Vallaha hocam, dikkat şart. Malum, ev ortamında uçuyoruz. Dikkat dağıtacak bir sürü husus var. Çocuk ağlar, televizyon açılır, hanım gelir ekranı sileceğim der, süpürge açılır vs vs vs. Haliyle bunlardan sakınmak gerek ama en önemlisi yapılan her işi sırasıyla kontrol etmek. Misal, uçuş planınızı gönderdiniz, tracker çalıştırdınız, push back öncesi park freni çekik iken mutlaka nav ışığını açın. Park frenini çekip de geri itmeye başladığınızda öncelikle beacon ışığını açın, sonra sırasıyla motorları çalıştırın. Tracker programı üzerinde durumunu gösteren ifadeler var. On blocks, on ground, taxiing to runway, climb, cruise, descend, approaching runway (G/S devreye girince yazıyor) bunlara örnek. Durumunuza göre yapmanız gerekenleri önceden yapmış olmalısınız. Misal, taxiing to runway dediğinde halen taksi ışıklarınızı yakmadıysanız geçmiş olsun. FL100 üzerine çıktınız ama iniş ışıklarınız halen açık, geçmiş olsun. 10.000 feet altına indiniz, iniş ışıklarınız halen kapalı, geçmiş olsun. Piste girdiniz, strobe açmadınız veya pistten çıktınız, strobe ve iniş ışıklarını kapatmadınız, geçmiş olsun.
Kişisel görüşüm, hataların büyük çoğunluğu yerde oluşuyor. Çoğumuza basit gelen aman canım, taksi yapmakta ne var dediğimiz oluyor, basite alıyoruz ama işin rengi farklı. Düz uçuşta, öyle ciddi anlamda bizi sıkıntıya sokacak hatalar olmaz. Olursa da (misal, Alpha Floor oluştu ama siz o anda lavabodasınız veya çayınızı içmekle meşgulsünüz) yine ev hali nedeniyle olur. Kokpitte olsanız bunları yaşamazsınız. Çünkü işiniz o, konsantre olmanız gereken konu belli. Nasıl ki araç kullanırken telefon kullanmak, bir şeyler atıştırmak (hele ki üzerinize dökerseniz), sağınıza ya da arkanıza bakmak kazaya davet çıkarırsa burada da olacağı bu.
Varış meydanına 15 nm'den daha az kala belli bir yer yüksekliği üzerinde halen 185 knots üzerindeyseniz puanınız kırılıyor. Kalkışta burnu 20 dereceden fazla kaldırırsanız puan kırıyor (testlerde denedim özellikle, hiç ıskalamadı).