Farklı varsayımlar yapılmış, kimisi doğru kimisi yanlış. Açıklık getirelim.

1: Video açıkça gösteriyor ki bir zıplama durumu mevcut. Hem uçakla pist arasındaki yükseklikten (evet çok çok az) hem de çıkan dumandan bu rahatlıkla görünüyor.

2: Bounce landing'in herhangi bir töleransı kesinlikle ve kesinlikle yoktur. Uçak ya tek sefer yere temas etmiştir ya da birden çok temas etmiştir ki birden çok temas etmesi zaten bounce'a giriyor. (iki veri çekme zamanı arasındaki çok kısa zaman dilimi içerisinde bu olursa, o zaman zaten kriter hiç tetiklenmediği için yazılacak bir hata da oluşmaz.)

3: Kısa süreli bounce landing durumlarında (pas geçme vb. olmadığı durumlarda) ilk iniş varyosu esas alınır. Yani 3 defa da 10 defa da uçak sekse yine -248 ft/min görünecektir. Yoksa zaten dediğiniz gibi aynı varyoyla inme ihtimaliniz yüzde birden daha düşük olacaktır. Ha olabilir de, imkansız değil.


Gelelim öneri kısmına:

Evet, bunun doğrusu mantıken de buraya bir tölerans koymaktır. Bu konuda tamamen hepinize hak veriyorum ve sonuna kadar da katılıyorum. Bizim amacımız olabildiğince gerçek prosedürleri uygulatmak zaten. Fakat...

Örnek veriyorum 10 ftlik bir tölerans konulsa, ve bu yüksekliğin altındakiler bounce olarak nitelendirilmese... Ki gerçek durum zaten konuda da yazıldığı gibi, bizim zamanında Berk hocamızla konuştuğumuz gibi. Fakat simülatörde şöyle bir durum var. Biliyorsunuz ki uçakta yükseklik kokpitin hemen altından yapılan ölçümle sağlanıyor. Tam hikayesine girmeyeceğim. Fakat bu durum, Airbus A320'de uçak yerdeyken 8ft yükseklikte, B777de örneğin 16-18ft yükseklikte (AGL olarak söylüyorum) gösterilmesine sebebiyet veriyor. Başka bir uçakta da -8 görünüyor mesela. Rakamları tamamen örnek olarak veriyorum. Dolayısıyla burada ben 10 ft AGL tölerans koysam, 777 kullanana bir tölerans koymamış olacağım, A320 kullanana 2 ft tölerans olarak, -8 görünene ise 18 feet tölerans koymuş olacağım...

Peki biz bounce'u nasıl algılatıyoruz? Simülatörlerde on ground bayrağı vardır (flag). Uçak yerde mi değil mi bunu söyler bize simülatör. Fakat bu o kadar hassastır ki, yukarıda görüldüğü gibi 2 ftlik bir yükselmede bile hemen tetiklenir. Optimum olarak yaklaşma sırasında uçak havada deyip, touchdown anında uçak yerde demesi lazım. Fakat touchdown anında yerde-havada-yerde gibi bir oynama yaparsa biz de bunu bounce olarak işletiyoruz. Gerçek prosedürler kapsamında bir bounce landingde normalde pas geçilmesi gerekir. Dolayısıyla pas geçme yapılırsa hatayı program düzeltip tekrardan ölçmeye başlıyor.

Yine diyorum, hak veriyorum, ama şu anlık bu şekilde, 2.5 yıldır da bu şekildeydi. Belki ileride tek tek uçaklara ayrı kriter koyarsak (flaplarda olduğu gibi) bir tölerans sistemi geliştirebiliriz.


Keyifli uçuşlar dileriz!


Edit: Sonradan fark ettim, ışıklarla ilgili bir şey yazılmış. Işıklarda tölerans var. Bunun sebebi de bu sistemlerin uçağın uçmasına herhangi bir engel teşkil etmemesidir. Ama mesela gearda veya flaplarda bir tölerans yoktur. Siz 300 knotla giderken flapı açarsanız saniyesinde cezayı yersiniz. Bu konuda benim görüşüm en başından beri bellidir. Saliselik de olsa ben hatanın görüntülenmesinden yanayım. Bu program yapılırken ve bu sistemi yazarkenki amacımız programla birlikte çok daha iyi, daha bilgili uçuş yapılmasını sağlamaktı. Ben olaya biraz daha egodan yoksun ve sanırım biraz hırssız yaklaşıyorum. Eğer saniyelik de olsa ben 251 knot yapmışsam bana göstersin hatayı. Ben bu hatanın nerede nasıl olduğunun bilincinde olayım yeter. Ben 251 yaptım diye kötü pilot değilim. Benim profilime girenler - uçuş da görecektir. İnerken simülatörüm dondu ve -1000 küsür varyoyla resmen piste çakıldım. Haliyle hard landing ve crashed hataları aldım. Veritabanı elimizin altında, hatayı silmek istesem zaten silerim. Ama amacımız zaten o değil. Ha, fakat bu dışarıdan farklı algılanabiliyor. Bir de puan sistemi olduğu için insanlar haliyle hatasız uçuş yapmak istiyor. Bunun sonucunda da Erim abi Berk abinin önerileriyle ve sizden gelen geribildirimlerle töleranslar koyduk. Bu da ayrıca başka bir durumun örneğidir. Burada programın kodunu ben yazıyor olsam da, sizleri dinliyoruz. Ben bu şekilde düşünmüyor olabilirim, ama şartlar bunu istediği için bu şekilde yaptık. Arada Emre bizi dinlemiyor ve önemsemiyor diye düşünen varsa o düşünceleri silsinler kafalarından yani. Gerektiği yerde kendi savunduğum şeyin aksini de o koda dökebilecek durumda bir insanım. Öyle gaddar veya egolu biri değilimdir.