçuşlar yapıyorum. Hem ingilizce ATC muhaberatı yaparak ingilizce konuşma ve anlama yatkınlığımı geliştiriyorum hem de her seferinde farlı meydanlar arasında uçuşlar yapıyorum. Aynı zamanda ayırmış olduğum zaman çerçevesinde daha fazla iniş kalkış alıştırması yapıyorum.
Aslında bu konu da "Airbus mı Boeing mi" sorusu gibi kişilere göre değişen cevaplarla sürer gider. Fakat benim tercihim Hakan Abi'nin de yazdığı unsurlardan yana.
Öncelikle sakın yanlış anlaşılmasın, kimsenin 10-12-14 saatlik uçuşta uyuyup uyumadığını bilemem. O yüzden kimse üzerine alınmasın lütfen. Gerçi uyuya kalan arkadaşlarımız olmadı değil
hatta uçağı son fiks'de bekleyeip bekleyip düşenlere bile rastladık (tabi supervisorlar serverden attıktan sonra). Muhakkakki uzun uçuşları kişiden kişiye verdiği şeyler farklıdır lakin ayrılan zaman ve bunun karşısında alınacaklar diye bir terazi yaptığımızda kendi adıma bunu vakit kaybı olarak görüyorum. Yoksa kimseye akıl öğretmek değil niyetim.
Erhan ile tamamen aynı düşünüyorum. Boeing hastası olduğumu bilirsiniz. Fakat Boeing'den sonra en çok kullanmayı tercih ettiğim uçak PMDG MD11 dir ve 300-400 millik uçuşlarda üyesi olduğum bir sosyal yardım sanal havayolu adına uçarken çok tercih ederim. Sırf o uçağı cold&dark'dan uçuşa hazırlamak bile uçurmak kadar zevk verirdi bana. (FMCsi biraz allengirlidir)
Meydan konusun da Erhan ile tamamen hemfikirim. Öyle acayip meydanlar var ki hem scenery hemde prosedür açısından 2 saat içinde size her istediğinizi verecek. Açık konuşmak gerekirse son yıllarda FMC ile uçmak bile sıkılmama neden oluyor. Eskisi gibi haritalara ulaşabilecek olsam, kesinlikle FMC yerine INS ile uçan veya klasik navigasyonla uçan eski model uçakları tercih ederim. 5 dakika bile gözünüzü ayıramazsınız. (IVAO'da sınavlarda özellikle citation II ile uçuyorum, hem kendimi trafik ve stress altında test etmek hemde pasımı atmak için)
"Siz bilirsiniz" diyeyim, sonuçta kendiniz için yaptığınız bir hobi.
Bu aralar kaşınıyorum ama işlerim yoğun uçuşa vakit bulamazsam, ATC olarak dönşü yaparım belki. Çok da pas tutmamak lazım.